Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Göz Tansiyonu Ameliyatı

Ameliyat Özeti
Anestezi Türü: Lokal Anestezi
Ameliyat Süresi: 30 - 60 dk.
Hastanede Kalma Süresi: 12 -24 Saat
İşe Dönme Süresi: 1 - 2 Gün

Ameliyat ve tedavi süreçleri, kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Ameliyat.com tedavi ve ameliyat özetlerinde, ortalama değer niteliği taşıyabilecek örnek tablolardan yararlanılmıştır.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Hakkında
Göz Tansiyonu Ameliyatı Öncesi
Göz Tansiyonu Ameliyatı Sonrası
Sık Sorulan Sorular

Tıp dilinde glokom olarak da bilinen göz tansiyonunun tedavisinde uygulanan operasyondur. Görme sinirinin kaybolması ya da göz içi basıncın artması ile birlikte görme sinirinin zarar görmesi, glokom sorununu meydana getiriyor. Erken teşhis ile birlikte müdahale etmek çok daha kolay hale gelirken hastalar bu konuda geç kaldığı takdirde görme sinirindeki hasar da daha büyük hale geliyor ve tedavi çok daha zor bir hal alıyor. En etkili tedavi yöntemlerinden bir tanesi ameliyattır ancak erken teşhis söz konusu olduğu halde ameliyatsız tedavi yöntemleri de tercih edilebiliyor ve başarı oranı da oldukça yüksektir. Hastalık ilerlemediği takdirde çok sayıda alternatif tedavi yöntemi de söz konusudur.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Sezgin Ceylan

Göz Tansiyonu Ameliyatı Hakkında

Son dönemde başarı oranının arttığı ameliyatlardan bir tanesi olan glokom, yani göz tansiyonu ameliyatı ile birlikte tansiyonun düşürülmesi çok daha kolay bir hal alıyor. Göz damlaları ve benzeri ilaçlar da tedavi yöntemi olarak belirlenmiş durumda ancak erken teşhis mümkün olduğu takdirde damlalardan yardım alınabiliyor. Damlalar, yapılan araştırmalara göre %45 gibi bir oranda tansiyonu düşürme etkisine sahip ancak ameliyat ile birlikte bu oran bir hayli artıyor. Ameliyat, damla tedavisine nazaran çok daha başarılı ve anlık oluşan tansiyon durumlarında yarattığı etki de çok daha fazladır. Müdahale türünü belirleyecek olan kimseler de kesinlikle uzman hekimlerdir.

Göz Tansiyonu Nedir?

Tıp dilinde glokom olarak adlandırılan, halk arasında göz tansiyonu ve kara su olarak da bilinen hastalık, dünya üzerindeki çok sayıda insanın yaşadığı en yaygın göz hastalıklarından bir tanesidir ve bu hastalığa yakalanan insanların sayısı da her geçen gün biraz daha artıyor. Erken teşhis edildiği takdirde sorun çok daha kısa sürede ve basit bir müdahale ile çözümlenebiliyor. Tedavide geç kalındığında ise görme kaybına uzanan bir süreç karşınıza çıkabiliyor. Göz içi basıncının görme sinirine zarar vermesi ve bu bölgeyi tahrip etmesi ile ortaya çıkan ve ilerleyen süreçte görme kaybına neden olabilen bir hastalıktır. Damlalar ve ameliyat, en etkili tedavi yöntemlerinden bazılarıdır.

Belirtileri

Göz içi basıncı çok hassas bir şekilde görme sinirine zarar veriyor ve bu ilerleme yavaş bir şekilde gerçekleştiği için belirtileri de çok net bir şekilde kendini göstermiyor. Kişinin, hastalığı fark etmesi kolay olmayacaktır bu yüzden düzenli kontroller ve göz testleri de tavsiye ediliyor. Görme alanında belirgin bir daralma söz konusudur. Göz çevresinde meydana gelen ağrılar da hastalığın belirtileri arasında yer alıyor. Göz çevresindeki kızarıklık. Görmede yaşanan sorunlar ve bulanıklık hissi. Işık çevresinde birtakım cisimler görme. Yukarıda bahsi geçen belirtiler, en belirgin şekilde ortaya çıkan belirtilerdir. Hastalıktan şüphe duyduğunuz takdirde hiç vakit kaybetmeden uzman bir hekime görünmenizde fayda vardır. Aksi takdirde görme sorunları ve birtakım bozukluklar meydana gelebilir. Göz tansiyonu, kendi içinde farklı alt grupları da barındırıyor. Basit göz tansiyonunda belirtiler çok daha net bir şekilde ortaya çıkarken bazı durumlarda hastalığı tespit ve teşhis etmek de pek mümkün olmuyor. Doktor kontrolleri ile birlikte hastalığı ortaya çıkarmak mümkündür ve tedavi yöntemi de yine bu kontroller neticesinde belirlenecektir.

Görme Bozukluğu

Hastalığın en net belirtilerinden bir tanesi olan görme bozukluğu, bazı hastalar tarafından sıradan bir sorun olarak nitelendirilebiliyor. Unutmayın ki bu sorun birçok hastalığın da alt yapısını hazırlıyor. Özellikle gün içerisinde televizyon ve bilgisayar karşısında çok fazla vakit geçiren kimselerde görme bozukluğu daha net bir şekilde görülüyor. Bu tür bir çalışma alanına sahipseniz düzenli kontroller ile birlikte hastalığın erken teşhis edilmesine yardımcı olabilirsiniz. Görme bozukluğu tedavi edilmediği takdirde göz tansiyonu ile birlikte farklı göz sorunlarını da beraberinde getirecek ve günlük konforunuzu da olumsuz bağlamda etkileyecektir.

Gözde Kızarıklık

Ekran karşısında uzun süre kalmak ya da uykusuz kalmak göz kızarıklıklarına neden olabilir. Göz tansiyonu belirtisi olarak karşımıza çıkan kızarıklık durumunda ise sorun çok daha uzun süre devam eder ve göz bebekleri çevresinde daha dikkat çekici bir hal alır. Bu sorun, göz tansiyonu hastası olan kimselerin yaşadığı en can sıkıcı sorunlardan bir tanesidir. Gözleri kırpma eylemi sıklaşır ve gözde yanmalar meydana gelir. Kızarıklık sorunu ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde hiç vakit kaybetmeden uzman bir hekime başvurabilir ve sorunun çözümü için yardım alabilirsiniz. Erken davrandığınız takdirde göz damlaları ile bu sorunu ortadan kaldırmak da mümkün olacaktır.

