Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Ayak Ağrısı Tedavisi

Türk Dil Kurumu ağrıyı vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı olarak tanımlarken, Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı (IASP), gerçek ya da olası bir doku hasarı ile birlikte insanın geçmişteki deneyimleriyle ilintisinden de söz eder.

Hemen herkesin bildiği üzere, ağrı aslında özneldir. Ağrının kaynağı ve kişinin vücudunun bu kaynağa tepkisi farklıdır. Kimi zaman psikolojik olduğu ifade edilse de, kaynağını araştırmakta yarar var.

Ayaklar insanın en yoğun kullandığı organları. Deyim ve atasözlerinde sıkça kullanımı da yaşamımızdaki öneminin altını çizer. Anatomik olarak baktığımızda ise kaslar, kemikler, damarlar, sinirler, tendonlar, bağlar ve eklemlerden oluşan bir yapı görürüz. Bu karmaşık yapısına rağmen, ayak ağrısı, genellikle kas iskelet sistemi rahatsızlıkları içerisinde değerlendirilmektedir.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. İrşadi İstemi Alp Yücel

Ayak Ağrısı Tedavisi Hakkında

Gün içerisinde uzunca bir süre ayakta bekleyen ya da duran bir kişinin dahi ayak ağrısı problemi yaşama olasılığı vardır. Gün boyunca yükümüzü çeken ayakların akşam vaktinde ağrıması da pek çok kişinin yakından bildiği bir durumdur.

Ayak ağrısı kimi zaman gün içerisinde yaşanan fiziksel yorgunluktan kaynaklandığı gibi, yaralanma, ayağı oluşturan yapılardan birinde meydana gelen hasar, iltihaplanma ya da incinmeden kaynaklanabilir. Bireyin gündelik yaşamını oldukça olumsuz etkileyeceğinden, insanlar mutlaka çözüm bulmak ister.

Tedavinin sağlıklı ve verimli yapılabilmesi için, öncelikle, ağrının kaynağının net olarak tespit edilmesi gerekir. Ancak bu tespitin ardından yapılacak değerlendirme ile tedavinin şekli ve süresi belirlenebilir.

Ayak Ağrısı Nedir?

Ayak ağrısı, uzun süre ayakta durmak, fazla kilo, yanlış ayakkabı seçimi, ayakları yaralama, zorlama ve benzeri nedenler dolayısıyla taban, topuk, parmak ya da ayağın herhangi bir bölgesinde duyumsanan acı ya da rahatsızlık hissi olarak tanımlanabilir.

Topuk Ağrısı

Topuk, genellikle ayağın ilk yere basan bölümüdür. Tempolu iş yaşamı, düz ayakkabı ile uzun süre ayakta durmak, kilo fazlalığı ya da topukta meydana gelmiş olan fiziksel yaralanma, sinir sıkışması, gut hastalığı gibi nedenler dolayısıyla topukta veya topuk arkasında ağrı hissedilebilir. Bu ağrı geçici, artan ya da azalan bir ağrı olabileceği gibi kronikleşmiş de olabilir. Dinlenmek, buz koymak gibi ev tedavileri çözüm olabilirken, ağrının seyrine göre uzman doktora danışmakta yarar vardır.

Taban Ağrısı

Ayak tabanı, ayağın ayak parmaklarının kökünden topuğa kadar olan kısmına verilen addır. Taban ağrısı bu bölümde hissedilen, pek çok kişinin yaşadığı ve yürümek, çalışmak gibi günlük yaşamımızın parçası olan hareketleri yapmamıza engel olur. Çoğunlukla fiziksel zorlanma sonucu ortaya çıkar ve mekanik bir sebebi vardır. Taban ağrısı kimi zaman kramp şeklinde geçici olsa da, ağrının seyrine göre mutlaka uzman hekime gösterilmesi gerekir. Ayakta deforme, romatizma, ayak pedindeki yağ dokusunun incelmesi, gut hastalığı gibi tedavi edilmesi gereken daha ciddi durumlar taban ağrısına sebebiyet veriyor olabilir.

