Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Beyin Kanaması (Anevrizma)

Beyin Kanaması (Anevrizma) Hakkında
Beyin Kanaması (Anevrizma) Nedenleri
Beyin Kanaması (Anevrizma) Belirtileri
Beyin Kanaması (Anevrizma) Teşhis Ve Tanı Yöntemleri
Beyin Kanaması (Anevrizma) Risk Faktörleri
Beyin Kanaması (Anevrizma) Komplikasyonları
Beyin Kanaması (Anevrizma) Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Beyin kanaması her yıl birçok insanın başına gelen, tedavi edilmediği durumlarda ölüme ve kalıcı hasara neden olan ciddi bir sağlık problemidir. Beyin anevrizması kan basıncı nedeni ile atardamarın zayıf bir noktasında balonlaşma olmasıdır. Zaman geçtikçe anevrizma daha da incelir ve yüksek basınç sonucunda anevrizma duvarında delinme ve yırtılma olur. Anevrizmanın yırtılan veya delinen bu kısmından kan damar dışına çıkar ve beyin omurilik sıvısı içinde kanama oluşur.

Şiddetli ve ani kusma, konuşma bozukluğu, kısmi felç, çok şiddetli geçmeyen baş ağrısı, bilinç kaybı, ellerde ve kollarda karıncalanma hissi, görme bozuklukları, koordinasyon problemi ve denge kaybı beyin kanamasının bilinen belirtileridir. Bu belirtilere sahip kişinin vakit kaybedilmeden bir sağlık kuruluşuna götürülüp tedavi altına alınması gerekir. Beyin kanamaları ölüme ve kısmi felç, konuşamama gibi kalıcı hasarlara sebep olabilir.

Beyin anevrizması patlamasıyla beyin kanaması geçiren hastalarda hayatını kaybetme oranı yüzde elli. Kanama başladıktan sonra hastaneye bile gidemeden veya hastanede kanamanın yarattığı komplikasyonlar nedeni ile hayatını kaybeden birçok hasta mevcut. Bu nedenle anevrizma patlamadan ve beyin kanaması gerçekleşmeden fark edilip tedavi edilmesi büyük önem taşır.

Beyin kanamasına neden olan birçok etken vardır. Hastanın başına herhangi bir darbe alması sonucu travmaya bağlı beyin kanamaları, yüksek tansiyon gibi hastalıkların kan basıncını artırması sonucu oluşan beyin kanamaları, beyin tümörlerine bağlı beyin kanamaları, kullanılan kan sulandırıcı ilaçlara bağlı kanamalar ve sigara alkol ve uyarıcı maddeler nedeni ile oluşan beyin kanamaları görülebilir.

İnceleyen ve Onaylayan : Doç. Dr. Aşkın Şeker

Beyin Kanaması (Anevrizma) Hakkında

Her yıl beyin anevrizmasına bağlı beyin kanaması riski taşıyan on bin kişi olduğu biliniyor. Bu hastaların beyin kanaması geçirmeleri durumunda yarısı hayatını kaybediyor. Bu nedenle beyin anevrizması olan hastaların anevrizma patlayıp kanamaya neden olmadan teşhis edip tedavi etmek önemli bir husustur.

Beyin anevrizması genellikle otuz yaş üzeri bireylerde görülür ve yaş ilerledikçe hastalığın görülme sıklığı da artış gösterir. Ailesinde anevrizma teşhisi olan bireylerde, yüksek tansiyon hastalarında, alkol ve uyuşturucu bağımlılarında anevrizma görülme riski daha fazladır.

Beyin anevrizmasının kanamasına neden olan etken ve kanama zamanı tam olarak bilinemez. Yüksek tansiyon, sigara tüketimi, kullanılan bazı ilaçlar ve kan basıncının artmasına neden olan etkenler anevrizmanın kanama ihtimalini artırır. Daha önce kanayan anevrizmanın tekrar kanama ihtimalinin çok yüksek olduğu bilinmektedir; bu nedenle tedavinin ihmal edilmesi beyin kanaması riskini artırır. Ayrıca anevrizmanın kanama riski beyinde bulunduğu yer, büyüklüğü ve şekline bağlı olarak da değişiklik gösterir.

Anevrizma tedavisi mümkün bir sağlık sorunudur, gelişen teknoloji ile düşük riskli ameliyatlar yapılabilir. Yalnız anevrizma tedavisi olmayan hasta için bu bir sorun haline gelir ve hasta kendi sağlığı açısında hayati risk oluşturur. Teşhis konulduktan sonra ihmal edilmemesi gerekir. Teşhisten sonra kan basıncını artıracak aktivitelerden kaçınmak, alkol ve sigara kullanımını durdurmak, hipertansiyon için ilaç almak, bazı ilaçların kan sulandırıcı etkisi olduğu için doktora danışmadan ilaç kullanmamak gerekir.

Beyin Anevrizması Nedir?

Beyin anevrizması atardamarın zayıf olan bir noktasında kan basıncı nedeni ile balonlaşma olmasıdır. Anevrizma duvarı diğer damarlara göre daha ince ve zayıf. Kan basıncında artış olması damar duvarında zayıflamaya neden olur. Zamanla giderek incelen beyin anevrizmasının patlaması da beyin kanamasına neden olur. Beyin anevrizmaları şekline boyutuna ve yerine göre farklılıklar gösterir. Ayrıca anevrizmanın sakküler, fuziform, mikotik ve travmatik olmak üzere çeşitli türleri bulunur.

Beyin anevrizması sonradan oluşan bir hastalık. Genellikle otuz yaş üzeri insanlarda görülür ve yaş ilerledikçe de hastalığın görülme sıklığı artar. Ayrıca beyin anevrizmasında genetik de önemli bir husus. Ailesinde, özellikle de birinci derece yakınında anevrizma olan insanlarda görülme riski daha fazla. Ailede anevrizma olan birden fazla insan olması durumunda risk fazla olduğu için aile bireylerinin belirli zamanlarda kontrol edilmesi gerekiyor. Yüksek tansiyon hastaları ve sigara kullananlar insanlar da beyin anevrizması konusunda risk grubunda.

