Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Uyku Apnesi Tedavisi

Uykuda solunum durması olarak nitelendirilen ve horlama ile birlikte farklı sorunların da neden olabileceği uyku apnesi, çok sayıda tedavi yöntemi ile birlikte tedavi edilebilen bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Hayatlarımızın büyük bir kısmını kapsayan uyuma eylemi, sorunlu bir şekilde gerçekleştiği takdirde gün içerisindeki aktivitelerimizi ve bedensel zindeliği de olumsuz etkiliyor. Uyku apnesi, gerektiği durumlarda cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir ve dil yapısındaki bozukluğun yanı sıra bademciğin normalden daha büyük olması gibi sorunlar da yine cerrahi tedavi yöntemleri ile birlikte ortadan kaldırılabiliyor. Erken teşhis ile birlikte hastalıktan kurtulmak mümkündür ancak tekrar edebilen bir sorun olduğunu da belirtmek gerekiyor.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Eda Aydın

Uyku Apnesi Tedavisi Hakkında

Tedavi yöntemini belirlemek için gerçekleştirilecek olan tetkikler neticesinde en uygun tedavi yöntemi de belirlenecektir. Burun cerrahisi de tedavi yöntemlerinden bir tanesidir ve burun yapısındaki bozukluklar da üst solsunum yollarına etki ederek horlamaya ve uyku apnesine sebebiyet verebiliyor. Damak germe ve küçük dil ameliyatının yanı sıra bademcik ameliyatı da yine uyku apnesi sorununun ortadan kaldırılması adına ihtiyaç duyulabilecek müdahalelerden bazılarıdır. Alt ve üst çene kemikleri ile ilgili bir problem söz konusu ise eğer bu bölgelere müdahale etmek için de cerrahiye başvuruluyor. Uyku apnesi, yaşam kalitesini düşüren ve hem hastayı hem de yakın çevresini etkileyen bir hastalık olarak biliniyor.

Uyku Apnesi Nedir?

Uykuda solunumun kesilmesi/durması olarak tanımlanan hastalık, 10 saniyelik aralıklarla nefesi kesiyor ve kişinin horlayarak ya da irkilerek uyanmasına sebebiyet verebiliyor. Uyku apnesi her ne kadar basit bir sorun gibi lanse edilse de tedavi edilmediği takdirde birçok farklı hastalığa da sebebiyet verebiliyor ve farklı hastalıkların belirtisi olarak da karşımıza çıkıyor. Uyku apnesi esnasında vücut zorlanır ve nefes almaya çalışacağı için bedensel olarak da bir yıpranma meydana gelir ve bunun sonucunda horlayarak uyanma durumu ortaya çıkar. Tedavi edilmesinde fayda vardır ve öncesinde tetkikler sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilerek hastalığa neden olan sebepler de net bir şekilde belirlenmelidir.

Obstrüktif Uyku Apnesi

Uyku esnasında meydana gelen ve obstrüksiyon atakları ile seyreden bir hastalık türüdür. Tekrar etme durumunda hipoksiye neden olduğu dile getiriliyor ve bu da farklı hastalıkların belirtisi olarak karşımıza çıkıyor… Hastalığın tedavisinde genellikle cerrahi yöntemlere başvuruluyor ve öncesinde hastalığın asıl nedeni belirlenerek bu neden üzerine yoğunlaşmak daha doğru olacaktır. 1976 yılında keşfedilen bir apne türüdür ve o dönemden bu yana hastalık üzerine çok sayıda tedavi yönteminin geliştirildiğini de görebiliyoruz. Horlamanın neden olduğu bu tür, yaşam kalitesini de büyük ölçüde düşürüyor ve kişinin uyku düzenine de olumsuz anlamda etkide bulunuyor.

Merkezi Uyku Apnesi

Solunum eforunun durması ya da güçlük yaşanması neticesinde oluşan apne türlerinden bir tanesidir. Merkezi uyku apnesi, beynin, solunumu kontrol eden kaslara ulaşamaması neticesinde ortaya çıkıyor ve kişinin uyku düzenini bozan sorunlardan biri olarak biliniyor. Uyku apneleri ile ilgili yapılan araştırmalarda ise bu sorunun %5^’lik dilimi kapsadığını görebiliyoruz. Tedavisi mümkün ve erken teşhis ile birlikte çok daha kolay hareket edilebiliyor. Uyku apnesi, uyku esnasında solunum durması ya da solunumda zorlanma olarak tanımlanıyor. Bir süre sonra uyku düzeninin bozulması ile birlikte kişinin gündelik hayatı ve iş hayatı da sekteye uğrayabiliyor. Bununla birlikte motivasyonu düşük ve odaklanma konusunda sıkıntı yaşayan bireyler yaratılıyor demek çok daha doğru olacaktır.

Uyku Apnesi Nedenleri Nelerdir?

Uyku apnesi hastalığının birçok nedeni olabilir ve tedavi öncesi dönemde bu nedenler belirlenerek en uygun tedavi yöntemine başvurulacaktır. Bu nedenlerden bir tanesi bademciklerin yerleşimi ve boyutlarıdır. Normale oranla daha büyük bademciklere sahip iseniz eğer bademciklerin alınması durumu söz konusu olabilir. Bir diğer neden ise geniz eti olarak karşımıza çıkıyor ve bu sorun da yine nefes alıp verme eylemini daha sıkıntılı hale getiriyor. Özellikle uyku esnasında rahatsızlık vererek horlama sorununu da ortaya çıkartıyor. Uyku apnesi hastalığının nedenleri kısa sürede tespit edilebilir ve uygun tedavi yöntemi ile birlikte hastalıktan kısa süre içerisinde kurtulmak da mümkündür.

