Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Kekemelik Tedavisi

Dil ve konuşma gelişiminde yaşanan sorunun kalıcı bir hal alması olarak tanımlanan kekemelik sorunu, 2 ila 5 yaş arası dönemde kendini çok daha net bir şekilde belli ediyor. Yapılan araştırmalar bazı hastaların bu sorundan kendiliğinden kurtulduğunu gösterirken bazı hastaların ise inatçı kekemelik ile birlikte bu hastalık ile yaşamaya devam ettiklerini ortaya koyuyor. Kekemelik, belirtileri ile birlikte 6 aylık süre zarfından kendiliğinden geçmediği takdirde inatçı kekemeliğe dönüşebiliyor ve destek alınmadan çözümlenmesi de mümkün olmuyor. Kelimelerin yanı sıra hecelerin de uzatılarak ya da aksayarak ifade edilmesi, kekemeliğin en önemli belirtileri arasında yer alıyor ve belirtiler ortaya çıktıktan sonra hiç vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım almak gerekiyor. Terapist yardımı ile bu sorundan kurtulmak mümkün ancak kesin bir tedavi yönteminden bahsetmek ne yazık ki mümkün değildir. Hastanın çabası, tedavi sürecinde büyük bir önem taşıyor.

İnceleyen ve Onaylayan : Uzman Dr. Güler Mocan

Kekemelik Tedavisi Hakkında

Dil ve konuşma terapistinin vereceği programların düzenli bir şekilde uygulanmasının yanı sıra kişinin yakın çevresi ve sosyal çevresi de tedavi sürecinde hastaya yardımcı ve destek olmalıdır. Kekemelik sorunu bazı hastalarda psikolojik sorunlara bağlı olarak gelişen bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Doğru isimler ile çalışıldığında ve doğru hamleler yapıldığında bir sorun olmaktan çıkacaktır.

Küçük yaşlarda meydana gelen kekemelik hastalığı kendiliğinden geçebiliyor ancak inatçı kekemeliğe dönüştüğü andan itibaren böyle bir ihtimal ne yazık ki mümkün değildir.

Kekemelik Hastalığı Nedir?

Dil ve konuşma gelişiminin normale oranla daha sağlıksız bir şekilde gerçekleşmesi ve kelimelerin takılarak söylenmesi durumuna kekemelik hastalığı adı veriliyor. Çocukluk döneminde kendini belli eden bu hastalık, sosyal çevre ve yakın çevrenin desteği ile de aşılabilecek bir hastalıktır. Bununla birlikte hastanın çabası da büyük önem taşıyor.

Bu hastalığa sahip olan kimseler, özgüven sorunu yaşayabiliyor ve topluma adapte olma konusunda da büyük sıkıntılar yaşadıkları ortada. Kekemelik, kişinin yaşam standartlarını belirli ölçülerde düşürmektedir. Ancak kekemeliğin tedavisinin mümkün olması hastaların yaşam standartlarının artmasını sağlamaktadır.

Kekemelikte Yaş Faktörü

Kekemelik hastalığının en çok görüldüğü yaş grubu 2 ila 5 yaş arası dönem olarak karşımıza çıkıyor. Hastalık teşhis edildikten sonra vakit kaybetmeden tedavilere başlandığı takdirde kontrol altına alınması mümkündür. Kekemelik bazı hastalarda kendiliğinden geçerken bazı hastalarda ise inatçı kekemeliğe dönüşüyor ve bu sorunun tedavi edilmesi çok daha zor bir hal alıyor.

Kekemelik tedavisi yaş gruplarına göre farklılık gösteriyor bu yüzden hastalar öncelikli olarak bu kritere göre ele alınmalı ve tedavi yöntemi de bu doğrultuda belirlenmelidir. Dil ve konuşma terapistinin hasta için özel olarak hazırlayacağı programa uyulduğu takdirde hastalığın kontrol altına alınması da daha kolay olacaktır.

Kekemelikte Cinsiyet Faktörü

Erkek ve kadınlar arasında bir kıyaslama yapıldığı takdirde kekemelik hastalığının erkeklerde çok daha fazla görüldüğü ortaya çıkıyor. Erkeklerde, kadınlara oranla 4 kat daha fazla görülme riski söz konusudur. Bu kıyaslama çocukla arasında yapılan bir kıyas, yetişkinlere bakıldığında da %80 oranında erkeklerde görülen bir hastalık olduğunu söyleyebiliyoruz. Kekemelik, tedavi ile birlikte kontrol altına alınabiliyor ve hastanın yaşam kalitesi belli oranda artırılıyor. Yapılan bir diğer araştırma ise kekemeliğin kendiliğinden geçmesi üzerine bir araştırma olarak karşımıza çıkıyor. Sonuçlar ise yine erkekleri işaret ediyor ve erkeklerde kekemeliğin kendiliğinden geçmesi çok daha zor iken kadınlarda bu durum çok daha kolaydır.

Kekemeliğin Nedenleri Nelerdir?

Kekemelik hastalığının birçok nedeni mevcut ve hastalığın tedavisinde öncelikli olarak bu nedenler araştırılmalı ve buna bağlı olarak bir tedavi yöntemi uygulanmalıdır. Genetik nedenler ve kalıtsal problemler kekemeliğin en etkin oluşma nedenlerinden biridir. Eğer ailenizde bu hastalığı yaşayan biri varsa sizler de risk altında olabilirsiniz. Bir diğer neden ise sosyal çevre ve kişinin çocukluk yaşlarında yaşadığı travmalardır. Bu travmalar da kekemelik sorununu ortaya çıkartabiliyor.

