Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Öpücük Hastalığı

Öpücük Hastalığı Hakkında
Öpücük Hastalığı Nedenleri
Öpücük Hastalığının Belirtileri
Teşhis Ve Tanı Yöntemleri
Öpücük Hastalığının Risk Faktörleri
Öpücük Hastalığı Komplikasyonları
Öpücük Hastalığı Nasıl Önlenir
Sık Sorulan Sorular

Epstein-Barr virüsünün etkilediği çocuklarda ve ergenlik çağından çıkarak yeni yetişkin olan kişilerde sıklıkla görülen öpücük hastalığı, bireyin ateşlenmesi, lenf bezlerinin büyümesi, boğaz ağrısı yaşaması ve anjin ile seyreden bir rahatsızlıktır. Monositer Anjin ve Glandüler Ateş olarak da bilinir.

İnceleyen ve Onaylayan : Uzman Dr. Mehmet Karahan

Öpücük Hastalığı Hakkında

Öpücük hastalığı, başka bir deyişle enfeksiyöz mononükleoz, insandan insana tükürük salgısıyla bulaşır. Bu sebeple adı öpüşme hastalığıdır.

Öpücük Hastalığı Nedir?

Epstein-Barr virüsü ile oluşan öpücük hastalığı gibi rahatsızlıklar, tüm dünyada yaygın olarak görülür. Küçük yaşlarda daha fazla ortaya çıkan öpücük hastalığı, 15-25 yaş grubunda da ortaya çıkar ve bu kez belirtiler daha belirgin olur. Virüs, vücuda girdikten 15 gün sonra çocuklarda, 40 gün sonra yetişkinlerde hastalık oluşur. Genelde ilk günlerde baş ağrısı, halsizlik, üşüme gibi belirtiler ortaya çıkarken sonrasında düşmeyen ateş, lenf bezlerinin büyümesi gibi rahatsızlıklarla karşılaşılır.

Nasıl Bulaşır?

Öpücük hastalığı, isminden de anlaşılacağı üzere dudaktan dudağa yapılan öpüşmeler ile bulaşır. Hastalığın aktif döneminde bulaşma oranı en yüksektir. Aynı zamanda yalnızca öpüşme ile değil kan ve kan ürünlerinin insan vücudundan başka bir insan vücuduna aktarılması ile de bulaşabilir.

Menenjit İle İlişkisi

Öpücük hastalığının tedavisinde geç kalınırsa, hastalık menenjite dönüşebilir. Epstein-Barr virüsü, merkezi sinir sistemini etkileyerek değişik komplikasyonlar ortaya çıkarabilir. Bu sebeple öpücük hastalığında mutlaka erken tanı konulmalıdır.

Çocuklarda Öpücük Hastalığı

Çocuklarda öpücük hastalığının, spesifik bir tedavisi yoktur. Kendi kendine düzelen bir enfeksiyon olan öpücük hastalığı, ateş yüksekse ateş düşürücü ilaçlarla, boğazı rahatlatmak için tuzlu gargara gibi destekleyici tedavi uygulanır. Bugüne kadar direkt olarak virüse etki edecek bir antibiyotik bulunamamıştır. Uygulanan özverili bakım sayesinde bir süre sonra, virüs kendi kendini yok eder. Çocuklarda öpücük hastalığının, özel bir diyeti de bulunmamaktadır. Fakat öpücük hastalığına yakalanan çocuklarda dinlenme fazlasıyla önemlidir. Minimum 1-2 hafta boyunca okula gitmemesi gerekir. Her çocukta aynı şekilde ilerlemeyen öpücük hastalığı, farklı reaksiyonlar ortaya çıkarabilir. Öpücük hastalığına yakalanan çocuklar için gelecekte direkt yakın temasta bulunabileceği sporlara başlaması için doktor onayı alınması fazlasıyla önemlidir. Aynı zamanda yine ikili temas gerektirecek fiziksel aktivitelerden de hastalık sonrasındaki bir ay boyunca uzak durulması gerekir. Bunun sebebi yalnızca hastalığın bulaşıcı olması değil, alınacak bir darbenin çok büyük etkilere yol açabilecek olmasıdır.

