Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Soğuk Algınlığı

Soğuk Algınlığı Hakkında
Soğuk Algınlığının Nedenleri
Soğuk Algınlığı Belirtileri
Soğuk Algınlığı Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Soğuk Algınlığı Risk Faktörleri
Soğuk Algınlığı Komplikasyonları
Soğuk Algınlığı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Bir enfeksiyon hastalığı olan soğuk algınlığı, grip hastalığı ile karıştırılıyor ancak farklı hastalık türleri olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Üst solunum yollarını hedef alan ve mevsim geçişlerinde çok daha sık görülen bir hastalık olan soğuk algınlığı, doğal tevdi yöntemlerinin yanı sıra ilaç tedavisi ile de kısa süre içerisinde tedavi edilebiliyor.

Hastalığın en önemli belirtilerinden bir tanesi şiddetli burun akıntısı ve hafif ateşlenme durumudur. Bazı hastalarda ateşlenme daha şiddetli bir hal alabiliyor. Hapşırma ve öksürük gibi belirtiler de yine bu hastalığı teşhis etmek adına yeterli olacaktır. Çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de çok sık gözlemleniyor ve kış aylarında soğuktan korunamadığınız takdirde bu riski taşıyorsunuz.

Soğuk Algınlığı Hakkında

En sık rastlanan hastalık türlerinden bir tanesidir ve tedavi edilmediği takdirde bağışıklık sistemi her geçen gün biraz daha zayıflayacak ve vücut dava savunmasız bir hal alacaktır. Soğuk algınlığı, nezle ya da faranjit olarak da lanse ediliyor ve halk arasında bu isimler ile de bilinmektedir.

Bu tür bir hastalık ile karşı karşıya geldiğinizde bol bol istirahat etmenin yanı sıra sıvı tüketimi konusunda da hassasiyet göstermeniz gerekiyor. C vitamini tüketimi ve sağlıklı beslenme doğrultusunda 1 hafta gibi kısa bir süre içerisinde ayağa kalkmanız mümkündür. Dilerseniz doktor yardımı alarak ilaç tedavisine de başvurabilirsiniz.

Soğuk Algınlığı Nedir?

Enfeksiyonların neden olduğu hastalık, üst solunum yollarını hedef alıyor ve hapşırma, hafif öksürük ve zaman zaman ateşlenme ile kendini net bir şekilde ortaya koyuyor. Çocuk yaştaki kimselerin bağışıklık sistemi daha zayıf olduğu için bu hastalığa daha kolay yakalandıklarını görebiliyoruz.

Kış aylarında ve mevsim geçişlerinde daha şiddetli bir hal alan soğuk algınlığı, vücudun savunmasını da olumsuz etkiliyor ve farklı birçok hastalığa da kapı açıyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan kimselerin bu konuda ekstra hassasiyet göstermeleri gerekiyor. Burun akıntısı ve devam eden baş ağrıları, sosyal hayatı olduğu gibi iş hayatını da olumsuz etkileyecek ve gündelik hayattan uzaklaşmanıza neden olacaktır.

Soğuk Algınlığı ve Grip Arasındaki Farklar Nelerdir?

En çok karıştırılan iki hastalık olan grip ve soğuk algınlığı, kesinlikle farklı türdeki hastalıklardır. Grip, tüm üst solunum yollarını ele geçiren bir virüsün neden olduğu hastalık türüdür ve soğuk algınlığına kıyasla etkisi de çok daha uzun sürmektedir. Soğuk algınlığı ise influenza virüsü dışındaki virüslerin neden olduğu kısa süreli bir hastalık türüdür.

Grip çok daha uzun süreli tedavi gerektirirken, soğuk algınlığının tedavisi çok daha kolaydır. Doktor yardımı aldığınız takdirde 1 hafta içerisinde bu sorundan kurtulmanız mümkün hale geliyor. İstirahat etmek ve sıvı tüketimini arttırmak da hastalığın tedavisinde önemli bir yere sahiptir ve iyileşme sürecini de tetikleyecektir.

Soğuk Algınlığının Nedenleri

Hastalığın birçok farklı nedeni bulunuyor ve zaten tedavi öncesinde de bu nedenler ortaya konularak uygun tedavi yöntemi daha hızlı bir şekilde belirleniyor. Bu nedenlerden bir tanesi ve hatta en önemlisi de üst solunum yollarını ele geçiren virüsler ve organizmalardır. Virüslerin insan vücuduna dahil olması ile birlikte hastalık kendini belli ediyor.

Bir diğer neden ise mevsim geçişleridir. Özellikle kış aylarında bu hastalığa daha sık rastlıyoruz ve korunmadığınız takdirde hastalık riskini de arttırmış olacaksınız. Son olarak bağışıklık sisteminizin zayıf olması ve vücut savunmasının yeterli olmaması durumları da yine bu hastalığın nedenlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor.

Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması

Bağışıklık sistemi, düzensiz ve sağlıksız beslenmenin yanı sıra farklı hastalıklar nedeniyle de zayıflayabiliyor. Bol sıvı tüketimi, düzenli beslenme ve sportif faaliyetler ile birlikte sizler de daha diri ve daha dinç bir bünye elde edebilirsiniz. Bağışıklık sisteminiz zayıfsa eğer soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara yakalanmanız da daha kolay olacaktır.

Beslenme düzenine özen göstermeli ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı belirlemelisiniz, aksi takdirde kış aylarında olduğu gibi birçok farklı dönemde de bu hastalığa yakalanabiliyorsunuz. Soğuk algınlığı, istirahat ederek kurtulabileceğiniz bir hastalıktır ve 1 hafta gibi kısa bir süre içerisinde virüslerin vücuttan atılması da mümkün hale geliyor. Doktor yardımı ile birlikte bu süre daha da kısalacaktır.