Ayak Kemeri Ağrısı

Taban çukuru ya da ayak kemeri denilen bölgedeki ağrıların çoğunlukla doku hasarı veya yıpranmasından kaynaklı olduğu belirtilmektedir. Bu bölgedeki ağrılar tabana da yansıyabilir ve tıpkı taban ağrısında olduğu gibi gündelik yaşamı etkileyebilir. Ağrının kronikleşmesi veya uzun sürmesi durumunda mutlaka bir hekime başvurulmalıdır.

Ayak Parmağı Ağrısı

Ayağın diğer bölümlerinde olduğu gibi, mekanik ya da fiziksel nedenler dolayısıyla ayak parmaklarında ağrı duyumsanabilir. Yanlış ayakkabı seçimi, uzun süre ayakta durmak, ayak parmak veya tırnaklarında meydana gelen doku hasarı, incinme, iltihaplanma gibi durumlar ayak parmaklarında ağrıya neden olabilir. Burada da ağrının seyrine ve kaynağına göre bir yol izlenmesi hem genel sağlık hem de gündelik yaşam bakımından önemlidir.

Ayak Ağrısı Nedenleri Nelerdir?

Ayak ağrısının mekanik ve fiziksel olarak iki farklı kategoride ifade edilen nedenleri var. Yanlış ayakkabı seçimi, uzun süre ayakta kalmak, kilo fazlalığı, ayak bakımının gereğince yapılmaması mekanik nedenlerden bazıları. Ayağın karmaşık yapısında, herhangi bir bölümünde, meydana gelen doku bozulması, iltihaplanma ile ayağın yaralanması, incinmesi ayak ağrısının fiziksel nedenleri arasında sıralanmakta. Bunun dışında gut, romatizma gibi tüm bedeni etkileyen rahatsızlıklar da ayak ağrısına neden olabilmekte.

Nasır

Nasır en yalın haliyle, derinin vücudun belli bir bölgesinde, o bölgeyi koruma amacıyla kalınlaşması olarak ifade edilir. Genellikle de ayaklarda görülür. Aşırı baskı, sürtünme sonucu tahriş olan bölgede, cilt kalınlaşarak o bölgeyi koruma altına alır. Sıkı ya da ayağın yapısına uygun olmayan ayakkabı, yüksek topuklar, yalınayak gezme, yanlış basma gibi etkenler nedeniyle ayaklarda nasır oluşur. Kimi zaman da özellikle ayak parmak kemiklerindeki deformasyon sonucu meydana gelir.

Nasır ağrısız olabileceği gibi, ilk oluşumu esnasında keskin bir ağrıya da neden olabilir. Ağrıya neden olan nasırlar, genellikle sertleşmiş merkezi bir noktaya sahip, ayak parmaklarının, özellikle de serçe parmağın üzerinde ya da altında oluşur.

Hafif ya da yumuşak nasır olarak tabir edilen nasırlar ise genellikle ağrıya neden olmaz ve nasırı oluşturan etken ortadan kalktığında, örneğin sıkan ayakkabı değiştirildiğinde, nasır da geçebilir.

Bunların dışında kalıtımsal olarak ifade edilen avuç içi ya da ayağın altında çıkan nasırlar da ağrıya neden olabilir. Bunların ve sert nasır olarak tanımlanan, sert merkezi noktası bulunan ağrılı nasırların tedavi edilmesi gerekir.

Tendon, Bağ veya Kemik Zedelenmesi

Kas ve kemik arasında uzanan, gerilmeye karşı dirençli, esnek, bir miktar uzayabilen, yuvarlak, oval veya yassı yumuşak dokulara tendon denilmektedir. Kas, kemik, eklem ve bağlardan oluşan ayaklarımızı hareket ettiren ve baldır kasına bağlayan tendona, ayak tendonu adı verilir. Bilinen diğer ismi ise Aşil Tendonu’dur. Ayak tendonunun bir ucu da topuk kemiğine bağlıdır ki bu, çoklu ayak yapısının en büyük kemiğidir.