Gözde Ağrı

Göz tansiyonunun en önemli belirtilerinden bir tanesi de gözde meydana gelen ağrılardır. Sıradan bir uykusuzluk ağrısı olmadığını ve şiddeti arttığı takdirde uykularınızı bölecek seviyeye ulaştığını da belirtmek gerekiyor. Bu tür bir ağrı yaşıyorsanız eğer hekimlerinize başvurmanız gerekiyor. Ağrı ile birlikte şiddetlenen kızarıklık sorunu da göz tansiyonunu işaret eden en önemli nedenler arasında gösteriliyor. Özellikle ekran karşısında çalışan insanlarda bu durum daha net bir şekilde gözlemleniyor ancak insanlar ‘’Gün boyu bilgisayar karşısındaydım’’ bahanesi ile bunu normalleştirmeye çalışıyor. Az önce de belirttiğimiz gibi göz tansiyonunun önüne geçilmediği takdirde görme sorunları ile birlikte çok daha farklı göz hastalıkları da kişiyi rahatsız edecek boyuta ulaşabiliyor.

Mide Bulantısı

Göz tansiyonu, gözde meydana gelen ağrı ve kızarıklığın yanı sıra mide bulantısı ile de kişiyi rahatsız etmeye devam ediyor. Bu belirtilerin tamamı görülüyorsa vakit kaybetmeden kontrole gitmenizde fayda var. Mide bulantısı özellikle gün içerisinde rahatsız edici bir hal alıyor. Göz tansiyonu ile birlikte daha şiddetli bir hal alan mide bulantısı da en önemli belirtilerden bir tanesidir. Tek başına bir belirti olarak kabul edilmiyor ancak yukarıda bahsi geçen sorunlar ile birlikte gerçekleşiyorsa vakit kaybetmemeniz gerekiyor.

Kusma

Şiddetli ağrı ve göz kızarıklığının üstüne mide bulantısı ve kusma sorunu da gözlemleniyorsa hastalık için şüphelenmeye başlayabilirsiniz.

Işık Etrafında Renkli Halkalar Görme

Bu durum, gözleriniz yorulduğunda ya da karanlıktan çıkıp direkt ışığın olduğu tarafa baktığınızda da meydana gelebiliyor. Göz tansiyonunun belirtilerinden bir tanesi olan ışık etrafında renkli halkalar görme durumu, mide bulantısı ve kusmayı da beraberinde getiriyor. Gündelik hayatlarınızda da bu sorun ile karşı karşıya gelebilirsiniz ancak tek başına bir belirti olarak göz tansiyonu teşhisi koymak çok da doğru olmayacaktır. Bahsi geçen belirtiler birlikte görüldüğü takdirde hekimlerinize başvurmanız sizlerin lehine olacaktır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi göz tansiyonuna erken müdahale edilmediği takdirde göz damlaları ne yazık ki fayda etmeyecektir. Damlalar bu sorunu %40 oranında azaltıyor ve erken teşhis edildiği takdirde uygulanabiliyor. İlerleyen hastalık durumunda ise ameliyat şarttır. Gün içerisinde ekran karşısında çok daha uzun süre yer alan kimseler ya da televizyon karşısında vakit geçiren kişiler risk grubunda yer alıyor.

Risk Faktörleri

Hastalığın risk grubunda yer alan yaş grubu, 40 yaş üstü olarak tanımlanıyor. 40 yaş üstü birçok insan bu sorun ile karşı karşıya gelebilir ve bununla birlikte genetik nedenler de bu hastalığı meydana getirebilir. Ailenizde bu hastalığı geçiren biri varsa eğer sizler de risk grubunda yer alıyorsunuz demektir. Düzenli kontroller ile birlikte hastalıktan korunmak ve varsa bu tür bir hastalığın önüne geçmek de çok daha kolay olacaktır. Erken teşhis her zaman için sizlerin lehine bir durumdur.

40 Yaşının Üstünde Olmak

40 yaş üstü erkek ve kadınlarda en çok görülen hastalıklardan bir tanesi olan göz tansiyonu, risk grubu olarak da bu yaş grubunu kapsıyor ancak bu demek değildir ki daha erken yaşlarda da hastalık görülmeyecek. 40 yaş üstü kimselerde çok daha kolay bir şekilde meydana geliyor ve her geçen gün yıpranan göz, farklı göz hastalıklarına da neden olabiliyor. Bu yüzdendir ki düzenli kontroller sizlerin lehine olacak ve bu tür bir sorunda müdahale etmek de çok daha kolay bir hal alacaktır.

Ailesinde Glokom Hastalığı Olanlar

Genetik sorunlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkan aile bireyleri de dikkat edilmesi gereken unsurlardan bir tanesidir. Yapılan araştırmalar, ailesinde bu hastalığa sahip olan kimselerin olduğu kişilerde hastalık riskinin çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu tür bir detay mevcutsa düzenli kontroller ile birlikte sizler de sorunun varlığını daha kısa sürede tespit edebilirsiniz. Erken teşhis ile birlikte ameliyata gerek kalmadan damla tedavisi ile sorunu çözmek mümkün hale geliyor. Göz tansiyonu, tedavi edilmediği takdirde görme sorunlarınıza da neden olabiliyor. Birçok hasta bu konuda geç kalıyor ve sürekli ertelediği takdirde ameliyat ile karşı karşıya geliyor. Erken teşhis ile birlikte ilaç tedavisi yani damla tedavisi sorunu çözmek adına yeterli olacaktır ancak aksi bir durumda tek başına yeterli değildir.

Kortizon Kullanmak

Geçirilen hastalıklar nedeniyle kortizon tedavisine maruz kalan ya da kortizon içerikli ilaçları kullanan kişilerde de göz tansiyonu hastalığı gözlemleniyor. Aşırı derecede kullanıldığı takdirde göz tansiyonu gibi farklı hastalıklara da neden olduğunu belirtmek gerekiyor. Eğer bu tür bir durum söz konusu ise kontrollerde doktorunuza bu bilgiyi de iletmenizde fayda vardır.

Ameliyat Yöntemleri

Kontroller ve gerçekleştirilecek olan tetkikler sonucunda ameliyat yöntemi de belirlenecektir. An itibarıyla yeni dönemde çok sık tercih edilen lazer tedavisi bir hayli başarılı ve birçok hekim de bu tedavi yöntemini öneriyor. Klasik cerrahi yöntem e hali hazırda kullanılan tekniklerden bir tanesidir. Damla tedavisi fayda etmediği takdirde ya da bu tedavi yönteminin işe yaramayacağı belirlendiğinde cerrahi müdahale ya da lazer tedavisi tercih ediliyor. Az önce de belirttiğimiz gibi başarı oranı bir hayli yüksek ve başarılı bir operasyon sonrası hastalığın tekrar etme riski de azalacaktır. Ameliyat tekniği hekim tarafından belirlenecek ve gerekli tavsiyeler de hastaya verilecektir. Lazer tedavisi çok daha basit ve uygulanması da çok daha kolay bir tedavi yöntemidir. Bu konuda yeterli olan hekim ve kliniklerden hizmet aldığınız takdirde başarılı bir operasyon söz konusu hale gelecektir.

