Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Burun Akıntısı

Burun Akıntısı Hakkında
Burun Akıntısının Nedenleri
Burun Akıntısı Belirtileri
Burun Akıntısı Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Burun Akıntısı Risk Faktörleri
Burun Akıntısı Komplikasyonları
Burun Akıntısı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Burun akıntısı, hastalık olarak değil de birtakım hastalıklar nedeniyle gelişen bir sağlık sorunu olarak ifade edilir. Burun akıntısı hakkında hasta üzerinde muayene ve incelemeler başlamadan önce, sorunun neden kaynaklandığının tahmin edilmesi ve bu tahmin üzerinden burun akıntısının incelenmesi gerekir. Burun akıntısına neden olabilecek birçok hastalık ve çeşitli çevresel faktörler söz konusudur. Akıntının nedeni basit faktörler de olabilir ciddi hastalıklar da olabilir. Bu nedenle mutlaka sürekli olarak devam eden burun akıntısı konusunda destek alınmalıdır.

Burun akıntısı bazı durumlarda basit müdahalelerle sonlanabilir ancak bazı durumlarda ne yapılırsa yapılsın, sorunun arka kısmında yer alan hastalığın çözülmemesi durumunda sonlanmaz. Akıntının ne şekilde olduğu, rengi, akışkanlığı, hangi durumlarda meydana geldiği ve daha birçok detay, burun akıntısının sebebi hakkında ufak çaplı bir ipucu verir. Genel olarak kış aylarında daha sık rastlanan burun akıntıları, yaz aylarının ortalarında da devam ediyorsa, mutlak suretle tıbbi destek almak gereklidir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Eda Aydın

Burun Akıntısı Hakkında

Burun akıntısının, soğuk havalar, çeşitli sendromlar, beyin hastalıkları, iç hastalıklar ve daha birçok durumdan kaynaklanması mümkün olur. Soğuk havalar ve alerji gibi nedenler dışında ortaya çıkan akıntıların, tehlikeli hastalıklara işaret olduğunu söylenebilir. Bu nedenle en kısa süre içinde destek alınması gerekirken, hastanın ne şekilde akıntılarla karşılaştığını iyi bir şekilde uzman doktora aktarması gerekir.

Burun akıntısı konusunda hasta kendini net bir şekilde ifade edemezse, her vakada olduğu gibi gerçekleşen burun akıntısı da basit bir sağlık sorunu olarak ele alınır. Bu nedenle hastanın akıntı hakkında en ince ayrıntıya kadar detaylı bir bilgi vermesi gerekir. Ardından alerjik veya mevsimsel nedenlerden olmadığı da belirtilmelidir. Her ne kadar çok önemsenmeyen ve geçici çözümler bulunan bir sağlık sorunu olsa da burun akıntısının birçok hastalığın habercisi olmasından ötürü ihmal edilmemesi gerekir. Açık ve akıcı, açık ve kalın, beyaz, sarı, yeşil, pembe veya kırmızı, kahverengi, siyah, yapışkan, kokmuş ve renksiz gibi birçok kategoriye ayrılan akıntıların hepsi, farklı sağlık sorunlarına işaret eder.

Burun Akıntısı Nedir?

Enfeksiyonlar, mevsimsel nedenler, hava şartları, alerjik nedenler, hastalıklar ve daha birçok durum nedeniyle burundan sürekli olarak veya belirli aralıklarla gelen sıvı, “burun akıntısı” olarak tarif edilir. Kış ayların başta olmak üzere ilkbahar ve sonbahar gibi mevsimsel dönemlerde sıkça görülen burun akıntıları, bazı durumlarda kişi için çok büyük bazı durumlarda ise geçici ve küçük bir sorun olabilir. Akıntının şiddeti, altında yatan sebep ve kişiden kişiye göre değişim gösterir. Her bireyde aynı oranda burun akıntısı görülmeyebilir. Bu nedenle akıntının tarifi uzman doktora iyi bir şekilde yapılmalı ve ardından detaylı tetkiklerden geçilmeli, akıntının nedeni hakkında net bir bilgi edinilmelidir.

Tek Taraflı Burun Akıntısı Nedir?

İki taraftan oluşan burnun, sağ veya sol kısmından sürekli olarak devam eden akıntıya, “tek taraflı burun akıntısı” denir. Tek taraflı burun akıntısının birçok sebebi bulunur ancak genel olarak bu durumun çocukluk dönemiyle fazlasıyla ilgili olduğu görülür. Çocukluk döneminde ebeveynlerden habersiz olarak burun içerisinde çeşitli maddeler konulabilir. Bu maddeler çeşitli nedenlerden dolayı yıllarca burunda kalarak, çok daha sert ve burundan atılması zor bir yapıya bürünebilir. Bu yapıya bürünmüş madde, “taşlaşmış” bir madde olarak ifade edilir. İlerleyen yaşlarda tek taraflı akıntıya ve kokuya neden olan söz konusu maddeler, hastaların adeta kâbusu olur.

Tek taraflı burun akıntısının genel nedeni olan bu maddelerin, bir an önce solunum yollarından tahliye edilmesi gerekir. Yapılan incelemeler sonucunda bu durum kısa bir süre içerisinde anlaşılabilir ve gerekli cerrahi müdahalelerle içerde unutulan madde çıkarılabilir. Ebeveynlerin bu konuda mutlaka çok dikkatli olmaları ve böyle bir durumda maddelerin hepsini çıkardıklarına emin olsalar dahi, hastaneye gidip çocuğu detaylı kontrolden geçirmeleri önerilir. Burun dışarıdan her ne kadar temiz görünse de görünmeyen kısımlara söz konusu maddelerin kaçabilme ihtimali oldukça yüksektir. Nadiren de olsa tek taraflı burun akıntısının tümöral nedenlerden dolayı gerçekleşmesi söz konusu olabilir. Her türlü neden yaşamı olumsuz yönde etkileyeceği için tek taraflı akıntılarda mutlaka bir doktor kontrolü gerekir.

