Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Şalazyon Hastalığı

Şalazyon Hastalığı Hakkında
Şalazyon Nedenleri
Şalazyon Belirtileri
Şalazyon Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Şalazyon Risk Faktörleri
Şalazyon Komplikasyonları
Şalazyon Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Şalazyon göz kapağında bulunan salgı bezlerinin tıkanması, şişmesi ve iltihaplanmasıyla oluşan yuvarlak ve sert bir kitledir. Bu göz hastalığı kadın erkek ayrımı olmadan, hemen her yaştaki kişiyi etkileyebilir. Bu rahatsızlık genellikle arpacık hastalığı (Hordeolum) ile karıştırılır. Ancak arpacık sadece göz kapaklarındaki salgı bezlerinin iltihaplanmasıdır. Şalazyon ise iltihaplanma sonrası gelişen kistleri ifade eder.

Şalazyon genellikle ağrısız olmasıyla bilinir. Ancak tedavisi yapılmadığında ya da hijyen kurallarına uyulmadığı zaman şalazyon gelişen bölgede enfeksiyon oluşabilir. Bu aşamada hastalarda ağrı oluşabilir. Ayrıca bölgede kızarıklık gelişebilir. Bu şalazyonun kendiliğinden iyileşmesine de engel olur. Bu yüzden şalazyon şüphesi varsa, hastaların bir göz doktoruna görünmesi ve muayene olması gerekir. Tedavisi geciktirilen şalazyon daha fazla büyüyebilir, bölgede enfeksiyon gelişebilir. Hastaların görme yetisi bundan olumsuz etkilenebilir. Bu aşamadaki şalazyon için cerrahi müdahaleye gerek duyulabilir.

Şalazyon çoğu zamana arpacık denilen başka bir göz kapağı hastalığı ile karıştırılabilir. Ancak bu sorunlar arasında bazı farklar vardır. En önemlisi arpacık ilk çıktığı andan itibaren ağrılı olur. Çünkü arpacık gelişiminde bakteriyel enfeksiyonlar etkilidir. Şalazyonda ise göz kapaklarındaki salgı bezlerinin yağdan dolayı tıkanması söz konusudur. Şalazyonda her zaman enfeksiyon oluşmaz. Bu yüzden tanı aşamasında şalazyonun diğer göz ve göz kapağı rahatsızlıklarından ayrılması gerekir.

Şalazyon Hastalığı Hakkında

Şalazyon göz kapağındaki meibomius bezi adı verilen salgı bezinde nedeni bilinmeyen şekilde oluşan ve mikroskobik olmayan granülomatöz iltihap sonucunda gelişen kisttir. Bu kitle genellikle tıkanmış yağ bezinden kaynaklanan küçük bir şişkinlik şeklinde belirir. Meibomian bezleri de alt ve üst göz kapaklarında yağ üretiminden sorumludur. Bu yüzden şalazyon hem üst göz kapağında hem de alt göz kapağında gelişebilir.

Normalde şalazyon tedaviye gerek kalmadan 4-5 haftada kendiliğinden iyileşir. Başlangıçta bir göz kapağı enfeksiyonu olan arpacık ile karıştırılabilen bu rahatsızlıkta ağrının olmaması en önemli kriterdir. Çünkü arpacık oluşumları ağrı, kızarıklık ve şişlikle kendini gösterir. Bu belirtiler şalazyon kitlelerinin ayrımında önemlidir. Şalazyon kendiliğinden iyileşmediğinde ya da çok büyük olursa, cerrahi girişimle tedavi edilmesi gerekebilir.

Şalazyon Nedir?

Şalazyon göz kapağındaki kirpiklerin yanında bulunan yağ bezelerinin iltihaplanması sonucunda oluşan şişkin kırmızı kitledir. Sivilceyi andıran bu oluşumlar her yaştan kişiyi etkilese de en fazla çocuklarda görülür. Tekrarlayan şalazyonlarda göz kapağının kenarında blefarit denilen hafif bir irritasyona neden olabilir. Alt ya da üst göz kapağında oluşabilen bu ağrısız kitle enfekte olduğu takdirde acı verebilir. Kitle çevresinde morluk oluşabilir. Şiddetli vakalarda göz kapağında şişme ve göz baskı yapma gibi etkiler yapabilir. Bu yüzden hastanın görme kabiliyeti olumsuz etkilenebilir.

Göz kapağında şalazyon oluştuğundan şüphe ediyorsanız, bazı belirtilere dikkat etmelisiniz. Öncelikle gözde acı ya da kızarıklığın olup olmadığını değerlendirmelisiniz. Daha sonra görmenin bulanık olup olmadığını, göz kapağında şişlik ve kızarıklık olup olmadığını değerlendirmelisiniz. Bu belirtilerin olması halinde bir göz doktoruna gitmenizi tavsiye ederiz. Şalazyon tedavisinde ilk aşamada ilaç tedavisinin uygulanması faydalı olabilir. Bu tedavi genellikle şalazyonun iyileşmesine yardımcı olur. Ancak ileri safhadaki şalazyon için kortizonlu iğne tedavisi uygulanmalıdır. Bu aşamada şalazyonun iyileşme olasılığı % 60-70 seviyesindedir. Bu yöntemler tedavide etkisiz kalırsa cerrahi girişim yapılarak kitle çıkarılabilir. Lokal anestezi altında yapılan operasyonda hastaların hastanede yatmasına gerek kalmaz. Ancak iyileşme süreci için hastaların birkaç gün dinlenmesi gerekir. Göz hastalıkları arasında şalazyon kolay tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Ancak tedavisi yapılmadığı zaman ciddi sorunlara yol açabilir.

