Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Topuk Dikeni Tedavisi

Tıp dilinde plantar fasiit olarak adlandırılan topuk dikeni, sporcu hastalığı olarak da biliniyor ancak normal kişilerde de görülebilen bir sorundur. Ayağınızın alt kısmındaki dokunun iltihap kapması ile meydana gelen bu hastalık, uzun süre ayakta kalındığı takdirde şiddetli ağrı ile birlikte gündelik hayatınızı zora sokabiliyor. Genellikle ayakta iken hissedilmez ancak dinlenmek için oturduğunuzda şiddetli ağrı canınızı yakacaktır. Egzersiz programları, ilaç tedavisi, lazer tedavisi ve son olarak cerrahi girişimler ile birlikte topuk dikeni hastalığının tedavi edilebileceğini de belirtmek gerekiyor. Sporcularda çok daha sık görüldüğü için bazı kesimlerce sporcu hastalığı olarak nitelendiriliyor ancak kalabalık bir yaş grubunu risk altında tuttuğu için herkesin dikkati olmasını tavsiye ediyoruz.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. İrşadi İstemi Alp Yücel

Topuk Dikeni Tedavisi Öncesi

Topuk dikeni hastalığını tedavi edebilmek için fiziksel muayene ve birtakım tetkiklere ihtiyaç vardır. Elle yapılacak muayenenin yanı sıra hastanın şikayetlerinin dinlenmesi de yine bu hastalığı bariz bir şekilde gün yüzüne çıkartıyor. Topuk dikeni hastası olan kimseler ayakta çok uzun süre kalamaz. Gün içerisinde ayak bölgesinde şiddetli ağrı meydana gelir ve özellikle topuk bölgesindeki ağrı çok daha can yakıcı bir seviyeye ulaşacaktır. Bir süre sonra şişme meydana gelir ve bu tür belirtiler bir arada değerlendirildiği takdirde topuk dikeni hastalığını teşhis etmek de çok kolay bir hal alıyor. Tedavi öncesi dönemde hastanın şikayetleri dinlenerek bir yol çiziliyor ve en uygun tedavi yöntemi belirlendikten sonra hiç vakit kaybetmeden harekete geçilecektir.

Topuk Dikeni Nedir?

Topuk kemiği ile parmakları birbirine bağlayan plantar fasya adlı kalın dokunun iltihap kapması sonucu ortaya çıkan hastalığa topuk dikeni hastalığı adı veriliyor. Bu doku, bir bant ya da kemer gibi bağlayıcı ve tutucu bir etki gösteriyor. Hastalık ile birlikte görevini yerine getiremeyen doku, kısa bir süre sonra topuk bölgesinde şiddetli ağrıya sebebiyet veriyor. Bu ağrı kısa bir süre sonra şişmelere neden oluyor ve iltihaplanma şikayeti de mevcut hale geliyor. Topuk dikeni, tedavi edilebilen bir hastalıktır ve erken teşhis durumunda tedavi yöntemleri çok daha basit ve çok daha başarılı bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Topuk Dikeni Belirtileri

Topuk dikeni hastalığının en önemli belirtilerinden bir tanesi, sabah uyandığınızda ayak bölgesinde meydana gelen şiddetli ağrıdır. Bu ağrılar gün içerisinde sık sık tekrarlayacak ve özellikle hareket ettikten sonra oturduğunuz takdirde çok daha belirgin bir hal alacaktır. Uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkıp yürümeye başladığınızda topuklarda biriken ağrı da kısa sürede gün yüzüne çıkacaktır. Topuk dikeni hastalığı ile birlikte ortaya çıkan ağrılar, sıradan bir ayak ağrısı ile aynı şey değildir. Topuk dikeni hastaları, gün boyu otursalar bile topukta biriken ağrıyı çok net bir şekilde hissedebilmektedir. Yine topukta meydana gelen batma hissi de bu hastalığın en önemli belirtileri arasında yer alıyor.

Topuk Bölgesinde Ağrı

Topuk dikeni, yaşam kalitesini düşüren hastalıklardan bir tanesidir. Gün boyu otursanız bile bu ağrı hissedilir ve topuk bölgesinde biriken ağrı yürüme eylemini de daha sıkıntılı hale getirir. Özellikle gün boyu ayakta iş yapmak zorunda olan kimseler için çok sıkıntılı bir hastalıktır. İş hayatını olumsuz etkilemesinin yanı sıra gündelik hayata da darbe vuracaktır. Bu ağrılar kimi zaman hafiflerken kimi zaman atak şeklinde çok sert bir hal alabiliyor. Tedavi edilmediği takdirde kendiliğinden geçmesi mümkün olan bir hastalık değildir bu yüzden hiç vakit kaybetmeden tedavi edilmesinde fayda vardır.

Ayaklarda Şişme

Hastalığın tespit edilmesi, şikayetlerin dinlenmesi ile birlikte mümkün hale geliyor ve kendini kısa sürede ele veren bir hastalık olduğunu da belirtmekte fayda var. Ağrıların yanı sıra ayak bölgesinde meydana gelen şişme durumu da yine topuk dikeninin belirtileri arasında karşımıza çıkıyor. Şişme durumu daha çok hareket ettikten sonra meydana geliyor ve ağrılar ile birleşerek daha fazla can yakıyor. İş hayatında sürekli ayakta kalan ve hareket eden kimseler için yaşam kalitesini düşüren bir hastalık olduğunu da belirtmek gerekiyor. Şişme durumu beraberinde iltihaplanma sorununu da getirebilir ve müdahale edilmediği takdirde enfeksiyon riski de tehdit edici unsur olarak karşımıza çıkacaktır.

