Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Farenjit Tedavisi

Kış ayları başta olmak üzere, ilkbahar ve sonbahar aylarında sıklıkla görülen üst solunum yolu hastalıkları arasında farenjit hastalığı yer alır. Hastalığın şiddeti kişiden kişiye göre değişebilir ve semptomları da yine hastaya göre farklılaşabilir. Bu nedenle tedavi konusunda sadece bir yöntem üzerinden hareket edilmez. Farenjit tedavisi birçok farklı şekilde gerçekleştirilebilir ve her birey ilaç tedavisi veya diğer tıbbi tedavilerle sağlığına kavuşturulamaz. Farenjitin şiddetine göre kişi doğal yöntemlerle ve evde istirahat ederek tedavi olabilir.

Ufak çaplı farenjit genel olarak pek önemsenmez ve tedaviye başvurulmaz. Farenjit hastalarının yapmış olduğu en büyük hatalardan biri, ilk evrelerde olan hastalığın tedavi edilmemesidir. Farenjit ilk evrelerde çok kısa bir süre içerisinde ve basit bir şekilde tedavi edilebilir. İlerleyen evrelerde hastalığın kronikleşme ihtimali vardır ve tedavisi daha zor olur. Farenjit hastalığı nedeniyle en çok zarar gören bölge boğaz ve çevresinde yer alan yapılardır. Kişinin belirli bir süre yemek yememesi, konuşmaması ve hatta nefes almakta ciddi zorluklar çekmesi gibi durumlar söz konusu olabilir. Farenjit, çeşitli virüslerin neden olduğu bir hastalıktır ve tedavi sırasında genel olarak antibiyotiklerden yardım alınır.

Antibiyotikler tek başına hastalıkla mücadele edemez ve bu nedenle diğer birçok ilaç devreye girer. Burun açıcı spreyler, öksürük kesen ilaçlar, antihistaminikler, ağız gargaraları ve ateş düşürücü ilaçlar, farenjit tedavisi sırasında en sık kullanılan ilaçların başında gelir. Bu ilaçların yanı sıra düzenli bir beslenme programı oluşturularak da farenjit hastalığıyla etkin bir şekilde mücadele edilebilir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Eda Aydın

Farenjit Tedavisi Hakkında

Farenjit hastalığının tedavisi konusunda öncelikle hastalığın tam olarak anlaşılması gerekir. Bunun nedeni ise hastalığın birden fazla türe sahip olmasıdır. Akut farenjit ve kronik farenjit, hastalığın türleri olarak bilinirler. Her iki türde de farklılık taşıyan tedavi detayları vardır. Bu nedenle tedavi öncesinde hastalığın türü konusunda net bir bilgi elde etmek gerekir. Farenjit orta ve ileri düzeyde ortaya çıkmışsa, hastalığın tedavisi konusunda hem hasta hem de doktor büyük sorun yaşar.

Öncelikle farenjitin ortaya çıkma nedenleri detaylıca araştırılmalı ve ardından tedaviye başlanmalıdır. Tedavinin zor olmasına sebebiyet veren unsur da tam olarak bu noktadır. Bu nedenle hasta üzerinde detaylı bir araştırma yapılır ve öncelikle solunum yolları en ince ayrıntısına kadar incelenir. Sonrasında tedaviye başlanır ve diğer hastalıklar farenjite neden oluyorsa, asıl amaç diğer hastalıkları ortadan kaldırmaktır.

Farenjit hastalığının tedavisi konusunda genel anlamda herhangi bir cerrahi operasyon söz konusu olmaz ancak farenjite neden olan hastalıklar, cerrahi yöntemlerle ortadan kaldırılabilir. Özellikle burun kemiği sorunları, burunda et olması, sinüzit ve reflü gibi sağlık sorunları, farenjit tedavisine ek olarak cerrahi tedaviyle ortadan kaldırılır. Bu sayede farenjt hastalığının tedavisi konusunda büyük bir aşama kaydedilmiş olur.

Farenjit Nedir?