Vücudun dik durması esnasında ayak tendonu sürekli aktif haldedir. Ayağın hareket edebilmesi için de kaslardan tendon aracılığıyla güç taşınır. Bu süreçlerde ayak tendonu hasar görebilir, kopabilir veya iltihaplanabilir. Tüm bunlarla beraber, ayak tendonunun aşırı zorlanması da ayak ağrısına neden olabilir.

Bağlar ayakta bulunan kemikleri birbirine bağlayan esnek dokulardır. Oldukça güçlü ve zor incinebilir olmalarına rağmen, zedelenmeleri durumunda bu oldukça ciddi bir durum meydana getirir. Çünkü bağlar, kaslar ve kemikler kadar kan akışı alamazlar ve bu da kendilerini onarma sürelerini yavaşlatır. Bağlarda oluşan zedelenme ya da iltihaplanma gibi durumlar da ayak ağrısına neden olabilir.

Ayakta 26 (yirmi altı) adet kemik bulunur. Bunlar genel olarak üçe ayrılır ve tarsal kemikler, metatarsal kemikleri ve falankslar olarak adlandırılır. Ayağın karmaşık yapısında, bunların dışında sesamoid kemikler bulunur ki, bunlar genellikle kemiklerin işlevini geliştiren, kemiklere hareket esnasında yardımcı olan yapılardır.

Ayak burkulması, ayağın zorlanması gibi durumlarda kemikler zedelenebilir. Bedenin genelinde bulunan bazı hastalıklar nedeniyle de ayağın kemik dokusunda hasar ya da iltihaplanma oluşabilir. Bunlar da seyri ve şiddeti değişen ayak ağrılarına neden olabilir.

Kireçlenme

Eklemlerin hareketlerini desteklemek için, eklem sıvılarının yanı sıra, kemiklerin eklemlere yakın olan kısımlarında kıkırdak bulunur. Bu tabakalar birbirlerinin üzerinde kayarak, yine eklem sıvısının da yardımıyla sürtünmeyi azaltırlar. Eklem sıvısının azalması zaman içerisinde kıkırdak dokunun yapısının bozulmasına neden olur. Bunun sonucunda da kireçlenme, tıptaki adıyla osteoartrit meydana gelir.

Vücudun her ekleminde olduğu gibi, ayak eklemlerinde de kireçlenme olasılığı vardır. Parmak ya da bilek eklemlerini etkileyebilir bu durum. Ayağın aşırı yüklenmesi, ilerleyen yaş ya da incinme veya darbe sonucu kireçlenme oluşabilir. Ayak eklemlerindeki kireçlenme hareket etmeye engel olabileceği gibi, ayakta şiddetli ağrılara da neden olur. Genellikle 30 (otuz) yaş üzerinde görülse de farklı faktörler nedeniyle diğer yaşlarda olan bireylerde de görülebilir. Kireçlenmenin neden olduğu ağrıların gece arttığı, bu sorunu yaşayan kişilerce ifade edilmiştir.

Periferal Nöropati

Periferal sinirler diye adlandırdığımız sinir ağı, beyni ve omuriliği kaslara, deriye, iç organlara bağlayan karmaşık ağın adıdır. Bu sinirlerin hasar gördüğü ya da hastalandığı durumlar da periferal nöropati olarak ifade edilmektedir.

Nöropatiler neden oldukları hasar, altında yatan neden ya da sinirlerin ne kadar yoğun hasar aldığına göre isimlendirilmektedir. El ve ayaklarda görülen nöropatiler karıncalanma, uyuşma ya da özellikle geceleri ağrıya neden olabilmektedir.

