Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Çikolata Kisti Hastalığı

Çikolata Kisti Hastalığı Hakkında
Çikolata Kisti Hastalığı Nedenleri
Çikolata Kisti Hastalığı Belirtileri
Çikolata Kisti Hastalığı Teşhis Ve Tanı Yöntemleri
Çikolata Kisti Hastalığı Risk Faktörleri
Çikolata Kisti Hastalığı Komplikasyonları
Çikolata Kisti Hastalığı Nasıl Önlenir
Sık Sorulan Sorular

Çikolata kisti hayatı olumsuz anlamda etkileyen ve tedavi edilmediğinde kısırlığa bile neden olabilen ciddi bir kadın hastalığıdır. Genellikle doğurganlık çağında görülen bu hastalığın ülkemizde iki milyona yakın kadını etkilediği belirtiliyor. Çikolata kisti endometriozis adı verilen hastalığın yumurtalıkta meydana gelen şekline verilen isimdir. Son derece ciddi bir hastalık olan çikolata kistinin tedavisi uzun sürse bile, mümkündür. Mümkün olduğu kadar erken teşhis edilmeli ve ciddi hastalıklara sebebiyet vermeden tedavi edilmelidir.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. Temuçin Şenkul

Çikolata Kisti Hastalığı Hakkında

Bu hastalık 25-30 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülmektedir. Tüm kadınlarda görülme olasılığı %5 ile %10 arasında değişirken, doğurganlık çağındaki kadınlarda görülme olasılığı %50 lere kadar çıkar. Çikolata kistinin tanımı ise her ay adetle birlikte dökülen dokunun bir kısmının rahimde kalması ve yumurtalıklarda birikmesi sonucunda kist meydana getirmesi şeklindedir. Bu doku, yalnızca yumurtalıklarda değil, rahim içinde herhangi bir yerde de birikebilir ve adet dönemi ile birlikte çeşitli kanamalara neden olabilir. Rahim dokusunun yumurtalıklarda birikmesi, yumurtalıkların içine kanama olmasına ve bu kanamanın zamanla birikerek, çikolata kıvamına ve rengine gelmesine neden olur. Bu hastalık yumurtalıklarda, rahim arkasında ve bağırsaklarda yapışıklıklara sebep olabilir. Çikolata kisti özellikle fazla karın ağrısı yaşayarak adet gören kadınlarda daha sık görülür.

Çikolata kisti nedir?

Çikolata kisti rahmin iç kanallarında bulunan dokuların rahmin dışına çıkarak yumurtalık ve yumurtalık kanalları gibi yerlerde birikmesi ve gelişmesi olarak adlandırılır. Rahmin içinde kalan bu doku parçaları her ay normal adet döngüsündeki hormonlara cevap vererek kanar. Bu kanama, kistin bulunduğu yerde birikir ve özellikle yumurtalıklarda bulunan kistin kanaması, zamanla kahverengi ve koyu bir kıvamda kan birikmesine neden olur. Bu sıvının çikolataya benzemesi nedeniyle bu hastalığa çikolata kisti adı verilmiştir.

Nasıl 0luşur?

Çikolata kisti adet döngüsünde dışarı atılan rahim dokularının bir kısmının içerde kalması ve yumurtalıklarda ve yumurtalık kanallarında bu dokuların birikmesi ile oluşur.

Çikolata Kisti Hastalığı Nedenleri

Bu hastalığın nedenleri tam olarak bilinmez ancak genellikle, genetik faktörlere bağlı olarak geliştiği düşünülür.

Çevresel nedenler

Kadınların büyük şehirlerde yaşama oranlarının artması ve daha hareketsiz bir hayat tarzı yaşamaları, çikolata kisti oluşumunu etkiler. Hareketsiz yaşam, hormonlar üzerinde etkilidir ve bu kistlerin oluşumu tetikleyebilir. Aynı zamanda iş stresi ve yoğun tempoda çalışma hayatı gibi durumların varlığı da bu kistlerin oluşmasına neden olabilir.