Rhinovirüsler

Soğuk algınlığına neden olan virüslerdir. İnsan vücuduna kısa süre içerisinde adapte olan ve kendilerine yaşam alanı oluşturan bu organizmaların vücuttan atılması çok da zor değil. Üst solunum yollarını ele geçiren ve hastalığın seyrine etki eden bu organizmalardan kurtulmak için bol c vitamini tüketimi ve aynı zamanda sıvı tüketimine de ihtiyacınız olacaktır.

Soğuk algınlığı kesinlikle bir grip türü değildir ve bu şekilde değerlendirilmesi de hatalı olacaktır. Birçok kaynakta her iki hastalığın aynı olduğundan söz ediliyor ancak birçok farklılık mevcut bu detayı da bilmeniz gerekecektir.

Mevsim Koşulları

Soğuk algınlığı hastalığının bir diğer nedeni ise mevsim koşullarıdır ve en çok dikkat etmeniz gereken dönemlerden biri de kış dönemidir. Dışarıya çıkarken kalın giysiler giymeli ve soğukta uzun süre kalmamalısınız. Kış aylarının yanı sıra mevsim geçişlerinde yani ara dönemlerde de risk taşıdığınızı unutmayın. Soğuk algınlığı bağışıklık sistemini direkt olarak etkiliyor ve zayıflatıyor. Bu durum birçok farklı hastalığı da beraberinde getiriyor ve vücut savunmasının düşmesi ile birlikte kendinizi her geçen gün biraz daha kötü hissetmeye başlıyorsunuz.

Soğuk havalarda dikkatli olmalı, düzenli beslenmeli ve sıvı tüketimini de olabildiğince arttırmalısınız. Bu konularda göstereceğiniz hassasiyet, hastalık riskini belli oranda azaltacak ve aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendirecektir.

Soğuk Algınlığı Belirtileri

Hastalığı teşhis etmek çok da zor değil ve doktora gitmenize gerek kalmadan da hastalık hakkında fikir edinebiliyorsunuz. Çok sayıda belirti ile birlikte ortaya çıkan soğuk algınlığı, genellikle şiddetli öksürük ile kendini belli ediyor ve devam eden hapşırma, burun akıntısı gibi belirtiler de teşhis konusunda sizlere yardımcı olacaktır.

Bağışıklık sisteminin zayıflaması ile birlikte boğazda meydana gelen ağrı ve ateşlenme durumu da yine bu hastalığın belirtileri arasında yer alıyor. Tedaviyi ertelememenizi tavsiye ediyoruz çünkü hasta olduğunuz her gün bağışıklık sistemi biraz daha zayıflayacak ve vücudunuz diğer hastalıklara da açık hale gelecektir. Dikkatli olmakta fayda var ve bu tür bir hastalık ile karşı karşıya geldiğinizde bol bol istirahat etmeye özen gösterin.

Boğaz Ağrısı

Zayıflayan bağışıklık sistemi, vücudu daha savunmasız bir hale getiriyor ve soğuk algınlığı da kendini daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Hastalığın belirtilerinden bir tanesi boğaz ağrısıdır ve bu durum gece yarıları çok daha rahatsız edici bir hal alıyor. Ağrı durumu çoğu zaman ateşlenmeyi de beraberinde getiriyor ve uykularınızı bölen bir hastalık ile karşı karşıya geliyorsunuz.

Soğuk algınlığı her ne kadar basit bir hastalık gibi lanse ediliyor ve bu algının tamamen yanlış olduğunu bir kez daha hatırlatmak gerekiyor. bir an önce tedavi olmalı ve uzman yardımı alarak iyileşme sürecini de daha sağlıklı bir seviyeye taşımanız gerekiyor.

Öksürük ve Hapşırma

Soğuk algınlığı hastalığının belirtileri arasında öksürük ve hapşırma problemleri de yer alıyor. Her geçen gün şiddetini arttıran bu sorunlardan kurtulmak için doğal tedavi yöntemlerine başvurabilirsiniz. Doktor yardımı aldığınız takdirde ilaç tedavisi öncelikli olacaktır. Öksürük, bir süre sonra boğaz ağrılarına da sebebiyet veriyor ve bazı hastalarda uykuyu bölecek seviyeye ulaştığını da söyleyebiliriz.

Hapşırma da yine en sık rastlanan belirtilerden bir tanesidir ve boğaz ağrısı ile birlikte çok daha sıkıntılı bir hal alıyor ve yine hastaların en çok şikayet ettiği sorunlardan biridir. Tedavi için vakit kaybetmeden harekete geçmek gerekiyor, aksi takdirde bağışıklık sistemi her geçen gün biraz daha zayıflayacak ve farklı hastalıklara da sebebiyet verecektir.

Boğaz Kuruluğu

Bu problemi ortadan kaldırmak için sıvı tüketimini arttırmak gerekiyor ve günde en az 2 litre su içmeniz tavsiye ediliyor. Boğaz kuruluğu, yetişkinlerde çok daha fazla gözlemleniyor ve bu durum boğaz ağrısı ile birleştiğinde ortaya çok daha sıkıntılı bir hastalık çıkıyor.

Soğuk algınlığı, tedavisi olan bir hastalık türüdür ve doktor yardımı almak istemiyorsanız eğer bol bol istirahat etmeniz gerekiyor. Düzenli ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra c vitamini desteği almak da yine iyileşme sürecindeki en önemli detaylar arasında yer almaktadır. Boğaz kuruluğu ve diğer sorunlar da 1 hafta gibi kısa bir süre içerisinde yok olacak ve genel sağlık durumunuz iyiye gidecektir.

Burun Akıntısı ve Tıkanıklık

Soğuk algınlığının en rahatsız edici belirtilerinden biri olan burun akıntısı, her geçen gün daha şiddetli bir hal alıyor ve hasta sürekli olarak burnuna müdahale edeceği için burun çevresindeki kızarıklıklar bir süre sonra yaraya dönüşüyor. Burun akıntısı ile birlikte burun tıkanıklığı da yine rahatsız edici belirtilerden biri ve bu tıkanıklık problemini ortadan kaldırmak için genellikle spreyler kullanılıyor.