Tedavi edilen şalazyon sonrası hastaların göz kapaklarının temizliğine önem vermesi gerekir. Temizlik ve hijyen için gözü yakmayacak bebek şampuanı kullanılabilir. Biraz ılık suyun içine 1-2 damla bebek şampuanı koyarak, pamuklu kulak çubuğu yardımıyla kirpik diplerini nazikçe temizleyebilirsiniz. Ardından ılık suyla bölgeyi durulamanız yeterlidir.

Şalazyon ve Arpacık Benzerliği

Şalazyon ve arpacık benzerliği bu göz rahatsızlıkların çoğu zaman karıştırılmasına neden olur. Ancak her iki rahatsızlığın ayırt edici özellikleri vardır. Arpacık göz kapağı kenarında ya da kirpik dibinde gelişen ağrılı ve kırmızı bir yumru şeklinde ortaya çıkar. Bu şekilde gelişen etkileyen arpacığın nedeni genellikle bakteriyel iltihaplanmadır. Bazı hastalarda arpacık şişer ve göz kapağının tamamını etkiler.

Şalazyon ise, göz kapağında bulunan meibomius bezi denilen ve yağ üretiminden sorumlu olan bezin büyümesi nedeniyle oluşan kitledir. Bezin yağla tıkanması sonucunda oluşur. Şalazyonda genellikle bakteriyel bir iltihaplanma olmaz. Bu yüzden genellikle ağrılı bir oluşum değildir. Ancak bezin büyümesine ilerleyen aşamada iltihaplanma eşlik edebilir. Ayrıca şalazyon kötü huylu bir kitle de değildir. Hastalarda çok az ihtimalde olsa göz kapağının tümünün şişmesine sebep olabilmektedir.

Arpacık başlangıçta bölgede kızarıklığa, göz kapağında hassasiyete, gözde batma gibi rahatsızlıklara neden olur. İlerleyen aşamada iltihaplanan kirpik diplerinde, göz kapağı kenarında geniş bir kızarıklığa yol açar. Gözlerde yaşarma, ışığa karşı hassasiyet ve batma olur.

Şalazyon oluşumunda vakaların % 25 kadarında herhangi bir yakınma olmaz. Bunlar tedavi edilmeden kendiliğinden iyileşebilir. Ancak arpacık gibi şalazyon oluşumlarını da sıkmak, patlatmak oldukça sakıncalıdır. Bu iltihabın göz kapağına dağılmasına yol açabilir.

Şalazyon ve arpacık oluşumlarında bölgeye ılık kompres yapılması faydalı olur. Cildi yakmayacak kadar ılık su ve temiz bir bezle günde 4-5 defa bölgeye 10-15 dakika kompres yapılabilir. Bu şekilde salgı bezinin tıkanıklığı açılabilir ve kitlenin içindeki sarı beyaz renkli akıntı akabilir. Bölge ılık kompresle yumuşadıkça kenarlara parmaklarla hafif basınç uygulanır ve masaj yapılırsa, kısa sürede arpacık ve şalazyon iyileşme belirtileri gösterecektir.

Tedavi sırasında gerekirse antibiyotikli pomatlar kullanılabilir. Bu özellikle bakteriyel iltihap olduğunda faydalı olur. Şalazyondaki enflamasyonu azaltmak içinde kortizon enjeksiyonu (steroid) uygulanabilir. Bu tedaviler yetersiz kalırsa, bölgeye lokal anestezi uygulanır ve cerrahi girişim ile kitle boşaltılabilir. Bazı hastalarda arpacık ve şalazyon tekrarlama eğilimi gösterebilir. Buna rağmen her ikisi de tedaviye olumlu yanıt verir. Ancak şalazyon tekrarlama eğilimi gösterirse, gözde ciddi bir sorun oluşmaması için kitleden cerrahi yolla doku parçası alınarak biyopsi yapılabilir.

Arpacık ve şalazyon oluşumu bakımından herkes risk altındadır. Ancak göz kapağı etrafında blefarit olan kişilerde arpacık ya da şalazyon gelişme riski daha fazladır. Daha önceden bu sorunları yaşamış olan kişiler, seboreik dermatit ya da akne rozasea gibi cilt rahatsızlıkları olanlar, diyabet hastası olan kişilerde de risk oranı yüksektir.

Şalazyon Tedavisi

Şalazyon oluşumu çoğu zaman kendiliğinden geçer. Ancak rahatsızlığın ilerlememesi amacıyla mutlaka bir göz doktoruna danışılmalıdır. İyileşmeyi hızlandırmak için steroid göz damlası, antibiyotikli merhem gibi ilaçlar kullanılabilir. Ancak görme sorununa neden olan, kendiliğinden geçmeyen, büyük ve astigmata yol açabilen şalazyon için cerrahi müdahale yapılmasına gerek duyulabilir.

Cerrahi müdahale ile şalazyon tedavisi sırasında göz lokal anestezi yardımıyla uyuşturulur. Küçük bir kesi açılarak, şalazyonun içeriği boşaltılır. Operasyon sona erdiğinde bölgeye antibiyotik uygulanır ve göz kapağına bandaj yapılır.

