Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Astigmat

Astigmat Hakkında
Astigmat Nedenleri
Astigmat Belirtileri
Astigmat Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Astigmat Risk Faktörleri
Astigmat Komplikasyonları
Astigmat Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Göz hastalıkları arasında en sık görülen hastalıklardan biri olarak bilinen astigmat, çoğunlukla hastaların net bir görüş alamamasına ve çift olarak görmesine neden olur. Korneada meydana gelen sorun astigmat hastalığının en büyük nedeni olarak bilinirken, korneanın görevini tam olarak yerine getirememesi söz konusu görme bozukluklarına yol açar. Önemli ölçüde görme bozukluğuna neden olan bu hastalık, sürekli olarak gelişim gösterir ve görme bozuklukları artarak devam eder. Bu nedenle astigmat tedavisine bir an önce başlanması gerekir ve gözlük bu konuda en büyük tedavi unsuru olarak bilinir.

Korneanın çevresel nedenlerden ötürü bozulması veya doğuştan bozuk olması gibi iki durum söz konusu olur. Normal şartlarda sağlıklı bir korneanın şekli yuvarlaktır ve göze gelen ışıkları belirli oranda kırarak, görüşü netleştirir. Doğuştan veya sonradan bozulan kornealar ise yumurta şeklini alırlar. Haliyle göze gelen ışıklar doğru oranda kırılamaz ve astigmat derecesine görme bozuklukları oluşur. Bir insanın korneasının doğuştan bozuk olması, genetik nedenlere bağlı olarak normal bir durumdur ancak sonradan bozulan kornea, astigmat hastalığının ortaya çıkmasındaki tek etken değildir. Gözde meydana gelen ağır iltihaplanmalar ve yaşanan diğer göz travmaları da astigmat hastalığının ortaya çıkmasına neden olabilir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Sezgin Ceylan

Astigmat Hakkında

Astigmat hastalığı bulanık görme ve çift görme gibi belirtilerle ortaya çıkar. Hastaların büyük bir çoğunluğu özellikle kitap okurken, uzaktaki yazıları okumaya çalışırken, televizyon izlerken vb. durumlarda astigmat hastalığıyla karşılaşırlar. Bu tür aktivitelerde bulanık ve çift görme gibi sorunların yanı sıra baş ağrısı da görülür. Ayrıca kirpiklerin dip kısımlarında meydana gelen iltihaplanmalar ve göz çevresinde meydana gelen şiddetli ağrılar da bilinen diğer astigmat belirtileridir.

Astigmat tedavisi olan bir hastalıktır ve tedavi sırasında gözlüğün önemi oldukça fazladır. Hastalar mutlaka gözlüklü yaşama uyum sağlamalı ve gözlüğün ciddi bir sorumluluk gerektirdiğini kavramalıdırlar. Yaşamlarının hemen hemen tümünde gözlük kullanan astigmat hastaları, en net görüşü gözlüklerle alabilirler. Gözlükler, dışarıdan gelen ışıkların, sağlıklı bir göz yapısına en uygun oranda kırılmasını ve bu sayede gözün net bir görüş alabilmesini sağlarlar. İlk etapta hastanın alışması için düşük dereceli gözlük verilir ve sonrasında bu gözlüğün derecesi kademeli olarak yükseltilir. Bu sayede hastanın gözlüğe adapte olması sağlanır.

Astigmat Nedir?

Korneanın yapı olarak bozuk olması ve buna bağlı olarak göze gelen ışığın kırılması esnasında, retinada ışığın yanlış noktaya düşüp, kişinin çift görme veya bulanık görme gibi sorunlarla karşılaşması durumuna “astigmat” adı verilir. Sağlıklı bir göz içerisinde korneanın yuvarlak olması gerekirken, astigmat hastalığına sahip olan bir bireyin gözünde kornea yumurta şeklinde olduğu veya daha oval bir yapıda olduğu görülür. Yine sağlıklı bir gözde korneanın çaplarının birbirine eşit olduğu görülürken, sorunlu bir gözde kornea çaplarında uyumsuzluk tespit edilir. Normalde göze gelen ışıklar belirli bir oranda kırılır ancak yapı olarak bozuk bir kornea da bu durum söz konusu olmaz. Haliyle görme bozuklukları meydana gelir.

Astigmat, en sık görülen göz hastalıkları başlığı altında üçüncü sırada yer bulurken, uzman aslında büyük bir kitlenin ufak dereceli astigmata sahip olduğunu belirtirler. Eğer göz aşırı miktarda yorulursa ve dış etkenlere maruz bırakılırsa, bu astigmatın derecesi artar. Sonrasında ise hasta söz konusu görme bozuklukları ile karşılaşır. Astigmat hastalarının %40’lık bir bölümünde, miyop ve hipermetrop gibi göz hastalıkları da bulunur. Bu durum miyop ve hipermetrop hastalarının önemli ölçüde risk altında olduğunu ifade eder.

Astigmat Çeşitleri Nelerdir?

Astigmat hastalığının beş farklı çeşidi bulunur ve her çeşit astigmat, göze gelen ışığın hangi bölgelere düştüğünü ifade eder. Düzenli ve düzensiz olmak üzere başlıca iki çeşit astigmat bulunurken, ışığın gözde nereye düştüğünü ifade eden de astigmatismus mixtus, astigmatismus mixtus symmetric ve astigmatismus hyperopic compositus üç farklı astigmat çeşidi bulunur. Tür fark etmeksizin astigmat hastalıklarının büyük bir çoğunluğunda gözlük tedavisine başvurulur ancak hastalığın durumuna göre ilerleyen zamanlarda cerrahi yöntemlerle de hastalığın tedavisi gerçekleştirilebilir.