İlaç tedavisi için yazılan reçetelerde spreylere çok daha fazla yer veriliyor ve bu sayede nefes alış veriş problemi de kısa süre içerisinde ortadan kaldırılacaktır. Tuzlu su gibi önerilere çok da fazla kulak asmamak gerekiyor çünkü bu tür tedavi yöntemleri sinüslere fazlasıyla zarar verecektir.

Baş Ağrısı

Bağışıklık sisteminin zayıflaması, vücudu bütünüyle etkisi altına alıyor ve birçok hastalıkta olduğu gibi soğuk algınlığı hastalığında da şiddetli baş ağrıları can sıkıcı olabiliyor. İlaç tedavisi ile birlikte bu ağrıları dindirmek mümkün ve güçlü ağrı kesicilerin yanı sıra antibiyotik tedavisi de bu hastalığın ortadan kaldırılmasında önemli bir yere sahiptir. Soğuk algınlığı, halk arasında nezle olarak da biliniyor ve zaten şiddetli burun akıntısı da bunu doğrular nitelikte. İstirahat ederek hastalıktan kurtulmak mümkün ancak bulunduğunuz odayı sık sık havalandırmanız ve yattığınız yatağı da düzenli olarak temizlemeniz gerekiyor. Çarşaflar ve yastık kılıfları yine düzenli olarak dezenfekte edilmelidir.

Hafif Ateş

Soğuk algınlığının belirtilerinden bir diğeri de hafif ateşlenme durumudur. Yeteri kadar korunmadığınızda ve dikkatli davranmadığınızda ateş yükselebilir ve bu durum çocuklarda çok daha riskli bir hal alabiliyor. Ani ateşlenmeler çoğu zaman havaleye çeviriyor ve bu tür bir hastalık insan hayatını da büyük ölçüde olumsuz etkiliyor. Soğuk algınlığı hafife alınacak bir hastalık değildir ve herhangi bir belirti durumunda vakit kaybetmeden uzman yardımına başvurmanız daha doğru ve sağlıklı olacaktır. Çocuklarda daha ağır hissedilen soğuk algınlığı hastalığı, güçlü bünyeler tarafından çok daha çabuk atlatılıyor ve tedavisi de çok daha kolay olacaktır.

İştahsızlık

Birçok hastalık türünde iştahsızlık durumu ortaya çıkıyor. Zayıflayan vücut, gıdaya olan ihtiyacı da olumsuz etkiliyor. Soğuk algınlığı hastalığının en önemli belirtilerinden bir tanesi iştahsızlık olarak karşımıza çıkıyor. İştahsızlık durumu beslenme düzenini de olumsuz etkiliyor ve zaten zayıflamış olan bağışıklık sistemi bu sorun ile birlikte daha güçsüz ve savunmasız bir hal alıyor.

Beslenme düzeni, insan sağlığı için her dönem büyük bir öneme sahip ve vücut savunmasını güçlendirmek için de doğru gıdalar ile birlikte düzenli bir şekilde tüketime ihtiyaç vardır. İştahsızlık problemini ortadan kaldırmak adına doktor yardımı alabilir ve ilaçlar sayesinde bu sorundan kurtulabilirsiniz. İştahsızlık, kısa süre içerisinde kilo vermenize ve kendinizi kötü hissetmenize de neden olacaktır.

Soğuk Algınlığı Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Soğuk algınlığı için doktora başvurduğunuzda, kısa süreli bir fizik muayene neticesinde hastalık teşhis edilecektir. Göğsünüz ve sırtınız dinlenecek, öksürmeniz istenecektir. Bununla birlikte şikayetlerinizi de eksiksiz bir şekilde dile getirmenizde fayda var. Bu sayede doktorunuzun işini de kolaylaştırmış olacaksınız. Soğuk algınlığı, fizik muayene ile birlikte kolayca tespit edilir ve bunun dışında herhangi bir tetkik ya da uygulamaya da gerek duyulmaz. Hastalığın tedavisinde ise genellikle ilaç tedavisine başvuruluyor ve hastalığın ortaya koyduğu komplikasyonlar için de ilaçlardan yardım almak mümkündür. Burun spreyi, haplar, antibiyotik ve benzeri ilaç grupları ile birlikte hastalığın tedavisi mümkündür.

Fizik Muayene

5 ila 10 dakika gibi kısa bir süre içerisinde tamamlanacak olan fizik muayene sonrasında hastalık teşhis ediliyor ve ilgili tedavi yöntemi de yine kısa süre içerisinde tespit edilmektedir. İlaç tedavisi en etkili tedavi yöntemlerinden biri ve 1 haftada ayağa kalkmanıza ve gündelik hayata adapte olmanıza yardımcı oluyor. Soğuk algınlığının teşhisinde doktorunuza yardımcı olabilir ve şikayetlerinizi tam manasıyla dile getirerek süreci kolaylaştırabilirsiniz. Fizik muayene çoğu zaman tek başına yeterli olacaktır ancak var olan şikayetleriniz ile birlikte reçetelerinize yeni ilaçlar dahil edilebilir ve bu da sizlerin lehine olacaktır. Düzenli ve doğru ilaç kullanımı sayesinde bu hastalıktan kurtulmak mümkün ve bol bol istirahat etmeniz gerekiyor.

Soğuk Algınlığı Risk Faktörleri

Hastalıktan korunmak ve gerçekçi önlemler almak istiyorsanız eğer dikkat etmeniz gereken birtakım hususlar var. Kalabalık insan topluluklarının bulunduğu ortamlarda çok fazla vakit geçirmemeniz gerekiyor. Okul ve hastane gibi alanlar, hijyen konusunda zayıf alanlardır ve buralarda vakit geçirdiğiniz süre boyunca sizler de risk altında olacaksınız.