Beyinde bulunan tüm anevrizmalar kanamaya neden olmaz ama hangisinin kanayacağı da önceden tespit edilemez. Genelde bir anevrizmanın bir yıl içinde kanama ihtimali yüzde bir ile üç arasında. Bu kanama riski anevrizmanın bulunduğu yer, oluşum mekanizması, boyutu, şekli ve belirtilere göre değişir. Belli bir büyüklüğün üzerinde olan anevrizmalarda kanama riski de daha fazla. Bir kere kanamış olan anevrizmaların tekrar kanama ihtimali çok yüksek olduğu için çabucak tedavi edilmesi gerekir.

Beyin anevrizması çoğu hastada patlayana kadar belirti göstermeyen bir hastalıktır. Çoğu hastada beyin anevrizması olduğu herhangi başka bir hastalığın teşhisi için yapılan testler sonucunda veya anevrizmanın büyüyüp diğer bölgeler baskı yapması sonucu oluşan şikayetlerle anlaşılır. Ancak göz kapağı düşmesi, çift görme, baş ağrıları, bulantı ve kusma gibi belirtiler görmek de mümkün.

Beyin anevrizmasının patlaması sonucu oluşan beyin kanamaları ciddi can kaybı ve kalıcı hasara neden olduğu için anevrizma kanamadan önce teşhis edilmesi çok önemli. Çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılarak beyinde anevrizma olup olmadığı teşhis edilebilir ve kanama olmadan tedavi edilebilir. Beyin anjiyografisi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme anevrizmanın tespiti için kullanılan yöntemlerdendir.

Toplumdaki Yaygınlığı ve Sıklığı

Beyin anevrizmasının toplumda görülme sıklığı ortalama olarak yüzde bir ile beş arasında değişir. Bu hastaların anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçirme ihtimali de yüzde bir ile üç arasındadır. Beyin kanaması geçirdiklerinde bu hastaların yarısına yakını yolda veya hastanede kanamaya bağlı komplikasyonlar nedeni ile hayatını kaybeder. Beyin anevrizmasıyla çoğunlukla otuz yaş üzeri insanlarda karşılaşılır ve ileriki yaşlarda anevrizma görülme ihtimali daha da artar. Ailesindeki bireylerde anevrizma olanlar, damarlarında hasar ve travma olanlar, alkol ve uyuşturucu bağımlıları, hipertansiyon hastaları beyin anevrizması riski daha yüksek olan bireylerdir.

Beyin Kanamalarında Ölüm Riski

Beyin kanaması ciddi riskleri olan bir sağlık sorunudur ve hastaların hayatını kaybetmesi veya kalıcı hasar söz konusu olabilir. Hastaların bir kısmı zamanında müdahale edilmediği için kurtarılamayabiliyor. Beyin kanamasında ölüm riskini azaltmak için olabildiği kadar çabuk ve doğru müdahale edilmesi gerekir. Hasta hızlı bir şekilde uygun sağlık kuruluşuna götürülmeli ve tedavi edilmelidir. Anevrizmaya bağlı beyin kanamalarında hastaların bir kısmı daha hastaneye ulaşamadan yolda hayatını kaybetme, bir kısmı da hastanede hayatını kaybetmektedir. Bu nedenle anevrizmanın daha patlamadan teşhis edilmesi ve tedavi uygulanması ölüm riskini en aza indirir. Beyin kanamalarında ölüm riskini etkileyen bir başka unsur da kanamanın şiddetidir. Doğru orantılı olarak kanamanın şiddetinin yüksek olduğu durumlarda ölüm riski de artar.

Anevrizma Türleri

Hastanın tedavisinde anevrizmanın türü, nerede bulunduğu ve etrafındaki damarlara etkileri incelenir. Hastada bulunan anevrizma türü tedavi için uygulanacak yöntemin belirlenmesinde etkili olur. Başlıca anevrizma türleri; sakküler anevrizmalar, fuziform anevrizmalar, mikotik anevrizmalar ve travmatik anevrizmalardır. Bunlar arasında en sık rastlanan anevrizma türü sakküler anevrizmalardır.

Sakküler (Kese Biçimli) Anevrizmalar

Sakküler anevrizmalar beyin tabanında damarların çatallandığı yerlerde oluşan kese biçimli anevrizmalardır. Damarlardaki çatallanma noktalarında basınç daha fazla olur ve buralarda anevrizma oluşur. Bunun yanında yaş ilerlediğinde damar yapısında bozulmalar olması da anevrizmaya neden olabilir. Sakküler anevrizmalar zamanla gelişirler ve bu nedenle yaş ilerledikçe anevrizmanın yırtılma riski de artar.

Fuziform (İğ Biçimli) Anevrizmalar

Fuziform anevrizmalar iğ biçimindedir ve genişlemesi damarın uzun bir bölümünü içerir. Fuziform anevrizma yırtılarak kanayabileceği gibi genişleyerek etraftaki beyin dokularına baskı yapabilir. Bunun dışında pıhtılaşma oluşup pıhtıdan kopan parçalar nedeni ile damar tıkanıklığına ve inmeye sebep olabilir.

Mikotik (İltihap Sonucu Gelişen) Anevrizmalar

Mikotik anevrizmalar iltihap sonucu meydana gelir. Nadir olarak görülen anevrizmalardır ve kese şeklindedirler. Bakteri ve virüslerin zarar verdiği damar duvarında zayıflama bunun sonucunda da anevrizma oluşur. Oluşan bu anevrizma sonucunda hastada işitme kaybı, burundan sıvı gelmesi, nefes alırken zorlanma ve baş ağrısı gibi belirtiler görülebilir. Tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabileceğinden teşhis ve tedavisinin yapılması önem taşır.

Travmatik (Kaza Sonucu Gelişen) Anevrizmalar

Anevrizma türlerinden biri de travmatik anevrizmalardır. Travmatik anevrizmalar herhangi bir darp veya kaza sonucunda oluşur. Kaza sonrası hastanın beyin damarlarında hasar oluşur, bu hasar damar duvarını zayıflatır. Kaza sonucu gelişen bu anevrizmanın daha sonra yırtılma ihtimali vardır.

Beyin Kanaması (Anevrizma) Nedenleri

Kan basıncında artış olması damar duvarında zayıflamaya sebep olur ve bu da anevrizma görülmesi riskini oluşturur. Hipertansiyon (yüksek kan basıncı) anevrizma için en önemli risk faktörlerinden biridir. Sigara ve alkol kullanımı da damar duvarlarını zayıflatması nedeni ile anevrizma oluşmasına yol açar. Ayrıca diyabet, uyarıcı madde kullanımı, doğum kontrol hapları, bağ doku hastalıkları ve kan sulandırıcı ilaçlar da anevrizmaya neden olur.

