Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Sinüzit Tedavisi

Yüz kemikleri içerisinde yer alan boşlukların iltihaplanması olarak tanımı yapılan sinüzit hastalığı, kronik hale geldiği takdirde yaşam kalitesini düşürüyor ve bununla birlikte birçok komplikasyonu da beraberinde getirebiliyor. Burun tıkanıklığı ile birlikte geniz akıntısı, baş ağrısı ve koku almada güçlük yaşama durumu da hastalığın komplikasyonlarından bazılarıdır. Özellikle baş ağrısı bazı hastalarda çok daha şiddetli bir hal alıyor ve iş hayatını da olumsuz etkiliyor.

Sinüzit, tedavi edilebilen bir hastalıktır ve yapılacak tetkikler ile birlikte ilaç tedavisinin yanı sıra ilerlemiş sinüzit hastalıklarında cerrahi müdahaleye de başvurulabilir. Anestezi destekli operasyonlarda hasta herhangi bir şey hissetmeyecektir ve hekim konforu da üst seviyededir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Eda Aydın

Sinüzit Tedavisi Hakkında

Koku alma duyusunun giderek zayıflaması ve burun tıkanıklığının artması ile birlikte sinüzit belirtileri de kendini net bir şekilde ortaya koyuyor. Sinüzit hastalığının en sıkıntılı komplikasyonlarından bir tanesi baş ağrısıdır. Gün içerisinde çok daha şiddetli bir hal alan ağrı durumu, iş hayatındaki motivasyonu da düşürüyor. Erken teşhis, her hastalıkta olduğu gibi sinüzit hastalığının tedavisinde de önemli bir yere sahiptir.

Erken teşhis ile birlikte ilaç tedavisinden başarılı sonuçlar elde edilebilir. Ağrı antibiyotikler ile desteklenen ilaç tedavisi 1 hafta ila 10 günlük bir sürece karşılık geliyor. İlerlemiş hastalıklarda ise cerrahi müdahale çok daha etkili sonuçlar doğuracaktır.

Sinüzit Nedir?

Nezle ve grip hastalığı sonrası devam eden şikayetler olarak karşımıza çıkan sinüzit, geniz akıntısı ve yeşil burun sıvısı gibi belirtiler ile birlikte kendini daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Hastalığın bir diğer önemli belirtisi ise şiddetli baş ağrısıdır ve yaşam kalitesini düşüren en önemli sorundur. Birçok kaynakta mevsimsel bir hastalık olduğu ifade ediliyor ancak kronik hale geldiği takdirde farklı dönemlerde de rahatsız edici olabilir.

Kış aylarında, grip ve nezle hastalıkları da sinüzit hastalığının tetikleyici oluyor ve kış aylarında bu hastalığın daha sık gözlemlendiğini söyleyebiliriz. Sinüslerin tıkanması ile birlikte meydana gelen sinüzit hastalığı, uygun tedavi yöntemi ile birlikte kısa sürede tedavi edilebiliyor.

Maksiler Sinüsleri

İçi hava dolu anatomik boşluklara verilen ad olarak tanımını yapabileceğimiz maksiler sinüs, burun boşluğunun her iki tarafında yer almaktadır ve simetrik bir duruşa sahiptir. Bu birimin asıl görevi ise ses rezonansına katkıda bulunmak ve kafatasında meydana gelen basıncı dengeleyerek belli oranda azaltmaktır. Bu birimde yaşanacak herhangi bir sorun vücudu bir bütün olarak etkisi altına alıyor ve zayıflatıyor. Solunan havanın ısıtılması da yine maksiler sinüsün görevidir. Isıtma durumu ile birlikte havanın nemlendirilmesi de yine bu bölgede gerçekleştiriliyor. Tıkanması durumunda sinüzit hastalığı tetikleniyor ve herhangi bir müdahalede bulunulmadığı takdirde sinüzit hastalığı kronik bir hal alacaktır.

Frontal Sinüsleri

Alın sinüsleri olarak da bilinen frontal sinüsleri, sinüzit hastalığında baş ağrısının tetikleyici olarak karşımıza çıkıyor. Herhangi bir müdahale yapılmadığı takdirde sinüzit hastalığının hızlı bir şekilde ilerleme kaydedeceğini de belirtmekte fayda var.

Sfenoid Sinüsler

Kafatasında bulunan sfenoid kemiğini bütünüyle çevreleyen, içi hava dolu boşluklardır. Boyutları oldukça küçüktür ve üzüm tanesini andıran bir yapıya sahiptir. Burun arka kısmına akan sinüsler, asimetrik bir şekle sahiptir ve her insanda iki adet bulunur. Her insanda farklı yapıda meydana geldikleri ve oluşum kaydettikleri için parmak izi olarak da nitelendirilir.

Sinüzit Belirtileri Nelerdir?