Bu tür ortamlarda bulunmak zorunda iseniz önlemlerinizi de almanız gerekiyor. Ellerinizi gün içerisinde sık sık yıkamalı ve ortak tuvaletlerden de uzak durmalısınız. Bu hususlara dikkat ettiğiniz takdirde sizler de hastalık ile karşı karşıya gelme riskini bir şekilde azaltacak ve korunmuş olacaksınız. Bunun dışında düzeni ve sağlıklı beslenmek ve bol sıvı tüketimi ile bağışıklık sistemini de güçlendirmek gerekiyor.

Toplu Ortamlarda Bulunmak

Kalabalık insan toplulukları ve bu insanların yer aldığı alanlar, hijyen bakımından büyük risk barındırıyor ve genellikle temizlik konusu göz ardı ediliyor. Çok fazla insanın kullandığı tuvaletleri kullanmak ya da onların dokunduğu yerlere dokunmak gibi durumlar birçok hastalığı da beraberinde getiriyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler bu konuda çok daha hassas davranmalıdır aksi takdirde hastalık riski her geçen gün artacak ve kısa bir süre sonra vücudunuzu ele geçirecektir.

Toplu ortamlarda bulunmak zorunda iseniz eğer en azından kişisel hijyen konusunda dikkatli davranmalı ve özen göstermelisiniz. Bu konuda olabildiğince dikkatli olmanız gerekmektedir bu durum sağlığınız açısından en doğrusu olacaktır.

Soğuk Algınlığı Komplikasyonları

Hastalık ile birlikte bağışıklık sisteminin zayıflaması da olası bir durum ve bu da birçok farklı hastalığa sebebiyet veriyor. Bunlardan bir tanesi bronşit ve en sık rastlanan hastalıklardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Soğuk algınlığı her ne kadar basit ve geçici bir hastalık gibi lanse edilse de tedavi edilmediği takdirde çok ciddi sorunları da beraberinde getirebiliyor.

Koah da bu hastalıklardan biri ve üst solunum yollarındaki enfeksiyon, insan vücudunu bütünüyle etkisi altına alıyor. Belirtiler ile karşılaştığınız takdirde hiç tereddüt etmeden doktor yardımı almalı ya da doğal tedavi yöntemleri ile birlikte hastalıktan bir an önce kurtulmalısınız.

Bronşit

Soğuk algınlığı hastalığının komplikasyonlarından bir tanesi olan bronşit, ciddi bir öksürük problemini de beraberinde getiriyor ve bazı hastalar nefes alış verişinde problem yaşayabiliyor. Az önce de söylediğimiz gibi soğuk algınlığı hastalığı tedavi edilmediği takdirde birçok riski de beraberinde getirecektir. Bronşit de bu tehlike durumlarından bir tanesi ve tedavisi çok daha zor ve sıkıntılı bir hastalık türüdür.

Soğuk algınlığı, belirtileri ile birlikte kendini net bir şekilde ortaya koyuyor ve hasta tarafından teşhis edilmesi de mümkündür. Bu hastalıktan korunabilmenin mümkün olabileceği çok fazla bilgi mevcuttur ama bu hastalıkta en ön planda olanı düzenli ve sağlıklı beslenmedir. Güçlü bağışıklık sistemi ve vücut yapısı, hastalıklara karşı da daha dirençli oluyor.

Orta Kulak İltihabı

Soğuk algınlığı ile birlikte ortaya çıkan komplikasyonlardan bir tanesi de orta kulak iltihabıdır. Özellikle çocuk yaştaki hastalarda bu sorun daha net bir şekilde ortaya çıkıyor ve tedavisi de çok daha zor olacaktır. Bağışıklık sisteminin zayıflaması ile birlikte bu tür hastalıkların vücutta yer edinmesi de daha kolay bir hal alıyor. Erken teşhis her zaman için önem taşıyor ve soğuk algınlığı tedavisinde de önemli bir detaydır.

Orta kulak iltihabı da enfeksiyonel bir hastalık ve hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilen bir hastalık türüdür. Tedavisi mümkün ve uzman yardımı alarak sizler de bu sorundan kısa bir süre içerisinde kurtulabilirsiniz.

Streptokok Boğaz Ağrısı

Boğaz ağrısı aynı zamanda soğuk algınlığı hastalığının belirtilerinden bir tanesidir ve komplikasyonlar arasında da yer alıyor. Hastalık tedavi edilmediği takdirde boğazdaki ağrı daha şiddetli bir hal alacak ve baş ağrısının yanı sıra ateşlenmeye de sebebiyet verecektir. Çocuk yaştaki hastaların vücut yapısı çok daha zayıf olduğu için onların tedavisi çok daha uzun sürebiliyor.

Boğaz ağrısı kısa bir süre sonra ağız kuruluğuna da sebebiyet veriyor ve bu problemi tetikleyen bir durum olduğunu görebiliyoruz. Dikkatli olmakta fayda var, aksi takdirde bağışıklık sistemi her geçen gün biraz daha zayıflayacak ve farklı hastalıkları da beraberinde getirecektir.

Koah

Sigara kullanımı, koah hastalığının en önemli nedenlerinden bir tanesidir ve şiddetli öksürük ile birlikte boğaz kuruluğu da bu hastalığı sıkıntılı hale getirebiliyor. Koah, aynı zamanda soğuk algınlığının komplikasyonları arasında da yer alıyor ve hastalık tedavi edilmediği sürece bu riski de taşıyorsunuz.

Hava kirliliği de yine bu hastalığın nedenlerinden bir tanesidir ve hem çalışma ortamınız hem de yaşam alanlarınız konusunda daha dikkatli olmanız gerekiyor. Koah hastalığı oldukça fazla riskli olmasının yanı sıra bağışıklık sistemini de bir hayli etkilemektedir. Aşırı toz ve bu tozun ağız yolu ile vücuda girmesi durumu da yine Koah hastalığına sebebiyet veriyor. Yaş ve cinsiyet faktörünü de unutmamak gerekiyor ve erkekler bu konuda çok daha sıkıntılı.

Soğuk Algınlığı Nasıl Önlenir?