Kırık ve Çıkıklar

Kırık, kemiğin esnekliğini zorlayacak zedelenme, vurma, çarpma, burkulma sonucu bütünlüğünü yitirmesi olarak ifade ediliyor. Basit kırık, açık kırık, parçalı kırık gibi kırığın yapısına göre sınıflandırılmaktadır. Hemen herkesin bildiği gibi kemik kırığının en önemli belirtisi ve ilk sonucu ani ve şiddetli ağrıdır. Kırığın türüne ve yerine göre hareket edince de ağrı yapabilir.

Ani burkulma ayağı zedeleyen unsurların en başında gelmekte. Böyle bir zorlamanın sonucunda eklem uçları birbirinden ayrılabilir, yer değiştirebilir. Hareketli eklemlerde meydana gelen bu zedelenmeye çıkık denir. Şişme ve morarma ile birlikte, ağrı ilk elden çıkığın tespit edileceği belirtilerin başında gelir.

Tümörler

Latincede şişlik, ur anlamına gelen tümör, herhangi bir hücre ya da hücre grubunun organizmanın normal seyrinden çıkıp hızlı ve anormal bir çoğalma ile meydana gelen kitlelere verilen genel bir addır.

Ayak tümörleri, uzun yıllar boyunca tedavisi en zorlu hastalıklardan biri olarak tıp tarihinde ifade edilmektedir. Nadir olarak görüldüğü için de belirtileri yanıltıcı olabilir. Ayakta görülen şişlik ve ağrının kaynağı farklı yorumlandığında, tedavi yöntemleri yarar sağlamayabilir. Örneğin sürekli ayakta çalışan birinin tabanında hissettiği şiddetli ağrı, kişinin çalışma koşullarına bağlandığında tedavisi de bu yönde olur. Bu nedenle ayak ağrılarının seyri ve şiddetine dikkat etmek gerekir.

Morton Nöroması

Morton nöron, ayak parmakları arasından geçen sinirlerin sıkışması olarak tanımlanıyor. Sürekli bir bilye üzerinde yürüyormuş gibi bir hisse sahipseniz ve ayak tarağınızda ağrı varsa, morton nöroması durumunuz söz konusu olabilir.

Doğrudan tümör olarak nitelendirilmese de, iyi huylu sinir tümörü olarak adlandırılmaktadır. Genellikle 3 ve 4’üncü parmakların arasında görülen morton nöroma, incinme ya da aşırı basınç sonucu ortaya çıkmaktadır. Ağrı ve yanma ilk eldeki belirtileridir.

Ayakkabı Tercihi

Ayakta oluşan yaralanma, zedelenme ve incinmenin ilk eldeki mekanik nedeni yanlış ayakkabı seçimi. Yüksek topuklu, ayağı ve bileği kavrayamayan, ayağın ölçüsüne uygun olmayan ayakkabılar, ayaklarımızı riske sokuyor.

Uzmanlar ayakkabı seçerken 5 cm’lik (beş santimetrelik) ölçünün aşılmamasını tavsiye ediyor. Ayakkabının yapıldığı malzeme de dikkat çekilen diğer bir husus. Sentetik malzeme yerine, hava alan materyaller, özellikle doğal deri öneriliyor.

Bileği destekleyen ayakkabıların gündelik yaşam için tercih edilmesinin önemi vurgulanırken, sürekli olarak bu tarz ayakkabı giymenin ayak bileği kaslarında zayıflamaya yol açabileceği de belirtiliyor.

Uygun ölçüde ve materyalden yapılmış bir ayakkabı gündelik yaşamda konfor sağlamanın yanı sıra, ayakta meydana gelebilecek hafiften ağıra ağrıların önüne geçebilir. Aynı zamanda ayakta aşırı basınç, zedelenme, burkulma gibi durumların sonucunda meydana gelebilecek hasarlardan ayağı koruyabilir.