Bağışıklık sorunları

Bağışıklık sistemi yeteri kadar güçlü olmayan kadınlarda adet kanının ters yönlü akışı gerçekleşir. Bu akım, kanın dışarı değil de rahim içine akması ve burada zamanla birikmesi şeklinde tanımlanabilir. Kanın içeri akması sonucunda zamanla çikolata kisti meydana gelir ancak kanın ters akımının var olduğu her kadında bu kistler görülmeyebilir. Yapılan araştırmalar sonucunda bağışıklık sistemi zayıf olan kadınlarda ters akım ve buna bağlı olarak gelişen çikolata kistine rastlanmıştır.

Adet kanının karın boşluğuna akışı

Adet kanının karın boşluğuna akması, yukarıda açıkladığımız kanın ters yönlü akmasıdır. Kanın zamanla rahim içinde ve yumurtalıklarda birikmesi ile çikolata kisti meydana gelir.

Lenf sistemi

Daha önce ciddi bir ameliyat geçiren hastalarda kan dolaşımı ya da lenf dolaşımı yoluyla kan birikmesi görülebilir. Geçirilen ameliyatların komplikasyonları olarak kanın vücuda lenf yoluyla yayıldığı ve çikolata kistini meydana getirdiği düşünülür.

Doku farklılaşması

Doku farklılaşması metaplazi olarak adlandırılır. Metaplazi ise farklılaşmış olan bir hücre tipinin başka bir hücre tipine dönüşmesi olarak adlandırılabilir. Yani rahim dokusunun farklılaşarak daha dayanıklı bir kist yapısına dönüşmesi olarak da ifade edilebilir. Yumurtalıklarda biriken kistler stres ve diğer hormonal faktörlere bağlı olarak zaman içinde çikolata kistine dönüşebilir.

Genetik

Çikolata kistinin oluşumunu en çok etkileyen faktörün genetik faktörler olduğu düşünülmektedir. Annesinde, teyzesinde ya da kız kardeşinde çikolata kisti olan birinde, bu kistin görülme ihtimali daha çok artar.

Çikolata Kisti Hastalığı Belirtileri

Çikolata kisti genellikle belirti vermeden ilerleyen bir hastalıktır ancak bazı hastalarda şiddetli belirtiler de gösterebilir. Sinsi bir şekilde ilerleyen ve ileri seviyelerinde kısırlığa neden olabilen bu hastalığın erken teşhisi için ve ailenizde çikolata kisti bulunuyorsa sizde de bulunma ihtimalinin değerlendirilmesi açısından, rutin olarak doktora gitmeniz ve yılda bir kez de olsa kist kontrolü yaptırmanız tavsiye edilir. Çünkü bu kistler genellikle ultrasonla muayene sırasında teşhis edilir.

Kronik yorgunluk

Çikolata kistinin en farklı belirtilerinden biri kronik yorgunluk görülmesidir. Özellikle bahar yorgunluğu adı verilen yorgunlukların görülmesi, çikolata kistinin olabileceği ihtimalini akla getirmelidir. Bu hastalığı taşıyan kadınlarda sürekli yorgunluk hissi, yapılan işe odaklanma sorunu yaşanması ve stres durumları görülür.

Tuvalete çıkma isteksizliği

Çikolata kisti bağırsak yapışmasına neden oluyorsa, hastalar tuvalete çıktıklarında şiddetli bir ağrı ve yanma hissederler. Bu nedenle tuvalete çıkma isteği azalır hatta bu hastalar yemek yemek bile istemezler. Birbirine yapışan bağırsaklar idrar sırasında diğer organları da etkiler ve şiddetli bir ağrıya ve yanmaya neden olur.

Bel, sırt, karın ağrıları

Genel olarak geçmeyen bel, sırt, karın ve kasık ağrıları bayanlar tarafından önemsenmez. Hatta doğumdan sonra yaşanan bel ve sırt ağrılarının doğum nedeniyle olduğu düşünülür. Oysa ki çikolata kisti olan kadınların büyük bir kısmında geçmeyen bel ve sırt ağrıları görülmektedir. Bu nedenle bu ağrılar önemsenmeli ve hemen muayene olunmalıdır.

Ağrılı cinsel ilişki

Ağrılı cinsel ilişki, bayanlar tarafından önemsenmeyen bir başka durumdur. Cinsel ilişkide ağrı yaşanmasının pek çok nedeni olabileceği hatta çikolata kisti gibi önemli hastalıklar sonucunda da ortaya çıkabileceği bilinmelidir. Ağrılı cinsel ilişki yaşıyorsanız mutlaka jinekoloğa bunu bildirmeli ve gerekli muayeneyi olmalısınız.