Yetişkinlerde Öpücük Hastalığı

Öpücük hastalığı, bebek ve çocuklarda dönemsel bir hastalık olarak çabucak geçse de gençlerde ve yetişkinlerde ağır belirtiler göstererek fazlasıyla can yakılabilir. Tükürükle yayılan öpücük hastalığı, bulaştıktan 1-2 ay sonra bademcik ve yutaklarda ağrı, ateşlenme, yutkunma sorunları ve boğaz ağrısı gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkar. Bunların yanı sıra lenf bezleri, dalak ve karaciğere de öpücük hastalığının enfeksiyonu yayılır. Lenf sisteminde fazlasıyla yer alan alyuvarlara da virüs bulaşır. Bu iltihaplanma sonucunda lenf bezleri, dalak ve karaciğer şişebilir. Aynı zamanda enfeksiyon kronik bir hale gelirse kan yapısında bozulma, beyin iltihaplanması, bronşit, kalp kaslarında iltihap oluşması, sinirsel bozukluklar hatta dalak yırtılması bile görülebilir. Bağışıklık sistemi de bu virüs ile çok uğraştığında yorgun düşer. Bağışıklık sisteminin yorgun düşmesiyle birlikte rahatsızlığa yakalanan kişi de yorgun düşer. Enfeksiyon yaklaşık 1 aylık bir süreç sonrasında iyileşse de virüs, vücuttan tamamen atılmaz ve birçok hastalığın sebebi olabilir. Özellikle immün sistemi, öpücük hastalığının oluşturduğu enfeksiyonla fazlasıyla uğraştığından zayıflar. Böylelikle diğer bakteri ve virüsler de kolay yayılır.

Tedavi

Öpücük hastalarının çoğu 3 haftada iyileşir. Tedavi, genelde destekleyici bir tedavi olur. Direkt olarak virüse etki edecek bir tedavi uygulanmaz.

İstirahat

Hastalığın aktif olduğu dönemde yatakta dinlenme gerekir.

İlaç Tedavisi

Tedavinin, genelde destekleyici tedavi şeklinde uygulandığını söylemiştik. Aspirin ve diğer ağrı kesici ilaçlar, ateşlenme ve boğaz ağrıları için uygulanır. İleri solunum yolu tıkanıklığı ve kansızlık gibi ağır yan etkiler gözlendiğinde de kortizon kullanılır. Virüse doğrudan etkili olabilecek ilaçlar üretilse de bu ilaçların iyileşme sürecine çok az destek sağladığı tespit edilmiştir.

Öpücük Hastalığı Nedenleri

Öpücük hastalığının iki farklı virüs sebebiyle oluştuğu tespit edilmiştir. Ancak en yaygın olanı ve yazımız boyunca da üzerinde durduğumuz virüs Epstein-Barr adı verilen bir virüstür.

Epstein-Barr Virüsü

Epstein-Barr veya EPV virüsü, Herpesviridae virüs ailesindendir. İnsanlarda en sık görülen virüs tiplerinden birisi olan Epstein-Barr# Virüsü, ateş, boğaz ağrısı ve öpücük hastalığı gibi rahatsızlıkları taşıyan virüstür.

Sitomegalovirüs

Sitomegalovirüs, Herpes virüs familyasından olan Betaherpesvirinae ailesine dahil bir virüs cinsidir. Enfeksiyonu ve adı az duyulan Sitomegalovirüs, oldukça sık görülen bir virüs olsa da hastalıklarda diğer virüslerin baskın olmasıyla birlikte üzerinde durulan bir virüs değildir.

Öpücük Hastalığının Belirtileri

Öpücük hastalığı, çocuklarda ve yetişkinlerde görülen bir rahatsızlıktır. Bu hastalığın birçok belirtisi bulunur.

Boğaz Ağrısı

Boğaz bölümünde gri-beyaz tabakalı iltihap ve boğazın ağrıması, öpücük hastalığına yakalanan kişilerin yarısında görülen bir belirtidir. Yaklaşık 10 gün sürer.

