Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Tansiyon Düşüklüğü

Tansiyon Düşüklüğü Hakkında
Tansiyon Düşüklüğü Nedenleri
Tansiyon Düşüklüğü Belirtileri
Tansiyon Düşüklüğü Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Tansiyon Düşüklüğü Risk Faktörleri
Tansiyon Düşüklüğü Komplikasyonları
Tansiyon Düşüklüğü Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Çok anormal seviyelerde olmayan düşük tansiyon bazı insanlarda belirti vermez ve bir şikayete neden olmaz. Bununla birlikte birçok insan için, anormal derecede düşük kan basıncı baş dönmesine ve bayılmaya neden olabilir. Ağır vakalarda, düşük tansiyon hayati tehlike oluşturabilir. Kan basıncının anormal seviyelere düşmesi hipotansiyon adıyla da bilinir.

Büyük tansiyon (sistolik) için 90 milimetreden daha az civa (mm Hg) küçük tansiyon (diyastolik) için 60 mm Hg değerinde bir kan basıncı genellikle düşük kan basıncı olarak kabul edilir. Düşük kan basıncının nedenleri dehidrasyondan ciddi tıbbi veya cerrahi bozukluklara kadar değişebilir. Düşük tansiyona neyin sebep olduğunu bulmak tedavi edilebilmesi için önem taşır.

Bazı insanlar için düşük tansiyon altta yatan bir soruna işaret eder. Özellikle aniden düşmesi veya belirtilerin eşlik etmesi böyledir. Düşük tansiyona baş dönmesi, dengesizlik, bayılma, bulanık görme, mide bulantısı, yorgunluk, konsantrasyon eksikliği, şok eşlik edebilir. Bunları yaşayan kişilerin doktora başvurması gerekir.

Aşırı düşük tansiyon hayatı tehdit eden durumlara neden olabilir. Bu tip acil müdahale gerektiren durumlarda zihin karışıklığı, soğuk terleme, soluk ten, hızlı ve sığ solunum, zayıf ve hızlı kalp atışı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Şok belirtileri varsa, acil tıbbi yardım alın. Sürekli tansiyon değeriniz düşükse ancak kendinizi iyi hissederseniz, doktora belli aralıklarla kontrole gitmeniz gerekebilir.

Bazen baş dönmesi veya dengesizlik güneşte veya sıcakta çok fazla zaman geçirmekten kaynaklanıyor olabilir. Fakat yine de, hipotansiyon belirtileriniz veya semptomlarınız varsa doktora gitmeniz önemlidir. Çünkü bunlar daha ciddi problemlere işaret edebilir. Belirtilerinizi, ne zaman ortaya çıktığını ve o sırada ne yaptığınızı kayıt altına almanız yararlı olabilir.

İnceleyen ve Onaylayan : Uzman Dr. Sema Tutar Pişkinsüt

Tansiyon Düşüklüğü Hakkında

Düşük tansiyon tıpta hipotansiyon olarak da bilinir. Bu durum genel olarak ölçümlerde 90/60'dan daha düşük bir değeri ifade eder.

Kan basıncı değerlendirmesi iki rakam olarak görünür. Büyük tansiyon olarak bilinen değer sistolik basıncın bir ölçüsüdür. Bu, kalp attığında ve arterleri kanla doldurduğunda burada oluşan basınçtır. İkinci sayı küçük tansiyon olarak bilinir ve diyastolik basıncı gösterir. Bu kalp atışları arasındaki sürede arterlerdeki basıncı ölçer.

Optimal kan basıncı 120/80'den (sistolik / diastolik) azdır. Sağlıklı insanlarda, herhangi bir belirti yoksa düşük tansiyon genellikle bir endişe kaynağı değildir ve tedavi edilmesine gerek yoktur. Ancak düşük tansiyon kalbe, beyne ve diğer hayati organlara yetersiz kan akışına neden olabilir. Bu durumlar özellikle ileri yaşlarda daha sık meydana gelir. Bu durum altta yatan bir sorunun işareti olabilir.

Semptomsuz kronik düşük kan basıncı neredeyse hiçbir zaman ciddi değildir. Ancak kan basıncı aniden düştüğünde ve beyin yeterli bir kan kaynağından yoksun kaldığında sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu baş dönmesine veya dengesizliğe neden olabilir. Tansiyondaki ani düşüşler en çok, yatar veya oturur durumdayken aniden ayağa kalkma sırasında görülür. Bu tür düşük tansiyon postural hipotansiyon veya ortostatik hipotansiyon olarak bilinir.

Postural hipotansiyon, kardiyovasküler sistemin veya sinir sisteminin ani değişikliklere uygun şekilde tepki vermemesi olarak kabul edilir. Normalde ayağa kalktığınızda, bacaklarda bazı kan havuzları oluşur. Bu kan basıncınızın düşmesine neden olur. Ancak vücudunuz normalde bunu kalbin daha hızlı atmasıyla ve kan damarlarının daralmasıyla telafi eder. Bu, kan basıncındaki düşüşü dengeler. Bu gerçekleşmezse veya çok yavaş gerçekleşirse, postural hipotansiyon ile sonuçlanır ve bayılmaya neden olabilir.