Erkek ve kadınlarda eşit oranda görülen sinüzit hastalığı, yaşam kalitesini düşüren sıkıntılı hastalıklardan bir tanesidir. Grip ve nezle ile birlikte daha belirgin hale gelen ve tedavi edilmediği takdirde her geçen gün biraz daha ilerleme kaydeden hastalık, keskin belirtiler ile birlikte kendini net bir şekilde ortaya koyuyor. Geniz akıntısı en önemli belirtilerden bir tanesidir ve bununla birlikte şiddetli baş ağrısı da sinüziti teşhis etmek adına önemli bir belirti durumu olarak karşımıza çıkıyor. Sinüzit hastalığının bir diğer belirtisi ise yeşil sıvı renkteki mukus tabakasıdır. Hastalık ile birlikte nefes almak güçleşir ve yorgunluk belirtisi baş gösterir. Sinüzit hastalığının mutlaka tedavi edilmesi gerekmekte olup, tedavi edilmediğinde hastalığın ilerlemesi ve daha farklı sonuçlar doğurması mümkün olacaktır.

Baş Ağrısı

Sinüslerin tıkanması ile birlikte yalnızca nefes alma eyleminde değil, vücudun birçok noktasında aksamalar yaşanıyor… Sinüzit hastalığının en önemli ve en sıkıntılı belirtilerinden bir tanesi şiddetli baş ağrılarıdır. Bu ağrılar iş hayatını olumsuz etkilediği gibi kimi zaman uykuları bölecek seviyeye de ulaşabiliyor. Sıradan bir baş ağrısı değildir ve motivasyonu da büyük ölçüde düşürecektir.

Geniz akıntısı ve şiddetli baş ağrısı gibi belirtiler ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde bunun sıradan bir nezle ya da grip hastalığı olmadığını anlamanız da uzun sürmeyecektir. Dikkatli olmakta fayda var çünkü sinüzit kronik hale gelebiliyor ve dönem dönem vücudu rahatsız etme ihtimali de bir hayli yüksektir.

Burun Akıntısı

Tek başına ele alındığı takdirde sinüzit belirtisi olarak değerlendirmek çok da doğru olmayacaktır. Burun akıntısı, yeşil mukus sıvısı olarak karşınıza çıkıyor ve diğer belirtiler ile birlikte baş gösteriyorsa gerekli tedbirleri almak durumundasınız. Sinüzit hastalığının belirtileri arasında yer alan burun akıntısı, nezle ve grip hastalığının belirtisi de olabilir. Bu yüzden direkt sinüzit şeklinde teşhis konulması pek de doğru olmayacaktır.

Akıntı yoğun ve şiddetlidir. Nefes alma eylemini de daha sıkıntılı hale getirir. Yaşam kalitesini düşüren belirtilerden bir tanesi olduğunu söyleyebiliriz ve motivasyonu da büyük oranda azaltıyor. Sinüzit hastalarının vakit kaybetmeden uzman hekimlerden yardım alması gerekecek ve hızlıca hekiminin verdiği tedaviye başlaması gerekmektedir.

Burun Tıkanıklığı ve Horlama

Sinüzit hastalığının bir diğer belirtisi de burun tıkanıklığıdır ve yaşam kalitesini düşüren sorunlardan biri olduğunu da söyleyebiliriz. Tıkanıklık ile birlikte nefes alış verişi de daha sıkıntılı bir hal alıyor. Özellikle uyku esnasında bu sorun daha büyük bir rahatsızlığa sebebiyet veriyor ve horlama problemi ortaya çıkıyor. Her iki belirtiye de sahipseniz, mutlaka bir an önce tedavi sürecinizi başlatmanız gerekecektir. Sinüzit, evde tedavi yöntemleri ile de hafifletilebilir ancak uzman müdahalesi ile birlikte tedavi süreci daha hızlı ve daha sağlıklı bir hal alacaktır.

Geniz Akıntısı

Grip ve nezle hastalığının komplikasyonları arasında gösterilen geniz akıntısı, sinüzit hastalığında da karşımıza çıkan komplikasyonlardan bir tanesidir. Gün içerisinde devam eden akıntılar, nefes alış verişini de sıkıntılı hale getiriyor. Yutkunma eylemini gerçekleştirirken bu akıntıyı daha net bir şekilde fark edeceksiniz ve bu sorun da rahatsız edici detaylardan bir tanesidir. Sinüzit hastalığı kronik bir hal aldığı takdirde komplikasyonları da daha şiddetli bir seviyeye ulaşıyor. Kış aylarında çok daha sık rastlanan bir hastalık olduğunu görebiliyoruz ancak tekrar etmesi durumunda farklı dönemlerde de karşı karşıya gelmeniz mümkündür. Erken teşhis edilmesi ve tedaviye başlatılmak istenmesinin asıl amacı bağışıklık sisteminin zarar görmemesi ve farklı problemlerle gelecekte karşılaşmamanız olacaktır.

Sinüzitin Nedenleri

Sinüzitin en önemli nedenleri arasında viral üst solunum yolu enfeksiyonları yer alıyor. Bakteriyel yoğunluk ve çoğalma durumu da yine sinüzit hastalığının bilinen nedenlerinden bir tanesidir. Burun yapısındaki şekil bozuklukları da sinüzit hastalığına neden olabiliyor. Burun içerisindeki eğrilik durumu da bu nedenlerden bir tanesidir.

