Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Kol Kırığı Tedavisi

Kol Kırığı Tedavisi Hakkında
Kol Kırığı Tedavi Türleri
Kol Kırığı Tedavi Öncesi
Kol Kırığı Tedavi Sonrası
Sık Sorulan Sorular

İnsanlar, belirli yaralanmalar ve darbeler sonucunda kırık ile karşılaşabilirler. Kol kırığı, en fazla karşılaşılan kırılma olarak bilinmektedir. En belirgin özelliği ise aşırı ağrıdır.

Esnemeyen ve sert bir yapıya sahip olan kemikler, üzerlerine gelen kuvveti karşılayabilmek için sadece sağlamlıklarını kullanabiliyorlar. Kas gibi kuvvet karşısında gerginliğini artırmak veya şekil değiştirme özellikleri bulunmaz. Kemik, dayanabileceğinden daha fazla kuvvet ile karşılaşırsa çatlar veya kırılır. Kırık sonucunda ise şiddetli bir ağrının oluşabildiği gözlemleniyor.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. İrşadi İstemi Alp Yücel

Kol Kırığı Tedavisi Hakkında

Hastalıklar, sakatlık veya rahatsızlıklar için tedaviye başlanmadan önce tanı konulması gerekir. Kol kırığı tedavisi öncesinde de, ilk olarak röntgen çekildiği gözlemleniyor. Röntgen çekildikten sonra kırığın yerinin tam olarak belirlenmesi mümkündür. Kırığın yeri belirlendiyse, kolun alçıya alınması gerekiyor. Alçıya alınan kolun belli aralıklar içerisinde röntgeninin çekilmesi şarttır. Röntgen ile kemiğin kaynama esnasında herhangi bir kayma veya uçlarda birleşmeme durumu olup olmadığı anlaşılıyor. Kemikte düzgün bir kaynama sağlanamıyor ise cerrahi müdahale yapılmalıdır. Kol kırığı tedavisinde cerrahi operasyon sonrasında hiçbir iz kalmaz.

Kol Kırığı Nedir? Nasıl Oluşur?

Kemik kırılması sonucunda kişinin ağrıdan dolayı acısına tahammül edememesi söz konusudur. Kırılma ile kemiklerin birbirinden ayrıldığı ve yer değiştirdiği bilinir. Kırılma sırasında şiddetli ağrı hissedebilirsiniz. Kol kırıkları, kolun ve bileğin üzerine sert bir şekilde düşme ile oluşabilmektedir. Belli bir tepeden düşme, spor yaparken düşme vb. düşmeler sonucunda kolunuz kırılabilir. Düşme sırasında kolun ve bileğin üzerine düşmemeye dikkat edin. Kol kırıklarının düzgün şekilde iyileşmesi için kısa süre içerisinde tedaviye başlanmalıdır. Kırığın tedavi edilmemesi ise şiddetli ağrıların yanında kemiğin yanlış kaynaması sonucu kol yapısında bozukluğun oluşmasına neden olabildiği bilinmektedir.

Kol Kırığı Sebepleri Nelerdir?

Kırıkların oluşumunda çeşitli sebepler bulunmaktadır. Her kırığın oluşumu için farklı sebeplerden söz edebiliriz. Kol kırığının oluşumunda düşmenin etkili olduğu belirtiliyor. Genel olarak kol kırığının sebepleri ise;

  • Araç kazaları, spor yaralanmaları ve düşme gibi travmatik olaylar
  • Bazı kanser türlerinin vücudun direncini etkilemesi
  • Osteoporoz durumu olan kemikler

Olarak gösteriliyor. Kol kırığının nasıl oluştuğunu doktora doğru aktarmanız gerekir. Doktorun doğru bilgi sahibi olması, tedavinin başarılı olmasını etkileyecektir. Kırığın nasıl oluştuğunun tedavi yöntemini etkilediğini de unutmayınız.

Kol Kırıkları Nasıl Anlaşılır?

Kol kırığının nasıl anlaşıldığını bilmezseniz, belli bir süre kırığın oluştuğunun farkına varmanız mümkün olmayabilir. Şiddetli ağrılar yaşamamak için kol kırığının nasıl anlaşılacağı hakkında bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Genel olarak kırığı nasıl anlayacağınız ise aşağıda listelenmiştir. Sesler, kırık sonucunda bizlere ipucu verir. Kol kırılması sonucunda bir çıtırtı sesi duyabilirsiniz. Kırık sonrasında bölgenin aniden ve ciddi oranda şişmeye başlayacağını görürsünüz. Çürük görüntüsü oluşur. Kol kırılması ile kırığın yaşandığı kısmında kırmızı-mor veya siyah-mavi renkler meydana gelmektedir.

Kol kırığı sonrasında söz konusu bölgeye dokunurken acı çekersiniz. Kolumuz kırıldığında hasta temasta bulunsanız bile ciddi acı çekmeniz muhtemeldir.

Cilt üzerinde kabartı oluştuğu gözlemlenir. Bu kabartının çıplak gözle görülebilecek bir hal aldığı bilinmektedir. Kolun kırılması sonucunda eğrilik meydana gelecektir. Oluşan çukurun ardından kolayca ayırt edebilirsiniz. Kolunuz kırıldığında nasıl anlayacağınıza ilişkin yukarıda detaylı maddeler mevcuttur. Daha basite indirmek gerekir ise;

  • Kolda Şekil Bozukluğu
  • Ağrı

Kırılan kolun en net belirtileri olmaktadır. Kolda şekil bozukluğu ve ağrı durumunda kolun kırıldığı tanısını koyabilirsiniz. Ancak gerçek tanıyı sizler değil, uzman doktorunuzun koyması gerekir. Evde tedavi yöntemlerinden kaçınmalı ve acil olarak doktora gitmelisiniz.