Hipertansiyon ve Diyabet

Kan dolaşımı sırasında damarlarda belirli bir kan basıncı vardır, hipertansiyon hastalarında bu kan basıncı normalden daha yüksek olur. Hipertansiyon çoğu zaman hemen fark edilmez. Hipertansiyon hastalarında genellikle baş ağrısı, çarpıntı, göğüste ağrı, nefes darlığı, baş dönmesi, burun kanaması ve halsizlik gibi belirtiler görülür. Hipertansiyon nedenleri değişiklik göstermekle beraber genelde fazla tuz tüketilmesi, stres, obezite ve genetik yatkınlık olarak bilinir. Hipertansiyon tedavi edilip kontrol altına alınmaz ise yüksek kan basıncı sonucunda beyin damarlarına hasar verir ve bunun sonucunda anevrizma oluşur.

Diyabet de insülin hormonu yetersizliğinde ya da var olan insülinin etkili kullanılamaması durumunda ortaya çıkan kandaki şeker miktarındaki artıştır ve hayat boyu sürer. Diyabet hastalarında çok susama, sık idrara çıkma, iştahta artış ve yorgunluk gibi belirtiler görülür. Diyabet hastalarında kan şekerinin sürekli yüksek olması nedeni ile anevrizma oluşma riski görülür.

Yüksek Miktarda Alkol Alımı ve Uyarıcı Madde Kullanımı

Anevrizmaya neden olan etkenler arasında çok miktarda alkol tüketimi ve uyarıcı maddelerin kullanılması da vardır. Alkol ve uyarıcı maddeler alındığında beynin işleyişinde bozulmalar görülür. Bu maddelerin kullanımı beyin yapısında bozulmalara, damar tıkanıklıklarına, damar duvarında iltihap oluşmasına ve tansiyon problemlerine neden olur. Bunların sonucunda da hastanın beyninde anevrizma oluşabilir.

Doğum Kontrol Hapları

Doğum kontrol hapı kullanması da anevrizmaya neden olan faktörler arasındadır. Doğum kontrol hapı kullanılması hastalarda damar tıkanıklığı oluşma ihtimalini artırır. Toplardamarlarda oluşan pıhtılardan kopan bazı parçalar kalp ve beyin damarlarının tıkanmasına neden olabilir. Doğum kontrol hapı kullanımına bağlı damar tıkanıklığı riski sigara kullanan ve otuz beş yaş üzerinde olan hastalarda daha yüksektir.

Lösemi Hastalığı

Lösemi hastalığı halk arasında kan kanseri olarak bilinen, bazı kan hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalması nedeni oluşan bir hastalıktır. Lösemi hastalığı başta kemik iliğini, tedavi edilmediği takdirde de vücuttaki diğer organları etkiler. Akut lösemi ve kronik lösemi olmak üzere iki çeşidi vardır. Akut lösemide hastalık başka organları da etkiler. Beyin de etkilenen bu organlardan biridir ve bunun sonucunda beyin kanaması görülebilir. Lösemi hastalığında beyin kanaması sık görülmez ancak ciddi sonuçlar doğurur.

Bağ Doku Hastalıkları

Bağ doku hastalıkları da anevrizmaya neden olan hastalıklar arasındadır. Romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus, sjögren sendromu, mikst bağ doku hastalığı, sistemik skleroz gibi çeşitleri vardır. Kas ve eklemlerde ağrı, nefes darlığı, ciltte kızarıklık, yüksek ateş ve halsizlik gibi belirtiler gösterir. Bağ doku hastalıkları kalıtsal nedenlerle, iltihabi veya çevresel nedenlerle olabilir. Bunlardan iltihabi bağ doku hastalıkları damarlar, akciğerler ve böbrekler gibi çeşitli organlara zarar verebilir.

Kan Sulandırıcı İlaçlar

Bazı durumlarda kan damarları içerisinde pıhtı oluşumu gözlenir. Bu pıhtı hastanın beyin, kalp ve akciğer gibi organlarında tıkanmaya ve çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu tür durumların önlenmesi için kanda pıhtı oluşumunu engelleyen veya pıhtıyı stabilize eden kan sulandırıcı ilaçlar önerilir. Ancak kan sulandırıcı ilaçların da çeşitli yan etkileri görülür. Beyin kanaması gibi sorunlara yol açabileceği için doktor kontrolünde kullanılması önerilir.

Beyin Kanaması (Anevrizma) Belirtileri

Beyin kanaması sırasında ortaya çıkan belirtiler hastaya göre değişiklik gösterebilir. Kanamanın şiddeti ve beynin hangi bölgesini etkilediği de hastalığın belirtileri için belirleyici olabilir. Beyin kanaması geçiren hastada bilinç kaybı, konuşma güçlüğü, şiddetli baş ağrısı, el ve kolda hissizlik, uyuşma, bulantı, kusma, uyuşukluk, denge sorunları, görme bozukluğu ve koordinasyon kaybı gibi belirtiler ortaya çıkar. Beyin kanamasında erken müdahale hayati önem taşıdığı için bu belirtiler görüldüğü takdirde hasta vakit kaybedilmeden sağlık kuruluşuna götürülmelidir.

Konuşma Güçlüğü

Beyin kanaması esnasında beyin hücrelerine ani basınç olması sonucu hastalarda konuşma, cümle kurma, düşünme gibi yetilerin azalmasına neden olur. Beyin kanaması geçiren kişi kendini ifade etmek için doğru sıralamayla bir cümle kuramaz. Kelimeleri geveleyerek söyler. Bir kişinin beyin kanaması geçirip geçirmediğini anlamak için çoğu zaman basit bir test olarak cümle kurması istenir. Hasta düzgün bir cümle kuramıyorsa beyin kanamasından şüphe edilir.

Baş Ağrısı

Beyin kanamasında hastada ani ve çok şiddetli baş ağrısı başlar. Hastalar bu ağrıyı tarif ederken hiç bu kadar şiddetli bir ağrı yaşamamıştım diye ifade eder. Hastada böyle bir baş ağrısı görülürse kesinlikle ihmal edilmemelidir. Bu ağrı yaşanacak küçük bir kanamanın da belirtisi olabilir. Beyin kanaması sırasında baş ağrısına bulantı, kusma, bilinç kaybı ve bayılma eşlik edebilir.