Şalazyonun tedavi sonrasında tekrarlaması için, el, yüz ve göz temizliğine dikkat edilmelidir. Gözleri tahriş edebilecek her şeyden uzak durulmalıdır. Belli aralıklarla gün içine göz kapaklarına birkaç dakika ılık suyla kompres yapılması da salgı bezlerinin yağla tıkanma riskini azaltır.

İlaç Tedavisi

Şalazyon hastalığı tedavisi için uzman bir göz doktoruna gidilmelidir. Yapılan fiziki muayene sonrasında, ilk aşamada ilaç tedavisi uygulanacaktır. Antibiyotikli ilaçlar ve steroid göz damlaları şalazyon tedavisinde önemli bir uygulamadır. Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan şalazyon tedavisinin yapılmasını sağlar. İlaçların doktorun önerdiği şekilde kullanılması gerekir. Şalazyonun hızla iyileşmesi ve ciddi bir risk haline gelmemesi açısından bu önemlidir.

Sıcak Pansuman

Şalazyon tedavisi sırasında kitlenin üzerine uygulanacak sıcak pansuman oldukça yararlı olacaktır. Bir bez yardımıyla göz kapağına fazla bastırmadan sıcak pansuman yapılması salgı bezlerindeki tıkanıklığı azaltacaktır. Bu uygulama her gün 4-5 defa 10-15 dakika süreyle yapılmalıdır. Bu şekilde tıkanan salgı bezlerinin içindeki sıvı dışarıya akabilir. Böylece şalazyonun içi boşalmış olur. Bu uygulama sırasında sıvının rahat boşalması için hafifçe masaj yapılabilir. Hafif dokunuşlarla bölgedeki doku iyice yumuşatılır. Ancak masaj sırasında ellerinde çok temiz olması gerekir. Tedavi süresince gözlerin bebek şampuanı ile temizlenmesi de önerilir.

Antibiyotikli Damla

Şalazyon tedavisi sırasında doktorun önerdiği antibiyotikli damla iltihabın kısa sürede iyileşmesine yardımcı olacaktır. İltihabın dağılmasına engel olacaktır. Gözler oldukça hassas yapılardır. Bu nedenle antibiyotikli damlanın aksatılmadan, dozunda kullanılması gerekir. Bu damla şalazyonda enfeksiyon oluşmasını önlemek için de kullanılabilir.

Kortizonlu İğne

Şalazyon tedavisi sırasında kitlede fazla şişlik varsa, göze kortizonlu iğne uygulaması yapılabilir. Steroid iğnesi de denilen bu tedavi büyük şalazyon kitleleri için oldukça faydalı olur. Şişliğin daha kolay inmesini sağlar. Bu tedavi yöntemi şalazyon için ameliyat yapılmasını da önleyebilir.

Cerrahi Tedavi

Şalazyon tedavisi sırasında kullanılan ilaçlar, antibiyotikli damlalar, kortizon iğnesi faydalı olmadığında, cerrahi tedavi yapılması gerekebilir. Şalazyonun 4-5 haftada iyileşmemesi halinde, kist büyüme eğilimi gösterdiğinde, kistin alınması için ameliyat yapılmasına karar verilebilir. Bu tedavi kararı alınırken hastanın görme sorunu yaşamasına, astigmat gibi rahatsızlıkların varlığına da bakılır. Cerrahi tedavi sırasında hastalara lokal anestezi uygulanır. Göz kapağında açılan küçük cerrahi bir kesiden şalazyon içeriği boşaltılır. Gerekirse özellikle tekrarlayan şalazyon sorununda patolojik inceleme yapılabilir. Kısa süren bu ameliyat sonrasında hastanın göz kapağına bandaj yerleştirilir. Bandaj ertesi gün kontrolde açılır. Eğer şalazyon çok büyük olmazsa, kesi yeri küçük olduğundan dikiş yapılmaz. Hastaların günlük yaşamına dönmesi de 1-2 gün içinde olur.

Eksizyon

Meibomian bezindeki kronik kistik granülomatöz inflamasyon olan şalazyon, bazen kendiliğinden iyileşme gösterebilir. Başlangıçta sıcak pansuman ve topikal antibiyotik ilaçlarla tedavi denenebilir. Ancak bu tedaviden sonuç alınamadığı zaman, hastalara cerrahi eksizyon yapılması gerekebilir.

Şalazyon Nedenleri

Şalazyon nedenleri göz kapağındaki salgı bezlerinin yağ dokusu, enfeksiyon ve bakteriyel nedenlerle tıkanmasıdır. Özellikle bakteriyel enfeksiyonların oluşmasına uygun ortam yaratacak durumlar şalazyona neden olabilir. Göz ve göz çevresi hijyeni bu nedenle önemlidir. Kirli ellerle göz kapaklarına dokunmak, kirli ortamlarda bulunmak, bölgede bakteriyel enfeksiyona neden olarak şalazyon oluşumuna yol açabilir. Ayrıca makyaj malzemeleri de sağlıksız olabilir. Kişisel temizliğe ve hijyene dikkat edilmesi şalazyon oluşma riskini azaltacaktır. Daha önceden şalazyon ile karşılaşan kişilerde tekrarlama riskine karşı önlemlerini almalıdır. Nadiren cilt kanseri nedeniyle oluşan şalazyonlara da dikkat edilmelidir.