Kolda Şekil Bozukluğu

Kırıkların oluşturduğu komplikasyonlar bulunmaktadır. Kolu kırılan kişinin kolunda şekil bozukluğu meydana gelir. Çukurlaşma, morarma vb. durumlar ile bu bozukluğun kolaylıkla ayırt edebildiği gözlemleniyor. Kolda şekil bozukluğu, kolunuzun kırılmış olduğunu net olarak gösterecektir. Acil olarak tedavisine başlanması gerekiyor.

Ağrı

Kol kırığının en belirgin noktası ağrı olarak bilinir. Kolu kırılan insanın şiddetli ağrı hissettiği bilinmektedir. Dayanılmaz derecelere ulaşabilen bu ağrı, kolunuzun net olarak kırıldığını belli eder. Ağrı sonucunda korku oluşabilir. Kolu kırılan kişinin çevresindeki kişiler tarafından rahatlatılması ve ani hareketler etmekten kaçınması sağlanmalıdır. İlkyardım uygulamasının doğru şekilde uygulanması gerektiğini unutmamalısınız.

Kol Kırıkları İyileşme Süreci

Kırıkların belli bir iyileşme süresi bulunmamaktadır. Ancak kol kırığının konumu ve özellikleri hakkında bilgi sahibi olunması halinde hastaya ortalama bir süre söylenebilinir. Aşırı parçaya ayrılmış kırıkların iyileşme sürecinin 6-7 ay'ı bulabildiği belirtilir. Kırığın tek bir hat üzerinden oluşması ise 1-2 aylık bir iyileşme süreci olduğunu göstermektedir. Hastanın yaşı, kırığın tedaviye verdiği yanıtın süresini doğrudan etkiler. Çocuklarda kol kırıklarının yetişkinlerden daha kısa sürede iyileştiği gözlemleniyor. Yaşlı hastada osteoporoz gibi kemik yapımını olumsuz etkileyebilecek bir hastalığın bulunması ise kırığın hiçbir zaman iyileşmeyeceğini gösterebilir.

Kol Kırığı Tedavi Türleri

Kırık nedir? Kırık, kemiğin anatomik bütünlüğünün bozulduğu şekiller olarak belirtilmektedir. Kemiğin bütünlüğünde ve şeklinde bozukluk meydana gelir ise kırık oluşmuştur. Kol kırığı ise oluşabilen kırık çeşitleri arasında yer alır. Kol kırığının açık ve kapalı kırık olarak ikiye ayrıldığı gözlemleniyor. Kapalı kırık sonucunda ilkyardım uygulanacaksa, ilk olarak çevrenizde bulunan tahta parçası ile bandaj şeklinde atellemek ve ağrıyı hafifletmek önerilmektedir. Transport esnasında oluşabilen hastaları da önlemek için basit bir atelle tespit etmeniz yeterli olur. Ardından en yakın sağlık kuruluşuna gitmeniz gerekmektedir.

Açık kol kırığı mevcut ise kanama olabilir. Kanamayı durdurmak için öncelikle tampon yapılması gerekir. Temiz bir havlu veya bezle tampon yapılması ve kanamanın kesilmesi gerekiyor. Ardından atelle, tahta parçası veya herhangi bir sert cisimle atelleyip, en yakın sağlık kuruluşuna gitmelisiniz.

Kol kırığının tedavisine olay yerinde ilkyardım yapılması ile başlanmaktadır. Sağlık kuruluşunda uygulanan tedavi yöntemleri ise aşağıda yer alıyor.

  • Atel ve Alçı Uygulaması
  • Cerrahi Tedavi
  • Fizik Tedavi

Atel ve Alçı Uygulaması

Atel ve alçılar, yaralanmış eklem, kemik ve tendon için kullanılmaktadır. Amaç ise hareketsiz hale getirmek ve istirahat edebilmenizi sağlamaktan geçer. Alçının iki türü bulunuyor. Standart alçı ve poliüretan reçine emdirilmiş örgü fiberglastan oluşan sentetik alçı olarak belirtilmektedir. Standart alçının ucuz olduğu ve doktor tarafından kolaylıkla şekil verilebildiği gözlemlenir. Sentetik alçılar ise 3-4 dakika içerisinde sertleşmesi mümkündür. Daha hafif olması ile dikkat çekerler. Kol kırığı tedavisinde, atel ve alçı uygulamasına başvurulduğu bilinmektedir. Uygulama ise doktor tarafından yapılır. İlk olarak cilt üstüne pamuk veya özel dokunmuş çoraplar giydiriliyor. Üzerine ise hazırlanan alçı uygulanmaktadır. Alçının sertleşirken donması beklenmeli ve hareket ettirilmemesi gerekir. Atel uygulamasında ise dışarıda hazırlanan atel kalıp kol kırığının olduğu bölgeye konulacaktır. Ardından sargı bezi ile sarılması ve alçıyla dondurulduğu gözlemleniyor.

Atel ve açılar ile kol kırığı tedavisi uygulanıyorsa, kolun abartılmayacak şekilde yukarıda tutulması gerekmektedir. Hastanın alçı dışında kalan parmaklarını oynatması önem taşır. Atel uygulaması sırasında soğuk kompres yapılması gerekebilir. Doktorunuz belirtmiş ise buz paketini havluya sarabilir ve atel üzerine koyabilirsiniz.

Tedavi sırasında dikkat edilmesi gerekenler bulunuyor. Oluşabilecek bazı tehlikeler ise;

  • Parmaklarda şişlik
  • Şiddetli ağrı
  • Morarma
  • Hareket kaybı

Olarak bilinir. Bu şikayetlerin olması durumunda acile gitmelisiniz. İhmal edilmesi durumunda çeşitli komplikasyonların oluşabileceğini unutmamak gerekir.