Lazer Tedavisi

ECP olarak da bilinen endoskopik lazer tedavisi, son dönemin en başarılı tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Siliyer cisim adı verilen bir cisim ile göz içi sıvısının üretim noktasına gerekli müdahaleler profesyonel bir şekilde yapılıyor. Tahrip etme işlemi tamamlandıktan sonra göz içi sıvısının oluşumu da belli oranda engelleniyor ve gözün ihtiyacı kadar bir üretim gerçekleştiriliyor. Lazer tedavisinin en önemli artılarından bir tanesi kolay uygulanabilir olması ve daha da önemlisi müdahaleleri daha profesyonel kılmasıdır. İlgili bölgeye müdahalede bulunmak daha basit bir şekilde gerçekleşir ve hekimlerin büyük bir kısmı da bu sebeple lazer tedavisini tercih ediyor. Başarılı yöntemlerden biri ve cerrahi operasyona nazaran çok daha kısa süreli bir ameliyat olarak karşımıza çıkıyor. Donanımsal ve deneyimsel olarak yeterli olan kliniklerde bu tedavi sorunsuz bir şekilde uygulanmaktadır.

Fiyatları

Lazer tedavisinin de kendi içinde farklı alternatifler ve yöntemler oluşturduğunu belirtmek gerekiyor. Bu yöntemler hekim tarafından belirlenecek ve hasta ile de paylaşılacaktır. Yönteme bağlı olarak fiyatlar da değişiklik gösterebiliyor bu yüzden daha sağlıklı bilgi almak ve fiyatları öğrenmek adına hekim ya da klinikler ile iletişime geçebilir, dilerseniz reel dünyada bu isimleri ve klinikleri ziyaret edebilirsiniz.

Klasik Cerrahi

Cerrahi yöntemin de yine lazer tedavisinde olduğu gibi kendi içinde farklı alternatifleri mevcuttur. Son dönemde en çok uygulanan ve başarı oranı en yüksek olan cerrahi müdahale yöntemi ise Trabekülektomi olarak biliniyor. En sık uygulanan ameliyat yöntemi olarak bilinen bu tedavi yöntemi ile birlikte göz tansiyonundan kısa sürede kurtulmak mümkündür. Lazer kullanılmayan bu ameliyat büyük hassasiyet gerektiren ameliyat türlerinden bir tanesidir. Mikroskop kullanılarak gerçekleştirilen ameliyat, klasik cerrahinin en bilinen teknikleri arasında yer alıyor.

Fiyatları

Fiyat bilgilendirmesi için hekim ya da klinikler ile iletişime geçmeniz çok daha doğru olacaktır.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Öncesi

Ameliyat öncesi birtakım tetkikler yapılacak ve bu tetkikler ile birlikte göz tansiyonu daha net bir şekilde belirlenecektir. Bu tetkiklerin eksiksiz bir şekilde yapılması büyük önem arz ediyor ve yine bu tetkiklerin sonucuna bağlı olarak ameliyat türü ve süreç de belirlenecektir.

Göz Tansiyonunun belirlenmesi

Birtakım tetkikler sonucunda göz tansiyonu belirlenecektir ve bu tetkikler de aşağıdaki balıklarda mevcuttur.

Tetkikler

Hrt ve oct testinin yanı sıra pakimetri testi ile de tetkikler eksiksiz bir şekilde tamamlanacaktır. Bu tetkiklerin sonucu hekim tarafından değerlendirecek ve nasıl bir sürece sahip olunacağı da belirlenecektir.

Görme Alanı Testi

Sağlıklı bir gözün, etrafında görebildiği ve seçebildiği alanlar bütünü olarak tanım yapmak mümkündür. Direkt karşı tarafa bakıldığında net seçilebilen nesnelerin yanı sıra sağda ve soldaki nesnelerin de görülebilmesi ya da tespit edilebilmesi de görme alanını belirliyor. Görme alanı testi ile birlikte hastanın göz tansiyonu seviyesi de daha net bir şekilde ortaya konuluyor ve bu test, teknolojik cihazlar destekli yapıldığı için fazlasıyla başarılı bir çalışmadır.

HRT Testi

Heidelberg retinal tomografi olarak da karşılık bulan hrt testi, göz tansiyonu tetkiklerinde karşımıza çıkan çalışmalardan bir tanesidir. Teknoloji destekli bir kontrol ile birlikte göz tansiyonu ile ilgili fikir edinmek ve sonuca gitmek de çok daha kolay bir hal alacaktır. Optik diskteki çukurluk çapına ulaşmak, bu test ile birlikte daha kolay bir hal alıyor ve bu test ile birlikte çukurluk çapının yeterliliği ve normalliği de test edilebiliyor.

Oct Testi

Korneanın yani saydam tabakanın kalınlığının ölçüldüğü testtir. Göz içi basıncın normal olup olmadığını kontrol etmek adına bu test uygulanır ve göz tansiyonu hastaları için gerekli görülen tetkiklerden bir tanesidir.

Göz Tansiyonunun Ölçülmesi

Bu ölçümler bilgisayar ve teknoloji destekli cihazla r ile yapılıyor ve günümüzde çok daha net sonuçlar almak da mümkün hale gelmiş durumda. Göz tansiyonu ölçüldükten sonra göz sinirleri de kontrol ediliyor ve ameliyat için gerekli kararlar alınıyor.

Göz Sinirlerinin İncelenmesi

Göz tansiyonunun ölçümü sonrası yine teknolojik cihaz destekli bir çalışma ile göz sinirlerini incelemek de mümkün hale geliyor. Tüm bu tetkikler sonucunda ameliyata karar veriliyor ve daha da önemlisi hangi ameliyat tekniğinin uygulanacağı belirleniyor. Hekimleriniz bu konuda çok daha detaylı bir bilgilendirmede bulunacak ve sorularınızı da eksiksiz bir şekilde yanıtlayacaktır.

Tedavi Yöntemine Karar Verme

Yapılacak tetkikler sonucunda ameliyat yöntemine daha doğru bir şekilde karar verilecektir. Hekimleriniz bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapacak ve soru işaretlerini de giderecektir. Yukarıdaki başlıklarda da bahsettiğimiz gibi hastalığın birçok farklı tedavi yöntemi mevcut ve bu yöntemler kendi içlerinde de farklı alternatif yöntemler yaratıyor. Tedavi yöntemi belirledikten sonra hekimleriniz sürecin nasıl ilerleyeceğini ve bununla birlikte iyileşme sürecinin de nasıl gerçekleşeceğini yine sizinle paylaşacaktır. Bu aşamada hastalığınızın derecesine göre en uygun tedavi yöntemi tercih edilecektir ve doktor tarafından alternatifler de yine sizinle paylaşılacaktır.