Şiddetli adet sancısı

Çikolata kisti bulunan pek çok kadında şiddetli adet ağrıları görülür. Bu ağrılar kistin baskı yapması sonucunda meydana gelebilir. Adet sancıları, kadınlar arasında normal karşılanabilir ancak sağlıklı bir kadında adet sancıları sinek ısırığı gibi hafif olmalıdır. Bu nedenle bu ağrılar önemsenmeli ve sebebi mutlaka araştırılmalıdır.

Karında gaz ve şişkinlik

Çikolata kistinin en yaygın belitlerinden bir diğeri de karında şişkinlik olmasıdır. Bu kistler bağırsaklarda şişkinlik ve gaz oluşmasına ve karnın şişmesine neden olur. Bu şişkinlik bir sebep yokken ortaya çıkar ve bir süre sonra geçer ancak bu sebepsiz şişkinliklerin mutlaka önemsenmesi gerekir.

Depresyon

Bayanların ağır depresyon altında olması, pek çok hastalık gibi çikolata kistinin de nedeni olabilir. Sürekli depresyonda olan hastalar kendilerini aşırı yorgun ve isteksiz hisseder. Bu hastalar yemek yiyemez ve eşleriyle birlikte olmaktan kaçınırlar. Bütün bunlar aynı zamanda çikolata kistinin de belirtileridir ve bu durumda mutlaka jinekolojik muayene olunması tavsiye edilir.

Çikolata Kisti Hastalığı Teşhis ve Tanı Yöntemleri

Çikolata kistleri genellikle ultrasonla muayene sırasında lezyonların görülmesi ve patolojik değerlendirmenin yapılması sonucunda teşhis edilir. Ancak bazen doktorlar tarafından elle yapılan muayene sırasında da bu kistlerin varlığı saptanabilir.

Kan testleri

CA-125 değeri, kandaki tümörün varlığının tespit edilmesini sağlayan bir değerdir. Kan testi ile bu değere bakılır ve çikolata kistinin tanısı konulur ancak tek başına bu testin yapılması tanı için yeterli değildir.

Vajinal ultrasonografi

Kan testinde tümör bulgusuna rastlandığında kesin teşhisin yapılabilmesi için vajinal ultrasonografinin de yapılması gerekir. Bu tanı yöntemi ile yumurtalıklarda ya da rahmin başka bir yerinde bulunan kistlerin tanısı rahatça koyulabilir.

Jinekolojik muayene

Bu muayene ile de çikolata kistinin varlığı tespit edilebilir. Jinekolojik muayene ultrason cihazı ve elle tespit ile yapılabilir. Ultrason cihazında yumurtalıklarda bulunan kistin net görüntüsü alınabilir iken bazen doktorlar elle muayene sırasında da ele gelen kistin varlığını tespit edebilir.

Laparoskopi ve patolojik değerlendirme

Kistin tanısı konulduktan sonra kesin bir şekilde türünün anlaşılabilmesi için laparoskopik cerrahi işleminin yapılması gerekir. Bu işlem ile yumurtalıklarda ya da rahim içinde bulunan kistten bir parça alınır ve patolojik değerlendirme için laboratuvar ortamına gönderilir. Bu değerlendirmenin ardından kistin türüne ait net sonuç alınabilir.

Çikolata Kisti Hastalığı Risk Faktörleri

Çikolata kisti için mavi ve yeşil gözlü olan kadınlar, erken yaşta adet gören kadınlar, çocuğu olmamış kadınlar ve uzun süren âdet kanamaları yaşayan kadınlar risk altındadır.

Erken yaşta adet görenler

Erken yaşlarda adet olan genç kızlar, âdet kanamalarının normal ya da anormal olup olmadığını anlayamazlar. Yapılan araştırmalar sonucunda erken yaşta adet olan kızlarda daha fazla çikolata kistine rastlanmıştır. Erken adet şiddetli ağrıya, sürekli yorgunluğa ve tuvalete çıkmama isteği gibi sorunlara neden olabilir.