Düzenli (Regüler) Astigmat

Korneada veya lenste meydana gelen bozukluklar sonucunda oluşan düzenli astigmat, en sık karşılaşılan astigmat türlerinden biri olarak bilinir. Meridyenler arasında oluşan güç farkı, hastanın görüş kaybı yaşamasına neden olur. En sık karşılaşılan astigmat türlerinden biri olması nedeniyle de tedavisi mümkündür. Ayarlı bir gözlük veya lens sayesinde düzenli astigmat rahatlıkla tedavi edilebilir.

Düzensiz (İrregüler) Astigmat

Kornea yüzeyinde oluşan; lökom, travmatik skar, keratoglobus, PMD ve keratokonüs gibi sorunlar düzensiz astigmatın görülmesine yol açar. Yapı olarak bozuk olan kornea, sadece gözlükle tedavi edilemez ve düzeltilemez. Bu nedenle düzensiz astigmat hastalığının tedavisinde yumuşak bir yapıya sahip olan sert kontakt lensler tercih edilir.

Her ne kadar nadire görülüyor olsa da tedavisi mümkündür. Ayrıca hasta eski göz sağlığına veya sağlıklı bir gözün aldığı görüşe lens yardımıyla kavuşabilir. Düzensiz astigmat tedavisinde kullanılan lens, göz içerisinde korneaya yardımcı olacak bir gözyaşı tabakası oluşturur. Bu sayede göze gelen ışıkların, normale oranla daha verimli bir şekilde kırılması sağlanır.

Astigmatismus Mixtus

Astigmatismus mixtus, iki farklı kırılma değerini ifade eder. Bu kırılma değerlerinden ilki miyop olarak, ikincisi de hipermetrop olarak bilinir. Miyop, kişinin uzağı görememesi durumu olarak tanımlanır. Hipermetrop ise yakını görememe sorunu olarak bilinir. Miyopta göze gelen ışıklar ön tarafa düşer ve bu nedenle görme bozukluğu oluşur. Hipermetropta ise göze gelen ışınların arka tarafa düştüğü görülür. Zaten miyop ve hipermetrop gibi hastalıklara yakalanan hastaların büyük bir çoğunluğunda astigmat hastalığı sık rastlanılan bir hastalık olarak bilinir.

Astigmatismus Mixtus Symmetric

Astigmatismus mixtus symmetric, çok nadir görülen astigmat türleri arasında yer alır. Bir önceki türde olduğu gibi kırılma değerlerinin ilki miyop, sonrası da hipermetroptur. Bu türün, bir öncekinden farkı ise göze gelen ışınların her iki tarafta da aynı oranda kırılmasıdır.

Astigmatismus Hyperopic Compositus

Astigmatismus hyperopic compositus, diğer astigmat türlerinden farklıdır. Diğer astigmat türlerinde bir tarafın miyop, diğer tarafın ise hipermetrop olduğu görülür. Bu türde ise her iki tarafta da hipermetrop ortaya çıkar. Işık gözün ön tarafına düşer ve hasta bu nedenle yakındaki nesneleri destek olmadan ileri derecelerde tam seçemeyebilir.

Astigmat Dereceleri Nelerdir?

Astigmat dereceleri, hastaların nesneleri ne derecede bozuk gördüklerini ifade ederler. 0,50’den başlayan astigmat dereceleri, 4 dereceye kadar ulaşırlar. 3 farklı derece aralığı bulunurken, derecelerin hepsi hasta için büyük önem taşır. 0,50 ve 1 derece arasında yer alan astigmat hastalarının görme bozuklukları fazla yoktur ancak gözün ihmal edilmesi durumunda görme bozuklukları ve astigmat derecesi artabilir. 1 ve 4 derece arasında yer alan astigmat hastalarında net bir görme bozukluğu söz konusu olur. Bu hastaların sürekli olarak kontrole gitmeleri ve gözlük veya lens kullanımını ihmal etmemeleri gerekir.

4 derece ve üzerinde astigmat derecesine sahip olan hastaların ise gözlük veya lens olmadan görmeleri pek mümkün olmaz. Bu hastaların, bir önceki grupta yer alan hastalara göre daha sık kontrole gitmeleri gerekir. 4 derece ve üzerinde yer alan hastalar, bazı ışıklara karşı kendilerini korumak durumundadırlar. Aksi halde astigmat derecesi büyük bir süratle ilerleyip, hastanın görüşünü büyük ölçüde kaybetmesine neden olabilir. Astigmat derecesi ne olursa olsun, türüne göre ya miyop ya da hipermetrop olarak görülür. Astigmat türüne göre ve derecesine göre gözlük seçimi yapılır.

Astigmat Nedenleri

Astigmat, genetik nedenler, viral göz enfeksiyonları, başarısız cerrahi operasyonlar, pterjium ve travmalara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Gözün ön yüzeyinde yer alan kornea ve arka yüzeyinde yer alan mercek, şekil olarak birbirleriyle birleşecek kıvrımlara sahip olan yapılardır. Bu iki yapının birleşmesiyle birlikte tamamen yuvarlak bir yapı ortaya çıkar. Hatalı bir gözde ise korneada veya mercekte yapısal bozukluklar bulunur. Bu nedenle göze net bir görüntü aktarılamaz ve görme bozuklukları ortaya çıkar. Astigmat nedenlerinin tümü de göz içerisinde yer alan korneanın veya merceğin yapısal olarak bozulmasına sebebiyet verirler.

Genetik Nedenler

Astigmatın oluşumu konusunda genetik nedenlerin ayrı bir yeri bulunur. Hastalar herhangi bir çevresel faktöre maruz kalmadan doğuştan astigmat hastalığıyla dünyaya gelirler. Hastanın yaşı ilerledikçe bu durumu daha iyi fark ederken, şanslı olan kesimlerde astigmat çocukken fark edilir. Astigmat ne kadar erken tedavi edilirse, tamamen sonlanma ihtimali de o derece artar. Özellikle çocuk yaşlarda fark edilen astigmat büyük önem taşır ve tedavisi daha kolay olur. Aileden birinde astigmat varsa, bu hastalığın yeni nesillerde ve gelecek nesillerde görülme olasılığı yüksektir. Ailesinde astigmat olan bireylerin tümünde söz konusu hastalığın görüleceğini düşünmek de yanlıştır.

