Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Göz Kuruluğu Ameliyatı

Ameliyat Özeti
Anestezi Türü: -
Ameliyat Süresi: 10 dk. - 1.5 Saat
Hastanede Kalma Süresi: -
İşe Dönme Süresi: -

Ameliyat ve tedavi süreçleri, kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Ameliyat.com tedavi ve ameliyat özetlerinde, ortalama değer niteliği taşıyabilecek örnek tablolardan yararlanılmıştır.

Göz, insan bedeninin belki de en hassas organıdır. Gözlerin korunması ise oldukça önemlidir. İnsanların, gözlerini korumak için dikkat etmeleri gereken hususların yanında; gözler de kendilerini korumak amacıyla çeşitli mekanizmalar geliştirmiş durumdadır. Ağır travmalara ve darbelere karşı olmasa da bu önlemler, tozlara ve diğer bazı küçük yabancı maddelere karşı ciddi derecede koruma sağlamaktadır.

Gözün ilk koruma tabakası göz kapaklarıdır. Sonrasında ise kornea ile dış dünyayı ayıran gözyaşı tabakası bulunmaktadır. Sanıldığının aksine gözyaşı, göz pınarlarından fazlaca salgılanan refleks sıvısı değil; korneanın yüzeyini kaplayan yağlı sıvıdır. Gözyaşının yapısına dair bilinenler oldukça sınırlıdır. Üretim ve tüketim mekanizması genel hatlarıyla bilinse de oldukça fonksiyonel olan bu sıvının tüm detayları henüz keşfedilmemiş durumdadır.

Kornea ışığın kırıldığı organik ve canlı bir yapıdır. Bu yapının arkasında herhangi bir kılcal damar bulunmaz. Damarlar olmadığı için de beslenmesi farklı bir yolla gerçekleşir. Fazlaca oksijene ihtiyaç duyan bu yapı, ihtiyaç duyduğu oksijeni gözyaşı aracılığı ile alır. Havadaki oksijen gözyaşı içerisinde parçalanarak korneaya geçiş yapar. Korneaya yeteri kadar oksijen geçmediğinde ise görme kalitesinde geçici veya kalıcı bozulma yaşanır. Geçecek oksijen miktarı ile gözyaşı seviyesi arasında bağlantı bulunmaktadır.

Korneanın korunması ve sağlıklı tutulması için gözyaşı olmazsa olmazdır. Toz, kir ve kirli havadaki partiküllerin tamamı gözyaşı tarafından uzak tutulur. Gerektiği durumlarda ise mevcut bulunanın onlarca katı fazla gözyaşı salgılanarak korneanın nemli tutulması sağlanır.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Sezgin Ceylan

Göz Kuruluğu Ameliyatı Hakkında

Gözyaşı içerik olarak sadece sudan oluşmaz. Mukus ve yağ yapılarını da içeren üç katman şeklinde varlığını sürdürür. Mukus katmanı gözyaşının korneaya tutunmasını sağlar ve en altta bulunur. Ortada ise, gözyaşının yüzde doksan sekizini oluşturan su katmanı bulunur. Bu koruyucu ve oksijen geçirici – parçalayıcı bir nitelik taşır. En üst tabakada ise alt katmanların havayla ve diğer etkilerle temasını kesen yağ tabakası bulunur. Gözyaşının buharlaşmasının önündeki en büyük engel de bu yağ tabakadır.

Gözyaşı korneayı koruduğu kadar göz kapaklarını da korur. Göz kapaklarının sağlıklı şekilde, sorunsuz açılıp kapanabilmesi için gözyaşının belirli bir seviyede olması gerekmektedir. Gerek üretimden gerekse de buharlaşmadan kaynaklanan sorunlardan dolayı gözyaşının yeterli seviyede olmaması durumunda ise göz kuruluğu ortaya çıkmaktadır. Sanıldığının aksine insanlar doktora gözlerinin çok kuru olmasından yakınarak değil, çok sulanmasından yakınarak başvurmaktadır. Yani hastalığın belirtisi ile sonuçları arasında oldukça ters bir korelasyon bulunmaktadır.

Göz Kuruluğu Nedir

Gözyaşının üretilmesinden gözün yan – alt bölgesinde yer alan bezler sorumludur. Bezler duygusal değişimlere veya dış etkilere bağlı olarak artan – azalan oranda gözyaşını sürekli olarak üretirler. Buharlaşma gibi etkilere bağlı olarak üretim miktarını değiştirirler. Bezlerde üretilen gözyaşı kanallar aracılığı ile ak yüzey üzerine damlar. Göz kırpma hareketi sayesinde de gözün tamamına eşit miktarda dağılır. Bir taraftaki azlık ya da fazlalık göz kırpma hareketi ile beraber ortadan kaldırılır ve eşit yüzey görünümü elde edilir.

Gözyaşının birçok görevi bulunur. İnsan bedeninde salgılanan en etkili, en görünür ve en hassas salgılar arasında yer almaktadır. Gözyaşı genel olarak:

  1. Korneanın beslenmesini sağlar.
  2. Korneanın dış etkenlerden korunmasını sağlar.
  3. Korneadaki çok ufak kusurları giderek görmenin sorunsuz olmasını sağlar.
  4. Bulanık görmeyi engeller.
  5. Göz kapaklarının alt yüzeyinin korunmasını sağlar.
  6. Göz kapaklarının hareket kabiliyetinin maksimumda kalmasını sağlar.
  7. Oldukça hassas bir organ olan gözün enfeksiyon kapmasını engeller.

Tüm bu görevleri de oldukça özel içeriği sayesinde yapar. Gözyaşının içerisinde antibakteriyel sıvılar dahi bulunmaktadır.

Gözyaşı salgısı her gün çevre koşullarına göre değişen miktarlardadır. Duygusal etkiler, yabancı cisimlerin varlığı gibi etkilere bağlı olarak da ekstra miktarlarda salgılanabilir. Gözyaşı salgısında iki tipten bahsetmek mümkündür:

  • Normal salgı, gözyaşının ilgili fonksiyonları yerine getirmesi amacıyla herhangi bir ekstrem his oluşturmadan yapılan salgı türüdür.
  • Refleks salgı, aniden gelişen ve bir anda gözün tamamen sulanmasına sebep olan salgı türüdür. Göz kuruluğunun varlığı durumunda da değişen aralıklarla bu refleks salgı ile karşılaşmak mümkündür. Refleks salgının temel amacı, irritasyonu ortaya çıkaran faktörün anında gözden uzaklaştırılmasıdır.