Kilolu Olmak

Aşırı kilolar, insan vücudunun en büyük düşmanlarından bir tanesidir. Yapılan araştırmalar, kilolu hastaların daha sık uyku problemi yaşadığını gösteriyor ve nefes alış verişi de daha güç bir hal alıyor. Kilolu olmak da uyku apnesinin nedenlerinden bir tanesidir. Eğer gerçek neden bu ise uyku apnesinin tedavisi de diyet programları ile birlikte yapılacaktır. Görüldüğü gibi her zaman için cerrahi müdahalelere başvurmaya gerek kalmayabiliyor. Diyet programı da tedavi yöntemleri arasında yer alıyor ve vücudunuzun ihtiyacı olan programı hatasız bir şekilde uyguladığınız takdirde sizler de sorunsuz bir şekilde fayda sağlayacak ve uyku apnesi hastalığından kısa süre içerisinde kurtulmuş olacaksınız.

Büyük Bademciklere Sahip Olmak

Organ yerleşiminde yaşanan problemler de ne yazık ki uyku apnesinin en büyük nedenlerinden bir tanesidir… Bademciklerin normalden daha büyük olması da solunum eylemini daha güç ve zor bir hale getiriyor. Bademciklerin alınması ile birlikte uyku apnesinden kurtulmak mümkündür ve bunun için de cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulacaktır. Bu durum genetik bir sorun olabilir ya da sonradan gelişme kaydeden bir durum olarak da karşınıza çıkabilir. Bademciklerin alınması yaşam kalitenizi düşürmeyecek ve tam aksine uyku apnesi sorununun çözümlenmesi ile birlikte yaşam kalitenizi belli oranda artıracaktır.

Geniz Eti

Uyku apnesi hastalığının tek bir nedeni bulunmuyor ve birçok nedenden dolayı gelişme kaydedebilen bu hastalığın tedavisi için tetkiklerin doğru ve sağlıklı bir şekilde yapılması gerekiyor. Geniz eti ile ilgili şikayetleriniz varsa eğer uyku apnesi riski taşıdığınızı da bilmeniz gerekiyor. Uyku apnesi hastalığının en önemli nedenlerinden bir tanesi de geniz eti olarak karşımıza çıkıyor. Bu etin alınması için de cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulacaktır ancak merak etmeyin anestezi destekli operasyonlar oldukları için müdahale esnasında herhangi bir şekilde acı ya da ağrı durumu söz konusu olmuyor. Hasta ve hekim konforu üst seviyelere taşınacak ve sorunsuz bir müdahale gerçekleştirilecektir.

Endokrin Bozukluklar

Endokrin sistem detaylı bir şekilde ele alınıp incelendiğinde, iç salgı bezlerinin oluşturduğu kalabalık bir sistem olduğunu görebiliyoruz. Bu sistemde yaşanacak herhangi bir sorun, vücudun tamamına etki edebiliyor. İnsan vücudu komplike bir yapıdır ve herhangi bir bölgede meydana gelecek sorun büyük sıkıntıları da beraberinde getirebilir. Endokrin bozukluklar da uyku apnesi hastalığının nedenlerinden bir tanesidir ve tedavi edilmediği takdirde sorun her geçen gün biraz daha büyüyerek farklı sıkıntılara da neden olacaktır. Hormonların vücut içerisinde önemli bir rol üstlendiğini biliyoruz. Gelişme, büyüme, metabolik destek ve daha birçok eylemin gerçekleşmesi için onlara ihtiyacımız var. Endokrin sistem içerisinde yaşanacak en küçük sorun, vücuttaki dengeleri değiştirebiliyor ve az önce de bahsettiğimiz gibi uyku apnesi gibi hastalıklara da neden olabilir.

Nöromuskuler Durumlar

Kas ve sinir hastalıkları olarak tanımını yapabileceğimiz geniş bir yelpaze karşımıza çıkıyor. Nöromuskuler durumlar da uyku apnesi hastalığının nedenleri arasında yer alıyor. tek bir hastalık ya da nedenden bahsetmek elbette mümkün değil ve uyku apnesinin bu konuda gerçekten ciddi bir hastalık olduğunu söylemek de hiç zor olmayacaktır. Yaşam kalitesini düşüren ve hem hastaya hem de yakın çevresine sıkıntı yaratan bu sorunun en kısa süre içerisinde tedavi edilmesi gerekiyor. Uyku apnesi hastalığının nedenleri belirlendikten sonra gerekli müdahale en kısa sürede yapılacak ve hastalığın yanı sıra komplikasyonlar da ortadan kaldırılacaktır.