Ayağın Üzerine Basamama

Topuk dikeni hastalığının belirtileri, sıradan bir ayak ağrısı ile kıyaslandığında bariz farklar ile hastalığın kendini belli ettiğini görebiliyoruz. Ayağın üzerine basamama durumu hastalığın ilerleyen seviyelerinde çok daha sık bir şekilde gözlemleniyor. Şişme, ağrı ve iltihap durumu ile birlikte ayak üzerine tam basamama durumu ile birlikte hastalığın teşhisi de çok daha kolay bir hal alıyor. Yine en belirgin özelliklerden bir tanesi de dinlenmeye fırsat vermeyen bir hastalık olmasıdır. Rahatlamak ya da dinlenmek için bir süre oturduğunuzda, meydana gelen şişme ve arpılar birikerek canınızı yakabiliyor. Bir an önce tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır aksi takdirde yaşam konforunuz her geçen gün biraz daha düşecektir.

Topuk Bölgesinde İltihaplanma

Topuk dikeni hastalığında, hastalığın ileri seviyelerinde ilgili bölgede iltihaplanma meydana gelecektir. Bu durum aynı zamanda ağrıları arttıracak ve şişme durumunu daha hızlı hale getirecektir. Topuk dikeninin en önemli belirtilerinden bir tanesidir ve artık hastalığın ileri bir seviyeye ulaştığını göstermektedir. Bu gibi bir sorun ile karşılaştığınız zaman mümkün olan en kısa sürede alanında uzman bir doktora gitmeniz sağlığınız açısından büyük fayda sağlar. İlerlemesi durumunda gündelik hayatınız sekteye uğrayacak ve bir süre sonra hareket özgürlüğünüz de kısıtlanacaktır. Özellikle iş hayatında büyük sorunlar yaşamanız mümkün ve yürüme eylemi ile birlikte oturma eylemi de her geçen gün daha sıkıntılı bir hal alabiliyor.

Topuk Dikeni Sebepleri

Topuk dikeni hastalığından korunmak için dikkat etmeniz gereken birtakım hususlar var. Bu hastalığın birçok nedeni olabilir ve bunlardan bir tanesi de obezite olarak karşımıza çıkıyor. Aşırı kilo durumu ne yazık ki vücudun tüm ağırlığını ayaklara aktarıyor ve gün içerisinde vücut ağırlığını kaldıramayan ayaklar, topuk dikeni gibi hastalıklar ile birlikte tepkisini ortaya koyuyor. Bir diğer neden ise düz taban hastalığıdır ve bu iki hastalığın birbiri ile bağlantılı olduğunu da söyleyebiliriz. Kilo problemine dikkat etmenizde fayda var ve eğer düz taban gibi bir hastalığa sahip iseniz tedavisi için bir uzmandan yardım almanız gerekiyor aksi takdirde ilerleyen dönemlerde topuk dikeni gibi rahatsızlıklar da karşınıza çıkacaktır.

Obezite

Obezite, çağımızın en sıkıntılı hastalıklarından bir tanesidir ve özellikle fast food tüketimin arttığı son dönemde çok daha fazla konuşulur hale geldi. Obezite ile birlikte birçok farklı hastalık da baş gösterebiliyor bu yüzden obez kimselerin daha dikkatli olmalarında fayda vardır. Yapılan araştırmalar, bu hastalığa sahip olan kimselerin topuk dikeni sorunu ile karşı karşıya geldiğini ortaya koyuyor. Büyük bir kitlenin ayaklara yükleniyor olması bir süre sonra ayakların tepki vermesine sebep oluyor. Bu tepki de genellikle topuk dikeni hastalığı olarak seyrediyor. Obezite ile mücadele ediyorsanız eğer topuk dikeni riskini de göz önünde bulundurmanızda ve gerekli kontrolleri yaptırmanızda fayda vardır.

Düz Tabanlık

Tedavi edilmediği takdirde yaşam konforunu hızlı bir şekilde düşüren bir hastalıktan bahsetmek istiyoruz. Düz tabanlık, ayak bölgesindeki anormal oluşum nedeniyle kişinin hareket özgürlüğünü kısıtlayan bir sorundur. Yürüme ya da koşma eylemi gerçekleştirildiğinde normal insanlara nazaran çok daha kısa sürede yorulan bu hastalar, gün boyu ayakta kaldıkları takdirde şiddetli ağrılar ile baş etmek durumunda kalıyor. Topuk dikeninin en önemli nedenlerinden bir tanesi olan düz taban hastalığının da hiç vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gerekiyor. Bağlantılı sorunlar olduğunu da belirtmekte fayda var ve eğer düz taban hastalığına sahip iseniz düzenli kontroller ile birlikte topuk dikeni riskini de en aza indirgeyebilirsiniz.