Korneada Travmatik Yaralanmalar

Gözün herhangi bir şekilde darbe alması, sadece astigmat değil birçok göz sorununa neden olabilir. Özellikle göze alınan yumruk darbeleri, herhangi bir cismin isabet etmesi, göz içine yanlışlıkla kesici aletlerin girmesi vb. her türlü durum direkt olarak göz yapılarına zarar verir. Kornea, göz içerisinde darbe nedeniyle çabuk etkilenebilecek bir konumda olduğu için zarar görme ihtimali fazladır. Bu nedenle genetik risk altında olanların, küçük derece astigmata sahip olanların ve diğer göz hastalıklarına sahip olanların, normal bireylere göre daha dikkatli olmaları gerekir. Gözde herhangi bir hastalık bulunmazsa bile darbeler nedeniyle astigmat görülme olasılığı yüksektir.

Viral Göz Enfeksiyonları

Viral göz enfeksiyonları, her ortamdan bulaşabilen ve havadan dahi göze nüfuz eden göz sorunlarından biri olarak bilinirler. Özellikle gözde kızarıklık, ışığa karşı hassasiyet ve göz kapaklarında şişkinlik gibi belirtilerle ortaya çıkan viral göz enfeksiyonları, kullanılan havludan bile bir başka bireye geçebilir. Viral göz enfeksiyonlarının en çok görüldüğü mevsim ise yaz mevsimi olarak bilinir. Bunun nedeni ise yazın sıklıkla tercih edilen yüzme havuzlarıdır. Yüzme havuzlarını tercih eden hastalıklı kişiler, bu enfeksiyonların başkalarına da bulaşmasına neden olurlar.

Viral enfeksiyonlar, acil müdahale edilmesi gerekir ve müdahale edilmezse kısa sürede göz içerisinde etkisini göstermeye başlar. Gözün yapısal olarak bozulmasına neden olan enfeksiyonlar, özellikle korneaya zarar vererek, astigmat hastalığının görülmesine neden olabilirler.

Pterjium

Göz içerisinde et oluşumuna ve bu etin göze batması durumuna pterjium adı verilir. Pterjium öncelikle burun üzerinde kızarıklık ve şişlikle görülür. Sonrasında yanma ve batma şikayetleri ortaya çıkar. Burundan göze doğru uzanan et, gözün görme yapısında etkili olan küçük çaplı organizmalara kadar uzanır. Bu durumdan ilk olarak kornea etkilenir ve bu etin korneaya ulaşmadan tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde astigmat hastalığı gelişir ve etin korneaya ulaşmasından sonra hastalık tedavi edilse dahi astigmat hastalığının önüne geçilemez. Pterjium hastalığı, gözün aşırı miktarda güneşe maruz kalması nedeniyle gelişir. Aşırı güneşe maruz kalacak işte çalışan kişilerin bu nedenle güneş gözlüğü kullanmaları önerilir.

Cerrahi Müdahaleler

Hastadan kaynaklı değil de yapılan yanlış uygulamalar sonucunda gözde astigmat gelişebilir. Göz içerisinde yapılan herhangi bir ameliyat, göz çevresinde yapılan herhangi bir ameliyat ve göz kaslarına etki eden herhangi bir ameliyat, astigmat sorununa yol açabilir. Yapılan operasyonların hatalı olması ve deneyimsiz doktorlar tarafından gerçekleştirilmesi durumunda astigmat gelişebilir. Bu nedenle bireylerin, herhangi bir nedenle göz ve çevresinde gerçekleştirecekleri operasyonlarda uzman tercihlerinin çok titiz olması gerekir.

Astigmat Belirtileri

Astigmat, son derece kolay anlaşılan ve belirtileriyle direkt olarak hastayı rahatsız eden bir hastalıktır. Bulanık görme astigmat hastalığının en sık rastlanan belirtileri arasında yer alırken, gözlerde batma, şiddetli ağrılar, baş ağrıları, nesneleri görebilmek adına kısık ve yakın bakmaya çalışmak gibi birçok durum, astigmat hastalığının net belirtileri olarak bilinirler. Bu belirtilerin bazıları gözlerin aşırı miktarda çalışmaları veya ışığa maruz kalmaları sonucunda oluşur. Bazı durumlarda ise söz konusu belirtilerin sürekli tekrar ettiği görülür. Sürekli tekrar eden ve giderek şiddetini arttıran belirtilerle karşılaşılması durumunda, hastaların acilen tıbbi destek almaları önerilir.

Bulanık ve Bozuk Görme

Kornea ve mercek arasında uyumsuzluk olmasından ötürü hastanın bulanık ve bozuk görme sorunu ortaya çıkar. Hasta uzaktaki veya çok yakınındaki nesneleri tamamen bulanık görür. Nesnelerin rengini tam olarak ayırt edemeyen hasta, belirli bir mesafeye gelene kadar nesnelerin ne olduğunu dahi anlayamaz. Uzak veya çok yakındaki tüm nesneler, bulanık gözükmesinin yanı sıra gölgeli veya kenarlıklı olarak hastanın karşısına çıkar. Bu durumlar genel olarak 1 derece ve üstü astigmat hastalarında sıkça görülür.

Gözlerde Rahatsızlık ve Ağrı

Astigmat hastalarının bir diğer önemli sorunları arasında gözlerde batma, yanma ve ağrı hissinin meydana gelmesidir. Özellikle hastanın yoğun ışığa maruz kalması, çok kitap okuması, bilgisayar veya televizyona bakması gibi durumlarda söz konusu şikâyetler görülürken, bu şikayetlerin geçmesi adına hastanın uzun süreli gözlerini dinlendirmesi gerekir. Bu ağrılar daha da ileri boyuta giderek baş ağrısına sebebiyet verebilir.