Erken Doğum

Uykuda solunum durması olarak tanımlanan ve horlamanın da getirdiği bir sorun olarak karşımıza çıkan uyku apnesi, birçok farklı sorunun belirtisi olarak da riskli bir hastalık şeklinde karşımıza çıkıyor. Tedavi öncesi dönemde tetkiklerin eksiksiz bir şekilde yapılması gerekiyor çünkü hastalığın gerçek nedenini bulmadan doğru müdahale yapabilmek ne yazık ki mümkün olmuyor. Erken doğum da uyku apnesinin nedenlerinden bir tanesidir ve bunu tespit etmek kimi zaman çok daha zor ve sıkıntılı olabiliyor. Tetkikler neticesinde belirlenecek olan uygun tedavi yöntemi ile birlikte yaşam kalitenizi artacak ve uyku sorunlarınız da kısa süre içerisinde ortadan kalkacaktır. Uyku apnesi tedavi edilmediği takdirde kişinin özgüvenini de zedeleyecek ve bu bağlamda da zarar verecektir.

Uyku Apnesi Belirtileri Nelerdir?

Uyku apnesi şikayetleri ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde hiç tereddüt etmeden uzman yardımı almanız gerekecektir. Tedavi ertelendiği ya da askıya alındığı takdirde soru her geçen gün büyüme kaydedebilir ve yine hastalığın altında yatan nedenlerin de artması mümkündür. Horlama, uyku apnesi rahatsızlığının başlıca belirtilerinden biridir. Kişi bunu kendi başına fark etmeyebilir ancak yakın çevresindekileri uyarısı ile gözlem yapabilir. Horlama sorunu en büyük belirti olarak biliniyor ve bu tür bir sıkıntı ile karşı karşıya iseniz uyku apnesi riskini de göz önünde bulundurmalı ve bir an önce yardım almalısınız. Erken teşhis ile birlikte hastalık daha kısa sürede tedavi edilecek ve komplikasyonlar da ortadan kaldırılacaktır.

Horlama

Uyku apnesi hastalığının tetikleyicilerinden bir tanesi olan horlama sorunu, yaşam kalitesini düşüren durumlardan bir tanesidir. Horlama şikayetiniz varsa eğer bunu acil olarak bir uzman ile paylaşmanızda fayda vardır. Uyku apnesinin en önemli belirtilerinden bir tanesi olan horlama, uyku düzeni ile birlikte kişinin motivasyonunu da olumsuz etkiliyor. Bu sorunu yaşayan kişiler genellikle sağlıklı bir uyku düzenine sahip değildir ve uykusuzluk durumu da iş hayatına direkt olarak etki eder. Bu sorunu yaşayan kimselerin odaklanma konusunda da büyük sıkıntılar yaşadığı ispat edilmiştir. Vakit kaybetmeden uzman yardımı almak gerekiyor ve doğru tedavi yöntemi ile birlikte sağlığınıza kısa süre içerisinde kavuşabilirsiniz.

Sık Sık İdrara Kalkma

Her belirti tek başına değerlendirilemez ve yine tek başına uyku apnesi hastalığını işaret etmesi de mümkün değildir. Sık sık idrara kalkma durumu da uyku apnesinin belirtileri arasında gösteriliyor ancak tek başına ele alındığında bunu söylemek ne yazık ki mümkün olmayacaktır. Diğer belirtiler ile birlikte değerlendirilmesi tavsiye ediliyor ve özelikle horlama sorunu ile birlikte seyrediyorsa endişelenmeniz daha doğru olacaktır. Bu tür sıkıntılar baş gösterdiği takdirde bir uzmandan yardım almalı ve tedavi için kısa süre içerisinde harekete geçmelisiniz. Tedavi ertelendiği takdirde farklı hastalıklar da baş gösterebilir ve apne durumu da ilerleme kaydedebilir.

Terleme

Endokrin bozukluklar arasında gösterilen terleme sorunu da yine uyku apnesi hastalığının en önemli nedenlerinden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Aşırı terleme durumu yalnızca uyku apnesi hastalığının değil, hormonal bozuklukların da habercisidir. Bu sorunun da kısa bir süre içerisinde tedavi edilmesinde fayda var çünkü yaşam kalitenizi düşürecek bir sorundur ve özellikle yaz aylarında kendinizi çok daha tedirgin ve mutsuz hissedebilirsiniz. Terleme sorunu ile mücadele ediyorsanız eğer hiç vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım alabilir ve sorunu detaylı bir şekilde iletebilirsiniz.

Ağız Kuruluğu

Üst solunum yollarındaki problemler, nefes alış verişini de olumsuz etkileyen faktörlerden bir tanesidir. Nefes alışverişinde yaşanan her türlü sorun ağız kuruluğunu da beraberinde getiriyor. Ağız kuruluğu aynı zamanda ağız kokusuna da neden olabiliyor ve bu durum kişinin sosyal ilişkilerini de olumsuz etkiliyor. Nefes alıp vermede sıkıntı yaşıyorsanız ve bu durum horlama ile birlikte ağız kuruluğunu da beraberinde getiriyorsa hiç vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım almanızda fayda vardır. Belirtiler kendini keskin bir şekilde ortaya koyuyor ve uyku apnesi şüphesi doğuruyor. Yapılacak tetkikler ile birlikte hastalığın asıl nedeni ortaya çıkartılacak ve en uygun tedavi yöntemi ile birlikte harekete geçilecektir. Uyku apnesi hastalığının çok sayıda farklı tedavi yöntemi mevcut ve bu yöntemler arasından hastanın ihtiyacı olan müdahale yöntemi belirlenerek süreç başlatılıyor.