Titiz ve kontrolcü bir çevrede yaşıyor olmak da bu hastalığın nedenleri arasında gösteriliyor. Her türlü baskı durumu çocukluk yaşındaki bireyi olumsuz etkiliyor ve bazı durumlarda kekemelik sorunu ortaya çıkabiliyor. Erken teşhis ile birlikte tedavi edilmesi çok daha kolay bir hal alacaktır.

Genetik Nedenler

Kekemelik hastalığına sahip olan kişiler arasında yapılan bir araştırma gösteriyor ki hastaların büyük bir kısmı genetik faktörler nedeniyle bu hastalığa yakalanıyor. Bu durum ailenizin herhangi bir bireyinde olması durumunda olabildiğince dikkat edilmeli bunun sebebi ise riskli bir durum olan genetik olmasındandır. Bu sorunu yaşayan sizler iseniz ve kısa bir süre sonra çocuğunuz olacaksa doktor kontrollerini aksatmamanızda fayda var. Çocuğunuzun da bu hastalığa yakalanmaması için bu kontroller büyük bir önem taşıyor.

Kekemelik, erken yaşlarda belirtileri ile kendini gösteren bir hastalıktır. Bazı çocuklarda kendiliğinden geçerken bazı çocuklarda ise inatçı kekemeliğe dönüşme riski bir hayli fazladır.

Ailevi Sebepler

Psikolojik sorunlar, sosyal çevre ve ailevi sebepler… Bir bütün olarak ele alındığı takdirde kekemeliğin nedeni de daha net bir şekilde tespit edilebiliyor. Baskıcı bir ailede yetişen çocuklar kendilerini ifade etmekte zorlanıyor ve yaşadıkları travma da kekemelik sorununu beraberinde getiriyor. Yapılan araştırmalar ailevi sebeplerin de çok sık rastlanan bir durum olduğunu ortaya koyuyor. Psikolojik olarak baskı altında olan çocuk konuşma güçlüğü yaşayabiliyor ve konuşma problemi ile karşı karşıya kalıyor.

Konuşma esnasında meydana gelen ve çok rahat bir şekilde fark edilebilen akıcılık bozukluğu olarak da tanımlayabileceğimiz kekemelik, kontrol altına alınabilecek bir hastalıktır.

Psikolojik Sebepler

Doğrudan olmasa da dolaylı yoldan psikoloji bir sorun olduğundan bahsedebiliyoruz. Geçmiş yıllarda kekemelik hastalığının direkt psikolojiye bağlı sorunlardan kaynaklandığı ifade ediliyordu ancak yapılan araştırmalar tam da bu şekilde olmadığını ve psikolojinin dolaylı yoldan etki ettiğini ortaya koyuyor. Psikolojik kökenli olmayan hastalık, travmalar ve aile baskısı ile birlikte psikolojik sorunlardan da etkilenebiliyor ve nedenler arasında bu sorun de yerini almış durumda.

Kekemelik hastalığına yakalanan kişilerin, hastalıktan sonraki dönemde psikolojilerinin iyiden iyiye bozulduğunu da belirtmek gerekiyor. Özellikle sosyal çevrenin baskısı ve kişinin kendini tam manasıyla ifade etmekte güçlük çekmesi de bunun en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Kekemelik tedavisinde hem sosyal çevre hem de ailenin desteği bu bağlamda önemli bir avantajdır ve psikolojik anlamda hastayı büyük ölçüde rahatlatacaktır.

Sosyal Sebepler

Özgüveni düşük kimselerin bu hastalığa daha çok yakalandığını söylemek mümkündür. Kendini ifade etmekte güçlük yaşayan kişi bir süre sonra bunu zihinsel olarak da dert etmeye başlıyor ve konuşma akıcılığında bozukluklar meydana gelebiliyor. Kekemelik sorunu sosyal sebeplerin yanı sıra bu tür travmaların sonucunda da ortaya çıkabiliyor.

Hastalığın çok fazla nedeni var ve bu nedenler ele alınarak bir değerlendirme yapıldığında yalnızca kişinin değil, aile ve sosyal çevrenin de hastalığa katkıda bulunduğunu söylemek mümkün hale geliyor. Tedavi sürecinde de komplike bir şekilde hareket ediliyor ve hem aileye hem de sosyal çevreye büyük sorumluluklar yükleniyor.

Titiz ve Kontrolcü Bir Çevrede Yaşamak

Baskı, insan psikolojisine zarar veren en sıkıntılı eylemlerden bir tanesidir. Titiz ve kontrolcü bir çevrede yaşamak da kişiyi psikolojik olarak baskı altına alıyor ve çocuk yaşlarda bu tür bir durum ile karşı karşıya kalındığı takdirde verilecek tepkiler de daha şiddetli olabiliyor. Kekemelik de insan vücudunun bu baskıya ve titizliğe verdiği tepkilerden bir tanesidir.

Bireylerin yetişmesinde ailelerin payı oldukça büyük ve sonrasında eğitim hayatı ile birlikte sosyal çevre geliyor. Kekemeliğin nedenleri arasında gösterilen titiz ve kontrolcü çevre, aile ya da sosyal çevre de olabiliyor. Bu konuda her iki tarafın da dikkatli olmasında fayda var, aksi takdirde kekemelik kalıcı bir sorun olarak kişilerin hayatlarına müdahale edebiliyor.