Baş Ağrısı

Uzun süre bir noktaya odaklanılması, uzun süreli seyir hali vb. her türlü durumda görülür. Göz ağrılarının devamında görülen baş ağrısı, oldukça uzun süreli ve şiddetli bir ağrı olarak bilinir. Yoğun ışık, baş ağrısının en temel sebebi olarak bilinirken, hastanın gözlük kullanmaması da söz konusu baş ağrısına neden olabilir.

Gece Görmede Güçlük

Astigmat hastaları, bulanık görme ve çift görme gibi belirtiler nedeniyle günlük hayatlarında büyük sorun yaşarlar. Bu belirtilerin yanı sıra geceleri görmede güçlük çekme durumu, astigmat hastalarının araç dahi kullanamaz hale gelmesine neden olur. Geceleri cisimlerin büyük bir çoğunluğu ayırt edilemezken, bazı durumlarda kişinin araç kullanması sırasında aracın farlarının aydınlatmış olduğu noktalar dahi tam olarak seçilemeyebilir. Bu nedenle geceleri araç sürmek astigmat hastaları için büyük tehlike arz eder. Astigmatın ileri derecelerinde bu durum çok daha net bir şekilde anlaşılırken, kullanılan göz veya lens, bu konuda hastaya tam olarak geceleri net görüş sağlamaz. Elbette ki gözlüğün veya lensin kullanımı, gece görüşü konusunda belirli oranda olumlu anlamda katkı sağlar.

Şaşılık

Özellikle çocukluk çağında olan astigmat hastalarında şaşılık sıklıkla görülen belirtiler arasında yer alır. Gözün yakını aşırı derecede bulanık görmesi, net görmeyi tam olarak öğrenememesi ve buna bağlı olarak tembel kalması, astigmat nedeniyle oluşan şaşılığın temel sebebi olarak bilinir. Şaşılık erken fark edilir ve astigmatla birlikte tedavi edilirse, kalıcılığı söz konusu olmayabilir. Bu konuda en uygun tedavi 7 yaş iken hastaların 7 yaşına kadar tedavi edilmeleri durumunda astigmatı olması dahi şaşılığı yendikleri görülür.

Okurken Satır Atlama

Okurken satır atlama, astigmat hastalığının en çok karşılaşılan belirtileri arasında yer alır. Özellikle çocuklarda daha sık görülen bu belirti, kişinin astigmatı çok erkenden fark etmesine neden olur. Astigmatın erken teşhisi büyük önem taşırken, tedavinin de başarı oranı erken teşhisle bağlantılıdır. Ebeveynlerin bu konuda çok dikkatli olmaları gerekirken, çocuklar okurken satır atlama belirtisi nedeniyle kitap okumaktan sıklıkla çekinirler. Öte yandan bu durum çocuğun okul başarısını büyük oranda düşürür.

Okurken satır atlama durumu sadece çocuklarda değil, yetişkin bireylerde de sıklıkla görülür. Yetişkin bireyler bu durumu öncelikle pek önemsemezler ve dalgınlığa verirler ancak ilerleyen zamanlarda diğer belirtilerin de ortaya çıkmasıyla birlikte göz muayenesine ihtiyaç duyarlar. Gözün yakını tam görememesi, tembel olması ve net görüş alamaması, okurken satır atlama durumunun en büyük nedenlerinden biri olarak bilinir.

Gözleri Kısarak Bakma

Astigmat hastalarının odaklanma, uzağı ve yakını net görememe, nesneleri bulanık görme gibi durumlarla karşılaşmaları nedeniyle, nesnelere odaklanırken gözlerini kıstıkları görülür. Bu şekilde nesnenin daha net olacağını düşünen hastalar, görme konusunda az da olsa netlik kazanırlar ancak bu durum kalıcı bir çözüm değildir. Hastanın sürekli olarak gözlerini kısarak nesnelere odaklanıyor olması, acilen göz muayenesine gitmesine gerektiğini ifade eder. Gözleri kısarak bakma, ışık oranının net bir şekilde ayarlanamadığının ve hastanın gözlerini kısarak bu dengeyi sağladığının en önemli göstergesidir.

Yakınlaşma İhtiyacı

Astigmat hastaları mesafe ne olursa olsun, nesneleri tam olarak görebilmek adına sürekli olarak nesnelere yakınlaşma ihtiyacı hissederler. Bu yakınlaşma ihtiyacı bir müddet sonra ileri seviyelere gelerek, hastaların çok yakından telefon tutmalarına, televizyon izlemelerine vb. hareketlerde bulunmalarına neden olur. Hatta bu durum daha da ileri giderek, ekranlara yakınlaşma mesafesini 20 cm'ye kadar düşürebilir. Bu durum hastanın net bir astigmat hastalığı olduğunun veya herhangi bir göz hastalığı olduğunun en önemli habercisidir.

Astigmat Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Astigmatın teşhisi ve tanısı, tedavinin net bir başarı vermesi konusunda etkin bir rol oynar. Astigmatın tedavisinde geç kalınması, kişinin iş hayatında, eğitim hayatında ve spor hayatında başarısızlıklarla karşılaşmasına neden olur. Astigmatın teşhisi ve tanısı yapılan testlerle kolaylıkla sağlanabilir. Özellikle çocukların detaylı bir göz muayenesinden geçirilmesi ve astigmat durumları hakkında bilgi edinilmesi gerekir. Keratometri, göz keskinliği değerlendirme testi ve kırılma testi, astigmat tanısı konulabilmesi için yapılan testlerdir.

Göz Keskinliği Değerlendirme Testi

Göz keskinliği değerlendirme testinin asıl amacı, hastanın uzaktaki veya yakındaki nesneleri nasıl gördüğünü anlayabilmektir. Bu nedenle hasta bir noktada bekletilir ve belirli uzaklıktaki bir noktaya da harf veya şekiller yerleştirilir. Hastanın ne gördüğünü veya gördüğü harflerin neler olduğunu ifade etmesi istenir. Yapılan bu değerlendirme sonucunda hastanın cevapları kayıt altında tutularak, gözün kırma kusurunun derecesi belirlenmeye çalışılır. Ardından hasta kırılma testine tabi tutulur.