Kirpik Diplerindeki Yağ Bezlerinde Enfeksiyon

Göz kapaklarında kirpik diplerindeki yağ bezelerinde enfeksiyon oluşması şalazyon nedenleri arasındadır. Bu tür risklere karşı göz kapaklarının, gözlerin temizliğine dikkat edilmelidir. Göz kapaklarına ve gözlere kirli ellerle temastan kaçınılmalıdır. Ayrıca her gün gözlerin ılık su ve bebek şampuanı ile temizlenmesi gerekir. Bu sayede göz hijyeni sağlanmış olur.

Şalazyon Belirtileri

Şalazyon belirtileri arasında en belirgin olanı göz kapağında oluşan şişlik olarak gösterilebilir. Şişlik daha çok göz kapağının iç kısmına yakın bölgede etkili olur. Genellikle ağrı etkisi olmaz. Ancak nadiren enfeksiyon kaptığında hafif ağrı oluşabilir. Şalazyon oluşumu her zaman enfeksiyon ile seyretmez. Arpacık ise ağrılı olmasıyla ve geç iyileşmesiyle şalazyona göre farklılık gösterir. Bu belirtilere bakarak göz kapağındaki şişliğin neden kaynaklandığı belirlenebilir.

Göze dokunulduğunu hissetmek, ışığa karşı rahatsızlık hissetmek gibi bulgularda şalazyon belirtileri arasında yer alır. Şalazyon oluştuğunda göz kapağı kenarlarında kabuklanma ve göz yaşarması gibi belirtilerde meydana gelebilir. İleri safhalarda ise, görme işlevinde olumsuz etkiler, bulanık görme gibi belirtiler olabilir. Bunlar göz kapağındaki şişliğin artmasından ve enfeksiyon nedeniyle gelişebilir. Ayrıca korneada anormal eğriliğin oluşması yani astigmat oluşması da şalazyon yüzünden gelişebilir.

Göz Kapağında Ağrısız Şişlik

Göz kapağında ağrısız şişlik gelişmesi şalazyonun tipik belirtisidir. Şişliğin ağrısız olması göz kapaklarında bulunan salgı bezlerinin yağdan dolayı tıkanmasından kaynaklanır. Bu şişlik genellikle yaklaşık 4-5 haftada kendiliğinden iyileşebilir. Ancak bu süreçte bir göz doktoruna danışarak, evde yapılabilecek önlemlere uyulmalıdır. Şişliğin olduğu bölgeye sıcak kompres yapılması, enfeksiyon gelişmemesi için antibiyotikli ilaç kullanılması, şişliğin daha rahat inmesine yardımcı olacaktır.

Gözde Yaşarma

Şalazyon oluşumunda göz kapağında meydana gelen şişliğin olumsuz etkilerinden bir tanesi gözde yaşarma olmasıdır. Şişlik büyümeye başladıkça gözde bu tür sorunlar oluşabilir. Şalazyon oluşumu her zaman enfeksiyondan kaynaklanmaz. Ancak göz kapağındaki şişliğe enfeksiyon, blefarit eşlik ederse, gözde yaşarma gibi etkilerde görülebilir.

Işığa Karşı Hassasiyet

Göz kapağındaki şişlik büyümeye başladıkça, kişinin gözlerinde ışığa karşı hassasiyet gelişebilir. Bu sorun gözlerde yaşarmaya da neden olabilir. Göz kapağını etkileyen şişlik büyüme gösterirse, gözlere baskı yapabilir. Göz iyice hassas hale gelir. Bu yüzden gözlerde ışığa karşı hassasiyet gelişebilir. Alt ya da üst göz kapağında oluşan şalazyon nedeniyle bu tür sorunlar oluşursa, mutlaka bir göz doktoruna başvurulmalıdır.

Göz Kapağında Kabuklanma

Şalazyona maruz kalan kişilerde bazen göz kapağındaki kirpik diplerinde iltihaplanma yani blefarit gelişebilir. Bu aşamada hastanın göz kapağında kabuklanma, kızarıklık, kirpiklerde düzensizlik, şişlik, dökülme gibi belirtiler oluşabilir. Ayrıca göz yaşarması gözlenir. Tedavi edilmediği takdirde göz kapağında şekil bozuklukları meydana gelebilir. Bu durumda göz kapağı içe veya dışa doğru yönelebilir.

Şalazyon Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Şalazyon tanı ve teşhis yöntemleri arasında hastanın fiziki muayenesi ön plandadır. Şalazyon tanısında görüntüleme tetkikleri gibi tanı yöntemlerine ihtiyaç duyulmaz. Muayene sırasında hastanın göz kapağında ağrısız şişliğin olması şalazyon tanısı koymaya yeterli olabilir. Tanı koyarken hastanın öyküsü dinlenir, belirtiler değerlendirilir. Bu sayede arpacık (Hordeolum) şalazyon ayrımı da daha kolay yapılır.

Fiziki Muayene

Göz kapağında bulunan salgı bezlerinin yağ dokusundan dolayı tıkanması nedeniyle oluşan fokal bir inflamatuar lezyon olan şalazyon tanısında, fiziksel muayene oldukça önemlidir. Bu oluşumda enfeksiyon olması gerekmez. Göz kapağında ağrısız bir şişliğin olması, bölgede kızarıklık ve hassasiyetin olmaması şalazyon teşhisine yardımcı olur. Şalazyon tanısında fiziki muayene dışında kullanılabilecek bir tanı yöntemine de ihtiyaç duyulmaz.