Soğuk algınlığından korunmak ya da bu hastalığa yakalandığınız takdirde kısa süre içerisinde ayağa kalkmak istiyorsanız eğer dikkat etmeniz gereken birtakım hususlar var. Sağlıklı ve düzenli beslenme, insan hayatı için büyük bir öneme sahiptir ve bu konuda göstereceğiniz hassasiyet sizleri hastalıkla karşı da koruyor.

Soğuk algınlığından korunmak için kış aylarında ekstra hassasiyet göstermek gerekiyor ve dışarıya çıkarken daha kalın giysiler tercih etmelisiniz. Bununla birlikte bol bol meyve tüketmeli ve c vitaminine de hayatlarınızda özel bir yer ayırmalısınız. Bu detaylar sayesinde sizler de daha dinç bir vücut yapısına ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olacaksınız.

Bol Sıvı Tüketimi

Sıvı tüketimine her dönem ihtiyacımız var ancak soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak için günde en az 2 litre sıvıya ihtiyacımız var. Bağışıklık sistemini güçlendiren yardımcılardan bir tanesidir ve bununla birlikte sağlıklı beslenmeye de yer verdiğinizde emin olun daha diri bir vücut yaratmış olacaksınız.

Soğuk algınlığı tedavisinde de önemli bir yere sahip olan sıvı tüketimi, C vitamini takviyesi ile birlikte çok daha kusursuz bir seviyeye taşınıyor. Sıvı tüketimi aynı zamanda grip gibi hastalıkların tedavisinde de önemli bir yere sahiptir. Düzenli ev doğru beslenme ile desteklenerek gerçek bir tedavi yöntemine dönüşüyor ve zaten uzmanlar da bu konuda hem fikir.

Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı beslenme, insan vücudunu ayakta tutan ve aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendiren en önemli detaylardan bir tanesidir. Yalnızca hastalıklardan korunmak için değil, sağlıklı bir vücut yapısı için de bu detayı göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak ve kendinizi daha iyi hissetmek adına bu konuda daha dikkatli davranmanız gerekiyor.

Aşırı yağlı gıdalardan ve fast food adını verdiğimiz gıda türünden uzak durmalısınız. Sağlığınıza zarar verecek çok sayıda gıda yer alıyor ve özellikle dışarıda satılan yiyeceklerden bunun en doğru örneğidir. Dilerseniz bir uzmandan yardım alarak beslenme programı oluşturabilir ve bu program dahilinde sizler de sağlıklı beslenme sürecini başlatabilirsiniz.

Mevsim Koşullarına Uygun Giyinme

Özellikle sonbahar ve kış aylarında çok daha fazla dikkat etmeniz gerekiyor. Soğuk havalardan korunmak ve vücudunuzu savunmak adına kalın giysileri tercih edebilirsiniz. Islak bir vücutla ya da saçla dışarıya çıkmak da soğuk algınlığını tetikleyen faktörlerden bir tanesidir. Bu hastalık kış aylarında çok daha sık bir şekilde karşımıza çıkıyor. Dikkatli olmakta fayda var ve vücudunuzu koruduğunuz takdirde herhangi bir sorun yaşamayacaksınız.

Soğuk algınlığı, şiddetli burun akıntısının yanı sıra öksürük ve hapşırma gibi belirtiler ile de kendini net bir şekilde ortaya koyuyor ve bu tür durumlarda hiç vakit kaybetmeden doktor yardımı almanız gerekecektir. Aksi takdirde hastalık ilerleyecek ve daha fazla zarar verecektir.

Sık Sorulan Sorular

Soğuk algınlığı, halk arasında olduğu gibi birçok kaynakta da doğru tanımlanmıyor. Soğuk algınlığı, grip hastalığı değildir. Bu iki hastalık çok fazla karıştırılıyor ancak belirtilerine baktığımızda aslında benzer olmadıklarını görebiliyoruz. Nezle olarak da adlandırılan hastalık, şiddetli burun akıntısının yanı sıra zaman zaman baş ağrısına da sebebiyet veriyor.

Sık sorulan sorular başlığı altında hastalık ile ilgili merak edilen tüm detayları sizinle paylaşacağız. Çok fazla hatalı bilgi var ve bu da insanları yanlış yönlendirebiliyor. Doğru kaynaklardan alacağınız doğru bilgiler ile birlikte hastalık hakkında fikir sahibi olacak ve hastalıktan nasıl korunmanız gerektiğini de öğreneceksiniz.

Soğuk Algınlığı Nedeniyle Yüksek Ateş Nasıl Düşürülür?

Soğuk algınlığı hastalığının belirtilerinden bir tanesi de ateşlenme durumudur. Bünyesi zayıf yani bağışıklık sistemi güçsüz olan hastalarda ateşlenme problemi çok daha şiddetli bir şekilde gözlemleniyor. Özellikle çocuk yaştaki hastalar bu konuda daha savunmasız olabiliyor. Soğuk algınlığı nedeniyle yükselen ateş durumunda öncelikli olarak doktor yardımı almalısınız ve ilaç tedavisi ile birlikte bu sorundan kurtulmak mümkün. Bununla birlikte hafif ıslatılmış bezi alın bölgesine yerleştirmek ve bir süre beklemek de ateş düşürücü etki yaratacaktır.

Hastalık esnasında ateşin yükselmesi elbette riskli bir durum ve hatta bazı hastalarda ani ateşlenmeler havale belirtisi olarak da kabul görüyor. İlaç tedavisi her zaman için etkilidir ve en sağlıklı tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkıyor.

Soğuk Algınlığı Nasıl Tedavi Edilir?

Hastalığın birçok farklı tedavi yöntemi var ve doktora başvurduğunuz takdirde öncelikli olarak ilaç tedavisi tercih edilecektir. Yazılan reçetede genellikle burun spreyi, antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar yer alıyor ancak şikayetlerinize bağlı olarak farklı ilaç gruplarına da yer vermek mümkündür. Doktorunuz, yapacağı kontroller neticesinde doğru reçeteyi sizinle paylaşacak ve ilaç kullanımı hakkında da bilgi verecektir.