El ve Kolda Karıncalanma Hissi

Beyin kanaması belirtileri arasında olan el ve kolda karıncalanma hissi yine beyinde etkilenen bölgeye bağlı olarak ortaya çıkar. Hastalar herhangi bir objeyi kaldırmada zorlanabilir. Bu hastalarda kolları havaya kaldırmada ve havada tutmada da sorun olur.

Bulantı ve Kusma

Beyin kanaması sırasında hastalarda şiddetli baş ağrısı ile birlikte mide bulantısı ve kusma da görülür. Eğer hastada ağrı ile birlikte bulantı ve kusma şikâyeti varsa mutlaka beyin kanamasından şüphe edilmeli ve en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir.

Görme Kusurları

Hastalığın sık karşılaşılan belirtilerinden biri de görme kusurlarıdır. Beyin kanaması geçiren hastalarda beynin etkilenen bölgesine göre görme sorunları ortaya çıkabilir. Hastalarda bulanık görme, çift görme, görmede kör noktaların olması ve ani görme kaybı gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Uyuşukluk

Beyin kanaması geçiren hastalarda halsizlik, uyuşukluk gibi belirtiler ortaya çıkar. Hasta bu uyuşukluk nedeni ile ağır olmayan eşyaları bile kaldıramaz. Kollarını havaya kaldırmada zorlanır. Hastanın beyin kanaması geçirip geçirmediğini anlamak için yapılan testlerden biri de hastanın kollarında uyuşukluk hissedip hissetmediğinin öğrenilmesidir.

Koordinasyon Yitimi

Beyin kanaması belirtileri arasında hastada koordinasyon yitimi de gözlenir. Vücutta koordinasyon bir şey yaparken kişinin merkezi sinir sistemi ile iskelet kaslarının uyum içerisinde çalışmasıdır. Beyin kanaması gerçekleştiğinde ise hastanın koordinasyon sağlaması ve bazı hareketleri yapması da zorlaşır.

Bilincin Kaybedilmesi

Beyin kanaması sırasında damardan dışarı çıkan kan beyin dokularına basınç uygular, bu basınç sonucunda hastada bayılma ve bilinç kaybı görülebilir. Bilinç kaybı çok ciddi bir belirtidir ve hastanın hiç vakit kaybedilmeden bir sağlık kuruluşuna götürülmesi hayati önem taşır.

Denge Yitimi

Beyin kanaması geçiren hastaların bazılarında denge kaybı, baş dönmesi ve yürüme bozukluğu gibi belirtiler de görülebilir. Vücudun denge merkezine bilgilerin ulaşması veya buradan çıkan yanıtlarda sorun olursa denge kaybı ve baş dönmesi gibi problemler ortaya çıkar. Beyin kanaması sonucu beyin hücreleri üzerinde oluşan basınç hastada denge kaybına neden olabilir.

Beyin Kanaması (Anevrizma) Teşhis ve Tanı Yöntemleri

Anevrizmanın sebep olduğu komplikasyonlar düşünüldüğünde hastalığın ne kadar ciddi olduğu ortaya çıkar. Genellikle patlayıp beyin kanaması oluşturmadan önce belirti vermemesinden ötürü teşhisi oldukça zor olan hastalıklardandır.

Görüntüleme tekniklerinin oldukça gelişmiş olmasından dolayı risk grubunda yer alan hastaların yaptırdıkları rutin kontroller sırasında hastalığa rastlanması ve tedavi edilmesi mümkündür. Günümüzde birçok anevrizma hastası erken teşhis sayesinde olabildiğince düşük riskle tedavi olmakta ve beyin kanamalarının ortaya çıkarabileceği birçok komplikasyondan korunmaktadır.

Anevrizmanın tespit edilmesi için kullanılan teknikler pahalı olduğundan dolayı ve hastalık ancak tesadüfi taramalar sırasında ortaya çıkarıldığından ötürü tüm toplumun ilgili testlerden geçmesi gibi bir zorunluluğun olduğu sanılabilir. Bu kanı oldukça yanlıştır. Anevrizma açısından riskli olan polikistik böbrek hastalığı, feokrositoma, aort koartasyonu vb. sahiplerinin ilgili testlerden geçirilmeleri yeterlidir.

Bilgisayarlı Tomografik Anjiyografi

Beyin bölgesine yerleşen anevrizmaların tespitinde kullanılan en önemli yöntem bilgisayarlı tomografik anjiyografi tekniğidir. Testin net sonuçlar vermesi ve beyin damarlarını tam olarak haritalandırabilmesi için damardan renkli sıvı enjeksiyonu yapılır. Bu renkli sıvı röntgen altında daha net görüldüğünden dolayı beyindeki damarların haritası oldukça net bir şekilde çıkarılır.

Manyetik Rezonans Anjiyografi

Aynı bilgisayarlı tomografik anjiyografi de olduğu gibi bu teknikte de beyin anevrizmalarının saptanması oldukça kolaydır. Belirli bir büyüklüğün üzerindeki tüm anevrizmalar için kullanılabilen bu teknikte herhangi bir renkli sıvı enjeksiyonu yapılmaz. Beyin bölgesinde bulunan damarların haritası ve bu haritadaki tıkanmalar (anevrizma) kolayca tespit edilebilir. Tespit işlemini büyük manyetik tarayıcılar yapar.

Serebral Anjiyogram

Kasık veya bacak bölgesindeki damarlardan yerleştirilen kateterin boyun damarlarına kadar damar yolunu takip ederek gönderilmesi ve kateterden içeriye renkli sıvı enjeksiyonu yapılması sayesinde yapılan bu test ile büyüklüğü fark etmeksizin tüm anevrizmalar kolayca ortaya çıkartılabilir. Kan akımının ve tıkanmaların tam olarak idrak edilebilmesi noktasında oldukça başarılı bir test tekniği olmasından dolayı sıkça tercih edilir.

Beyin Kanaması (Anevrizma) Risk Faktörleri

Beyin anevrizması birçok insanda görülen bir sağlık sorunudur. Ancak bazı insanlarda görülme sıklığı çeşitli nedenlerle daha fazla olur. Hastaların yaşları, genetik yatkınlıkları ve madde kullanımı anevrizma görülme ihtimalini etkiler. Otuz yaş üzeri bireylerde, ailesinde bir veya daha fazla anevrizma teşhisi olan bireylerde, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılarında anevrizma görülme riski diğer bireylere oranla daha fazla.

