Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Lasik Göz (Excimer Lazer) Ameliyatı

Ameliyat Özeti
Anestezi Türü: Lokal Anestezi
Ameliyat Süresi: 5 - 20 Dakika
Hastanede Kalma Süresi: 1 - 2 Saat
İşe Dönme Süresi: 1 Gün

Ameliyat ve tedavi süreçleri, kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Ameliyat.com tedavi ve ameliyat özetlerinde, ortalama değer niteliği taşıyabilecek örnek tablolardan yararlanılmıştır.

Lasik Göz Ameliyatı Hakkında
Lasik Göz Ameliyatı Öncesi
Lasik Göz Ameliyatı Sonrası
Sık Sorulan Sorular

Lasik göz ameliyatı, çeşitli tahliller yapıldıktan sonra uygun görülen hastalar için, göz kusurlarının düzeltilmesi amacıyla yapılan bir ameliyat türüdür. Bu ameliyatta hastanın gözümdeki ön tabaka bölümü bir lazer yardımıyla kaldırılır ve göz kusurları tedavi edilir. Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi göz kusurlarının tedavisi için uygulanan bu ameliyatın başarı oranı yüksektir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Sezgin Ceylan

Lasik Göz Ameliyatı Hakkında

Lasik göz ameliyatı olmak isteyen hastalar önce doktorları tarafından muayene edilir. Çeşitli testler yapıldıktan sonra gözleri bu ameliyat için uygun olan hastalara randevu verilir. Gözdeki saydam tabaka, anestezik damla ile uyuşturulduktan sonra excimer lazer adı verilen lazer cihazı ile korneanın ön kısmı yukarı kaldırılır. Bu işlem sırasında hasta ağrı hissetmez ancak ufak bir baskı hissi oluşabilir. İnce tabaka kaldırıldıktan sonra göz kusurlarının düzeltilmesi işlemine başlanır ve hastanın kırmızı ışığa bakması istenir. Ameliyat sırasında hastanın gözlerini hareket ettirmesi önemli değildir.

Ameliyatı biten hastalar ilk gece koruyucu gözlük takmak zorundadır. Ertesi gün ise günlük yaşamlarına dönebilirler. Lasik göz ameliyatı 18 yaşın altındaki ve 65 yaşın üzerindeki kişiler için uygun değildir.

Göz Nedir? Göz Bölümleri

Göz, içinde görme sinirlerinin barındıran, üç tabakadan oluşan ve aldıkları uyarıyı beyne ileten organımızdır. Gözün bölümleri ise sert tabaka, damar tabaka ve ağ tabakadan oluşur.

Sert Tabaka

Gözün dış kısmında bulunan, beyaz renkli olan ve gözü dışarıdan gelen darbelere karşı koruyan tabakadır. Kornea yani bir diğer adıyla saydam tabaka bu kısımda bulunur. Sert tabaka göz yuvarlaklığını koruyan ve sertlik kazandıran tabakadır.

Damar Tabaka

Damar tabakanın içinde kan damarları bulunur ve bu damar gözü besler. Damar tabaka ön kısmında irisi oluşturur. İris gözün renkli kısmın verilen isimdir. İrisin ortasında ise göz bebeği bulunur ve dışarıdan gelen ışığın miktarını ayarlamak ile görevlidir.

Retina

Retina, diğer bir adıyla ağ tabaka gözün en iç kısmında bulunur. İçerisinde görme sinirleri vardır ve kör nokta denilen bölüm, bu kısımda bulunur. Sarı leke adı verilen bölüme görüntü ters olarak yansır. Bu gelen görüntü kör noktadan beyne ulaşır. Görüntü kör noktaya düşerse görme olayı gerçekleşmez. Sarı lekeye gelen görüntü ise bazen sağa ve sola düşebilir. Bu durumlarda görme bozuklukları ortaya çıkar.

Göz Hastalıkları

Gözlerde meydana gelen hastalıklar genel olarak görme bozuklukları sonucunda meydana gelir. Doğuştan gelen göz hastalıkları olduğu gibi sonradan gelişen hastalıklar da vardır. Bazı göz hastalıkları tedavi edilebilirken bazıları için henüz bir tedavi yöntemi bulunamamıştır.

Göz Tembelliği

Göz tembelliği gözlerden birinin diğerine oranla az görmesinden kaynaklanır. Gözlerde herhangi bir kusur olmamasına rağmen görülebilen bu hastalık oldukça yaygındır. Uzmanlar her 100 kişiden birinde göz tembelliği bulunduğunu belirtmiştir.

Görme yetisi bebeklik çağından itibaren kazanılır. Yeni doğan bebekler etrafını azar azar görmeye başlar ve zamanla gelişir. Ancak bazen gözün birinde görme kusuru olması o gözün daha az görmesine sebep olabilir. Göz tembelliği tek gözde olabileceği gibi her iki gözde de görülebilir.

Gözlerin tam kapasite ile kullanılamaması anlamına da gelen göz tembelliği zor tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu hastalığın en iyi tedavisi ergenlik çağından önce gerçekleşmektedir. Bu nedenle erken teşhis için çocukların 3,5 ya da 4 yaşlarında göz muayenesi olması gerekir.

Göz tembelliği kalıtsal olabileceği gibi şaşılık, kırma kusuru, katarakt, korneada leke olması gibi sebeplerle de meydana gelebilir.

Kornea Hastalıkları

Kornea gözün renkli kısmının ön tarafını kaplayan ve koruyan cam renginde saydam bir tabakadır. Gözü bir kalkan gibi darbe ve toz gibi etkenlere karşı korurken aynı zamanda ışığın %75 oranında kırılmasına yardımcı olur. Bununla birlikte güneşten gelen UV ışınlarının filtrelendiği yerdir. Korneayı etkileyen hastalıklar;