Burun ve ağız boşluğunun arka bölümlerinde yer alan yapıların iltihaplanması durumuna “farenjit” adı verilir. Farenjit, akut ve kronik olmak üzere iki farklı şekilde ortaya çıkar. İsim olarak ortak noktalar taşısalar da her iki hastalık da farklıdır ve bu nedenle farklı yöntemlerle tedavi edilirler. Boğaz ağrısı akut farenjit nedeniyle en sık görülen belirti olarak bilinir. Kişi yutkunurken, nefes alırken, öksürürken ve yemek yerken, farenjit nedeniyle oldukça fazla acı çeker.

Boğazda sadece ağrıyla etkili olmayan bu hastalık, boğazın kuruması, ses kısıklığı, boğazda balgam birikmesi ve boğaz yanması gibi birçok sorunlu daha kendini gösterir. Enfeksiyon, hastalığın en önemli tetikleyicilerinden biridir ve bütün boğazda iltihap yayılmasına neden olabilir.

Bölgede etkili olan iltihap sadece boğazla kalmayıp, ses tellerine ve çevrede bulunan birçok yapıya kadar sıçrayabilir. Kimi hastalarda vücut direncine göre 1 hafta içerisinde giderilebilir kimi hastalarda ise hastalık uzun süre vücutta etkisini gösterir. Hastalığın en önemli tedavi detaylarından biri de yoğun bir şekilde istirahat etmektir.

Akut Farenjit

Akut farenjit, farenjit hastalığının aniden, çevresel nedenlere bağlı olarak ve kısa süreli seyretmesi durumuna verilen isimdir. Akut farenjit hastalığının tedavisi daha kolaydır ve genel olarak üst solunum yollarının belirli bir kesiminde etkili olur. Boğaz ağrısı, yanma, halsizlik, yoğun burun akıntısı, ateş ve ses kısıklığı akut farenjit nedeniyle görülen belirtilerdir. Kronik farenjit hastalığında ise bu belirtilerin dışında birçok belirti görülebilir. Akut farenjit tedavisinde öncelikle hastalığın boyutu belirlenir ve sonrasında hastaya en uygun olan tedavi programı oluşturulur.

Kronik Farenjit

Boğazın iltihaplanması nedeniyle, boğazda kuruluk, yanma, gıcık, yutkunma zorluğu ve herhangi bir cisim varmış gibi hissettiren farenjite, kronik farenjit adı verilir. Akut farenjit hastalığında belirtiler belirli bir müddet sonunda geçerken, kronik olanda ise belirtiler sürekli olarak devam eder. Hasta tedavi konusunda her yolu denese de belirtilerin kendiliğinden geçmesi beklenir. Tedavi konusunda hem doktorun hem de hastanın elinden pek bir şey gelmez. Kullanılan ilaçlar ise geçici olarak rahatlama sağlar.

Farenjit Nedenleri Nelerdir?

Farenjit birçok nedenden kaynaklanan ve çevresel hijyeninin büyük önem taşıdığı bir hastalıktır. Kişinin farenjitten uzak olması için öncelikle sağlıklı bir çevrede yaşaması gerekir. Ardından yakalanmış olduğu hastalıkların tedavisi konusunda erken davranmalıdır. Bulaşıcı birçok hastalıktan uzak durmalı ve bulaşıcı hastalık kapma ihtimali olan ortamlara mümkün olduğunca az girmelidir.

Kuşpalazı

Tıp dilinde difteri olarak adlandırılan kuşpalazı, solunum yollarında etkili olan ve en çok boğazlarda etkisi gösteren bir hastalıktır. Kuşpalazı bulaşıcıdır ve deri yolu ile solunum yollarıyla vücuda girer. Hastalık her ne kadar tedavi edilse de tekrar etme ihtimali yüksektir ve erken tedavisi büyük önem taşır. Eğer tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilecek olan kuşpalazı, tedavide başarısız olunması durumunda direkt olarak farenjit hastalığına zemin hazırlar. Bağışıklık sistemini zayıflatıp, boğazların da sürekli olarak iltihaba açık olmasına neden olan bu hastalık, mümkün olduğunda erken tedavi edilmelidir.