Yaş Faktörü

Beyin anevrizmasının görülmesinde yaş önemli bir faktördür. Beyin anevrizması çoğunlukla otuz yaşından sonra görülmeye başlanır. İlerleyen yaşlarda hastalığın görülme ihtimali daha fazladır. Yaşı ilerleyen bireylerde damarların yapısında bozulmalar olur ve damar duvarlarında esneklik azalır. Bu da hastada anevrizma oluşma riskini artırır.

Genetik Faktörler

Genetik faktörler de beyin anevrizması görülmesi açısından risk faktörüdür. Anevrizma direk olarak genetik nedenlerden kaynaklanıyor denemez ancak ailesinde anevrizma teşhisi konmuş bireylerde anevrizma görülme ihtimali diğer insanlardan daha fazladır. Ayrıca bu risk ailede görülen anevrizma sahibi birey sayısına doğru orantılı olarak artar. Ailesinde birden fazla anevrizma teşhisi konmuş olan bireylerin zaman zaman kontrol edilmesi gerekir.

Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı

Alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı kişilerin vücuduna ciddi hatta bazen hayati zararlar verir. Karaciğer, beyin ve kalp hastalıkları, uyku bozuklukları ve baş ağrısı gibi problemlere neden olur. Beyinde bulunan sinir hücreleri arası iletişimi bozar. Beynin işleyişini olumsuz etkiler, hafıza ve denge problemlerine yol açar. Alkol ve kullanılan bazı maddeler beyin damarlarında tıkanmaya neden olur. Bu sebeplerle alkol ve uyuşturucu madde bağımlıları anevrizma görülme sıklığı açısından risk grubundadır.

Beyin Kanaması (Anevrizma) Komplikasyonları

Beyin kanaması çok ciddi sonuçları olan bir sağlık sorunudur. Beyin kanaması geçiren hastaların bir kısmı hayatını kaybeder, hayatta kalan hastaların bir kısmında da çeşitli komplikasyonlar görülür. Beyin kanaması geçiren hastaya ne kadar erken müdahale edilir ve tedavisi yapılırsa hayatta kalma şansı artar ve komplikasyon riski de düşer. Hasta beyin kanaması geçirdiği esnada beyinde oluşan hasarlar çoğunlukla kalıcı olur çünkü oradaki ölen hücreler tekrar işlevli hale gelmezler. Beyin kanamasının ortaya çıkardığı komplikasyonlar arasında kısmi felçler, vücut fonksiyonlarında bozukluklar ve kalıcı nörolojik bozukluklar vardır.

Kalıcı Nörolojik Bozukluklar

Beyin kanaması kanamanın şiddetine, miktarına, kanama bölgesine göre hastada bazı kalıcı hasarlara neden olabilir. Beyin kanaması sırasında hastanın beyninde bazı hasarlar ortaya çıkarsa bu hasarlar kalıcı olur, çünkü sinir dokusu kendini yenileyemez ve ölen hücreler işlevsiz olur. Anevrizmaya bağlı beyin kanamalarında da hastaların genellikle yarısı hayatı kaybeder. Hayatta kalan hastalarda da dörtte bir oranında kalıcı nörolojik bozukluklar ortaya çıkar. Bu nörolojik bozuklukların nereyi etkileyeceği kanamanın beynin hangi bölgesinde olduğu ve nereleri etkilediği ile ilgilidir. Yüzde çarpılma, konuşamama ve vücudun bir bölgesini hareket ettirememe bu nörolojik bozukluklardandır.

Vücut Fonksiyonlarında Bozukluk

Beyin kanamaları erken müdahale edilmediği takdirde hastalarda ölüm riskine sebep olur, hayatta kalan hastalarda ise birçok hasar bırakır. Hastada görülen hasar oluşan kanamanın şiddetine, beyin dokusu üzerinde yaptığı baskıya, beynin hangi bölümlerini etkilediğine göre değişir. Beyin kanaması kalıcı nörolojik bozukluklar yanında hastanın vücut fonksiyonlarında da bozukluklar meydana getirir. Hastada konuşma ve görme bozuklukları, bazı vücut kısımlarını hareket ettirememe gibi hasarlar oluşabilir.

Kısmi Felç

Beyin kanaması günümüzde sık karşılan sağlık problemlerindendir. Özellikle ilerleyen yaşlarda çeşitli damar hastalıkları, anevrizmalar ve bazı hastalıklar nedeni ile oluşan beyin kanamaları ciddi sonuçlar doğurur. Beyin kanamasının şekli kanama sonrası hastada oluşacak sonucu etkiler. Hastanın beyninde oluşan kanama giderek ilerliyorsa ve beyin dokusuna önemli derecede baskı yapıyorsa hastada bilinç kaybı, komaya girme ve felç gibi çok ciddi sorunlara neden olabilir.

Beyin Kanaması (Anevrizma) Nasıl Önlenir?

Beyin anevrizması ve anevrizmaya bağlı beyin kanamasını önlemek için çeşitli yollara başvurmak gerekir. Beyin anevrizmasının nedenleri arasında yüksek tansiyon, sigara, alkol ve uyarıcı madde kullanımı, kan sulandırıcı ilaçlar, bağ doku hastalıkları vardır. Bunlar içerisinde yüksek tansiyonun tedavi ile kontrol altına alınması ve hastanın sigara ve alkol tüketimini bırakması anevrizma görülme ihtimalini azaltır.

Yüksek Tansiyon Tedavisi

Beyin kanaması ve anevrizmanın en önemli sebeplerinden biri yüksek tansiyon hastalığı. Yüksek tansiyon hastalarında yüksek kan basıncı sebebi ile anevrizma görülme ihtimali daha fazladır. Aşırı tuz tüketimi, genetik faktörler, hareketsizlik ve stres gibi nedenlerle görülen yüksek tansiyon hastalığı tedavi edilmez ise ciddi problemler görülür. Yüksek tansiyon hastalığının tedavi edilerek kontrol altına alınması anevrizma ve beyin kanaması olma ihtimalini düşürür.

Sigara ve Alkol Kullanımı

Sigara ve alkol kullanan bireyler anevrizma sorunu için risk grubundadır. Alkol kullanımı beyinde sinir hücreleri arasında iletişimi bozar ve bazı beyin damarlarında tıkanmaya neden olabilir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı damar duvarlarında zayıflamaya neden olur. Bu nedenle buralarda anevrizma gelişme ihtimali artar ve beyin kanaması görülebilir. Bu nedenle hastaların sigara ve alkol tüketimini bırakmaları anevrizma ve anevrizmaya bağlı beyin kanaması oluşması riskini azaltır.