  • Alerjiler; korneayı en çok etkileyen hastalıklardan biridir. Alerjiler polenlerin artması ve havanın kuruması ile birlikte gözde yanma, sulanma, kaşınma ve batma gibi etkilerin görülmesini sağlar. Alerji aynı zamanda kontakt lens kullanımı, bazı ilaçlar ve kozmetik maddeler nedeniyle de oluşabilir.
  • Kornea distrofileri; bu hastalık gözün bir bölümünün ya da daha çok bölgesinin saydamlığını kaybetmesi sonucunda bulanıklaşması olarak tanımlanabilir. Bu hastalık genetik olabilir ancak bilinmeyen nedenlerden de kaynaklanabilir.
  • Konjonktivit; konjonktivita adı verilen bölgede meydana gelen hastalıktır. Bu bölge, gözün beyaz kısmını ve göz kapaklarını örten doku olarak tanımlanır. Bu dokuda bazı enfeksiyonların oluşması gözlerde şişme, batma, kaşınma, kızarma ve yanmaya neden olabilir. İlerleyen konjonktivit hastalıkları korneada deformasyona ve kalıcı görme kayıplarına neden olabilir.
  • Kornea ülseri; göz aralığı çok fazla olan kişilerde yani gözü normalden daha fazla açık olan kişilerde kuruluk ve enfeksiyon gibi hastalıklar sonucunda kornea ülseri meydana gelir. Bu hastalığın ilerlemesi zaman içerisinde kişide görme duyusunu yitirmesine sebep olabilir.
  • Kornea enfeksiyonları; bu enfeksiyonlar gözlerde bakteri, mantar ve virüs gibi etmenler nedeniyle meydana gelebilir. En yaygın görülen belirtileri ise çapaklanma, sulanma, ağrı ve görme bulanıklığıdır. Bu enfeksiyonlar sonucunda korneada lekelenme görülebilir.
  • Pterigium; bu hastalık pembe renkli üçgen şekilde oluşan dokunun kornea üzerine gelmesi olarak tanımlanır. Genel olarak 20 ile 40 yaş arasında görülen bu hastalık görmeye engel olmuyorsa müdahale edilmez. Tekrarlayabilen bir hastalıktır.
  • Kuru göz; göz yaşının üretilmediği ya da az üretildiği durumlarda görülen hastalıktır. Göz yaşı korneayı beslerken aynı zamanda gözü zararlı enfeksiyonlara karşı korur ve gözde oluşan yaraların iyileşmesini sağlar. Göz kuruluğunun ilerlemesi yine kişide görme duyusunu yitirmesine sebep olabilir.Menopoz sırasındaki kadınlarda, bilgisayar başında çalışan kişilerde, kuru havalarda sıklıkla görülür.
  • Keratokonus; bu hastalık korneanın incelmesi, normal şeklini kaybedip koni şeklini alması ve öne doğru çıkıntılı hale gelmesi olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle ileri derece miyop ve astigmat hastalıklarının birleşmesi ile korneanın incelmesi ve sivrileşmesi olarak ifade edilir. Bu hastalık ergenlik döneminde başlar ve 20 ile 40 yaş arasında görülür. 40 yaştan sonra mutlaka tedavi edilmesi gerekir çünkü ilerlemesi ciddi göz problemlerine neden olabilir.

Katarakt

Katarakt, göz hastalıklarından en sık gözlenenidir.. Göz bebeğinin arkasında yer alan göz merceğinin matlaşması olarak tanımlanabilir. Başka bir ifade ile göz merceğinin buğulu bir şekilde görmesidir. Yavaş yavaş görmenin azalması en belirgin özelliğidir. Bu hastalık sıklıkla yaşlılarda görülür ancak doğuştan gelen, kortizonlu ilaç kullananlarda görülebilen ve bunlarla birlikte şeker hastalarında ve göze alınan darbe sonrasında da gelişen bir hastalıktır.

Sık görülen katarakt belirtileri görmede bulanıklaşma, çift görme, gece görüşünde bozulma, renklerde solma ve bozulma, ışığa karşı hassasiyet oluşması, gözlük numarasının sık sık değişmesi ve okumada zorlanma şeklindedir. Katarakt hastalığının durdurucu ya da tedavi edici bir yöntemi yoktur. Tedavi için tek yöntem ameliyattır

Göz Tansiyonu

Halk arasında karasu olarak da bilinen göz tansiyonu, tıp dilinde glokom olarak anılmaktadır. Oldukça sinsi olan bu hastalık kendini çok ilerleyen evrelerinde gösterebilir ve ciddi görme sorunları yaratabilir. Göz tansiyonu, göz içindeki basıncın sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirlerine zarar gelmesi anlamına gelir.

Glokom hastalığı daha çok 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülebilir. Göz içi tansiyonun yüksek olması hastalık olacağı anlamına gelmez ancak glokom hastalığının en büyük tetikleyicisidir. Genetik olarak da görülebilen bu hastalığa daha çok şeker hastaları ve guatr hastalarında rastlanır. Uzun süreli kortizon ilaçlarının kullanımı ve göze gelen ağır darbeler de göz tansiyonunu tetikleyen durumlardır.

Göz tansiyonu hastalığının en önemli belirtileri sabahları baş ağrısı, televizyon izlerken gözlerin ağrıması, belirli zamanlarda bulanık görme ve gözün ışıklar etrafında halkalar görmesi şeklindedir.

Şaşılık

Şaşılık hastalığı, gözde bulunan kasların zamanla işlevini yitirmesi sonucunda gözlerin paralelliğini kaybetmesi olarak tanımlanabilir. Her bir gözde 6 adet kas bulunur. Şaşılık durumunda bu kaslardan biri veya birkaçı az ya da çok çalışabilir. Bu durumlar şaşılığın oluşmasına neden olur. Şaşılık tek bir gözde görülebileceği gibi her iki gözde de meydana gelebilir. Ayrıca yukarı, aşağı, sağa ya da sola kayma olabilir.

Şaşılık tek bir nedenle oluşmayabilir. Doğumun zor olması, genetik faktörler, hamilelik döneminin sorunlu geçmesi, çocuğun gelişiminde yaşanan sıkıntılar ve çocukluk döneminde geçirilen ağır hastalıklar şaşılığa neden olabilir.

Şaşılığın en önemli belirtileri gözlerde sulanma olması, paralelliğin kaybolması, baş ağrısı, çift görme, bulanık görme, üç boyutlu olan görüntünün yitirilmesi, baş ağrısı ve gözlerde ağrı şeklindedir.

Göz İçi İltihaplanma

Göz içinde ayrı ayrı katmanlarda ya da her katmanı saran iltihaplanma görülebilir. Bu durum için tıpta her katmana farklı isim verilmiştir. Göz içi iltihaplanmanın en önemli belirtileri gözlerde kanlanma, ciddi şekilde ağrı hissetme ve bulanık görmektir. Bu iltihaplanmalar kişilerin geçirdikleri hastalıklar ve virüslerden kaynaklanabilir. Aynı zamanda bağışıklık sisteminin zayıf olması da bu hastalığı tetikler. Eklem ve bağışıklık sistemi hastalıkları geçiren kişiler de görülebilir.