Burun Akıntısı ve Kötü Kokunun Sebebi Nedir?

Burun akıntısıyla birlikte görülen kötü kokunun birçok sebebi olabilir. Hastanın sürekli olarak burnunda kötü koku alması durumunda öncelikle burun içerisinde önceden kalma bir cismin olup olmadığı konusu üzerinde durulur. Eğer herhangi bir cisim burun içerisinde yoksa çeşitli hastalıklar ve sağlık sorunlarının burunda kötü kokulara neden olduğu söylenebilir.

Burun akıntısıyla birlikte gelişen kötü koku durumunda öncelikle burun içerisinde oluşan polipler üzerinde durulur. Polipler, iyi huylu tümörler olarak bilinirler ve burun içerisinde hayati risk teşkil edecek sorun yaratmazlar. Genel olarak poliplerin büyümesi ve burnu tıkaması gibi sorunların ortaya çıktığı görülür. Büyüme ve tıkanma gibi durumların yanı sıra poliplerin bölgede bakteriyel oluşumları desteklediği de bilinir. Bu oluşumlar zaman içerisinde gerekli müdahalenin yapılmaması veya hastanın durumu fark etmemesi nedeniyle kötü kokuya yol açabilir.

Horlama ve atrofik rinit durumları da burunda akıntıyla birlikte şiddetli bir kötü koku duyulması durumuna neden olur. Horlama sırasında ağız sürekli olarak açık olduğu için hem burunda hem de ağızda kuruluk meydana gelir. Bu kuruluk bölgenin tekrar gereken nemi sağlayamamasına ve bakteri oluşumuna zemin hazırlar. Bölge nemsizlik ve sürekli olarak dış etkenlere açık olduğu için kendini düzgün temizleyemez. Haliyle bölgede ciddi bir bakteri oluşumu görülür ve koku da beraberinde gelir. Horlamanın yanı sıra atrofik rinit durumunda ise burunda bir enfeksiyon gelişimi söz konusu olur. Enfeksiyon nedeniyle şiddetli bir akıntı ve çok keskin bir koku görülebilir. Burun damlaları ile çözülebilen bu durumun, tam olarak nedeni bilinmez ve kişinin en kısa süre içerisinde KBB uzmanına görünmesi gerekir.

Bu tür sorunlar, burunda meydana gelen kötü kokunun temel nedeni olarak bilinirler. Bunların yanı sıra sinüzit, geniz akıntısı, adenoidit ve rinoskleroma gibi sağlık sorunlarının da hem sürekli olarak akıntıya hem de kötü kokuya sebep olduğu belirtilir. Bu tür sorunlar burun içerisinde ciddi tahribata neden olur ve bölgenin temiz kalması için gereken düzenin bozulmasına neden olurlar. Burun yapısının bozulması ve iç dengenin bozulması da direkt olarak kötü kokuya sebep olur.

Burun Akıntısının Nedenleri

Burun akıntısı genel olarak soğuk havalara veya mevsimsel geçişlere bağlanan, en kötü ihtimalle alerjik durumlara yorulan bir sağlık sorunudur. Basit bir sorun olarak görülen burun akıntısı aslında birçok sağlık sorunu nedeniyle kaynaklanabilir. Bu sağlık sorunlarının bir kısmı hafif bir kısmı ise hayati önem taşıyan durumlar olabilir. Uzmanlar sırf bu yüzden burun akıntısının altında yatan asıl nedeninin detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğini savunurlar. Öte yandan hastanın da burun akıntısını iyi bir şekilde tanıması gerekir. Hastanın akıntı hakkında net bir bilgiye sahip olması, burun akıntısının nedeninin ortaya konulması konusunda büyük önem taşır.

Churg-Strauss Sendromu

Vücudun birçok bölgesinde etkili olan Churg-Strauss Sendromu, etkisi en çok solunum yolları üzerinde gösterir. Solunum yollarını ciddi anlamda tıkayan bu sendrom, özellikle yoğun balgam ve şiddetli burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Birçok vücut yapısında etkili olan bu sendrom, sistemi bir vaskülit olarak tanımlanabilir. Vücudun çoğu bölgesinde küçük ve orta çaplı damarların tahribata uğramasına neden olan bu hastalık, sadece burun akıntısı ve balgamla değil, morluklar ya da kanlı ishal şeklinde de görülebilir. Genel olarak astımdan veya alerjik rinit gibi sağlık sorunlarından sonra etkili olur. Sürekli devam eden burun akıntısının en temel sebeplerinden biri olarak ifade edilebilir.

Burun Spreyi Kullanımı

Burun spreyi kullanımı, özellikle kış aylarına girilmesiyle birlikte yoğun bir şekilde artar. Burun spreyi kullanıldığı zaman burunda meydana gelen tıkanıklıkların büyük bir çoğunluğu geçer ve bu tıkanıklık kısa süreli yoğun bir akıntıyla sonra erer. Eğer sprey kullanımı 5 gün veya 1 haftadan fazla bir süreyle devam eder ve hasta güç içerisinde önerilen dozu aşarsa, yüksek bir ihtimalle spreye bağımlı olma süreci başlar.