Adenovirüs

DNA virüsü olarak bilinen adenovirüs, üst solunum yollarında etkili olan, bahar aylarında ortaya çıkan ve çocuklarda görülen bir hastalıktır. Boğaz ağrısı, ateş, boyun bölgesinde bulunan lenf bezlerinin şişmesi ve farenjit gibi sağlık sorunlarıyla kendini gösterir. Bağışıklık sisteminin zayıf olması direkt olarak bu hastalığa zemin hazırlarken, üst solunum yollarında iltihaplanma ve enfeksiyon gibi etkilere neden olur. İltihap oluşumuyla birlikte farenjit hastalığı da ortaya çıkarken, hastalığın tedavisi çocuk hastalarda çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilir.

Suçiçeği

Suçiçeği, bulaşıcı olan ve bağışıklık sisteminin zayıf olmasından kaynaklanan önemli bir hastalıktır. Hastalık özellikle deri üzerinde kendini gösterse de bağışıklık sistemini zayıflatmasından ötürü acilen müdahale gerektirir. Aksi halde vücut birçok hastalığa çok kısa bir süre içerisinde çok daha açık bir hale gelir. Ateş, kaşıntı, boğaz ağrısı ve daha birçok belirtiyle ortaya çıkan su çiçeği, tedavi edilmemesi durumunda boğazın ciddi bir şekilde iltihaplanmasına yol açar.

Kızamık

Kış aylarında sıklıkla ortaya çıkan ve vücuda morbilli adı verilen virüsün sızmasıyla başlayan kızamık, tedavi edilmemesi durumunda çocuklar için en tehlikeli olan hastalıkların başında yer alır. Bağışıklık sisteminin ciddi bir çöküş yaşamasına neden olan kızamık, iltihap oluşumlarını ve enfeksiyonları önemli ölçüde tetikler. Bu nedenle kızamık hastalığına yakalanmış bir çocuk, farenjit hastalığı için de son derece uygun bir bireydir. Kendiliğinden tedavisi son derece zor olan kızamık, aşı vasıtasıyla kolayca atlatılabilir. İlk belirtilerini vermeye başladığı andan itibaren, başka hastalıklara zemin hazırlamadan tedavi edilmesi önerilir. Kızamık hastalığının en önemli belirtisi ise deri üzerinde görülen kırmızı, kaşındıran noktalardır.

A Grubu Streptokok

Kış aylarında etkili olan ve ölümcül mikroplardan biri olarak bilinen “A grubu steptokok” hastalığı, öncelikle boğazda kendini gösterir. Şiddetli boğaz ağrısı, ateş ve yanma gibi belirtilerle ortaya çıkan bu hastalık, ilerlemesi durumunda hayati fonksiyonların zarar görmesine neden olabilir. Üst solunum yolunun ciddi anlamda zayıflamasına neden olan bu hastalık, farenjit başta olmak üzere, sinüzit, zatürre ve orta kulak iltihabı gibi tehlikeli hastalıklara yol açabilir.

Boğmaca

Kış ve bahar aylarında, üst solunum yollarında ortaya çıkan ve vücuda Bordetella pertussis bakterisinin bulaşmasıyla etkili olan boğmaca, tedavi edilmemesi durumunda ölümle sonuçlanan veya sakat bırakan bir sağlık sorunudur. Boğaz ağrıları, öksürük, ateş ve titreme gibi nöbetlerle belirtilerini gösteren bu hastalık, normal şartlarda 3 haftaya kadar geçebilir. Hastalığın yeterince tedavi edilememesi, hastanın sağlıksız yaşam koşulları sürdürmesi vb. birçok neden, hastalığın ölüm ya da kalıcı sakatlık gibi etkiler göstermesine neden olur. Üst solunum yollarının tamamen korunmasız kalmasına sebebiyet veren bu hastalık, haliyle farenjit ve diğer solunum yolları hastalıklarının da görülmesinde önemli bir pay sahibi olur.

Farenjit Belirtileri Nelerdir?