Sık aralıklarla adet görenler

Kadınların normal adet döngüsü 28 günde birdir. Bazı kadınlar 30 günde bir olurken bazıları da daha sık aralıklarla adet görebilir. Çikolata kisti, adet döngüsü ile birlikte kanamaya neden olduğu için bu hastalığı taşıyan kadınların sık aralıklarla adet gördüğü kanıtlanmıştır.

det kanaması uzun sürenler

det kanamalarının normal süresi 3 ile 7 gündür. 7 günden uzun süren kanamalar bir hastalığın olduğunu belirtir. Çikolata kistleri, adet döngüsü ile birlikte kanadığı için normal âdet kanamalarının süresini uzatabilir.

Mavi ve yeşil gözlü kadınlar

Yapılan araştırmalar kızıl saçı olan, mavi ve yeşil gözlü olan ve çilleri bulunan kadınlarda çikolata kistine daha fazla rastlandığını gösterir. Bu hastalığın nedeni tam olarak tespit edilememiştir ancak genetik faktörlere bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir.

Vücut kitle indeksi düşük olanlar

Yapılan araştırmalar düşük vücut kitle endeksine sahip olan kadınların çikolata kisti için daha fazla risk altında olduğunu kanıtlamıştır. Bu araştırmalara göre vücut kitle endeksi ile çikolata kisti, ters orantılı olarak ilerler. Bu da obez olan kadınların çikolata kistine yakalanma ihtimalinin azlığını gösterir. Aşırı zayıf olan kadınlarda üreme organlarında sıkıntı yaşaması ve bağışıklık sistemlerin zayıf olması durumları hakimdir. Bu etkenler ise çikolata kistinin oluşmasını sağlar ve bu oluşum için en önemli faktörlerdir.

Çikolata Kisti Hastalığı Komplikasyonları

Çikolata kistleri tedavi edilmediği durumlarda bazı komplikasyonlara ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu sorunların büyük bir kısmı ise kistin bulunduğu bölgeye yapışmasından kaynaklanır.

Hormon dengesinin bozulması

Çikolata kistleri bulunduğu bölgede zaman içinde büyüme eğilimi gösterirler. Özellikle yumurtalıklarda bulunan kistler zaman içinde büyüyerek yumurtanın çatlamasını engeller. Bu da hem yumurtlama hem de adet döngüsü için gerekli hormonların salgılanmamasına neden olur.

Karın bölgesinde iltihaplanma

Çikolata kistleri rahimde bulunuyorsa, yumurtalıklarda ya da karın içinde iltihaplanmaya neden olabilir. Bu bölgelere yapışması sonucunda iltihaplanma meydana gelir ve bu da idrar yolu enfeksiyonları hatta rahim kanseri gibi önemli sonuçlar doğurabilir.

Kısırlık oluşması

Bu tür kistler yumurtalık tüplerinde de oluşabilir. Tüplerin ağzında ya da içinde bulunan kistler zaman içinde büyüyerek tüplerin tıkanmasına neden olur. Yumurtalık tüpleri, spermlerin yumurtalığa gitmek için kullandığı yollardır ve bu yolları kullanamayan spermler yumurtalığa ulaşamaz. Bu durumda döllenme gerçekleşmez ve kısırlığa neden olur. Bununla birlikte yumurtalıklarda bulunan ve büyüyen kistler de yumurtalığın işlevini yitirmesine neden olur. Çalışmayan yumurtalar döllenme yapamaz ve kısırlık meydana gelir.

Adet düzensizliği

Çikolata kistlerinin en önemli sonuçlarından biri de adet düzensizliği dir. Kadınlar, bu kistlerin sürekli kanaması nedeniyle sık aralıklarla ya da uzun sürelerle adet olabilir. Aynı zamanda bu kistlerin yumurtalıkları ve hormonları etkilemesi nedeniyle bazı kadınların adet olması kesilebilir.

Cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrı

Çikolata kistlerinin en önemli komplikasyonu cinsel ilişki sırasında kadınların şiddetli ağrı yaşamasıdır. Özellikle bağırsaklarda ve rahimde bulunan kistler yapışıklığa neden olur ve cinsel ilişki sırasında zaten dar olan kanallar, ağrı yapar. Bu yapışıklık kadınlarda sırt ve bel ağrıları birlikte zorlu dışkılamaya ve sindirim sistemi sorunlarına da neden olabilir.