Travma Durumları

Küçük yaşta yaşanacak herhangi bir olumsuz durum çocuğun psikolojisini etkileyebiliyor ve bu etki kısa bir süre içerisinde travmaya dönüşerek kekemelik sorununa sebebiyet verebiliyor. Çocukların bu tür travmalardan uzak tutulması gerekiyor ve aile içinde yaşanan sorunların şiddetli bir şekilde değil, daha sakin ve ılımlı bir şekilde çözümlenmesinde fayda vardır. Çocuk, gördüğü ve duyduğu en küçük şeyden etkilenirken bu etkilenme durumu vücudun farklı tepkiler vermesine de neden olabiliyor. Yaşanan travmalar kekemelik hastalığının da en büyük nedenlerinden bir tanesidir.

Kekemelik Belirtileri Nelerdir?

Kekemelik, belirtileri ile birlikte kısa sürede teşhis ve tespit edilebilen bir hastalıktır. Bu belirtilerden bir tanesi akıcı olmayan konuşma tarzıdır. Kişi konuşurken özellikle kısa cümlelerde çok daha fazla zorlanır ve kendini ifade ederken sık sık takılmaya başlar. Nefes alış verişi sağlıklı insanlara nazaran daha anormaldir ve birçok kekeme hastası da bu sorunu büyük oranda yaşamaktadır.

Psikolojik olarak da olumsuz etkilenen hastaların büyük bir kısmı sosyal ortamlarda yer almaktan çekinir ve telefonu açmama gibi bir sorun edinir. Uzun süre konuşmaktan çekinen hastalar, kendini ifade etme güçlüğü yaşayacağı için bir süre sonra daha içine kapanık bir kişiye dönüşür.

Sözcüklerin Parçalanması ve Duraksama

Kekeme hastalığının en önemli belirtilerinden bir tanesi sözcüklerin parçalanarak dile getirilmesi ve konuşurken kişinin duraksamasıdır. Bu eylem gerçekleştirilirken kişinin nefes alış verişinde de anormal bir durum gözlemlenir. Kişi konuşurken çok fazla efor sarf edeceği için kısa sürede yorulur. Sözcükler kesik kesiktir ve kişi kendini tam manasıyla ifade edemez. Konuşma esnasında kendini ifade edemediği için sürekli olarak ellerini kullanır ve bu şekilde bir şeyler anlatmaya çalışır. Uzun cümleler kurmaktan kaçınır ve kurduğu anda sonunu getirme konusunda da başarılı olamaz. Kekeme hastası bir kişi konuşurken onu tamamlamak yerine sabırlı bir şekilde beklemeli ve dinlemelisiniz. Bu tavrınız onu zihinsel olarak çok daha güçlü hissettirecektir.

Anormal Nefes Alıp Verme

Kekeme hastalarında gözlemlenen en önemli sıkıntılardan bir diğer ise konuşma esnasında yaşanan anormal nefes alış veriş eylemidir. Kelimeleri kullanmakta ve cümle kurmakta güçlük çeken kişi nefes alıp verme konusunda da sıkıntı yaşayacaktır. Anormal bir şekilde gerçekleştirilen eylem, aynı zamanda kişinin kısa sürede yorulmasına ve cümlelerini tamamlayamamasına da neden oluyor.

Az önce de dile getirdiğimiz gibi kekeme hastası bir kişi ile konuşurken cümlelerini kesmemeye özellikle dikkat etmeniz gerekiyor. Bununla birlikte onları tamamlamak ya da yardımcı olmak yerine sabırlı bir şekilde dinlemeniz çok daha doğru bir davranış olacaktır. Kekeme hastalığı belirtiler ile birlikte kendini en net şekilde ortaya koyan hastalıklardan bir tanesidir ve bu hastalığa sahip kimseler sosyal hayatlarında da büyük sıkıntılar yaşamaktadır.

Konuşmaya Eşlik Eden El Kol Hareketleri

Kekemelik hastalığı çok kolay bir şekilde tespit edilebilir ve bunu bir uzman yapacağı gibi hastanın kendisi ya da yakın çevresi de tespit edebiliyor. Belirtilerden bir tanesi, hasta kişinin konuşurken ellerini çok fazla kullanıyor olmasıdır. Bunun nedeni ise kişinin konuşarak kendini tam manasıyla ifade edemiyor olması ve bir destek aramasıdır. Kekeme hastalarının büyük bir kısmında bu belirti mümkündür ve zaten muayene esnasında da bu detay dikkate alınacaktır. Özellikle hasta duraksadığı anda ellerini kullanma durumu daha şiddetli ve sık bir hal alacaktır.

Göz Teması Kuramama

Kekeme hastaları sosyal yaşamda kendilerini bir adım geride hissediyorlar. Yaşam konforunu düşüren bu hastalık kısa bir süre sonra kişinin sahip olduğu özgüveni de yerle bir ediyor. Kendini ifade edemeyen ve cümle kurmakta güçlük çeken kekeme hastalarının büyük bir kısmı karşısındaki insanla göz göze gelmeye de çekiniyor. Göz teması kurmakta güçlük çeken hasta bunu psikolojik bir sorun haline getirdiği için bir adım geri atıyor. Yakın çevre ve özellikle ailenin payı, bu hastalığın tedavisinde çok fazladır. Psikolojik anlamda hastaya katkıda bulunulmalı ve destek verilmelidir. Aksi takdirde kekeme hastası kimse kendini daha kötü hissedecek ve travmalar ile birlikte hastalık ilerleme kaydedecektir.

Uzun ve Heceleyerek Konuşma

Konuşma süresi her zaman için daha uzundur ve sağlıklı bir insana kıyasla kelimelerin sık sık hecelenerek dile getirildiği gözlemleniyor. Kekeme hastalığı bazı durumlarda şiddetli bir hal alabiliyor ve bu da genellikle kişi paniğe kapıldığında ya da baskı altında olduğu zamanlarda gerçekleşiyor. Heceleyerek konuşmanın yanı sıra uzun konuşma süreleri de kekeme hastalığının en önemli belirtilerinden bir tanesidir.