Kol kırığı tedavisi için atel ve alçı uygulaması yapıldıysa, belirli bir süre alçı ile yaşanması gerekecektir. Alçı ile yaşarken dikkat edilmesi gerekenler ise aşağıda belirtiliyor.

Alçıya zarar vermeyin ve kırmayınız.

Doktorunuz izin vermeden ağırlık taşımaktan kaçınmanız gerekiyor. Alçının kirlenmemesi ve kaşınmaması önem taşır. Alçı bulunan kısmın korunması halinde banyo yapmanızda sakınca bulunmaz. Alçı tedavisinin tamamlanmasının ardından alçının sizler tarafından çıkarılması yanlıştır. Özel bir cihaz ile alçının çıkarılması muhtemeldir. Bu cihazın aşırı ses çıkardığı gözlemlenirken, herhangi bir tehlikesi bulunmaz.

Cerrahi Tedavi

Kol kırılmasının yaş grupları ile doğrudan ilişkisi bulunur. Doğumsal travmalar sebebi ile bebeklerde kol kırığı ile karşılaşıldığı bilinmektedir. Çocuklarda düşme vb. durumlar, gençlerde spor sakatlanmaları, orta yaş grubunda ise genellikle iş kazaları sebebi ile kolun kırıldığı gözlemleniyor. Yaşlı insanlarda ise hiçbir travma olmadan kol kırılabilir.

Kol kırığı tedavi yöntemleri arasında cerrahi tedavi yöntemi bulunuyor. Her kol kırılmasının ameliyat ile tedavisi söz konusu değildir. Bazı kol kırıkları için alçı uygulaması yeterli olabilir. Ameliyat olunması gerekiyor ise 3 farklı tekniğin uygulanması söz konusudur. Bunlar ise;

  • İlizarov Yöntemi
  • Titanyum Kilitli Plaklar
  • İntramedüller Çivi Uygulaması

Olarak karşımıza çıkmaktadır. Hangi cerrahi tekniğin kullanacağının belirlenebilmesi için kırığa ilişkin tanı konulması gerekir. Tanı sonrasında sizler için en uygun olan cerrahi tekniğin belirtileceğinden emin olabilirsiniz. Belirlenen cerrahi teknik ile cerrahi operasyon tamamlanacaktır.

İlizarov Yöntemi

Kemiğin ince teller ve çemberler ile tespit edildiği bir sistem olan ilizarov yöntemi, kemik büyümesini kontrol altında tutmayı hedeflemektedir. Kol kırığı tedavisinde cerrahi operasyona başvurulduğu bilinir. Cerrahi operasyon tekniklerinden ilizarov yöntemi, teknik olarak diğerlerinden daha zor olur ve cerrahın kullandığı aletlere hakim olması gerekmektedir.

İlizarov yöntemi ile kullanılan teller, kırılan kolun bölgesinde cilt, cilt altı dokular, kaslar ve kemikten sırası ile geçirilir.

Ardından karşı taraf dokulardan çıkarılmaktadır. Tellerin sonrasında karbon-fiber veya alüminyum halkalara gerdirilmesi ve bağlanması gerekir. Bağlama sonucunda bazı mekanik eklemeler ile sistemin kurulduğu gözlemleniyor.

Tedavi süresince doktorun eli hastanın kemiği üzerinde olmalıdır. Doktorun kemikteki olumlu veya olumsuz gelişmelere dışarıdan müdahale edebilmesi önem taşır. Cerrahi işlem öncesinde tekniğin uygulanmasına karar verilen hastaya uygun cihazın hasta üzerinde hazırlandığı gözlemlenmektedir. Ameliyatın birkaç santimetrelik bir veya iki alandan açılarak yapıldığı gözlemlenir. Kemik kesimi yapılırken kemik dokularına en az zarar vermek için dikkat edilmesi gerekir.

İlizarov yöntemi, kırılan kolun bulunduğu bölgedeki damarlanmayı yükseltecektir. Damarlanmanın artması ile kanlanmada artar. Kemiğin kaynama hızının yükselmesi ile iyileşme süreci hızlanır. Ameliyat sonrasında hastanın hemen yürümeye başlaması söz konusudur. Kolu kırılan hastanın ekonomik ve sosyal hayatında ciddi bir aksamaya neden olmaz. Kol kırığı tedavisinde ilizarov yönteminin başarılı olabilmesi için sigara içilmemesi ve içilen ortamlardan bulunulmaması gerekiyor. Doktorun verdiği ilaçları ise düzenli kullanmalısınız. Bol süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi önerilmektedir.

Titanyum Kilitli Plaklar

Günümüzde hastalıklar, yaralanmalar, rahatsızlıklar ve sakatlanmalar için birçok yeni tedavi yöntemleri çıkmıştır. Kol kırığı tedavisinde kullanılan yöntemler arasında titanyum kilitli plaklar mevcuttur. Titanyum kilitli plaklar ile ilgili uzman doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.

İntramedüller Çivi Uygulaması

Çocuklarda kol kırılması durumunda farklı tedavi seçenekleri tercih edilebilir. İntramedüller çivi uygulaması, tercih edilen tedavi seçenekleri arasında bulunmaktadır. Tekniğe uygun olarak yapıldığında iyi sonuçlar verebildiği gözlemleniyor. Erişkinlerde de uygulanabilen intramedüller çivi uygulamasının çocuklarda daha farklılıklar gösterdiği belirtilmektedir. Burada kullanılan çivinin türü, sağlamlığı vb. birçok etkenin tedavide başarılı olmasını etkilediğini unutmamalısınız.