Çikolata Kisti Hastalığı Nasıl Önlenir

Çikolata kisti bazen şiddetli belirtiler verirken bazen de bu belirtileri hiç göstermeyebilir. Bu kistlerin oluşumunu düzenli beslenerek ve spor yaparak önleyebilirsiniz. Özellikle bol miktarda alkol tüketilmesi, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam gibi unsurların bu kistin oluşumunu tetiklediği düşünülmektedir. Bu nedenle kadınların hayatları boyunca stresli yaşamdan uzak durmaları, düzenli olarak egzersiz yapmaları, çikolata, kırmızı et ve karbonhidratların çok fazla tüketilmemesi ve sebze, meyve ve balık tüketimine ağırlık verilmesi gerekir.

Erken tanı ve teşhis

Hastalığın erken tanı ve teşhisi, tedavi seçeneklerinin olumlu yanıt vermesi için çok önemlidir. Bazı hastalarda çikolata kistine müdahale edilmez iken bazılarında ise cerrahi tedavi yapılabilir. Bu kistler ile baş edebilmek ve olumsuz sonuçlar doğurmasını önleyebilmek için mutlaka erken teşhis edilmesi gerekir. Çikolata kistleri için risk faktörü taşıyorsanız ya da belirtilerinden birine ya da birkaçına sahipseniz, mutlaka jinekolojik muayene olmalısınız. Risk altında olsanız bile bu kistlerin erken teşhisi ve diğer sağlık sorunlarının önlenebilmesi için yılda en az bir kez jinekolojik muayeneye gitmeniz tavsiye edilir.

Sık Sorulan Sorular

Çikolata kisti hakkında tüm merak ettiklerinizi doktorunuz tarafından detaylı olarak öğrenebilirsiniz. Bu kistler hakkında ne kadar çok şey bilirseniz, tedaviye olumlu yanıt verme ihtimaliniz o kadar artar. Ayrıca kistlerin risk faktörlerini ve belirtilerini bilerek, sizde de olup olmadığını değerlendirebilir ve erken teşhis edilmesini sağlayabilirsiniz. Erken teşhis, bu kistlerin tamamen yok edilmesi ve tekrarlamaması için önemli bir faktördür.

Çikolata kisti gebeliğe engel olur mu?

Çikolata kistleri yumurtalıklara ya da yumurtalık tüplerine yerleştiğinde gebeliğe engel olabilir. Bu bölümlerde büyümesi sonucunda tüpleri tıkayabilir ya da yumurtalıkların faaliyet göstermesini engelleyebilir. Bu durumlar, spermlerin yumurtaya ulaşamamasına ya da ulaşsa bile döllenmenin gerçekleşmemesine neden olur.

Endometriozis hastalığının adı neden çikolata kistidir?

Endometriozis, rahim dokularının adet döngüsü ile birlikte dışarı atılamaması ve bu dokuların rahîm içinde herhangi bir bölgeye yerleşerek kist oluşturması durumuna verilen isimdir. Bu kistler, adet zamanlarında hormon uyarılarına cevap vererek, içeri doğru kanama gerçekleştirir. Bu kan zaman içinde kistin içinde birikir ve kahverengi ve koyu kıvamlı bir hal alır. Çikolataya benzeyen bu kan birikimi nedeniyle, bu kistlere çikolata kisti adı verilmiştir.

Çikolata kisti en çok kimlerde görülür?

Bu hastalık en yaygın olarak 24 ile 45 yaş arası kadınlarda görülür. Jinekolojik sorunu olan kadınların %15’inde, kısırlık sorunu olan kadınların %30 ile 50’sinde, kasık ve cinsel ilişki sırasında ağrı yaşayan kadınların %54’ünde ve üreme çağında olan kadınların %20’sinde çikolata kistine rastlanmıştır. Bu kistler kadınların geneline bakıldığında her 5 kişiden birinde görülmektedir.

Çikolata kistinin yaş aralığı nedir?

Çikolata kisti hastalığının hedefi, üreme çağında olan kadınlardır. Bazı kaynaklar 25-35 yaş aralığındaki kadınları işaret ederken bazıları da 24-45 yaş arasındaki kadınları gösterir. Bu nedenle genel olarak çikolata kistinin en sık görüldüğü yaş aralığından, üreme çağının başlangıcı ve bitişi olarak bahsedilebilir.