Şalazyon Risk Faktörleri

Şalazyon hemen herkesi etkileyebilen bir göz sorunudur. Ancak şalazyon risk faktörleri nedeniyle bazı kişilerde daha fazla görülebilir. Tekrarlayan şalazyon vakaları ile karşılaşılabilir. Bu risk faktörleri arasında gözleri sık ovuşturmak, el hijyenine önem vermemek ilk sıralarda yer alır. Bunlar göz sağlığına olumsuz etki eder. Kirli ellerle gözler sıkça ovuşturulursa, mikroplar nedeniyle göz hastalıkları, şalazyon gibi sağlık sorunları yaşanabilir. Göz kapağında oluşan sert bir kitle, hassas bir nokta, göz sulanması gibi belirtilere maruz kalanlar zaman kaybetmeden bir göz doktoruna gitmelidir.

Kalitesiz makyaj malzemelerinin kullanılması, son kullanma tarihi geçen makyaj malzemelerinin kullanılması, bu tür malzemelerin başkalarıyla ortak kullanılması gibi etkenlerde şalazyon risk faktörleri arasında yer alır. Bu nedenle makyaj malzemeleri başka kişilerle paylaşılmamalıdır. Ayrıca yüz ve göz bölgesi sürekli temiz tutulmalıdır. Düzenli olarak göz kapakları, gözler temizlenmeli, aralıklı olarak göz çevresine ılık kompres yapılmalıdır.

Gözleri Sık Ovuşturmak

Gözler oldukça hassas yapılardır. Dışarıdan gelecek her türlü olumsuzluğa açıktır. Bu yüzden göz ve göz çevresine zarar verebilecek eylemlerden kaçınılmalıdır. Gözleri sık ovuşturmak, gözlerin mikrop kapmasına uygun zemin hazırlayabilir. Özellikle temiz olmayan ellerle bunu yapmak çok risklidir. Şalazyon oluşumuna neden olabilir.

Makyaj Malzemelerinin Uzun Süre Kullanılması

Göz makyajı için kullanılan malzemelerin her zaman kaliteli olması gerekir. Ayrıca makyaj malzemelerinin uzun süre kullanılması da sakıncalıdır. Makyaj malzemelerinin son kullanma tarihlerine dikkat edilmelidir. Göz makyajı her gün yatmadan önce temizlenmelidir. Bunlara dikkat edilirse, şalazyon oluşma riski oldukça azalır.

Yüzün Temiz Tutulmaması

Şalazyon oluşma riskine karşı yüzün temiz tutulması gerekir. Yüzün ve gözlerin temiz olması mikroplardan, bakterilerden korunmanızı sağlar. Bu da şalazyon oluşma riskini azaltır. Düzenli olarak her gün yüzün yıkanması, göz çevresinin bebek şampuanı gibi ürünlerle temizlenmesi gerekir.

Şalazyon Komplikasyonları

Şalazyon göz kapaklarında bulunan salgı bezlerinin yağ dokusu nedeniyle tıkanmasından kaynaklanan nodül şeklinde oluşur. Göz kapağında şişliğe neden olan şalazyon, genellikle ağrısız bir kitledir. Çoğu zaman 4-5 haftada kendiliğinden iyileşme gösterir. Ancak bazı vakalarda şişlik iyileşmez ve büyüme gösterebilir. Şalazyon komplikasyonları bu aşamada kendini gösterebilir. Hastalarda gözde yaşarma, kirpik diplerinde kabuklanma, görme bulanıklığı gibi komplikasyonlar oluşabilir.

Görme Bulanıklığı

Görme bulanıklığı şalazyon komplikasyonları arasında yer alır. Kendiliğinden iyileşme göstermeyen, büyüyen şalazyon oluşumlarında görme sorunları da yaşanabilir. Özellikle blefarit oluşması halinde, görme bulanıklığı gibi ciddi sorunlar yaşanabilir. Bu durumda şalazyonun cerrahi olarak tedavi edilmesi gerekir. Şalazyonun erken aşamada teşhis edilmesi ve iyileşmesi için gereken önlemlerin alınması önemlidir.

Şalazyon Nasıl Önlenir?

Şalazyon kirpiklerin arka kısmında, göz kapağı kenarında bulunan küçük yağ bezlerinde oluşan tıkanıklıktan kaynaklanır. Göz kapağında ağrısız şişlik olarak gelişir. Ancak yağ bezleri bakterilerle enfekte olursa, göz kapağında şişlik yanında kızarıklıkta meydana gelebilir. Göz kapaklarının iç kısmında gelişen şalazyonu önlemek için bazı önlemler alınabilir. Göz bölgesinin temiz tutulması, makyaj malzemelerinin özenle seçilmesi, uzun süre kullanılmaması, el temizliğine dikkat edilmesi, gözlere sıcak kompres yapılması gibi önlemler şalazyon oluşumunu önleyebilir. En azından bu önlemlerle şalazyon oluşma riskini azaltabiliriz. Özellikle daha önce şalazyon ile karşılaşan kişiler tekrarlama riskine karşı dikkatli olmalıdır.