Soğuk algınlığı hastalığının doğal yollarla da tedavi edilebileceğini hatırlatmak gerekiyor. Bu süre zarfında düzenli ve sağlıklı beslenmeniz gerekiyor. Dışarıdan gıda tüketimi azaltılmalı ve sıcak yemeklere daha fazla yer verilmelidir. Dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise sıvı tüketimi olacaktır. Günde en az 2 litre sıvı tüketerek vücuttaki virüslerin atılmasına yardımcı olabiliyorsunuz. Doğal meyve suları da bu konuda sizlere yardımcı olacak ve kısa süre içerisinde iyileşmenizi sağlayacaktır.

Son olarak yine doğal tedavi yöntemi olan c vitamininden bahsetmek gerekiyor. Antioksidan deposu olarak bilinen meyveler de soğuk algınlığı hastalığının tedavisinde çok önemli bir yere sahip ve bağışıklık sistemini de kısa süre içerisinde daha güçlü ve diri hale getiriyor.

Soğuk Algınlığında Antibiyotik Tedavisi Önerilir Mi?

Bazı hekimler antibiyotik tedavisinin fayda sağlayacağını dile getirirken bazı hekimler ise bu ilaç grubunun hastalığı olumsuz etkilediğini ve tetiklediğini ifade ediyor. Burada söz ve sorumluluk sahibi kişiler doktorlarınızdır ve yapılacak tetkikler neticesinde hangi ilaçların size fayda sağlayacağını da onlar belirleyecektir.

İlaç kullanımı doğru ve düzenli bir şekilde yapılırsa 1 hafta ila 10 gün gibi kısa bir süre içerisinde bu hastalıktan kurtulabiliyorsunuz. Elbette ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve bunun yanında düzenli beslenme ve bol sıvı tüketiminin yanı sıra istirahat da etmeniz gerekiyor. Tüm bu hususları göz önünde bulundurarak hareket ettiğinizde kendinizi de daha iyi hissedeceksiniz.

Soğuk Algınlığı İçin Evde Uygulanabilecek Yöntemler Nelerdir?

Soğuk algınlığı hastalığının tedavisinde evde uygulayabileceğiniz çok sayıda farklı yöntem mevcut. Bunlardan bir tanesi, boğazınızdaki ağrı ve kaşıntıyı gidermek için uygulayabileceğiniz gargara tedavisidir. Hafif ılık suya karıştıracağınız bir miktar tuz ile birlikte bu karışımı yutmadan çalkalamanız gerekiyor. 20 saniye kadar gargara yaptıktan sonra tükürün ve bir kez daha tekrar edin. 1 hafta boyunca düzenli olarak tekrar ettiğiniz takdirde boğaz ağrısı ve kaşıntı probleminin sona erdiğini sizler de fark edeceksiniz. Limon, bal ve zencefil çayı da doğal mucizeler arasında yer alıyor. Çayın içerisine bir miktar bal ve limon ekledikten sonra karıştırın ve günde 1 bardak tüketmeniz yeterli olacaktır. Bu karışım sayesinde boğazınız yumuşayacak ve öksürük problemi de kısa süre içerisinde ortadan kalkacaktır. Aynı karışımın grip tedavisinde de önemli bir yere sahip olduğunu belirtmek gerekiyor.

Sarımsak, en güçlü antioksidanlardan bir tanesidir ve soğuk algınlığı hastalığının tedavisinde de önemli bir yer ediniyor. 1 diş çiğ sarımsak sayesinde sizler de hastalığın komplikasyonlarını ortadan kaldırabilir ve bağışıklık sistemini ciddi manada güçlendirebilirsiniz. Burada en önemli detay ise sarımsağı nasıl tüketeceğinizdir… Yutmadan, çiğneyerek ve hazmederek tüketmenizi tavsiye ediyoruz ve bu sayede etkisini daha güçlü bir şekilde gösterecektir. Kötü bir kokuya sahip olduğunu kabul ediyoruz ancak kısa süre içerisinde ayağa kalkmak istiyorsanız eğer bu gıdaya ihtiyacınız olacaktır.

Burun tıkanıklığı için de yine evde uygulayabileceğiniz çok özel bir yöntem mevcut. Zeytin yapraklarını kaynatarak buharından faydalanabilirsiniz. Üzerinize bir örtü gerin ve burnunuzu buhara doğru tutup derin derin nefes alın ve verin. Soğuk algınlığının en rahatsız edici etkilerinden bir tanesi olan burun tıkanıklığı bu yöntem ile birlikte kısa süre içerisinde tedavi edilecek ve rahat rahat nefes alabileceksiniz.

C vitamini tüketimi ile birlikte bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir ve daha kısa sürede ayağa kalkabilirsiniz. Meyveleri direkt tüketebileceğiniz gibi suyunu sıkarak da meyve suyu şeklinde tüketebiliyorsunuz. Özellikle portakal, mandalina ve greyfurt bu dönemde en çok tercih edeceğiniz meyveler olmalıdır.

Doğal antibiyotik tedavisi olarak karşılık bulan ve uzmanlar tarafından da önerilen tavuk suyu çorbası da soğuk algınlığı tedavisinde çok özel ve önemli bir yere sahiptir. Özellikle akşam yemeklerinizde bu gıdaya yer verebilir ve bağışıklık sisteminize katkıda bulunabilirsiniz.

Soğuk Algınlığı Kaç Günde İyileşir?

Soğuk algınlığı, doğru tedavi yöntemi ile birlikte 1 hafta gibi kısa bir süre içerisinde iyileşiyor ve vücuttaki virüsler de atılmış oluyor. İlaç tedavisi ile birlikte süre kısalacak ve istirahat ettiğinizde daha sağlıklı bir süreç karşınıza çıkacaktır. Soğuk algınlığı kolay tedavi edilebilen bir hastalık ve ilaç tedavisinin yanı sıra doğal tedavi yöntemleri de bu konuda sizlere en iyi şekilde yardımcı olacaktır.