Yakın ve Uzak Görme Bozuklukları

Gözlerde ışığın kırılmaması ya da görüntünün retinanın uzak ya da yakınına düşmesi sonucunda, görme bozuklukları oluşur. Bu bozukluklar uzak ya da yakını görememe sorunlarıdır ve bu şekilde oluşan 4 farklı hastalık mevcuttur.

  • Miyop; yakındaki cisimlerin net olarak ancak uzaktaki cisimlerin bulanık olarak görüldüğü bir hastalıktır. Bu hastalıkta görüntü, retinanın ön kısmına düşer. Bu sorunun sebebi, gözün arka ya da ön taraf uzunluğunun fazla olması ya da kornea ve ya lensin normalden fazla kırıcı olması şeklindedir.

  • Hipermetrop; bu kusur, gözün arka uzunluğunun fazla olmasından ya da kornea ya da lensin kırıcılığının normalden daha az olmasından kaynaklanır. Gelen ışınlar retinanın arka kısmına düşer. Bebekler ve küçük çocuklarda sıklıkla görülen bu hastalık yaş ilerledikçe ortadan kalkar. Baş ağrısı ve görmede bulanıklık en önemli belirtileri arasında yer alır.

  • Astigmat; miyop, hipermetrop ya da ikisinin karışımı şeklinde görülen bu hastalık göz küresinin eksenlerinin farklı kırıcı güce sahip olmasından kaynaklanır. Bulanık görme, gölgeli görme ya da çift görme, hastalığın en önemli belirtilerindendir.

  • Presbiyopi; bu hastalık yaşla birlikte ortaya çıkar. Yakını görmek için genç yaşta insanların gözleri biraz daha elastik davranır. Ancak yaş ilerledikçe bu elastikiyet azalır ve hipermetropta olduğu gibi göze gelen ışınlar retinanın arka kısmında toplanır. Bu nedenle yakını görememe problemi ortaya çıkar. Bu hastalık 30’lu yaşlarda başlar ve 60 yaşına kadar ilerler.

    Göz Ameliyatı Neden Yapılır?

    Göz ameliyatları tedavisi olmayan göz kusurlarının giderilmesi amacıyla yapılır. Bu ameliyatlar ile hastaların daha net ve güzel görmesi amaçlanır. Göz ameliyatları gözlük derecesi çok fazla ilerlemiş olan hastalar için de yapılmaktadır. Ameliyatlar için farklı yöntemler bulunur.

    Göz Ameliyatı Nasıl Yapılır?

    Göz ameliyatı yapılmadan önce hastaya bazı testler yapılır ve gözünde hangi kusurun olduğu tespit edilir. Ameliyat yöntemi hastalığın türüne göre belirlenir. Ameliyat sırasında lazer ışınları kullanılabileceği gibi açık ameliyat da yapılabilir.

    Göz Ameliyatı Türleri

    Göz ameliyatları lazerle yapılabildiği açık olarak da yapılabilir. Gözlere uygulanacak olan ameliyatın türüne, hastalığın çeşidine göre karar verilir. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte neredeyse her göz hastalığı için bir ameliyat yöntemi geliştirilmiştir.

    Katarakt Ameliyatı

    Katarakt hastalığının ilaçla ya da gözlükle tedavisi yoktur. Bu nedenle hastalık ameliyatla tedavi edilir. Katarakt hastalığının ameliyatı fako yöntemi ve multifokal yöntemi ile yapılır.

Fako yönteminde lokal anestezi kullanılır. Damla ile gözün uyuşması sağlanır ve ameliyat ağrısız şekilde gerçekleştirilir. Hastaların ameliyat sırasında hareket etmemesi önemlidir. Bu yöntemde mercek lazer ışınları ile emilir ve toplanır. Bu teknikte göz içinden 2 ya da 3 mm’lik kesiler yapılır ancak dikiş kullanılmaz. Ortalama 20 dakika süren bu ameliyatta toplanmış olan mercek katlanır şekilde göz içine tekrar yerleştirilir. Hastalar bu ameliyat sonrasında bir iki gün içinde görmeye başlayabilir ve hemen ayağa kalkabilir.

Multifokal yönteminde ise hem uzak hem de yakını göremeyen hastalar tedavi edilir. Katarakt hastalığı sonucunda oluşan bu iki durum, özel bir merceğin yerleştirilmesi ile tedavi edilir. Ameliyat yine fako yöntemi gibi gerçekleşir ancak özel bir mercek yerleştirilir. Bu ameliyat sonrasında hastalar gözlük kullanımına gerek kalmadan uzağı ve yakını net bir şekilde görebilir.

Miyop Tedavisi

Miyop gözlerin kısılması anlamına gelir. Miyop hastalığında yakındaki nesneler çok net görülebilir iken uzaktaki nesneler bulanık olarak görülür. Miyop hastalığı genellikle okul çağındaki çocuklarda başlar ve hemen tedavi edilemezse, öğrenme zorlukları yaşanmasına sebep olabilir. Miyop tedavisi çoğu zaman gözlükle tamamen kurtulmak isteyen hastalarda ise kontakt lens ile beraber yapılabilmektedir. Ancak lazer yöntemi ile de tedavi edilebilir.

Lazer yöntemi uygulanırken hastanın gözleri küçük bir bıçak yardımıyla açılır. Açılan bu kapağın altında lazer ışınları atılır ve göz kusuru düzeltilmiş olur. Lazer için hastaların 18 yaşından büyük olmaları, gözlerinde ilerleme olmaması ya da çok az bir ilerleme olması ve göz de başka bir hastalığın bulunmaması gerekir.

Hipermetrop Tedavisi

Hipermetrop genellikle yaşlılık ile birlikte görülen, yakındaki nesneleri net görememe durumudur. Bu hastalar yakını net göremezken uzağı net görebilirler. Hipermetrop tedavisi için gözlük ve lens kullanılabilir. Ancak tedavi edilemeyen durumlarda cerrahi müdahaleye gidilir. Gözlük tedavisinde ışığı kırma gücünü arttıran ince kenarlı mercekler kullanılır. Lens ise yine aynı mercek özelliğine sahiptir.

Hipermetrop tedavisi için yapılan cerrahi yöntemler ise Lasik ve PRK yöntemleridir. Bu ameliyatlar ile hipermetrop büyük ölçüde geriler ve hastaların gözlük ya da lens kullanımı engellenmiş olur. Ancak hipermetrop tamamen tedavi olmaz.

Astigmat Tedavisi

Astigmat, korneanın yapısının bozulması sonucunda ışığın farklı kırılarak çift görüntü oluşmasına ya da görüntünün bulanıklaşmasına verilen isimdir. Astigmat tedavisi için gözlük, kontakt lens ya da ameliyat tercih edilir. Gözlük ya da kontak lens ile tedavi edilemeyen astigmat durumlarında LASİK, LASEK ya da no touch adı verilen yöntemler ile astigmat tedavisi gerçekleşir.