Çikolata kisti kalıtsal bir hastalık mıdır?

Bu hastalığın tam olarak nedeni belirlenememiştir ancak kalıtsal nedenlerden dolayı geliştiği düşünülmektedir. Yapılan araştırmalar annede, teyzede ya da kız kardeşte çikolata kisti bulunan birinin daha fazla risk altında olduğunu göstermektedir. Ailenizde bu kisti taşıyan bir akrabanızın bulunması bile sizde de olma ihtimalini artırır. Ayrıca sizde çikolata kisti varsa, çocuklarınızda da olma ihtimali bulunur.

Çikolata kisti tedavi edilebilir mi?

Çikolata kisti genel olarak tedavi edilebilen bir hastalıktır. Özellikle erken teşhis edilmesi ile tedavi imkânı biraz daha artar. Bu kistler için çeşitli tedavi yöntemleri uygulanır. Bu yöntemler şikayetlere ve kistin büyüklüğüne göre değişiklik gösterir. Gözlem tedavisi; kistlerden herhangi bir şikâyeti olmayan hastalar için uygulanır. Bu tedavide hastaların kistleri yakın takibe alınır ve büyüyüp büyümediği gözlemlenir. Bu yaklaşımın amacı, kistin alınarak yumurtalıklara zarar verilmesinin önüne geçmektir.

İlaç tedavisi; genel olarak ağrılı adet dönemi geçiren hastalar için uygulanan tedavidir. Bu tedavide ağrı kesici ilaçlar ile hastaların adet sancıları, cinsel birleşme sırasında yaşadıkları ağrı, bel ve sırt ağrıları gibi şikâyetleri azaltılmaya çalışılır. Hormon tedavisi; Hormon ilaçları ile çikolata kistlerinin büyümesi engellenir. Bu geçici bir tedavi yöntemidir ve ilaçların kullanımı kesildiğinde, çikolata kistleri tekrar büyüme eğilimi gösterir. Bu tedavi, adet döngüsü ile birlikte büyüyen kistlerin küçültülmesi için kullanılır.

Cerrahi tedavi; şiddetli ağrı şikâyeti olan hastalar için uygulanan tedavi yöntemidir. Cerrahide genel olarak kapalı ameliyat yöntemi olan laparoskopi tercih edilir ve kistin alınması sağlanır. Kapalı ameliyat tedavisinin uygulanabilmesi için hastanın çocuk isteyip istememesi, hastanın yaşı, kistin durumu ve şikayetlerinin fazlalığı gibi durumlar etkili olur. Açık ameliyatlar ise rahmin ya da yumurtalıkların alınması ile gerçekleştirilir. Bu tür ameliyatlar çikolata kistinin hastalara şiddetli ağrılar ve şikayetler getirmesi ile tercih edilir. Açık ameliyatın uygulanmasında ise hastanın çocuk istememesi önemlidir. Bu tedavi ile hastaların yaşam tarzı düzene girer.

Tüp bebek tedavisi; İlaçla ya da laparoskopi ile tedavi uygulanmasının ardından kistin tekrar oluşmasını önlemek ya da geciktirmek için bebek yapılması tavsiye edilir. Çünkü yapılan araştırmalar, çocuk sahibi olan kadınlarda çikolata kistlerinin önemli ölçüde azaldığını göstermiştir. Doktorunuz tarafından vakit kaybetmemek adına tüp bebek tedavisi önerilebilir.

Çikolata kisti hastalığının cerrahi tedavisi var mı?

Çikolata kisti hem açık hem de kapalı yöntemler ile ameliyat edilerek alınabilir. Açık yöntemle yapılan ameliyatlarda rahmin ve yumurtalıkların alınması sağlanır. Bu ameliyatlarda iyileşme süresi uzundur ve hastaların birkaç gün hastanede gözetim altında kalması gerekir. Ancak açık ameliyatla yapılan tedavide çikolata kisti tekrar oluşmaz. Açık ameliyatlar çocuk sahibi olmak istemeyen, çikolata kisti fazla büyümüş olan ve şiddetli şikayetleri olan hastalar için uygulanır. Kapalı ameliyat ise robotlar yardımıyla yapılan ameliyatlardır. Hastalarda yara ve dikiş izi kalmadan yapılan bu ameliyatın iyileşme süresi oldukça kısadır ve hastalar aynı gün hastaneden taburcu edilebilir. Çikolata kistleri bu ameliyat ile alınabilir ancak tekrarlama ihtimali bulunur. Kapalı ameliyat yöntemi çok fazla büyümemiş olan, çocuk sahibi olmak isteyen ve daha az şikayetleri bulunan hastalar için tercih edilir.