Parmak Deformitesi

Ayakta parmak deformitesi denildiğinde, bunyon, çekiç parmak, pençe parmak ve başparmak kireçlenmesi sayılmakta. Ayak baş parmağının diğer parmağın üzerine bindiği, genel olarak ayakta şekil bozukluğu olarak gözlenen deformitenin yaptığı çıkıntıya bunyon denir. Bunyon zaman içerisinde sürekli sürtünmeye maruz kaldığından, derisi kalınlaşır. Bu ağrı ve hareket kısıtlılığına neden olur.

Çekiç parmak, parmak ekleminin boynuz gibi yukarıya büküldüğü, pençe parmak ise ayak parmak uçlarının ayakkabı tabanını kazırcasına, pençe biçiminde kıvrıldığı deformitelerdir. Her ikisinde de ayak yapısında meydana gelen deformasyon ağrıya neden olur. Parmak altlarında nasırların oluşmasına da yol açabileceğinden, bu da daha fazla ayak ağrısı anlamına gelebilir.

Başparmak eklemine, gün içerisinde, yürüme nedeniyle sürekli baskı oluşur. Bu eklemdeki aşınma da diğer eklem kireçlenmelerine benzese de eklemin hareketlerinin kısıtlanması ve ağrı nedeniyle gündelik yaşamın sürdürülmesinde sıkıntıya neden olur.

Ayak Ağrısı Tedavi Türleri

Ayak ağrıları, ağrının seyrine ve kaynağına göre evde buz kompresi gibi basit uygulamalardan başlayarak uzman hekim eşliğinde takip edilen süreçlere varıncaya değin farklı yöntemlerle tedavi edilir. Uzman doktor, hastane ortamında ya da dışında, ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale şeklinde ayak ağrısını azaltabilir.

İlaç Tedavisi

Ayaklarımız muhtelif dokulardan oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir. Uzman hekim ayak ağrısının kaynağına ve seyrine göre, ağrı kesici krem, iğne veya tablet kullanılmasını isteyebilir. Dokularda zedelenme ya da iltihaplanma varsa bunların tedavi edilmesi için gerekli ilaçları da reçeteye ekleyecektir. Ayak ağrısı vücudun genelini etkileyen gut, romatizma gibi bir hastalıktan kaynaklanıyor ise bu yönde ilaç tedavisi de uygulanabilir. Kimi zaman mineral eksikliği nedeniyle de ağrı oluşabilmekte. Böyle bir durumda doktor yaptığı tahliller sonrası mineral takviyesi önerebilir.

Fizik Tedavi

Fizik tedavi, genellikle kas iskelet sistemi rahatsızlıklarında, bu sistemdeki incinme, zedelenme ya da yaralanmalarda, ağrılı durumlarda tercih edilebilen, ilaç tedavisinin dışında bir tedavi şeklidir. Sıcak soğuk uygulamaları, masaj, egzersiz gibi vücuda dışarıdan yapılan uygulamalar içerir. Fizik tedavi tek başına uygulanabildiği gibi, ilaç tedavisi ile birlikte de sürdürülebilir. Fizyoterapistlerce uygulanan bu tedavi yöntemi, ayakla ilgili hemen hemen tüm rahatsızlarda uygulanmaktadır. Burada öncelikli amaç, ayakların yaşanan sorun öncesi hareketlilik ve esnekliğine yeniden kavuşabilmesine yardımcı olmaktır.

Cerrahi Tedavi

Ayak ağrısının nedenlerinden olan kırık, çıkık, parmak deformitesi, morton nöroması gibi durumlarda dokulardaki zedelenme ya da hasara göre uzman hekim cerrahi müdahale ile tedavi tercih edebilir. Ayak ağrısına neden olan, bunların dışında tespit edilen başka bir durum varsa, yine kaynak tespit edilerek cerrahi tedavi yöntemi seçilebilir.