Fizik Tedavi

Kol kırığının tedavisinde alçılama yöntemi kullanılabilir. Tedavinin tamamlanmasının ardından alçı çıkarılmaktadır. Ancak tedavinin olumlu sonuçlanabilmesi için tedavi sonrasında fizik tedaviye ihtiyacınız olabilir. Hastaların genellikle fizik tedavi görmekten kaçındıkları gözlemlenir. Alçılama yapılan ve yapılmayan, kol kırığı hastalarının %90'ının kesinlikle fizik tedaviye ihtiyaçları vardır. Fizik tedaviden kaçınırsanız, ileride telafisi çok zor olan veya telafisi olmayan durumlar ile karşılaşabilirsiniz. Fizik tedavide amaç, zayıflayan kasların tekrardan güçlendirilmesini sağlamak ve eklem kısıtlılıklarını açmaktadır. Kasların kuvvetlendirilmesinin kum torbası gibi ağırlıklarla veya dirençli lastikler ile yapılabildiği gözlemlenir. Kuvvetlendirmede uygulanan direnç veya ağırlıkların şiddetinin dikkatli arttırılması gerekir. Burada hastada ek bir komplikasyon olmaması konusunda dikkatli olunması önem taşır. Avrupa'da sıklıkla kullanılan ve Türkiye'de de yaygınlaşan manuel terapi yöntemleri, eklemde meydana gelen kısıtlılarda kullanılmaktadır. Osteopati, Mulligan Konsepti ve Cyriax ülkemizde en sık kullanılan yöntemler olarak biliniyor. Sıklıkla tercih edilme sebepleri ise ağrısız ve hızlı sonuca ulaştırmasından geçer.

Kol Kırığı Tedavi Öncesi

Tedaviye başlanmadan önce bazı testler, kontroller ve uygulamalar yapılmaktadır. Her tedavi yöntemi için yapıldığı söylenebilir. Kol kırığı tedavi öncesinde ise sırası ile aşağıdaki uygulamalardan geçersiniz.

  • Şiddetli Ağrının Gözlemlenmesi
  • Röntgen Çekimi
  • Kırığın Değerlendirilmesi
  • Tedavinin Belirlenmesi

Şiddetli Ağrının Gözlemlenmesi

Kol kırığı tedavi için hastaneye gelen hastanın öncelikle ağrısına göz atılmaktadır. Şiddetli ağrının gözlenmesi, hastanın genel sağlık durumu açısından önem taşır. Bazı kişilerin çok daha ağrılar hissedebildiği ve ağır tepkiler gösterebildiği gözlemleniyor. Şiddetli ağrısı olan kişinin rahatlatılması ve psikolojik destek verilmesi gerekir. Bu noktada uzman doktora büyük görev düşerken, hastanın kısa süre içerisinde iyileşeceğini kabullenmesi sağlanmalıdır.

Röntgen Çekimi

Kolun kırılmasının ardından mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Tedaviye başlanmadan önce uzman doktorunuz tarafından kolunuzun röntgeni çekilecektir. Burada amaç ise kolunuzun genel durumu görebilmek ve kesin teşhis konulmasını sağlamaktır. Kolu kırılan kişinin kadın olması halinde çekim öncesinde hamile olup olmadığının öğrenilmesi gerekir. Röntgen çekilmeden önce hastaya koruyucu ekipman verilmelidir. Röntgen nasıl çekilir? Kol kırığı tedavisi öncesinde röntgen çekimi yapılabiliyor. Röntgen çekiminin masada yapıldığı bilinirken, çekimin konforlu olabilmesi için hastanın bir tabureye oturtulması gerekmektedir. Dirseğin 90 derece içe doğru bükülmesi gerekirken, el ve önkol lateral pozisyonda ve humerus ile ön kol aynı seviyede olmalıdır. Hasta pozisyonunun ayarlanmasının ardından gerekli ölçülerde kolimasyon yapılmalı ve ardından hastanın hareket etmemesi gerektiği belirtiliyor. Kol kırığı tedavisine başlanmadan önce röntgen çekimi yapılacak ise hastanın ve doktorun dikkat etmesi gerekenler bulunuyor. Kol kırığı röntgen çekiminde aşağıdaki unsurların yerine getirildiği bilinir. İlk olarak hamilelik kimlik bilgileri ve şikayeti sorgulanacaktır. Kurşun koruyucu kullanımına başvurulması söz konusu olur.

  • Mesafe 100 cm, KV: 50 MaS: 8
  • El bileği ve dirsek eklemi görülmeli

Röntgen çekiminin sonuçları üzerinden kırılan kolun tedavisinde nasıl bir yol izleyeceğine karar verilmektedir. Tedaviye başlanmadan önce uzman doktorunuz tarafından röntgen sonuçlarınız değerlendirilecektir. Değerlendirme sonucunda sizlerle iletişim halinde olunacağından şüpheniz olmasın.

Kırığın Değerlendirilmesi

Kol kırığı tedavisine başlanmadan önce tanı konulmalıdır. Tanı sonrasında kırığın değerlendirilmesi gerekiyor. Uzman doktor tarafından yapılan değerlendirmenin ardından tedavi süreci belirlenir. Tedavi yöntemi ve diğer unsurlara ilişkin sizlere bilgi verilecektir. Kırığın şiddeti, tedaviye doğrudan etki etmektedir.

Tedavinin Belirlenmesi

Kol kırığının tedavisinde hangi yönteme başvurulacağına ilişkin doktorunuz karar verir. Operasyon için iki farklı seçenek bulunuyor. Cerrahi operasyonun açık veya kapalı teknik ile yapılabildiği bilinmektedir.