Altı Ayda Bir Makyaj Malzemelerini Değiştirmek

Yüz ve gözlerde kullanılan makyaj malzemelerinin kaliteli olması ve son kullanma tarihine dikkat edilmesi gerekir. Altı ayda bir makyaj malzemelerini değiştirmek, şalazyon gelişme riskini azaltır. Özellikle son kullanma tarihi geçmiş ürünleri kişilerin kullanmaları zararlı olduğu kadar sağlıksız bulunmaktadır. Bu ürünler gözlerde kızarıklığa, enfeksiyona yol açabilir. Gözleri ve göz kapaklarını hastalıklardan korumak için makyaj malzemelerinin kullanımına özen gösterilmelidir.

Göz Bölgesini Temiz Tutmak

Şalazyon oluşumu önlemek amacıyla yapılabilecek en önemli davranış göz bölgesini temiz tutmak, hijyene önem vermek gerekir. Göz bölgesini ılık su ve bebek şampuanı ile her gün temizlemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Böylece şalazyon oluşumunu önleyebilir, riski azaltabiliriz. Görme duyumuzun zarar görmemesi için göz hijyenine dikkat edilmelidir.

El Temizliğine Önem Vermek

El temizliğine önem vermek şalazyona karşı alabileceğimiz önlemler arasındadır. Gün içinde farkında olmadan ellerimizi gözlerimize, göz kapaklarına götürebiliriz. Temiz olmayan ellerle bu bölgelere dokunmak bile bakterilerin buralara bulaşmasını kolaylaştırır. Şalazyon gelişme riskini de arttırır. El temizliği genel sağlığımız için de önemlidir. Vücudumuzu etkileyecek mikroorganizmaların kirli ellerle bulaşmasına engel olmak için, el temizliğine önem verilmelidir.

Gece Yatmadan Önce Gözlere Sıcak Kompres Uygulamak

Gece yatmadan önce gözlere sıcak kompres uygulamak, salgı bezlerinin yağdan dolayı tıkanmasına engel olur. Bu da şalazyon oluşma olasılığını azaltır. Sıcak kompres yağ dokularını yumuşattığı için bezlerin tıkanmasına, şişlik oluşmasına mâni olacaktır. Bu uygulama her gün 3-4 defa yapılmalıdır. 10-15 dakika süreyle gözlere yapılan sıcak kompres sırasında hafif hareketlerle masaj yapılması da yağ dokusunun daha kolay yumuşamasına ve dağılmasına yardımcı olur.

Sık Sorulan Sorular

Şalazyon oluşumu, belirtileri, nedenleri, risk faktörleri, tedavisi gibi konularda yazımızda bazı bilgiler verdik. Bunların dışında göz kapaklarında ve kirpik diplerinde oluşan şalazyon ile ilgili merak edilen soruların yanıtlarına bu bölümden ulaşabilirsiniz.

Şalazyon kendiliğinden geçer mi?

Şalazyon meibomius bezlerinin ağızlarının tıkanması, sebase sekresyonun bezlerin içinde birikmesiyle gelişen kronik bir enflamasyondur. Özellikle seboreik dermatit, akne rozasea vakalarında şalazyon oluşumuna daha sık rastlanır. Şalazyon ağrısız bir nodül şeklinde gelişir. Nodüller küçük olursa kendiliğinden iyileşme olasılığı daha fazla olur. Ancak kalıcı olan, iyileşmeye dirençli lezyonlarda steroid enjeksiyonu ya da cerrahi girişim yapılması gerekebilir. Şalazyon sıkça tekrarlama eğilimi gösterirse, sistemik tetrasiklin tedavisi uygulanabilir. Gerekirse şalazyon içeriğinin patolojik olarak incelemesi yapılabilir.

Şalazyon tehlikeli mi?

Göz kapağında şişkin bir yumru şeklinde gelişen şalazyon, bu bölgede bulunan yağ bezinin yıkanması yüzünden oluşur. Başlangıçta ağrısız küçük bir yumru şeklinde olduğundan hemen fark edilmeyebilir. Bu aşamada şalazyon pek tehlikeli olmaz. Genellikle önlemler alınırsa, kendiliğinden iyileşebilir. Büyümeye başladıkça göz kapağındaki şişlik yüzünden kişiyi oldukça rahatsız edebilir. Bölgede kızarıklık ve ağrı oluşabilir. Göz baskı yaptığı için bulanık görme, göz yaşarması gibi sonuçlara neden olabilir. Bazı hastalarda göz kapağının tamamen şişmesine yol açabilir. Bu yüzden gözleri ve göz kapaklarını etkileyen her hastalık tehlikeli olarak kabul edilmelidir. Tedavisi ihmal edilmemelidir.

Şalazyon günlük hayatı nasıl etkiler?

Şalazyon göz kapaklarında oluşan ağrısız kitlelerdir. Göz kapağında bulunan salgı bezlerini yağ dokusu nedeniyle tıkanması yüzünden oluşur. Ancak ilerleyen aşamalarda kitlede enfeksiyon gelişebilir. Bu durumda şalazyon hastaların günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Çünkü kitlede kızarıklık, ağrı gibi olumsuz etkiler oluşabilir. Ayrıca kişinin görme duyusunda da istenmeyen etkiler olabilir. Gözlerin yaşarması, görme bulanıklığı gibi sorunlar günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir.

Alkol ve sigara kullanımı şalazyonu tetikler mi?