Yapılacak ameliyatların türü ve sürecine tamamen yapılan tetkiklerden sonra karar verilecektir. Cerrahi müdahale sonrasında, iyileşme sürecinde ek olarak ilaç ve fizik tedavi türleri de kullanılabilir.

Ayak Ağrısı Tedavi Öncesi

Ayak ağrısı, yeni ayakkabının sıkması gibi mekanik bir durumdan kaynaklanabileceği gibi, ani burkulma ya da kaza sonucu meydana gelen kırıktan da kaynaklanabilir. Bu geniş yelpazede, ağrının kaynağının doğru tespit edilmesi, tedavi sürecinin verimliliği ve iyileşmenin sağlanabilmesi için gereklidir. Tedavi öncesi yapılacak muayene ve tetkikler, tedavi türüne karar verilebilmesini de sağlar.

Fizik Muayene

Ayak ağrısı şikâyeti ile uzman hekime başvurulduğunda, ağrı oluşumunun hikâyesine göre doktor ayağı ya da ayakları elle muayene edecektir. Ayak ağrısı tedavisinin ilk aşamasında hastanın kas iskelet sistemine bakılır ardından ise ayakta deformasyon var mıdır yok mudur diye kontrol edilmektedir. Tespit ettiği hususlara göre daha farklı tetkikler talep edebilir.

Tetkikler

Fizik muayenenin ardından, ayak ağrısının hikâyesi de dikkate alınarak röntgen, ultrason ya da farklı görüntüleme sistemleri ile ayağın genel durumuna bakılabilir. Vücudun tamamında görülen ve ayağa da yansıyan başka bir rahatsızlık var ise ek olarak kan ve idrar tahlilleri de talep edilebilir.

 

Ayak Ağrısı Tedavi Sonrası

Ayaklar gündelik yaşamda en çok yükümüzü taşıyan organlarımız. Ayak ağrısı tedavisinin ardından, tedavinin türü ve süresine göre ayakların daha önceki esnekliği ile hareketliliğine kavuşması için belli bir süre geçmesi gerekli. Bu sürede de özenli davranılması gerekliliği de aşikâr.

İstirahat ve Egzersiz

Gün içerisinde bedenin bütün yükünü ayaklar taşımakta. Ayak ağrısı tedavisi sonrasında, ağrının oluşum hikâyesine, kaynağına ve tedavi yöntemine bağlı olmakla beraber, mutlaka bir istirahat dönemi olacaktır. Bu dönemi gereken süre boyunca, ayakları zorlamadan geçirmek hem günlük hayata geçişi kolaylaştıracak hem de o süreçte aynı durumun tekrarlanmasını önleyecektir.

Yine aynı koşullar çerçevesinde, tedavi sürecinin ardından ayak ya da ayakların travma öncesi esnekliğine ve hareket kabiliyetine kavuşabilmesi için önerilmiş egzersiz varsa, bunların yapılması yerinde olur. Eğer fizik tedavi de tedavi sürecinin bir parçası ise zaten belli bir program çerçevesinde egzersizler yapılacaktır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ayak ağrısı tedavisi birkaç tedavi türünü içerebileceği gibi, krem sürme şeklinde yalın bir tedaviyle de giderilebilir. Tedavi sonrasında doktorun önerdiği biçimde yaşam tarzını şekillendirmek, ayakları olabildiğince az yormak, bandaj, tabanlık veya benzeri yardımcı bir aparat verildiyse belirtilen şekilde kullanmak gereklidir.

Ayak ağrısına deformite, yanlış ayakkabı seçimi gibi etkenler neden olduysa, bunların tekrar etmemesi için önlemler alınmalıdır. Ayak ya da ayakların yeterince dinlendirilmesi, uzman hekim uygun gördüğü takdirde, esneklik ve hareket kabiliyetini artırıcı egzersizler yapılması da önemlidir.

Sık Sorulan Sorular

Ayak ağrısı için evde uygulanabilecek yöntemler nelerdir?