Açık cerrahi operasyon, özellikle kırığın çevresinde bulunan dokuların hasar görmesi halinde tercih edilmektedir. Ameliyat sırasında metal çubukların kullanıldığı gözlemlenir. Hastanın metal alerjisi olup olmamasına dikkat edilmesi önem taşır. Ciddi enfeksiyon görülme ve yaraların geç iyileşme gösterme riski bulunuyor.

Kapalı cerrahi operasyon ise kolun kırılmasının ardından kırığın çevre dokulara hasar vermemesi durumunda tercih edilmektedir. Dışarıdan müdahale ile anatomik bütünlüğün sağlanabilmesine dikkat edilir.

Kol Kırığı Tedavi Sonrası

Hastalar, tedavi olduktan sonra yapılması gerekenleri çoğu zaman ihmal etmektedir. Tedavi sonrasında yapılması gerekenlerin ihmal edilmesi, tedavinin olumlu sonuçlarını ortadan kaldırır. Yapılan tedaviden olumlu sonuç alabilmeniz için kol kırığı tedavi sonrasında dikkatli olmalısınız.

Hızlı İyileşme İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yeterli ve dengeli beslenme ile doğru uygulamalarının yapılmasının iyileşme sürecini doğrudan etkilediği biliniyor. Kol kırığının tedavisin ardından iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz. Bu konuda doğru olanları bilmeyen kişiler, yanlış uygulamalar ile tedavi sonrasında olumsuzluklar yaşayabiliyorlar.

İnsan vücudunda kendini onarabilen nadir organlar arasında kemik bulunmaktadır. Kemikteki kırıkların iyileşmesinin birçok faktör ile doğrudan ilişkisi bulunuyor. Antioksidanlar, büyüme, kemiği yıkan ve tekrar yapan hücreler, hormonlar, amino asitler ve sayısı besin maddeleri ile yeterli kan dolaşımı kemiğin iyileşmesinde doğrudan etkili olmaktadır. Diğer kemiklerde oluştuğu gibi, kol kemiğinde kırık oluştuğunda da onarım süreci başlar. Kırık kemiklerin iyileşmesinin üç evreye ayrıldığı gözlemlenmektedir.

Kırık çevresinde çevre ve kemik dokularındaki damarlarından sızan kan ile bir pıhtı oluşmaktadır. Ardından cilt üzerinde morluklar oluşabilir. Morluk, halk arasında kangren olma belirtisi olarak gösteriliyor. Ancak morluğun iyileşmenin bir göstergesi olarak bilindiği bilinmektedir. Kırığı tamir edecek olan hücreler, kırık bölgesine toplanması ile nedeniyle morluk oluşturabilir. Osteoblast ve kondroblast hücreleri, kemik dokuyu üretmekle meşgulken osteoklastlar da bölgedeki kemik atıklarını temizlemektedir.

Kol kırığının iyileşme sürecinde ikinci evrenin tamir evresi olduğu ve kırık oluşumundan yaklaşık 2 hafta sonra başladığı bilinmektedir. İkinci evrede, kondroblastların ve osteoblastların ürettikleri proteinlerin üzerlerine kalsiyum minerali çökmesi ile sertleşme başlar. Bunun sonucunda ise "yumuşak kallus" denilen kırığı sabitlemek ile görevli yapı ortaya çıkmaktadır. Yumuşak kallus dokusu, 6-12 hafta sonrasında sert kallusa dönüşür. Sert kallus oluştuğunda kırılan kolun iyileştiği belirtilir. Kemiğin yeniden eski haline dönüşmesi için gereken yeniden yapılanması, kol kırığı iyileşme sürecinde üçüncü evre olarak nitelendiriliyor. Yeniden yapılanma sürecinin aylarca devam edebildiği bilinmektedir. Bu sürecin tam olarak ne zaman tanımlanacağı ise net olarak belirtilmez.

İyileşmeyi Hızlandıran Destek Besinler

Tedavilerin başarılı sonuçlanabilmesi için sağlıklı beslenmelisiniz. Kol kırığı tedavisi sonrasında beslenmenize dikkat etmezseniz, çeşitli komplikasyonlar ile karşılaşmanız muhtemeldir. Nasıl beslenmeliyim? Kol kırığının iyileşme sürecini hızlandırmak için öncelikle dengeli ve sağlıklı beslenmelisiniz. İyileşme sürecini hızlandıran besinler arasında;

  • Süt ve Süt Ürünleri
  • Kırmızı Et
  • Maydanoz
  • Balık ve Balık Yağı

Yer almaktadır. Bu besinlerin hangi sıklıklar ile kullanmanız gerektiği konusunda diyetisyenden yardım alabileceğinizi unutmayın. Besinlerin faydalı olabilmesi için doğru ve dengeli beslenmeniz gerekmektedir.

Süt ve Süt Ürünleri

Süt ve süt ürünlerinin içerisinde ciddi derecede kalsiyum bulunuyor. Kalsiyum desteğinin yanında birçok faydası ile kol kırığı tedavisinde tercih edilmesi gereken besinler arasındadır. Uzman doktorunuz tarafından süt ve süt ürünlerine yönelmemiz konusunda uyarı alırsınız.

Kırmızı Et

Yüksek miktarda protein bulunan kırmızı et, yapılandırma olaylarında oldukça etkilidir. Kol kırığı tedavisinin ardından kolunuz tekrardan yapılanma sürecine girer. Bu sürecin hızlı tamamlanması için kırmızı et tüketebilirsiniz.

Maydanoz

En önemli kalsiyum kaynakları arasında maydanoz bulunmaktadır. Maydanoz, vücudun yeşil sebze ihtiyacını da karşılar. Kol kırığı sonucunda hastaların cacıkların ve çorbaların üzerine maydanoz eklemeleri tavsiye edilmektedir. Maydanoz, kırılan kolunuzun iyileşme sürecini mutlaka olumlu etkiler.