Risk Faktörlerinin Analizi

Ameliyat öncesi gerçekleştirilen tektiler, ameliyat sürecini olumsuz etkileyecek ya da tetikleyecek durumları da net bir şekilde ortaya koyuyor. Risk faktörlerinin analizi sonrası planlama yapılıyor ve gerekli bilgilendirme de eksiksiz bir şekilde yapılacaktır. Hastanın ameliyata nasıl tepki vereceği ya da sürecin nasıl bir hal alacağı da tetkikler sonucu ortaya çıkıyor. Az sonra başlıklar halinde bu faktörleri sizinle de paylaşacağız. Genel sağlık durumu, kullanılan ilaçlar ve hastanın yaşı gibi detaylar da ameliyat öncesi dikkate alınması gereken hususlardan bazılarıdır. Bu hususlar göz önünde bulundurularak ameliyat planlaması yapılmalıdır aksi takdirde süreç olumsuz işleyebilir ve iyileşme daha sıkıntılı bir hal alabilir.

Hastanın Yaşı

Ekran karşısında çok fazla vakit geçiren herkes, göz tansiyonu riski ile karşı karşıyadır ancak her hastalıkta olduğu gibi göz tansiyonunda da belli başlı risk grupları karşımıza çıkıyor. 40 yaş üstü kişiler göz tansiyonu risk grubunda yer alıyor ve bu yaş grubunda hastalık çok daha sık görülüyor. Bu sınırın çok üstünde olan hastalar için daha hassas bir müdahaleye ihtiyaç vardır ve risk faktörleri arasında hastanın yaşı detayı da yer alıyor. Çok yaşlı hastalarda ve göz tansiyonu ameliyatını olumsuz etkileyecek hastalığa sahip olan yaşlı kimselerde ameliyat risk taşıyabilir bu yüzden farklı müdahale yöntemleri tercih edilebilir.

Sahip Olunan Göz Hastalıkları

Tetkikler ile birlikte kişi, sahip olduğu diğer göz hastalıklarını da hekim ile paylaşmak durumundadır. Ameliyatını seyrini değiştirecek bir rahatsızlık söz konusu ise ameliyat ertelenebilir ya da iptal edilebilir.

Düzenli Kullanılan İlaçlar

Kan sulandırıcı ilaçlar ve kortizon içeren ilaçlar, ameliyat gibi müdahalelerde sorun teşkil edebiliyor. Bu yüzden tetkiklerin yanı sıra hastanın kullandığı ilaçları da hekim ile paylaşması gerekiyor. Basit bir ağrı kesici dahi olsa bu ilacın bilgisini hekiminize vermenizde fayda var.

Genel Sağlık Durumu

Kalp rahatsızlığı ya da böbrek yetmezliği olan hastaların ameliyat olmaları ya da cerrahi bir müdahale ile tedavi edilmeleri bir hayli riskli. Bu tür durumlarda önlem alabilmek ve gerekli tedbirlere uygun hareket edebilmek adına birtakım çalışmalar yapılıyor. Genel sağlık durumu, göz tansiyonu ameliyatı öncesi büyük önem taşıyor. Sağlık durumu iyi olmayan ve ameliyatın seyrini olumsuz etkileyecek bir rahatsızlığa sahip olan hastaların ameliyatı ertelenebilir ya da iptal durumu söz konusu olabilir.

Hasta Hazırlığı

Hastanın ameliyat öncesi fiziksel olarak tam manasıyla hazır hale gelebilmesi için bazı detaylara dikkat etmesi gerekiyor. Bu detaylardan bir tanesi ilaç kullanımının ameliyata bir hafta kala kesilmesidir. Bununla birlikte ameliyat günü hafif tok karnına masada olması da şarttır. Hazırlık sürecinde dikkat etmeniz gereken detayların tamamı aşağıdaki gibidir.

Yeme İçmenin Kesilmesi

Ameliyattan bir önceki gece hafif bir tokluk hissine sahip olmanız ve hafif gıdalar ile beslenmeniz yeterli olacaktır. Ameliyat sabahı herhangi bir şey tüketmenize gerek yoktur. Doktorunuz bu konuda gerekli tavsiyeleri verecek ve nasıl bir beslenme programı ile ameliyata gelmeniz gerektiğini de sizlere bildirecektir.

Sigara ve Alkolün Bırakılması

Her anlamda insan vücuduna zarar veren sigara ve alkol, ameliyat gibi önemli müdahaleler öncesi en az 1 hafta süre önceden bırakılmalıdır. Eğer yapabiliyorsanız 10 gün hatta 2 hafta öncesinden bırakmanız sizlerin lehine olacaktır. Doktorunuz bu konuda gerekli uyarıları yapacak ve bilgilendirmede bulunacaktır. Özellikle ameliyat günü sigara tüketiminden kaçınmanız gerekiyor.

Düzenli Alınan İlaçların Bırakılması

Kullandığınız ilaçların tamamını doktorunuz ile paylaşmanız gerekiyor. Bu ilaçlar içerisinde göz tansiyonu ameliyatını olumsuz etkileyecek birtakım ilaçlar olabilir bu yüzden ameliyatın seyrini olumsuz anlamda etkilememek adına gerekli tedbirler alınmalı ve doktorunuz tarafından bırakılmalı uyarısı yapılan ilaçların da en az 10 gün öncesinden bırakılması şarttır.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Sonrası

Göz tansiyonu ameliyatı sonrası tam iyileşmeden bahsedebilmek için en az 2 hafta süre geçmesi gerekiyor. 2 ila 3 haftalık süre sonrası tam iyileşme gerçekleşecektir. Hastalar bu konuda ne yazık ki sabırsız bir tavır takınıyor. Görme sorgulamasının ya da testlerinin yapılabilmesi için bu süreye ihtiyacınız vardır. Ameliyat sonrası dikkat etmeniz gereken hususlardan bir tanesi ağır kaldırmamak ve yorucu sporlardan uzak durmaktır. İş hayatına adım atmak için en az 1 haftalık dinlenme süresine ihtiyacınız olacaktır. Ağır kaldırmamak ve sportif faaliyetlerden kaçınmak ise beden yorgunluğunu azaltacaktır. Göz tansiyonu ile her ne kadar bağlantılı gibi görünmese de doktorlarınız bu konuda sizleri de uyaracaktır. Ameliyat sonrası doktorunuz tarafından ilaç tavsiyesinde bulunulacaktır ve bu ilaçların düzenli kullanılması da iyileşme sürecinde önemli etkenlerden bir tanesidir. Özellikle göz damlalarının aksatılmaması gerekiyor ve ilaçlar bittiği takdirde doktor kontrolüne gidebilirsiniz. Özellikle tozlu ortamlarda çalışan ve bu tür bir işe sahip olan hastaların ameliyat sonrası iş hayatına dönmeleri daha uzun sürebiliyor. Bu tür bir işe ya da çalışma ortamına sahipseniz en az 1 aylık bir süreye ihtiyacınız olacaktır. Ağır işlerde çalışanlar için de aynı istirahat süresi geçerlidir. Hastalar ne yazık ki bu konuda da sabırsız davranıyor ve bir an önce iş hayatına dönmeyi tercih ediyorlar. Doktor kontrolleri ile birlikte aksi bir durum söz konusu olmadığı takdirde normal bir çalışma temposuna ve çalışma ortamına sahip hastalar da 2 hafta süre sonra iş hayatına adım atabiliyor. İyileşme durumuna bağlı olarak bu süre 1 haftaya indirgenebiliyor. Kontakt lens kullananların ameliyat sonrası lens kullanımına bir süreliğine ara vermesinde fayda vardır. 1 ay ara verdikten sonra lens kullanımına devam edebilirsiniz ancak bu süreden daha önce lens kullanımı gözlerinize zarar verecek ve gözlerinizi yıpratacaktır.