Yanlış Ayakkabı Seçimi

Ayakkabı seçimlerinde kadınlar çok daha bilinçli bir şekilde hareket ediyor. Şık bir ayakkabıdan daha çok rahat ve ayak sağlığınızı koruma altına alacak bir ayakkabı tercih etmeniz gerekiyor. Yanlış ayakkabı seçimi ne yazık ki topuk dikeni gibi hastalıklara da sebebiyet verebiliyor. Özellikle taban kısmının rahat ve esnek olmasında fayda vardır ve bu sayede ayak sağlığınızı da koruma altına alabilirsiniz. Topuk dikeni hastalığının sebepleri arasında gösterilen yanlış ayakkabı seçimi de önem arz ediyor. Özellikle sağlıksız ayakkabıların çok sık giyilmesi ve ayakların dinlendirilmemesi durumunda topuk dikeni riski de her geçen gün biraz daha artıyor ve kişiyi rahatsız etmeye başlıyor.

Sporsal Aktivite

Topuk dikeni, birçok kaynakta sporcu hastalığı olarak biliniyor. Sporsal aktivitelerin yoğun bir şekilde yapılması ve vücut ağırlığının gün içerisinde çok kez ayağa aktarılması durumu topuk dikeni hastalığını da beraberinde getiriyor. Ayakların gün içerisinde sık sık dinlendirilmesi gerekiyor ve bunu yapmadığınız takdirde topuk dikeni riskini de arttırmış oluyorsunuz. Bununla birlikte spor yaparken tercih edeceğiniz ayakkabılar da büyük bir öneme sahiptir. Az önce de bahsettiğimiz gibi yanlış ayakkabı seçimi de ayak sağlığınızı olumsuz etkileyecek ve topuk dikeni gibi hastalıklara davetiye çıkaracaktır. Sporsal aktivitelerden sonra ayaklarınızın bakımını yapmalı ve uygun tedavi yöntemleri ile birlikte ayaklarınızı dinlendirmelisiniz.

Eklem Romatizması

Topuk dikeni hastalığının birçok farklı nedeni olabilir ve eklem romatizması da yine bu sebeplerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bu tür bir soruna sahip iseniz doktor kontrolleri ile birlikte topuk dikeni riskini de araştırmanız gerekiyor. Eklem romatizması hastalığı olan kişiler de risk altında ve bu hastalık tedavi edilmediği takdirde ilerleyen dönemlerde topuk dikeni riski de artacaktır. Bağlantılı sorunlar olduğunu belirtmek gerekiyor ve doktor kontrolleri ile birlikte bu hastalığı teşhis etmek de mümkün hale gelecektir. Topuk dikeni, kişinin yaşam konforunu büyük ölçüde düşürüyor ve hem erkekler hem de kadınlar risk grubunda yer alıyor. Bu nedenden dolayı hastalığın ortaya çıkmasının hemen ardından tedavi yapılır ise bu hastalığın farklı bir sağlık sorununa yol açması engellenecektir.

Uzun Süre Ayakta Kalmak

Vücudun tüm yükü ayaklarımız tarafından çekiliyor ve ayakların gün içerisinde dinlendirilmemesi durumunda birtakım sorunlar meydana gelebiliyor. Gün içerisinde sürekli ayakta kalmak, topuk dikeni hastalığının en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Eğer bu tür bir işte çalışıyorsanız belli aralıklarla ayaklarınızı dinlendirmeli ve oturur pozisyonda istirahat etmelisiniz. Bunu yapmadığınız takdirde ayaklarınız her geçen gün biraz daha zayıflayacak ve olumsuz reaksiyon gösterecektir. Topuk dikeni hastalığı da bu olumsuz reaksiyonun en önemli örneklerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Uzun süre ayakta kalmak yerine zaman zaman dinlenmek ve ayak bakımını düzenli bir şekilde yapmak sağlığınız için çok daha doğru olacaktır.

Topuk Dikeni Tedavisi Türleri

Topuk dikeni hastalığının çok sayıda alternatif tedavi yöntemi mevcut ve yapılacak incelemeler ile birlikte hastalığın ve hastanın seviyesine en uygun yöntem belirleniyor. Lazer tedavisinden cerrahi girişime kadar geniş bir yelpaze söz konusu ve tetkikler ile birlikte en doğru yönteme ulaşmak mümkün hale geliyor. Tedavi olmaktan çekinmenize gerek yok çünkü gayet başarılı yöntemlerdir ve başarı oranlarına bakıldığında da bunu daha net bir şekilde görebiliyoruz. Özellikle lazer tedavisi son dönemde çok daha popüler hale geldi ancak hastalığınızın bu tedaviye uygunluk durumunun tespit edilmesi gerekiyor ve olumsuz bir durum söz konusu değilse dilerseniz bu yöntemi de tercih edebilirsiniz.

Topuk Dikeni Tedavi Yöntemleri

Egzersiz programları, prp tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi girişim gibi çok sayıda tedavi yöntemi mevcut. Topuk dikeni tedavisinin yalnızca cerrahi girişim ile mümkün olduğunu belirten çok sayıda kaynak var ancak bunun doğruluğunun olmadığını bilmenizi istiyoruz. Gelişen tıp dünyası, çok sayıda alternatif tedavi yöntemini de beraberinde getiriyor. Bu yöntemler arasından en uygun olanı seçilerek tedavi süreci başlatılacaktır. Topuk dikeni tedavisi zahmetli bir sürece sahip değil ve yan etkileri de oldukça az. Hastayı tedirgin edecek ya da hastayı zorlayacak bir durum da karşımıza çıkmıyor. Erken teşhis ile birlikte çok daha kolay tedavi edilebileceğini de belirtmekte fayda var.