Excimer Lazer Ameliyatı (Göz Çizdirme)

Excimer lazer, halk arasında göz çizdirme ameliyatı olarak da bilinir. Bu ameliyatın yapılmasının amacı göz kusurlarının lazer ışınları kullanılarak düzeltilmesidir. Gözlük ya da lens kullanan hastaların daha iyi görebilmesini sağlamak amacıyla yapılan bu ameliyat miyop, hipermetrop ve astigmat tedavileri için kullanılır.

Uzağı görememe problemi olan miyop hastalığının düzeltilmesi, lazer ile mümkündür. Excimer lazer yöntemi ile -10 dereceye kadar miyop tedavi edilebilir.

Yakını görememe sorunu olan hipermetrop tedavisinde kullanılan lazer cerrahisinde ise +4 dereceye kadar hipermetrop tedavi edilebilir.

Bulanık görme problemi olan astigmat için de excimer lazer yöntemiyle -6 dereceye kadar problem giderilebilir.

Göz çizdirme ameliyatı yapılırken lazer ışınları ile korneaya düşen ışınların düzeltilmesi sağlanır. Bu nedenle yukarıda sayılan rahatsızlıkların giderilmesi için birden fazla excimer lazer yöntemi kullanabilir.

PRK ve Lasek Yöntemi

PRK ve Lasek yöntemleri iki farklı yöntem olmasına rağmen ameliyat sırasında aynı işlemler yapılır. Bu iki ameliyat türü de oldukça eskidir ve artık neredeyse kullanılmayan yöntemlerdir. PRK yönteminde ameliyat sırasında gözün en dışında bulunan epitel doku kaldırılır ve lazer işlemi gerçekleştirilir. Ancak bu doku sıyrılırken cerrahi bir bıçak kullanılır.

Lasek yönteminde ise alkol yardımıyla gözün en dışında bulunan tabaka kaldırılır ve lazer işlemi yapılır. Her iki yöntemde de 3 ile 4 gün sonra iyileşme başlar ve kaldırılan dokular tekrar yerine koyularak kaynaştırılır. Bu iki yöntem de çok acı veren ve daha geç iyileşme sağlanan yöntemlerdir. İki yönteminde kullanılması sonucunda iyileşme 3 ya da 4 hafta sürebilir.

Lasik ve İlasik Yöntemi

Lasik yöntemi yukarıda anlatılan Lasek ya da PRK yöntemlerinden çok daha ileri teknolojiye sahiptir. Lasik yönteminde gözün dışındaki epitel dokunun kaldırılmasına gerek kalmaz. Korneanın üzerinde keratam bıçağı adı verilen bir bıçak yardımıyla kesi açılır ve lazer ile göz kusurları tedavi edilir. İşlem bittikten sonra kesilen yer tekrar yerine koyulur. Çünkü bu bölümün yapışkanlığı fazladır ve iyileşme hemen gerçekleşir. Bu ameliyat sonrasında bandaj ya da dikiş kullanılmasına gerek kalmaz. Hastalarda yalnızca ilk 24 saat ağrı olur ve ağrı kesiciler ile tedavi edilir.

İlasik yönteminde ise Lasik yöntemindeki gibi korneada bir kesik açılır ancak bu kesik bıçakla değil lazer ışınları ile açılır. Bu yöntemin avantajı göze bıçağın temas etmemesi sonucunda mikrobik hastalıkların oluşması riskinin olmamasıdır. Ayrıca ameliyat insanlar tarafından değil robotla yapıldığı için hata riski oldukça azdır.

Trans PRK Yöntemi

Trans PRK yöntemi no touch olarak da bilinir. Bu yöntem, lazer tedavisinin en ileri teknolojisine sahiptir ve gözlere temas edilmeden tedavi yapılır. Lazer ışınları kullanılarak yaklaşık 1 dakika içinde göz kusurları tedavi edilebilir. Hastalar bu yöntemle tedavi olduktan sonra bandaj takmadan evine gidebilir. Bu yöntemin en önemli avantajı her iki gözün birden aynı anda tedavi edilebiliyor olmasıdır. Ameliyat sonrasında gözlerde ilk üç gün yanma, sulanma, kızarma ve batma olabilir ancak 4. gün iyileşme gerçekleşir.

Göz Ameliyatı Hangi Bölümde Yapılır?

Göz ameliyatı göz hastalıkları bölümünde yapılır. Gözde meydana gelen tüm hastalıklar için göz hastalıkları bölümüne başvurulur ve göz hastalıkları alanında uzman doktorlar tarafından ameliyat gerçekleştirilir.

Göz Ameliyatı Fiyatları

Göz ameliyatı fiyatları, ameliyatın yapıldığı türe göre değişiklik göstermektedir. Ancak teknolojinin hızla ilerlemesi ve bu alanda yenilikler yapılması, ameliyat fiyatları hakkında önceden bilgi sahibi olunmasını engeller. Göz ameliyatı fiyatları büyük ve küçük şehirlerde farklı olabileceği gibi kullanılan yöntemin farklılığına, doktorun uzmanlık seviyesine, uygulanan hastaneye ve hastanede kalış sürenize göre değişiklik gösterecektir.

Lasik Göz Ameliyatı Öncesi

Lasik göz ameliyatı öncesinde doktorunuz tarafından muayene yapılacaktır. Bu muayene ve yapılacak bazı tetkikler sonucunda ameliyata karar verilir. Ameliyat öncesinde kontakt lens kullanan kişilerin bunları belirli bir süre takmamaları istenir. Çünkü kontak lensler kornanın yapısını geçici olarak değiştirir ve muayene sırasında tam ölçüm yapılamaz.

Ameliyat Öncesi Tetkikler

Lasik ameliyatı öncesinde bazı tetkikler yapılarak gözdeki kusurun ne olduğu tam olarak belirlenir. Aynı şekilde korneanın durumu ve yapısı da incelenir ve ameliyat için net karar verilir.

Detaylı Göz Muayenesi

Gözdeki kusurun belirlenmesi ve ameliyat türüne karar verilmesi için detaylı göz muayenesi yapılması çok önemlidir. Bu muayene ortalama olarak 30 dakika sürmektedir. Bu muayene sırasında hastanın görme keskinliğinin anlaşılması, gözlük muayenesi, göz kapakları, göz yaşı bezleri ve göz etrafındaki durumların belirlenmesi, göz kaslarının muayene edilmesi, göz tansiyonunun ölçülmesi, biomikroskobik muayene ve göz dibi muayenesi yapılır.