İşte bu üretim, dağıtım ya da kullanım süreçlerinde, gözyaşının az üretilmesine ya da hemen buharlaşmasına bağlı olarak sorunlar çıkmasına göz kuruluğu adı verilmektedir. Günümüz şartları içerisinde göz kuruluğuna yakalanan insan sayısı oldukça fazladır. Hastalığın belirtilerinin oldukça net ancak tolere edilebilir olması insanların bu hastalık yüzünden göz doktorlarına başvurmasının önüne geçmektedir. Lakin, erken evrede teşhis edilip tedaviye başlanmadığı takdirde göze ciddi zararlar verebilecek bir hastalıktır. Kalıcı ya da geçici görme kayıpları ile sık sık karşılaşılmaktadır. Bunlarla karşılaşılmasa dahi hayat konforunun ciddi derecede bozulduğunu söylemek mümkündür.

Göz Kuruluğunun Nedenleri

Göz kuruluğunu ortaya çıkaran faktörler her gün daha da artış göstermektedir. İstatistiksel olarak yapılan çalışmalar kadınlarda ve ileri yaşa sahip olanlarda göz kuruluğunun gelişme ihtimalinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Hastalığın çok uzun süreli bir gelişimi olması, belirtilerinin karıştırılması gibi sebeplerden dolayı birçok hastanın da göz doktorlarına henüz başvurmadığı düşünülmektedir. Göz kuruluğunu ortaya çıkaran temel faktörler şunlardır:

  1. Kadınlarda daha sık görülüyor olmasının temel sebebi hormon dengesindeki değişimlerin daha uç noktalarda yaşanıyor olmasıdır. Özellikle menopozdan sonra göz kuruluğunun görülme sıklığı fark edilebilir derecede artar.
  2. Yaşlanmayla beraber vücudun tamamında olduğu gibi gözyaşı üreten bezlerde ve taşıyan kanallarda da deformasyonlar gelişir. Bu deformasyonlara bağlı olarak ise göz kuruluğu ortaya çıkar.
  3. Sanayi bölgelerine yakın olan, şehir hayatında bulunan, tozlu bölgelerde yaşayan insanlar hava kirliliğine bağlı olarak göz kuruluğuna yakalanmaktadır. Ayrıca kış aylarında göz kuruluğunun artıyor olmasının temel sebebi de kömüre bağlı olarak artan hava kirliliğidir.
  4. Tek bir noktaya uzun süre odaklanılması göz kuruluğunu geçici ya da kalıcı şekilde ortaya çıkarabilir. Uzun yol şoförlerinde bu sebepten ötürü göz kuruluğu gelişmektedir.
  5. Bilgisayar başında, telefon karşısında, televizyon izlerken ya da kitap okurken gözü kırpma sayısı yüzde kırk kadar azalır. Bu da gözyaşının dağıtımını bozar ve göz kuruluğunu geliştirir.
  6. Göz yüzeyine dağıtılan gözyaşının buharlaşmaya bağlı olarak azalması da göz kuruluğunu ortaya çıkarır. Kuru, soğuk ve rüzgarlı hava; klima ile sürekli soğutulan ya da ısıtılan ortam ve kalorifer de göz kuruluğunu ortaya çıkarır.
  7. Uzun süreli ve günde sekiz saatten fazla kontakt lens kullanımı da göz kuruluğunu ortaya çıkaran faktörlerdendir.
  8. Sistemik hastalıkların tedavi edilmesi amacıyla kullanılan ilaçlar gözyaşı salgısını etkileyerek göz kuruluğunu ortaya çıkarabilmektedir.
  9. Antidepresan ve bazı alerjik ilaçlar da göz kuruluğunu ortaya çıkarır.
  10. Sistemik hastalıkların tedavi edilmesi için kullanılan ilaçlar kadar, hastalıklar da göz kuruluğunu ortaya çıkarabilir. Bu sebeple gerçekleşen göz kuruluklarına diğer bazı salgıların da eksikliği eşlik etmektedir. Sürekli ağız kuruması, tükürük bezi sorunları bu salgı azalmalarına örnek olarak verilebilir.
  11. Kimyasal ürünlerin gözyaşı üreten kanalları tıkaması ve tamamen işlevsiz hale getirmesi sonucunda göz kuruluğu ortaya çıkar.
  12. Sigara kullanımı da göz kuruluğunu ortaya çıkaran temel faktörlerdendir. Sigara dumanının içerisinde yer alan kimyasallar havaya karışırken gözün dış tabakasına ve burun içerisinden de iç tabakasına yapışmaktadır. Kısa vadede gözyaşı üzerinde ciddi sorun oluşturmayan bu durum zaman içerisinde göz kuruluğunun başlıca sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Göz kuruluğunu ortaya çıkaran faktörler genel olarak bunlardır. Bunlara ek olarak çok az etki eden ya da mevcut durumu destekleyen faktörler de bulunmaktadır.

Göz Kuruluğunun Belirtileri Nelerdir

Göz kuruluğunda iki farklı seviyeden bahsetmek mümkündür. Basit ve kompleks tipe sahip göz kuruluğunun belirtileri ve belirtilere eşlik eden diğer durumlar farklılaşmaktadır. Belirtilerden bağımsız olarak da hayat konforunda ciddi bir azalma gözlenir. Ayrıca, hastalığın gelişim süreci de tedavi süreci de belirtiler üzerinden planlanır.