Solunum Durması

Uyku esnasında solunum durması, uyku apnesinin tanımı olarak karşımıza çıkıyor ve bu sorunu yaşadığınızda uykularınızdan genellikle irkilerek ya da horlama sesi eşliğinde uyanırsınız. Bazı hastaların kendi horlama sesinden şikayetçi olduklarını ve hatta bu gürültülü sesin uykularını böldüğünü de belirtmek gerekiyor. Solunum durması 10 saniye gibi kısa bir süreye karşılık geliyor ve bu süre zarfında vücut büyük bir zorlanma yaşayacağı için irkilerek uyanma durumu da gayet normal bir tepkidir. Riskli bir durum olduğunu söyleyebiliriz ve bunu sık sık yaşıyorsanız hiç vakit kaybetmeden uzman yardımı almanız tavsiye ediliyor.

Uyku Apnesi Önlenebilir mi?

İlgili müdahaleler ve evde uygulayabileceğiniz basit tedavi yöntemleri sayesinde uyku apnesinin önüne geçmek ve risk durumunda gerekli önlemleri almak kesinlikle mümkündür. Pozitif solunum yolu basıncı uygulaması da üst solunum yollarını açmak ve nefes alış verişini daha kolay ve daha rahat hale getirmek adına uygulanabilecek yöntemlerden bir tanesidir. Son dönemde bu yöntemin çok daha popüler bir hal aldığını da belirtmek gerekiyor. Piyasada satışa sunulan ve yine nefes alış verişini daha kolay hale getiren bazı özel ürünler de mevcut. Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan bu ürünler de daha rahat bir uyku uyumanıza yardımcı oluyor.

Uyku Apnesi Tedavi Türleri

Geniz eti, büyük bademcik, çene yapısındaki bozukluklar, horlama ve daha birçok farklı nedeni barındıran uyku apnesi hastalığı, çok sayıda tedavi yöntemi ile birlikte sorun olmaktan çıkıyor… Son dönemde bu tedavi yöntemlerinin başarı oranı biraz daha artmış durumda ve artık hastalar da nefes alış veriş eyleminde sorun yaşamıyorlar. Solunum yolu basıncı uygulaması bu tedavi yöntemlerinden bir tanesidir ve etkili bir tedavi yöntemi olduğunu da belirtmek gerekiyor. İlerlemiş hastalıklarda ise cerrahi müdahaleler bir adım daha öne çıkıyor. anestezi destekli uygulamalar sayesinde operasyon esnasında herhangi bir acı ya da ağrı durumu ile karşı karşıya gelmeniz söz konusu değildir. Evde uygulayabileceğiniz yöntemler de yine tedavi yöntemleri arasında yer alıyor ancak bunun için de uzman önerilerine başvurmanız kesinlikle daha sağlıklı olacaktır.

Evde Uyku Apnesi Tedavisi

Evde uygulayabileceğiniz basit yöntemler ile birlikte bu sorunu azaltabilir ve en azından uyku düzeninize katkıda bulunabilirsiniz. Uyku pozisyonu en önemli detaylardan biri ve yana dönük pozisyonda yatarsanız eğer horlama ve nefes alış veriş sorunu yaşamazsınız. Bunun yanı sıra başınızın yüksek bir konumda olması da nefes alış verişini daha sağlıklı ve rahat bir seviyeye taşıyacaktır. Bu durumda da horlamanın kesildiğini fark edeceksiniz. Sigara ve alkol tüketimi abartılı bir şekilde gerçekleştiriliyorsa eğer bu konuda da dikkatli olmanızda fayda var çünkü solunum yollarını olumsuz etkileyen en zararlı içecekler sigara ve alkoldür. Nefes egzersizleri yaparak da uyku apnesinin önüne geçebilir ve uyku düzeninizi daha sağlıklı bir seviyeye taşıyabilirsiniz.

Sürekli Pozitif Solunum Yolu Basıncı

CPAP tedavisi olarak da bilinen bu tedavi yöntemi, son dönemde daha başarılı bir şekilde uygulanıyor ve daha fazla tercih edilen bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak farklı ayarlamalar yapılabilir ve eğer gerekli görülürse sabit basınçlı cihaza geçilebilir. Üst solunum yolunun tıkanmasını önleyen tedavi yöntemlerinden bir tanesidir ve nefes alış verişini de daha sağlıklı bir seviyeye taşımaktadır. Detaylı bir araştırma yapıldığında başarı oranının her geçen gün biraz daha yükseldiğini görebiliyoruz ve bu da tedavi yönteminin daha fazla tercih edilmesine neden oluyor.

Uyku Apnesi Ameliyatı

Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda uyku apnesi ameliyatı da bir adım öne taşınıyor. Uyku apnesinin birçok farklı nedeni olabilir ve çene yapısındaki bozukluğun yanı sıra bademciklerin normalden daha büyük olması da bir neden olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunları tedavi etmek ve uyku apnesi sorununu ortadan kaldırmak adına ameliyata ihtiyaç duyulacaktır ve planlama da hekimleriniz tarafından yapılacaktır. Endişe edilecek bir durum söz konusu değil çünkü operasyonların tamamı anestezi destekli gerçekleştiriliyor ve hem hasta hem de hekim konforu üst seviyelere taşınıyor.