Burun spreyi kullanımının hem aşırı dozda olması hem de uzun süreli olarak devam etmesi, burun mukozasının direkt olarak zarar gördüğünü ortaya koyar. Sürekli olarak devam eden sprey kullanımından sadece burun mukozası değil, diğer birçok yapı da zarar görür ve burun içi denge bozulur. Hastanın burnunda tıkanıklık olmasa dahi hasta, spreye bağımlı hale geldiği için psikolojik olarak tıkalı hisseder. Bu nedenle kullanımı daha da çok arttırır ve burunda kalıcı hasar meydana gelir. Spreyin burna ilk zarar vermeye başladığı andan itibaren yapısal bozukluk başladığı için sürekli olarak akıntı da görülür. Bu nedenle hastanın en kısa süre içerisinde sprey kullanımını bırakması ve burun tıkanıklığı konusunda doğal yöntemlerden faydalanması önerilir.

Septum Deviasyonu

Normal şartlarda iki eşit hava kanalına sahip olan burunun, travmalar nedeniyle kemiğinin eğrilmesi, kıkırdakların zarar görmesi veya eğrilmeye bağlı olarak etlerin burnun tek tarafında tıkanıklığa neden olması gibi birçok durum, septum deviasyonu olarak tanımlanır. Buruna alınan darbeler bu durumun tek nedeni olarak bilinirken, hasta hayatı boyunca söz konusu sorun nedeniyle burnuyla sorun yaşar. Görsel sorunlar bir kenara dursun, tıkanıklık, horlama ve burun akıntısı sürekli olarak yaşanan sorunlar olarak bilinir. Eğrilik nedeniyle burun yapısında bozulmalar meydana gelebilir ve aynı zamanda vücut sinüzite daha açık haldedir. Hal böyle olunca sürekli olarak burun akıntısı veya geniz akıntısı görülür.

Uyuşturucu Bağımlılığı

Uyuşturucu, sigara ve alkol gibi birçok madde, vücut dengesinin çok hızlı bir şekilde değişim yaşamasına ve zarar görmesine neden olur. Özellikle uyuşturucu kullanımı sırasında birçok solunum yolu organı bu durumdan etkilenir. Solunum yollarında büyük bir hasara neden olan uyuşturucu, astım, akciğer kanseri, koah, burun damarlarında hasara bağlı şiddetli kanama ve sürekli devam eden burun akıntılarıyla karşı karşıya kalır.

Kuru Hava

Havanın sıcaklığı ne olursa olsun, aldığımız nefesin belirli derecelerde akciğerlere ulaşması gerekir. Bu nedenle de burnun arka kısmında yer alan mekanizmalar, alınan havanın dengelenerek akciğere gönderilmesi sağlarlar. Alınan havanın durumu bu konuda büyük önem taşır ve beyin, sinirler yardımıyla alınan havaya göre salgılama gerçekleştirir. Eğer havanın nem oranı düşük ve kuru hava hakimse, salgılama başlar ve havanın nemlendirilmesi sağlanır. Bu durum çoğunlukla sürekli olarak devam eden burun akıntılarına neden olur.

Hormonal Değişiklikler

Özellikle hamilelik döneminde ve diğer birçok dönemde görülen hormonal değişiklikler, solunum yollarının da dengesinde değişikliğe neden olur. Hormonal değişimler neticesinde solunum yollarına salgılanan sıvı miktarında artış görülür. Bu durum burnun da etkilenerek, burnun arka kısmında sıvı artışına neden olmasına ve buna bağlı olarak burun akıntısı görülmesine neden olur.

Grip

İnfluenza adında bir virüsün vücutta bağışıklık sistemini aşarak etkili olması durumunda ortaya çıkan viral enfeksiyon durumuna “grip” adı verilir. Grip virüsü etkisi altına giren herhangi bir hasta, solunum yollarındaki sorunu anında fark edebilir. Nefes almakta güçlük çeker ve sürekli olarak burun akıntısıyla karşılaşır. Yayılan virüsün etkili olduğu ve ilk olarak saldırdığı yer, solunum yolları olarak bilinir. Bu nedenle özellikle kış aylarında ortaya çıkan salgın grip hastalıkları nedeniyle sürekli burun akıntısı görülür. Grip geçse dahi uzun bir süre burun akıntısının geçmediği söylenebilir.

Burun Polipleri

Gözyaşı benzeri bir kıvama sahip olan burun içerisinde yer alan tüm sinüs boşlukları dolduran burun polipleri, iyi huylu tümör benzeri maddeler olarak bilinirler. Nadiren görülen burun polipleri, ilk etapta herhangi bir soruna yol açmazlar ancak ilerleyen süreçte burun poliplerinin burun yapısında bozukluklara neden oldukları görülür. Özellikle burun mukozasına zarar vermeleri ve enfeksiyonlara davetiye çıkartmaları, sürekliliği olan bir burun akıntısının ortaya çıkmasına neden olur. Burun akıntısıyla birlikte koku alma duyusunun azalması, horlama, ağız kuruluğu ile birlikte görülen boğaz yanması, geniz akıntısı ve burun tıkanıklığı, burun poliplerinin neden olduğu diğer sorunlardır.

Omurilik Sıvısı Kaçağı

Omurilik sıvısı kaçağı, burun akıntısı ve daha birçok belirtiyle ortaya çıkan, hayati önem arz eden ve acilen müdahale edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. Travmalar, omurilik sıvısı kaçağına neden olan önemli faktörler arasında yer alırlar. Travma sonucunda ön kafa tabanında meydana gelen açıklık, beyin vasıtasıyla omurilik sıvısının burundan akmasına neden olur. Travmaların yanı sıra doğuştan gelen bir sorun nedeniyle de bölgede açıklık ve buna bağlı olarak sıvı kaçağı meydana gelebilir. Ayrıca kişinin aşırı kilolu olması, haliyle kafa bölgesinde basıncın artması da yine ön kafa tabanının açık hale gelerek, omurilik sıvısı kaçağına neden olması söz konusu olabilir.