Kırılma Testi

Kırılma testi sırasında optik refraktör adı verilen bir cihazdan faydalanılır. Bu cihaz özel bir cam merceğe sahiptir ve kırılma testinin yapılması konusunda en net sonucu verir. Uzman doktor hastanın mercekten bakmasını ve neler gördüğünü ifade etmesini ister. Hastanın vermiş olduğu ifadeler sonucunda görme bozukluğu ve görüş alanının ne kadar bulanık olduğu gibi sonuçlara varılır. Genel olarak mercekten bakıldığı zaman bir tablo, grafik veya harfler bütünü görülür. Hastanın gördüklerini net bir şekilde ifade edebilmesi büyük önem taşır.

Keratometri

Astigmat hastalığının teşhisi konusunda belki de en önemli testlerden biri keratometri olarak bilinir. Keratometri, direkt olarak korneanın yapısını ölçen ve eğrilik durumuna bakan bir testtir. Keratometri cihazı vasıtasıyla korneanın yapısı net bir şekilde incelenirken, korneada söz konusu olan bozukluk çapı ve korneanın sahip olduğu ışık kırma kuvveti, bu test sayesinde rahatlıkla ortaya çıkar.

Astigmat Risk Faktörleri

Astigmat risk faktörleri, astigmat hastalığının oluşumu konusunda etkin rol oynayan çeşitli unsurları ifade eder. Kornea ülseri ve keratit enfeksiyon gibi iki önemli unsur astigmat oluşumuna doğrudan neden olurlar. Hastaların çeşitli yöntemler sayesinde bu risk faktörlerinden korunmaları mümkündür ve bu konuda birçok tıbbi destek de alabilirler. Özellikle genetik olarak astigmat riski altında olan bireylerin bu risk faktörlerine karşı daha dikkatli olmaları gerekir.

Keratit Enfeksiyon

Keratit enfeksiyon, astigmat hastalığının doğuşu konusunda en önemli risk faktörlerinden biri olarak bilinir. Keratit enfeksiyon ilk olarak gözde aşırı derecede kızarıklık, yanma ve ağrı şeklinde görülür. Gözün beyaz kısımlarının büyük oranda kızardığı ve göz pınarlarının aşırı derecede yandığı hissedilir. Bazı alerjik hastalıklar keratit enfeksiyona doğrudan neden olurken, travmalar, kuru göz, göz damlaları ve kontakt lens, keratit enfeksiyona sebep olurlar.

Keratit enfeksiyon sonucunda göz içerisinde direkt olarak kornea etkilenir. Kısa süre içerisinde korneada bozulmalar meydana gelir. Hastanın özellikle ışığa aşırı hassas olduğu gözlemlenirken, göz ağrısıyla birlikte baş ağrısının da görüldüğü söylenebilir. Keratit enfeksiyon nedeniyle göze acilen tıbbi müdahale gerekir. Tıbbi müdahalenin gecikmesi, göz içerisinde sadece korneanın değil, diğer yapıların da zarar görmesine neden olur.

Kornea Ülseri

Tedavi edilmemesi durumunda, meydana gelen gözde tamamen göz kaybına neden olan kornea ülseri, göz hastalıkları arasında en tehlikeli sınıfta yer alır. Özellikle gözde aşırı derecede batma, gözün içinde herhangi bir cisim olduğunu hissettirme ve sürekli olarak göz yaşarması gibi belirtilerle ortaya çıkan kornea ülseri, tedavi edilmemesi durumunda korneaya tamamen zarar vererek görme kaybına yol açar.

Gözün herhangi bir şekilde mantarlara, virüslere ve bakterilere maruz kalması sonucunda gelişen kornea ülserleri, bu maddelerle mücadele edemeyince ülsere dönüşür. Lens kullanımı ülserin oluşumunda başlıca nedenler arasında yer alırken, A vitamini eksikliği, göz kuruluğu ve göze alınan şiddetli darbeler, kornea ülserlerine doğrudan neden olabilirler. Ayrıca belirli göz kapağı hastalıklarının da kornea ülserlerine neden olduğu söylenebilir. Göz ülseri belirtilerinin görülmesiyle birlikte acilen müdahale gerekirken, müdahalenin gecikmesi durumunda kalıcı görme kaybı söz konusu olabilir. İlerleyen zamanlarda çeşitli müdahalelerle kornea tedavi edilmeye çalışılsa bile görme kaybının geri getirilmesi mümkün olmaz.

Astigmat Komplikasyonları

Astigmat hastalığı aslında erken teşhis edilirse tedavi edilebilir ve hastanın yaşam standartlarını pek düşürmez. Tedavisinde geç kalınması durumunda ise hastanın yaşam kalitesinde ciddi bir düşüşe neden olur. Hastanın iş hayatı, eğitim hayatı, sosyal hayatı ve spor hayatı bu konuda büyük ölçüde etkilenebilir. Hastanın üstlenmiş olduğu gözlük veya lens sorumluluğu, bazı durumlarda hastaya büyük engeller yaratabilir. Bu nedenle hastalığın erken tedavi edilmesi ve bu sayede tamamen ortadan kaldırılması büyük önem taşır. Aksi halde hasta hayatı boyunca astigmat komplikasyonlarıyla mücadele etmek durumunda kalır.