Korneal Topografi

Göz kusurlarının tanısı için oldukça önemli bir yöntemdir ve bu yöntemde kornanın yapısı incelenir. Yapılan bu teknik sayesinde korneanın tamamen haritası çıkarılmaktadır. Ardından ön ve arka yüzey beraber değerlendirilir. Korneanın ön ve arka yüzeyi değerlendirilir. Bunlarla birlikte korneanın kalınlığı, kornea çapı, kırma gücü ve ön derinliği ile ilgili ölçümler de yapılır.

Pakimetri

Pakimetri yöntemi ile gözün ön kısmında bulunan saydam tabakanın yani korneanın kalınlığı ölçülebilir. Bu sayede göz tansiyonu olup olmadığı da daha net şekilde anlaşılır.

Pupillametre

İnşaların iki gözünde de pupilla bulunur. Bu pupillalar arasındaki uzaklığı ölçen cihaza ise pupillametre adı verilir. Bu alet, pupilla ile burun ortasına kadar olan mesafeyi ölçen, özel bir cihazdır ve özellikle gözlük lensleri yerleştirilmeden önce bu mesafenin bilinmesini sağladığı için büyük önem taşır.

Göz Damlaları ile Kontrol

Göz muayenesi sırasında hem aletlerin düzgün ölçüm yapabilmesi hem de doktorun daha rahat muayene edebilmesi amacıyla göz damlaları kullanılır. Bu damlalar göz bebeklerinin büyümesini ve bir süre boyunca büyük kalmasını sağlar. Bu sayede ölçüm ve muayene kolaylaşır. Bu damla muayeneden 15 dakika önce damlatılır ve etkisi yaklaşık olarak 40 dakika sürer.

Ameliyat Öncesi İlaç Kullanımı

Gözde bulunan hastalığın türüne göre doktorunuz bazı ilaçları kullanmanızı isteyebilir. Bu ilaçların genellikle ameliyat sabahı alınmasını isteyecektir. Ancak kortizonlu ilaçlar ve şeker hastalığı gibi hastalıkları için uzun süreli ilaçlar kullanıyorsanız, ameliyat öncesinde bunları doktorunuz ile paylaşmanız gerekir.

Göz Kapsamında Alınan Tedavilerin İncelenmesi

Göz için ameliyat yapılmadan önce, daha önceki dönemlerde uygulanan tedavilerin kapsamlı olarak incelenmesi gerekir. Göz kusuruna göre gözlük ve lens tedavilerinin alınıp alınmadığı detaylı olarak incelenir ve bu doğrultuda ameliyat yöntemine karar verilir.

Göz Ameliyatı Yönteminin Belirlenmesi

Göz ameliyatında hangi yöntemin kullanılacağının belirlenmesi için öncelikle hastadaki göz kusuru belirlenir. Sonra gözde başka bir hastalık ya da göz tansiyonu olup olmadığına bakılır. Göz yapısına ve kornanın durumuna göre ameliyat yöntemine karar verilir.

Ameliyat Planının Hazırlanması

Göz ameliyatından önce kontak lens kullanıyorsanız bunların yumuşaklığına göre gün verilecektir. Yumuşak olan lenslerin ameliyattan bir hafta önce sert olan lenslerin ise en az 2 hafta önce kullanılmaması gerekir. Bu lensler korneanın yapısını değiştireceği için ameliyattan belirli bir süre önce kullanmayı bırakmalısınız. Uzun süreli kullandığınız ve gözünüzü etkileyecek olan ilaçlar varsa, bunların da kullanımına ara vermeniz gerekir. Doktorunuz bu durumları değerlendirerek, ameliyat için en uygun günü belirleyecek ve ameliyat öncesinde yapmanız gerekenleri bildirecektir.

Göz Ameliyatı Öncesi Sigara ve Alkol Tüketimi

Sigara ve alkol tüketimi her ameliyatı olduğu gibi göz ameliyatlarını da etkiler ve iyileşmeyi geciktirir. Bu nedenle ameliyattan en az bir hafta önce, doktorunuz tarafından sigara ve alkol kullanımını bırakmanız istenecektir.

Göz Ameliyatı Öncesi Beslenme ve Diyet

Ameliyat öncesinde beslenme için hafif şeyler tavsiye edilecektir. Ameliyat sonrasında ya da öncesinde herhangi bir diyet uygulamanıza gerek yoktur. Ameliyat sabahı doktorunuz tarafından hafif bir kahvaltı yapmanız ya da hiçbir şey yememeniz istenebilir.

Lasik Göz Ameliyatı Sonrası

Lasik göz ameliyatı sonrasında hastaya ilk bir gün için koruyucu gözlük verilir. Ameliyattan sonraki ilk 6 saat gözlerde ağrı ve batma hissi olabilir. Bunlar ağrı kesici ilaçlar ile tedavi edilir. Ameliyatın ardından ağrının kesilmesi için kortizonlu ve antibiyotik barındıran damlaların kullanılması büyük fayda sağlar. Gözün iyileşmesi hastadan hastaya değişebileceği gibi ortalama olarak 4 hafta ile 6 hafta arasında gerçekleşir.

Ameliyat Günü

Ameliyattan çıktıktan sonra ilk birkaç saat ağrı hissetmeniz normaldir. Ayrıca gözlerde kızarıklık ve batma da olabilir.

Ağrı- Sızı

Ameliyat sonrasında ilk 6 saat ağrı olacaktır. Daha sonraki zamanlarda ağrınız yavaş yavaş hafifler ve yaklaşık 3 gün içinde kaybolur. Bu süre zarfında doktorunuz tarafından verilen damla ve ağrı kesicileri kullanmanız gerekir.

Görme Kabiliyeti

Ameliyat sonrasındaki bir iki gün içinde görme kabiliyetinizi kazanırsınız. Tam olarak iyileşme için 4 hafta ile 6 hafta beklemeniz gerekir.

Sulanma

Ameliyat sonrasındaki ilk birkaç saat sulanma olacaktır ve çok normaldir. Ayrıca gözlerinize suni göz yaşı damlaları verilecektir. Bu damlaları bir hafta boyunca kullanmanız gerekir.

Beslenme

Ameliyat sonrasında özel bir beslenme programı uygulamanıza gerek yoktur. İlk gün hafif yiyecekler ile beslenebilirsiniz. Bol bol sıvı tüketmeye özen gösterin.