Düşük ve yüksek tansiyon riski, yaşlanma sürecindeki normal değişikliklerden dolayı yaşla birlikte artar. Ek olarak, kalp kası ve beyne kan akışı, çoğu zaman kan damarlarında plak birikmesi sonucu yaşla birlikte azalır. 65 yaş üstü kişilerin % 10 ile % 20'sinde postüral hipotansiyon vardır.

Tansiyon Düşüklüğü Nedir?

Kan basıncı her kalp atışının aktif ve istirahat aşamaları sırasında atar damarlarınızdaki basıncın ölçülmesidir. Sistolik basınç kan basıncı ölçümündeki yüksek sayıdır ve kalbinizin atar damarlarınızdan kanı vücudunuzun geri kalanına pompalarken oluşturduğu basınçtır. Büyük tansiyon olarak da bilinir. Diyastolik basınç tansiyon değerindeki küçük sayıdır ve kalbiniz kalp atışları arasında dinlendiğinde arterlerinizdeki basınç miktarını belirtir. Küçük tansiyon olarak da bilinir.

Mevcut kaynaklarda uygun kan basıncı 120/80 mm Hg değerinden daha düşük olarak saptanmaktadır. Gün boyunca kan basıncı çeşitli durumlarda değişir. Vücut duruşuna, solunum ritmine, stres durumuna, fiziksel duruma, kullanılan ilaçlara, ne yediğiniz ve içtiğinize ve günün saatine bağlı olarak bu değişim yaşanır. Tansiyon genellikle geceleri en düşük seviyesindedir ve uyanma esnasında keskin bir şekilde yükselir. Tansiyon değerleri sizin için düşük olabilirken başkası için normal olabilir. Doktorların çoğu, tansiyonun çok düşük olduğunu ancak belirtilere neden olması durumunda dikkate alır. Bazı uzmanlar düşük tansiyonu 90 mm Hg sistolik veya 60 mm Hg diyastolikten düşük değerler olarak tanımlamaktadır. Her iki rakam da bu değerin altındaysa, basıncınız normalden daha düşüktür.

Kan basıncında ani bir düşüş tehlikeli olabilir. Sadece 20 mm Hg'lik bir değişiklik (örneğin 110 sistolikten 90 mm Hg değerine düşüş) beyin yeterli miktarda kan almazsa baş dönmesine ve bayılmaya yol açabilir. Kontrolsüz kanama, ağır enfeksiyonlar veya alerjik reaksiyonların neden olduğu büyük reaksiyonlar hayatı tehdit edici olabilir. Doktorlar genellikle nedenlere ve diğer faktörlere bağlı olarak düşük tansiyonu (hipotansiyon) kategorilere ayırır. Bazı düşük tansiyon türlerini aşağıda sıraladık.

Ortostatik veya Postural Hipotansiyon

Ortostatik veya postural, hipotansiyon ayağa kalkarken kan basıncının düşmesi durumudur. Bu, oturduktan veya uzandıktan sonra yaşanan ani tansiyon düşmesidir. Yerçekimi ayağa kalktığınızda bacaklarınızda kan birikmesine neden olur. Normalde vücut kalp atış hızını artırarak ve kan damarlarını daraltarak beyne yeterli kanın geri dönmesini sağlar ve bu durumu dengeler.

Ancak ortostatik hipotansiyonu olan kişilerde, bu dengeleme mekanizması başarısız olur ve tansiyon düşer. Baş dönmesi, denge kuramama, bulanık görme ve hatta bayılma gibi şikâyetler yaşanır. Ortostatik hipotansiyon susuz kalmak, uzun süreli yatak istirahatı, hamilelik, şeker hastalığı, kalp problemleri, yanıklar, aşırı sıcaklık, büyük varisli damarlar ve bazı nörolojik bozukluklar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir.

Ayrıca bazı ilaçlar ortostatik hipotansiyona neden olabilir. Özellikle yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar, diüretikler, beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri bunlar arasındadır. Ayrıca antidepresanlar ve parkinson hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar da düşük tansiyona yol açabilir. Buna ek olarak viagra gibi bazı erektil disfonksiyon tedavisi ilaçları düşük tansiyona yol açabilir.

Ortostatik hipotansiyon, özellikle yaşlı erişkinlerde yaygındır ancak uzun süre boyunca bacakları çapraz olarak oturduktan veya bir süre çömeldikten sonra aniden ayağa kalkan genç, sağlıklı insanları da etkiler. Ayrıca, ortostatik hipotansiyonun gecikmesi de mümkündür. Belirti ve semptomlar duruş değişikliğinden 5 ila 10 dakika sonra ortaya çıkabilir. Bu sorunun daha hafif bir şekli olabilir veya erken bir aşaması olabilir.

Postprandial Hipotansiyon

Postprandial hipotansiyon yemek yedikten sonra düşük tansiyon yaşanması olarak da bilinir. Yemek sonrası kan basıncındaki bu ani düşüş çoğunlukla yaşlı yetişkinleri etkiler. Yemekten sonra kan, sindirim sisteminize akar. Normalde, vücudunuz kalp atış hızınızı arttırır ve normal kan basıncını korumak için belirli kan damarlarını daraltır. Ancak bazı insanlarda bu mekanizmalar başarısız olur, baş dönmesi, bayılma ve düşmelere neden olur.