Omurilik sıvısı kaçağı nedeniyle yaşanan burun akıntılarında ilk olarak basit hastalıklardan şüphelenilir. Alerjik nedenler veya mevsimsel nedenler üzerinde durulur ancak yapılan tedaviler sonucunda herhangi bir gelişme yaşanmaz. Bunun üzerine burun akıntısının nedeni üzerinde daha çok durulur ve akıntının türü belirlenmeye çalışılır. Genel olarak tek taraftan meydana gelen berrak bir akıntı görülür ve bu durum akıntının beyinden geldiğinin en önemli kanıtıdır.

Dehidrasyon

Vücudun çeşitli nedenlere bağlı olarak sıvı kaybetmesi durumu “dehidrasyon” olarak adlandırılır. Vücut en çok idrar yollarıyla bu sıvıyı dışarı atarken, çeşitli yollardan da sıvı kaybının yaşandığı görülür. Özellikle bu konuda burun akıntısı öne çıkarken, dehidrasyon nedeniyle belirli bir süre bitmek bilmeyen bir burun akıntısı durumuyla karşı karşıya kalınır. Dehidrasyonun sebebi araştırılmalı ve sıvı kaybının önüne geçilmelidir. Bu sayede burun akıntısı sona ererken, sıvı kaybına neden olan hastalıkların da tedavi edilmesi söz konusu olur.

Saman Nezlesi

Halk arasında bilinen ismiyle saman nezlesi, tıp dilinde ise “mevsimsel alerjik rinit” olarak adlandırılır. Hastanın yaşamış olduğu çevrede çeşitli faktörlerin solunum yollarında alerjik bir reaksiyon uyandırması durumunda saman nezlesi görülür. Özellikle burun mukozasının iltihaplanması sonucunda görülen saman nezlesi, bazı durumlarda mevsim boyunca sürer bazı durumlarda ise sürekli olarak devam eder. Hastanın alerjik reaksiyon göstermesine neden olan her türlü durumdan imkanlar dahilinde uzak durması gerekir. Aksi halde sürekli olarak burun akıntısı ve tıkanıklığı meydana gelir. Hasta söz konusu etkenlerden zorunlu ya da kasıtlı bir şekilde kaçınmazsa akıntının veya diğer solunum yolu sorunlarının sonlanması söz konusu olmaz.

Burun Akıntısı Belirtileri

Burun akıntısı kendi başına bir belirti olarak kabul edilebilir ve bu belirtiyle birlikte birçok bulgu da beraberinde görülür. Gün içerisinde son derece rahatsız edici olan bu belirtiler, koku alma duyusunun azalması, sürekli olarak şiddetli hapşırma, burun etrafında görülen kaşıntı, kızarıklı ve tıkanıklık olarak ortaya çıkar. Tüm bu sorunlar ilaç yardımıyla veya doğal yöntemlerle sona erebilir.

Koku Alma Duyusunda Azalma

Burun akıntısı bir veya iki taraftan devam ederken, akıntıya neden olan faktörler burnun arka kısmında burun yapısına geçici olarak zarar verdiği için koku alma duyusu bir süreliğine yok olur. Hasta ağır ve keskin kokuların alınmasında dahi zorluk çekebilir. Bazı hastalarda gün içerisinde kısa süreli bazı hastalarda ise uzun süreli görülen bir durumdur.

Hapşırma

Yoğun burun akıntısıyla birlikte en sık görülen belirtilerin başında yer alır. Hapşırma için havada alerjik veya hapşırığı tetikleyen herhangi bir faktörün olmasına gerek yoktur. Hastanın burunda meydana gelen akıntı nedeniyle her an her yerde hapşırması mümkündür. Burnun bazı yapılarında akıntının sebep olduğu tahribat ve tıkanıklık nedeniyle, burun kendini ve diğer solunum yolu yapılarını rahatlamak için hapşırma refleksiyle yanıt verir.

Burun Çevresinde Kaşıntı

Burun akıntısı direkt olarak burun çevresinde kaşıntıya neden olurken, dolaylı yoldan da bu kaşıntıyı tetikleyebilir. Sürekli devam eden akıntı sonucunda hasta burnunu sildiği esnada burun çevresine zarar verebilir. Bu durum bölgenin daha hassas bir hal almasına ve sürekli olarak kaşınmasına neden olur.

Burun tıkanıklığı

En çok görülen burun akıntısı belirtilerinden bir diğer ise burun tıkanıklığıdır. Genel olarak tek tarafın tıkalı olduğu görülür ve tıkanıklık diğer tarafa da geçebilir. Bu tür durumlar karşısında yapılması gereken ilaç kullanmadan doğal yöntemlerle tıkanıklığı gidermektir. Burun tıkanıklığını gideren ilaçların büyük bir çoğunluğu bağımlılık yapar ve uzun vadede burna zarar verir.

Burun Akıntısı Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Burun akıntısının neden kaynaklandığının anlaşılması için hastanın detaylı bir şekilde muayene edilmesi ve burun akıntısının ne gibi durumlarda gerçekleştiği konusunda bilgi almak gerekir. Burun akıntısının birçok türü vardır ve her akıntı farklı sorunları temsil eder. Bu nedenle KBB muayenesi sırasında alınan bilgiler akıntının kaynağına ulaşılması konusunda önemli rol oynar.