İlaç Kullanımı

Ameliyat sonrası için bir hafta boyunca kullanmanız gereken damlalar verilir. Bu damlalar antibiyotik içeren, kortizon içeren ve suni göz yaşı damlalarıdır.

Müşahede Süresi

Hastalar lasik ameliyatı sonrasında genellikle aynı gün içinde evine gönderilir. Çok gerekmediği durumlarda hastanede kalınmaz. Ancak doktorunuz tarafından ilk gün hastanede kalmanız istenebilir.

Riskler, Komplikasyonlar, Yan Etkiler

Lasik göz ameliyatından sonra kalıcı hasar genellikle görülmez ve görülme ihtimali oldukça azdır. 10 binde 1 kişide görülebilen kalıcı göz hasarı oluşabilir ve bunun nedeni kornea tabakasının ameliyat sırasında zedelenmesidir. Ancak teknolojinin ilerlemesi sayesinde bu durum neredeyse yaşanmaz.

Enfeksiyon

Ameliyat sonrasında kornea tabakası açıldığı için enfeksiyon alınması ihtimali az da olsa vardır. Buna önlem olarak hastaların ilk bir hafta boyunca antibiyotik içeren göz damlaları kullanması gerekir.

Gözlerde Şişme

Nadir de olsa yaşanan bir diğer yan etki gözlerin şişmesidir. Bu etki her hastada olmayacağı gibi bazı hastalarda normalden fazla olabilir. Şişme genel olarak enfeksiyon ile birlikte görülür. Kalıcı değildir ve kısa süre içinde geçer.

Aşırı Sulanma

Göze müdahale edildiği için ameliyattan sonraki ilk 6 saat sulanma olması normaldir. Bu sulanma 6 sata sonra azalacaktır.

Geçici Körlük

Ameliyat sonrasında ilk birkaç saat geçici körlük yaşanabilir. Bu durum uzun sürmez ve genellikle birkaç saat içinde tamamen iyileşir.

Mikrop Kapma

Ameliyat yapılırken üst tabakanın bir kısmı açıldığı için kullanılan aletten mikrop kapma olasılığı vardır. Ancak hastanelerde genellikle tek kullanımlık aletler ile ameliyat yapılır. Bu nedenle mikrop kapma ihtimali çok azdır. Bu ihtimali ortadan kaldırmak için antibiyotik tedavisi yapılır.

Ektazi Komplikasyonu

Lasik ameliyatı sonrasında gelişen bir komplikasyondur. Bu komplikasyonun görülme ihtimali çok azdır ancak bilinmesi gerekir. Bu durum, korneanın fazla incelmesine bağlı olarak gelişen bir kornea bozukluğu olarak tanımlanır. Kornea haritası ve kalınlığı lazere uygun olmayan birine lazer tedavisi uygulandığında ektazi komplikasyonu gelişebilir. Nadir de olsa yeterli kalınlıktaki ve yapıdaki korneada da görülme ihtimali vardır.

Cross Linking Tedavisi

Bu tedavi yönteminde, yapısı bozulmuş olan kornanın içindeki bağların güçlendirilmesi için özel bir cihaz ile ultraviyole ışığı gönderilir ve B2-vit isimli bir vitamin kullanılır. Lasik ameliyatı sonrasında görülen ektazi durumu için uygulanan bir tedavi yöntemidir. İncelmeye başlayan ve eriyen kornea tabakasının iç bağlarının güçlendirilmesi, bu tedavi ile sağlanır. Bu tedavi 30 dakika ile bir saat arasında sürmektedir. Hastaların tedavi sonrasında verilen göz damlalarını aksatmadan kullanması gerekir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Lasik göz ameliyatından sonra mutlaka dikkat edilmesi gereken konular vardır. Doktorunuzun verdiği ilaçları aksatmadan kullanmalısınız. Ameliyattan sonraki ilk 24 saat gözünüzle oynamamalısınız. Doktor kontrollerinizi de aksatmamanız gerekir.

Güneşlenme

Ameliyattan sonraki ilk 24 saat güneşe çıkmamanız ve güneşlememeniz tavsiye edilir.

Güneş Gözlüğü Kullanımı

Ameliyat sonrasında gözleriniz hassas olacaktır. Gözlerinizin zarar görmemesi için ilk bir hafta güneşe çıkarken güneş gözlüğü kullanmanız tavsiye edilir.

Duş

Ameliyat sonrasında ilk 24 saat banyo yapmamanız gerekir. İlk bir hafta ise gözlerinize sabun ve şampuan kaçmamasına özen göstermelisiniz.

Seyahat

Ameliyat sonrasındaki ilk 24 sata önemlidir ve dinlenmeniz gerekir. 1 gün sonra seyahat edebilirsiniz ancak gözlerinizde enfeksiyon oluşmaması ihtimaline karşı doktorunuz bir hafta seyahate çıkmamanızı tavsiye edebilir.

Cinsel İlişki

Ameliyattan 24 saat sonra normal hayatınıza dönebilirsiniz. 24 saat sonra cinsel ilişkiye girmenizde bir sakınca yoktur.

İlaç Kullanımı

Ameliyat sonrasında doktorunuz kullanmanızı istediği ilaçları aksatmadan ve bir hafta süreyle kullanmanız gerekir. Bir hafta sonra yapılan kontrollerde gerekli görülürse, tedaviye devam edilebilir.

İyileşme Süreci

Ameliyat sonrasındaki iyileşme süreci 4 gün ile bir haftadır. Ancak tam olarak iyileşmenin sağlanabilmesi için 4 hafta ile 6 hafta arasında beklenmesi gerekir.

Doktor Kontrolleri

Ameliyattan sonraki ilk doktor kontrolünüz bir hafta sonra yapılacaktır. İkinci kontrolünüz 1 ay sonra ve üçüncü kontrolünüz 3 ay sonra yapılacaktır. Bu kontrollere aksatmadan gitmeniz gerekir. Bu kontrollerden sonra hastaların tetkik amaçlı yılda en az 1 kez tekrardan kontrole gelmeleri gerekmektedir.

Beslenme ve Diyet

Ameliyat sonrasında herhangi bir diyet uygulamanız gerekmez. Ancak bol sıvı tüketmeli, vitaminler ile beslenmeli, bol bol sebze ve meyve tüketmeli ve A vitamini bakımından zengin olan besinler tercih etmelisiniz. Ayrıca omega-3 ve antioksidan bakımından zengin gıdalar tüketmeniz önemlidir.