  1. Yanma hissi. Göz sürekli hareket eden, hareket etmese dahi ısı üreten bir yapıdır. Bu yapının soğutulmasından bir ölçüde gözyaşı sorumludur. Gözyaşının bir sebepten dolayı az üretilmesi durumunda özellikle alt ve üst bölgelerde olmak üzere sürekli bir yanma hissi başlar. Ayrıca yanma hissi, irritasyon sürecinin bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır.
  2. Batma hissi. Biz göremesek dahi soluduğumuz havada binlerce yabancı cisim bulunmaktadır. Bu yabancı cisimlerin tamamı göz ile de temas etmektedir. Normal koşullar altında gözyaşı tarafından uzaklaştırılması gereken cisimler, gözyaşının az olmasından dolayı uzaklaştırılamaz ve göz içerisinde, korneanın üzerinde birikir. Biriken bu yabancı cisimler bir süre sonra batma hissinin oluşmasına sebep olurlar. Batma hissi de, yanma hissi gibi irritasyon sürecinin bir parçasıdır.
  3. Kaşıntı hissi, batma hissinde olduğu gibi yabancı cisimlere bağlı olarak gelişir. Ayrıca göz kırpma hareketindeki sorunlar da gözün alt kenarlarında kaşınma hissi başlatabilir. Enfeksiyon belirtisidir. İrritasyon sürecinin bir parçası olarak gelişir.
  4. Kızarıklık, diğer durumlara bağlı olarak ortaya çıkan olağan etkidir. Gözün hemen altında ve üstünde, fark edilebilir şekilde renk tonu değişir. Göze uygulanan temaslara ve yabancı cisimlere bağlı olarak bu etki ortaya çıkar.
  5. Göz kuruluğu yaşayan insanların görme kalitelerinde düşüş olur. Yeteri kadar sıvı olmamasından dolayı kırma kusurları gelişir. Buna bağlı olarak da yüksek ışığa karşı duyarlılık gelişir. Işık seviyesine olan duyarlılık ile gözyaşı seviyesi arasında ters orantı bulunmaktadır.
  6. Net ve kaliteli bir görüntü için olmazsa olmazların başında yeteri kadar gözyaşı miktarı gelir. Göz kuruluğu yüzünden gözyaşının yeterli seviyede olmaması durumunda bulanık görme sorunu ortaya çıkar.
  7. İleri seviyeli göz kuruluklarında sürekli olarak gözün içinde yabancı bir cisim olduğu hissi oluşabilir. Bunun sebebi göz kapağı ile korneayı ayıracak bir katmanın olmamasıdır.
  8. Orta seviyeli göz kuruluğu olan kişilerde, gözün alt bölgelerinde yani buruna yakın kısımlarda kıvamlı bir sıvı birikebilir.
  9. Göz kuruluğuna sahip olan hastalar görme problemi yaşamalarından ve hayat konforlarının bozulmasından dolayı sürekli olarak yorgun hissederler. Ayrıca baş ağrıları ile de sık sık karşılaşılır.
  10. En net belirti ile ansızın gelişen refleks gözyaşı salgısıdır. Göz bir anda, irritasyona sebep olan tüm faktörleri ortadan kaldırmak için fazlaca gözyaşı salgılar. Ancak bu salgı hiçbir zaman çözüm olmaz.

Göz kuruluğunun genel belirtileri bunlardır. Bu belirtilerden bazıları, belirtileri ortaya çıkaran faktörler ortadan kalktığında kendiliğinden iyileşir. Bazıları ise zaman içerisinde gelişmelerinden dolayı, kendilerini ortaya çıkaran faktör ortadan kalksa dahi iyileşmezler. Tam iyileşme için göz doktorunun müdahalesi gerekmektedir.

Göz Kuruluğu Tedavi Yöntemleri

Göz kuruluğunun tedavi edilmesinde göz kuruluğunun bulunduğu seviye göz önünde tutulur. Basit ve orta seviyeli göz kuruluğunun tamamen tedavi edilmesi mümkün olsa da; ileri seviyeli göz kuruluğunun kesin tedavisi noktasında net bir şey söylemek mümkün değildir. Ayrıca, göz kuruluğunu ortaya çıkaran faktörün ne olduğu da tedavi yönteminin belirlenmesinde oldukça önemlidir. İlaç tedavisi, sondalama tedavisi ve lazer tedavisi bahsetmek mümkündür. Sondalama ve lazer tedavisini cerrahi yöntem olarak adlandırmak mümkündür. Bu yöntemler yalnızca gözyaşı kanallarına müdahale ederken kullanılmaktadır. Gözyaşı bezinin ya da diğer yapıların hasarlı olduğu durumlarda cerrahi yöntemlerin uygulanması anlamsız olacaktır.

İlaç tedavisinde gözyaşı salgısını artırmayı amaçlayan ilaçlar verilir. Ayrıca suni gözyaşı takviyesi sunulması da söz konusudur. İlaç kullanılabilmesi için gözyaşı bezlerinin sağlam, kanalların ise işlevsel olması gerekmektedir. İlaç kullanımının işe yaradığı ancak gözyaşının gözde tutulamadığı durumlarda ise ilaçlı tedaviye bazı yöntemlerle destek verilmektedir.

Hangi yöntem uygulanırsa uygulansın göz kuruluğunda asıl tedavi hastanın kendisi tarafından uygulanmaktadır. Göz kuruluğuna sebep olabilecek her türlü faktörden uzak durulmalı, uygulanan tedavi bu şekilde desteklenmelidir. Tedavi desteklenmezse göz kuruluğunun tekrar gelişmesi olasıdır.

  1. Rüzgarlı havalarda olabildiğince dışarı çıkmamalıdır. Ayrıca nem kontrolü olmayan klimalı ortamlarda da bulunmamalıdır. Uzun yolculuklarda uzun süre klima çalıştırmamalıdır.
  2. Havanın kirli olduğu ortamlarda bulunmamalıdır. Özellikle kömür dumanının ve tozun yoğun olduğu ortamlardan uzaklaşılmalıdır.
  3. Hasta düzenli olarak suni gözyaşı kullanmalıdır.
  4. Eğer hastanın göz kuruması ileri seviyedeyse ve bu kuruluğu destekleyecek ortamlarda bulunmak zorundaysa gözü ile dış dünyanın temasını büyük oranda kesen gözlükler kullanmak zorundadır. Bu gözlükler dalış gözlüğüne benzer ve doktor tarafından yazılır. Rüzgarı, tozu ya da diğer faktörleri gözden uzak tutarlar.