Kekeme hastalarının büyük bir kısmı baskı nedeniyle konuşmaktan çekinir ve anlatmak istediklerinin büyük bir kısmını da yutarak anlatmak durumunda kalır. Sosyal çevre bu durumu yadırgamamalıdır ve daha da önemlisi kişiyi tamamlamak yerine onu büyük bir sabırla dinlemelidir.

Anormal Ses Kalitesi

Sağlıklı bir insan ile kıyaslama yapıldığında kekeme hastalarının ses kalitesi de diğerlerine nazaran daha anormal ve dikkat çekicidir. Hastalığın belirtileri arasında yer alan anormal ses kalitesi de yine klinik muayene esnasında ele alınarak bir değerlendirme yapılacaktır. Kekemelik, yaşam kalitesini düşüren sıkıntılı bir hastalıktır. Genellikle çocukluk çağında başlayan kekemelik, tedavi edilebilmekte ve böylelikle kontrol altına alınabilmektedir.

Hastalık, birtakım belirtiler ile kendini ortaya koyduğu andan itibaren hiç vakit kaybetmeden hekim desteği alınmalıdır. Aksi takdirde ilerleyen dönemlerde tedavisi çok daha sıkıntılı olacaktır.

Sürekli Sessizlik ve Suskunluk

Hastaların büyük bir kısmı kendilerini ifade etmek yerine susmayı tercih eder. Bunun nedeni özgüven eksikliği ve toplum tarafından yapılan baskıdır. Psikolojik olarak kendini iyi hissetmeyen hastalar genellikle daha suskun ve sessiz bir tavır takınırlar. Anlatmak istedikleri çok fazla şey olmasına rağmen bundan çekinir ve cümlelerini daha kısa tutmaya gayret gösterirler.

Hastalığın tedavisinde sosyal çevre ve aileye de büyük görevler düşüyor ve bunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Hastaların psikolojik olarak da rahatlamaları gerekiyor, aksi takdirde konuşmaktan her çekindiklerinde bir travma daha yaşayacaklar ve kekemelik hastalığı da ilerleme kaydedecektir. Sessizlik ve suskunluk her hastada gözlemlenmiyor ancak bir oranlama yapıldığında bu oranın gerçekten yüksek olduğunu görebiliyoruz.

Telefonu Açmama

Konuşmaktan çekinen ve bunu tam manasıyla yerine getiremediğini düşünen hasta, bir süre sonra psikolojik olarak da yıpranıyor ve eksikleri ile yüzleşmek istemediğini düşünüyor. Psikolojik destek sürecinde bunun bir eksiklik olmadığı ve tam aksine daha çok konuşmaları gerektiği belirtiliyor. Kekeme hastalarının büyük bir kısmında görülen ve bir belirti olarak nitelendirilen telefon açmama durumundan da bahsetmek gerekiyor.

Hastaların büyük bir kısmı konuşmak ve sorunları ile tekrar karşı karşıya gelmek istemedikleri için telefonları açmamayı tercih ediyor. Hatta bazı hastalar bunu korku seviyesine taşımış durumda ve telefon çaldığı anda büyük bir panik yaşayarak oradan uzaklaşmayı da tercih edebiliyorlar.

Kekemelik Tedavi Türleri

Terapi niteliğinde tedaviler ile birlikte kekemeliği kontrol altına almak mümkündür. Gerçekten ilginç bir hastalık olduğunu da belirtmek gerekiyor çünkü bazı çocuklarda kendiliğinden geçerken bazı çocuklarda ise inatçı kekemeliğe çevirebiliyor. Belirtileri ile birlikte hastalıktan şüphelenildiği takdirde hiç vakit kaybetmeden uzman yardımı almak gerekiyor.

Erken teşhis ile birlikte müdahale etmek elbette çok daha kolay olacaktır ve uzmanlar da bu konuda hemfikir. Çok sayıda tedavi yöntemi var ve kekemelik teşhisi sonrası bu tedavi yöntemlerinden en uygun olanı tercih edilerek uygulanıyor. Başarı oranı bir hayli yüksek ve tedaviler ile birlikte hastanın yaşam konforundaki artış da kayda değer bir hal alıyor.

Kekemelik Tedavisinde Boyut

Kekemelik tedavisinde 5 farklı boyut ya da durum karşımıza çıkıyor. Kekemeliğin neden olduğu sorunların tespit edilmesinde bu detaylar ele alınıyor ve incelemeler de bu doğrultuda yapılıyor. Kekemelik hastalığının çok farklı nedenleri olabilir ve bu nedenler belirlendikten sonra tedaviden elde edilecek sonuç çok daha başarılı olacaktır.

Yaşanan travmalar ya da aile baskısı gibi sorunların yanı sıra sosyal çevre de kekemelik hastalığında rol alabiliyor. Tedavi süreci öncesinde bu boyutların da değerlendirilmesi gerekiyor ve hastanın neden bu hastalığa yakalandığı da bu sayede daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. 5 boyut değerlendirmesi sonrasında doktorunuz tedavi süreci ile ilgili de bilgilendirme yapacaktır.

Düşünce Boyutu

Kekeme hastalığına sahip kimselerin kendi evinde ve kendi başına olduğu zamanlarda konuşmada herhangi bir sorun yaşamadığı belirtiliyor. Düşünce boyutunda bu durum ele alınıyor ve psikolojik olarak hastaya aşılanacak olan şey de kendini rahat hissetmesi düşüncesidir. Kendi başına olduğunda yine kendini ifade edebilen kimse, ne yazık ki toplumda ya da kalabalık bir ortamda bunu sağlıklı bir şekilde yerine getiremiyor ve tedirgin olduğu için cümlelerinde kopukluk yaşanabiliyor. 5 boyut içerisinde yer alan düşünce boyutunda terapistler devreye giriyor ve profesyonel yardım ile birlikte kekemelik sorununu çözmesinde hastaya yardımcı oluyorlar. Profesyonel destek almak çok önemli çünkü bu hastalığı hastanın kendi başına yenmesi gibi bir durum söz konusu değildir.