Yaşam Kalitesinin Düşmesi

Yaşam kalitesinin düşmesi, en önemli astigmat komplikasyonlarından biri olarak bilinir. Hasta astigmat nedeniyle öncelikle eğitim hayatında sorunlar yaşar. Yazıların okunamaması, sürekli olarak kitap okunamaması, ışıklı ekranlara bakılamaması ve baş ağrıları, astigmat hastalarının eğitim durumunu fazlasıyla olumsuz etkiler. Bununla birlikte aynı durumların yine hastanın iş hayatında da yaşaması söz konusu olur. İş performansının ve gücünün düşmesine neden olan bu durumlar, aynı zamanda gözlük kullanımı nedeniyle hastanın bazı meslekleri yapamamasına veya çeşitli mülakatlardan geçememesine neden olabilir. Gözlük kullanımı bazı hastaların özgüven kaybı yaşamasına da neden olabilir. Aynı zamanda foto fobi, yine gözlük kullanımı nedeniyle sıkça görülebilir. Hastanın spor hayatında ise astigmat, el ve göz koordinasyonunun tam olarak kurulamamasına sebebiyet verir. Hasta her ne kadar çeşitli spor branşlarına yetenekli olsa da bu sorundan ötürü istediği başarıyı yakalayamaz.

Astigmat Nasıl Önlenir?

Astigmat hastalığı önlenebilen ve tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Hastalığının tek önemli ise 3-7 yaş aralığında erken teşhis edilmesidir. Astigmat hastalığının çocukken tedavisine başlanması, tedavinin başarılı geçmesinin en önemli nedeni olarak bilinir. Çocukların astigmat konusunda herhangi bir şikayette bulunmamaları durumunda bile ebeveynleri tarafından mutlaka belirli aralıklarla göz muayenesine götürülmeleri gerekir. Bu şekilde de erken teşhis ve tedavi mümkün olur.

3-7 Yaş Aralığında Erken Teşhis

Sadece astigmat hastalığı değil, birçok göz hastalığının erken yaşlarda teşhis edilmesi gerekir. Erken yaşta teşhis ve tedavi edilmeyen göz hastalıkları, gözün yeteri kadar gelişememesine ve tembelleşmesine neden olurlar. Göz tembelliği, gözün gelişimini tamamlanmasının ardından gözden atılamaz ve kalıcı olarak yerini alır.

Çocukların 3 yaşında olması bile 4 yaşında mutlaka göz muayenesine götürülmeleri önerilir. Çocuk, yaşı gereği göz problemlerini tam olarak ifade edemez ve göz kusurlarını anlayamazlar. Bu konuda ebeveynlerin yapmış oldukları gözlemler göz kusurlarını net bir şekilde öne çıkarır. Çocuğun televizyonu yakından izleme ihtiyacı duyması en net göz hastalığı belirtisi olarak bilinirken, ışıktan rahatsız olması ve gözlerini sürekli olarak kırpıyor olması, sıklıkla karşılaşılan diğer belirtilerdir. Bu tür durumlara karşı ebeveynlerin sürekli tetikte olmaları ve bu belirtileri fark etmeleri durumunda acilen çocuklarını bir göz doktoruna göstermeleri önerilir.

Sık Sorulan Sorular

Astigmat Tedavisi Nasıl Yapılır?

Astigmat hastalığının tedavisine başlanmadan önce hastalığın türü hakkında net bir kanıya varılması gerekir. Düzenli astigmat hastalığı sıkça görülen astigmat türüdür ve bu hastalıklar genel olarak gözlük yardımıyla tedavi edilebilir. Düzensiz astigmat hastalıkları genel olarak hastaya uygun bir lens seçimi yapılarak tedavi edilir. Her iki astigmat türünde de astigmatın derecesi hakkında emin olunur ve ardından gerekli tedavi araçları tercih edilir.

Gözlük kullanımı sayesinde düşük dereceli ve düzenli astigmatlar tedavi edilir. Aynı zamanda bu tedavi yöntemi astigmatın ilerlemesinin de önüne geçer. Gözlükler, göze gelen ışınların kırılması noktasında göze yardımcı olurken, aynı zamanda ışıkların göze vermiş olduğu zararın da büyük ölçüde önüne geçer. Bazı astigmatlarda gözlük tek başına yeterli bir tedavi aracı değildir. Bunun için kontakt lenslere başvurulur. Korneanın şekil bozukluğunun giderilmesi adına lensler etkin rol oynarlar. Astigmat hastalığında kullanılan lensler, normal lenslerin aksine gece uyurken takılır ve sabah uyanıldığında çıkarılır. Eğer hastanın gün içerisinde kullanması gerekiyorsa, hastaya günlük kullanıma uygun lens de ayarlanır. Temel olarak astigmat tedavisi gözlük ve lens yardımıyla gerçekleştirilir ancak bazı durumlarda ameliyat da söz konusu olabilir.

Gözlük veya lens kullanımı sonucunda tedavi hedefe ulaşamayabilir. Bu durumda astigmatın ilerlemesi durumu veya süreklileşmesi durumu söz konusu olabilir. Hastaların astigmattan tamamen kurtulmaları için cerrahi operasyon geçirmeleri gerekir. Lazer tedavisi veya ameliyatlar sayesinde kornea düzeltilerek astigmat hastalığı sonlandırılabilir.

Astigmat Hastaları Ömür Boyu Gözlük Kullanmak Zorunda Mıdır?

Astigmatın erken yaşlarda fark edilmesi ve hastanın tedaviye olan bağlılığı sayesinde gözlük kullanımı söz konusu olmayabilir. Astigmatın geç fark edilmesi durumunda ise hastalık göze yerleştiği için göz de gelişimini tamamladığı için hastalık tam olarak göze oturur. Bu nedenle astigmatın kalıcı olarak gözde yer edindiği söylenebilir. Erken teşhis edilen ve tedaviye başlanan astigmatta ise astigmat derecesi küçük olduğu için hastanın ömür boyu gözlük kullanması söz konusu olmayabilir. Bu durum tamamen hastanın astigmat derecesine ve türüne bağlıdır.

Tedavi Edilmezse Tamamen Görme Kaybı Oluşur Mu?