Riskler

Her ameliyat sonrası olduğu gibi göz tansiyonu ameliyatı sonrası da birtakım sorunlar karşınıza çıkabiliyor. Göz çevresinde meydana gelen şişmeler ile birlikte kanama ve morluklar da bu sorunlar arasında yer almaktadır. Enfeksiyon ve katarakt gelişimi de hastaların canını sıkan riskler arasında gösteriliyor. Bu riskler ile karşı karşıya gelindiği takdirde hiç vakit kaybetmeden hekim desteği almak gerekiyor. Nasılsa geçer mantığı ile hareket etmek ya da doktor kontrollerini ertelemek ne yazık ki aleyhinize olacak ve sorunların ilerleyen dönemlerde daha da büyümesine neden olacaktır. Aceleci davranmakta ve bir an önce tedavi olmakta fayda var. Doktorlarınızda bu konuda gerekli uyarıları yapacak ve tedbir almanız için tavsiyelerde bulunacaktır.

Enfeksiyon

Ameliyat öncesi yapılacak olan tetkikler doğrultusunda alerjik reaksiyonların oluşumu ya da hastanın enfeksiyon kapma riski az da olsa tespit edilebiliyor ancak buna rağmen olumsuz durumlar ortaya çıkabiliyor. Göz tansiyonu ameliyatı sonrası yaşayacağınız herhangi bir enfeksiyon durumunda ilaç tedavisi ile birlikte bu sorunu çözmek mümkün olacaktır ancak ilaç tavsiyesi doktor tarafından verilecektir ve vakit kaybetmeden hekiminiz ile görüşmeniz sizlerin lehine olacaktır.

Göz Sinirlerinde Tahribat

Göz tansiyonu ameliyatı sonrası en çok karşılaşılan sorunlardan bir tanesi göz sinirlerinde meydana gelen tahribattır. Yine ilaç tedavisi ile birlikte bu sorunu kısa sürede ortadan kaldırmak mümkündür.

Göz Çevresinde Ağrı

Ameliyat sonrası hissedilen göz çevresindeki ağrıların kısa bir süre sonra geçeceğini belirtmek gerekiyor ancak ağrılar şiddetini arttırdığı takdirde ve gündelik hayatınıza olumsuz etki ettiği takdirde vakit kaybetmeden hekimlerinize başvurmanız gerekiyor.

Şişlik

Müdahale sonrası göz çevresinde belirgin bir şişlik durumu söz konusudur ancak bu şişlikler endişe edilecek boyuta ulaşmayacak ve kısa bir süre sonra kendiliğinden yok olacaktır. Enfeksiyona bağlı şişlik durumunda ise hekimleriniz ile irtibata geçmeniz gerekiyor. Katarakt Gelişimi Göz tansiyonu ameliyatı sonrası katarakt oluşumu birçok hastada görülen sorunlardan bir tanesidir ve en büyük riskler arasında gösteriliyor. Bu sorundan kurtulmak için bir ameliyata daha ihtiyaç duyulacaktır ve buna karar verecek olan da hekimlerinizdir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ameliyat sonrası iyileşme sürecini hızlandırmak adına hastaların dikkat etmesi gereken bazı detaylar vardır. Bu detaylar doktor tarafından bildirilecektir. Düzenli kontrollerin aksatılmaması, ağır kaldırılmaması ve varsa ilaçların düzenli olarak kullanılması gibi detaylara ekstra hassasiyet göstermenizde fayda var.

İlaçların Düzenli Kullanımı

Ağrılarınızın azalması ve gündelik hayatlarınıza sorunsuz bir şekilde devam edebilmeniz adına ilaçlarınızı da düzenli olarak kullanmanız gerekiyor. Doktor tavsiyesi dışında ilaç kullanımı riskli olacaktır bu yüzden reçete dışındaki herhangi bir ilacı kullanmamanız gerekiyor. İlaçlarınız bittiğinde kontrole gidebilir ve iyileşme sürecinin ne boyutta olduğunu ya da hangi seviyede olduğunu da daha sağlıklı bir şekilde öğrenebilirsiniz.

Bir Süre Spor Yapmama

Ameliyat sonrası uzunca bir süre ağır kaldırmamanız gerekiyor ve spor yapmak için de sabırlı olmanızda fayda vardır. Doktorunuz, ne zaman hazır hale geleceğinizi ve tam manasıyla sportif faaliyetlere adım atabileceğinizi de yine sizinle paylaşacaktır. Hafif sporlara izin verilebilir ancak profesyonel sporlara ve bedeni zorlayacak olan faaliyetlere uzunca bir süre izin verilmeyecektir.

Düzenli Doktor Kontrolü

Kullandığınız ilaçların iyileşme sürecine nasıl bir katkıda bulunduğu ve iyileşmenin gerçekleşip gerçekleşmediği doktor kontrolleri ile birlikte belli olacaktır. Doktor kontrollerini aksatmamakta fayda var ve ilaçlarınız bittiği takdirde kontrollere bağlı olarak yeni bir reçete yazılma durumu da söz konusu olabilir. Kontrollerin aksatılmaması, iyileşme sürecinin daha sağlıklı ve daha kusursuz bir şekilde takip edilebilmesi için de büyük bir öneme sahiptir.

Ağırlık Kaldırmama

Ameliyat sonrası bedenlerinize yükleyeceğiniz ağırlıklar ya da ağır kaldırma eylemi iyileşme sürecini olumsuz etkileyecektir. 1 ila 2 hafta süre zarfında ağırlık kaldırmamanız tavsiye ediliyor ve doktorunuz da bu konuda net dinlenme süresini sizinle paylaşacaktır.

Yan Etkiler

Ameliyat sonrası göz çevresinde ağrı, şişlik, kızarıklık, kaşıntı ve görme bozukluğu gibi sorunlar gözlemlenebilir. Ameliyatın yan etkileri olarak bilinen bu sorunlar için ilaç tedavisi ile birlikte farklı tedavi yöntemleri de mevcuttur. Hekimlerinize danışarak yan etkiler konusunda çözüm talebinde bulunabilirsiniz.

Ağrı

Göz çevresindeki ağrılar kimi zaman şiddetli bir hal alabilir ve reçete ile verilen ilaçlarınızı düzenli kullanmanız bu ağrıları biraz olsun hafifletecektir.