KBB Muayenesi

KBB muayenesi sırasında burun içerisine bir cihazla bakılır ve burnun ne durumda olduğu anlaşılmaya çalışılır. Bu cihaz ön bilgi açısından büyük önem taşır ancak net sonuç vermez. Daha çok hastanın yaşamış olduğu diğer durumlar ve akıntının boyutu ya da ne şekilde gerçekleştiği üzerinde durulur. Akıntının rengi, hangi taraftan gerçekleştiği, kıvamı ve daha birçok detay, KBB muayenesi sırasında değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucunda ise gerekli tetkikler için hazırlık yapılır ve akıntının nedeni konusunda daha net bir yaklaşım gerçekleştirilir.

Tetkikler

Burun akıntısının nedeninin araştırılması konusunda endoskopik muayene ve direkt grafi olmak üzere iki farklı tetkikten yararlanılır. Bu tetkikler solunum yollarının ve burnun arka kısmında yer alan bölgenin yapısı inceler. Akıntının kaynağı hakkında çok daha net sonuçlar sağlar.

Endoskopik Muayene

Endoskopik muayene iki aşamalı olarak gerçekleşir ve öncelikle burun arkası, sonrasında ise geniz ve gırtlak muayenesi ile sonlanır. Öncelikle endoskop adı verilen görüntüleme cihazlarıyla burundan girilerek, burnun arka kısmında yer alan yapılar incelenir. Bu cihazlar burnun arka yapısının görüntüsünü ekrana aktarır ve sorunun nedeni bu şekilde daha net anlaşılır. İşlemden önce burna tampon yerleştirilir ve bu sayede hastanın acı çekme ihtimali ortadan kalkar.

Yapılan arka burun incelemesinin yeterli olmaması durumunda ise geniz ve gırtlak incelemesi yapılır. Bu inceleme sonucunda ise solunum yollarına zarar veren herhangi bir durum veya olgunun kontrolü gerçekleştirilir. Geniz ve gırtlak kontrolünde de yine burundan girilir ve boğaza anestezik etkisi olan bir ilaç sıkılır. Bu sayede hastanın hem burnunda hem de boğazında herhangi bir acı hissetmemesi sağlanır. Yapılan görüntülü incelemeler sonucunda ise hastanın ne gibi bir sorun yaşadığı net bir şekilde ortaya konularak, hastaya en uygun tedavi yöntemi belirlenir.

Direkt Grafi

Direkt grafi, solunum yollarının haritasını ortaya koyan bir görüntüleme biçimidir. Direkt grafi halk arasında “röntgen” olarak bilinir ve uygulanması en kolay olan tetkiklerden biridir. Özel ünitesi olan bu tetkikin, ayakta gerçekleştirilmesi mümkündür. Göğüs bölgesine veya diğer solunum yollarına verilen X ışınları sayesinde bölgenin net bir profili ortaya konulur. Ardından solunum yollarına zarar veren veya burun akıntısına neden olan herhangi bir bulguya rastlanılmaya çalışılır.

Burun Akıntısı Risk Faktörleri

Burun akıntısı, çeşitli hastalıklar veya sağlık sorunlarından kaynaklanabilir ancak akıntının nedeninin tam olarak sütüne gidilmesi gerekir. Akıntı hakkında daha detaylı bir araştırma yapılması durumunda ise kronik sinüzit, enfeksiyonlar, alerjiler, VMR ve mesleki astım gibi birçok sağlık sorunuyla karşılaşılabilir. Bu sağlık sorunu, diğer basit burun akıntısı nedenlerinden farklı ve basit bir burun akıntısıyla arka planda sinsice ilerleyen hastalıkları ortaya çıkarır.

Kronik Sinüzit

Burun çevresinde yer alan birçok sinüs hava boşluğu bulunur ve bu hava boşluklarında gün içerisinde yaklaşık yarım litrelik mukus salgılaması gerçekleştirilir. Mukusların salgılanmasının en büyük nedenlerinden biri, bakterilerin veya solunum yoluyla vücuda girebilecek her türlü maddenin vücuttan uzak tutulmasıdır. Sinüzit, burun ve sinüs bölgelerinde yer alan iltihaplanmaya verilen genel addır. Belirli periyotlarda ve sürekli olarak devam eden sinüzit ise kronik sinüzit olarak adlandırılır. Kronik sinüzit en çok baş ağrısı gibi bir belirtiyle ortaya çıkar ve beraberinde burun akıntısı da görülebilir. Burun akıntısı, sinüslerde meydana gelen çeşitli sorunlar nedeniyle kaynaklanabilir.

Enfeksiyonlar ve Alerjiler

Alerji, vücudun çeşitli maddelere ve durumlara karşı belirli şekillerde tepkiler göstermesine denir. Bazı maddeler de solunum yolunda yer alan yapıları etkiler ve burun akıntısına neden olur. Aynı şekilde enfeksiyonlar da burun akıntısının temel sebepleri arasında yer alırlar. Özellikle bu durum üst solunum yolu enfeksiyonları olarak bilinirken, halk arasında soğuk algınlığı olarak da adlandırılabilir. Soğuk havalarda üst solunum yolu enfeksiyonları sıkça görülürken, bahar aylarında da hava değişimi ve havada dolaşan alerjik madde miktarı da artar, haliyle sürekli olarak devam eden burun akıntısı görülür.

Vazomotor Rinit (VMR)

Burun içerisinde yer alan kılcal damarlar, nefes almanın kolaylaşması veya normal hale dönmesi gibi konularda görev alırlar. Yapılan bazı hareketler veya egzersizler sonucunda, daha rahat nefes alınması için kılcal damarların içi belirli oranda boşalır ve solunum yolları rahatlar. Bazı durumlarda ise kılcal damarlar daha çok kanla dolar ve nefes almak zorlaşır. İşte tam olarak bu duruma “vazomotor rinit” adı verilir. Bu durum tedavi edilmezse, sürekli olarak devam eden burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve çeşitli burun sorunlarına dönüşebilir.