Boğaz Şişmesi

Boğazda yaşanan iltihap sonrasında boğaz şişer ve akabinde ağrıya sebep olur.

Göz Çukurunda Ağrı

Gözün bulunduğu çukurda ve göz ağrısı da öpücük hastalığının yetişkinlerde görülen belirtilerinden birisidir.

Yüksek Ateş

Öpücük hastalığının bir diğer adı da Glandüler Ateş olarak bilinir. Öpücük hastalığı boyunca düşmeyen ve bazen 40 dereceye kadar çıkabilen ateş görülür. Yaklaşık 10 gün devam eder.

Lenf Bezi Büyümesi

Öpücük hastalığının en önemli belirtilerinden ve teşhis konulmasını kolaylaştıran birisi de lenf bezlerinde oluşan büyümedir. En fazla boyundaki lenf bezleri büyüse de çene ve koltuk altındaki lenf bezlerinde de büyüme görülebilir. Lenf bezleri, yaklaşık iki hafta sonra küçülerek kaybolur.

Nefes Almada Güçlük

Öpücük hastalığında, solunum yollarındaki organlar iltihaplandığı için hasta birey, nefes almada zorluk yaşayabilir.

Yemek Yemede Güçlük

Yutakta kızarıklık ve şişlik görüldüğünden, öpücük hastalığına yakalanan bireylerde yemek yeme ve yutkunma güçlüğü de görülür.

Kilo Kaybı

Yemek yemede güçlük yaşayan bireyler, halsizlik ve iştahsızlık gibi belirtiler de göstereceğinden bir hafta içerisinde anormal şekilde kilo kaybı gözlenebilir.

Kusma

Öpücük hastalığının ayırıcı belirtisi olmayan kusma, nadir olarak görülür. Genelde çocuklarda yemek sonrasında ortaya çıkar ve kilo kaybına sebep olur.

Kulak Ağrısı

Genellikle solunum ve yutkunma gibi faaliyetlerde sıkıntı yaşandığı gibi, kulak bölgesinde de ağrılar oluşabilir. Sonuç olarak Epstein-Barr virüsü tüm sistemlere yayılır.

Eklemlerin Su Toplaması

Sık görülen ve ayırıcı bir belirti olmayan eklemlerin su toplaması olayı, nadir de olsa öpücük hastalığına yakalanan yetişkinlerde görülür.

Kanlı İdrar

Yine sık görülen belirtilerden birisi olmayan kanlı idrar, diğer belirtiler ile birlikte yetişkinlerde görülebilir.

Ağız Yaraları

Boğaz, bademcik ve yutak gibi bölgelerin iltihaplanmasıyla birlikte ağız içinde de yaralar oluşabilir.

Teşhis ve Tanı Yöntemleri

Öpücük hastalığı tanısında, Paul-Bunnel testi, Monotest, antikor testleri ve karaciğer testleri yapılır. Bu testler ve muayene bulguları incelenir, Mono Testte pozitif bir sonuç çıkarsa, öpücük hastalığı tanısı konulur.

Öpücük Hastalığının Risk Faktörleri

Öpücük hastalığı, bulaşıcı bir hastalıktır. Henüz genetik yönü tam olarak tespit edilememiş olup bazı yaş gruplarında daha fazla görülmektedir.

Yaş

Küçük yaşlarda hafif bir şekilde seyreden öpücük hastalığı, 15-25 yaş gruplarında sık görülür ve belirtileri daha belirgin olarak ortaya çıkar. Birçok insan öpücük hastalığını küçük yaşlarda geçirir. Hastalık sonrasında bağışıklık oluşur ve bir daha görülmez.

Öpücük Hastalığı Komplikasyonları

Öpücük hastalığı sırasında ve sonrasında çeşitli yan etkiler görülür.

Karaciğer Tutulumu

Hastalığı geçiren her on kişiden birinde, karaciğerde büyümesi ve tutulumu gözlenir. Karaciğer büyüklüğüne rastlanmasa da tüm hastalarda karaciğer testlerinde, değerler birkaç hafta süreyle yükselir.