Şişlik

Göz tansiyonu ameliyatı sonrası meydana gelen şişlik sorunu, ağrı ve kaşıntıyı da beraberinde getiriyor. Sorun uzun süreli bir hal aldığı ve devam ettiği takdirde ilaç tedavisi alabilirsiniz. Doktorunuz bu konuda gerekli müdahaleleri yapacak ve yine gerekli tavsiyelerde bulunacaktır.

Görmede Bulanıklık

Göz tansiyonu ameliyatı sonrası görmede tam netliğin kazanılması zaman alacaktır. Hastaları en çok endişelendiren yan etkilerden bir tanesi budur. Görmede yaşanan bulanıklık sorunu istirahat ile birlikte kendiliğinden geçecektir. Aksi bir durum söz konusu olduğu takdirde hekimlerinizden yardım alabilirsiniz.

Geçici Görme Bozukluğu

Görmede bulanıklık sorunu ile birlikte yine geçici görme bozukluğu da yan etkilerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Uzun süreli bir sorun değildir ve endişe etmenize de gerek yoktur.

Baş Ağrısı

Göz ile ilgili yaşanan sorunlarda baş ağrısı da rahatsız edici bir hal alabiliyor. Özellikle göz tansiyonu ameliyatı gibi operasyonlar sonrası bu ağrılar çok daha şiddetli bir hal alabiliyor. Doktorunuzun verdiği ilaçları kullanarak bu ağrılar ile baş edebilir ve gündelik hayatlarınızı da daha konforlu bir hale getirebilirsiniz.

Gözde Kaşıntı

Şişlik, kızarıklık ve baş ağrısı ile birlikte şiddetli kaşıntı da göz tansiyonu ameliyatı sonrası karşı karşıya gelebileceğiniz sorunlardan bir tanesidir. Tatlı bir kaşıntı izlenimi yaratsa da rahatsız edici boyutlara ulaşabilir ve tahribat ile birlikte göz çevresinde yıpranmalara da neden olabilen bir sorundur. Kaşınma sorunu için ilaç tedavisi tavsiye ediliyor ve hekimlerinizin yazacağı reçeteye uymanız da lehinize olacaktır.

Sık Sorulan Sorular

Göz tansiyonu ameliyatı ile ilgili merak edilen soruların her birini kendi başlıkları altında değerlendirdik ve yanıtladık. Kulaktan dolma bilgiler ile hareket ederek ameliyata yabancılaşmak ya da ameliyat ile ilgili endişeye düşmek yerine sizler de sağlıklı bilgiler doğrultusunda ameliyat hakkında merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz. Kafanıza takılan soru işaretlerini ameliyat kararı alınmadan önce hekimlerinize danışmanızda ve sormanızda da fayda vardır. Doğru bilinen çok fazla yanlış söz konusu ve ne yazık ki bu yanlışlar ameliyata olan bakış açısını da olumsuz anlamda etkiliyor.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Kaç Saat(Ne Kadar) Sürer?

Lokal anestezi destekli göz tansiyonu ameliyatı, yarım saat ila 1 saatlik bir süreyi kapsıyor. Ameliyat esnasında aksi bir durum söz konusu olmadığı takdirde bu süre aşılmıyor.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Sonrası Bakım Nasıl Yapılmalıdır?

Göz tansiyonu ameliyatı sonrası hasta ile birlikte yakınlarının da özellikle dikkat etmesi gereken birtakım hususlar vardır. Hasta, ameliyat olan bölgenin üzerine yatmamalı ve uyku esnasında da sık sık kontrol edilmelidir. Bu tür bir durum göz çevresinde ağrılara neden olabilir ve bir süre sonra tahribat ile birlikte kanamalar da meydana gelebilir. Göz çevresini ameliyat sonrası uzunca bir süre soğuk ve sıcak sudan uzak tutmak gerekiyor. Yüzme eylemi ise kesinlikle tavsiye edilmiyor. Göz bölgesine gelecek olan sert bir su darbesi bu bölgeyi yıpratacak ve tahrip edecektir. Kaşıntılar olabilir ancak sık sık kaşınan bölgeyi ovuşturmak risklidir. Enfeksiyon riskini ortaya çıkartacak olan bu eylemde uzak durmak gerekiyor. Göz çevresi temizlenecekse eğer bunun steril bir şekilde yapılması gerekiyor. Kirli elle ya da herhangi bir nesne ile temizlemek enfeksiyonu tetikleyen unsurlardan bir tanesidir. Banyo yapmak için acele etmemeniz gerekiyor. Ameliyat sonrası 2 ila 3 günlük istirahate ihtiyacınız olacaktır ve zaten kontrollerde de doktorunuz ne zaman duş almanız gerektiğini sizinle paylaşacaktır. Hastanın tozlu ortalardan özellikle kaçınması gerekir çünkü bu tür ortamlar enfeksiyon riskini arttıracak ve hastaya zarar verecektir. Ağır işler ve özellikle sportif faaliyetlerden kaçınmak gerekiyor. Koruyucu bandaj, iyileşme sürecini hızlandıran ve bu sürece olumlu anlamda katkıda bulunan ek materyallerden bir tanesidir. Doktor tavsiyesi ile birlikte kullanılması da hastanın lehine olacaktır. Ameliyat sonrası verilen süre boyunca istirahat şarttır. Doktor izni olmadan iş hayatına adım atmak ya da sportif faaliyetlere başlamak çok da doğru bir karar olmayacaktır. Göz çevresi temizlenirken dikkatli olmakta fayda var çünkü bu bölge ameliyat sonrası çok daha hassas bir hal alıyor ve enfeksiyon riski taşıdığı için özel bir şekilde temizlenmesi gerekiyor.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Zor mu?

Ameliyatın gidişatına bağlı olarak yarım saat ila 1 saat süren operasyon, basit bir ameliyat olarak nitelendiriliyor. Lokal anestezi destekli ameliyat hekim konforu ve hasta konforu bakımından da oldukça rahat bir ameliyattır. Hasta, ameliyat öncesi yerine getirmesi hususları eksiksiz bir şekilde yerine getirdiği takdirde ameliyat çok daha rahat ve basit bir hal alacaktır.

Göz Tansiyonu Çeşitleri Nelerdir?

Göz tansiyonunun kendi içinde 3 farklı türü olduğunu belirtmek gerekiyor. Bunlardan ilki Açık açılı glokom olarak karşımıza çıkıyor. Görülen en yaygın glokom türlerinden bir tanesidir ve tespit edilmesi de çok kolay değildir. Göz içi tahribat ile birlikte göz sıvısı basıncının yavaş artması nedeniyle teşhis etmek de zordur. Görme bozuklukları da aynı şekilde çok yavaş yaşanacağı için hasta tarafından belirlenmesi pek mümkün değildir. Düzenli doktor kontrolleri ile birlikte teşhisi mümkün olacaktır. Bir diğer glokom yani göz tansiyonu çeşidi ise dar açılı glokomdur. Hastaların %10’u bu glokom türü ile karşılaşıyor. Belirtileri, açık glokoma nazaran çok daha net bir şekilde görülür ve tespit etmek de daha kolaydır. En zor teşhis edilen glokom türü ise göz içi basıncının normal seviyelerde ilerlediği glokom türüdür. Gör bozukluğu merkez bölgede başlar ve çok daha şiddetlidir. En sıkıntılı glokom türlerinden biri olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Sonrası Görme Bozukluğu Olur mu?