Fizik Tedavi

Soğuk sıcak uygulaması, masaj teknikleri ve özel egzersiz programları ile birlikte fizik tedaviden başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Hastalık henüz ilk seviyesinde ise fizik tedavi tercih edilmelidir ve kısa sürede tedaviye yanıt alınacaktır. Bu tedavi programı içerisinde akıllı egzersiz cihazları da hastaya yardımcı oluyor ve egzersiz çalışmalarını daha profesyonel bir seviyeye taşıyor. Cihaz desteği ile birlikte hareketler daha doğru bir şekilde yapılabiliyor ve bu sayede elde edilecek sonuçlar ad daha sağlıklı bir hal alıyor. Birçok hastanenin bu konuda yeterli olduğunu söyleyebiliriz ve hastane seçimlerinizi yaparken de bu detaylara özen göstermenizde fayda vardır.

Akıllı Egzersiz Aletleri

Fizik tedavi bünyesinde akıllı egzersiz aletleri de çok sık kullanılıyor. Egzersiz programlarını daha profesyonel bir şekilde uygulamak ve hem hastaya yardımcı olmak hem de programı hızlandırmak adına bu aletler büyük bir öneme sahiptir. Akıllı egzersiz aletleri ile birlikte gerçekleştirilen tedavilerde başarı oranı çok daha yüksek. Özellikle hastalık henüz ilk seviyelerinde ise bu tedavi yöntemi fazlasıyla işe yarıyor. Yapılacak tetkikler neticesinde ihtiyacınız olan tedavi yöntemi fizik tedavi ise sizler de kısa süre içerisinde bu aletler ile tanışacaksınız. Programı düzenli bir şekilde yerine getirdiğinizde ve doktorunuzun tavsiyelerine ayak uydurduğunuzda kısa sürede olumlu sonuçlar alacak ve yaşam konforunuzu da belli oranda arttırabileceksiniz.

İlaç Tedavisi

Topuk dikeni, ayak bağlarında meydana gelen iltihaplanma neticesinde ortaya çıkan hastalıklardan bir tanesidir. Bu hastalığın birçok nedeni var ve özellikle gün boyu ayakta kalan ya da aktif bir şekilde spor yapan kişilerde daha sık görülüyor. Tedavi yöntemlerine bakıldığında çok sayıda alternatif olduğunu görebiliyoruz ve bu alternatiflerden bir tanesi de ilaç tedavisidir. Uygun ilaçların belirlenmesi ile birlikte düzenli kullanım kesinlikle fayda sağlayacaktır. İlaçların birtakım yan etkileri mevcut ve bunları da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Doktorunuz, reçete sonrası bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapacak ve yan etkiler ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde ne yapmanız gerektiğini de yine sizlere aktaracaktır. İlaç tedavisinin başarı oranı da bir hayli yüksek ve özellikle ilk seviyedeki hastalıklarda tercih edilen uygulamalardan bir tanesidir.

Lazer Tedavisi

Lazer tedavisi uygulaması birçok hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlar veriyor. Topuk dikeni tedavisinde de son dönemde çok sık tercih edilen ve uygulanan bu yöntem, birçok klinikte başarılı bir şekilde uygulanıyor. Lazer tedavisi çok daha kısa sürede sonuç elde etmemize yardımcı olan yöntemlerden bir tanesi ancak hastanın uygunluk durumunu da belirlemek gerekiyor. Bazı hastalar tedaviye kısa sürede yanıt verirken bazı hastalarda ise herhangi bir reaksiyon almak mümkün olmayabiliyor. Bu yüzden tedavi yönteminin doğru bir şekilde belirlenmesi ve tetkiklerin de eksiksiz bir şekilde yapılması gerekiyor.

PRP Tedavisi

Topuk dikeni, topuk yaralarının da sebep olduğu bir hastalıktır. Bu yüzden tedavi yöntemi belirlenmeden önce hastalığa sebep olan unsuru belirlemek ve bu unsur üzerinden hareket etmek kesinlikle çok daha doğru olacaktır. Ayak tabanındaki yaraların tedavi edilmesi için de çok sayıda yöntem mevcut ve bunlardan bir tanesi de prp yöntemidir. Bu yaralara çok daha kısa sürede ve çok daha başarılı bir şekilde müdahale etmek için en uygun yöntemler arasında gösteriliyor. PRP uygulaması an itibarıyla birçok klinikte sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriliyor. Tetkikler neticesinde buna ihtiyacınız varsa eğer doktorunuz da gerekli yönlendirmeleri yapacak ve sizleri de bilgilendirecektir. Başarı oranına bakıldığında bir hayli yüksek rakamlar karşımıza çıkıyor ve son dönemde daha etkin bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıktığını da söyleyebiliriz.