Dalak Büyümesi

Her 2 kişiden birinde görülen dalak büyümesi, çok nadir de olsa kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir. Dalak parçalanmasına kadar giden bu sonuçlarda hastaya kan verilmesi ve acilen ameliyata alınması gerekir.

Zatürre

Öpücük hastalığı, nadir de olsa zatürre denilen hastalığı ortaya çıkarabilir.

Perikardit

Perikardit yani kalp zarı iltihabı, keskin bir göğüs ağrısına sebep olarak nefes almaya engel olur. Halk arasında sıklıkla kullanılan "bıçak saplanır" gibi deyiminin sıkça kullanıldığı hastalıktır. Sırtüstü yatmak veya yemek yediğinizde yutkunmak bile ağrınızı alevlendirebilir. Ancak dik durduğunuzda ya da hafif öne doğru bir hamle yaptığınızda ağrı azalır. Öpücük hastalığında yaşanan nefes alma ve yutkunma sorunu, hastalığın tedavisi tamamlandıktan sonra da devam ederse perikardit hastalığı ile karşı karşıya kalmanız içten bile değildir.

Öpücük Hastalığı Nasıl Önlenir

Öpücük hastalığının önlenmesi için bazı önlemler alınabilir.

Hastalarla Yakınlaşmamak

Öpücük hastalığı, ağız yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bunun için yalnızca öpüşmek değil bazen karşı karşıya konuşmak bile yeterli olur. Kişi konuşurken ağzından istemeden de olsa tükürükleri etrafa saçar. Karşısındaki kişi de çok küçük molekülleri fark edemeyeceğinden tükürükler, kişinin ağzına girebilir ve hastalığı bulaştırabilir.

Hastaların Hapşırığına Maruz Kalmamak

Hasta hapşırdığında, vücuttan dışarıya birçok tükürük çıkar. Aynı ortamda ya da yakın bir bölgede hasta hapşırdığı takdirde tükürükler yine vücudunuza geleceğinden, dikkatli olmanız gerekir.

Başkalarının Diş Fırçasını Kullanmamak

Öpücük hastalığının, tükürük yoluyla bulaştığını söylemiştik. Doğal olarak ne kadar fırçalama öncesinde yıkansa da diş fırçaları üzerinde bakteriler kalır. Öpücük hastalığına yakalanmış ya da kısa süre içinde yakalanacak bir kişinin diş fırçasını kullanmak, hastalığı direkt olarak size bulaştırır. Öte yandan her türlü hastalık da bulaşabileceğinden başkasının diş fırçası hiçbir zaman kullanılmamalıdır.

Hastaların Kullandığı Eşyalara Dokunmamak

Öpücük hastalığına yakalanan kişilerin çok fazla kullandığı, başında vakit geçirdiği ve tükürüklerini saçmış olabilecekleri her türlü eşyadan uzak durmak gerekir.

Sık Sorulan Sorular

Bu bölümde öpücük hastalığı ile ilgili sık sorulan sorulara göz atacağız.

Hastaların Alkol Tüketmesi Kötü Etkiler mi?

Evet. Hastalık zaten karaciğerde enfeksiyon oluşturduğu için karaciğeriniz kötü bir durumda olacak ve tüm değerler yüksek olacaktır. Bunun üzerine alkol de tüketirseniz, tabiri caizse karaciğerinizi iflas ettirebilirsiniz.

Hastalık Ne Kadar Sürer?

Öpücük hastalığı, maksimum 3 ay, minimum 1 ay sürer. Bu süre çocuklarda daha da kısılabilir.

Bitkisel Tedaviler İşe Yarar mı?