Nefes Boyutu

Nefes alıp verme eylemini gerçekleştirirken birçoklarımız hata yapıyor ve doğru nefes alma eylemini yerine getiremiyoruz. Kekemeler ise bu sorunu çok daha fazla yaşıyor. Göğüs nefesi adı verilen nefes alma yöntemi kesinlikle yanlıştır ve yine kekemelerin yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi de budur. Göğüs nefesi alındığı takdirde ses tellerine büyük bir baskı yapılıyor ve tıkanma durumu karşımıza çıkıyor.

Göğüs nefesi alan kimseler bu sorunu elbet yaşayacaktır ancak kekemelerin daha dikkatli olmaları gerekiyor ve bu hassasiyet sonucunda kelimeleri dökmekte zorlanmayacaklardır. Doğru nefes nasıl alınır ya da alınmalıdır sorusunun cevabı da yine uzmanlar tarafından veriliyor ve terapilerde hastaya bu konuda da yardımcı olunacaktır.

Hız Boyutu

Düşünme eylemi ile birlikte konuşma eyleminin de bilimsel olarak bir hızı vardır. Normal insanlar ele alındığı takdirde bu hızın gayet normal bir şekilde paralel olarak ilerlediğini görebiliyoruz ancak kekemelerde bu durum bir anormallik gösteriyor. Kekemeler, çok kısa süre içerisinde daha fazla kelime düşündükleri için bunu eyleme dökerken de ortaya bir aksama çıkıyor. Sağlıklı bir insan seçimlerini bu bağlamda daha doğru yapabilir ve daha fazla kelime düşünse dahi kendini ifade ederken bu durumu dengeleyebilir ancak kekemelerde böyle bir şey söz konusu olmadığı için konuşurken aksama ve duraklama yaşarlar.

Duygu Boyutu

Kekeme hastaları, rahat olduklarında ve daha çok kendi başına olduklarında konuşmakta çok fazla güçlük çekmez ancak utandıklarında ya da kendilerini baskı altında hissettikleri durumda ne yazık ki konuşurken aksama ya da duraksama yaşarlar. Terapiler ile birlikte duygu boşalımı tetikleniyor ve kişinin kendini rahat hissetmesi için birtakım uygulamalar gerçekleştiriliyor. Bu tedavi yöntemi ile birlikte kısa sürede hasta kendini daha rahat ve daha özgüven sahibi hissetmeye başlıyor. Terapilerin en büyük etkisi ise kalabalık ortamda hastayı rahatlatıyor olmasıdır ve bu sayede kekeme hastaları topluma adapte olma konusunda da herhangi bir sıkıntı yaşamıyor.

Travmatik Olaylar Boyutu

Özellikle çocuk yaşta meydana gelen travmalar kişinin hayatını büyük ölçüde etkiliyor ve kekemeliğin en önemli nedenlerinden bir tanesi de yaşanan travmalardır. Bu travmanın ortadan kaldırılması ve kişinin sağlıklı bir bireye dönüştürülmesi, hipnoz yöntemi ile mümkündür ve düzenli olarak uygulanacak bu tedavi yöntemi ile birlikte kişi psikolojik olarak kendini daha iyi hissedecektir.

Travma durumunu birçok çocuk yaşıyor ve kekemeliğin altında yatan en önemli sebepler arasında yer aldığını da ifade etmek gerekiyor. Hipnoz yöntemi, bu sorunun ortadan kaldırılmasında tercih edilen en ideal ve en etkili yöntemlerden bir tanesidir ve başarılı bir uzman tarafından gerçekleştirildiği takdirde sonuç elde etmek de mümkündür.

Kekemelik Egzersizleri

Profesyonel destek alarak bu egzersizleri düzenli bir şekilde yapmanız çok daha sağlıklı olacaktır. Hastalığın teşhisi ile birlikte tedavi öncesinde de hastanın en çok zorlandığı kelimeler tespit ediliyor ve kekemelik egzersizlerinde bu kelimelerin üzerine yoğunlaşılıyor. Bununla birlikte dil egzersizleri de program dahilinde sizinle paylaşılacaktır. Dilinizi yuvarlak yaparak ve ağzı bölgesinde iç kısma çevre noktalara değdirmeye çalışarak bu egzersiz programını uygulayabilirsiniz.

Etkili tedavi yöntemlerinden bir tanesidir ve doktorunuz onay verdiği takdirde evde kendi başınıza da sorunsuz bir şekilde uygulayabilirsiniz ancak bunun öncesinde hastalığın doğru bir şekilde teşhis edilmesi ve doktor kontrolünde ilerlenmesi çok daha doğru ve çok daha sağlıklı olacaktır.

Dil ve Konuşma Terapileri

Kekeme hastaları bazı kelimeleri kolay bir şekilde çözümleyebilirken bazı kelimelerde ise çok fazla zorlanıyor. Konuşma terapilerinde öncelikli olarak kişinin zorlandığı kelimeler seçiliyor ve bu kelimelerin tekrar edilmesi için hasta teşvik ediliyor. Dil egzersizlerinde ise dilin rahat hareket edebilmesi için yuvarlak halkalar çiziliyor. Dilin ağız içerisindeki çeşitli hareketlerinden oluşan bu egzersiz programında yine ağız içerisinde farklı bölgelere küçük dokunuşlar da mevcuttur.