ESWT Tedavisi

Bölgesel tedavi yöntemlerinden bir tanesi olan ESWT tedavisi, topuk dikeni hastalığının tedavi edilmesinde de sıkça uygulanan yöntemlerden bir tanesidir. Şok dalga tedavisi olarak da bilinen bu yöntem sayesinde kısa sürede hastalıktan kurtulmak mümkündür. Çelik başlı bir aplikatör yardımı ile vücudun herhangi bir bölgesine sorunsuz bir şekilde uygulama yapılabiliyor. Topuk dikeninin ilerlemiş evrelerinde de başarılı sonuçlar veren bu uygulama birçok klinikte hali hazırda uygulanmaktadır. Eğer tetkikler neticesinde bu tedaviye ihtiyaç duyulursa vakit kaybetmeden süreç başlatılacaktır. Uygulamanın yan etkilerini de bilmekte fayda vardır.

Topuk Dikeni Ameliyatı

Erken teşhis edilen hastalığın tedavisi, cerrahi girişimlere gerek kalmadan yapılabiliyor ancak hastalık ilerlediği takdirde cerrahi girişime başvurmak neredeyse zorunlu hale geliyor. Kısa sürecek bir ameliyat neticesinde sorun ortadan kaldırılıyor ve endişe etmenize de gerek yoktur. Cerrahi müdahale ile birlikte hastalığa sebep olan diğer sorunların da tedavisi için harekete geçilecektir. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi de hastalığın tekrar etme riskini bir nebze olsun ortadan kaldırabilmektir. Cerrahi girişim genellikle kesin çözüm olarak lanse edilir ancak az önce de söylediğimiz gibi her zaman için hastalığın tekrar etme riski vardır ve tedavi sonrası dönemde de doktorunuzun uyarılarını göz önünde bulundurmanız gerekecektir.

Topuk Dikeni Tedavisi Sonrası

Topuk dikeni tedavisi tamamlandıktan sonra doktor kontrollerini aksatmadan katılım sağlamanızda fayda vardır. Hastalık, tekrar edebilen bir hastalık bu yüzden gözlem altında tutulacaksınız. Tedavi sonrasında istirahat gerekebiliyor ve dikkat etmeniz gereken birtakım hususlar mevcut. Bununla birlikte uzunca bir süre ayakta kalmamaya da özen göstermeniz gerekiyor. İlgili bölge çok daha hassas olacağı için dinlendirilmesi çok daha doğru olacaktır. Aşırı hareketlilik durumu hastalığın tekrar etmesine neden olabilir. Eğer devam eden egzersizleriniz varsa bunun dışında çok fazla hareket etmemeye özen gösterin. Doktorunuz da bu konuda uyarılarını yapacak ve tedavi sonrası dönemi daha sağlıklı bir şekilde geçirmeniz adına gerekli bilgilendirmeyi yapacaktır.

Tedavi Sonrası İzlem

Tekrarlayan bir hastalık olduğu için tedavi sonrası dönemde de gözetim altında olmanız çok daha sağlıklı olacaktır. Elbette hastanede yatmanıza gerek yok çünkü doktor kontrollerini takip etmeniz yeterli oluyor. Eğer devam eden bir ilaç tedavisi söz konusu ise ve bu ilaçlar bitmişse doktorunuza bilgi vermeli ve yeni bir reçete edinmelisiniz. Bununla birlikte tedavi sonrası ağrılarınız bir süre daha devam edecektir ve bunun için de ağrı kesici ilaçlar kullanmanız gerekiyor. Karşı karşıya geldiğiniz herhangi bir sorunda doktorunuza bilgi vermeli ve tedavi gerektiren durumlarda da vakit kaybı yaşamamalısınız. Tedavi sonrası izlem, hasta ve doktor tarafından yapılacaktır ve bu takip eylemi sayesinde karşı karşıya gelinen herhangi bir sorunun tespit edilmesi de mümkün hale geliyor.

Tekrarlayan Topuk Dikeni

Tedavi edilmesine rağmen uyarılar dikkate alınmadığı ve yeteri kadar istirahat edilmediği takdirde haftalık tekrarlayabilir. Tedavi sonrası dönemde gözlem süresinin devam etmesi de bu yüzdendir. Topuk dikeni, oldukça sıkıntılı bir hastalık ve bununla birlikte kişinin hareket özgürlüğünü de belli oranda kısıtlıyor. Bu kısıtlamayı ortadan kaldırmak için bir an önce tedavi olmanız gerekiyor ve çok sayıda tedavi yöntemi mevcut. Gün içerisinde çok sık ayakta kalma ve çok uzun süre spor yapma gibi eylemler de bu hastalığı tetikleyen unsurlardan bazılarıdır.

Hastaların Tedavi Sonrası Dikkat Etmesi Gerekenler

Tedavi sonrası dönemde hastaların dikkat etmesi gereken birtakım hususlar var ve bunlardan bir tanesi de yeteri kadar istirahat etmek olarak karşımıza çıkıyor. Uzun süre ayakta kalma durumu ya da sportif faaliyetlere erken adım atma durumu bu hastalığın tekrar etme riskini de daha güçlü hale getiriyor. Hastalık sonrasında eğer ilaç tedavisi devam ediyorsa düzenin bozulmaması adına ilaç kullanımında da hassasiyet göstermenizde fayda vardır. İyileştim düşüncesi ile ilaç kullanımını bırakan birçok hasta ne yazık ki bir kez daha bu sorun ile karşı karşıya gelebiliyor. Topuk dikeni birçok hastalık gibi tehlikeli ve tekrar edebilen bir hastalıktır bu yüzden tedavi öncesi dönemde olduğu gibi tedavi sonrası dönemde de hem hastaya hem de doktora büyük sorumluluklar düşmektedir.