Sık Sorulan Sorular

Beyin kanaması birçok insanda görülebilen ve hayati risk oluşturan bir sağlık sorunudur. Toplumda birçok bireyde anevrizma olduğu ve bu anevrizmaların bir kısmının patlama ihtimali olduğu bilinmektedir. Anevrizma ve belirtileri konusunda bilgi sahibi olmak beyin kanaması gerçekleşmeden önce anevrizmaların teşhisi için faydalı olabilir. Ayrıca faydalı olacağı düşüncesi ile beyin kanaması sebepleri, tedavi yöntemleri, risk grubu ve tedavi sonrası süreç ile ilgili sık sorulan soruları ve cevaplarını bir araya getirdik.

Beyin Kanaması Ölüm Riski Nedir?

Beyin kanaması çok ciddi bir sağlık sorunudur, kalıcı hasarlara ve ölüme sebep olabilir. Örneğin; anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçiren hastaların bir kısmı yolda bir kısmı da hastanede olmak üzere yaklaşık olarak yarısının hayatını kaybettiği bilinmektedir. Beyin kanaması geçiren hastalarda erken tanı ve müdahale ile ölüm riski azaltılabilir. Beyin kanaması geçiren hastalarda kanamanın nedeni, yeri ve büyüklüğü teşhis edilip tedavi hızlı bir şekilde yapılırsa ölüm riski de buna göre azalır. Hastalarda tedavi sonrası meydana gelen komplikasyonlar ve bazı anevrizma kanamalarında oluşan ikinci kanama ölüm oranını artırabilir.

Kulaktan Kan veya Sıvı Gelmesi Beyin Kanaması Belirtisi midir?

Kulaktan kan gelmesinin birçok nedeni vardır. Bu nedenler arasında dış kulak iltihabı, orta kulak iltihabı, mastoid kemik iltihabı ve kafa travması sayılır. Kafa travmasına bağlı beyinde hasar oluşması, kafatasındaki temporal kemikte kırık olması kulaktan kan gelmesine neden olur. Kulaktan kan veya sıvı gelmesi kafa travması sonucu oluşmuşsa beyin kanaması düşünülebilir. Ancak tek başına kulaktan kan gelmesi beyin kanaması belirtisi değildir.

Beyin Kanaması Tedavisi Nasıl Yapılır?

Beyin kanamasının tedavisi kanamanın yeri, nedeni ve büyüklüğüne göre planlanır. Beyin kanamasında tedavi cerrahi tedavi, takip ve gerekirse ilaç tedavisi ve endovasküler tedavi olarak üç şekilde yapılır. Cerrahi tedavi hastaların yaşı, durumu, kanamanın odağı ve büyüklüğüne göre yapılır. Cerrahi operasyonda hastaya genel anestezi verilerek kafatasında kesi açılarak sorunlu bölgeye ulaşılarak sorun giderilir. Endovasküler tedavide açık cerrahi yöntemler kullanılmaz. Hastanın kasığındaki atardamardan girilerek beyindeki problemli damar tedavi edilir. Kapalı beyin damarı ameliyatında (endovasküler tedavi) diğer beyin dokularının zarar görmemesi avantaj sağlar.

Beyin Kanaması Geçiren Kişiler Cerrahi Müdahale Yapılmadan İyileşebilir mi?

Beyin kanaması geçiren kişilerde neden, semptomlar, kanama odağının büyüklüğü ve yerine göre gerekli tedavi uygulanır. Her beyin kanaması cerrahi olarak tedavi edilir diye bir kaide yoktur. Hastanın yaşı, genetik yatkınlığı, tedavinin riskleri de değerlendirilerek hastanın sadece gözetim altında tutulduğu tedaviler veya ilaç tedavileri de uygulanır.

Beyin Kanaması Geçirme İhtimali Yüksek Olan Kişiler Kimlerdir?

Beyin kanaması her yaş grubunda görülen bir hastalıktır; ancak otuz yaş ve üzeri bireylerde görülme oranı daha yüksektir. Beyin kanamasında obezite, hipertansiyon, diyabet hastaları yüksek risk grubunda yer alır. Doğuştan damar yumağı olanlar, alkol ve madde bağımlıları, anevrizma olan hastalar ve ailesinde daha önce anevrizma kanaması öyküsü olan kişilerde risk grubu arasındadır.

Beyin Kanaması Geçirdikten Sonra Hastanın İyileşme Süreci Ne Kadar Sürer?

Beyin kanamasında cerrahi tedavi sonrası hastalar kendini iyi hissettiğinde ortalama üç ile beş gün sonra taburcu edilebilir. Bazı anevrizma kanamalarında bu süre bir hafta veya daha fazla olabilir. Hastalar daha sonra bir ay kadar ev istirahati yapar. Hastaların işe dönme süreleri doktor tarafından belirlenir. Beyin kanaması ameliyatı olan hastaların iki üç ay araba kullanması önerilmez. Endovasküler tedavi yapılan hastalar işlemden sonra hastanede bir iki gün kalıp herhangi bir komplikasyon olmazsa taburcu edilir. İşe dönme süreleri on ila on beş gün sonra olur. Beyin kanaması sonucu oluşan herhangi bir komplikasyon varsa tedavi ve iyileşme süreleri değişiklik gösterebilir.

Beyin Kanaması Geçiren Kadınlar Hamile Kalabilir mi?

Beyin kanaması sonrasında hastalara cinsel yaşam için ortalama bir ay kadar beklenmesi önerilir. Hamilelik için doktor kontrolü ve tavsiyesine uyulmalıdır. Beyin kanaması geçiren hasta hamile kalamaz diye net bir söylem bulunmamakta. Ancak hamilelik döneminde takiplerini düzenli yaptırması gerekir.

Beyin Kanaması Geçiren Kişilerde Kalıcı Hasarlar Oluşur mu?

Beyin kanaması geçiren hastalarda kanamanın yeri ve etkilediği bölgeye göre, tanı ve tedavi süresine bağlı olarak kalıcı hasarlar meydana gelebilir. Beyin kanamasında beyin hücreleri üzerinde meydana gelen baskı hızlı bir şekilde ortadan kaldırılamazsa bu hücrelerde ölüm gerçekleşir ve ölen hücrelerin etkilediği bölgeye göre kalıcı hasarlar meydana gelir. Beyin kanamasına bağlı oluşan kalıcı hasarlardan en bilinenleri konuşamama sorunu, yüzde çarpılma ve kalıcı felçlerdir.