Burun Cerrahisi

Burun yapısındaki bozukluk, detaylı bir inceleme ile birlikte kemikli yapıyı da ortaya çıkartabiliyor ve bu durum nefes alış verişini daha sıkıntılı bir hale getiriyor. Burun cerrahisi de uyku apnesi hastalığının tedavisinde tercih edilen tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Eğer burun yapınızda bir sorun var ise ve tetkikler neticesinde bu durum daha sağlıklı bir şekilde belirlenmiş ise burun cerrahisine başvurulacak ve operasyon için vakit kaybetmeden harekete geçilecektir. Az önce de dile getirdiğimiz gibi uyku apnesinin birçok farklı nedeni olabilir ve bazı nedenler de cerrahi müdahaleyi gerektiriyor. Burun yapısındaki bozukluk ve organın işlevini tam manasıyla yerine getirememesi de cerrahi müdahale ile çözümlenebilecek bir sorundur.

Bademcik, Damak Germe ve Küçük Dil Ameliyatı

Bademciklerin normalden daha büyük olması da nefes alış verişini olumsuz etkileyen durumlardan bir tanesidir. Bu tür bir sorun ile karşı karşıya iseniz bademciklerin alınması gerekebilir ve operasyon sonrası dönemde nefes alış verişlerinde daha rahat hissedeceksiniz. Ağzı içerisinde yer alan organların yerleşimi ve biçimi de nefes alış verişini etkilemektedir ve damak problemleri ile birlikte küçük dilin önde ya da arkada olması da bu sorunlara sebebiyet verebiliyor. Bu tür durumlarda da cerrahi müdahaleye başvurulacak ve sorun kısa bir süre içerisinde çözümlenecektir.

Alt ve Üst Çene Kemiklerinin İlerletilmesi

Alt ve üst çene kemiklerinde meydana gelen sorunlar da nefes alış verişine olumsuz etki edebiliyor ve yine cerrahi müdahale ile bu kısımların ilerletilmesi söz konusu olacak ve uyku apnesi de bu müdahale ile birlikte tedavi edilecektir.

Radyofrekans Somnoplasti

Doku hacmini azaltmak ve nefes alış verişini daha kolay hale getirmek adına uygulanan yöntemlerden bir tanesi de radyofrekans somnoplasti olarak karşımıza çıkıyor. 300 ila 1000 KBZ radyofrekans dalgaları ile birlikte ilgili bölgeye müdahale etmek mümkündür ve bu müdahale neticesinde güçlü bir ısı desteği karşımıza çıkıyor. Isı desteğinin sıklaştırılması ile birlikte doku hacmi doğru bir şekilde azaltılıyor. Küçük dile bağlı uyku apnesi hastalıklarının tedavi edilmesinin yanı sıra yumuşak damak sorunlarında da yine bu tedavi yöntemi tercih ediliyor ve başarı oranı da bir hayli yüksek.

Uyku Apnesi Tedavi Öncesi

Uyku apnesi hastalığının teşhis edilebilmesi için birtakım tetkiklere ihtiyaç duyuluyor. Fiziki muayene ile birlikte horlama testine de başvurulabilir. Bunun yanı sıra hastanın şikayetleri dinlenerek genel bir değerlendirme yapmak da mümkün olacaktır. Tıbbi geçmişin de detaylı bir şekilde incelenmesi ve ele alınması şarttır. Hastanın daha önce aldığı tedavilere bağlı olarak da teşhis konulması mümkündür ve hatta bu detay doktorun işini daha kolay hale getirecektir. Testlerin tamamı klinik ortamda sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriliyor ve bu testlerin sonuçları değerlendirildiği takdirde hastalığı teşhis etmek de çok daha kolay olacaktır.

Fiziki Muayene

Fiziki muayene klinik ortamda gerçekleştiriliyor ve gözle yapılacak kontroller neticesinde ağız yapısındaki bozukluk da kısa sürede tespit edilebiliyor. Ağız yapısındaki bozukluk yalnızca estetik açıdan değil, ağız içerisindeki organların yerleşimi bakımından da incelenmeli ve ele alınmalıdır. Az önce de bahsettiğimiz gibi yumuşak damak yapısına sahip olmanız ya da bademciklerinizi normale oranla daha büyük olması da uyku apnesi hastalığının en önemli nedenlerinden bir tanesidir ve fiziki muayene ile birlikte bu sorunların kısa süre içerisinde tespit edilmesi de mümkündür. Fiziki muayeneden sonra eğer ihtiyaç duyulursa horlama ya da uyku apnesi testine başvurabilir ve bu testin sonuçları da daha net ve daha sağlıklı bilgiler verecektir.

Tıbbi Geçmiş

Bir hastanın geçmişte aldığı tedaviler, ilerleyen dönemde yaşadığı hastalar için fikir verici olabilir. Uyku apnesi hastalığının teşhis edilmesi için de tedavi geçmişine detaylı bir şekilde göz atılması gerekiyor. Aldığınız tedavileri doktorunuz ile paylaşabilir ve şikayetlerinizi de aktarabilirsiniz. Fiziki muayenenin yanı sıra tıbbi geçmiş de teşhis için büyük bir önem taşımaktadır. Genel bir değerlendirme yapılarak uyku apnesi teşhisi konulabilir ve daha da önemlisi bu hastalığa neden olan asıl sorun da kısa süre içerisinde tespit edilecek ve en uygun tedavi yöntemi belirlenecektir.