Yemek sonrası hipotansiyonun, yüksek tansiyon veya Parkinson hastalığı gibi otonom sinir sistemi bozuklukları olan insanları etkilemesi daha olasıdır. Tansiyon ilaçlarının dozunu düşürmek ve küçük, düşük karbonhidratlı yemekler yemek semptomları azaltmaya yardımcı olabilir.

Sinirsel Aracılı Hipotansiyon

Sinirsel aracılı hipotansiyon, her ikisi de yapısal olarak normal olan kalp ile beyin arasında anormal bir refleks etkileşimi olduğunda ortaya çıkar. Hatalı beyin sinyallerinden kaynaklanan bir düşük tansiyon çeşididir. Uzun süre bekledikten sonra tansiyon düşmesine neden olan bu hastalık çoğunlukla genç erişkinleri ve çocukları etkiler. Kalp ve beyin arasındaki bir yanlış anlaşılma nedeniyle ortaya çıkar.

Ortostatik Hipotansiyon İle Çoklu Sistem Atrofisi

Sinir sistemi hasarı nedeniyle düşük kan basıncı ortostatik hipotansiyonlu çoklu sistem atrofisi olarak bilinir. Aynı zamanda Shy-Drager sendromu olarak da adlandırılan nadir bir hastalıktır. Kan basıncı, kalp atışı, solunum ve sindirim gibi istemsiz fonksiyonları kontrol eden otonom sinir sistemine ilerleyici zarar verir. Aşağı kişi uzanırken çok yüksek tansiyon olmasıyla ilişkilidir.

Tansiyon Düşüklüğü Nedenleri

Tansiyon düşüklüğü bazı insanlarda belirti vermez ve altında bir neden olmayabilir. Fakat bazı insanlarda daha çabuk belirti verir ve buna neden olan sorunun araştırılması gerekir. Düşük tansiyon sorunu tıbbi bir durumun belirtisi olabilir. Tedavi nedene göre sağlanacağı için doğru teşhis her zaman önem taşır.

Gebelik

Dolaşım sistemi hamilelik sırasında hızla genişler. Bu yüzden kan basıncının düşmesi muhtemeldir. Bu normaldir ve tansiyon genellikle doğum yaptıktan sonra hamilelik öncesi seviyesine döner. Hamilelik sürecinde sistolik basınç tipik olarak yaklaşık 5 ile 10 derece düşerken, diyastolik basınç 10 ile 15 derece düşebilir. Bu çoğu zaman normal kabul edilir ve nadiren endişe nedenidir. Hasta belli başlı belirtilerden şikayetçiyse doktoru ile konuşmalıdır.

Kalp Sorunları

Kalp ile ilgili birçok sorunun ortak belirtisi tansiyonun normal değerlerin altına düşmesidir. Düşük tansiyona yol açabilecek bazı kalp hastalıkları ciddidir ve kontrol altına alınması gerekir. Örneğin son derece düşük kalp atım hızı olarak bilinen bradikardi, kalp kapakçığı sorunları, kalp krizi ve kalp yetmezliği bunlar arasında sayılabilir.

Endokrin Problemleri

Endokrin problemleri düşük tansiyon değerlerinin yaygın bir nedenidir. Paratiroid hastalığı, adrenal yetmezlik (Addison hastalığı), kan şekeri düşüklüğü diğer adıyla hipoglisemi ve bazı durumlarda şeker hastalığı gibi sorunlar düşük tansiyonu ortaya çıkarabilir.

Tiroid bezi, kalp atışı ve tansiyon gibi birçok fonksiyonu kontrol etmeye yardımcı olan hormonları üretir ve saklar. Adrenal bezler stres tepkisini düzenler. Bu bezlerden herhangi birinde meydana gelen sorunlar hipotansiyona neden olabilir.

Vücudun Susuz Kalması

Vücudun susuz kalmasına dehidrasyon denir. Vücut tüketilenden daha fazla su kaybettiğinde halsizlik, baş dönmesi ve halsizlik meydana gelebilir. Ateş, kusma, şiddetli ishal, diüretiklerin aşırı kullanımı ve ağır egzersizler dehidratasyona neden olabilir.

Ağır Enfeksiyon

Şiddetli bir enfeksiyon yaşamak tansiyon düşmesine yol açabilir. Vücuttaki bir enfeksiyon kan dolaşımına girdiğinde, kan basıncında septik şok denilen hayatı tehdit eden bir düşüşe yol açabilir.

Şiddetli Alerjik Reaksiyon

Şiddetli alerjik reaksiyon (anafilaksi) ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edici bir reaksiyondur. Yaygın tetikleyicileri arasında yiyecekler, bazı ilaçlar, böcek zehirleri ve lateks yer alır. Anafilaksi solunum problemlerine, kurdeşenlere, kaşıntıya, şişmiş boğaza ve kan basıncında tehlikeli bir düşüşe neden olabilir.

Sağlıksız ve Dengesiz Beslenme

Sağlıksız ve dengesiz beslenme sonucu vitamin ve mineral dengesizlikleri ortaya çıkar. B-12 ve folat vitaminlerinin eksikliği vücudunuzun yeterince kırmızı kan hücresi (anemi) üretmesini önleyerek düşük tansiyona neden olabilir.