Balık ve Balık Yağı

Yüksek oranda protein içeren balık eti, yeniden yapılanma açısından önem taşır. Balık yağı ise omega-3 kaynağı olarak biliniyor. Omega-3 onarım olaylarında görev alan önemli maddeler arasında yer almaktadır. Balık ve balık yağı tüketiminin kol kırığı tedavisinin iyileşme sürecinde etkisi tartışılamaz.

Tekrar Cerrahi Gerektiren Durumlar

Kol kırığı tedavisinin başarılı tamamlanabilmesi için tedavi sonrasında belirtilenleri yerine getirmelisiniz. Tedaviden olumlu sonuç alınması açısından ihmalkar olmamalı ve özellikle beslenmenize dikkat etmeniz gerekiyor. Tekrar cerrahi gerektiren durumlar olabilir. Sağlıklı ve düzenli beslenmeme, kolunuzun iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Aynı bölgeye alınabilecek daha hafif bir darbe sonucunda tekrardan kırılma meydana gelebilir. Kırılmanın yeniden yaşanması durumunda yeniden cerrahi operasyondan geçebilirsiniz.

Cerrahide Uygulanan Aparatların Çıkarılması

Kol kırığı tedavi sonrasında cerrahide uygulanan aparatların çıkarılması gerekiyor. Aparatların çıkarılması, sizler tarafında yapılmaz. Uzman doktorunuzun cerrahide uygulanan aparatları çıkarması gerekir. Aparatların çıkarılmasının ardından kolunuz rahatlar.

Cerrahi Sonrası Olası Komplikasyonlar

Ameliyatların veya diğer tedavi yöntemlerinin ardından çeşitli komplikasyonlar oluşabilmektedir. Kol kırığı ameliyatı sonrasında oluşabilen komplikasyonlar nelerdir? Kol kırığı tedavi sonrasında oluşabilen bazı riskler ve komplikasyonlar bulunmaktadır. Aşağıda buluşan komplikasyonlara ilişkin detaylı değerlendirme mevcuttur. Komplikasyonların yaşanması durumunda paniğe kapılmamalı ve hekiminize başvurmalısınız.

Ağrı: Ameliyat sonrasında kolunuzda ağrı oluşabilir. Ağrı, normal ve beklenen bir durumdur. Anestezinin etkisi geçmeye başladıktan hemen sonra hastaya ağrı kesici ilaçlar verilmektedir. Ağrının bu ilaçlara rağmen azalmaması, dolaşım bozukluğu veya kemik erimesi gibi komplikasyonların oluşabileceğini gösterir. Hastanın bu durumlarda ise bazı egzersizlerden de yardım alabildiği gözlemleniyor.

Şişlik: Vücuda alınan travma ve darbelerin şişliği sebep olduğu bilinmektedir. Kol kırığı ameliyatı sonrasında şişlik görülebilir. Ağrı kesici ilaçların kullanımı genellikle yeterli olur. Ancak şişliğin ağrı yapması sebebi ile çeşitli problemler meydana gelebilmektedir.

Halsizlik: Kol kırığı cerrahi operasyonun ardından hastanın kendini halsiz hissetmesi normal karşılanmaktadır. Anestezi sırasında hastaya verilen ilaçların veya reçete edilen ilaçların nedeniyle halsizlik ortaya çıkabilir. Ameliyat sonrasında 24 saatin tamamlanmasının ardından halsizliğin ortadan kaybolması söz konusudur.

Güçsüzlük Hissi: İyileşme süreci, cerrahi operasyonların ardından daha fazla sürebilmektedir. Kol kırığı ameliyatı sonrasında hastaların güçsüzlük hissetmeleri söz konusu olur. Güçsüzlük hissinin giderilmesi için hafif egzersizler yapılabilmektedir. Kol kaslarının tekrardan güçlendirilmesi için egzersizlerin yapılması tavsiye edilir. Egzersizleri yaparken ağırlığa dikkat edilmesi önem taşırken, uzman doktor ile sürekli iletişim halinde olmanız gerekmektedir. Ağırlığın düzeyi ayarlanmaz ise ek komplikasyonlar doğabilir.

Sık Sorulan Sorular

Hastalıkların, rahatsızlıkların nasıl oluştuğu, nasıl tedavi edildiği, komplikasyonları vb. unsurlar hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Kol kırığı tedavisine ilişkin sık sorulan sorular aşağıda bulunmaktadır. Bu soruların cevapları da yer alırken, her an kolunuzun kırılma ihtimali olduğunu unutmamalısınız. Düşme, kayma vb. durumlar sonucunda kolunuzu kırabilirsiniz.

Kolda Oluşan Kırıklarda Tedavinin Geciktirilmesi Kalıcı Sorunlara Yol Açar mı?

Tedavi edilmemiş kırıklarda ciddi sorunlar oluşabilmektedir. Özellikle çocuklarda kol kırığının yaşanması halinde acil olarak tedaviye başlanması gerekiyor. Kemiğin büyümesinde duraklama yaşanması, diğer kola göre uzunluğunda farklılıklar oluşması vb. birçok problem ortaya çıkabilir. Kolun şeklinde bozuklukların çocuğun psikolojisini olumsuz etkilediği gözlemlenmektedir. Ebeveynlerin, çocuklarının tedavisinde kaçmalarını engellemeleri şarttır.

En Sıkıntılı Kırıklar Hangileridir?