Farenjit, her hastada farklılık gösterebilen belirtilere sahiptir ancak belirli ortak belirtilerinin olduğu söylenebilir. Halsizlik, boğaz ağrıları, boğazın kaşınması ve aşırı kuruması, hapşırma, sürekli burun akıntısı, yutkunmada güçlük, lenf bezlerinin şişmesi ve ateş, söz konusu hastalığın her hastada görülen belirtileridir. Boğazlarda gözle görülebilecek kadar iltihaplanmaya ve şişkinliğe neden olan farenjit, erken tedaviye başlanırsa, tüm bu belirtilerin hafif bir şekilde atlatılabileceği bir hastalıktır.

Kuru Kaşıntılı Boğaz Ağrısı ve Grip

Boğazda iltihaplanmaya neden olan farenjit, boğaz içerisinde yer alan her türlü doku ve yapının da zarar görmesine neden olur. Kişi sürekli olarak su içmek ister ve ne kadar su içerse içsin, boğazındaki kuruluk hissi hiçbir şekilde geçmez. Hastalık etkisini daha çok göstererek grip hastalığına neden olurken, boğaz sürekli olarak kaşınır. İlaç kullanımı bu belirtilerin az da olsa rahatlamasına yardımcı olur.

Burun Akıntısı ve Hapşırma

Üst solunum yollarındaki her yapının etkilenmesine neden olan farenjit, burun akıntısı ve sürekli olarak hapşırma gibi belirtilerle de etkili olur. Burun akıntısının şiddetini artırması ile birlikte hapşırma sıklığı da artar. Burun akıntısının yanı sıra burunda tek tarafın tıkanmasına da neden olabilir.

Halsizlik ve Kas Ağrısı

Hastanın direncini önemli anlamda düşüren farenjit, bağışıklık sistemine de etki eder. İltihaplanma vücudun birçok bölgesine de etki ederken, farenjit nedeniyle vücuda yayılan virüs, vücut direncini de kırar. Kişi gün içerisinde eğitim ve iş hayatından aksayacak kadar halsiz olabilirken, tüm kaslarının da ağrıdığını hisseder. Bu tür durumlarda meyve ağırlıklı beslenme programı ve sürekli olarak istirahat önerilir.

Titreme ve Ateş

Farenjit hastalığının bağışıklık sistemine verdiği zararların etkileri arasında titreme ve yüksek ateş gibi belirtiler yer alır. Titremenin ortam sıcaklığıyla herhangi bir alakası olmazken, sıtma tarzı bir titremenin gerçekleştiği görülür. Bunun yanı sıra vücut direncinin kırılmasından ötürü yüksek ateş de beraberinde gelir. Farenjit hastalığının artık tehlikeli bir boyutta olduğunu gösteren bu belirtiler, daha iyi bir tedavi şartlarının gerektiğini açık bir şekilde ifade ederler.

Yutkunma Zorluğu

Farenjit nedeniyle görülen yutkunma zorluğu, bu hastalığın kaçınılmaz belirtileri arasında yer alır. Boğazların büyük bir kısmını kaplayan iltihap yapısı, haliyle boğazın ciddi anlamda daralmasına ve yutkunma sırasında boğazların çevredeki yapılarla temas etmesine neden olur. Yutkunma bu süreçte zorluktan çok, son derece şiddetli bir acıyla sonuçlanır. Hasta yutkunmakta yemek yiyemeyecek kadar zorlanabilir. Kullanılan ilaçlar yutkunma zorluğunu bir nebze dindirir ancak bu belirti hastalık bitene kadar devam eder.

Lenf Bezlerinde Şişme

Farenjit hastalığı boğazda ve boğazın çevresinde yer alan her yapıda etkili olur. Boğazlara son derece yakın olan lenf bezleri de bu durumdan payını alır ve iltihaplanırlar. İltihaplanma sonucunda lenf bezlerinin şiştiği dışarıdan dahi rahatlıkla görülebilir. İltihaplanmanın lenf bezlerine kadar sıçraması, farenjit hastalığının kontrolden çıktığının ve en kısa sürede tıbbi tedavi gerektiğinin en önemli göstergesidir. Lenf bezlerinden sonra iltihaplanmanın şiddeti ve etkili olduğu alan çok daha artabilir. Bu nedenle de iltihaplanmanın önüne geçilmesi gerekir.