Beyin Kanamasında Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Beyin kanamasının tedavisinde üç yol bulunmaktadır. Bu tedaviler kanama odağı, etken ve büyüklüğüne göre doktor tarafından planlanır. Beyin kanaması tedavilerinde takip ve gerekirse ilaç tedavisi uygulanabilir, endovasküler yani damar içi tedavi uygulanır veya cerrahi tedavi uygulanır. Bu tedavi yöntemlerinin hangisinin uygulanacağı yapılan muayene ve görüntüleme işlemleri sonucu belirlenir. Tedavi yöntemi belirlenirken hastanın yaşı, genel sağlık durumu, genetik yatkınlığı ve tedavinin riskleri göz önüne alınarak karar verilir.

Beyin Kanaması Geçiren Bebeklerde Nasıl Bir Tedavi Uygulanır?

Beyin kanaması geçiren bebeklerde tedavi ilaçla veya cerrahi olarak uygulanır. Bebeklerde beyin hücrelerinin ölmesini önlemek ve hücreler üzerindeki baskıyı kaldırmak için cerrahi tedavi uygulanır. Bebeklerde beyin kanamasında tedavi doktorun kararına göre ve kanamanın yerine göre belirlenir.

Beyinde Baloncuk Oluşumu Nedir?

Beyinde atardamar veya toplardamarların bir bölümünde zayıflama ve buna bağlı baloncuk şeklinde bir genişleme meydana gelir. Buna anevrizma adı verilir. Bu anevrizmalar zaman geçtikçe kan basıncındaki artışa bağlı olarak iyice incelerek patlayabilir. Beyinde anevrizma beyin kanaması, felç ve ölüme neden olabilir. Anevrizmalar patlamadığı sürece belirti vermeyebilirler. Beyindeki tüm anevrizmalar patlamaz ancak hangisinin patlayarak beyin kanamasına sebep olacağı veya ne zaman patlayacağı bilinemez. Bu nedenle anevrizma patlamadan önce teşhis ve tedavi edilmesi hayati önem taşır. Beyinde baloncuk oluşmasına genetik faktörler, sigara ve madde bağımlılığı, hipertansiyon, travma veya hastalıklar neden olabilir. İlerleyen yaşlarda beyinde baloncuk oluşma ihtimali artar. Ayrıca ailesinde daha önce anevrizma teşhisi konulmuş insanlarda da görülme ihtimali daha fazladır.

Baloncuk Oluşan Hastalarda Bulgular Nedir?

Beyinde oluşan baloncuk patlamadığı sürece genellikle belirti vermeyebilir. Ancak büyüklüğü fazla ise ve beyin hücrelerine baskı yapıyorsa, baş ağrısı, görme sorunları, denge bozukluğu, konuşma güçlüğü, yüzde tek taraflı uyuşma ve hissizlik, yutma zorluğu gibi belirtilerle ortaya çıkar. Beyinde baloncuk patlamış ise şiddetli baş ağrısı, bilinç kaybı, boyunda sertlik, ışığa karşı aşırı hassasiyet, sersemlik, vücudun tek tarafında hissizlik gibi belirtiler verir.

Beyin Kanaması Geçiren Hastalarda Bilinç Kaybı Ne Kadar Sürer?

Beyin kanamasının belirtisi olarak ortaya çıkan bilinç kaybı ölüme kadar gidebilen bir durumdur. Bilinç kaybı olan hastanın hemen tedavi altına alınması hasta açısından çok önemlidir. Beyin kanaması geçiren bazı hastalarda müdahalenin gecikmesi sonucu bilinç kaybı uzun süreli olabilir.

Beyin Kanaması Geçiren Hastalarda Felç Olma İhtimali Nedir?

Beyin kanaması geçiren hastalarda ortaya çıkan felç beyin hasarına bağlı kalıcı olabilir. Beyin kanaması geçiren hastanın hızlı bir şekilde bir sağlık kuruluşuna götürülmesi kalıcı felç ihtimalini azaltabilir. Felç olma ihtimali anevrizma kanamasında daha yüksektir. Beyin kanaması sonrası felç geçiren hastalara fizik tedavi ve ilaç tedavisi uygulanarak beyinde az hasar görmüş hücreleri aktifleştirmeye yönelik bazı uygulamalar yapılır. Bazı hastalarda felç kalıcı olurken bazı hastalarda yaşının genç olması, eşlik eden şeker, tansiyon gibi hastalıkların olmaması veya kontrol altında olması, hastanın sabırlı, moral motivasyonunun yüksek olması tedaviyi olumlu etkilemekte ve felç tedavisinde başarılı sonuçlar alınabilmekte.

Beyin Kanaması Tedavisi Sonrası İdrar Kaçırma Olabilir mi?

Beyin kanaması nedeni ile beynin bazı bölgelerinde kalıcı hasarlar oluşabilir. Hastanın vücudunun bir kısmını hareket ettirememesi gibi felç durumlarında bu hasarlara bağlı olarak hastalarda idrar tutamama ve idrar kaçırma gibi sorunlar görülebilir.

Beyin Kanaması Tedavisi Sonrası Cinsel İlişki Risk Yaratır mı?

Beyin kanaması geçiren hastaların tedavi sonrası dikkat etmeleri gereken birtakım hususlar vardır. Bunlardan biri de hastanın cinsel hayatıdır. Tedavi sonrası hastanın kendini yoracak aktivitelerden kaçınması gerekir. Bu nedenle beyin kanaması geçiren hastalara tedavi sonrası en az dört hafta cinsel perhiz önerilir. Bu süreden sonra herhangi bir sorun olmaması halinde cinsel ilişki yaşanabilir.

Hangi Durumlarda Beyin Kanaması Olur?

Beyin kanamasının en temel sebebi, beynin içindeki damarlarda ufak veya büyük tahribatlar oluşması ve bu noktalardan kan kaybının yaşanmasıdır. Bu tahribatlara sebep olabilecek durumlar ise şunlardır:

  1. Yüksek tansiyona bağlı olarak damarın zayıf noktalarında yıpranmalar olması.
  2. Diyabete bağlı olarak damarların yıpranması ve yırtılmaya başlaması.
  3. Kanı sulandıran ilaçların yoğun olarak kullanılması.
  4. Alkol alımının fazla olmasına bağlı olarak beyin damarlarındaki genişleme.
  5. Spesifik bazı ilaçların hormon dengesi üzerindeki etkileri.
  6. Geç dönem lösemi hastalığı.
  7. Anevrizma, bağ doku hastalıkları, kist ve tümörler.
  8. Travmalar.