Polipler normale oranla daha büyük olan geniz etleri de sinüzitin başlıca nedenlerinden bir tanesidir. Sinüzit hastalığının birçok farklı nedeni olabilir ve klinik ortamda gerçekleştirilecek muayene ile birlikte bu nedenler daha sağlıklı bir şekilde tespit edilecek ve hastaya uygun tedavi yöntemi belirlenerek süreç başlatılacaktır. Erken teşhis ile birlikte tedavinin çok daha etkili olacağını da belirtmekte fayda var.

Sinüzitten Korunma Yolları

Gribal enfeksiyon ile karşı karşıya gelindiği takdirde uzman yardımı almak gerekiyor. Tedavi edilmeyen gribal enfeksiyon, ilerleyen dönemlerde sinüzite çevirebilir.

Dışarı çıkarken saçlarınızı kurutmayı ihmal etmeyin. Islak saçla dışarı çıkma durumu da sinüziti tetikleyen faktörlerden bir tanesidir.

Rüzgar akışının fazla olduğu ortamlarda uzun süre bulunmamak da alacağınız tedbirlerden bir tanesidir. Alerji hastalığına sahip iseniz eğer bu sorunun da kısa sürede ortadan kaldırılması gerekiyor. Burun yapısında bir şekilde bozukluğu söz konusu ise sinüzitten korunmak adına yapı bozukluğunun da düzeltilmesi gerekiyor. Aksi takdirde sinüzit riski her geçen gün biraz daha artacak ve vücudu rahatsız edecektir.

Sinüzitin Sınıflandırılması

Akut, kronik, subakut, rekürren ve akut alevlenmesi olarak 5 farklı grupta incelemek mümkündür.

Akut Sinüzit

Nazal yolların çevresinde meydana gelen iltihaplanma durumu akut sinüzit olarak tanımlanıyor. Bu tür durumlarda drenaj etkilenir ve mukus birikmesi de daha yoğun bir şekilde meydana gelir. Göz çevresinde ve yüzün belli kısımlarında şişmeler görülebilir ve nefes alış verişi de çok daha sıkıntılıdır.

Kronik Sinüzit

Akut sinüzit, soğuk algınlığı ile birlikte ortaya çıkan sinüzit türü iken, kronik sinüzit, sık sık tekrar eden sinüzit türü olarak biliniyor. En az 12 hafta sürecek bir hastalıktan bahsetmek mümkündür. Burun tıkanıklığının yanı sıra yüzde meydana gelen şiddetli ağrı durumu da kronik sinüzitin belirtilerinden bazılarıdır.

Rekürren Sinüzit

Bilinen diğer adı ile: Tekrarlayan sinüzit. Genetik yatkınlık faktörü, bu türde bir adım daha öne çıkıyor. Eğer ailenizde bu hastalığa sahip birileri varsa risk altında olduğunuzu bilmeli ve gribal enfeksiyon tedavisi için vakit kaybetmemelisiniz.

Kronik Sinüzitin Akut Alevlenme

Sinüzit tedavisinde hastalığın alevlenmesini engelleyecek çok sayıda yöntem var ve bu yöntemlerden bir tanesi de eskiden bu yana kullanılan burna tuzlu su çekme eylemidir. Evde tedavi yöntemlerinden biri olarak gösterilen bu uygulama sayesinde alevlenmenin önüne geçebilir ve komplikasyonları da azaltabilirsiniz.

Sinüzit Tedavi Türleri

Klinik ortamda gerçekleştirilecek tetkikler neticesinde en uygun tedavi yönteminin belirlenmesi de çok zor olmayacaktır. Erken teşhis ile birlikte antibiyotik tedavisi yeterli gelebilir ancak ilerlemiş hastalıklarda sinüzit ameliyatı öncelikli tercih olacaktır. Bunun kararını elbette hekimler verecek ve gerekli bilgilendirmeyi de daha detaylı şekilde yapacaklardır. Sinüzit tedavisinde başarı oranı bir hayli yüksek ve özellikle cerrahi müdahale son dönemde bir adım daha öne çıkıyor. Sinüzit, yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır ve tedavi edilmediği takdirde bağışıklık sistemini de büyük oranda zayıflatıyor. Belirtiler ile karşı karşıya geldiğinizde hiç tereddüt etmeden doktor yardımı almanız sizlerin yararına olacaktır.

Balon Sinoplasti Teknolojisi

Endoskopik cerrahi tekniklere kıyasla çok daha fazla artı değere sahip olan bu teknoloji, son dönemin en popüler uygulamalarından bir tanesidir. Komplikasyon ihtimali çok daha düşüktür ve iyileşme diğer tedavi yöntemlerine nazaran daha hızlı ve daha sağlıklıdır. Doku hasarı oluşumu da yine diğer tedavi yöntemlerine nazaran çok daha az risk taşıyor.

Operasyon esnasında kanama durumu daha hafif bir şekilde gerçekleşir ve bu da operasyonun artılarından biri olarak biliniyor.