Bebeklerde Farenjit Belirtileri Nelerdir?

Bebeklerde farenjit belirtileri, yetişkinlerde görülen belirtilere göre daha şiddetli olabilir. Öncelikle çok hızı bir şekilde yükselen ateş, beraberinde kusma ve karın ağrısı gibi şikayetler görülür. Bebekler ciddi bir huzursuzluk yaşadıkları için dinmek bilmeyen ağlamalar da söz konusu olabilir. Bebeklerde de görülen farenjitin türleri vardır ve beta farenjitse damak üst kısmında küçük benek benek noktalar görülür. Hastalık 1 hafta içerisinde atlatılabilir ve ilk 3-4 gün içerisinde bulaşıcı özelliğe sahiptir. İlk 3-4 gün çocuğun yanına başka bir çocuk yaklaştırılması büyük risk taşır.

Farenjit Tedavi Türleri

Farenjit tedavisi konusunda yalnızca ilaç tedavisinden yararlanılır. Hastanın yaşı, yaşam tarzı, fizik durumu ve daha birçok durum, verilecek ilaçların dozajını değiştirir. Farenjt tedavisinde hamileler daha farklı bir sınıfta yer alırlar. Hamilelerin genelde ilaç kullanmaları önerilmez veya etkisi çok olmayan ilaçlar kullanılır.

İlaç Tedavisi

Hastalığın tek çaresi olan ilaç tedavisi, antibiyotikler, ağız gargarası ve burun açıcı spreylerle atlatılmaya çalışılır. Antibiyotikler hastalıkla savaşan asıl ilaç türü olarak bilinirken, diğerleri hastalığın yan etkilerini önemli ölçüde rahatlatan ilaçlardır.

Antibiyotikler

İltihaplanmanın olduğu birçok konuda antibiyotikler devreye girer ve iltihaplanmayla mücadele ederler. Farenjit hastalığında ise boğazın büyük bir kısmının iltihaplandığı görülür ve hasta en çok sorunu boğazından ötürü yaşar. Bu nedenle antibiyotik kullanımı hastalığın hafiflemesi ve vücuttan atılması konusunda etkilidir. Antibiyotik konusunda her hastaya aynı ilaç verilmez. Hastanın yaşı, kullandığı diğer ilaçlar, alerjik özellikleri ve gebelik gibi detaylar, antibiyotik konusunda belirleyici etkenler olarak bilinirler. Antibiyotik kullanımı sayesinde boğazda meydana gelen iltihaplanmanın başka organlara geçmesi de önemli ölçüde önlenir.

Burun Açıcı Sprey

Özellikle bebeklerde ve çocuklarda burun açıcı sprey, farenjit tedavisinde en çok kullanılan ilaçların başında gelir. Farenjit, vücut direncini büyük ölçüde düşürdüğü için solunum yolları bu durumdan etkilenir. Yoğun bir burun akıntısı ve buna bağlı olarak gelişen burun tıkanıklığı, hastalığın en büyük sorunlarından biridir. Bu nedenle burun açıcı sprey kısa süreli de olsa kullanılır. Burun spreyinin 1 haftadan fazla kullanılması önerilmez. Bağımlılık yapan ve bir yerden sonra direnç kazanarak, hastanın daha çok sprey kullanmasına neden olan spreyler, bununla birlikte burun yapılarına da zarar verir. Bu zararın özellikle çocuklarda daha fazla olduğu görülür. Hastalığın ağır yan etkileri geçene kadar kullanılması yeterlidir.