Göz tansiyonu ameliyatı sonrası oluşabilecek komplikasyonlardan bir tanesi de görme bozukludur ancak bu sorun çok uzun sürmeyecektir ve istirahat ile birlikte geçecektir. Geçici bir sorun olduğunu belirtmek gerekiyor ancak aksi bir durumun önüne geçmek adına hastaların en kısa sürede hekim ile görüşmeleri tavsiye ediliyor. Ameliyattan sonraki ilk 1 haftalık süre zarfında görmede bulanıklık ve bunu takip eden görme bozukluğu da hastaları endişelendirebiliyor ya da tedirgin edebiliyor ancak az önce de belirttiğimiz gibi bu sorunlar geçicidir ve sürenin uzamaması adına müdahale edilebilir bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Fiyatları

Ülkemizde başarılı bir şekilde yapılan ameliyatlar arasında göz tansiyonu ameliyatı da yer alıyor. Birçok klinik bu bağlamda yeterli donanıma ve hekim profiline sahiptir. Fiyatlar konusunda net bir bilgi almak için ameliyat türünün ve tedavi yönteminin de belirlenmesi şarttır. Tetkikler sonucu net bir fiyat klinikler tarafından hastaya sunulacaktır. Ameliyat olacağınız hastaneyi seçerken fiyat konusunda da bir araştırma yapabilir ve bilgi edinebilirsiniz.

Göz Tansiyonu Ameliyatından Sonra Ne Zaman İyileşme Olur?

Göz tansiyonu ameliyatı sonrası doktor tavsiyelerine uyulduğu ve süreç olumlu aşıldığı takdirde 2 ila 3 haftalık bir dinlenme sonrası tam iyileşme meydana gelecektir. Bu süre bazı hastalarda daha erken karşımıza çıkarken bazı hastalarda ise uzayabiliyor. Az önce de belirttiğimiz gibi ameliyat sonrası dikkat etmeniz gereken hususları göz önünde bulundurarak bu hususlara uygun bir şekilde hareket ettiğiniz takdirde süreyi daha erkene çekebilirsiniz. Kontrollerin düzenli olarak takip edilmesi ve ilaçların düzenli olarak kullanılması da yine iyileşme sürecini hızlandıran en önemli detaylardan bazıları olarak karşımıza çıkıyor.

Glokom Ameliyatı Sonrası Görme Kaybı Olur mu?

Glokom ameliyatı sonrası geçici bir görme kaybı söz konusu hale gelebilir. Bu durum uzun süreli değildir ve ameliyatın yan etkileri arasında yer aldığını da belirtmek gerekiyor. Glokom ameliyatı sonrası oluşabilecek komplikasyonlar için doktorunuz gerekli uyarıları yapacaktır ve bu uyarıları dikkate aldığınız takdirde uzun süreli ya da kalıcı sorunlar yaşamayacağınızı da belirtmek gerekiyor. Glokom ameliyatı sonrası hastanın kontrolleri aksatmaması lehine olacaktır ve bu kontroller ile birlikte iyileşme sürecini takip etmek de mümkün hale gelecektir. İyileşme sürecini olumsuz etkileyen bir sorun meydana geldiği takdirde bu sayede müdahale etmek de çok daha kolay bir hal alacaktır.

Lazerle Göz Tansiyonu Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Göz içi kanalları lazer enerjisi desteği ile birlikte çok daha kısa sürede ve çok daha kolay bir şekilde açılıyor. Son dönemde en çok tercih edilen tedavi yöntemlerinden bir tanesi olduğunu belirtmek gerekiyor ve başarı oranı da bir hayli yüksektir. Lazer tedavisinin en önemli artılarından bir tanesi sağlıklı dokulara herhangi bir şekilde zarar vermiyor olmasıdır. Uygulama işleminin kolay olmasının yanı sıra sağladığı avantajlar nedeniyle de tercih edilen bir müdahale yöntemidir. Lazer tedavisi kliniklerde kısa sürede uygulanıyor ve 5 ila 10 dakika gibi bir müdahale süresi karşımıza çıkıyor. Az önce bu tedavi yönteminin diğer tedavi yöntemlerine nazaran çok daha kolay uygulanabilir ve çok daha avantajlı olduğunu belirtmiştik. Artılarından bir diğeri ise yatış almıyor olmanızdır yani müdahale sonrası gündelik hayatınıza kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Herhangi bir şekilde ağrı duyma gibi bir durum da söz konusu değildir. Lazer ameliyatı tekrarlanabilir. Doktorunuz, ilk seans sonrası bir gözetim süresi belirleyecektir ve bu süre sona erdikten sonra kontroller eşliğinde alınan olumlu olumsuz yanıtlar da hekim tarafından değerlendirilecektir. Bu değerlendirme sonrası bir lazer operasyonuna daha ihtiyaç duyuluyorsa müdahale tekrarlanabiliyor. Bunun herhangi bir zararı olmadığını ve tam aksine faydalı bir müdahale olacağını da belirtmekte fayda var. Dokulara hiçbir şekilde zarar vermeyen bu uygulama, her yıl tekrarlanabilir ve hekim kontrolünde bu kararı almak da sorun yaratmayacaktır. Lazer tedavisi cerrahi müdahaleye bir alternatif olarak görülemez. Göz tansiyonu hesaplandıktan sonra lazer tedavisi uygun görüldüğü takdirde bu işlem gerçekleştirilir. Eğer lazer tedavisinin etki etmeyeceği belirlenmişse cerrahi müdahale şarttır.

Lokal Anestezi ile Glokom Ameliyatı Nasıl Olur?

Geleneksel yöntemlerden bir tanesi olan trabekülektomi de lokal ya da genel anestezi uygulanır ve bu ameliyat katarakt ameliyatına da benzerlik gösteriyor. Ameliyat öncesi hastanın anesteziye vereceği tepkiyi ölçmek ve belirlemek adına anestezi testleri gerçekleştirilir. Bu testler, hastanın anesteziye karşı alerjik reaksiyon gösterip göstermeyeceğini de daha belirgin bir şekilde ortaya koyacaktır.

Glokom ameliyatı Sonrası Katarakt Olur mu?

Glokom ameliyatı sonrası katarakt oluşumu söz konusu olabilir. Bu durumda bir ameliyat daha gerekecektir ve hekimleriniz de bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapacaktır. Glokom ameliyatının yan etkileri ve riskleri başlığı altında katarakt konusunu da inceledik ve ne yazık ki hastalarda bu yan etki de meydana gelebiliyor. Katarakt ameliyatı ile birlikte sorun ortadan kaldırılacaktır.