Uyku Apnesi Testi(Polisomnografi)

Uyku apnesi hastalığının teşhis edilmesinde en etkili tetkiklerden bir tanesidir. Gayet basit bir uygulama olan uyku apnesi testi ile birlikte net sonuçlar elde etmek de mümkün hale geliyor. Bu testin asıl amacı, gece boyunca hastanın beyinsel aktivitelerini ve solunum olaylarını kaydetmektir ve bu konuda fazlasıyla başarılı olduğunu da görebiliyoruz. Oksijen seviyesinin ölçümü ile birlikte hava akımı ve kalp hızı gibi detaylar da yine bu test ile birlikte sorunsuz bir şekilde tespit edilebiliyor ve kayıt altına alınıyor. Test sonuçları doktor tarafından inceleniyor ve bu inceleme neticesinde hastalığın teşhisi de daha kolay bir hal alıyor. bu uygulama son dönemde çok daha popüler bir hal aldı ve hekim konforunu da büyük ölçüde arttırıyor diyebiliriz.

Uyku Apnesi Tedavi Sonrası

Uyku apnesi, tekrar edebilen bir hastalıktır ve tedaviden sonra dikkat etmeniz gereken birtakım hususlar söz konusu olacaktır. Bu hastalık ile bir kez daha karşı karşıya gelmek istemiyorsanız sigarayı bırakmanız gerekiyor. Eğer bunu yapamıyor ya da zorlanıyorsanız en azından azaltmanız yine sizlerin lehine olacaktır. Kilo kontrolü de büyük önem taşıyor ve eğer aşırı kilolar ile mücadele ediyorsanız hemen bir diyet programı ile kilolarınızdan kurtulmanızda fayda var. Aşırı kilo yalnızca uyku apnesinin değil, birçok farklı hastalığında habercisi ve tetikleyici olabilir, bu yüzden bu konuda dikkatli olmanız gerekiyor. Profesyonel yardım ve egzersiz programları ile birlikte kilolardan kurtulmak mümkün.

Tedavi Sonrası Sigara Kullanımı

Sigara ve alkol gibi içeceklerin insan vücuduna ne denli zarar verdiğini hepimiz biliyoruz ancak bağımlılık yaptıkları için bırakmak ne yazık ki çok da kolay olmuyor. Bu tür içecekler özellikle uyku apnesi gibi hastalıkların tedavisinden sonra vücuttan özellikle uzak tutulmalıdır. Uyku apnesi hastalığını tetikleyen sigara, aynı zamanda nefes alış verişini de daha problemli bir hale getiriyor. Hastalık ile yeniden karşı karşıya gelmek istemiyorsanız eğer sigaradan olabildiğince uzak durmanız gerekiyor. dilerseniz bağımlılıktan kurtulmak adına da tedavi olabilirsiniz ve bu tedavilerin başarı oranı da her geçen gün biraz daha yükseliyor.

Tedavi Sonrası Kilo Kontrolü

Fazla kilolar, estetik kaygının yanı sıra insan sağlığını da olumsuz etkileyen detaylardan bir tanesidir. Uyku apnesinin de en önemli tetikleyicilerinden biri olan aşırı kilolar, hastalığın tedavi edilmesinden sonra da karşınıza çıkabiliyor. Uyku apnesi hastalığına tekrar yakalanmamak adına almanız gereken önlemlerden bir tanesi de kilo kontrolüdür. Diyet programı ve egzersiz programları ile birlikte bu konuda sizler de daha profesyonel önlemler alabilir ve fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. Aşırı kilo problemi yalnızca uyku apnesi hastalığına değil, insan vücudunu yıpratacak birçok farklı hastalığa neden olabiliyor. Dikkatli olmakta fayda var ve profesyonel yardım alarak önlemlerinizi alabiliyorsunuz.

Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yeni dönem ile birlikte uyku apnesi hastalığının tedavisinde birçok yeni tedavi yönteminin söz konusu hale geldiğini görebiliyoruz. Hastaya uygun tedavi yöntemi seçilerek süreç hızlı bir şekilde başlatılıyor ve hastanın kontrolü ile birlikte başarılı sonuçlar elde etmek de mümkündür. Uyku apnesi hastalığının tekrar eden bir sorun olduğunu da belirtmekte fayda var ve eğer bu hastalık ile bir kez daha karşı karşıya gelmek istemiyorsanız sigara kullanımını azaltmalı ve hatta mümkünse bırakmalısınız. Bununla birlikte aşırı kilolardan kurtulmalı ve bir diyet programı ile birlikte profesyonel yardım alabilirsiniz. Uyku pozisyonuna dikkat etmenizde de fayda var ve yan yatarak uyuduğunuz takdirde horlama sorununu da aşmış olacaksınız.