Sondalama Tedavisi

Gözyaşının ilgili bez tarafından salgılanması sonrasında gözyaşı, gözyaşı kesesine doğru hareket eder. Burada biriken gözyaşı, gerekli bir durum olduğunda gözyaşı kanalı aracılığıyla burun boşluğuna salınır. Burun boşluğundan göz içine gelen gözyaşı, kanallarda bir sorun olması halinde burun önünde birikerek yanaklardan akar. Bu durum iyi gibi görünse de esasen birçok göz hastalığına davetiye çıkaran türdendir. Ayrıca, gözün iç tabakasında olması gereken gözyaşının yanaklardan akması, gözün kuru kalmasına sebep olmaktadır. Gözyaşı kanalı tıkanmasını ortadan kaldırmak için de sondalama tedavisinin uygulanması gerekmektedir. Gözyaşı kanalı tıkanmasının belirtileri şunlardır:

  1. Gözyaşı olması gerekenden dört – beş kat fazla salgılanır ve rasgele zamanlarda gönderilir.
  2. Gözün tamamını etkisi altına alan bir çapaklanma görülür.
  3. Burun ile gözün birleştiği noktaya baskı uygulandığında bu bölgeden iltihaplı bir sıvı gelir.
  4. İçerideki iltihaptan dolayı burun ile göz birleşimi civarında şişme görülür.

Bu belirtiler ışığında, özel bir enjektör yardımıyla gözyaşı kanalına sıvı verilir. Sonrasında ise bu sıvının boğaza gelmesi beklenir. Eğer gelmezse gözyaşı kanalları tıkalı demektir. Tıkalı kanal probleminin ortadan kaldırılması için sondalama tedavisi altında iki farklı yöntem uygulanabilir:

  1. İlk yöntemde göz ile burun arasındaki kısa mesafe kesi yapılarak açılır. Sonrasında ise uygun bir noktadan yeni bir gözyaşı kanalı oluşturulur. Oluşan gözyaşı kanalı test edildikten sonra açılan bölge kapatılır. Oldukça etkili bir yöntemdir ancak iz bırakır. Bu sebepten ötürü ikinci bir operasyonla izlerin kapatılması gerekmektedir.
  2. İkinci yöntemde herhangi bir kesi yapılmaz. Burun içerisinden özel cihazlarla gözyaşı kanalları bölgesine girilerek uygun bir kanal açılır. Bu da en fazla yapılan yöntemlerden biridir.

Lazer Tedavisi

Bu yöntem oldukça ileri bir yöntem olarak lanse edilmektedir. Son yıllarda lazer tedavisi oldukça fazla uygulanması ile beraber hem hastalar açısından kolay hemde başarılı sonuçlar ortaya koymaktadır. Lazer tedavisi sırasında gözyaşı kanalının genişletilmesi ve lazerin başlığının bu alana konulması ile işlem başlatılmış olur. Burun içinden endoskop ile girilerek diğer uç gözlem altında tutulur. Sonrasında ise lazer çalıştırılarak yeni ve daha geniş bir gözyaşı kanalının oluşması sağlanır. En son olarak ise silikon bir tüp bu kanalara yerleştirilerek dokuların bu bölgeyi kapatmasının önüne geçilir.

Punktum Tıkacı

Göz kuruluğunun diğer yöntemlerle tedavi edilemediği durumlarda gözyaşı takviyesi hastaya verilmeye başlar. Normal koşullar altında bu takviye ile gözün uzun süre nemli kalması gerekmektedir. Ancak, verilen takviyenin bir şekilde ortamdan uzaklaşmasından dolayı ekstra uygulamalar yapılması gerekmektedir. Özellikle gözyaşı kanallarından geri kaçma söz konusu ise buraların tıkanması gerekmektedir. Bu tıkama işlemine de punktum tıkacı adı verilmektedir.

Punktum tıkacı yalnızca gerekli durumlarda uygulanır. Gözyaşı bezlerinin ya hiç çalışmaması ya da çok az çalışması gerekmektedir. Uygulama herhangi bir göz kliniğinde kolayca uygulanabilir. Silikon yapılar gözyaşı kanallının göz tarafındaki çıkışına yerleştirilir. Böylece takviye edilen gözyaşının bu bölgeden kaçması engellenir. Ağrısız, sancısız ve oldukça kolay bir işlemdir. İlaç tedavisini desteklemek amacıyla uygulanmaktadır.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Öncesi

Göz kuruluğu çok yavaş gelişim gösteren ancak ileri seviyeye ulaştığında da göz üzerinde ciddi etkiler oluşturabilecek bir hastalıktır. Belirtilerin, diğer hastalıkların belirtileri ile karıştırılıyor olmasından ve hastalığa sebep olan onlarca faktör olmasından dolayı insanlar göz kuruluğunu geçici bir sorun gibi görürler. Bir hafta, bir ay ya da bir yıl kadar bu sorunla başa çıkmaya çalışırlar. Hayatın oldukça konforsuz hale gelmesinden sonra ise göz doktoruna başvururlar.

Göz doktoruna başvurulmasından sonra hastanın şikayetlerinin dinlenmesi, fiziki muayenenin yapılması, tetkiklerin uygulanması, tedavi yönteminin belirlenmesi ve hazırlık sürecine geçilmesi şeklinde oldukça net bir süreç takip edilir. Her hastada farklı bir yöntem uygulanabilir. Bazı durumlarda, eğer hastalıklardan kaynaklı olarak gözyaşı eksikliği yaşanıyorsa önce hastalığın tedavisi yapılır. Sonrasında ise göz kuruluğuna dair önlemler alınır.

Tedavi yönteminin belirlenmesinde göz kuruluğunun basit mi yoksa kompleks mi olduğu önemlidir.

Hastanın Tıbbi Açıdan Değerlendirilmesi ve Tetkikler

Hastalar göz doktorları tarafından muayene edilmektedir. Birçok göz doktoru dahi göz kuruluğunun belirtilerini ilk görüşte diğer hastalıklar ile karıştırılabilmektedir. Bu sebepten ötürü çok daha kompleks bir süreç işletilir.

  1. Hasta ilk aşamada fiziki olarak muayene edilir ve hastalığa dair belirtiler aranır. Belirtiler ile hastalık bağlantısının kurulmasından sonra ise kesin tanının yapılabilmesi için testlere başvurulur.
  2. Gözün iç yapısı, görme kabiliyeti ve gözyaşı kanallarının içi özel cihazlar yardımıyla incelenir. Gözün ışığa olan hassasiyeti ölçülür. Ayrıca göz kapaklarının hemen üzerinde biriken gözyaşı miktarı da kontrol edilir.
  3. Teşhis aşamasında göz kapaklarındaki ve çevresindeki kızarıklıkların varlığına bakılır.
  4. Son ve kesin sonucu veren test ise gözyaşı miktarının ölçüldüğü testtir. Bu test için özel şeritler kullanılır.
  5. Özel şeritler gözün hemen altına yerleştirilir. Sonrasında ise hastanın gözyaşının bu şeritleri ne kadar ıslattığı ölçülür. Birim zamanda ıslatılan şerit miktarının az olması durumunda ise göz kuruluğundan bahsetmek mümkündür.
  6. Bazı hastalar şeritler takıldığı anda refleks olarak gözyaşı salgısını artırmaktadır. Bunu engellemek ve için ya test sayısı artırılmakta ya da lokal anestezi damlaları uygulanmaktadır.