Skafoid kırıklar, en sıkıntılı kırıklar arasında yer almaktadır. Tedavisi sıkıntılı bir süreç olduğundan bazı zorluklar yaşanabilir. En sıkıntılı kırıklar arasında gösterilen skafoid kırığının oluşmasının ardından tanı konulması zor olabilir. Kırık sonrasında yapılan muayene ve testlerde, kırığın görülmediği durumlar olabilmektedir. Bilgisayarlı Tomografi ve Manyetik Rezonans inceleme tetkikleri ile daha detaylı bilgi edildiği gözlemleniyor. Yaşanabilecek zorluklar ise aşağıda sıralanmıştır. Genellikle zor kaynaması ile bilinen skafoid kırığı, kemiğin sürekli hareket etmesi ve yer değiştirmesi ile bilinmektedir. Skafoid, kemik yapısı sebebi ile kanlanması ve damarlanması iyi olan bir kemik değildir.

Kırık parçalarından birisinin ölme durumu, skafoid kemiğin kırılmasının ardından görülebilen durumlar içerisinde yer alıyor. En sıkıntılı kırık hangisi denildiğinde, akıllara ilk olarak skafoid kırıkları gelmelidir. Tanı konulmasının en zor olduğu kırık tipi, kaynamasının zorluğu ile dikkat çekiyor. BT ve MR yöntemlerinin tanı konulmasında sorun yaşanmaması için tercih edilmesi gerekir.

Kol Kırıklarında Kemiğin kaynamaması Durumunda Ne Yapılır?

Kırıkların belirli bir süreden sonra kaynaması gerekiyor. Kaynamayan kırıkların tedavisi her hastada farklı tedavi yöntemlerini doğrulabilir. Röntgen çekilmesi, klinik ve laboratuvar muayenesi sonucunda tedavi yöntemine karar verilir. Kaynamayan kırıkların tedavisinde kullanılan tedavi yöntemleri arasında;

  • Unilateral uzatma eksternal fiksatörler
  • Kablo tekniği
  • Taylor Spatial Frame

Tarzında farklı yöntemler uygulanıyor. Kemik kırıklarında kaynamamaya yol açabilecek risk faktörleri ise aşağıda listelenmiştir. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanılmasının kırık iyileşmesini olumsuz etkilediği biliniyor. Kırık tedavisi uygulanan hastaların sigara ve diğer tütün ürünlerin kullanımından uzak durması gerekir. Kırıkların kaynamasını geciktiren durumlar arasında, kansızlık ve şeker hastalığı gibi durumlarda bulunmaktadır. Kansızlığın tedavisi ve şekerinin kontrol altında tutulması ile kaynamama sorunu ortadan kalkabilir. D Vitamini düşüklüğünün, beslenme bozukluğu olmasının ve hipotiroidi gibi unsurlar sebebi ile kol kırığı kaynamasında sorun olabilir. Bazı kemiklerde kaynamama çok daha nadir gerçekleşir. Ayak parmak kırıklarında kaynamama genelde görülmez. Kol kırığının kaynaması ise gecikmeli olabilir.

Kol Kırıklarında Tedavi Sonrası Fizik Tedavi Şart Mıdır?

Kol kırığı sonrasında tedavinin tamamlanması yaş grubu ile doğrudan ilişkilidir. Çocuklarda 1-2 ay içerisinde kırığın tedavi süreci tamamlanmaktadır. Yetişkinlerde ise bu sürecin daha uzun sürebildiği gözlemleniyor. Tedavi sonrasında kırık hastalarının %90'ının muhakkak fizik tedaviye ihtiyacı olur. Fizik tedavinin ertelenmemesi ve mutlaka belirtilen zamanda yapılması gerekir. Fizik tedaviden kaçınırsanız, ileride telafisi çok zor olan veya telafisi olmayan durumlar ile karşılaşabilirsiniz. Kol kırığının tedavisinin ardından kaslarda zayıflama meydana gelecektir. Kasların tekrardan güçlendirilmesi ve eklem kısıklıklarının açılması gerekir. Kum torbası gibi ağırlıklarla veya dirençli lastikler ile yeniden kuvvetlendirme yapılabilir. Kuvvetlendirmeye ilişkin doktorunuzdan bilgi almalısınız. Ekstra kuvvetlendirmeler halinde ek komplikasyonlar olabileceğini unutmayın.

Kol Kırıkları Kaç Günde İyileşir?

Kırıkların ne kadar parçaya ayrıldığı, iyileşme sürecini doğrudan etkilemektedir. Tek bir hat üzerinde oluşan kırıkların, ortalama olarak 2 ay içerisinde iyileştiği gözlemleniyor. Çocuk yaştaki hastalarda kol kırıklarının daha hızlı iyileştiği gözlemleniyor. Ancak 60 yaş üstü için aynı durum geçerli değildir. Yaşlı insanlarda kol kırıklarının ortalama olarak 1 yıl içerisinde iyileştiği belirtiliyor.

Kol Kırıklarında En İyi Tedavi Yöntemi Nedir?

Tedavi yöntemlerinin sonuçları, her hastalık için aynı sonuçları vermez. Kol kırıklarında tedavi için en iyi tercihin cerrahi operasyon olduğu gözlemleniyor. Ancak bazen kırıktan dolayı cerrahi operasyon ihtiyacı olmayabilir. Cerrahi operasyonun olmasına yönelik kararı ise uzman doktorunuz verecektir. Uzman doktorunuzun onayı bulunuyorsa, kırığın tedavisinde cerrahi operasyonu tercih etmeniz önerilmektedir. Tedavi yönteminin en iyi yöntem olabilmesi için tedavi sonrasında belirtilenleri yerine getirmelisiniz. İhmal edilmesi halinde çeşitli komplikasyonlar oluşabilir.

Kol Kırılması Gelişim Döneminde Olan Çocuklarda Farklı Sorunlara Yol Açar mı?