Balon sinoplasti teknolojisi sayesinde hastanın 24 saatlik süre zarfında gündelik hayata adapte olabileceğini de belirtmek gerekiyor. Son olarak diğer tedavilerin önüne geçmeyeceğini de belirtmek gerekiyor ve bu operasyondan sonra gerçekleştirilecek herhangi bir tedavi durumu için de risk taşımamaktadır ya da engel teşkil etmemektedir.

Antibiyoterapi

Enfeksiyonel hastalıkların tedavisinde kullanılan tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Antibiyotik kullanımı bu tedavi yönteminde çok daha yoğun bir şekilde gerçekleştiriliyor. Sinüzit hastalığının tedavi edilmesinde de bu yönteme başvuruluyor. İlaç kullanımına karşı herhangi bir alerji durumu söz konusu ise bunu doktorunuz ile paylaşmanız gerekiyor. Birçok hekim alerji testine de başvuracaktır çünkü tedavi döneminde kullanacağınız ilaçlar gerçekten ağır ilaçlar ve bazı hastaların bu ilaçlara tepkisi de daha büyük olabiliyor.

Antibiyotik tedavisi, başarı oranı yüksek tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. Özellikle sinüzitin başlangıç aşamasında etki oranının çok daha yüksek olduğunu da görebiliyoruz.

Akut Sinüzit Tedavisinde Kullanılan Antibiyotikler

Klinik ortamda gerçekleştirilecek tetkikler neticesinde hasta için en uygun ilaçlar belirlenecek ve reçete halinde hastaya sunulacaktır. Düzenli ve doğru kullanım ile birlikte başarılı sonuçlar elde etmek mümkün ve ilaç tedavisinin başarı oranının bir hayli yüksek olduğunu da belirtmek gerekiyor. Kendine reçetelerde en fazla yer bulan ilaçlardan bir tanesi Amoksisilin ve antibiyotik tedavisinde en etkili ilaçlardan biri olduğunu da söyleyebiliyoruz.

Aferin sinüs de yine bu listede yer alan antibiyotiklerden bir tanesidir ve düzenli kullanım da fayda sağlamaktadır. Kulaktan dolma bilgiler ile ilaç tavsiyesi almak ya da bu tavsiyeleri online dünya üzerinden almak çok da doğru değildir çünkü vücudunuzun ihtiyacı olan ilaçlar, tetkikler ile birlikte daha sağlıklı bir şekilde belirlenecektir.

Sinüzit Ameliyatları

Akut iltihaplı dönemde hastalığa bağlı bir komplikasyon durumu söz konusu değilse ameliyata başvurulmayacaktır. Sinüzit hastalığı öncelikli olarak ilaç tedavisi ile kontrol altına alınmalı ve güçlü antibiyotikler ile tedavi edilmelidir. İlaç tedavisinin fayda sağlamadığı durumlarda ise hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak cerrahi operasyonlara başvurulabilir. Cerrahi müdahalelerin başarı oranı bir hayli yüksek ve genel anestezi destekli gerçekleştirilen bu operasyonlarda hasta ve hekim konforunun da üst seviyelerde olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Yapılacak tetkikler, ilaç tedavisinin etki oranını daha net bir şekilde ortaya koyacak ve cerrahi müdahale gerekliliği hakkında da yeterli bilgi verecektir.

Sinüzit Ameliyatının Amacı

Sinüs kanallarını oluşturan kemikler, çok ama çok ince bir yapıya sahiptir ve ameliyatı zor hale getiren unsurlardan bir tanesi de budur. Dikkat edilmediği takdirde çok sayıda risk durumu söz konusu ve komplikasyonları da göz ardı etmemek gerekiyor. Bu kanalların temizlenmesi bir hayli zor ancak daha önce bu ameliyatı gerçekleştirmiş olan uzman cerrahlar sayesinde endişeleriniz de ortadan kalkacaktır.

Ameliyattaki asıl amaç, ince dokuların temizlenmesi ve arındırılmasıdır. Bu sayede hasta daha rahat bir şekilde nefes alacak ve akıntı sorunundan da kurtulmuş olacaktır. Günümüzde sinüzit tedavisi amacıyla yapılan ameliyatların başarı oranları bir hayli yüksek olmakta ve ülkemiz doktorları alanında olabildiğince uzmanlaşmıştır.

Sinüzit Tedavi Öncesi

Klinik ortamda gerçekleştirilecek muayenelerde burun muayenesi ile birlikte hastanın şikayetlerine de yer verilecektir. Bazı durumlarda sinüziti tespit ve teşhis etmek daha zor olacağı için endoskopiye de ihtiyaç duyulabiliyor.

Klinik Muayene

Hastanın şikayetleri, genel sağlık durumu ve burun yapısının incelenmesi ile birlikte hastalığın teşhis edilmesi mümkün olacaktır. Buna bağlı olarak hastaya uygun tedavi yöntemi de kısa süre içerisinde belirlenecek ve ilgili süreç başlatılacaktır.

Burun Muayenesi

Burun yapısındaki şekil bozuklukları da sinüzite neden olabiliyor. Eğer bu tür bir sorun söz konusu ise cerrahi müdahale ile birlikte burundaki eğrilik ya da hasar durumu ortadan kaldırılmalıdır. Cerrahi müdahale sonucunda sinüzit sorunu da kısa süre içerisinde ortadan kalkacaktır.