Ayak ağrısını evde geçirebilecek birçok yöntem bilinmektedir. Ancak bu konuda asıl dikkat edilmesi gereken ayak ağrısının sebebi olacaktır. Eğer ağrının sebebi ayakta oluşan herhangi bir kırık veya çıkık ise, hastanın evde vakit kaybetmeden bir an önce bir sağlık kuruluşan başvurmasında fayda vardır. Ayakta oluşan kırık veya çıkıklarda ağrılar zaman geçtikçe artacak ve dayanılmaz bir hal alacaktır.

Ayakkabı sıkması, çok uzun süre yürüme gibi nedenlerden kaynaklanan ayak ağrısında soğuk suya tutma, tuzlu ılık suda 5-10 (beş-on) dakika bekletme gibi yöntemler hâlihazırda uygulanagelmektedir. Bunların dışında buzla kompres, adaçayı, kekik benzeri bitkilerle hazırlanmış ayak banyosu, okaliptüs yağı, nane yağı, biberiye yağı gibi uçucu yağlarla masaj veya ayak banyosu yapma da kullanılan yöntemler arasında.

Ayak ağrısı için alternatif tıp yöntemleri var mı?

Ayak ağrısı tedavisi için alternatif tıp yöntemleri de denenebilir. Burada ağrının kaynağının doğru tespit edilmesinin yanı sıra, başvurulacak yöntem, bu yöntemi uygulayacak kişinin iyice araştırılmasına dikkat etmelidir.

Bilimsel temelli kabul edilen homeopati, refleksoloji, akupunktur, fitoterapi, osteopati yöntemlerinden biri seçilebilir. Seçim yapılırken yöntemin verimliliği, uygulayıcısının sahip olduğu deneyim mutlaka göz önünde bulundurulmalı.

Ayak ağrısı hastanın yaşam kalitesini nasıl etkiler?

Ayaklarımız kemikler, kaslar, bağlar, tendonlar, sinirler, damarlar ve kıkırdak dokulardan oluşan karmaşık yapıya sahip organlarımızdır. Günlük hayatımızı, iş yaşamımızı sürdürebilmemizi, vücudumuzun dengede ve dik durmasını sağlar.

Özellikle tempolu bir yaşam sürdüren kişiler için ayak ağrısı, doğrudan iş gücü kaybı, programlama yapılamaması gibi durumlara neden olabilir. Ayak ağrısının kaynağına ve şiddetine bağlı olarak, kişinin en temel ihtiyaçlarını karşılayamaması gibi durumlar da söz konusu olabilir.

Hangi meslek grupları risk altındadır?

Sporcular, mağaza satış danışmanları gibi sürekli ayakta durarak çalışanlar, doktor, asker gibi ucu açık çalışma saatleri olanlar ayak ağrısı problemiyle karşılaşma riski yüksek olan meslek gruplarıdır.

Ağrıya neden olan nasırların tedavisi nasıl yapılır?

Ayakta ağrıya neden olan nasırın tedavi edilmesinin ilk adımı nasırın türünü saptamaktır. Nasırın kökünün bulunup bulunmadığına, var ise bu kökün sertliğine göre bir tedavi yöntemi belirlenebilir.

  • Nasır temelde kalınlaşmış deri olduğu için kimi zaman ponza taşı kullanarak giderilebilir. Reçetesiz satılan salisilik bazlı bantlarla çözüm sağlanabilir. Bunları kullanırken nasırlı bölgenin dışındaki kısmı zedelememeye dikkat edilmelidir.
  • Nasırı kesmeye çalışmak derinize zarar verebilir. Nasır sert yapılı ise ya da iltihaplanma varsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
  • Nasır tedavisinin ardından, yeniden oluşmaması için önlem almak yerinde olur. Doğru ayakkabı seçimi, ayak bakımının düzenli ve özenli yapılması liste başı önlemler.