Alkol ve sigara kullanımı kişilerin bağışıklık sistemini olumsuz şekilde etkileyebilir. Bağışıklık sistemi vücudun bir nevi koruma mekanizmasıdır. Şalazyon göz kapaklarındaki salgı bezlerinin yağdan dolayı tıkanmasıyla gelişir. Çoğu vaka kendiliğinden iyileşebilir. Ancak bağışıklık sistemi zayıflayan kişilerde iyileşme süreci olumsuz olabilir. Şalazyon ilerleyebilir ve cerrahi müdahale gerekebilir.

Şalazyon tedaviden sonra tekrarlayabilir mi?

Şalazyon kendiliğinden iyileşse de cerrahi müdahale ile tedavi edilse de yeniden tekrarlama riski vardır. Göz kapaklarındaki salgı bezlerinde yağ oranının artması ya da başka bir nedenle şalazyon tekrar oluşabilir. Bu yüzden tedavi edilen şalazyon sonrasında hastaların göz ve göz çevresi hijyenine dikkat etmesi gerekir. Özellikle ellerin ve yüzün temiz tutulması, göz kapaklarına sıcak kompres yapılması tavsiye edilir. Bu önlemler alınırsa, şalazyonun tekrarlama riski önlenebilir.

Şalazyon patlatılırsa ne olur?

Göz kapaklarını, kirpik diplerini etkileyen şalazyonun patlatılması önerilmez. Şalazyon her zaman enfeksiyon ile seyretmez. Ancak iltihaplı bir oluşum olursa, şalazyonun patlatılması iltihabın başka bölgelere yayılmasına neden olabilir. Eğer tedavide cerrahi girişim uygulanacaksa, bunun bir hastanede yapılması gerekir. Şalazyon içeriğinin steril ortamda boşaltılması önerilir.

Şalazyonun bitkisel bir tedavi yöntemi var mı?

Şalazyon tedavisinde bitkisel tedavi yöntemlerinin de kullanıldığı bilinmektedir. Ancak bitkisel yöntemlerin doktor önerisi olmadan kullanılması hatalı bir davranıştır. Aloe vera, hint yağı, sarımsak, akasya yaprakları, elma sirkesi gibi malzemelerle hazırlanan bitkisel tedavi yöntemleri için mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Çevrenizden duyduğunuz, internet ortamında gördüğünüz bitkisel tedavi seçeneklerini bilinçsizce gözlerinize uygulamamalısınız.

Şalazyon tedavisi ne kadar sürer?

Şalazyon tedavisi sırasında ilaçlar, kortizon iğneleri kullanıldığında tedavi süreci yaklaşık 4-5 hafta sürebilir. Tedavide cerrahi yöntem kullanıldığında, hastalara lokal anestezi altında uygulanan operasyon 15-20 dakikada tamamlanır. Ameliyatta açılan kesi yerinden iltihaplı yağ dokusu boşaltılır. Ameliyatın süresi hastanın durumuna göre farklılık gösterebilir. Şalazyon tedavisi için uygulanan ameliyatlar, oldukça kısa süren operasyonlardır.

Ameliyat sona erdiğinde etkilenen göz bir gün süreyle bandajla kapatılır. Operasyon sırasında dikiş yapılmadığı için, hastalarda dikiş alma süreci olmaz. Hastaların normal yaşamına dönüşü ertesi gün başlar. Rutin kontrolleri için hastaların bir gün sonra ve operasyondan bir ay sonra doktora gitmesi gerekir. Kontrollerde şalazyon iyileşmesi değerlendirilir ve sonuçlara bakılır. Ayrıca iyileşme sürecinde hastaların ilaçlarını da düzenli kullanması gerekir.

Ameliyattan sonra göz bölgesinde iz kalır mı?

Şalazyon ameliyatı sırasında açılan kesi oldukça küçüktür. Bu nedenle ameliyat tamamlandığında dikiş yapılmasına gerek kalmaz. Ameliyattan sonra göz bölgesinde iz kalma gibi bir sorun yaşanmaz. Bu yüzden şalazyona maruz kalan hastaların tedirgin olmasına gerek yoktur. Ancak göz kapağındaki şişlik çok büyük olursa, açılan cerrahi kesi yeri büyük olabilir. Bu hasta grubunda göz bölgesinde fazla belirgin olmayan bir iz kalabilir.

Ameliyat ağrılı mı geçer?

Şalazyon tedavisinde uygulanan ameliyat ağrılı geçmez. Çünkü ameliyat sırasında göz bölgesine lokal anestezi uygulanır. Hastalar ayakta tedavi edilir. Lokal anestezi etkisini gösterdikten sonra, göz kapağının açık kalmasını sağlayacak şekilde göz bir kelepçe takılır. Kelepçe göz kapağının açık kalmasını sağladığı için, ameliyatta daha kolay işlem yapılır. Göz kapağında şişliğin olduğu yere ufak bir kesi açılır. Şalazyon içeriği özel bir alet yardımıyla boşaltılır. Şişliğin boyutuna uygun şekilde açılan kesi yerinden operasyon yapılır. Küçük kesilerde dikiş yapılmasına gerek kalmaz. Büyük şişliklerde göz kapağının önünden başlayarak bir kesi açılabilir. Bu kesi yerleri için özel kendiliğinden eriyen özel dikişler kullanılır. Tüm bu işlemler sırasında hastalar ağrı, acı duymaz.

Şalazyon ameliyatında ne tür anestezi uygulanır?