Sinüzit Tedavi Sonrası

Kış aylarında çok daha sık karşımıza çıkan sinüzit hastalığı, tekrar edebilen bir hastalıktır. Tedaviden sonra da hastanın dikkat etmesi gereken çok fazla detay var ve bu detaylardan bir tanesi de saçlar ıslak bir şekilde dışarıya çıkmamaktır. Özellikle ergenlik dönemindeki birçok hastanın düştüğü hatalardan bir tanesi budur. Kısa vadede olmasa bile uzun vadede sinüzit hastalığı meydana gelecek ve şikayetleriniz artacaktır.

Sinüzit tedavisinden sonra eğer doktorunuz tarafından verilen bir reçete varsa bu reçeteye bağlı kalmanız daha doğru olacaktır. İlaçların düzenli kullanımı, tedavi sonrası dönemde de sizleri rahatlatacak ve yaşam kalitenizi belli oranda arttıracaktır.

Ameliyat Sonrası Sinüzitin Tekrarlaması

Sinüzit, tekrar edebilen bir hastalıktır ancak gerekli önlemleri aldığınız takdirde bu riski en aza indirgemek de mümkün hale geliyor. Tekrar eden bir durum söz konusu olduğu takdirde operasyonu gerçekleştiren doktora başvurmanız ve yardım almanız daha doğru olacaktır.

Ameliyat Sonrası Komplikasyonlar

Sinüzit tedavisinde kullanılan yöntemlerden bir tanesi olan cerrahi müdahalelerin başarı oranı bir hayli yüksek ancak her ameliyat gibi sinüzit ameliyatının da birtakım komplikasyonları mevcut. Bu komplikasyonlar hakkında doktorunuz da gerekli bilgileri verecek ve dikkat etmeniz gereken hususları yine sizinle paylaşacaktır. Karşı karşıya geldiğinizde endişe etmenize ya da paniklemenize gerek yok! Vakit kaybetmeden hekim ile iletişime geçmeli ve yardım almalısınız.

Aşırı Kanama

Operasyon esnasında yaşanacak sorunlardan bir tanesi de aşırı kanama durumudur. Bu sorun, ameliyat sonrası dönemde de karşınıza çıkabilir ve bu tür durumlarda amatörce müdahalelerde bulunmak ve paniklemek yerine hiç vakit kaybetmeden doktorunuzdan yardım almalısınız.

Hipertansiyon

Sinüzit ameliyatı sonrası karşı karşıya gelebileceğiniz sorunlardan bir tanesi de hipertansiyon hastalığıdır. Tedavi edilebilen bir hastalık ve herhangi bir belirti ile karşılaştığınızda doktorunu tarafından gerekli müdahaleler yapılarak hastalık tedavi edilecektir.

Göz İçi Kanama

Ne kadar sık görülmesede komplikasyonları arasında belirtilmesi gerekir. Göz içi kanama, sinüzit ameliyatının komplikasyonlarından bir tanesi ve hastaları en çok endişelendiren sorsunlar arasında yer alıyor. Tedavi mümkündür ve doktorunuza bilgi vermeniz durumunda vakit kaybetmeden süreç başlatılacaktır.

Diplopi

Görme ekseninde meydana gelecek sorunlar, çift görmeye sebebiyet veriyor ve sinüzit ameliyatı sonrası oluşabilecek komplikasyonlardan bir tanesi de budur. Göz kaslarına giden sinirlerin hasar görmesi bu sorunu da beraberinde getiriyor.

Beyin Omurilik Sıvısı Kaçağı

Beyin omurilik sıvısı, berrak bir yapıya sahiptir ve omurilik içerisindeki boşlukları dolduran sıvılardır. Sinüzit ameliyatı sonrası oluşabilecek komplikasyonlardan bir tanesi de beyin omurilik sıvısı kaçağı olarak karşımıza çıkıyor. Bölgenin hasar görmesi durumunda kaçak sorunu ile karşı karşıya gelebilirsiniz.

Şah Damarı Yırtılması

Çok nadir görülen bir komplikasyon olarak karşımıza çıkan şah damar yırtılması da sinüzit ameliyatının riskleri arasında yer alıyor. Kalp ve damar cerrahisinin ilgi alanına giren bu sorun, en tehlikeli durumlardan biri ve ameliyatı da riskli hale getiren bir detay olarak biliniyor.

Sık Sorulan Sorular

Sinüzit, halk arasında çok basit bir sorunmuş gibi lanse ediliyor ve insanların düştüğü en büyük hatalardan bir tanesi de ne yazık ki budur. Kronik hale geldiği takdirde komplikasyonların şiddeti artacak ve yaşam kalitesi de düşecektir. Bilinen yanlışları ortadan kaldırmak ve sorularınızın yanıtını almak adına sizler de bir uzmandan bilgi alabilirsiniz.

Kronik Sinüzit Nedir?