Ağız Gargarası

Günde 2 defa kullanılmak üzere reçeteyle yazılan ağız gargarası, farenjit nedeniyle ağız bölgesinin de etkilenmemesine ve ağız kokusu yapmamasına yardımcı olur. Farenjit nedeniyle ciddi bir ağız kokusu oluşur ve kişi de kendi ağız kokusundan etkilenir. Öte yandan dil üzerinde bakteri miktarı da artış gösterir ve bu belirtilerin önüne geçebilmek adına en uygun ilaçların başında ağız gargarası yer alır. 5 ile 15 yaş arasındaki çocuklarda ağız kokusu daha sık görülürken, yetişkinlerde de nadiren aşırı ağız kokusu görülür. Ağız kokusunu gidermek adına yapılan bakımların çoğu yetersiz kalır ve bu nedenle ağız gargarası kullanılır.

Ağrı Kesici Ateş Düşürücüler

Çocuklarda görülen farenjit ve yetişkinlerde görülen kronik farenjit hastalıklarında ağrı kesici ateş düşürücüler büyük önem taşır. Çocukların farenjit nedeniyle yaşamış olduğu yüksek ateş ve huzursuzluk gibi sorunların ortadan kalkmasına yardımcı olan ağrı kesici ateş düşürücüler, yetişkinlerin de toparlanmalarına önemli ölçüde katkı sağlar. Yetişkinlerde görülen kronik farenjit, semptom olarak çok daha şiddetlidir. Kişi yataktan kalkamaz ve herhangi bir iş yapamaz hale gelir. Bu durumdan kurtulması ve fizik gücü olarak biraz daha iyi bir hal alması için ağrı kesici ateş düşürücüler şarttır.

Farenjit Tedavisi Öncesi

Farenjit tedavisi öncesinde, hastanın yaşına bakılır ve gebelik durumu hakkında bilgi alınır. Yaşı nedeniyle muayene dahi farklılık gösterirken, hastanın şikayetleri detaylı bir şekilde dinlenir. Yaşamış olduğu sorunlar, hastalığın ne boyutta olduğunu çok iyi bir şekilde gösterir.

Fizik Muayene

Fiziki muayenede öncelikle hastanın şikayetleri üzerinde durulur ve belirtilerin farenjitle örtüşüp örtüşmediği konusunda fikir edilmeye çalışılır. Belirtiler farenjitle örtüşüyorsa öncelikle çıplak gözle boğazlar incelenir. Boğazlarda iltihaplanma varsa, boğazı kaplayan şişlik ve beyaz yapılar iltihaplanmayı net bir şekilde gösterir. Sonrasında solunum yolları üzerindeki etkileri gözlemlemeye çalışılır. Burun içi mercek yardımıyla kontrol edilirken, steteskopla da solunum yolları dinlenir. Yapılan gözlemlerin hepsi teşhis konusunda yardımcı olurken, hangi tetkiklerin uygulanacağı konusunda da ön bilgi verir.

Tetkikler

Farenjit muayenesi sırasında genel olarak boğaz kültürü ve kan testi gibi iki tetkik kullanılır. Standart bir farenjit hastası için uygulanan bu tetkikler, durumu daha farklı olan hastalar için değişim gösterebilir. Hastanın gebelik durumuna göre, farklı hastalıklarına göre ve yaşına göre, ek olarak başka tetkikler de uygulanabilir.

Boğaz Kültürü

Farenjit teşhisi için sık kullanılan boğaz kültürü, aynı zamanda bademcık, zatürre ve diğer birçok boğazda meydana gelen iltihaplanmayı araştırmak için kullanılan bir teşhis yöntemidir. Boğazda oluşan mikropların tespit edilmesi ve iltihaplanmanın boyutunu araştırmak amacıyla kullanılan bu yöntem, boğazdan örnek alınıp laboratuvar ortamında incelenerek gerçekleştirilir. Bir çubuk üzerine geçirilen pamuk, boğazda sorun olan bölgeye sürülür. Pamuk üzerine sinen örnek ise incelenmek üzere laboratuvara gönderilir.