Tedavilerin Başarı Oranları

Uyku apnesi hastalığı tedavi edilebilen bir hastalık ve tedavi yöntemlerinin başarı oranlarına baktığımızda da gerçekten tatmin edici rakamlar karşımıza çıkıyor. Her geçen gün yeni bir tedavi yöntemi keşfediliyor ve başarılı sonuçlar elde edildiğini görmek hem hastaları hem de doktorları memnun ediyor. Uyku apnesi, yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır ve tedavi edilmediği takdirde horlamanın şiddeti de her geçen gün biraz daha artacaktır. Vakit kaybetmeden uzman desteği almanızda fayda var ve özellikle cerrahi müdahalelerin çok daha etkili sonuçlar doğurduğunu da ifade etmek kesinlikle doğru olacaktır. Az önce de belirttiğimiz gibi yeni dönem ile birlikte tedavi yöntemlerinin sayısı da artmış durumda.

Sık Sorulan Sorular

Uyku apnesi birçok kişi tarafından basit bir hastalık olarak lanse ediliyor ve insanların düştüğü en büyük yanılgı da budur. Hiçbir hastalık basit değildir ve mutlaka vücudun farklı bölgelerine de etki etmektedir. Uyku apnesinin altında yatan nedenlere bakıldığında bunu daha net bir şekilde görebiliyoruz. Tedavi olmaktan çekinmeyin çünkü cerrahi müdahaleler bile sizleri endişelendirecek detayları barındırmıyor. Anestezi destekli bu müdahaleler ile birlikte kısa sürede sağlığınıza kavuşacak ve yaşam kalitenizi de belli oranda arttırmış olacaksınız. Uzman bir hekimden yardım almak her zaman için en doğru tercih olacaktır ve profesyonel yardım ile birlikte kısa sürede sonuç elde etmek mümkün.

Uykuda Nefesin Durması Ölüme Sebep Olabilir Mi?

Uykuda solunumun kesilmesi ya da durması, uyku apnesi hastalığı olarak nitelendiriliyor. Hastalığın en önemli belirtilerinden bir tanesi de horlama sorunudur. Hem hastayı hem de yakın çevresini rahatsız edecek olan bu hastalık, tedavi edilebiliyor. Uyku esnasında 10 saniyelik bir nefes kesilmesi durumu söz konusu hale geliyor ve bu da kişinin fiziksel olarak zorlanmasına sebebiyet veriyor. Kişi, horlayarak ya da irkilerek uykudan uyanıyor ve bu durum uyku problemlerini de beraberinde getiriyor. Nefes kesilmesi uzun süreli değildir ve beyin kısa sürede uyarılır, bu yüzden ölüm riski çok düşük bir ihtimaldir ancak bu hastalığa sahip olup hayata gözlerini yuman hastaların olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Uyku Apnesi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Uyku Apnesi hastalığı tedavi edilmediği takdirde horlama sorunu daha şiddetli bir hal alacak ve uyku düzeni de bozulacaktır. Uyku düzeninin bozulması hastanın yaşam kalitesini de büyük ölçüde etkiliyor ve hem iş hayatındaki motivasyon hem de gündelik hayattaki zindelik durumu ortadan kalkıyor.

Uyku Apnesi Gündelik Hayatı Etkiler Mi?

Uyku apnesine sahip olan hastaların uyku düzeni ne yazık ki yoktur. Sağlıklı bir uyku uyuyamayan insan güne daha zayıf bir beden ile başlayacak ve odaklanma konusunda da sıkıntılar yaşayacaktır. Doğrudan olmasa bile dolaylı yoldan gündelik hayata etki eden bir hastalık olduğunu belirtmek gerekiyor. Uykudan sık sık uyanmak ve uykunun sık sık bölünmesi durumu ne yazık ki sağlıklı bir uykuyu da imkansız hale getiriyor. Bir süre sonra düzen sağlanamadığı için sinirler gerilmeye başlıyor ve hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak yıpranma durumu söz konusu hale geliyor.

Uyku Apnesinde En Çok Hangi Tedavi Yöntemi Tercih Ediliyor?

En çok tercih edilen yöntem gibi bir ibare kullanmak ne yazık ki hatalı olacaktır çünkü apneye sebebiyet veren nedene bağlı olarak tedavi yöntemleri de değişiklik gösteriyor. Bu nedenlerin belirlenmesinde fayda var ve yine bu nedenlere bağlı olarak bir tedavi yöntemi belirlenecektir. Yapılacak tetkikler neticesinde doktorunuz gerekli planlamayı yapacak ve süreç hakkında sizleri de en doğru şekilde bilgilendirecektir.

Uyku Apnesinde Kullanılan Cerrahi Yöntemler Kalıcı Mıdır?

Uyku apnesi hastalığının tedavisinde başarılı sonuçlar veren cerrahi müdahaleler, anestezi destekli tedavi yöntemleridir ve hem doktor hem de hasta konforu büyük ölçüde arttırılır… Cerrahi yöntemler kalıcı bir tedavi yöntemidir ve uzunca bir süre rahat nefes almanızı sağlar ancak sırf tedavi yöntemine güvenerek önlem almadığınız takdirde hastalığın tekrar etme riski doğacaktır. Tedavi oldum düşüncesi ile yoğun sigara tüketimine devam edildiğinde ya da aşırı kilo alma durumu söz konusu olduğu takdirde ne yazık ki hastalık da tekrar edecektir. Tedaviden sonraki dönemde neler yapmanız gerektiğini doktorunuz sizinle paylaşacak ve bu konuda gerekli bilgilendirmeler en iyi şekilde yapılacaktır.

Uyku Apnesi Hastalığı Egzersizleri Nelerdir?