Kırık tedavisinin hangi yöntem ile tedavi edildiği önem taşımaktadır. Çocuklarda kol kırılması halinde tedavisinin doğru şekilde tamamlanmasına dikkat etmelisiniz. Çocuk kemiklerinin yeniden yapılandırma yeteneği sayesinde kırıkların daha hızlı iyileştiği gözlemlenir. Kol kırığı tedavisinde doğru yöntemin seçilmesi ve tedavi sonrasında dikkatli olunması halinde herhangi bir sorun yaşanmaz. Çocuklarda kırığın iyileşmesinin kırığın türü vb. durumlara göre 3-5 hafta olduğu bilinmektedir.

Kol Kırıklarında Alçıda Kalma Süresi Nedir?

Kol kırıkları, en fazla karşılaşılan kırık türleri arasında bulunuyor. Kırıkların ortalama olarak 3-4 hafta alçıda kaldığı gözlemlenmektedir. Alçıdan çıkarılmasının ardından tedavi bitmez. Doğru beslenme ve belirtilen egzersizlerin yapılması gerekir. Kol kırığı halinde alçı takılan kişinin kaç yaşında olduğu da süreci etkiler. Çocuklarda alçının daha kısa sürede çıkarıldığı gözlemlenirken, yetişkinlerde bu sürenin daha da uzadığı gözlemlenmektedir.

Kol Kırığı Ameliyat Ücretleri Nedir?

Ameliyatların belirli bir ücreti genellikle olmaz. Kullanılacak teknik, hastanenin fiyat politikası, kırığın türü ve sağlık sigortasının olup olmadığına göre fiyatlarda farklılık olabilir. Hastanın genel sağlık durumu, ameliyat fiyatlarını doğrudan etkilemektedir. Kol kırığı ameliyatının net bir fiyatı bulunmazken, ameliyat için sağlık kuruluşlarından fiyat alabilirsiniz. Muayene sonrasında sizlere fiyat hakkında bilgi verilecektir.

Kol Kırığı Ameliyatlarında Takılan Platinler Ağrı Yapar mı?

Kol kırığı ameliyatının ardından kolunuzda ağrı hissedebilirsiniz. Ağrının genellikle ameliyat sonrasında anestezinin etkisinin geçmeye başlamasının ardından oluştuğu gözlemlenir. Reçete edilen ilaçların düzenli kullanımı, bölgenin travmalardan ve darbelerden korunması, ameliyat bölgesinin zorlanmaması, belirtilen egzersizlerin düzenli yapılması ve gerekirse fizik tedavi görülmesi gibi müdahalelerle ağrı hissi kısa sürede en az seviyeye düşer. Şiddetli ağrılar yaşanması durumunda acil olarak doktorunuza başvurmalısınız.

Kol Tedavisinde Kullanılan Platinler Ne Zaman Çıkarılır?

Platin takıldıktan sonra bazı hastalarda çıkarılması tavsiye edilmemektedir. Belli bir yaşı geçmiş hastalarda ve ciddi hastalıklara sahip insanlarda platin çıkarılması risk taşır. Doktor, kol kırığı tedavisinin ardından platini ne zaman çıkarmanız gerektiği konusunda sizleri bilinçlendirecektir. Hastanın ameliyata uygunluğuna göre platinli bölge açılır ve çıkarılır. Kırılan kolun bulunduğu bölgedeki hasarın büyüklüğü ve şekline göre doktorunuzun platinin kalmasını uygun kalma ihtimali de vardır.

Platinin kol kırığı dışında başka kırıklar vb. durumlar içinde uygulandığı bilinmektedir. Omurga bölgesine uygulanan platinin genellikle çıkarılmadığı gözlemleniyor. Omurga, en riskli bölgeler arasında yer alıyor. Felç riskinin omurgada en yüksek olduğunu unutmamalısınız. Platin çıkarma işleminde ekstra ameliyat gerekebilir. Platin için dikkat edilmesi gereken faktörler aşağıda yer alıyor.

  • Kemiğe bağlantılı olması,
  • Biyolojik uyum,
  • Esneklik,
  • Takma ve çıkarma kolaylığı,
  • Uzun dönem kullanabilme,
  • Yumuşak dokulara yük bindirmeme gibi unsurlara dikkat etmelisiniz.

    Parçalı Kol Kırığı Tedavisi Ne Kadar Sürer?

    Tek parça halinde, bir bütün olarak oluşan kırıkların tedavisi görece kolaydır. Parçalı kırıklarda ise hem tedavi zor, hem iyileşme süreci daha uzun hem de sonuçlar daha az tahmin edilebilir durumdadır. Parçalı kol kırıklarında, kırık olan nokta sayısı arttıkça iyileşme süresi de artmaktadır. Genel olarak iki ay normal hayata dönüş iken kesin iyileşme iki yıl içinde gerçekleşmektedir.

    Kol Kırığı Tedavisinde Hangi Bölüme – Doktora Gidilmelidir?

    Kol kırıklarının ilk tedavisi ve sonrasındaki takip süreci ortopedi polikliniğinde yapılmaktadır. Acil olarak gerçekleştiğinden dolayı eğer saat müsait ise doğrudan ortopedi polikliniğine, değil ise de acile başvurulmalıdır. Alçı ya da ameliyattan sonra rutin kontroller ortopedi polikliniğinde yapılmaktadır.

    Kol Kırıklarında Yaşa Göre Kemik Kaynama Süresi Değişir Mi?

    Yaş ilerledikçe vücudun kendini tamir etme kapasitesi azalır. Çocuk yaşlarda meydana gelen kırıklar, ergenlik sonrası bireylerde meydana gelen kırıklardan çok daha çabuk kaynamaktadır. Çok ileri yaşlarda meydana gelen kırıklarda ise kaynama oldukça güçtür. Yani evet, yaşa göre kemik kaynama süresi değişmektedir.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Hastalıklar