Vitamini tüketimi, düzenli beslenme ve bol sıvı tüketimi ile birlikte kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. Bu dönemde çok fazla dışarıya çıkmamaya gayret gösterin çünkü tekrar üşütebilir ve iyileşme sürecini de olumsuz etkileyebilirsiniz.

Soğuk Algınlığı Daha Çok Kimlerde Görülür?

Soğuk algınlığı, burun akıntısı ve öksürük ile birlikte kendini belli eden ve yaşam kalitesini büyük ölçüde düşüren bir hastalık türüdür. Enfeksiyon ve virüslere bağlı olarak seyreden ve gelişme kaydeden hastalık, bağışıklık sistemi zayıf olan kimselerde daha sık gözlemleniyor.

Çocukların yanı sıra yetişkinler de risk altındadır ve özellikle sıcak iklimden soğuk iklime geçiş yapan kişilerde uzunca bir süre bu hastalık görülebilir. Alışma süreci tamamlandıktan sonra vücudunuz bağışıklık kazanıyor ve artık daha dirençli bir yapıya sahip oluyor.

Ebeveynlerin, çocukları adına daha dikkatli olmalarında fayda var çünkü çocuklar bu hastalığa daha kolay yakalanıyor ve tedavi edilmeleri de çok daha zor olacaktır. Sıkı giyinmek ve düzenli beslenmek, hastalıktan korunmak adına önemli bir yere sahiptir ve özellikle düzenli beslenme alışkanlığının çocuklara kazandırılması gerekiyor.

Hastalık, kısa sürede tedavi edilebilir ve doğru tedavi yöntemi de doktorunuz tarafından belirlenecektir. Doğal tedavi yöntemleri elbette fayda sağlıyor ancak ilaç desteği almak kesinlikle önceliğiniz olmalıdır. Bu sayede daha kısa süre içerisinde ayağa kalkacak ve kendinizi de daha iyi hissedeceksiniz. Soğuk algınlığından korunmak için uygulayabileceğiniz bir diğer yöntem ise kış aylarında kalın giyinmek ve çok fazla dışarıda kalmamak olacaktır.

Soğuk Algınlığı İçin Hangi Bölüme Muayene Olmak Gerekir?

KBB, yani kulak burun boğaz bölümüne başvurmanız gerekiyor… Hastalığın altında yatan farklı ve risk taşıyan nedenler varsa eğer ilgili bölüme yönlendirileceksiniz. Soğuk algınlığı tedavisinde genellikle ilaç tedavisine başvuruluyor ve etki süresinin de çok daha hızlı olduğunu ifade etmekte fayda var. Doktorunuz fiziki muayene ile birlikte kısa süre içerisinde hastalığı teşhis edecek ve doğru tedavi yöntemini de yine sizinle paylaşacaktır.

Nezle olarak da bilinen soğuk algınlığı, birçok farklı komplikasyonu da beraberinde getiriyor ve bu durum hastalığı daha riskli bir boyuta taşıyor. Vakit kaybetmeden tedavi başlatılmalı, aksi takdirde özellikle çocuk yaştaki hastalarda daha büyük sıkıntılar meydana gelecek ve bağışıklık sistemi her geçen gün biraz daha zayıflayacaktır.

Sürekli Soğuk Algınlığı Yaşayan Kişiler İçin Bir Aşı Var Mı?

Soğuk algınlığı ve grip, en çok karıştırılan hastalıklardır ancak iki hastalığın farklı türler olduğunu bir kez daha belirtmek istiyoruz. Grip aşısı ne yazık ki soğuk algınlığının önüne geçemiyor ve doğru bir korunma yöntemi değildir. Soğuk algınlığı için genellikle bu aşı tavsiye ediliyor ancak uzmanların büyük bir kısmı bunun yanlış olduğunu ve soğuk algınlığına karşı herhangi bir koruma teşkil etmeyeceğini dile getiriyorlar.

Soğuk algınlığından korunmak için sıkı giyinmeli, düzenli ve sağlıklı beslenmeli ve bununla birlikte bol bol sıvı tüketmelisiniz. Kış aylarında daha kalın giyinerek de yine bu hastalıktan korunmanız mümkündür.

Soğuk Algınlığı İçin Bitkisel Yöntemler Var Mı?

En çok tercih edilen ve kısa süre içerisinde fayda sağladığı bilinen uygulamalardan bir tanesi bal, limon ve zencefil karışımıdır. Lezzetli bir karışım olduğunu da belirtmek gerekiyor ve hatta dilerseniz zencefil çayına bal ve limon ilave ederek tüketimi daha keyifli hale getirebilirsiniz. Burun akıntısı ve öksürük gibi problemlerin giderilmesi için bu yöntemi uygulamanız tavsiye ediliyor.

Alternatif tıbbın sunduğu çok fazla seçenek var ve bunlardan bir tanesi de çiğ sarımsak tüketimidir. 1 diş sarımsağı çiğneyerek tükettiğiniz takdirde bağışıklık sisteminiz günden güne daha sağlıklı ve daha güçlü bir hal alıyor. Bu da hem hastalıklardan korunmanızı hem de var olan hastalıktan kurtulmanızı sağlıyor.

Soğuk Algınlığı Nasıl Bulaşır?

Evet, özellikle bu hastalığa yakalanmış olan kişilerle yakın temas kuruyorsanız ve aynı ortamda bulunuyorsanız hastalığın bulaşması adına bir önlem almamışsınız demektir. Yine bu hastaların kullandığı kişisel eşyaları kullanmak da hastalık riskini arttıran bir diğer neden olarak karşımıza çıkıyor. Cinsel ilişki yolu ile de bulaşabilen bir hastalıktır ve oral yolla alınan virüsler insan vücudunda kısa süre içerisinde yer ediniyor ve hastalığın gelişimini de daha kolay hale getiriyorlar.