Bu testler yapıldıktan sonra göz kuruluğunun kesin tanısı yapılır. Kesin tanıdan sonra ise göz kuruluğunu ortaya çıkaran faktörün ne olduğunun tespitine gelir sıra. Bu aşamada:

  1. Hastanın yaşam tarzı analiz edilir. Çalıştığı alanın, yaşadığı veya seyahat ettiği bölgelerin koşulları değerlendirilir. Bilgisayar, odaklanma, hava kirliliği gibi alanlarda çıkarımlar yapılır.
  2. Sistemik hastalıkların ya da ilaçların sonucu olarak gelişme ihtimaline karşı hastanın tıbbi öyküsü alınır.
  3. Kan testleri, idrar testleri ve hormon testleri uygulanabilir.

Kısacası, tetkikler hastanın durumuna göre artış gösterebilir. Gözde görülen bu kuruluk sorununun vücudun diğer bölgelerindeki yansımaları aranır. Eğer göz kuruluğunun altında hormonlar, hastalık ya da ilaçlar yatıyorsa bunların tedavisine ya da kesilmesine yönelik çalışmalar yapılır. Sorun ak yüzeyden, gözyaşı kanallarından ya da gözyaşı bezlerinden kaynaklanıyorsa farklı çözümler geliştirilir.

Operasyona Hazırlık

Göz kuruluğu tedavisinde cerrahi yöntemler oldukça basittir. Özel bir hazırlığa gerek yoktur. Vücudu ve bölgeyi ekstrem koşullara sokabilecek her türlü durumdan uzak durulması yeterlidir. Yeni gözyaşı kanalı açıldığı durumlarda dahi minimal cerrahi kesi kullanılır. Lazer ve endoskopik yöntemde ise kesi kullanılmaz. Bu sebepten ötürü de özel bir hazırlığa gerek yoktur.

Operasyondan önce hastaların hijyenlerine, beslenmelerine, aldıkları ilaçlara ve tükettikleri maddelere dikkat etmesi yeterlidir.

İlaç Kullanımı

Operasyon sırasında yapılan kesilerden dahi kan akışı oldukça sınırlıdır. Yani kan sulandıran ilaçların kullanımına azami bir özen gösterilmesi gerekmez. Yine de kanama ile ilgili sorunları olan hastaların bu tür ilaçlarına kullanımına dikkat etmesi faydalı olacaktır.

Göz kuruluğu ameliyatlarında önce asıl dikkat edilmesi gerekenler ise gözü, gözyaşı kanallarını, burunu ve gözyaşı bezlerini hassas hale getirebilecek ilaçlardır. Hormon ilaçları ve alerji ilaçları bu tür ilaçlar sınıfına girer. Ayrıca bazı antidepresanlar da hassaslığa sebep olabilmektedir. Operasyondan önce ilaç kullanımına dair mutlaka göz doktoruna danışılmalı, onun tavsiyesinden çıkılmamalıdır.

Beslenme

Operasyondan önce E vitamini içeren besinlerin tüketimine sınırlama getirilmesi faydalı olacaktır. Ayrıca aşırı yağlı ya da aşırı asitli hiçbir besin tüketilmemelidir. Tansiyonu, kolesterolü yükseltebilecek besinlerden de uzak durulmalıdır. Rafine şeker, hızlı sindirilen karbonhidrat tüketimi en azından iki günlüğüne tamamen kesilmelidir. Operasyondan önce kan değerlerini ekstrem noktalara çekebilecek besinler bir hafta önceden bırakılmalı; operasyondan bir gün önce de sıvı diyetine geçiş yapılmalıdır.

Hijyen ve Göz Sağlığı

Operasyon türü fark etmeksizin operasyondan önce hijyene dikkat edilmelidir. Özellikle yüz bölgesi hijyen açısından kritik öneme sahiptir. Makyaj yapılmamalı, güneş kremi sürülmemeli ve diğer kozmetik ürünlerden uzak durulmalıdır. Burun spreyleri de kesinlikle kullanılmamalıdır. Eğer doktor tavsiyesi yoksa göz damlaları da operasyondan önce mutlaka kesilmelidir. Göz ile alakası olmasa da yanak bölgesi, kaş bölgesi ve alın bölgesi de kozmetik ürünlerden uzak tutulmalıdır.

Ayrıca, gözü baskı altına alabilecek, daha da kurutabilecek ya da sulandırabilecek faktörlerden de uzak durulmalıdır. Güneşte uzun süre kalınması, bilgisayar ekranına ya da telefon ekranına uzun süre bakılması operasyondan önce yasaktır. Göz olabildiğince stabil değerler içerisinde tutulmalıdır.

Sigara ve Alkol Kullanımı

Operasyondan önce ve sonra sigara kullanımı kesinlikle yasaktır. Alkol kullanımı ise kan damarlarını büyütmesinden dolayı operasyondan önce ve sonra bir süreliğine yasaktır. Sigaranın dumanı göz kuruluğunu ortaya çıkaran faktörlerin başında gelir. İçerisindeki kimyasallar hem korneaya hem de gözyaşı kanallarına zarar vermektedir. Ayrıca iyileşme süresini de uzatmaktadır.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Sonrası

Göz kuruluğunun tedavi edilmesi amacıyla uygulanan operasyonlar genelde uzun bir hazırlık sürecine tabi tutulmaz. Operasyonun basitliğinden dolayı basit anestezi ilaçları kullanılması söz konusudur. Hasta operasyona girer ve uygulanacak yönteme göre on ile kırk dakika arasında operasyondan çıkar. Genellikle ameliyathane koşulları dahi hazırlanmaz. Kısacası operasyon öncesi ve operasyon anı kadar basit bir süreç de operasyondan sonrası için geçerlidir.