Astigmat, öncelikle bulanık ve çift görme gibi sorunlarla ortaya çıkar. Astigmatlı hastalar için genel görüntünün belirli kısımları pek net değildir. Bu nedenle hastanın söz konusu belirtileri fark etmesiyle birlikte hemen göz muayenesine girmesi gerekir. Eğer hasta tedavi olmazsa, tedaviyi kabul etmezse ve hiçbir şekilde muayene olmazsa, zamanla birlikle astigmatın derecesi de ilerler. Ayrıca hastanın göze zarar veren ortamlarda bulunması ve bu tür pozisyonlara girmesi, astigmatın daha hızlı ilerlemesine neden olur. Hiçbir şekilde tedavi edilmeyen astigmat, ilerleyen süreçlerde tamamen görme kaybı diğer göz hastalıklarıyla sonuçlanır.

Astigmat Sorunu Hangi Yaşlarda Ortaya Çıkar?

Astigmat hastalığının belirli bir görülme yaşı bulunmaz. Astigmat hastalığı her yaşta görülen bir hastalık olarak bilinir. Özellikle 40 yaşlarından sonra çıkan astigmat hastalığı, 60’lı yaşlara kadar hızlı bir şekilde ilerler. Genetik nedenlerden ötürü astigmat hastalığına yakalanan bireylerde ise astigmat hastalığının çocukken bile görüldüğü söylenebilir.

Astigmat Hastaları Renkli Lens Kullanabilir Mi?

Astigmat hastalarının günümüzde renkli lens kullanmalarında herhangi bir sakınca bulunmaz. Birçok astigmat hastasının tedavilerini renkli lenslerle sürdürdükleri görülür. Astigmatın tedavisinde renkli lens konusunda tek problem, lenslerin sadece gri, mavi ve yeşil renklerden oluşmasıdır. Bu renkler dışında ara veya farklı renkler bulunmaz. Astigmat konusunda renkli lens kullanmak isteyen hastaların, bu konuda öncelikle doktorlarına danışmaları ve en uygun renkli lensi belirlemeleri gerekir.

Hastalıktan Tamamen Kurtulmak Mümkün Mü?

Astigmat hastalığının tamamen sona ermesi tamamıyla teşhis zamanıyla ilgilidir. Hastalığın erken derecelerde veya erken yaşlarda teşhis edilmesi, tedavisinin kesin sonuç vermesine neden olur. Eğer hastalık erken yaşlarda tedavi edilmezse ve derecesi ilerledikten sonra tedavi edilirse, hastalıktan tam olarak kurtulmak pek mümkün olmaz. Erken yaşta teşhis edilen astigmatların tedavisinin başarı oranı oldukça yüksektir. Bununla birlikte yapılan cerrahi operasyonlar sonucunda astigmat hastalığından tamamen kurtulmak mümkün.

Astigmat Hastalığı İçin Lazer Tedavisi Tavsiye Ediliyor Mu?

Kornea, lazer tedavisiyle düzeltilebilen bir yapıyken, bu durum astigmat hastalığının lazerle tedavi edildiğinin en büyük göstergesi olarak kabul edilir. Lazer tedavisi 4 derece astigmata kadar tedavi edebilir. Orta dereceli astigmatların lazerle tedavisi çok basit bir şekilde gerçekleştirilebilirken, 4 derece astigmatların lazerle tedavisi zorlu olsa da mümkündür.

Astigmat yalnızca, düzensiz astigmat olması durumunda lazerle tedavi edilemez. Son derece nadir görülen düzensiz astigmat, yapılan detaylı tetkikler sonucunda ortaya çıkar. Bu nedenle bazı hastalara düzensiz astigmat olmalarına rağmen lazer tedavisi uygulanabilir ancak tedavide başarı sağlanamaz.

Astigmat Hastalarında Işığa Karşı Hassasiyet Oluyor Mu?

Göz hastalıklarının geneline bakıldığında, tüm hastalıklarda ışığa karşı bir hassasiyet söz konusu olur. Işığa karşı olan hassasiyet astigmat hastalığında, diğer hastalıklara göre kat kat daha fazladır. Hastanın ışığa maruz kalması durumunda geçici olarak daha fazla görme bozukluğu yaşaması, göz ağrısı yaşaması ve baş ağrısı yaşaması gibi durumlarla karşılaşılır. Astigmat hastaları özellikle güneşe çıktıkları zaman aşırı derecede zorlanırlar ve bu nedenle güneş gözlüğü veya normal gözlük kullanmaları kaçınılmaz bir hal alır.

Astigmat Bazı Meslek Dallarına Engel Mi?

Astigmat hastalığı, çeşitli görme bozukluklarıyla öne çıktığı için bazı meslek dallarının bu konuda büyük sıkıntı yaşadığı görülür. İnce çizimlerin, ince bakışların, ince işlemelerin vb. her türlü durumun gerektiği meslek gruplarında astigmat hastalığı büyük bir engel olarak bilinir. Kullanılan gözlükler bu konuda büyük katkı sağlar ancak bazı meslek dallarında kullanılan gözlükler veya lenslerin pek bir faydası olmadığı için hastanın karşısına büyük engeller çıkabilir.

Astigmat Ameliyatla Tedavi Edilebilir Mi?

Astigmat ameliyatla tedavi edilebilen bir hastalıktır ve ameliyatla tamamen ortadan kaldırılır. Astigmat hastalığının ameliyatla tedavi edilebilmesi adına mutlaka düzenli astigmat türüne sahip olması gerekir. Düzenli astigmatlar yalnızca ameliyat yöntemiyle tedavi edilir. Düzensiz ve diğer astigmatlar ise yalnızca lens veya gözlükle tedavi edilir.

Astigmat Hangi Mercekle Tedavi Edilir?