Etkili egzersiz programlarından bir tanesi olarak karşımıza çıkan bu uygulama, doktorunuzun vereceği ev ödevleri ile birlikte daha etkili bir hal alıyor. Gün içerisinde kaç kez hangi hareketi yapmanız gerektiği program dahilinde doktorunuz tarafından sizinle paylaşılacaktır. Düzenli uygulama özen göstermeli ve doktorunuzdan da yardım almalısınız.

Akıcılık Şekillendirme

Metronom yardımı ile ritmik okuma ve konuşma programının yanı sıra hecelerin uzatılarak okunması da yine bu program dahilinde karşımıza çıkan uygulamalardan bir tanesidir. En etkili yöntemler arasında gösteriliyor ve düzenli uygulama ile birlikte başarılı sonuçlar elde etmek de mümkündür.

Kelimelerin başına vokal eklenerek kullanımı daha kolay hale getirir ve kekeme hastası kişiler de bu kolaylığı hissederek daha rahat bir telaffuz durumu ortaya çıkacaktır. Bazı kelimelere özellikle vurgu yapılır ve bu da hastanın zorlandığı kelimeler olacaktır. Bir süre sonra kişi, zorlandığı kelimeleri artık daha kolay bir şekilde telaffuz edebildiğini fark edecek ve psikolojik olarak da rahatlayacaktır.

Uzatılmış Konuşma

Ünlü ve bazı ünsüz harflerin uzatılarak kullanılması sayesinde hastanın kelimelere olan hakimiyetini arttırmak hedeflenir ve bu hedefe ulaşmak da çok zor olmayacaktır bu her harf ya da kelime için geçerli değildir ve terapi öncesinde doktor tarafından birtakım testler neticesinde belirlenecektir. Uzatılmış konuşma da diğer yöntemler gibi başarılı bir yöntem olarak biliniyor. Düzenli uygulandığı takdirde elde edilecek sonuçlar da fazlasıyla tatmin edici olacaktır.

Uygulama, doktor kontrolünden ve takibinde yapıldığı takdirde hatalar daha kısa sürede ve kolay bir şekilde tespit edilecektir ancak verilen ev ödevlerinde yalnız başınıza da hareket edebilirsiniz ya da yakınlarınızdan yardım alabilirsiniz.

Nefes Alıştırmaları

Göğüs nefesi adı verilen hatalı nefes alış verişi nedeniyle kekeme hastaları çok daha büyük sıkıntılar yaşıyor. Nefes alıştırmalarında hastanın kendini bedensel olarak rahat hissetmesi için doğru nefes alış veriş yöntemleri uygulanıyor ve bu sayede hasta bu eylemi daha kolay bir şekilde gerçekleştiriyor.

Nefes alıştırmaları da yine doktor takibinde gerçekleştirilmeli ve hatalar tespit edilmelidir. Nefes kontrolünü sağlamak da önemlidir ve tedavinin en önemli hedeflerinden bir tanesi de budur. Nefes kontrolü sağlandığı ve doğru bir şekilde yönetildiği takdirde kelimelerin telaffuzu daha kolay olacak ve kekeme hastası kişi cümle kurma konusunda da çok fazla sorun yaşamayacaktır. Evde kendi başınıza da yapabilir ve ödevlerinizi yerine getirerek iyileşme sürecine katkıda bulunabilirsiniz.

Kekemelik Tedavi Öncesi

Uygun tedavi yönteminin belirlenmesi için kekemeliğin boyutu tespit edilmeli ve hastalığa uygun bir tedavi yöntemi seçilmelidir. Hastanın şikayetleri dinlenerek hastalığın asıl nedeni de kolayca tespit edilebilir. Kekemelik hastalığının çok sayıda nedeni var ve bu nedenler doğru bir şekilde tespit edildiği takdirde tedavi yöntemi de daha kısa sürede belirlenecek ve uygulanacaktır.

Basit bir muayene ile bu hastalığın teşhis edilmesi mümkündür ancak önemli olan boyutunu belirlemek ve tedavi yönteminde doğru karar verebilmektir. Bu yüzden uzman bir doktordan yardım alınmalıdır eğer hastalığın herhangi bir belirtisi ile karşılaştıysanız mümkün olan en kısa sürede doktorunuza başvurmalısınız.

Muayene

Bir uzman tarafından gerçekleştirilecek muayene neticesinde hastalığın teşhis edilmesi gayet kolay olacaktır. Kekemelik, kendini kısa sürede belli eden ve belirtileri ile birlikte teşhisi kolay olan bir hastalıktır. Kekemelik hastalığı muayenesinde tedavi yöntemi de belirlenir ve aynı zamanda hastalığın boyutu da daha sağlıklı bir şekilde tespit edilecektir.

Kekemelik, yaşam kalitesini düşüren ve kişiyi sosyal hayattan her geçen gün biraz daha uzaklaştıran sıkıntılı bir hastalıktır. Erken teşhis edilmesi büyük avantaj sağlıyor ve tedavi sürecinin daha kolay bir hal almasına da yardımcı oluyor.

Kekemeliğin Boyutunun Belirlenmesi

Kekemelik hastalığında doğru tedavi yönteminin belirlenebilmesi için hastalığın boyutu da belirlenmeli ve buna göre bir yöntem tercih edilmelidir. Boyutun yanı sıra hastalığın asıl nedeni de tespit edilmelidir. Boyut ve neden belirlendikten sonra uygun tedavi yöntemi hakkında hastaya ve yakınlarına da bilgi verilecektir. Kekemelik hastalığının tedavisi komplike bir tedavi olarak karşımıza çıkıyor. Hastaların yanı sıra aile ve sosyal çevrenin desteği de büyük önem taşıyor.