Sinüzit, farklı türlere sahip olan ve yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Tedavisi mümkündür ancak dikkatli davranmadığınız takdirde tekrar edebilir ve bir kez daha karşı karşıya gelebilirsiniz. Kronik sinüzit ise nezle ve grip hastalığını takip eden durumlarda değil, her dönem farklı zamanlarda karşınıza çıkabilecek ve sık tekrar eden bir sinüzit türü olarak tanımlanıyor. Kronik hale gelen sinüzitin komplikasyonları çok daha ağırdır. Baş bölgesindeki ağrılar daha şiddetli ve motivasyonu düşürecek niteliktedir. Yalnızca kış aylarında değil, yaz aylarında da sinüzit ile karşılaşabilirsiniz. Kronik sinüzitin tedavisi mümkün ve cerrahi yöntemlerin başarı oranı da bir hayli yüksektir.

Sinüzit Hastalığının Evde Tedavisi Var Mıdır?

Sinüzit hastalığının tedavisinde kendi başınıza uygulayabileceğiniz çok sayıda yöntem mevcuttur. Bu yöntemlerden bir tanesi buhar tedavisidir. Banyoya girip sıcak suyu açın ve 10 dakika kadar bekleyin. Oluşan buharı burnunuza derin derin çekerek tedaviyi sorunsuz bir şekilde uygulayabilirsiniz. 5 gün boyunca düzenli olarak uyguladığınızda nefes alışverişlerinizin daha kolay olduğunu fark edeceksiniz.

Bir diğer tedavi yöntemi ise tuzlu su tedavisidir. Yıllardır uygulanan tedavilerden bir tanesidir ancak burada tuz oranını iyi ayarlamanız gerekiyor, aksi takdirde sinüsleri yakabilir ve kanamalara neden olabilirsiniz. Evde tedavi yöntemleri uzun vadede fayda sağlayacak yöntemlerdir. Profesyonel yardım almanız tavsiye ediliyor ve bu sayede tedavi süreci de daha sağlıklı bir hal alacaktır.

Sinüzit Ameliyatları Kaç Saat Sürer?

Ortalama 45 dakika ila 1.5 saat gibi bir ameliyat süresi karşımıza çıkıyor ancak müdahale esnasında meydana gelebilecek kanama durumu ya da diğer farklı sorunlar operasyon süresini uzatabiliyor. Bu konuda net bir bilgi vermek bu yüzden mümkün değildir. Cerrahi müdahalelerin başarı oranı bir hayli yüksek ve anestezi destekli müdahaleler olduğu için hastalar da herhangi bir ağrı ya da acı hissi ile karşı karşıya kalmıyorlar. Müdahale sonrası gündelik hayatlarınıza da kısa süre içerisinde dönüş yapabiliyorsunuz.

Sinüzitin Cerrahi Dışında Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Evde tedavi yöntemleri ve cerrahi müdahalelerin yanı sıra ilaç tedavisi de bu hastalığın tedavisinde önemli bir yere sahiptir. İlaç tedavisinde genellikle ağır antibiyotikler tercih ediliyor. Kısa bir süre içerisinde daha rahat nefes alıp vermeye başlıyor ve uyku düzeninizi de toparlamış hale geliyorsunuz. Yaşam kalitesini artırmak, ilaç tedavisi ile de mümkündür ve düzenli ilaç kullanımı ile birlikte başarılı sonuçlar elde etmek de mümkündür. Antibiyotiklere karşı alerjiniz varsa eğer bunu doktorunuz ile de paylaşmanızda fayda var. Hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak farklı tedavi yöntemlerine de başvurulabilir. Sinüzit tehlikeli hastalıklardan biri olmakla beraber, tedavisinin yapılması gerektiği halk arasında mutlaka bilinmesi gerekmektedir. Tedavi edilmediği durumlarda sinüzit hastalığının yanı sıra bir çok hastalıkta beraberinde gelecektir.

Sinüzit Hastalığı Bulaşıcı Mıdır?

Sinüzit iltihabı bulaşıcı değildir ve ne yazık ki birçok kaynakta hastalığın bulaşıcı olduğu bilgisi yer alıyor. Üst solunum yolu enfeksiyonu sebebiyle sinüzit hastalığına yakalanmış olabilirsiniz ancak sinüzitin direkt bulaşıcı olduğunu söylemek kesinlikle hatalı olacaktır.

Islak Saç Sinüziti Tetikler Mi?

Sinüzit hastalığının en önemli tetikleyicilerinden bir tanesi de ıslak saç ile dışarıya çıkma durumudur. Özellikle rüzgarın yoğun olduğu havalarda sinüzit riski çok daha yüksektir.

Sinüzitten Kaynaklanan Baş Ağrıları İçin Hangi İlaçlar Kullanılabilir?

Sinüzit hastalığının en rahatsız edici belirtilerinden bir tanesi de şiddetli baş ağrılarıdır. Antibiyotik tedavisi ile birlikte bu ağrılar biraz olsun hafifleyecektir. Bununla birlikte doktorunuzun sizinle paylaşacağı reçetede ağrı kesici ilaçlar da yer alıyor. Düzenli ve doğru ilaç kullanımı sayesinde sizler de kısa süre içerisinde yaşam kalitenizi arttırabilir ve hastalığın komplikasyonlarını da ortadan kaldırabilirsiniz.