Sık Sorulan Sorular

Lasik göz ameliyatı olmadan önce aklınıza takılan tüm detayları doktorunuzla konuşup bilgi almalısınız. Bu sayede ameliyata rahat girebilir ve ameliyat sonrasında daha dikkatli davranabilirsiniz. Ameliyattan önce ve sonra dikkat etmeniz gerekenler, iyileşme dönemini hızlandıracaktır. Kendinizi güvende hissetmeniz için de doktorunuzdan ayrıntılı bilgi almanız önemlidir.

Katarakt Ameliyatında Göze Dikiş Atılır mı?

Katarakt ameliyatında farklı teknikler uygulanır. Uygulanan tekniklere göre dikiş atılıp atılmayacağı değişiklik gösterir. Ancak günümüzde uygulanan katarakt ameliyatı tekniklerinde dikiş atılmasına gerek kalmaz.

Kataraktın İyileşme Süresi Ne Kadar?

Katarakt ameliyatından sonra aynı gün içinde taburcu edilen hastalar birkaç gün içinde iyileşebilir. Hastaların tam olarak görmeye başlaması için 2 ya da 3 güne ihtiyacı vardır. İyileşme dönemi hastanın gözüne dikkat etmesi, yaşı ve ilaçlarını düzenli olarak kullanması gibi etmenlere bağlıdır. Ortalama olarak bir ay içinde iyileşmenin gerçekleştiği söylenebilir.

Sosyal veya Özel Sigortalar Göz Ameliyatlarını Karşılar mı?

SGK tarafından bazı göz ameliyatlarının %70’e kadar olan kısmı karşılanabilir. Özel sağlık sigortalarında ise hastanelerin anlaşmalarına göre karşılama oranları değişir. Ancak sosyal veya özel sigortalara bakıldığında yalnızca ameliyatların bir kısmı karşılanmaktadır. Ameliyat olmadan önce hastanenize danışarak bu konu hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

Lazer Yöntemlerinden Hangisini Tercih Etmeliyim?

Excimer lazer yöntemi kişiler için büyük sorunlar yaratan miyop, hipermetrop ve astigmat gibi göz hastalıklarını tedavi etmek amacıyla uygulanmaktadır. Ancak her hastanın göz yapısı ve göz kusuru farklıdır. Bu nedenle günümüzde farklı lazer teknikleri uygulanmaktadır. Gözlerinize uygulanacak lazer tekniği, gözünüzün uygunluğuna, korneanın yapısına ve gözdeki kusura bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Lazer yöntemine doktorunuz tarafından yapılan tetkikler sonucunda karar verilecektir.

Lazer Ameliyatları Güvenilir midir?

Her ameliyatta olduğu gibi lazerle yapılan göz ameliyatlarında da artılar ve eksiler bulunur. Ancak ilerleyen teknoloji sayesinde hata yapılması riski en aza indirilmiştir. Göz ameliyatını uygulayan hastane şartları ve doktorun uzmanlığı da önemlidir. Bu nedenle ameliyat olmadan önce iyi araştırmalı ve gözlerinize uygulanacak olan lazer yönteminin artılarını ve eksilerini değerlendirmelisiniz.

Günümüzde uygulanan lazer ameliyatlarına ve başarı oranlarının yüzdesine bakıldığında, lazer ameliyatlarının güvenilir olduğu söylenebilir.

İkinci Bir Kez Lazer Ameliyatı Uygulanabilir mi?

Lazer ameliyatlarında göz numarasının +/- 0,50 derecesine gelmesi amaçlanır. İlk lazer ameliyatından 6 ay sonra bir kontrol yapılır. Bu kontrol sonucunda göz numarası istenilen seviyeye gelmediyse bütün taramalar ve tetkikler tekrar yapılır. Göz yapınız ve kornea kalınlığı lazer ameliyatına uygunsa ikinci bir lazer yapılabilir ve daha önce kesilen kapakçık tekrar açılarak ameliyat gerçekleştirilir. Hastanın göz yapısının uygun olması durumunda ikinci bir lazer ameliyatının yapılmasında sakınca bulunmaz.

Lazer Sonucu Görme Yetisi Kaybedilebilir mi?

Lazer ameliyatları çok az hata riski ile yapılır. Bu nedenle ameliyatlardan geçici körlük yaşansa bile görme yetisinin tamamen kaybolması mümkün değildir.

Lazer Tedavisi Sonrası Numaram Yeniden Oluşur mu?

Yeni uygulanan yöntemler ile lazer tedavisi sonrasında tekrar numara oluşması ihtimali en aza indirilmiştir. Bu sorunla daha önce karşılaşılsa da artık hata riski sıfıra inmiştir. Her ne kadar lazer ameliyatları %100 başarı sağlamasa da başarı oranı oldukça yüksektir ve yeniden göz numarasının tekrarlama ihtimali azdır.

Yeniden Katarakt ve ya Göz Tansiyonu Oluşur mu?

Lazer ameliyatı sonrasında yeniden katarakt ve ya göz tansiyonu görülmesi ihtimali yoktur. Bazı hastaların ameliyat sonrasında kullandıkları steroid içeren damlalar, göz tansiyonunu yükseltebilir ancak ölçülü kullanıldığında ve bu ilaçlar bırakıldığında göz tansiyonu düzeyi normale döner.

Tedavi Bitince Lens veya Gözlük Kullanılabilir mi?

Ameliyat sonrasında tedavi bitince gözlük ya da lens kullanımı bir süre için gerekebilir. Özellikle 40 yaş üstü hastalarda gözlük kullanılması tavsiye edilebilir. Buna doktorunuz karar verecektir. Genel olarak göz kusurları istenilen düzeye geldiğinde gözlük ya da lens kullanılmasına gerek kalmaz. Kozmetik lens kullanmak istiyorsanız da doktorunuzdan onay alarak, ameliyattan bir hafta sonra kullanmaya başlayabilirsiniz.

Tedavi Sırasında Gözümü Oynatsam Ne Olur?

Lazer uygulayan cihazlarda bir göz takip sistemi bulunur. Bu sistem sayesinde gözleriniz ya da başınız oynasa bile herhangi bir sorun yaşanmaz. Çünkü lazer ışınları da gözlerinizle birlikte aynı yöne hareket eder ve tam tedavi sağlanır.

Göz Ameliyatları Ne Kadar Sürer?

Göz ameliyatları uygulanan lazer tekniğine göre değişmekle birlikte 5 dakikadan başlayıp 20 dakikaya kadar sürebilir.

Göz Ameliyatında Anestezi Yapılır mı?