Sorun dolaylı yoldan bile olsa psikolojik ise eğer bu bağlamda aileye de birtakım sorumluluklar yüklenecektir. Birlikte hareket edildiği takdirde başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Kekemeliğin evde tedavi edilebilen bir hastalık olmadığını da belirtmek gerekiyor ve egzersiz programlarını kendi başınıza uygulamanız ne yazık ki çok da etkili olmayacaktır. Profesyonel desteğe her zaman için ihtiyacınız vardır.

Uygun Tedavinin Belirlenmesi

Kekemelik, tedavi ile birlikte kontrol altına alınabilir ancak az önce de ifade ettiğimiz gibi evde tedavi edilebilecek bir hastalık değildir. Profesyonel destek alarak kısa sürede başarılı sonuçlar elde edebilirsiniz. Teşhis ve tetkikler neticesinde hastalığın boyutu belirlenir ve sonrasında tedavi yöntemine karar verilir. Bu süreçte sosyal çevreniz ve ailenizden de destek alabilirsiniz. Doktorunuzun vereceği egzersiz programlarını doğru ve düzenli bir biçimde uygulamanız gerekiyor ve bu sizlere artı değer katacaktır.

Uygun tedavi ile birlikte kontrol altına alınabilen hastalık, kişinin eskiye nazaran daha iyi hissetmesine ve kendini daha kolay bir şekilde ifade etmesine de yardımcı olacaktır.

Kekemelik Tedavi Sonrası

Kekemelik tedavisi sonrası hem aile hem sosyal çevre hem de hastanın dikkat etmesi ve yerine getirmesi gereken birtakım detaylar mevcut. Egzersizlere devam etmeniz, kendinizi geliştirmeniz için sağlıklı bir hamle olacaktır. Psikolojik olarak iyi hissetmediğiniz anlarda ya da dönemlerde doktorunuzdan yardım alabilirsiniz. Bu süre zarfında kontrolleri aksatmamanız gerekiyor ve zaten doktorunuz da bu konuda bilgilendirme yapacaktır. Herhangi bir şikayet ya da sorun ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde de doktorunuzdan yardım talebinde bulunabilirsiniz. Uyarıları göz önünde bulundurarak hareket ettiğiniz takdirde iyileşmenin meyvelerini toplayacak ve çok kısa bir süre içerisinde sosyal hayatlarınıza geri döneceksiniz.

Kekemelikte Aileye Düşen Görevler

Aile desteği, her hastalıkta olduğu gibi kekemelik hastalığının tedavisinde de büyük bir öneme sahiptir. Kişi, kaybettiği özgüvenini ve bozulan psikolojisini ailesinin desteği ile birlikte geri kazanacak ve kendini çok daha iyi hissedecektir. Kekemelikte aileye büyük görev ve sorumluluklar düşüyor bu yüzden terapilerde onların da yer almaları daha faydalı olacaktır. Doktor ile iletişim sık sık devam etmeli ve hasta herhangi bir sorun ile karşılaştığında doktora bilgi verilmelidir. Hastanın özgüveni her zaman yüksek tutulmalı ve sürekli olarak desteklenmelidir. Hastaya güvendiğinizi belli ettiğiniz takdirde iyileşme süreci çok daha hızlı bir hal alacak ve tedavi sonrası dönem de beklenenden daha sağlıklı geçecektir.

Kekemelikte Psikolojik Destek

Kekemelik hastalığının tedavisinde hastanın psikolojisi de büyük bir önem taşıyor. Psikolojinin her daim üst seviyelerde tutulması ve hastanın kendini diri hissetmesi gerekiyor. Bu süreçte ailenin desteği bu yüzden büyük bir öneme sahiptir. Verilecek destek ile birlikte kişi kendisine güvenildiğini hissedecek ve daha fazla çaba gösterecektir. Psikolojik sorunların yaşanması durumunda profesyonel destek de alınabilir ve doktorunuz bu konuda gerekli yönlendirmelerde bulunacaktır.

Sık Sorulan Sorular

Kekemelik hastalığı ile ilgili merak edilen birçok soru var. Klinikleri ziyaret ederek doktorlardan bilgi alabilir ve tedavi süreci ile ilgili merak ettiklerinizi de öğrenebilirsiniz. Tedavi ile birlikte kontrol edilebilen bu hastalık, kişinin yaşam kalitesini de büyük oranda zayıflatıyor.

Herkes Her Zaman Kekeleyebilir Mi?

Utanma, sıkılma ya da baskı altında kalınan anlarda kekeleme durumu mümkündür. Sağlıklı insanlar da kekeleyebilir ancak bu tekrar eden ya da bir hastalığa dönüşecek sorun olarak karşımıza çıkmıyor. Kekeme hastalığı genellikle çocukluk yıllarında baş gösteriyor ve tedavi edilmediği takdirde her geçen gün biraz daha ilerliyor.

Kekemelik hastalığı, erken teşhis ile birlikte tedavi edilerek kontrol altına alınabilir. Bu bağlamda ailenin desteği de büyük bir önem taşıyor. Erken teşhis neticesinde hareket etmek çok daha kolay olacaktır ve herhangi bir belirti durumu söz konusu olduğu takdirde hiç vakit kaybetmeden harekete geçmek gerekiyor.

Kekemelik Irsi Midir?