Sık Sorulan Sorular

Topuk dikeni hastalığı ile ilgili olduğu gibi bu hastalığın tedavisi ile ilgili de çok fazla yanlış bilgi mevcut. Birçok kaynak bu hastalığın yalnızca cerrahi müdahale ile tedavi edilebildiğini söylüyor ancak hastalığın çok sayıda alternatif tedavi yöntemine sahip olduğunu görebiliyoruz. Özellikle fizik tedavi ile birlikte herhangi bir cerrahi girişime ihtiyaç duyulmadan tedavi mümkündür. Sık sorulan sorula başlığı altında hastalık ile ilgili en çok merak edilen soruları yanıtlıyoruz. Cevabını bulamadığınız sorular için ise bir uzmandan yardım almanız çok daha sağlıklı ve çok daha doğru olacaktır.

Topuk Dikeni Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Topuk dikeni tedavi edilmediği takdirde her geçen gün biraz daha hızlı ilerleme kaydederek farklı hastalıklara da sebebiyet verecektir. İltihaplanma da bu sorunlardan bir tanesidir. Çok sayıda tedavi yöntemi mevcut bu yüzden ertelemek yerine bir an önce tedavi olmak gerekiyor. Topuk dikeni hastalığı tedavi edilmediği takdirde birtakım eklem rahatsızlıklarına da neden olabiliyor ve bir süre sonra ayak organı işlevini yitiriyor. Her geçen gün hareket özgürlüğü biraz daha kısıtlanacak ve şikayetler de artış gösterecektir. Özellikle yoğun iş temposuna katlanmanız bu bağlamda mümkün olmuyor ve ağrılar kimi zaman ataklar halinde seyredebiliyor.

Topuk Dikeni Bulaşıcı mıdır?

Bu hastalığı olan kişilerle aynı ortamda bulunmanız veya yakın temasta bulunmanızın herhangi bir bulaşma riski olmamaktadır. Bunun yanında hastalığın genetik olarak da bulaşıcı olmadığını söylemekte fayda vardır. Yani ailenizde bu hastalığa sahip olan birilerinin olması sizi tedirgin etmesin. Topuk dikeni hastalığı, uzun süre ayakta kalma, sık sık spor yapma ve ayak organına çok fazla yüklenme durumunda meydana geliyor. Bununla birlikte yanlış ayakkabı seçimi de topuk dikeni hastalığının en önemli nedenlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Dikkatli olduğunuz takdirde bu hastalıktan uzak durmanız da mümkündür ve doktor tavsiyeleri de bu bağlamda büyük bir önem arz ediyor.

Topuk Dikeni Olan Hastalar Hangi Uzmanlara Görünmelidir?

Ortopedi doktoru, fiziksel muayene için ziyaret etmeniz gereken hekimdir ve hastanelerin de bu bölümüne randevu almalısınız. Hastalığın birçok farklı nedeni olabiliyor ve bu nedenlerin tespiti için de farklı hekimlere ya da bölümlere yönlendiriliyorsunuz. Topuk dikeni hastalığı erken teşhis edildiği takdirde tedavisi de çok daha kolaydır. Birçok kaynakta cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulduğundan bahsediliyor. Topuk hastalığının çok sayıda tedavi yöntemi mevcut ve erken teşhis ile birlikte bıçak altına yatmanıza gerek kalmadan da tedavi olabiliyorsunuz. Özellikle fizik tedavi bu konuda bir adım öne çıkıyor ve birçok uzmanın da ilk tercihi genellikle fizik tedavi oluyor. Başarı oranı da bir hayli yüksektir.

Topuk Dikeni Ameliyatsız Tedavilerinde Başarı Oranı Nedir?

Topuk dikeninin ameliyatsız olarak da tedavi edilebileceğini belirtmek gerekiyor. Cerrahi girişime gerek kalmadan da uygulanabilecek çok sayıda tedavi yöntemi var ve bu tedavi yöntemlerinin başarı oranı da bir hayli yüksek. Bunlardan bir tanesi ilaç tedavisi ve bir diğeri de lazer tedavisi olarak karşımıza çıkıyor. Fizik tedavi yöntemlerinden daha önce de bahsetmiştik ve hastanın uygunluğuna bağlı olarak en doğru tedavi yönteminin tercih edilmesi de başarı oranını etkileyen unsurlardan bir tanesidir. Ameliyatsız tedavi için uygun iseniz eğer zaten doktorunuz bu tür bir tavsiyede bulunacak ve ameliyata herhangi bir şekilde gerek olmadığını dile getirecektir.

Topuk Dikeni Tedavi Edilmezse Ayak Kullanılamayacak Duruma Gelir mi?