Glokom Ameliyatı Sonrası Baş Ağrısı Normal mi?

Glokom ameliyatının yan etkileri başlığı altında baş ağrısını da sizinle paylaşmıştık. Baş ağrısı, ameliyat sonrası birçok hastada görülen sorunlardan bir tanesidir. İlaç tedavisi ile birlikte bu sorunu ortadan kaldırmak mümkündür. Bu ağrıların en büyük sebebi ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken hususları yerine getirmemektir. Özellikle ameliyatlı bölgenin üzerine yatıldığında ve uzun süre bu şekilde kalındığında ağrılar çok daha şiddetli bir hal alıyor ve ertesi gün de devam ediyor. Doktor tarafından verilen ağrı kesici ilaçların düzenli kullanımı bu ağrıları belli oranda azaltacak ve gündelik hayatlarınıza sorunsuz bir şekilde devam etmenize de yardımcı olacaktır.

Göz Tansiyonu Ameliyat Olunmazsa İlerler mi?

Göz tansiyonunda, her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis büyük önem taşıyor. Erken teşhis ile birlikte müdahale etmek çok daha kolay bir hal alıyor. Göz tansiyonu, ameliyat edilmediği takdirde ilerleyen bir hastalıktır ve bu ilerleme kısa bir süre sonra görme bozukluğunu da beraberinde getiriyor. Görme bozukluğu, bir süre sonra görme sorunlarına da neden olabiliyor. Erken teşhis ile birlikte damla tedavisi mümkündür ancak geç kalındığında ameliyat şarttır. Ameliyatı ertelemek ya da ameliyat olmaktan kaçınmak sizlerin aleyhine olacak ve az önce de belirttiğimiz gibi görme sorunlarını da beraberinde getirecektir.

Glokom Ameliyatı Yapılmazsa Görme Kaybı Olur mu?

Glokom ameliyatı yapılmadığı takdirde bir üst başlıkta da belirttiğimiz gibi görme kayıpları meydana gelebilir. İlk etapta görme bozuklukları ve bulanıklıklar karşınıza çıkacak ve ilerleyen sürelerde müdahale edilmediği takdirde görme kaybı daha bariz bir şekilde hissedilecektir. Erken teşhis bu yüzden çok büyük önem taşıyor ve erken müdahale için de önem arz ediyor. Damla tedavisi ile hastalığın ilk evresini atlatmak mümkündür ve ilaç desteği ile de bu hastalıktan kurtulabiliyorsunuz ancak ilerleyen evrelerde damla tedavisi tek başına yeterli olmuyor ve cerrahi müdahale gerektiriyor.

Lazerle Göz Tansiyonu Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

Lazerle tedavi 5 ila 10 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanıyor. Lazer tedavisi, cerrahi müdahaleye bir alternatif olarak kabul edilemez çünkü lazer tedavisi ile çözüme kavuşamayacak olan göz tansiyonu türleri de mevcuttur. Hekimleriniz gerekli tetkikleri yaptıktan sonra hangi müdahale yönteminin daha uygun olduğunu sizinle paylaşacaktır. Cerrahi müdahale ya da lazer tedavisinin kararını ise hastalığın evresine bağlı olarak hekimleriniz belirleyecektir.

Göz Tansiyonu Ameliyatla Düzelir Mi?

Göz tansiyonunun yani glokomun tedavi edilmesinde öncelikle ilaçlı yöntemlerden faydalanılır. İlaçlı yöntemlerin işe yarmaması ya da etkisini kaybetmesi durumunda ise cerrahi uygulamalara başvurulur. Cerrahi uygulamalarda amaç göz içi sıvısının tahliyesini mümkün hale getirmektir. Bazı hastalarda göz içi sıvının konvansiyonel cerrahi yöntemlerle tahliyesi mümkün olmaz. Böyle durumlarda da tüpler yerleştirilerek ilgili sıvı tahliye edilir. Göz tansiyonunu yükselten bu sıvının tahliye metodunun tahsis edilmesiyle ameliyat başarılı olur. Göz tansiyonu yani glokom ameliyat ile düzelir.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Riskli Midir?

Göz tansiyonu ameliyatı lokal anestezi altında uygulanır. Göz içi sıvıya müdahale gerçekleştirilir. Gözün içerisine fonksiyonel bazı tüneller açılır ve tüpler yerleştirilir. Geniş bir perspektiften bakıldığında oldukça detaylı bir operasyondur. Göz tansiyonu ameliyatının riskleri oldukça düşüktür ancak sıfır değildir. Görme fonksiyonunda çeşitli kayıplar yaşanabilir. Uygulama hatasına bağlı olarak glokomdan çok daha ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir. Ancak uygulama fazlalığından ve cerrah tecrübesinden dolayı bu gibi risklerle çok az karşılaşılmaktadır.

Göz Tansiyonu Ameliyatı Ölçümü Nasıl Yapılır?

Göz tansiyonu yani glokom ameliyatlarına karar verilmeden önce göz tansiyonu uzun süre izlenir. Ortalama değerler üzerinden ameliyata karar verilmesi gerekir. Göz tansiyonunun ölçülmesinde iki farklı metot kullanılır. Birincisi ve her zaman karşılaşılan hava üfleyerek yapılan ölçümdür. Çok basittir ve sonuçları kesine yakındır. İkinci yöntemde ise cihaz gözün üst bölgesine temas eder ve temas anındaki basıncı ölçer.

Göz Tansiyonu Ameliyatı İçin Hangi Bölüme – Doktora Gidilir?

Göz tansiyonu ameliyatları için göz sağlığı ve hastalıkları bölümüne başvurulması gerekir. Burada yapılan detaylı incelemelerden sonra ameliyata karar verilmesi halinde operasyonu glokom konusunda uzmanlaşmış göz cerrahları gerçekleştirir. Duruma göre birden fazla cerrah operasyona eşlik edebilir.

Göz Tansiyonu Ameliyatının Zararları Nelerdir?

Glokom yani göz tansiyonu tedavi edilmediği müddetçe gözün iç yapısını sürekli olarak tahrip eder. Görme fonksiyonunu sağlayan özel hücreler ve sinir yapıları bu tahribattan payını alır. Göz tansiyonu ameliyatları ise bu durumu ortadan kaldırmak amacıyla icra edilir. Uzman cerrahlar tarafından yapıldığı müddetçe glokom ameliyatının herhangi bir zararı bulunmaz.

Göz Tansiyonu Ameliyatı İçin Çürük Raporu Verilir Mi?

Göz tansiyonunun sinirleri ve gözdeki hücreleri aşırı tahrip ederek görme fonksiyonunu büyük oranda ortadan kaldırması sonucu çürük raporu verilebilir. Ancak, başlangıç seviyesindeki göz tansiyonu için çürük raporu verilmesi söz konusu değildir. Bu konuda en iyi bilgi askeri mevzuatlardan ve askeri hastanelerden alınabilir.

İlgili Bölümler
İlgili Tedaviler
İlgili Hastalıklar