İlk doğumdan sonra çikolata kisti oluşur mu?

Çikolata kistinin doğumdan sonra da görülme ihtimali vardır ancak doğum yapmak, kistin büyümesini ve gelişmesini yavaşlatır. İlk doğumdan sonra bu kistlerin görülme ihtimali olsa bile, oldukça düşüktür.

Çikolata Kisti Olmasına Rağmen Doğum Yapmak Mümkün mü?

Çikolata kisti bulunan ve hamile kalan bayanların ilk üç ay içinde düşük yapma ihtimali bulunur. Bu kistler varken doğum yapmak mümkündür ancak ilk üç ay çok dikkatli olmak gerekir. Doktor gözetiminde verilen, kistin küçülmesini sağlayan ilaçların kullanılması şarttır. Bazı kadınların hamileyken kistlerinde büyüme görülürken bazılarında çikolata kistleri büyümesi görülmez. Hamileliğin ilerleyen evrelerinde herhangi bir tehlikesi olmayan çikolata kistleri doğum yapmaya da engel değildir.

Çikolata Kistinin Vücuda Vermiş Olduğu Zararlar Nelerdir?

Çikolata kisti genital organın yapısının bozulmasına neden olur.

  • Çikolata kisti bulunduğu bölgedeki organların yapışmasına neden olur.
  • Bu kistin varlığı cinsel ilişkinin yaşanmasını engelleyebilir ya da cinsel isteği azaltabilir.
  • Çikolata kistinin verdiği en ciddi hastalık sperm ve yumurtaların birleşmesine engel bir durum ortaya çıkararak kişide kısırlığa sebeb olabiliyor.
  • Hormonal dengenin bozulmasına neden olarak yumurtlamayı engelleyebilir.
  • Karın içinde iltihaplanmaya neden olabilir.
  • Yumurtanın kalitesinin düşmesine neden olabilir.

Çikolata Kisti Olan Hastalar Hangi Bölüme Muayene Olmalıdır?

Çikolata kisti bulunan kadınlar jinekologlar tarafından muayene edilmelidir. Çikolata kistiniz olmasa bile ilerde oluşması ihtimalini göz önünde bulundurarak, yılda bir kez jinekolog muayenesi olmanız tavsiye edilir.

Çikolata Kistinin Ölüm Riski Var mı?

Çikolata kistleri bazı kadınlarda hiç belirti göstermeden ilerleyebilir. Bu kistler zamanla büyüyerek hücre baskısı altında kalır ve yırtılabilir. Kistin yırtılması ve içindeki sıvının dağılması ise kistin patlaması olarak isimlendirilir. Çikolata kistinin patlaması, iç organlarda iltihaplanmaya neden olabilir. Birden fazla kistin var olması ve bunların patlaması sonucunda iltihaplanma yayılabilir ve kişinin ölümüne bile neden olabilir. Kistlerin patlaması cinsel ilişki ya da ağır egzersiz sırasında oluşabilir. Karında ciddi bir ağrı hissedilir ve bu ağrı gittikçe şiddetlenme eğilimi gösterir. Çikolata kistlerinin patlamasının dışında ölüm tehlikesi bulunmaz. Karında şiddetli ağrı, kusma, yüksek ateş ve adet olamama gibi patlama belirtiler yaşayan kadınların vakit kaybetmeden doktora başvurması gerekir.

Çikolata Kisti Çok Fazla Ağrı Yapıyor mu?

Çikolata kistinin en yaygın belirtisi ağrı olmasıdır. Ancak bu ağrı genellikle cinsel ilişki sırasında ya da adet dönemlerinde yaşanır. Çikolata kisti bulunan bazı kadınlarda ise hiç ağrı yaşanmaya bilir. Bu kistler ağrıya neden oluyorsa, hissedilen ağrının şiddeti fazla olabilir.

Çift Rahim Görülen Hastalarda Çikolata Kisti Görülür mü?