Üst solunum yollarındaki sorunları gidermek adına yapabileceğiniz çok sayıda egzersiz mevcut ve bunlardan bir tanesi de nefes egzersizleridir. Ayakta iken ellerinizi iki bacağınıza yapıştırıp nefes alıp verme egzersizi, uygulayabileceğiniz en basit yöntemlerden bir tanesidir. Bu egzersizi düzenli olarak gerçekleştirdiğiniz takdirde solunuma katkıda bulunacak ve uykularınızda da daha fazla rahat edeceksiniz. Yüksek sesle şarkı söyleme eylemi de bu egzersiz programında yer alan uygulamalardan bir tanesidir. Keyif verici bir çalışma olacağından şüpheniz olmasın ve kendinizi bu sayede daha rahatlamış hissedeceksiniz. Yumuşak damak sorunu yaşayan hastalar için önerilen en etkili egzersiz programlarından bir tanesidir ve bu sayede yumuşak damak kasları da kısa sürede daha güçlü bir hal alacaktır.

Uyku Apnesinde Uyku Hijyeni Ve Yastık Önemli Midir?

Uyku apnesi hastalığına sahip olan kimseler, belirtileri azaltmak ve daha rahat bir uyku uyumak adına yastık tercihlerini daha doğru bir şekilde yapmak durumundadır. Yastığın konumu da büyük bir önem taşıyor ve başınızı gövdenizden daha yukarıda tutacak konumda olması, horlama sorununu bir nebze de olsa azaltacaktır. Uyku apnesinde yatacağınız yatağın temiz olması ve hijyen konusunda sorunsuz bir ortamda uyuyor olmanız da etkisini olumlu bir şekilde gösterecektir. Yumuşak yastık tercihi yaptığınız takdirde başınız gövdeniz ile aynı seviyede ve kimi zaman daha aşağıda yer alabiliyor ve bu da horlama sorununu bir kez daha ortaya çıkartıyor. Bununla birlikte uyku pozisyonunun da büyük bir önem taşıdığını eklemekte fayda var. Sırt üstü ya da yüz üstü pozisyonda yatmak yerine yan pozisyon almanız daha rahat bir uyku uyumanıza yardımcı olacaktır.

Uyku Apnesi Cihazı Nedir?

Uyku apnesi hastalığını teşhis etmek için kullanılan cihazlardan bir tanesidir. Kalp atışlarından solunum hızına kadar tüm detayları bir gece boyunca kayıt ederek daha net sonuçlar veriri ve hastalığın teşhis edilmesinde de en çok kullanılan yöntemlerden bir tanesidir. Fiziksel muayenenin yetersiz kaldığı durumlarda genellikle bu cihazdan yardım alınıyor ve hastalık kısa sürede teşhis ediliyor.

Uyku Apnesi Kimlerde Görülür?

Uyku apnesi, aşırı kilolu kişilerde ve aşırı sigara tüketen kişilerde çok daha fazla görülüyor. Bununla birlikte bademcikleri büyük olan ya da çene yapısında sorun olan kişiler de risk altındadır. Geniz eti, burundaki yapısal bozukluk ve organın işlevini tam manasıyla yerine getiremiyor olması da yine hastalığı tetikleyen unsurlardan bazıları olarak karşımıza çıkıyor.

Yetişkinlerin yanı sıra bebeklerde de bu sorun çok sık gözlemleniyor ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde yaşam konforunu büyük ölçüde olumsuz etkileyebilecek bir hastalık ortaya çıkıyor.

Kilo Kontrolü Hastalığın Tedavisinde Etkili Midir?

Aşırı kilo problemi, uyku apnesi hastalığının en önemli tetikleyicilerinden bir tanesidir. Az önce de bahsettiğimiz gibi kilolu kişiler bu hastalığa çok daha sık yakalanıyor. Eğer sorun kilolar ile alakalı ise hastalığın tedavisi diyet programı şekilde gerçekleştirilecektir. Uygun diyet ve egzersiz programı ile birlikte kısa sürede kilolarınızdan kurtulacak ve aynı zamanda apne sorununu da ortadan kaldırmış olacaksınız. Kilo kontrolünün etkili bir tedavi yöntemi olduğunu belirtmekte fayda var ve tedavi olduktan sonra da kilo kontrolü konusunda ekstra hassasiyet göstermeniz gerekiyor, aksi takdirde hastalık tekrar edebilir ve bir kez daha uyku apnesi hastalığı ile karşı karşıya gelebilirsiniz. Aşırı kilolar yalnızca uyku apnesi hastalığına değil, birçok farklı hastalığa da sebebiyet verebiliyor.

Uyku Apnesi Tedavisini Hangi Bölüm Yapar?

Uyku apnesinin gelişmesine sebep olan faktörlerin neredeyse tamamı üst solunum yollarını ilgilendirmektedir. Hastalar, uyku apnesine dair belirtileri saptadıktan ya da hayat kaliteleri bozulduktan sonra kulak, burun ve boğaz polikliniklerine başvurmalıdır. Burada yapılan ilk tetkiklerin ardından uzun süreli gözlemlerle hastalığın temel sebebi saptanacak ve KBB uzmanlarınca uyku apnesi tedavi edilecektir.

İlgili Bölümler
İlgili Hastalıklar