Göz kuruluğunun tedavisinde kullanılan yönteme göre operasyon sonrasındaki süreçte ufak değişiklikler olabilir. Genel olarak, operasyonla birlikte göz kuruluğu tamamen ortadan kalkmaz. Operasyondan önce göz kuruluğunu ortaya çıkaran sebepler, operasyondan sonra da hayatın parçası olmaya devam ederse göz kuruluğu tekrarlayabilir. Hastalar cerrahi ya da lazerli müdahaleden sonra bir müddet daha göz damlası kullanmaya devam ederler. İleri seviye göz kuruluğun sahip olanlarda göz kuruluğunun tamamen ortadan kaldırılması oldukça zordur.

Ameliyat Günü

Hasta operasyona bir gün önceden hazırlanır. Kan değerlerini ve hormon değerlerini aşırı uçlara çekebilecek her şeyden uzak durur. Ayrıca operasyondan önceki gece saat ondan itibaren besin tüketimini keser. Sabah hastaneye gelir ve son kontrolleri yapılır. Daha önceden planlanan yöntem dahilinde operasyon gerçekleştirilir.

Operasyonda cerrahi kesi yapılsa dahi kesi alanı oldukça küçüktür. Üç ya da dört dikiş ile bölgenin kapatılması söz konusudur. Endoskopik yöntemde de iç dikişlerden bahsetmek mümkündür. Güncel yöntem ise lazerli tedavidir.

Ağrı

Operasyon sırasında verilen anestezi ilaçlarından ve damlalardan ötürü en ufak ağrı ya da acı hissedilmez. Yöntemin ne olduğu acı ya da ağrı açısından en ufak fark oluşturmaz. Hasta operasyondan çıktıktan sonra ağrı oluşma ihtimaline karşı özel ağrı kesiciler verilir. Verilen ağrı kesicilerin, damlaların ve antibiyotiklerin doğru zamanda ve doğru dozda kullanılması sayesinde operasyondan sonra da ağrı ya da acı hissi oluşması söz konusu değildir. Bölgeye atılan dikişler kendiliğinden eridiği için dört – beş gün sonunda ağrı oluşma ihtimali de tamamen ortadan kalkar.

Ayağa Kalkma

Operasyon özel bir koltukta icra edilmektedir. Operasyondan sonra hastanın bilinç durumuna göre hasta ayakta dinlenme odasına alınır. Burada ufak bir muayenenin ardından hasta en ufak sorun yaşamadan ayağa kalkabilir. Hastane içerisinde dolaşabilir ve eğer bir engel yoksa da taburcu edilir.

Görme Kabiliyeti

Operasyondan sonra burun üzerine pansuman yapılabilir. Genelde görmeyi etkileyecek şekilde yapılmaz ancak gözleri birbirine yakın olan hastalarda ufak bir açı kaybı yaşanabilir. Bu açı kaybı pansumanların çıkarılması ile tamamen ortadan kalkar. Operasyona bağlı olarak kalıcı ya da geçici görme kaybı ise söz konusu değildir. Operasyon ile müdahale edilen bölge korneanın ve diğer görme yapılarının çok uzağındadır. Bu sebepten ötürü de ekstrem bir hata yapılmadığı müddetçe görme ile ilgili problem yaşanmaz. Hastaların kendilerini psikolojik olarak kötü hissetmelerinden dolayı görüntünün bulanması söz konusu olsa da bu geçicidir. Yaklaşık üç – dört saat sonra tüm psikolojik etkiler de ortadan kalkar.

Gözetim Süresi ve Taburculuk

Operasyondan sonra hasta dinlenme odasına alınır. Burada anestezi ilaçlarının etkisi geçene kadar bekletilir. Kendini iyi hissetmeye başladığında son kontrolü yapılır ve sonuçlar değerlendirilir. Herhangi bir sorun yoksa veya gelişme ihtimali bulunmuyorsa hasta ayakta taburcu edilir. Hasta taburcu edildikten sonra evine gidip bir – iki gün dinlenmelidir. Sonrasında ise sorunsuz olarak sosyal yaşamına dönebilir.

Riskler, Yan Etkiler ve Komplikasyonlar

Göz kuruluğunun tedavi edilmesi amacıyla üç yöntem uygulanmaktadır. Tüm yöntemlerin de temel amacı göz kanallarını açmaktır. Göz kanallarıyla ilgili problem olmadığı durumlarda ise cerrahi olmayan yöntemler uygulanmaktadır. Cerrahi olmayan yöntemlerin tek riski, ilaçların içerisindeki koruyucu maddelerin gözyaşı seviyesini azaltıyor oluşudur. Bu riski ortadan kaldırmak için özel bazı tek kullanımlık ilaçlar verilir.

Cerrahi müdahalenin ise cerrahiden kaynaklanan riskleri bulunur. Ayrıca anestezi ilaçlarının alerjik reaksiyon doğurma riski bulunmaktadır. Kanama bozukluğu olan hastalarda normalden çok daha fazla kanama gerçekleşebilir. Açılan kanalın tekrar tıkanması, yolun tutmaması, bölgede kalıcı iz oluşması, kalıcı morluk ve kızarıklıklar, boğaz – burun yolu ve gözyaşı kanalı kombinasyonunda sorunlar oluşması da ihtimaller dahilindedir ancak uzman göz cerrahları sayesinde bu riskler minimum seviyede tutulmaktadır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Göz kuruluğunun ortadan kaldırılması amacıyla uygulanan tedaviler oldukça değişkendir. Hastanın problemine göre değişen kombinasyonlar da uygulanması söz konusudur. Yöntem ne olursa olsun temel amaç göz kuruluğunu tamamen ortadan kaldırmak ya da kaldırılamıyorsa da etkilerini azaltmaktır.