Anoreksiya nervoza bulunan kişilerde anormal yavaş bir kalp atış hızı ve düşük kan basıncı vardır. Bulimia nervosa, düzensiz kalp atışlarına ve muhtemelen kalp yetmezliğine yol açabilecek elektrolit dengesizliklerine neden olur ve bunlar ciddi hipotansiyona neden olabilir.

Kan Kaybı

Kan kaybı bir diğer düşük tansiyon nedenidir. Büyük bir yaralanma veya iç kanama gibi nedenlerle çok fazla kan kaybetmek, vücudunuzdaki kan miktarını azaltır ve damarlardaki kan basıncında ciddi bir düşüşe yol açar.

Şiddetli İshal

Şiddetli ishal sonucu vücutta büyük bir sıvı kaybı yaşanır. Bu kaybın yerine sıvı konulamazsa dehidrasyon yani vücudun susuz kalması durumu yaşanır. Dehidrasyon sonucu tansiyon normal kabul edilen seviyelerin altına düşebilir.

Bazı İlaçlar

Bazı ilaçların yan etkileri arasında tansiyon düşüklüğü yer alır. Bu durum hastada belirtilere yol açıyorsa doktor ilacı değiştirebilir ya da dozunu tekrar ayarlayabilir. Erkekte erekte olma ile ilgili sorunlara yönelik üretilen ilaçlar tansiyon düşmesine neden olabilir. Bu nedenle bu tip ilaçların kalp ve tansiyon sorunu yaşayan kişiler tarafından kullanılmaması önerilir. Bunların dışında diüretik, idrar söktürücü ilaçlar da vücuttan çok fazla sıvı atılmasına neden olduklarında tansiyon düşmesine neden olabilir. Beta blokerler, alfa blokerler, bazı Parkinson ilaçları, bazı antidepresanlar düşük tansiyona yol açabilir.

Sıcak Çarpması

Güneş veya sıcak çarpması olarak bilinen durum sıvı kaybı ve güneşin etkisiyle oluşan diğer sorunlarla birleşerek düşük tansiyona yol açabilir. Ani yaşanan düşmeler tehlikeli olabilir. Her yaşta insan sıcak çarpması yaşayabilir. Güneşten korunmak, su içmek, insanları ve hayvanları araba içinde kapalı bırakmamak alınabilecek önlemler arasındadır.

Tansiyon Düşüklüğü Belirtileri

Bazı insanlarda tansiyon normal değerlerin altına olabilir ve bu herhangi bir belirti vermeyebilir. Fakat tansiyonun aniden düşmesi, belirtilerin baş göstermesi bir sorun olduğunu gösterir. Aşağıdaki belirtileri yaşayan kişilerin doktora başvurması gerekir. Acil müdahale gerektiren bazı şiddetli belirtiler de yaşanabilir. Bu durumda zaman kaybetmeden hastaneye gitmek gerekir.

Düşük tansiyon teşhisi konduysa ve düşme, bayılma gibi semptomların sıklığında bir artış yaşanıyorsa tekrar doktora gitmek gerekir. Aynı şekilde reçeteli veya reçetesiz ilaç alımının bir sonucu olarak semptomlar yaşıyorsanız da bir doktor randevusu almanız ve durumu anlatmanız önerilir.

Baş Dönmesi ve Denge Kaybı

Tansiyon düşmesinin en sık karşılaşılan belirtisi baş dönmesi ve buna bağlı olarak denge kuramama sorunudur. Daha şiddetli durumlarda bayılma ile sonuçlanabilir. Organlara yeteri kadar kan gitmemesi sonucu yaşanan bir belirtidir.

Yorgunluk ve Halsizlik

Tansiyon düştüğünde belirtileri hisseden hastalar herhangi bir neden yokken ve yorucu bir aktivite yapılmamışken yorgun ve halsiz hisseder. Hastalar normalden daha güçsüz ve zayıf durumda hisseder. Kan basıncı normal değerlere geldiğinde bu hisler iyileşir.

Mide Bulantısı ve Kusma

Tansiyon düşmesi yaşayan kişiler denge kuramama, baş dönmesi gibi sorunlarla da bağlantılı olarak mide bulantısı yaşayabilir. Duruma göre bulantının şiddeti değişebilir.

Şok

Kan basıncı ciddi şekilde düşerse, vücudunuzun normal işlevlerini yerine getirmek için yeterli miktarda oksijen alamaması tehlikesi vardır. Oksijenin yetersiz olması kalp ve beynin kötü çalışmasına yol açabilir ve nefes almada zorluklar yaşanabilir. Düşük tansiyonu olan biri (organlar yeterli oksijen alamadığında) bilincini kaybedebilir veya şoka girebilir.

Soğuk Terleme

Tansiyon düşmesi yaşandığında bazı hastalar hızlı ve zayıf şekilde nefes alıp verir. Soğuk terler dökebilir ve cilt rengi daha soluk hale gelebilir. Bu belirtiler doktora gidilmesi gerektiğinin işaretidir.