Mesleki Astım

Kişinin işyerindeki çalışma ortamında solunum yollarına zarar veren unsurların olması ve bu nedenle solunum yollarının zarar görmesi sonucunda ortaya çıkan astım hastalığına “mesleki astım” denir. Mesleki astım nefes darlığı, burun tıkanıklığı ve sürekli olarak devam eden burun akıntısı gibi sorunlarla kendini gösterir. Mesleki astım ilk aşamada tedavi edilmezse, sonraki süreçte tedavisi çok daha karmaşık bir hal alan hastalığa dönüşür.

Burun Akıntısı Komplikasyonları

Burun akıntısı basit bir sağlık sorunu olarak görülebilir ancak mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi halde bazı komplikasyonlar, hastanın endişe verici sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Bunlardan biri işitme kaybı olarak bilinirken, menenjit ve beyin apsesi de yine diğer burun akıntısı komplikasyonları olarak nitelendirilir.

İşitme Kaybı

İşitme kaybı ile burun akıntısı arasında pek bir bağlantı kurulamasa da aralarında büyük bir ilişkinin olduğu söylenebilir. Burun akıntısı nedeniyle burun etrafında ve solunum yollarında yer alan mukozaların şişmesine neden olur. Bu durumda hem sinüslerin hava akımına hem de östaki tüpü üzerinden orta kulağın hava akımına ciddi zarar verir. Haliyle hastalarda tek veya çift taraflı işitme kayıpları görülebilir. Bu nedenle aşırı derecede olan burun akıntılarının bir şekilde azaltılması ve solunum yollarının da rahatlatılması gerekir.

Menenjit

Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, göz yaşarması ve ateş gibi belirtiler, gün içerisinde kendini daha şiddetli belirtilere çevirebilir. Bulantı, kusma ve yüksek ateş, bu belirtiler olarak bilinir ve orta kulak enfeksiyonuna dönüşür. Orta kulak enfeksiyonu çeşitli şekillerde tedavi edilebilir ve geçici tedavisi oldukça basittir. Genel olarak uygulanan tedavi kısa süre içerisinde olumlu yanıt verir ve hasta normal yaşantısına dönebilir. Bazı durumlarda ise uygulanan tedavinin yanlış olması veya yetersiz olması gibi nedenlerle basit bir orta kulak enfeksiyonu, çok tehlikeli bir menenjite dönüşebilir.

Menenjit ise beyin etrafında bulunan zarları çeşitli nedenlerden ötürü iltihaplanması durumu olarak bilinir. Eğer menenjit kısa süre içerisinde tedavi edilmezse beyin hasarı, işitme kaybı ve en kötüsü de ölümle sonuçlanabilir. Çok ciddi bir bakteriyel enfeksiyon olan menenjit, en çok çocuklarda görülür.

Beyin Apsesi

Sinüzit, menenjit ve birtakım solunum yolu hastalıklarının en önemli belirtileri arasında burun akıntısı yer alır. Burun akıntısıyla anlaşılabilecek bu hastalıklar, tehlike arz eden ve bir an önce tedavi edilmesi gereken durumlardır. Eğer bu hastalıklar tedavi edilmezse beyin apsesi görülme ihtimali olan bir durumdur.

Solunum yollarında meydana gelen sorunlar, bölgede iltihaplanma ve sonrasında beyin apsesine yol açar. Bu nedenle solunum yolu hastalıklarının büyük bir çoğunluğu tedavi edilmelidir. Bu hastalıklar basit burun akıntısıyla ortaya çıkabilir, burun tıkanıklığı ve daha birçok belirti de beraberinde görülebilir.

Burun Akıntısı Nasıl Önlenir?

Burun akıntısı, gün içerisinde birçok soruna yol açan ve en önemlisi burnun hem iç hem de dış yapısını bozabilen bir sorundur. Burun akıntısının kısa süre içerisinde alınan önlemler sayesinde kısmi veya tamamen ortadan kaldırılması mümkündür. Solunum yollarını burun akıntısına neden olacak her türlü durumdan korumak, söz konusu önlemlerin en temel prensibidir.

Ortamın Nemlendirilmesi

Basit birkaç yöntem sayesinde içerisinde bulunan ortamın nemlenmesi mümkündür. Ortamda mümkünse su kaynatılması veya ısıtıcıların üzerine kap içerisinde su konulması, en basit şekilde ortamın nemlenmesine yardımcı olur. Bununla birlikte çamaşırların iç ortam kurutulması, uzun süreli bir nem sağlar. Öte yandan ortamın nemlendirilmesi adına çeşitli oda spreyleri ve özel buhar cihazları da kullanılabilir.

Hijyen Koşullarının İyileştirilmesi

Temiz ve sağlıklı bir hava için ortamın ne kadar hijyenik olduğu da önemlidir. Ortamda bakteri üreten her türlü etken, bu bakterilerin sadece belirli yüzeylerde değil havada da dolaşmasına neden olur. Haliyle havada dolaşan her türlü bakteri, solunum yolları vasıtasıyla vücut içerisine girer. Bu nedenle burun akıntısı görülür ve diğer solunum yolu sorunları da tetiklenebilir. Ortamın bakteriye neden olan tüm unsurlardan arındırılması ve belirli aralıklarla havalandırılması, hijyen koşullarının iyileştirilmesi konusundaki en basit yöntemdir.