Göz kuruluğunun ileri seviyelerinde hastalıktan tamamen kurtulmak oldukça zordur. Yapılan tüm uygulamalar hayat konforunu artırmak ve göz sağlığını sabit tutmak üzerine kuruludur. Tamamen iyileştirilen hastalarda dahi dikkat edilmediği takdirde göz kuruluğu tekrarlamaktadır. Tüm bunların önüne geçmek, hayat konforunu artırmak ve uygulanan yöntemlere destek olmak için dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  1. Gözün kurumasına sebep olan ortamlardan uzak durulmalıdır. Soğuk, rüzgarlı ve kuru ortamlar uzak durulması gereken yerlerdir. Ayrıca klima ile soğutulan ortamlardan da uzak durulmalıdır.
  2. Operasyondan sonra hijyen çok önemlidir. Umumi ortamlardan uzak durulmalıdır. Sauna, hamam, deniz ve havuz bu ortamlara örnek verilebilir.
  3. Göz bölgesinde kullanılacak kozmetik ürünlerine çok dikkat edilmelidir.
  4. Eğer koşullar olumsuz bir hal alıyorsa özel gözlükler kullanılmalıdır.
  5. Gözyaşı takviyesinden kaçınılmamalıdır.
  6. Bir noktaya uzun süre odaklı kalınmamalıdır. Her on dakikada bir ufak göz egzersizleri yapılmalıdır.
  7. Kontakt lens kullanımı söz konusu ise lensler sekiz saatten fazla gözde tutulmamalıdır. Çalışırken ya da bir şeye odaklanırken mutlaka gözlük kullanılmalıdır.
  8. Operasyondan sonra reçete edilen tüm ilaçlar doğru zamanda ve doğru dozda kullanılmalıdır.

Sık Sorulan Sorular

Göz kuruluğu her yaştan ve her cinsiyetten insanın muhatap olduğu ciddi bir sorundur. Ciddi sonuçlarını çok uzun sürelerde veriyor olmasından dolayı insanlar tarafından önemsenmese de, erken teşhisi yapılmadığı zaman hayat konforunu ciddi miktarda etkilemektedir. Görmeye bağlı sorunların ortaya çıkmasından sonra kişinin hayatı geri dönülemez şekilde kötüleşmektedir. Göz kuruluğunu iyi anlamak için bazı spesifik başlıklar altında risk grubunda yer alanların kafasındaki soru ve sorunların cevaplandırılması faydalı olacaktır. Ayrıca hastalığı teşhis edilmiş ancak doktorlarından yeterli ilgiyi bulamamış hastalar da bu sorulardan istifade edebilir.

Göz Kuruluğu Ameliyatından Önce Hastane ve Doktor Seçimi Nasıl Yapılmalıdır?

Ülkemizde göz doktorlarının ve göz kuruluğu operasyonlarını gerçekleştiren cerrahların uzmanlık seviyesi tartışılamayacak kadar iyidir. Yine de operasyondan önce hastane ve doktor seçimi yapılırken bazı hususlara dikkat edilmesi faydalı olacaktır:

  1. Göz ve göz hastalıkları çok geniş bir alandır. Her doktorun göz kuruluğu hakkında uzman olması beklenemez. Çoğu doktor göz kuruluğu ile göz yaşarmasının belirtilerini karıştırabilmektedir. Böyle bir karışıklığa mahal vermemek için göz kuruluğu alanında çalışan bir doktor tercih edilmelidir.

  2. Operasyonun yapılacağı hastanenin hasta ile aynı şehirde olması faydalı olacaktır. Göz kuruluğu operasyonlarından sonra da operasyonu gerçekleştiren doktora sık sık muayene olunması gerekmektedir. Bu sayede operasyondan sonraki süreç kontrol altında tutularak operasyondan maksimum fayda sağlanması garanti altına alınır. Uzak mesafeli doktor – hasta ilişkisini sağlıklı şekilde yürütmek oldukça zordur.

  3. Operasyonun yapılacağı hastanenin koşullarının iyi olması gerekmektedir. Merdiven altı kliniklerde böyle bir operasyona girişilmemelidir. Operasyon sırasında ya da sonrasında çıkabilecek her türlü olumsuz duruma profesyonel olarak müdahale edilebilme imkanı hastanede bulunmalıdır.

Göz Kuruluğu Tedavi Edilmezse Sonuçları Ne Olur?

Gözyaşının eksik olması durumunda göz kuruluğu ortaya çıkmaktadır. Gözyaşının, göz sağlığını korumak açısından oldukça büyük bir önemi bulunmaktadır. Göz kuruluğunun tedavi edilmemesi halinde de:

  1. Kalıcı görme kaybı gelişebilir.
  2. Bulanık görme sorunu ortaya çıkabilir.
  3. Göz tansiyonu artabilir.
  4. Sürekli yorgunluk, baş ağrıları ve diğer bazı sorunlar ortaya çıkabilir.
  5. Gözlerde sürekli irritasyon görülebilir.
  6. Gözlerde enfeksiyon gelişebilir.

Ayrıca göz kuruluğuna bağlı olarak çeşitli psikolojik baskı unsurları da oluşabilir. Hayat kalitesinde ciddi bir bozulmadan bahsetmek söz konusudur. Ağrılara, yorgunluğa ve diğer olumsuz unsurlara bağlı olarak iş yaşamında ve sosyal yaşamda başarısızlık söz konusudur. Kişi, göz kuruluğuna bağlı olarak ikili ilişkilerinde dahi sorun yaşamaya başlayabilir.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Sonrası Kalıcı Görme Kaybı Oluşur Mu?

Göz kuruluğunun tedavi edilmesi amacıyla doğrudan göze değil, gözyaşı kanallarına müdahale edilmektedir. Müdahale edilen alan ile görme fonksiyonunu gerçekleştiren alanlar arasında mesafe bulunmaktadır. Operasyon sırasında ciddi bir hata yapılmadığı müddetçe göz kuruluğu ameliyatından sonra görme kaybı oluşması söz konusu değildir. Aksine, operasyon gerçekleştirilmediği takdirde böyle bir risk bulunmaktadır. Bu sebepten ötürü de görme kaybı endişesi duyulmadan doktora başvurulmalı, gerekiyorsa da cerrahi tedavi olunmalıdır.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Fiyatları Ne Kadar?

Göz kuruluğu ameliyatlarının fiyatlarını belirleyen onlarca farklı unsur bulunmaktadır. Hastane, göz doktoru, hastanın durumu, yöntem, yöntemde kullanılan malzemeler ve döviz kuru gibi. Tüm bu faktörlerin değerlendirilmesi ve kesin bir fiyat verilebilmesi için mutlaka muayene olunmalıdır. Ayrıca muayene olunacak kurumun SGK ile anlaşmasının olup olmadığı da fiyatları etkilemektedir. Hastaneye ve doktora karar verme aşamasında sigortanızın kapsamını da hesaba katmalısınız.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

Göz kuruluğu ameliyatında tek bir yöntemden bahsetmek mümkün değildir. Operasyonun yöntemine ve hastanın durumuna göre değişen süreler söz konusudur. Genel olarak on ile kırk dakika arasında gerçekleşen operasyonlar bazı hastalarda bir buçuk saate kadar çıkabilmektedir. Doktorun uzmanlık seviyesi, risklerin fazlalığı gibi durumlar operasyon süresini etkiler.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Kimlere Yapılamaz?