Bilinç ve Görme Sorunları

Tansiyon düşmesi yaşayan insanlar odaklanmakta güçlük çekebilir. Ek olarak normalden daha kısa süre odaklanır hale gelebilir. Hasta normal olmayan kararsızlıklar yaşayabilir. Bu durum beyne yeterince kan gitmemesinden kaynaklanır. Bunların yanı sıra görme ile ilgili sorunlar da yaşanabilir. Hastalar bulanık görebilir ya da görüş kararabilir. Bunlar ciddi belirtilerdir. Yaşandığında bir hastanenin aciline başvurmak gerekir. Müdahale edilmezse hasta bayılabilir ya da şoka girebilir.

Tansiyon Düşüklüğü Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Düşük tansiyon her zaman bir sorun belirtisi değildir. Ancak düşük tansiyona dair belirtileriniz varsa, doktorunuz durumu teşhis edebilir ve nedenini çözebilir. Otururken veya uzanırken ayağa kalktığınızda baş dönmesi ve denge kaybı yaşanması postural hipotansiyon denilen bir durumu gösterebilir. Çok çeşitli altta yatan koşullar da belirtilerinize neden olabilir. Düşük tansiyonun nedenini belirlemek önemlidir, böylece uygun tedavi uygulanabilir.

Fizik Muayene

Doktor tıbbi geçmişinize, yaşınıza, spesifik belirtilere ve semptomların gerçekleştiği koşullara dikkat eder. Fizik muayene gerçekleştirir ve kan basıncını ve nabız oranını tekrar tekrar kontrol eder. Bu ölçümleri birkaç dakika yattıktan sonra, ayağa kalktıktan hemen sonra ve sessizce durduktan birkaç dakika sonra tekrarlayabilir. Bu tip ölçümlerle düşük tansiyonun türüne dair veriler elde edebilir.

Tetkikler

Tansiyon düşmesine neden olan durumu anlayabilmek için kullanılabilecek birçok test ve görüntüleme yöntemi vardır. Doktor gerekli gördüğü testi veya testleri isteyebilir. Bunlardan yaygın olanları aşağıdadır.

Kan Testleri

Bunlar genel sağlığınız hakkında bilgi verir. Düşük kan şekeri (hipoglisemi), yüksek kan şekeri (hiperglisemi veya diyabet) veya düşük kan sayımı (anemi) olup olmadığını değerlendirebilir. Ve bunların tümü normal kan basıncından daha düşük olmasına neden olabilir.

Elektrokardiyogram (EKG)

Bu ağrısız, girişimsel olmayan bir testtir. Uygulanırken yumuşak, yapışkan yamalar (elektrotlar) göğsünüzün, kollarınızın ve bacaklarınızın cildine tutturulur. Yamalar, kalbinizin elektrik sinyallerini algılarken, bir makine bunları grafik kâğıdına kaydeder veya ekranda gösterir. Doktorunuzun ofisinde yapılabilecek bir EKG, kalp ritminizdeki düzensizlikleri, kalbinizdeki yapısal anormallikleri ve kalp kasınıza kan ve oksijen verilmesi ile ilgili sorunları algılar. Aynı zamanda kalp krizi geçirip geçirmediğinizi veya geçmişte bir tane geçirmiş olduğunuzu da gösterebilir.

Kalp ritmi anormallikleri gelir ve gider, EKG bunları fark edemeyebilir. Kalbinizin günlük rutininize devam ederken elektriksel aktivitesini kaydetmek için 24 saatlik bir Holter monitör takmanız istenebilir. Bu 24 saat boyunca EKG benzeri bir kaydın oluşturulması anlamına gelir.

Ekokardiyogram

Göğsünüzün ultrasonunun çekilmesi anlamına gelir. Bu invaziv olmayan muayene, kalbinizin yapısı ve fonksiyonunun ayrıntılı resimlerini gösterir. Ultrason cihazı dalgaları iletilir ve yankıları vücudunuzun dışında tutulan bir dönüştürücü adı verilen bir cihazla kaydedilir. Bilgisayar, video monitörde hareketli görüntüler oluşturmak için dönüştürücüdeki bilgileri kullanır.

Stres Testi

Düşük tansiyona neden olabilecek bazı kalp problemleri, kalp istirahat ederken yapılan testlerde fark edilemez. Daha fazla çalıştığında teşhis edilmesi daha kolaydır. Stres testi sırasında, koşu bandında yürür veya başka bir egzersiz şekli yaparsınız. Eğer egzersiz yapamıyorsanız, kalbinizin daha fazla çalışmasını sağlamak için size ilaç verilebilir. Kalbiniz daha çok çalıştığında, kalbin elektrokardiyografi veya ekokardiyografi ile izlenmesi sağlanacaktır. Bu sırada kan basıncınız da izlenebilir.

Tansiyon Düşüklüğü Risk Faktörleri

Düşük tansiyon (hipotansiyon) herhangi bir kişide, herhangi bir nedenle oluşabilir. Ancak yaş veya diğer faktörlere sahip kişilerde düşük tansiyon riski daha fazladır. Bu gruplara dahil kişilerdeki hasta sayısı daha yüksektir. Risk faktörleri doğrudan bu hastalığın nedeni değildir. Fakat hastalığa yakalanma ihtimalini artırır.