Kekemeliğin nedenleri arasında genetik sorunlar da yer alıyor. Eğer ailenizde kekeme olan ya da bu sorunu yaşayan birileri varsa temkinli davranmanızda fayda vardır. Kekemelik ırsi bir sorundur ve bu tür bir neden ile karşı karşıya geldiğinizde doktor kontrolleri ile birlikte gerekli testleri de yaptırmanız tavsiye ediliyor.

Kekemelik Tedavisi Ücretleri Nedir?

Ücret bilgisi için klinikler ve doktorlar ile birebir görüşme yapmanız çok daha doğru olacaktır. Her klinik farklı bir fiyat sunabiliyor ve uygulanacak tedavi yöntemine bağlı olarak da fiyatlar değişkenlik gösterecektir.

Kekemelik Tamamen İyileşir Mi?

Bazı hastalarda bu durum mümkün iken bazı hastalarda ise başarılı sonuç elde etmek bir hayli zor olabiliyor. Hastanın çabasına bağlı olarak değişiklik gösteren bir başarı oranı karşımıza çıkıyor ve tedavi sürecinde yalnızca hastaya değil, aileye de büyük görevler düşüyor.

Tedavi Edilen Hastalar Yeniden Kekelemeye Başlayabilir Mi?

Tekrar etme durumu söz konusudur ve tedavi olduktan sonra da bu sorunu yaşayabiliyorsunuz. Yeni bir tedavi için harekete geçmekte fayda var ve doktorunuz süreç ile ilgili gerekli bilgilendirmeyi yapacaktır.

Kekemelik Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Kekemelik hastalığı eğer ki tedavi edilmezse bu hastalığı geçiren kişi yavaş yavaş yaşamdan kopacaktır bununla birlikte özgüvenini de kaybetmiş olacaktır. Psikolojik sorunlar da bunaltıcı ve can sıkıcı olabiliyor bu yüzden vakit kaybetmeden tedavi olmakta fayda vardır.

Yaşanılan Kazalar Kekemeliğe Sebep Olur Mu?

Kişinin yaşayacağı kazalar bir travmaya dönüştüğü takdirde psikolojik etkenler de devreye giriyor ve bazı insanlarda kekemelik sorununa neden olabiliyor. Tedavi öncesi dönemde hastanın şikayetleri ele alınırken bu tür detaylar da değerlendirilmelidir.

Kekemelik Tedavisinin İlacı Bulunuyor Mu?

Böyle bir ilaç mevcut değil ve online dünyada satışa sunulan ilaçların büyük bir kısmı da ne yazık ki insanların umutlarını yeşertmek dışında hiçbir işe yaramıyor.

Kekemelik Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Egzersiz programlarını doğru ve düzenli bir şekilde yerine getirmenin yanı sıra psikolojik destek almak da büyük önem taşıyor. Aynı zamanda aile ve sosyal çevrenin de hastaya yardımcı olmaları şarttır.

Kekemelik Tedavisinde Psikolojik Destek Almak Gerekiyor Mu?

Hastanın bu tür bir desteğe ihtiyacı varsa eğer elbette alınmalıdır. Bu sayede hasta kendini çok daha iyi hissedecek ve tedavi süreci daha sağlıklı bir şekilde ilerleyecektir.

Kekemelik Evde Tedavi Edilebilir Mi?

Maalesef kekemelik hastalığı, tedavisi evde yapılabilen hastalıklar arasında değildir. Egzersiz programları dahilinde ev ödevi olarak verilen egzersizleri yerine getirmeniz elbette mümkündür ancak profesyonel destek almadan yalnızca bu egzersizler ile tedavi olmanız pek de mümkün değildir. Profesyonel yardım alarak daha başarılı sonuçlar elde edebilir ve kısa sürede hastalığı kontrol altına alarak sosyal hayatlarınıza dönüş yapabilirsiniz.

Kekemelik Tedavisi İçin Hangi Bölüme Gidilir?

Konuşma bozukluğunun ardında yatan sebebin keşfedilmesi, kekemeliğin tedavi edilebilmesi için öncelikle psikiyatri kliniğinden randevu alınmalıdır. Düzenli görüşmeler ile konuşma bozukluğunun altında yatan sebep bulunmalı; sonrasında ise bu sorunun üstüne gidilerek ortadan kaldırılmalıdır. Çocukta altı aydan daha uzun süreli konuşma bozukluğu yani kekemelik var ise mutlaka bir konuşma terapistiyle de görüşülmelidir. Kekemeliğin tedavisi büyük oranda psikolojik seanslarla sağlanmaktadır.

Kekemelik Tedavisi Kaç Yaşında Başlar?

Kekemelik tedavisi için temel şart konuşma bozukluğunun altı aydan daha uzun süredir devam ediyor olmasıdır. Ayrıca takılmanın oranı da oldukça önemlidir. Çocuk kendini düzenli olarak ifade etmesi gereken yaşa gelmiş, bazı pedagojik süreçleri tamamlamış ancak yine de kendini ifade edemiyorsa tedaviye başlanmalıdır. Ortalama olarak dört – sekiz yaş arası ideal başlama yaşı olarak kabul edilir.

Kekemelik Tedavisi Fiyatı Ne Kadar?

Kekemelik tedavisi her psikolog tarafından başarıyla yürütülebilecek bir süreç değildir. Hele ki zorlu hastalarda süreç çok daha komplekstir. Çoğu zaman psikolog desteğine ek olarak konuşma terapisti de tedaviye dahil olmaktadır. İki hizmetin nereden, kimden ve nasıl alındığı gibi unsurlar fiyatı etkilemektedir. Kekemelik tedavisinin fiyatı için mutlaka bir psikolog ile görüşülmeli, görüşmeden sonra fiyat talep edilmelidir.

İlgili Bölümler
İlgili Hastalıklar