Topuk dikeni hastalığı tedavi edilmediği takdirde birçok farklı hastalığı beraberinde getirebileceği gibi ayak organının işlevini de yitirmesine neden olacaktır. Bu durum bir süre sonra iltihaplanma ve enfeksiyon durumunu daha güçlü hale getiriyor ve kişinin hareket özgürlüğü de kısıtlanıyor. Tedavi edilmezse ayak kullanılamayacak duruma gelecektir. Her ne kadar işlevini yerine getiriyor gibi görünse de vücudu taşımayacak seviyeye ulaşması da çok uzun sürmeyecektir. Ertelemek yerine bir an önce tedavi olmak gerekiyor. Çok sayıda alternatif tedavi yöntemi mevcut ve illa ki cerrahi girişim ile tedavi olmanıza da gerek yoktur çünkü fizik tedavi ile de bu hastalığın yok edilmesi mümkündür.

Topuk Dikeni Tedavisinde Kullanılan En İyi Yöntem Hangisidir?

Herhangi bir hastalığın tedavisinde en iyi yöntem ibaresinin kullanılması çok da doğru olmayacaktır. Hastanın genel sağlık durumu analiz edildikten ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra o hasta için en uygun yöntem belirleniyor ve bu da haliyle en iyi yöntem olarak karşılık buluyor. Bunun dışında bir tavsiyede bulunmak kesinlikle hatalı bildiri. Lazer tedavisi bazı hastalarda sonuç verirken bazı hastalarda hiçbir şekilde sonuç vermeyebilir. Bunun nedeni de doğru tedavi yönteminin belirlenmemiş olmasıdır. Doktorunuza bu konuda güvenebilirsiniz çünkü ideal yöntemi belirleyecek olan kişi hekimdir ve bu konuda da herhangi bir sorun yaşamayacaksınız.

Topuk Dikeni Genetik mi?

Topuk dikeni hastalığı genetik değildir. Birçok kaynakta doğru bilgi olarak bu ibare yer alıyor ancak bazı kaynaklarda da hastalığın genetik nedenlerle de ortaya çıkabileceğinden bahsediliyor. Ağırlıklı verilen bilgiyi sizinle paylaşıyoruz ve bu da hastalığın genetik olmadığı yönündedir. Aynı zamanda bulaşıcı da bir hastalık değildir ve ailenizden birileri bu sorunu yaşadığı takdirde onunla aynı odada bulunmanız ya da fiziksel temas halinde olmanız sizleri herhangi bir şekilde risk altına sokmayacaktır. Topuk dikeninin birçok farklı nedeni bulunuyor ve tedavi olmadan önce bu nedenlerin belirlenip en uygun tedavi yönteminin de buna göre belirlenmesi gerekiyor.

Sürekli Aynı Ayakkabıyı Giymek Topuk Dikenine Neden Olur mu?

Ayakkabı seçimi de topuk dikeninde büyük bir öneme sahiptir. Sürekli aynı ve rahatsız ayakkabıyı tercih etmek de ayak sağlığınızı olumsuz etkiliyor ve bir süre sonra topuk dikeni hastalığına sebebiyet verebiliyor.

Topuk Dikeni Başka Hastalıklara Yol açar mı?

Tedavi edilmediği takdirde eklem rahatsızlıklarına neden olabilen bir hastalık türüdür. Bununla birlikte ilerleyen dönemlerde enfeksiyon ve iltihap riski taşıdığını da belirtmek gerekiyor. Topuk dikeni, tedavisi ertelenecek bir hastalık değildir çünkü her geçen gün hareket özgürlüğünü kısıtlıyor ve şiddetli ağrılar nedeniyle kişinin gündelik ve iş hayatını da sekteye uğratabiliyor. Çok sayıda tedavi yöntemi mevcut bu yüzden ertelemek yerine bir an önce tedavi olmak gerekiyor.

Topuk Dikeni Hastaları Çalışabilir mi?

Topuk dikeni hastası olan kişilerin çalışmalarında büyük bir engel söz konusudur. Hastalık ilerlemeye başladığı takdirde ayak bölgesinde şişmeler ve enfeksiyon durumu meydana gelecek ve bununla birlikte şiddetli ağrı durumu da çalışma eylemini daha zor ve sıkıntılı hale getirecektir. Hastalar çalışabilir ancak hareket kabiliyetinin kısıtlanması ile birlikte bu durum bir süre sonra işkence halini alacaktır. Vakit kaybetmeden tedavi olmakta fayda var ve yalnızca iş hayatlarınızı değil, sosyal hayatlarınızı da olumsuz etkileyen hastalıklardan bir tanesidir. Özellikle günün büyük bir kısmı ayakta çalışmak zorunda olan kimseler için bu hastalık çok daha çileli bir hal alıyor ve kişinin kısa sürede yorulmasına neden oluyor.

Topuk Dikeni Olanlar Araç Kullanabilir mi?

Topuk dikeni hastalarının araç kullanmalarında herhangi bir sorun yoktur ancak ilerlemiş seviyedeki hastalar için aynı şeyi söylemek pek mümkün olmuyor. Ayak organı her geçen gün işlevini biraz daha yitireceği için refleksler konusunda da sıkıntı yaşayabiliyorsunuz. Bu da haliyle riskli bir durum oluşturuyor. Araç kullanırken yanınızda birilerinin olması güvenlik bakımından çok daha doğru olacaktır. Hastalığın ilk dönemlerinde araba kullanma konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamayacaksınız ancak ilerleyen dönemlerde reflekslerinizin zayıfladığınız ve ayağınızın eskisi kadar sağlıklı olmadığını sizler de fark edeceksiniz.