Göz ameliyatlarında daha önce uygulanan genel anestezinin ya da gözün etrafına yapılan iğneli lokal anestezinin yerini, göz damlaları ile yapılan anestezi almıştır. İşlem yapılacak olan gözlerinize birkaç anestezik damla damlatılır ve uyuşma sağlandığında işleme başlanır. Bu sayede ameliyat sırasında ağrı hissedilmez.

Göz Ameliyatları Zor mudur?

Göz ameliyatları, uygulanan teknolojilerin gelişmesiyle birlikte oldukça kolay yapılmaktadır. Hastaların ve doktorun konforu için tüm detayların düşünüldüğü bu ameliyatlar kolay ve başarılı geçmektedir.

Ağrılar Ne Zaman Geçer?

Göz ameliyatı sonrasında ilk 6 saat ağrı hissedebilirsiniz. Bu ağrılar 6 saat sonra geçmeye başlar ve en geç 2 gün içinde tamamen biter. Ağrılarınız için doktorunuz ağrı kesici ilaçlar verecektir.

Doktor Kontrolleri Ne Zaman Yapılır?

Bu ameliyatın ardından sağlık durumunuz ile ilgili ilk kontrolünüz uzman doktorunuz tarafından 1 hafta sonra yapılabilmektedir. İkinci kontrolünüz 3 ay sonra yapılacaktır. Son kontrolünüz ise ameliyattan 6 ay sonra yapılır. Bu kontrollere gitmeniz büyük önem taşır. Ameliyattan sonra yılda bir kez düzenli kontrol yaptırmanız gerekir.

Ameliyat Sonrası Ne Zaman İşe Dönebilirim?

Göz ameliyatı sonrasında genellikle ertesi gün işinize dönebilirsiniz. Ancak tozlu ve kirli ortamlarda çalışıyorsanız, gözlerinize zarar gelmemesi için birkaç gün ara vermeniz tavsiye edilir.

Göz Ameliyatı Sonrası İstirahat Raporu Alabilir miyim?

Göz ameliyatı sonrasında hastalara bir gün istirahat raporu verilir. Ancak Lasek ameliyatı olduysanız bir hafta dinlenmeniz gerekecektir.

Ameliyattan Sonra Güneşe Çıkarsam Ne Olur?

Göz ameliyatı sonrasında güneşe çıkmanız, güneşten gelen ışınların gözünüzü olumsuz etkilemesine neden olur. Işığa hassasiyet, yanma, batma ağrı ve sulanma olabilir. Bu nedenle gözlerinizi güneşten ilk bir hafta korumalı ve güneş gözlüğü takmadan güneşe çıkmamalısınız.

Güneş Gözlüğü Kullanmak Zorunlu mudur?

Güneşten gelen zararlı ışınların gözlerinizi etkilememesi için güneş gözlüğünü mutlaka kullanmalısınız.

Göz Ameliyatı Olup Pişman Olan Var mı?

Lazerle yapılan göz ameliyatları sonrasında başarı oranı çok yüksektir. Hata oranı çok az olan bu ameliyatlardan sonra pişman olan kişi sayısı da oldukça azdır.

Göz Ameliyatı Caiz midir?

Göz ameliyatları görme kusurlarının giderilmesi amacıyla yapılır. Dinimi gereğince bir kusurun ya da hastalığın tedavisi için yapılan ameliyatlar caizdir. Doğal olarak göz ameliyatları da tedavi amacıyla yapıldığı için dinimiz açısından caiz kabul edilmektedir.

Lazer Göz Ameliyatı Ne Kadar Sürede İyileşir?

Yaklaşık 1 hafta süre içerisinde iyileşilmektedir.

Lasık Ameliyatı Sonrası Görme Ne Zaman Düzelir?

Lasik ameliyatından 1 gün sonra hasta görmeye başlar.

Lazerle Göz Ameliyatını Devlet Karşılıyor Mu?

Hayır devlet karşılamamaktadır.

Lazer Göz Ameliyatı Zararlı Mı?

Lazer göz ameliyatının bir zararı bulunmamaktadır.

Lazer Göz Ameliyatı Kaç Kez Yapılabilir?

Lazer göz ameliyatı lazerin tipine göre değişik oranlarda tekrarlanabilir.

Lasik Göz Ameliyatı Fiyatları Neye Göre Değişir?

Göz kusurlarının tedavi edilmesinde en çok kullanılan lazer yöntemi excimer laser olduğundan dolayı fiyatları görece uygundur. Güncel döviz fiyatları, operasyonu gerçekleştiren doktorun kırma kusurları üzerine uzmanlığı, operasyonun gerçekleştirildiği hastanenin koşulları fiyat üzerinde etkilidir. Ayrıca excimer lazer ile tedavi edilecek hastalık da fiyatı etkileyen faktörlerdendir. Doğru ve kesin bir için mutlaka göz muayenesi olunmalıdır.

Lasik Göz Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Lasik göz ameliyatları oldukça fazla uygulandığından dolayı ortaya çıkabilecek risklerin oranı uzman cerrah faktöründen dolayı ciddi oranda düşmüş durumdadır. Yine de lasik göz ameliyatının çeşitli riskleri bulunur:

  • Gözde kalıcı hasar oluşabilir,
  • Göz numaraları sıfırlanmayabilir ve gözlük kullanılması gerekebilir,
  • Göz kusuru ilerlemeye devam edebilir,
  • Gece görüşünde azalma olabilir,
  • Derinlik hissinde azalmalar olabilir,
  • Göz kuruluğu oluşabilir,

Bunlara ek olarak henüz keşfedilmemiş uzun vadeli riskler de bulunabilir.

Excimer lazer kimlere uygulanmaz?

Excimer lazer ile göz kusurlarının büyük bir bölümü tedavi edilebilir ancak uygun olmayan hastalar da bulunmaktadır. Bu hastalar şunlardır:

  • Kornea yapısı olması gerekenden çok ince olanlar,
  • Göz dereceleri aşırı yüksek olanlar,
  • Miyop ve hipermetrop eşlikçisi olarak astigmatı olanlar,
  • Kırk beş yaş ve üzerinde olanlar,

Yaş konusu tartışmalı olmakla beraber hastaların uygun olup olmadığına muayene sonrasında karar verilmektedir.

Excimer Lazer İşleminden Kaç Gün Sonra Banyoya Girilebilir?

Excimer laser operasyonlarından sonra hasta konforu yüksektir. Dışarı çıkarken gözlük takılması ve gözde hafif batma dışında herhangi bir olumsuz durum yoktur. Ameliyattan sonraki gün duş alınabilir. Duş alırken veya yüzü yıkarken gözlerin ovuşturulmaması gerekmektedir. Ayrıca bir ay boyunca doğal şampuanlar kullanılmalıdır.