Şalazyon ameliyatında kullanılan anestezi türü genellikle lokal anestezidir. Hastalar ameliyatın yapılacağı hastanenin, kliniğin lokal anestezi için uygun ekipmanlara, ilaçlara sahip olduğuna dikkat etmelidir. Bazı hastalar ameliyatta genel anestezi talebinde bulunabilir. Ancak doktorlar bu ameliyat için lokal anestezinin yeterli olduğunu tavsiye eder.

Ameliyattan sonra hastanede yatış önerilir mi?

Şalazyon tedavisi için ameliyat kararı alındıktan sonra, operasyon 15-20 dakikada tamamlanır. Ameliyattan sonra hastalar için iyileşme süreci başlar. Operasyondan çıkan hastalar olası risklere karşı bir süre müşahede altında tutulur. Bu aşamada gereken tetkiklerde tamamlanır. Herhangi bir sorun olmadığı belirlenirse, hastanede yatışa gerek kalmadan hastalar taburcu edilebilir. Hastaların doktorun önerilerine uyması halinde iyileşme süreci de sorunsuz atlatılır. Göz yapılan bandaj bir gün süreyle kalır. Hasta ertesi gün rutin kontrole gelir ve bandaj açılır.

Tedaviden sonra nasıl banyo yapmalı?

Şalazyon tedavisinden sonra hastalar doktorun verdiği bazı yönergelere uymak zorundadır. Hastaların tedaviden sonra ne zamana banyo yapacağı, nasıl banyo yapacağı konusunda da doktor bazı önerilerde bulunur. Hastaların cerrahi müdahale yapılacağı gün banyo yapmaması da önerilir. Banyo yapmak için ameliyattan sonra birkaç gün beklenmelidir. Ayrıca banyo sırasında gözün korunması gerekir. Banyo suyunun ılık olmasına özen gösterilmelidir. Bu önlemler gözün korunması için mutlaka alınmalıdır.

Tedaviden hemen sonra kitap okumanın sakıncası var mı?

Şalazyon tedavisi tamamlandıktan sonra hastaların gözü yoracak eylemlerden kaçınması gerekir. Bu yüzden hastalara dergi, kitap okuma tavsiye edilmemektedir. İyileşme sürecinde bir süre kitap okunmaması gerekir. Kitap okuma dikkat gerektiren bir eylemdir. Bu yüzden gözler gereksiz yere yorulur ve iyileşme süreci uzar.

Hastaların araç kullanmaları riskli mi?

Hastalar tedavi sürecinden sonra bir süre araç kullanmamalıdır. Araç kullanımı gözleri yorabilir. Dikkat gerektiren bu eylem iyileşme sürecine olumsuz etkiler yapabilir. Araç kullanmak isteyen hastalar, bunu ne zaman yapabilecekleri hakkında doktoruna danışmalıdır.

Şalazyon hastalarına gözlük önerilir mi?

Şalazyon hastalarına gözlük önerilmez. Hastalar gözlük kullanıyorsa, tedaviden sonra birkaç süreyle gözlük takmamalıdır. Zaten iyileşme sürecinde gözün yorulmaması gerekir. Hastaları kitap okuma, araç kullanma gibi elemlerden bir süre uzak durması gerekir.

Şalazyon uzun vadede görme kaybına sebep olur mu?

Göz kapaklarında şişlik şeklinde gelişen şalazyon çoğu hastada kendiliğinden iyileşme gösterir. Bazı hastalarda ise tedavi edilmesi gerekir. Tedavisi geciktirilen şalazyon hastalarda görme sorunlarına neden olabilir. Görme bulanıklığı, görme yetisinin azalması gibi sonuçlar doğurabilir. Göz kapağının tamamen şişmesi halinde hastanın görme yetisi kaybolabilir. Ancak tedavisi yapılan şalazyon hastalığında, uzun vadede kalıcı görme kaybı oluşmaz.

Şalazyon ameliyatı kolay mıdır?

Şalazyon ameliyatı tıpta en kolay yapılabilen operasyonlar arasında gösterilir. Bu ameliyat kolay olsa da dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Ameliyatın süresi hastanın durumuna göre 15-20 dakika kadar sürer. Küçük bir cerrahi kesiden şalazyonun içeriği boşaltılır. Uzman ellerde yapılan şalazyon ameliyatı kolay bir şekilde yapılabilir.

Tedavide kullanılan damlanın yan etkileri nelerdir?

Şalazyon tedavisinde kullanılan antibiyotikli damlaların yan etkileri oldukça azdır. Hastaların damlanın içeriğindeki maddelere karşı hassasiyeti bulunmuyorsa, herhangi bir yan etki oluşmaz. Bunun dışında damlanın etkisiyle bulanık görme, çift görme gibi geçici yan etkiler oluşabilir.

Şalazyon şüphesiyle hangi kliniğe gitmeli?

Şalazyon göz kapağını etkileyen bir sağlık sorunudur. Göz ve göz çevresinde oluşan rahatsızlıklar için hastanelerin göz hastalıkları bölümüne başvurulmalıdır. Göz hastalıkları alanında uzman doktorlara muayene olunmalıdır. Şalazyon şüphesiyle hastanelerin göz hastalıkları bölümüne gidilmesi gerekir. Bu şekilde şalazyon tanısı ve tedavisi en doğru şekilde yapılabilir.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Tedaviler