Topuk Dikeni Hastaları Denize Ya da Havuza Girebilir mi?

İlerlemiş seviyedeki hastalıklarda bu durum tehlike unsuru olarak görülüyor. Kramp girme ihtimali çok fazla ve bu durumda ayaklarınız yeteri kadar güçlü olmadığı için boğulma riski de bir hayli fazladır. Hastalığın ilk evrelerinde bu konuda sorun yaşamayacaksınız ancak ilerleyen durumlarda ne yazık ki tehlikeli bir eylem olacaktır. Topuk dikeni hastalığı tedavi edilebilen bir hastalık ve ertelemek yerine bir uzmandan yardım almak kesinlikle ok daha doğru bir tercihtir. Ertelendiği takdirde yaşam kalitesini ve konforunu her geçen gün biraz daha düşürecek ve sosyal hayatı da olumsuz etkileyecektir. Bu etki gündelik hayatlarınıza ve iş yaşantınıza da kısa süre içerisinde yansıyacaktır.

Topuk Dikeni Hastaları Spor Yapabilir mi?

Topuk dikeni hastalarının spor yapması tavsiye edilmiyor çünkü hastalık süresince ayak bölgesinin hassasiyeti büyük bir öneme sahiptir. Vücut ağırlığının uzunca bir süre ayaklara aktarılması da olumlu olmayacaktır. Sportif faaliyetler için sabırlı olmanız gerekiyor ve hastalık tedavi edildikten sonra spor için harekete geçebilirsiniz. Hastalık süresince olabildiğince uzak durmanız gerekiyor ve fizik tedavi çerçevesinde belirlenen egzersiz programının dışına çıkmamanız sizlerin lehine olacaktır. Topuk dikeni birçok kaynakta sporcu hastalığı olarak karşımıza çıkıyor. Sık sık spor yapmak ve ağır sporlar ile ilgilenmek de bu hastalığın en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Sportif faaliyetlerden sonra ayak bakımının yapılmaması ve yanlış ayakkabı tercihi de yine bu hastalığı tetikleyen unsurlar arasında gösteriliyor.

Topuk Dikeni Askerlikten Muafiyet Oluşturur mu?

Topuk dikeni, tedavi edilebilen bir hastalıktır. Düz taban hastası olan kişilerde görülme riski de bir hayli fazladır. Düz taban hastaları askerlikten muaf olurken topuk dikeni hastalığına sahip kimselerin askerlikten muaf olma gibi bir durumları söz konusu değildir. Bu hastalık tedavi edilebildiği için muafiyet gibi bir durum da karşınıza çıkmıyor. Topuk dikeni tedavi edilemediği takdirde ve hasta herhangi bir şekilde olumu reaksiyon vermediği takdirde bu durum değişiklik gösterebilir çünkü bu hastalığa sahip olan kişilerin koşma ya da gün içerisinde uzun süre yürüme gibi eylemlere dahil olması çok da kolay olmayacaktır.

Topuk Dikeni Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Topuk dikeninin tedavisi eğer cerrahi bir uygulama kullanılmıyorsa oldukça uzundur. Hastanın yaşam tarzında değişiklik yapması mecburidir. Eğer ayakta fazla kalıyorsa bundan vazgeçmeli, ayağa yük uygulayan fazla kilolarından kurtulmalı ve istirahat süresini artırmalıdır. Genel olarak altı – yedi aylık bir süreden sonra hafif topuk dikenlerinin bu şekilde ortadan kalkması mümkündür. Eğer sorun çok daha derinde ise cerrahi olmayan yöntemler işe yaramayacağından ötürü tedavi süresi cerrahiye bağlı olarak kısalmaktadır.

Topuk Dikeni Tedavisinde Bitkisel Çözüm Kullanılır Mı?

Topuk dikenini ortadan kaldırdığı ya da hafiflettiği söylenen bitkisel kürler vardır. Bu kürlerin ne kadar etkili olduğuna dair tartışmalar ise sürmektedir:

  1. Elma kabuğu ile kaynatılmış su günde iki bardak olarak tüketilebilir.
  2. Nane ve badem yağı günde iki kez olacak şekilde bölgeye masaj ile uygulanabilir.
  3. Sıcak su içerisine çeşitli yağlar ilave edilerek günde bir saat kadar bekletilebilir. Yine de bu noktada bir doktora danışmak çok daha faydalı olacaktır.

    Topuk Dikeni Kendiliğinden Geçer Mi?

    Yeni başlamış ve henüz ilerlememiş topuk dikenleri, hastanın yaşam tarzını değiştirmesi sayesinde kendiliğinden iyileşebilir. İstirahat süresinin artırılması, ağırlığın ilgili topuk üzerine verilmemesi, eğer fazla kilolar var ise verilmesi ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi ile başarı sağlanabilir. Ancak birçok topuk dikeni ancak doktor müdahalesi yapıldıktan sonra ortadan kalkmaktadır.

İlgili Bölümler
İlgili Hastalıklar