Alerjenlerden ve Enfeksiyonlardan Korunmak

Alerjenlerden ve enfeksiyonlardan korunmak adına kişinin öncelikle ne gibi maddelere alerjisinin olduğunu bilmesi gerekir. Bunun için bir alerji testi yeterli olacakken, kişinin hangi periyotlarda ne gibi maddelerden korunması gerektiği ve nasıl bir önlem alacağı gibi konular da yine testler sayesinde netleşir. Bu durum da burun akıntısının temelli önüne geçer. Ayrıca enfeksiyonlardan korunmak adına ise girilen ortamlara dikkat edilmesi gerekir. Enfeksiyonlar solunum yollarıyla kolaylıkla vücuda karışabilir. Bu nedenle bulunulan ortamın hijyeni ve ortamdaki kişilerin bulaşıcı hastalıkları gibi birçok konuya dikkat edilmesi gerekir.

Sıvı Tüketiminin Arttırılması

Sıvı tüketiminin arttırılması, vücut mekanizmasının çalışmasına yardımcı olmakla birlikte solunum yollarının da yeteri kadar nemlenmesine ve solunum yollarında ihtiyaç duyulan sıvının karşılanmasına yardımcı olur. Solunum yollarında su ile üretilen tüm sıvılar, solunum yollarının korunmasına büyük ölçüde katkı sağlar. Haliyle sıvı tüketiminin soğuk ve kuru havalarda azalmasına yerine arttırılması, burun akıntısı probleminin büyük ölçüde önüne geçer.

Sık Sorulan Sorular

Hangi Doktora Gitmek Gerekir?

Burun akıntısı için kulak, burun, boğaz(KBB) polikliniğine görünmek yeterlidir. Eğer burun akıntısının altında yatan başka herhangi bir sebepten şüphelenilirse, uzman doktor sizi ilgili birime sevk edecektir.

Bağ Ağrısına Neden Olur Mu?

Burun akıntısı dolaylı yoldan baş ağrısına neden olmaz. Bununla birlikte baş ağrısı burun akıntısıyla birlikte sık görülen bir sorundur. Solunum yollarında burun akıntısıyla birlikte görülen enfeksiyonlar, iltihaplanmalar ve benzeri birçok durum baş ağrısının görülmesine neden olur. Özellikle sinüzit, burun akıntısıyla birlikte baş ağrısının en çok görüldüğü sağlık sorunlarından biridir.

Doğal Yöntemlerle Tedavi Edilebilir Mi?

Burun akıntısı genel olarak damlalar veya spreylerle tedavi edilir ancak bu yöntemler doktorlar tarafından da pek önerilmez. Hastaların burun akıntısı nedeniyle doğal yöntemlere yönelmeleri daha çok tercih edilir. Tuzlu su, hardal yağı, zencefil, limonlu su, taze tere, sarımsak ve okaliptüs yağı gibi birçok bitkisel ürün, burun akıntısının önüne geçilebilir. Bu besinlerin gerek direkt olarak tüketilmesi gerekse burun içerisinde bir iki damla olarak damlatılması, burun akıntılarının büyük ölçüde önüne geçer. Ayrıca solunum yollarının temizlenmesi ve bakterilerden arındırılması konusunda da bu yöntemlerin büyük önem taşıdığı söylenebilir.

Tek Taraflı Burun Akıntısı Riskli Mi?

Tek taraflı burun akıntısı kendi başına bir risk unsuru değildir ancak risk taşıyan bir durumu ifade edebilir. Çocuklarda ve akli dengesinde sorun olan hastalarda tek taraflı akıntı, genel olarak burun içerisine sokulmuş bir nesneden kaynaklıdır. Yetişkinlerde ise bu durum daha çok tümöral durumların habercisi olarak bilinir. Tek taraflı akıntının yanı sıra tek taraftan gerçekleşen akıntının özellikleri de akıntının sebebi konusunda belirli tahminler yürütülmesine yardımcı olabilir.

Burundan Sıvı Gelmesi Beyin Kanamasına Neden Olur Mu?

Beyin kanaması, beyinde çeşitli nedenlerden dolayı sıvı birikmesi ve bu sıvıların beyne zarar vermesi nedeniyle gerçekleşir. Beyin kanaması sırasında burundan herhangi bir sıvının geldiği görülmez ya da burundan gelen sıvı beyin kanamasına neden olmaz. Burundan gelen sıvı sadece beyinde meydana gelen bazı sorunların habercisi olabilir. Özellikle kafatasında meydana gelen açılmalar ve omurilik problemleri, beyin vasıtasıyla burundan sıvı gelmesine neden olan etkenler olarak bilinirler.

Balgam Oluşmasına Neden Olur Mu?

Burun akıntısı nedeniyle vücudun göstermiş olduğu en önemli reflekslerden biri, burnu sert bir şekilde çekmek ve akıntının geri içeri itilmesini sağlamaktır. Bu durum aşırı şiddetli ve sürekli olarak tekrar ederse, kısa süre içerisinde burunda meydana gelen akıntı genze kadar ulaşır. Haliyle bu durum balgam oluşumuna neden olur. Bu nedenle burun akıntısının peçete veya çeşitli bezler yardımıyla tamamen

Burun Akıntısı Faydalı Mıdır?

Burun akıntısı direkt olarak vücuda herhangi bir fayda sağlamaz. Akıntının temelinde yatan mutlaka bir sağlık sorunu vardır ve bu sorunun giderilmesi gerekir. Bu nedenle bir an önce muayene ve tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur.

Burundan Gelen Akıntının Rengi Önemli Mi?

Burundan gelen akıntının rengi ve kıvamı büyük önem taşır. Bu detaylar akıntının hangi nedenlerden kaynaklandığı konusunda bilgi verir. Omurilik, beyin, enfeksiyon, grip ve daha birçok sağlık sorunu nedeniyle gerçekleşen akıntılarda, akıntının rengi ve kıvamında farklılık görülür. Yapılacak tedavinin ve muayenenin belirlenmesinde de burundan gelen akıntının rengi önemlidir.