Kan Testi

Farenjit hastalığının boyutunu anlamak için yapılan kan testi, hastalık nedeniyle vücuda ne kadar mikrop bulaştığını net bir şekilde ortaya koyar. Kan testi için 3-5 tüp kan alınır ve bu örnekler de laboratuvar ortamında incelenir. Vücutta salgılanması gereken değerlerin hastalık nedeniyle ne kadar sekteye uğradığı, iltihaplanmanın ne durumda olduğu ve hastalığın vücut üzerindeki etkileri kan testi sayesinde çok daha net bir şekilde ortaya çıkar. Ayrıca kan testi sayesinde uygulanacak tedavinin ne şekilde olacağı da sağlıklı bir şekilde kararlaştırılır.

Farenjit Tedavisi Sonrası

Farenjit tedavisi sonrasında hasta önemli bir süreçten geçer ve bu süreçte dikkat etmesi gereken 3 farklı detay bulunur. İyileşme süreci sırasında yapması gerekenler, beslenme alışkanlıkları ve bol sıvı tüketimi söz konusu detaylardır. Hastalığın bir daha tekrar etmemesi ve sağlıklı bir şekilde vücuttan atılabilmesi adına bu detaylara dikkat etmek gerekir.

İyileşme Süreci

Tedavi sonrasında iyileşme süreci başladıysa, kullanılan ilaçların dozu bir nebze olsun düşürülür ve hastanın iş veya eğitim hayatına devam etmesinde herhangi bir sakınca kalmaz. İyileşme sürecinde mutlaka hijyenin ortamlarda bulunmak ve farenjit hastalığının olduğu her türlü bölgeden kaçınmak gerekir. İlaçların kullanımı vücuda direnç kazandıracağı için mutlaka aksatılmamalıdır. Hasta değişken hava koşullarına göre hazırlıklı olmalı ve mümkünse yanında bir maske barındırmalıdır.

Sağlıklı Beslenme

Vücut direncinin yeni yeni toparlanmaya başladığı tedavi sonrası süreçte beslenme faktörü, vücudun eski halini çabucak kazanabilmesi açısından büyük önem taşır. Özellikle meyve ve sebze tüketimi bu dönemde arttırılmalıdır. C vitamini ağırlıklı beslenme ve iltihap önleyici besinlerin tüketilmesi, bu dönemde hastanın farenjiti vücuttan daha çabuk atmasına büyük ölçüde yardımcı olur.

Bol Sıvı Tüketimi

Kullanılan antibiyotikler vücuttaki iltihabın büyük ölçüde parçalanmasına ve özellikle boğaz bölgesinden atılmasına yardımcı olur.İltihaplar her ne kadar vücut içerisinde parçalansa da bir şekilde vücut dışına çıkarılmalıdır. Bu konuda ise bol sıvı tüketimi devreye girdiği için hastanın gün içerisinde en az 2 litre su tüketmesi önlenir. İçilen su, iltihabın vücutta daha çabuk dağılmasına ve vücuttan çok daha kısa süre içerisinde atılmasına yardımcı olur. Ayrıca bol su tüketimi sayesinde vücutta farenjit nedeniyle etkilenen kan, çok daha çabuk bir şekilde yenilenir.

Sık Sorulan Sorular

Hangi Bölümde Muayene Olmak Gerekir?

Farenjit hastalığı, hastanelerin KBB polikliniklerinde muayene edilen ve incelenen bir hastalıktır. Muayeneyi gerçekleştiren doktor muayene sırasında tehlike oluşturan başka bir hastalık veya oluşum tespit ederse sizi ilgili birime yönlendirir.

Bitkisel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Farenjit hastalığının tedavisi konusunda genel olarak ilaçlar ve özellikle de antibiyotikler öne çıksa da hastalığın doğal yollarla da belirli ölçüde tedavi edilmesi mümkündür. Doktor kontrolünde uygulanan doğal tedavi yöntemleri, ilaçların vücuttaki yan etkilerini ortadan kaldırabilir ve daha sağlıklı bir iyileşme süreci sağlayabilir. Zencefil farenjitle mücadele konusunda ilk sırada yer alan doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Çayı yapılarak veya sütle karıştırılarak içilebilen zencefil, boğaz bölgesinde toplanan iltihabın dağılmasına ve boğazların yumuşamasına yardımcı olur. Solunum yollarının rahatlatılması, boğazın yumuşaması ve mikropların kırılması konusunda etkili bitkisel tedavi yöntemlerinden bir diğeri de zerdeçaldır. Söz konusu bölgelerde görülen birçok yan etkisini ortadan kalmasına yardımcı olan zerdeçal, aynı zamanda farenjitle mücadele konusunda ciddi bir katkı sağlar. Gün içerisinde 3 defa bal ve sütle karıştırılarak tüketilmesi önerilen zerdeçalın, hastalığın yan etkilerini kısa süre içerisinde sona erdirdiğini görmek mümkündür.