Hastaların yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi ne yazık ki bilinçsiz ilaç tercihi ve kullanımıdır. Reçete dışına çıkmamak gerekiyor ve bu konuda doktorunuzun uyarılarını da göz önünde bulundurmak zorundasınız. Antibiyotik tedavisi ile birlikte baş ağrılarınızdan ve sinüzitin komplikasyonlarından kurtulmuş olacaksınız. İlaç kullanımı öncesi ilaçların yan etkilerine göz atmakta fayda var. Alerjik bir durum söz konusu olduğu takdirde hiç tereddüt etmeden doktorunuza başvurabilir ve yardım alabilirsiniz.

Sinüzit Hastaları Kendini Diğer Hastalıklardan Nasıl Korumalıdır?

Tedavi süreci boyunca beslenme düzenine dikkat etmeniz gerekiyor. Bağışıklık sisteminizin zayıf olduğunu varsayacak olursak eğer düzenli ve doğru beslenme ile birlikte savunma mekanizmanızı daha güçlü hale getirebilirsiniz. Dilerseniz bir uzmandan yardım alarak özel bir beslenme programı hazırlatabilirsiniz ve bu programa bağlı kalarak hareket etmeniz kesinlikle sizlerin lehine olacaktır.

Bol sıvı tüketiminin yanı sıra et ve et ürünleri de bu konuda sizlere yardımcı olacaktır. Tedavinin yanı sıra kişilerin sıvı tüketimini artırması gerekmektedir. Normal tüketimin en az 2 katına çıkarılması gerekmektedir. İlaç tedavisi devam ediyorsa eğer ilaçlarınızı da bitene kadar kullanmak durumundasınız. Bu detaylar daha güçlü bir bedene sahip olmanızı sağlayacak ve sizi daha iyi hissettirecektir. Güçlü bağışıklık sistemi sayesinde diğer hastalıklardan da korunmuş olacaksınız.

Sinüzit Hastalığı Olan Kişiler Ne Zaman Ameliyat Edilmelidir?

Sinüzit hastalığının en önemli ve başarılı tedavi yöntemlerinden bir tanesi kesinlikle cerrahi müdahalelerdir. Öncelikli olarak ilaç tedavisine başvuruluyor ve bu tedaviden elde edilecek sonuçlara bağlı olarak cerrahi müdahale kararı alınıyor. Eğer ilaç tedavisi başarısız olmuşsa cerrahi müdahaleye başvurulacaktır. Sinüzit ameliyatlarının da he ameliyatın olduğu kadar komplikasyonları bulunmaktadır. Doktorunuz bu konuda gerekli bilgileri verecek ve komplikasyonlar ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde nasıl hareket etmeniz gerektiğini de sizinle paylaşacaktır. Sinüzit, tehlikeli ve tekrar edebilen bir hastalıktır, bu yüzden tedaviyi erteleme yerine hızlı hareket etmekte fayda vardır.

Sinüzit Hastası Olan Çocuklar Ameliyat Edilebilir Mi?

Genel sağlık durumu ele alınarak bir değerlendirme yapıldığı takdirde cerrahi müdahale için herhangi bir sorun söz konusu değilse elbette çocuklar da ameliyat edilebilir. Bunun kararını verecek olan ise hekimlerdir. Eğer cerrahi müdahale dışında herhangi bir tedavi yönteminden başarı elde edilemiyorsa son olarak cerrahi operasyon tercih edilecektir.

Sinüzit, tedavi edilmediği takdirde birçok farklı hastalığı da beraberinde getiriyor. Yalnızca yetişkinler değil, çocuklar da risk altında ve bu konuda ebeveynlerin de ekstra hassasiyet göstermeleri gerekiyor.

Sinüzit Ameliyatı Olan Kişiler Tekrar Sinüzit Olabilir Mi?

Sinüzit, tekrar eden bir hastalıktır. Tedavi olmanıza rağmen uyarılara dikkat etmediğiniz takdirde bu hastalık ile karşı karşıya gelmeniz mümkündür. Hastaların yaptığı hataların en büyüğü diyebiliriz. Tedavi olduğu için kendini fazla rahat hisseden hasta, uyarılar göz ardı ederek hareket ediyor ve bir süre sonra yeniden hastalanıyor. Tehlikeli bir hastalık olmasının yanı sıra tekrar edebilen de bir hastalıktır. Kendinizi korumanız ve bağışıklık sisteminizi de güçlendirmenizde fayda var. Sinüzit, yaşam kalitesini her geçen gün biraz daha düşüyor ve özellikle yoğun iş hayatına sahip kimseler için fazlasıyla can sıkıcı bir hastalık olarak lanse ediliyor.

Sinüzit Hastalığının Bitkisel Tedavisi Bulunuyor Mu?