Yaş

Ayağa kalkarken veya yemek yemekten sonra kan basıncındaki düşüşler, öncelikle 65 yaşın üzerindeki yetişkinlerde görülür. Sinirsel aracılı hipotansiyon, öncelikle çocukları ve genç yetişkinleri etkiler. 40 ila 74 yaşlarındaysanız, kan basıncınızı en az her 5 yılda bir kez kontrol ettirmelisiniz.

Bazı İlaçlar

Bazı ilaçların ana veya yan etkileri tansiyon değerlerini düşürebilir. Örneğin yüksek tansiyon sorunu yaşayanların kullandıkları alfa blokerler tansiyon düşüklüğüne yol açabilir. Bu durumda hasta düşük tansiyon sorunu yaşıyorsa ilacın dozu veya türü doktor kontrolünde değiştirilebilir. Bunun dışında Parkinson hastalığına yönelik bazı ilaçlar, erektil disfonksiyon ilaçları gibi ilaçlar da benzer etkiler gösterebilir. Bunların doktor kontrolünde alınması gerekir.

Bazı Hastalıklar

Bazı hastalıklar düşük tansiyon geliştirme riskini artırır. Kalp ve damar hastalıkları bu grupta başı çeker. Pek çok kalp ve damar hastalığı düşük tansiyona yol açabilir. Bunlar dışında Parkinson hastalığı, diyabet de bu gruba dahildir.

Tansiyon Düşüklüğü Komplikasyonları

Düşük tansiyon orta dereceli formlarda bile baş dönmesi, halsizlik, bayılma ve düşme nedeniyle yaralanma tehlikesine neden olabilir. Düşük tansiyon sorunu yaşayan kişiler denge kurmada sorunlar yaşadığı için yaralanmalara daha açıktır.

Daha ciddi olarak, çok düşük tansiyon vücudun normal işlevlerini yerine getirmesini engelleyebilir. Çünkü bu durumda organlara yeterli oksijen gönderilemez. Oksijenden mahrum kalmak kalbinize ve beyninize zarar verebilir.

Tansiyon Düşüklüğü Nasıl Önlenir?

Çoğu insan, durumu anlayarak ve bunun hakkında eğitilerek hipotansiyonu yönetebilir ve önleyebilir. Bunu tetikleyen etkenleri öğrenin ve bunlardan kaçınmaya çalışın. Ayrıca, reçeteli ilaç kullanıyorsanız, kan basıncınızı arttırmak ve potansiyel olarak zararlı komplikasyonları önlemek için onları doktorun belirttiği şekilde kullanın. Yine de bu sorun yaşanıyorsa doktora başvurun ve farklı tedbirler alınmasını sağlayın. Tansiyon seviyeniz ve sahip olduğunuz belirtilerden endişe duyuyorsanız, doktorunuza bildirmek her zaman en iyisidir.

Beslenme Önlemleri

Düşük tansiyonu önlemek ve kontrol altına almak için hastaların sık sık ve küçük porsiyonlar halinde yemek yemesi önerilir. Ayrıca birçok besin eksikliği de düşük tansiyona yol açabilir. Bu nedenle sağlıklı ve düzenli beslenmek önem taşır. Vitamin eksiklikleri varsa doktora gidip takviye vitamin ve mineraller kullanılabilir.

Damarlardaki kan basıncının düzenlenebilmesi için vücutta yeteri kadar sıvı bulunması önem taşır. Vücudun susuz kalması da bir düşük tansiyon sebebidir. Bu nedenle günlük olarak 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Sıcağa maruz kalındığında veya ishal gibi durumlarla sıvı kaybedildiğinde bu miktar artırılmalıdır.

Alkolu çok fazla veya çok sık tüketen kişilerin tansiyon sorunları yaşaması muhtemeldir. Bunu önlemek için alkol alımını sınırlamak gerekir. Eğer tansiyon düşüklüğü teşhisi konulduysa tamamen bırakmak gerekli olabilir. Benzer şekilde günün geç saatlerinde kafein tüketmek de doğru bir davranış olmaz. Ayrıca düşük tansiyon sorunu yaşayanların tuz tüketimini artırması faydalı olabilir. Fakat sağlıklı kişilerin fazla tuz tüketmesi de yüksek tansiyona yol açabilir. Bu nedenle tuz herkes için bir öneri değildir.

Duruş Önlemleri

Eğer düşük tansiyon aniden ayağa kalkıldığında gerçekleşiyorsa duruş önlemlerine dikkat etmek gerekir. Hastalar oturur veya yatar pozisyondayken ani hareketlerle yerlerinden kalkmamalıdır. Bunun yerine kademeli olarak, yavaşça kalmak gerekir. Uzun süre ayakta ve oturur vaziyette bulunmamak ve bunları dengeli şekilde yapmak gerekir. Duruş pozisyonları aniden değiştirilmemelidir. Yatarken baş kısmı bir miktar yükseltilebilir.

Sıcaktan Kaçınmak

Çok sıcağa veya güneşe maruz kalmak tansiyonun ani değişmesine neden olarak tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Fakat herkesin dayanabileceği sıcaklık seviyesi birbirinden farklıdır. Kişi önlemlerini kendi vücuduna göre almalıdır. Fakat yine de herkesin sıcağa maruz kalma durumunda kendini koruması ve su tüketmesi önerilir. Böylece dehidrasyonun önüne geçmek mümkün olur.