    Beyin Kanaması İçin Hangi Bölüme Gidilir?

    Beyin kanamasına sebep olan faktörlerin varlığı durumunda yapılması gereken şey acilen hastaneye başvurmaktır. Bazı hafif beyin kanamalarında tedavi ile hastanın hayatının kurtarılması oldukça kolaydır. Hasta, ilgili şüphelerle acil polikliniğine başvurmalıdır. Burada yapılan incelemelerden sonra hastanın sevk işlemleri beyin, sinir ve omurilik cerrahisi bölümüne yapılacaktır.

    Tansiyon Kaç Olursa Beyin Kanaması Olur?

    Beyin kanamasına şu değerlere ulaşan tansiyon sebep olur demek yanlış olacaktır. Tansiyonu normal olan hastalarda dahi kanın o anki basıncından dolayı bazı zayıf kan damarlarının patlaması mümkündür. Ancak, tansiyon arttıkça beyin kanaması riski de kümülatif olarak artar. Yüksek tansiyonu sürekli olan hastalarda beyin kanaması ihtimali, yüksek tansiyonu olmayan hastalarda bir anda gerçekleşen yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması ihtimalinden daha düşüktür.

    Beyin Kanaması Kaç Saatte Belli Olur?

    Beyin kanamalarının hepsi bir anda gerçekleşip ölüme sebep olmaz. Birçok beyin kanaması çok hafif kanamadan kaynaklanır ve genelde bir – üç gün içerisinde ölüme götürür. Beyinde kanama başladıktan sonra bazı belirtiler ortaya çıkar ancak dikkatli olmayan birinin bu belirtileri tespit etmesi güçtür. Hasta hastaneye yattıktan sonra yapılan görüntüleme tetkikleri ile beyin kanaması on – otuz dakika içerisinde kolayca tespit edilebilir.

    Beyin Kanaması Kaç Yaşında Olur?

    Beyin kanaması ihtimali yaş ilerledikçe artar ancak bu ilk yaşlarda da beyin kanamasının olmayacağı anlamına gelmez. Daha birkaç aylık iken beyin kanaması geçiren vakalar da mevcuttur. Küçük yaşlarda meydana gelen beyin kanamalarında anevrizmaların ve dışsal travmaların etkisi büyüktür. Daha ileri yaşlarda ise bu faktörlere diyabet ve yüksek tansiyon ile diğer bazı hastalıklar da katılır. Yani beyin kanaması riskinin yaş ile doğru orantılı olarak arttığını söylemek mümkündür.

    Beyin Kanaması Nasıl Anlaşılır?

    Beyin kanamasının boyutuna ve sebebine bağlı olarak çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Halihazırda risk grubunda olanların bu belirtilere karşı tetikte olması daha iyi olacaktır:

  9. Bir anda, hiçbir uyarıcı yokken başlayan şiddetli baş ağrısı.
  10. Uzuvlarda ortaya çıkan, baş ağrısına eşlik eden karıncalanma.
  11. Görme fonksiyonunun bir anda azalması.
  12. Yutkunma fonksiyonunda azalma.
  13. Görme fonksiyonundan bağımsız olarak okumada ve anlamada zorlanma.
  14. Sürekli bulantı hissi ve kusma.
  15. Organize olamama. Bunların hepsi bir anda, başka sebep yokken gelişen belirtilerdir. Sebebi de yüzde doksan ihtimalle beyin kanamasıdır. Birden fazla belirti birbirine eşlik eder.

    Beyin Kanamasında Hasta Neden Uyutulur?

    Beyin cerrahisi uygulamalarından ve diğer bazı operasyonlardan sonra hasta bilinçli olarak komada tutulur. Koma halindeki bir vücut, normal bir vücuttan çok daha az enerji tüketir. Böylece hastanın mevcut olan enerjisi beyin fonksiyonlarının toparlanmasında kullanılabilir. Hasta beyin sağlığını yeteri kadar kazanana kadar da suni koma hali devam ettirilir. Ne zaman ki hastanın enerjisi tüm vücudu etkin olarak kullanabilir hale gelir işte o zaman hasta komadan yani uyku halinden çıkarılır.

    Beyin Kanaması Geçiren Yaşar Mı?

    Beyin kanamasının boyutu, sebebi, beyin kanamasının ne zaman fark edildiği ve müdahaleye ne zaman başlandığı, doğru müdahalenin uygulanıp uygulanmadığı gibi onlarca faktör hastanın yaşayıp yaşamayacağını belirler. Ayrıca tüm bu faktörler hastanın ne kadar beyin hasarı alacağını ya da almayacağını da belirlemektedir. Hafif kanamalarda erken müdahale ile hastanın herhangi bir beyin hasarı almadan uzun süreler yaşamına devam etmesi mümkündür. Tam tersi değişkenlerin varlığında ise hastaların ameliyattan çıkma ihtimalleri dahi oldukça güçtür. Yani süreç hasta özelinde belirlenmektedir.

    Beyin Kanaması Tekrarlar Mı?

    Beyin, kana en çok ihtiyaç duyan organlardandır. Çok küçük bir alanda çok geniş damar varlığı söz konusudur. Beyin kanaması bu damarların birinde veya birkaçında gelişir. Cerrahi müdahale gerçekleştirildikten sonra beyin kanaması ihtimalinin tekrarlama ihtimali ortadan kalkmaz. Beyin kanamasına sebep olan faktörler varlığını sürdürüyorsa, beyin kanamasının aynı damarlardan veya farklı damarlardan tekrar gelişmesi mümkündür.

    Beyin Kanaması Sonrası Yoğun Bakımda Ne Kadar Kalınır?

    Beyin kanamasından sonra yoğun bakım ünitesinde ne kadar kalınacağı hastanın durumuma bağlıdır. Önceden keşfedilen ve ilk saatlerinde müdahale edilen beyin kanamalarında beyin hasarı düşük olacağı için bir gün ile bir hafta arasında yoğun bakım söz konusudur. Acil müdahale gerektiren, şiddetli ve ilerlemiş beyin kanaması cerrahilerinden sonra birkaç ay yoğun bakımda kalınması da mümkündür.