Astigmat kısaca kornea şeklinin bozulmasından kaynaklanan bir görme kusurudur diyebiliriz. Bu kusurun ortadan kaldırılabilmesi için de özel bazı merceklerin kullanılması gerekir. Astigmata eşlik eden diğer görme kusurunun durumuna göre değişen şekillerde silindirik mercekler kullanılır. Bu merceklerin bir yüzün silindirik iken diğer yüzü daireseldir. Bu sayede ışık doğru noktada toplanarak gözün arka bölgesine iletilir.

Astigmat Hangi Göz Rahatsızlıklarına Bağlı Olarak Ortaya Çıkar?

Astigmat diğer göz rahatsızlıklarına bağlı olarak gelişmez. Gelişmesine sebep olan temel unsur kornea yapısıdır ki bu yapının oluşmasında da genetik miras önemli yer tutar. Astigmat hastalarının neredeyse tamamının ailesinde de astigmat öyküsü bulunmaktadır. Çok nadiren anne – baba astigmat olmamasına rağmen çocukta astigmat gelişebilmektedir. Bu tür gelişimlerin temel sebebi de diğer göz kusurlarına gerçekleştirilen müdahaleler sırasında korneaya zarar verilmesidir.

Astigmat Hangi Durumlarda İlerler?

Astigmat pek ilerleyici bir göz kusuru değildir. Hatta ilk gelişmesinin hemen ardından gerileme eğilimindedir de. Yaşam süresi boyunca birçok faktör astigmatın derecesine etki etmez. Üç – altı yaş sonrasında ise derece büyük oranda sabitlenir. İleri yaşlarda görmenin daha da bozulmasına sebep olan astigmat hastalığındaki ilerleme değil, astigmata eşlik eden diğer görme kusurlarındaki ilerlemedir. Astigmatın ilerlemesine sebep olabilecek tek unsur korneaya yapılan müdahalelerdir.

Astigmat Hastalığı Nasıl Anlaşılır?

Astigmat genetik kodlarla geçiş yapar ve genelde çocuk yaştan itibaren belirti verir. Belirtiler anne – baba tarafından gözlenerek astigmatın teşhisi mümkündür. Ortalama bir astigmat hastası şu belirtileri verir:

  1. Uzak ya da yakın fark etmeksizin görüş bulanıktır.
  2. Birkaç saatlik dikkatli işlerden sonra göz yorulur ve baş ağrısı oluşur.
  3. Gözlerden birisi içe doğru kayma eğilimindedir.
  4. Işığın azaldığı durumlarda görme problemleri yaşanır. Uzun süre kalınsa dahi göz kendini ortama adapte edemez.
  5. Özellikle çocuk yaşlarda, çizgili deftere yazarken yazının çizginin üstüne binmesi gibi bir sorunla karşılaşılır.

    Astigmat Neden Baş Ağrısı Yapar?

    Astigmat ciddi bir görme kusurudur ve tedavi gerçekleştirilmezse astigmat hastası görmek için aşırı efor sarf eder. Bu efor gözü, göz çevresini ve bölgedeki tüm kasları ciddi oranda yorar. Kas yorgunluğuna bağlı olarak da birkaç saat içerisinde ciddi baş ağrısı başlayabilir. Bu ağrı göz merkezli olarak gelişir ve alnın üstünden beyin ortasına doğru yerleşir. Göz dinlendirildiğinde de azalma eğilimindedir.

    Astigmat Nelere Sebep Olur?

    Astigmatın ortaya çıkardığı belirtiler hayat konforunu ciddi oranda azaltmaktadır. İleri seviyeli astigmatlarda hastalar kendi başlarına hayatlarını yaşayamaz hale gelebilirler. Sosyal yaşamda ve iş yaşamında ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Görme keskinliğinin az olmasından dolayı ehliyet almak, askere gitmek ya da bunun gibi faaliyetlere katılmak sorun haline gelir.

    Astigmat Doğuştan Mı Gelir?

    Astigmatın ortaya çıkmasında iki faktör etkilidir. İlk faktör ve neredeyse tüm astigmat hastalarını ilgilendiren faktör genetik aktarımdır. Astigmatın oluşmasında yani korneanın olmaması gerektiği şekilde gelişmesinde genetik aktarımın rolü büyüktür. İkinci faktör ise kornea zedelenmeleridir ki bunun için ciddi bir hata yapılması gerekir. Kısacası astigmat doğuştan gelen bir görme kusurudur diyebiliriz.

    Astigmat İle Miyop Arasındaki Fark Nedir?

    Astigmat, miyop ve hipermetrop birbirine oldukça fazla karıştırılabilen görme kusurlarıdır. Genelde miyop astigmat veya hipermetrop astigmat olunması söz konusudur. Miyop, gözün ileriye doğru uzun olmasından kaynaklanan bir problem iken astigmat kornea şeklinin portakala benzemesi olarak tarif edilebilir. Her iki görme kusuru da birbirinden oldukça farklı olmakla birlikte aynı anda da görülebilmektedir.

    Astigmat Ameliyatla Geçer Mi?

    Astigmatın tedavisinde gözlük, lens, akıllı mercek ve lazer ameliyat yöntemlerinden yararlanılır. En sık tercih edilenler ameliyatsız yöntemler olmakla birlikte lazerle yapılan müdahalelerde de sonuç oldukça başarılıdır. Kornea kalınlığı yeterli olan hastalara yapılan astigmat ameliyatı sonrasında yüzde doksan beşe yakın başarı elde edilir. Astigmat derecesi sıfıra inmese de çok yaklaştığından ötürü gözlük ya da lens kullanmadan sorunsuz şekilde kullanılabilir.

    Astigmat Hastalığı Ne Kadar Sürede İlerler?

    Astigmat ilerleyici bir görme kusuru değildir. Kornea şekli değişmediği müddetçe ciddi artış ya da azalışlar görülmez. Doğumdan sonra duruma göre bir miktar azalması dahi mümkündür. Gözlük ya da lens kullanmak astigmat derecesi üzerinde anlamlı bir fark oluşturmaz.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Tedaviler