Hijyenin eksik olduğu ve kalabalık insan topluluklarının bulunduğu alanlar da soğuk algınlığının bulaşma riskini büyük ölçüde arttırıyor. Dikkatli olmakta fayda var ve alacağınız önlemler neticesinde hem bağışıklık sisteminizi güçlü tutabilir hem de diğer birçok hastalığa karşı dirençli hale gelebilirsiniz.

Soğuk algınlığı için hangi iğne yapılır?

Soğuk algınlığının tedavi edilmesi amacıyla yapılan iğneler genelde vitamin destekleridir. Hastalık ortaya çıktıktan sonra virüsün ortadan kaldırılması için herhangi bir iğne yapılmaz çünkü iyileşme süresine anlamlı bir katkı sunmaz. Ancak hastalık gelişmeden önce mevcut salgına göre bazı önleyici iğneler de yapılması mümkündür.

Soğuk algınlığı ne kadar sürer?

Bağışıklık sisteminin ve hastanın durumuna göre nezle yani soğuk algınlığı ortalama olarak üç gün boyunca devam eder. Üçüncü günden sonra etkisi kaybetmeye başlar ve tam iyileşme genelde birinci haftada gerçekleşir. Eğer dikkat edilmesi gerekenlere azami özen gösterilmezse soğuk algınlığının süresi iki – üç haftaya kadar uzayabilir.

Soğuk algınlığında burun neden akar?

Burun akıntısı hastalığın olmadığı dönemde mikropların üst solunum yollarına geçmemesi amacıyla normal miktarlarda üretilir. Bir virüsün üst solunum yollarını etkisi altına almasıyla burun sıvısının üretildiği yerlerde ciddi bir reaksiyon başlar. Olması gerekenden çok daha fazla mukus üretilir. Üretilen mukus dokuya tutunamadığı için de burundan akmaya başlar. Ayrıca akıntıya sebep olan bir diğer faktörde yüksek seyreden vücut sıcaklığıdır. Belirli bir sıcaklığın üzerinde mukus yarı katı formunu koruyamaz.

Soğuk algınlığı neden hapşırtır?

Virüsün üst solunum yollarına bulaşmasından sonra dokularda tahriş oluşur. İltihaplı yapı ve mukusun aşırı derecede toz tutmaya başlaması alerjik reaksiyonun gelişmesine sebep olur. Üst solunum yollarının temizlenmesi amacıyla vücut tepki vererek hapşırmaya sebep olur. Yani soğuk algınlığı sırasındaki hapşırmanın sebebi üst solunum yollarının temizlenmesidir.

Bebeklerde soğuk algınlığı neden olur?

Yetişkinleri etkisi altına alan soğuk algınlığı sebepleri çok daha şiddetli şekilde bebekleri de etkilemektedir. Bebeklerde de soğuk algınlığı sebepleri yetişkinlerle aynıdır. Ekstra olarak ise vücut sıcaklığının korumaması gelir.

Soğuk algınlığı neyin belirtisidir?

Soğuk algınlığı genelde salgın olarak ortaya çıkmaktadır. Bağışıklık sisteminin zayıf bir seyir izlediği dönemlerde hastalığın gelişmesi büyük bir ihtimal olsa da bağışıklık sistemi çok kuvvetli olanlarda da soğuk algınlığı gelişebilir. Hijyene dikkat edilmediğinin, üst solunum yollarına baskı uygulandığının, umumi ortamlarda çok vakit geçirildiğinin kanıtıdır soğuk algınlığı.

Soğuk algınlığı nasıl bir hastalıktır?

Soğuk algınlığı iki yüz kadar virüsün ortak sonucu olarak gelişebilen üst solunum yolları hastalığıdır. Grip ile karıştırılsa da oldukça farklı bir hastalıktır. Hastalık bir – üç günlük kuluçka süresini takiben belirti vermeye başlar ve üç gün kadar şiddetli olarak devam eder. Vücut sıcaklığı yükselir, mukus üretimi artar, geniz ve burun akıntısı olur, gözler sulanır ve baş – eklem ağrıları ile karşılaşılır. Basit ve tedavi gerektirmeyen bir hastalıktır.

Soğuk algınlığı olanlarda boğaz ağrısına ne iyi gelir?

Soğuk algınlığının kuluçka dönemi de dahil olmak üzere tamamında boğaz yanması, kuruluğu ve ağrısı ortaya çıkar. Olağan belirtilerden birisi olsa da yaşam konforunu ciddi manada bozar. Boğazın sıcak ve nemli tutulması; boğazı kurutan içeceklerin ile tüketilmemesi gerekmektedir. Pastil gibi ilaçlar da ağrının ortadan kaldırılmasında etkilidir.

Soğuk algınlığında nefes darlığına ne iyi gelir?

Soğuk algınlığının başlamasından sonra hem boğazın alerjik reaksiyon göstermesi hem de akıntılardan dolayı nefes alma fonksiyonunda güçleşme olur. Oldukça normal bir durumdur ancak hayat kalitesini de ciddi manada kötü etkiler. Nefes darlığının bir nebze olsun açılabilmesi için nane ve mentollü şekerler kullanılabilir.

Soğuk algınlığı sperm sayısını etkiler mi?

Soğuk algınlığının cinsel istek, sperm sayısı ve kalitesi üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Özellikle çocuk yapma konusunda sıkıntı çeken ve tüp bebek gibi tedavileri uygulayan kişilerde soğuk algınlığı gelişirse sperm alımına geçici süreliğine ara verilmektedir. Üreme fonksiyonu açısından sorun yaşamayanlarda ise sperm sayısındaki düşme önemsizdir.

Soğuk algınlığında ateş olur mu?

Soğuk algınlığına sebep olan virüslerin kuluçka için yerleşmesinden hemen sonra bağışıklık sistemi virüslere saldırmaya başlar. Bunun doğal bir sonucu olarak yüksek ateş ortaya çıkar. Nezlede yani soğuk algınlığında ateşin bir - bir buçuk derece kadar artması normaldir. Ateş, kontrol altında tutulması ve gözlemlenmesi gereken tek belirtidir.