Sinüzit hastalığından, bitkisel tedavi yöntemlerini kullanarak kurtulmanız mümkündür. Zencefil kökü, bal ve limon karışımı ile sizler de kolay bir tedavi yöntemine başvurabilirsiniz. Zencefil kökünü ince ince kestikten sonra bir bardak su ile kaynatın. 10 dakikalık kaynatma süresi yeterli olacaktır ve sonrasında bu karışıma bal ve limon ekleyerek kürünüzü hazır hale getirin. 1 hafta boyunca her gün kendi hazırlayacağınız bu kürü oral yolla tüketerek sinüzit hastalığından kurtulabilirsiniz. Başarı oranı yüksek tedavi yöntemlerinden bir tanesidir ve alternatif tıbbın hastalar ile buluşturduğu etkili bir tedavi yöntemidir. Hazırlanışı gayet kolay olan bu kür sayesinde sizler de kendinizi daha iyi hissedecek ve ağrılarınızdan kurtulacaksınız. Zencefil için aktarları ziyaret edebilirsiniz ya da marketler de bu konuda sizlere yardımcı olacaktır.

Sinüzit Hastalığı Engellenebilir Mi?

Nezle ve grip sonrası dönemde gerekli önlemler alınmadığı takdirde kendini daha net bir şekilde gösterecek olan sinüzit hastalığı, yaşam kalitesini düşüren hastalıklardan bir tanesidir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde sizler de bu hastalık ile karşı karşıya gelebilirsiniz… Sinüziti engellemek elbette mümkün ve bunun için dikkat etmeniz gereken en önemli detaylardan bir tanesi kesinlikle bağışıklık sistemini güçlü tutmak olacaktır. Sağlıklı ve doğru beslenme programları ile birlikte bunu sağlamak mümkün hale geliyor.

Bir diğer detay ise dışarıya çıkmadan önce saçlarınızı kurulamak olacaktır. Islak saçlar ile dışarıya çıktığınızda rüzgar yemeniz durumunda sinüzit hastalığına da davetiye çıkartmış oluyorsunuz.

Sinüzit Hastalığında Tüketilmemesi Gereken Besinler Nelerdir?

Sinüzit hastalığını tetikleyen ve bu hastalığın ilerlemesine neden olan bazı gıda grupları var. Sinüzit hastalarının bu gıdalardan özellikle uzak durmaları gerekiyor ve bunu başardığınız takdirde riskleri de en aza indirgemiş olacaksınız. Tuzlu gıdalar da uzak durmanız gereken gıdalardan bir tanesidir. Tuz, birçok uzmanın tavsiye etmediği ve beslenme listelerinde yer vermediği gıdalar arasında yer alıyor. Eğer sinüzit hastası iseniz tükettiğiniz yemeklerde tuzu mümkün olduğunca kullanmamaya özen göstermeniz gerekiyor. Tuzun bol olduğu gıdalardan da uzak durmalısınız ve özellikle kahvaltılarınızda tükettiğiniz zeytinler de en büyük düşmanınız olacaktır.

Kahve, çay ve kola gibi kafein barındıran ve asit içeren içecekler de sinüzit hastalarının en büyük düşmanıdır. Özellikle sigara ve alkol ile bir araya geldiklerinde daha tehlikeli bir hal alıyorlar. Özel bir beslenme programına her daim ihtiyacınız olacaktır ancak sinüzit hastalığı ile mücadele ediyorsanız bu konuda ekstra hassasiyet göstermeniz gerekiyor.

Konserve ürünler ve salamura grubunda yer alan gıdalar da yine hastalık döneminde uzak durmanız gereken gıdalardan bazılarıdır. Doktorunuz bu konuda sizlere daha detaylı bilgiler verecek ve özel bir beslenme programı hazırlayarak yardımcı olacaktır. Bu özel programa uygun bir şekilde hareket ettiğiniz takdirde sinüzitin tetiklenmesi de daha zor olacak ve komplikasyonlar her geçen gün biraz daha azalacaktır.

Sinüzit Tedavisini Hangi Bölüm Yapar?

Sinüslerin iltihaplanmasından dolayı ortaya çıkan ve doğru şekilde müdahale edilmezse kronik hale gelen sinüzitin tedavisi bu konuda uzman olan doktorlarca gerçekleştirilmelidir. Sinüsler, üst solunum yolunun parçası olduğundan dolayı sinüzit tedavisi ile kulak, burun ve boğaz uzmanları ilgilenmektedir. Akut ya da kronik sinüzit hastaları doğrudan KBB polikliniklerine başvurmalıdır.

Sinüzit Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Sinüzit akut ya da kronik olarak gelişmesine ve hastanın yaşam tarzına göre belirtiler verir. Aynı sebeplerden ötürü belirtilerin şiddetinde de değişmeler olur. Ortalama bir sinüzit hastalığı sırasınca ortaya çıkan belirtiler şunlardır:

  1. Ayakta veya otururken, özel bazı pozisyonlarda burun tıkanması.
  2. Nefes alma güçlüğünden ve burunda doluluk hissinden kaynaklanan baş ağrısı.
  3. Sarının tonlarında, özellikle de koyu sarı tonda mukus.
  4. Genizden sürekli veya kesikli akıntı.
  5. Diş, burun, kulak ve baş ağrısı.
  6. Nefes alma probleminden kaynaklanan yorgunluk problemleri.
İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Hastalıklar