Çift rahmi bulunan hastaların cinsel hayatları hatta doğum ve hamilelik dönemleri, diğer kadınlar ile aynıdır. Bazen çift rahmi olan kadınlar hiçbir belirti bile hissetmeyebilir. Bu durumda, normal bayanlarda görülen tüm hastalıklar ile birlikte çikolata kistleri de çift rahmi olan bayanlarda görülebilir.

Çikolata Kisti Olan Hastalarda Bebek Sahibi Olma Oranı Nedir?

Çikolata kisti olan kadınların büyük bir kısmı ya da yarısına yakını hamile kalmakta zorlanır. Yapılan araştırmalara göre bu kistlerin evreleri, hamile kalmayı önemli ölçüde etkiler. Çikolata kisti orta ve hafif seviyede olan kadınlar rahatlıkla hamile kalabilir iken ileri dereceye sahip çikolata kisti bulunan kadınların hamile kalmakta zorlandıkları kanıtlanmıştır. Ancak günümüzde uygulanan tedaviler ve tüp bebek yöntemlerinin başarı oranı yüksektir. Bu nedenle çikolata kisti bulunan kadınların hamile kalma olasılığı gün geçtikçe artmaktadır.

Çikolata Kisti Olan Kişilerde Düşük Yapma Oranı Nedir?

Çikolata kisti bulunan ve hamilelik döneminde büyüyen kadınların düşük yapma oranı oldukça yüksektir. Bu düşükler genellikle hamileliğin ilk üç ayında görülür. Düzenli bir tedavi ile düşük tehlikesi atlatılabilir.

Çikolata Kisti Tedavi Sonrası Tekrar Eder mi?

Çikolata kistinin tedaviden sonra bile tekrar etme ihtimali, hayatın her döneminde vardır. Menopoz dönemindeki kadınlarda bile nadir de olsa görülen bu kistlerin tedavisinden sonra doktorlar, kistin yeniden oluşmasını önlemek ya da geciktirmek için hamile kalınmasını tavsiye ederler.

Çikolata Kisti Kısırlığı Neden Olur mu?

Yapılan incelemeler sonucunda, kısırlık sorunu yaşayan kadınların %5 ile %10’unda çikolata kistinin varlığı saptanmıştır. Hafif ve orta dereceli çikolata kistleri genellikle hamile kalmayı etkilemez ancak ileri derece kist bulunuyorsa ve bu kistler yumurtalıkların işlevini engelleyecek boyuttaysa, kısırlık görülebilir. Aynı şekilde çikolata kistlerinin yumurtalık tüplerinde bulunması ve bu alanda büyümesi sonucunda da kısırlık meydana gelebilir. Çikolata kistlerinin yumurtanın ve spermin buluşmasını engelleyen, yumurtanın kalitesini düşüren ve yumurtlamanın engellenmesini sağlayan etkenler bulunur.

Çikolata Kisti Hastalığına Hangi Gıdalar Faydalıdır?

Çikolata kisti bulunan hastaların soğan suyu tüketmeleri tavsiye edilir. Soğan suyu kistin küçülmemesine neden olmaz ancak kistin etrafında iltihap yapmasını ve başka hastalıklara yol açmasını engeller. Ayrıca beslenme şekli de vücuttaki hormon dengesini ve kistlerin yapısını etkiler. Özellikle işlenmiş gıdalar, çay ve kahve gibi kafeinli gıdalar, kızartılmış besinler, kırmızı et, çikolata, karbonhidrat içeren besinler, süt ve alkol gibi besinlerin tüketilmesi, çikolata kistlerinin büyümesine ve artmasına neden olur. Bu nedenle bu besinlerin tüketilmemesi, bunların yerine sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmesi ve bol bol balık tüketilmesi gerekir.

Kabak çekirdeği, keten tohumu yağı, Hint yağı, kereviz, ayçiçeği tohumları, kırmızı biber, somon balığı, fındık, sarımsak, yeşil sebzeler, bezelye, brokoli, yulaf ezmesi, arpa, buğday, süzme yoğurt, süzme peynir, mercimek ve narenciye ürünlerinin, çikolata kistleri üzerinde azaltıcı etkisi bulunur. Bu besinlerin tüketilmesi ile kistlerin yayılmasının önlendiği ve gerilediği düşünülmektedir.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Tedaviler