Evet. Örneğin elma sirkesi; potasyum, doğal mineral, vitamin ve enzim bakımından fazlasıyla zengindir. Aynı zamanda elma sirkesinin içerisinde antimikrobiyal, anti-inflamatuar ve antiviral özellikler bulunur. 1 bardak suya ekleyeceğiniz 1 yemek kaşığı sirke ile 1 tatlı kaşığı bal sayesinde, hastalığı daha kısa sürede çözebilirsiniz. Bu karışımı günde 2 defa içmeniz gerekmektedir. Soğan ve sarımsak da herkesin bildiği gibi doğal antibiyotik olarak bilinir. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirecek olan bu etkili besinler de öpücük hastalığının daha kısa sürede vücuttan atılmasına yardımcı olur. Ülkemizde henüz yeni yeni ortaya çıkan Hindistan cevizi yağı da vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Her gün birkaç kaşık Hindistan cevizi yağı yemek, öpücük hastalığının vücuttan atılma sürecini hızlandıracaktır. Öte yandan tüm gribal enfeksiyonlarda da olduğu gibi C vitamini kullanımı çok önemlidir.

Hastalık Hayati Tehlike Oluşturur mu?

Evet. Özellikle hastalık esnasında alkol alınır ve hastalık önemsenmezse öpücük hastalığı, hayati tehlike oluşturabilir.

Öpücük Hastalığı ile Hangi Doktor İlgilenir?

Hastalığın tanı ve tedavisinde çocuklarda, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları yani Pediatri bölümü ilgilenirken, yetişkinlerde İç Hastalıkları yani Dahiliye bölümü ilgilenir.

Öpücük hastalığı olan nasıl beslenmelidir?

Öpücük hastalığı sırasında ortaya çıkan belirtiler kuvvetli bir enfeksiyon hastalığı ile benzerdir. Virüslerden kaynaklanan bir hastalık olmasından dolayı da bağışıklık sisteminin kuvvetli tutulması oldukça önemlidir. Hastalığın belirtilerinin ortaya çıkmasından sonra meyve – sebze ağırlıklı bir beslenme düzenine geçilmelidir. C vitamini ve mineraller açısından zengin bir beslenme düzenine geçilmesi hastalığın belirtilerinin çok daha hafif yaşanmasını sağlayacaktır. Hastalığın belirtileri arasında iştahsızlık da olduğundan dolayı beslenmenin yeterli seviyede tutulmasına ekstra özen gösterilmelidir.

Öpücük hastalığı nasıl oluşur?

Vücuda bir şekilde giren virüs üst solunum yollarının tüm elemanlarına bulaşma gösterir. Tükürük bezleri, boğaz mukozası, bademcikler ve ileri seviyede de dalak gibi organlara sıçrama gösterir. Virüsün vücuda girmesinden sonra iki – dört haftalık kuluçka süresi vardır Kuluçka süresinin tamamlanmasından sonra ise hızla yayılmaya başlar ve belirtileri ortaya çıkarır. Hastalık kuluçka süresinden sonra büyük oranda üst solunum yolları ile sınırlıdır ancak lenf bezlerine de bulaşma gösterebilir.

Öpücük hastalığı bulaşıcı mı?

Öpücük hastalığının ortaya çıkmasında özel bir virüs türünün etkisi oldukça fazladır. İlgili virüs vücut sıvıları yoluyla kolayca bulaşabilmektedir. Bulaştığı insanda tükürük bezlerine yerleştiği için vücut sıvısı olarak tükürük kullanmaktadır. Öpüşme, hapşırma ya da bir şekilde sıçrama yoluyla insan – insan bulaşması göstermektedir. Herhangi cansız bir yüzeyde de belirli bir süre yaşayabilmesi salgın hastalık olarak ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Öpücük hastalığı tekrarlar mı?

Hastalığın tedavi prosedürleri tek bir bulaşmayı ortadan kaldırmak amacıyla dizayn edilmiştir. Bağışıklık sisteminin ilgili virüse karşı bağışıklık kazanması gibi bir durum söz konusu değildir. Hastalık bir kez atlatıldıktan sonra da aynı kişide görülebilir. Bu sebepten ötürü de umumi ortamlarda oldukça dikkatli olunmalıdır. Hastalığın ortadan kaldırılması için aşı çalışmaları yapılsa da henüz bu konuda başarıya ulaşılamamıştır.