Burnun İçe Akması Riskli Mi?

Solunum yollarında ve burnun arka kısmında sürekli olarak mukus birikimi bulunur. Bu birikim hastalık durumunda da hastalık olmaması durumunda da sürekli olarak halihazırda yer alır. Burun akıntısının içe doğru akması ise bu nedenle büyük bir risk teşkil etmez. Solunum yollarına giden her türlü bakteri ve maddeyi, burun arkasında yer alan mukus tabakası korur.

Cerrahi Yöntemler Var Mı?

Burun akıntısının tedavisi konusunda cerrahi yöntemlere nadiren başvurulur. Alerjik ve basit hastalıklar nedeniyle gerçekleşen burun akıntılarında cerrahi yöntemler uygulanmaz. Beyinden kaynaklı, solunum yollarındaki büyük bir hastalık veya sorundan kaynaklı, kafatası hasarlarına bağlı ve benzeri birçok durumda cerrahi yöntemlere başvurulur.

Anesteziye Engel Mi?

Burun akıntısı direkt olarak anesteziye engel olan bir durum değildir. Burun akıntısı ve altında yatan hastalıklar nedeniyle kullanılan ilaçlar anesteziye engel olabilir. Bu nedenle hastanın cerrahi operasyonlardan önce mutlaka kullanmış olduğu ilaçlar, burun akıntısı ve hastalığıyla ilgili bilgi vermesi gerekir. Bu detaylar doğrultusu anestezi farklı şekillerde uygulanabilir.

Burun Akıntısına İyi Gelen Besinler Nelerdir?

Burun akıntısının besinler vasıtasıyla tedavi edilmesi konusunda birçok besin kullanılır. Bu besinler arasında C vitamini içeren besinler büyük önem taşır. Özellikle limon ve portakal bu konudaki en önemli besinler olarak bilinirler. Bunun yanı sıra ıhlamur, papatya, tarçın ve daha birçok bitki özü de burun akıntısıyla mücadelede kullanılabilir.

Burun Akıntısı Ne Kadar Sürede Geçer?

Burun akıntısını ortaya çıkaran onlarca farklı faktör bulunmakla beraber bunların birçoğu birkaç saat içerisinde ortadan kalkacak burun akıntılarına sebep olurlar. Daha önemli bazı sebepler ise kronik olarak burun akıntısını ortaya çıkarabilirler. Ataklar şeklinde gerçekleşen bu burun akıntıları tedavi edilmedikleri müddetçe devam ederler. Vücut sıcaklığının artmasına ve uyarıcıya bağlı olarak uzun süreli gerçekleşen burun akıntıları ise yaklaşık olarak bir – iki gün içerisinde ortadan kalkar. Üst solunum yollarının enfeksiyonuna bağlı olarak gerçekleşen burun akıntıları ise dört – altı gün kadar aralıklı olarak devam edebilir.

Burun Akıntısı Orucu Bozar Mı?

Burun akıntısı sadece burun deliklerinden dışarı değil, genizden de içeri doğru akıntı yapar. Bu, balgam olarak adlandırılan akıntının ta kendisidir ve mezhepsel farklılıklar olmakla beraber geniz akıntısının yutulması orucu bozmamaktadır. Yine de bu konuda otorite olan bir devlet kurumuna danışılmasında fayda vardır. Eğer orucunuzu garanti altına almak istiyorsanız geniz akıntısını tükürmeniz daha faydalı olacaktır.

Bebeklerde Burun Akıntısı Neden Olur?

Burun akıntısını ortaya çıkaran faktörlerin yüzde doksan kadarı bebeklerde de görülür. Hatta bebeklerde çok daha etkili olan burun akıntısı faktörlerinden bahsetmek mümkündür. Doğal olarak bebeklerde de burun akıntısı olur. Sebebi genelde alerjik reaksiyonlar ve üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır.

Burun Akıntısına Neler İyi Gelir?

Burun akıntısını ortaya çıkaran faktörün tedavi edilmesi en iyi gelen şeydir. Sonrasında ise vücudun sıcak tutulması, C vitamini içeren gıdaların tüketilmesi, burnun içe çekilmesi yerine sürekli olarak temizlenmesi, tozsuz ve temiz bir ortamda durulması iyi gelen diğer faktörlerdir. Eğer ilk şok atlatılırsa ortam nemlendirilmeli ve kuru havadan uzak durulmalıdır.

Sürekli Burun Akıntısı Neden Olur?

Burun akıntısının üç günden daha fazla süre devam etmesi, altında ciddi bir sorunun yattığına işarettir. Bu süreden daha uzun görülen burun akıntıları üst solunum yolu enfeksiyonlarından, poliplerden ya da alerjik reaksiyonlardan kaynaklanmaktadır. Sinüs hastalıkları ve mukusu üreten dokulardaki sorunlar da sürekli burun akıntısının sebepleri arasındadır.

Burun Akıntısı Neyin Belirtisidir?

Burun akıntısı, burun akıntısına sebep olan faktörün doğrudan belirtisidir. Ancak bu faktörlerin sayısı oldukça fazla olduğundan dolayı burun akıntısına eşlik eden diğer belirtiler de tanı için aranır. Burun akıntısına sebep olan faktörler şunlardır: Üst solunum yolu enfeksiyonları, alerjik reaksiyonlar, sinüzit, çeşitli sendromlar, aşırı sprey kullanımı, burnun fiziki yapısında bozulma, kuru hava, polipler, omurilik sorunları, aşırı sigara ve alkol kullanımı.