Benzer şekilde yoğun egzersizler yapmak veya hafif egzersiz olsa da bunu sıcağa maruz kalarak yapmak, sıvı tüketmeden aktivite gerçekleştirmek tansiyon düşmesine neden olabilir. Kötü etkilenen kişilerin bu konuda dengeyi sağlaması gerekir.

Sık Sorulan Sorular

Ani Tansiyon Düşmesi Tehlikeli midir?

Kan basıncındaki ani düşüşler yaşamı tehdit edici olabilir. Bu tür hipotansiyonun nedenleri arasında şunlar vardır:

  • Kanama nedeniyle kan kaybı
  • Düşük vücut sıcaklığı
  • Yüksek vücut ısısı
  • Kalp yetmezliğine neden olan kalp kası hastalığı
  • Sepsis, ciddi bir kan enfeksiyonu
  • Kusma, ishal veya ateş nedeniyle oluşan şiddetli su kaybı
  • İlaç veya alkole tepki
  • Düzensiz kalp atımına neden olan anafilaksi denilen şiddetli bir alerjik reaksiyon
  • Ani tansiyon düşmesi yaşanıyorsa derhal doktora gitmek önerilir.

Postural Hipotansiyon Kimlerde Görülür?

Birdenbire ayağa kalkarken kan basıncının düşmesi postüral hipotansiyondur. Dehidratasyon, yiyecek eksikliği veya aşırı yorgunluk gibi çeşitli nedenlerle olabilir. Ayrıca genetik yapı, yaşlanma, ilaç, diyet ve psikolojik faktörler, enfeksiyon ve alerji gibi akut tetikleyicilerden de etkilenebilir. Postural hipotansiyon, yüksek tansiyonu (hipertansiyon) kontrol etmek için ilaç alan kişilerde en sık görülür. Ayrıca hamilelik, güçlü duygular, arterlerin sertleşmesi (ateroskleroz) veya diyabet ile ilgili de olabilir. Özellikle yaşlılar bu durumdan etkilenir, özellikle yüksek tansiyon veya otonom sinir sistemi fonksiyon bozukluğu olanlar risk altındadır.

Yemeklerden sonra hipotansiyon ve baş dönmesi sık görülen durumdur. Bu, çok fazla karbonhidrat içeren büyük öğünlerden sonra yaygın görülür. Mide ve bağırsakların damarlarına kan birikmesinden kaynaklandığına inanılır.

Tansiyon Düşüklüğünde Ne Yapılır?

Öncelikle tansiyon düşüklüğü belirtileri şiddetliyse veya acil müdahale gerektiren belirtiler varsa derhal hastaneye gidin. Bunun yanında aşağıda sıralanan önlemler uygulanabilir:

  • Yere yatın: Eğer şiddetli baş dönmesini, gözlerin kararmasını veya herhangi bir düşük tansiyon belirtisini hissederseniz düz bir yüzeye yatın. Gözlerinizi birkaç dakika veya tansiyonun normalleştiğini hissedene kadar kapatın.
  • Tuz Tüketin: Eğer tansiyonun düştüğünden eminseniz tuzlu su tüketmek faydalı olabilir. Tuzdaki sodyum, kan basıncınızı yükseltir. Fakat çok fazla tüketilmesi yüksek tansiyona yol açabilir, aşırıya kaçmayın.
  • Su İçin: Tansiyonun dengelenmesinde vücuttaki suyun önemi büyüktür. Ayrıca dehidrasyon varsa en iyi yol su içmektir.

Kan basıncınızın normale döndüğünü hissettiğinizde, kesin nedeni teşhis etmek için derhal doktorunuza danışın. Kan basıncınızı düzenli olarak taramalısınız, çünkü bazı durumlarda insanlar basınçları 110/60 mm Hg altına düştüğünde bile semptom göstermeyebilir. Asla kendi kendinize ilaç almayın.

Tansiyonun Normal Aralığı Kaç Olmalıdır?

Kişi için en ideal kan basıncı aralığını doktor belirleyebilir. Fakat genel olarak bazı aralıklardan bahsedilebilir. Normal: 120/80 Hg ile 90/60 Hg değerleri arası Düşük: 90/60 Hg değerinden daha düşük Orta-Yüksek: 120/80 Hg ile 140/90 Hg arası Yüksek: 140/90 Hg değerinden daha yüksek Tansiyon ölçümünü birçok eczanede yaptırabilirsiniz. Bunun dışında gittiğiniz doktor muayene öncesinde ölçebilir. Ayrıca evde tansiyon ölçer kullanarak da bu değerleri kontrol edebilirsiniz.

Tansiyon Düşüklüğü Ne Zaman Tehlikeli Olur?

Sağlıklı bir insanda belirti göstermeyen düşük tansiyon çoğu zaman bir sorun değildir ve tedavi gerektirmez. Fakat belirti varsa hipotansiyon tehlikeli olabilir. Baş dönmesi veya bayılma nedeniyle düşmenize neden olabilir. Şok, hipotansiyonun ciddi bir şeklidir, hemen tedavi edilmezse genellikle ölümcül olan bir durumdur.