Göz kuruluğu ameliyatları, gözyaşının kanallardan geçemediği durumlarda göz kanallarını açmak için uygulanan cerrahidir. Göz kuruluğunu oluşturan sebep farklı ise bu ameliyatlar uygulanamaz. Ayrıca çeşitli göz hastalıklarının varlığı, yüksek tansiyon, kanser, kalp ve damar hastalıkları varlığında da ameliyatın uygulanması zorlaşmaktadır. Bu tür sorunların varlığı halinde diğer bazı branşlardan da onay alınmalıdır. Ayrıca bulaşıcı ve ölümcül hastalık varlığı durumunda da operasyon yapılmamaktadır.

Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?

Operasyondan sonra dört gün içerisinde kısmi, iki hafta içerisinde de tam iyileşme sağlanır. Operasyondan sonra ayakta taburcu olunur. Bir gün kadar evde dinlendikten sonra iş yaşamına ve sosyal yaşama dönülmesinde sakınca yoktur. Ancak tam iyileşme gerçekleşene kadar güneş ışınlarından, kozmetik ürünlerden ve bölgeyi baskı altına alan her türlü unsurdan uzak durulmalıdır. Operasyondan iki hafta sonra tam iyileşme gerçekleştikten sonra da göz kuruluğunu tetikleyen faktörler tamamen hayattan çıkarılmalıdır. Yöntemler basit olduğu için göz kuruluğu ameliyatından sonra iyileşme süreci de basit ve konforludur.

Lazerle Göz Kuruluğu Ameliyatı Yapılır Mı?

Göz kuruluğuna yakalanan insan sayısının sürekli artması ve efektif bir tedavi yöntemi geliştirilememesi, lazerle tedavi yöntemlerinin göz kuruluğu üzerinde denenmesini sağlamıştır. Işık parlamaları şeklinde göz kapaklarına uygulanan bir lazer ameliyatı ile göz kuruluğunun yüzde altmış oranında ortadan kaldırılması mümkündür. Operasyon yaklaşık olarak on dakika sürer ve duruma göre birden fazla seans gerçekleştirilebilir.

SGK Göz Kuruluğu Ameliyatını Karşılar Mı?

Göz kuruluğu ameliyatları göz kuruluğunun kesin tedavisini sunmazlar. Doğal olarak çok daha kolay ve basit yöntemlerle kuruluğu kontrol altında tutmak mümkündür. SGK daha çok farmakolojik yöntemleri desteklemekte; göz kuruluğunun tedavi edilmesi amacıyla uygulanan cerrahi müdahaleleri karşılamamaktadır. Göz kuruluğu ameliyatı olmak isteyenler özel kliniklere başvurmalıdır.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Baş Ağrısı Yapar Mı?

Göz kuruluğu ameliyatında gözyaşı kanallarındaki tıkanma ya da daralma ortadan kaldırılır. Ameliyatın temel amacı üretilmeyen gözyaşının üretilmesi değil, üretilen gözyaşının göze sevk edilmesidir. Operasyondan sonra birkaç gün boyunca hafif şiddetli sürekli ağrılar görülür ancak bu ağrılar kolayca kontrol altına alınabilir. Birkaç günlük sürenin sonunda ise ağrıların ortadan kalkması beklenir. Eğer devam eden bir ağrı söz konusu ise doktora başvurulmalıdır.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Belirtileri Nelerdir?

Göz kuruluğu ameliyatını gerektiren belirtiler net değildir. Uzun zaman boyunca damlalar ile kontrol altında tutulmaya çalışılan göz kuruluğu bir yerden sonra öyle boyutlara ulaşır ki tek yöntem olarak cerrahi müdahale kalır. Gözlere damlatılan gözyaşlarının hemen kaybolması ya da yabancı madde temasına rağmen gözyaşı üretilmemesi durumlarında gözyaşı kanallarına cerrahi uygulama gerçekleştirilir. Yani gözyaşının miktarı doğrudan bir belirti olarak kabul edilir.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Riskli Midir?

Göz kuruluğu ameliyatları sırasında gözün görme fonksiyonunu getiren kısmına müdahale gerçekleştirilmez. Buruna yakın olan iç bölgeden temas noktası açılır ve gözyaşı kanallarına müdahale gerçekleştirilir. Yine de cerrahi bir operasyon olduğundan dolayı gözün zarar görme ihtimali her zaman bulunur. Uzman bir doktor tarafından uygulandığı müddetçe bu risk oldukça düşüktür.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Tekrarlar Mı?

Göz kuruluğunun tedavi edilmesi amacıyla uygulanan hiçbir yöntem kesin sonuç vermez. Eğer gözyaşı kanallarından kaynaklanan bir sorun yoksa göz kuruluğu ameliyatından sonra da gözyaşı miktarı olması gerekenin yüzde kırkı civarında eksiktir. Yani, gözyaşı kanallarında tekrar bir tıkanma olursa ameliyatın tekrarlanması mümkündür.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Sonrası Bulanık Görme Ne Kadar Sürer?

Göz kuruluğu ameliyatından sonra birkaç saatlik bulanık görme yaşanabilir. Bu yabancı maddelere ve yeni duruma gözün verdiği olağan bir tepkidir. Maksimum altı saatlik sürenin sonunda bulanık görme tamamen ortadan kalkar.

Göz Kuruluğu Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?

Operasyondan sonra göz kesinlikle ovalanmamalı, yabancı madde temasından kaçınılmalıdır. Aşırı tozlu ya da dumanlı ortamlara da girilmemelidir. Eğer kullanılıyorsa lens bir hafta kadar göze takılmamalı, gözlük ile idare edilmelidir. Operasyondan sonra düzenli olarak göz kontrollerine gidilmelidir. Bunun dışında oldukça konforlu ve hızlı iyileşilen bir operasyondur.

İlgili Bölümler
İlgili Tedaviler
İlgili Hastalıklar