Çocuklarda şiddetli ayak ağrısı görülmesi hangi sorunların belirtisidir?

Çocuklarda yüksek darbe sporları, yanlış ayakkabı seçimi, topuk dikeni, stres kırıkları ayak ağrısına neden olabilir. Stres kırığı, ayağa aşırı yüklenme sonucu oluşan çatlaklara verilen addır.

  • Bunların yanı sıra kireçlenme, düztabanlık, sinirlerde meydana gelmiş hasarlar, romatizmal artrit, diyabet, kalp ya da böbrek sorunları da ayak ağrısına neden olabilir. Farkında olunmayan bir kırık da şiddetli ağrıya neden olur.
  • Ağrının kaynağının belirlenmesi ve tedavi edilmesi için ivedilikle bir sağlık kuruluşuna ya da uzman hekime gidilmelidir.

Ayak bakımı ve hijyeni nasıl sağlanır?

Tırnak batması, nasır, topuk dikeni, mantar ayakta ağrıya neden olabilecek rahatsızlıklar. Bunlarla birlikte çatlak, kötü koku gibi sorunlara da engel olmak için ayakların bakımına özen göstermek gerekiyor.

Her şeyden önce ayakkabı seçimine dikkat etmeli. Ayakların rahat edeceği, hava akışını engellemeyen materyalden yapılmış, ayağın yapısına uygun ayakkabı tercih etmeliyiz. Elbette çorap seçimi de ayakkabı seçimi kadar önemli. Çoraplarımızın da hava geçirgenliği olan ipliklerden yapılmış olmasına özen göstermeliyiz. Çorapları günlük olarak değişmek de bir başka önemli husus.

Gün sonunda ayakları yıkamak, hem hijyen hem de gündelik yorgunluğu atmada katkı sağlar. Ayak tırnaklarının düzgün kesilmesi, batık varsa çözüm yolu bulunması da önemlidir. Gece yatmadan önce ayak tabanı dâhil ayaklara nemlendirici bir losyonla masaj yaparak ayak bakımımızı tamamlayabiliriz.

Tabanlık kullanımı ayak ağrısını önler mi?

Ayakaltı kavisinin çöktüğü durumlarda düztabanlık meydana gelir. Ayak ağrısına sebebiyet veren bir durumdur. Yetişkinler ya da çocuklarda görülebilir. Tabanlık kullanımı ayak ağrısını hafifletebilir ancak tam olarak tedavi edemez. Tabanlık kullanmayı gerektiren durumun kaynağı tespit edilerek tedavi yolun gidilmesi, en sağlıklı yoldur.

Ayak bakım ürünleri seçilirken nelere dikkat edilmelidir?

Vücudumuzun tüm yükünü taşıyan ayaklarımıza özenli bakım yapmak hem sağlık hem estetik açıdan oldukça önemlidir. Ayağımızın temizliğinde ve nemlendirilmesinde kullanacağımız ürünleri seçerken, öncelikle, cildimizin yapısına dikkat etmeliyiz. Alerjik tepkiye neden olacak yapıda sabun, duş jeli, nemlendirici losyon kullanmamalıyız.

Tırnak makası, törpü, ponza taşı, topuk törpüsü gibi ayak bakımında kullandığımız aletleri seçerken de aletin yapıldığı malzemeye, tam olarak işlevini yerine getirip getirmediğine dikkat edilmelidir.

Ayak ağrılarının nedeni erken teşhis edilmezse ne olur?

Ayak ağrılarının nedeni erken teşhis edilmez ve sonucunda gereken tedavi uygulanmaz ise, ağrıya neden olan durum kronikleşebilir. Bu durumun daha sonraki aşamaları tedavi edilemez hale gelmesine, hatta organ kaybına neden olabilir.

Ağrının nedeni tüm bedeni etkileyen bir hastalık ise bunun erke teşhis edilmemesi, tüm bedeni etkileyen sonuçlar doğurabilir.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Hastalıklar