Tansiyonu Yükselten Besinler Nelerdir?

Düşük tansiyonu olan kişiler buna neyin neden olduğunu anlamak ve tedavi olmak için öncelikle doktora gitmelidir. Besinler tek başına tedavi edici değildir. Aşağıda sıralanan besinler doktora danışarak tüketilebilir:

  • Kuru üzüm: Kuru üzüm, hipotansiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Adrenal bez işlevini destekleyerek kan basıncı seviyelerini normal sınırlar içinde tutmanıza yardımcı olur.
  • Süt ve badem: Adrenal bez üzerine etki ederek düşük tansiyon hastalarında düşük basınç seviyelerinin kontrolüne yardımcı olan geleneksel bir yöntemdir.
  • Havuç: Havuç suyunun, kan basıncı seviyelerinizi düzenleyerek kan dolaşımını iyileştirdiği bulunmuştur.
  • Tuz: Tuz düşük kan basıncını tedavi etmeye yardımcı olur çünkü içinde bulunan sodyum kan basıncını yükseltir. Ancak, diğer klinik durumlara yol açabileceğinden fazla tuz tüketilmemesine özen gösterilmelidir.
  • Limon: Limon suyu, dehidrasyondan kaynaklanan düşük kan basıncını iyileştirmek için oldukça etkilidir. İçinde bulunan antioksidanların kan dolaşımını düzenlediği ve kan basıncını koruduğu bulunmuştur.
  • Sarımsak: Sarımsak, diğer sağlık yararları ile birlikte kan basıncının dengelenmesine yardımcı olan bir bileşik içerir.
  • Meyan kökü: Meyan kökü kökleri, düşük kan kortizol seviyelerine (stres hormonu) bağlı olarak meydana gelen düşük kan basıncı seviyelerini normalleştirmek için kullanılır. Meyan kökü içinde bulunan bileşik, kortizol parçalanmasından sorumlu enzimin etkisini bloke ederek etki gösterir.
  • Kafeinli yiyecekler: Güçlü kahve, kola, sıcak çikolata ve kafeinli diğer içecek gibi kafeinli yiyeceklerin kan basıncını geçici olarak arttırdığı tespit edilmiştir. Fakat geç saatlerde tüketilmesi düşük tansiyona yol açabilir.

Tansiyonu Düşüren Besinler Nelerdir?

Tansiyonu yüksek olan kişilerin kan basıncını düşürmeye ve dengelemeye yardımcı olan besinler vardır. Fakat besinler tek başına tedavi edici değildir. Ayrıca doktor belirtmediği müddetçe düşük tansiyon sorunu yaşayanların bu tip besinlerden kesin olarak vazgeçmesi yanlıştır. Çünkü vitamin ve mineral eksiklikleri de tansiyon düşüklüğüne yol açar.

  • Yeşil yapraklı Sebzeler: Potasyum, böbreklerinizin idrarınız boyunca daha fazla sodyumdan kurtulmasını sağlar. Bu da kan basıncınızı düşürür. Potasyum oranı yüksek sebzeler marul, roka, süs lahanası, şalgam, kara lahana, ıspanak, pancar yaprağıdır.
  • Yaban mersini, ahududu ve çilek gibi meyveler özellikle yaban mersini, flavonoidler denilen doğal bileşikler bakımından zengindir.
  • Pancar nitrik oksittir, bu da kan damarlarınızı açmanıza ve kan basıncınızı düşürmenize yardımcı olabilir. Araştırmacılar ayrıca pancar suyundaki nitratların sadece 24 saat içinde araştırma katılımcılarının kan basıncını düşürdüğünü buldu.
  • Süt ve Yoğurt: Yağsız süt mükemmel bir kalsiyum kaynağıdır ve yağ oranı düşüktür. Bunlar, kan basıncını düşürmek için bir diyetin önemli unsurlarıdır. Süt sevmiyorsanız, yoğurt da tercih edebilirsiniz.
  • Yulaf: Yulaf ezmesi, tansiyonunuzu düşürmek için yüksek lifli, az yağlı ve düşük sodyumlu bir yoldur.
  • Muz: Potasyum bakımından zengin yiyecekler yemek, takviye almaktan daha iyidir.
  • Balıklar: Balıklar harika bir yağsız protein kaynağıdır. Uskumru ve somon balığı gibi yağlı balıklar, kan basıncını düşürebilen, enflamasyonu azaltan ve trigliseritleri düşüren omega-3 yağ asitlerinde yüksektir.

Tansiyon Düşüklüğü İçin Hangi Bölüme Muayene Olmak Gerekir?

Tansiyon yükselme ve düşmesi gibi sorunların tanısını koyan ve tedavisini gerçekleştiren bölüm kalp ve damar hastalıklarıdır. Belirtileri yaşayan kişiler bu bölümden randevu alabilir.

Tansiyonun Sabahları Daha Düşük Olması Normal mi?

Uyurken kan basıncı normalde gece düşer. Uyanmadan birkaç saat önce kan basıncınız yükselmeye başlar. Tansiyonunuz gün boyunca artmaya devam eder, genellikle öğleden sonra ortasında zirve yapar.