Tedavide Cerrahi Yöntemleri Kullanmak Gerekir Mi?

Farenjit hastalığının tedavisi konusunda sadece ilaç tedavisine başvurulur. Bununla birlikte doktor gözetiminde bitkisel tedavi yöntemleri de kullanılabilir ancak direkt olarak cerrahi tedavi yöntemleri hiçbir zaman uygulanmaz. Farenjite neden olan veya farenjit hastalığının evre olarak ilerlemesine, belirtilerinin de şiddetlenmesine sebebiyet veren unsurlar cerrahi yöntemle ortadan kaldırılabilir. Bu durum da “farenjit hastalığının cerrahi tedavisi” olarak tanımlanamaz.

Bulaşıcı Bir Hastalık Mıdır?

Farenjit hastalığı belirli bir süre için bulaşıcı bir hastalık olarak değerlendirilebilir. Hastalığın ilk 4 günü kuluçka evresi olarak tanımlanır ve bu evrede aşırı derecede bulaşıcı özelliği vardır. Sonrasında ise bulaşıcı olma özelliği yavaş yavaş ortadan kalkar ve hastalığın belirtileri de ciddi anlamda hafifler.

Sigara Ve Alkol Tüketimi Farenjite Neden Olur Mu?

Sigara ve alkol tüketiminin direkt olarak farenjite neden olduğunu söylemek yanlıştır. Sigara ve alkol, sadece hastalığın oluşumu konusunda kolaylık sağlayan unsurların içerisinde yer alır. Sigara ve alkol, vücudun enfeksiyona, mikroplara, bakterilere ve daha birçok duruma daha açık olmasına neden olur. Bu nedenle de sigara ve alkol kullanan kişilerin vücutları, farenjit hastalığına karşı daha az direnç sahibidir.

Boğazı Temizleme Farenjit Açısından Zararlı Mıdır?

Farenjit nedeniyle boğaz büyük ölçüde etkilendiği için birçok hasta sürekli olarak boğazını temizleme ve kazıma gibi hareketlere yönelir. Bu durum oluşan semptomlara karşı gelmek adına verilen son derece doğal bir tepkidir. Boğazın sağlıklı şekilde temizlenmesi, farenjit açısından herhangi bir sorun yaratmaz. Eğer boğaz yabancı ve hijyenin olmayan cisimlerle temizlenmeye çalışılırsa, bu durum farenjit hastalığının daha fazla güç kazanmasına neden olabilir. Boğazı temizlerken kullanılan cismin içerisinde iltihabı destekleyen ve bölgede mikrop oluşumuna yardımcı olan birçok yapı bulunabilir. Bu konuda mutlaka bir uzmandan destek almak ve sağlıklı araçlarla boğazı temizlemek gerekir.

Farenjit Hastaları Hangi Besinleri Tüketmemelidir?

Farenjit hastalığı boğaz bölgesinde geçici ancak ciddi bir hasara neden olacağı için bu süreçte mutlaka beslenme alışkanlıklarına biraz daha dikkat edilmesi gerekir. Hastaların öncelikle asitli olan her türlü içecekten uzak durmaları önerilir. Bunların yanı sıra aşırı soğuk ve aşırı sıcak gıdalar da yine farenjit sürecinde boğaza yaklaştırılmaması gerekenler arasında yer alırlar. Baharatlı, ekşi ve acı her gıda, boğazların daha çok hasar almasına neden olur. Bu nedenle bu tür gıdalardan da uzak durmak gerekir. Sigara ve alkol, bölgedeki bakteri oluşumunu daha çok destekleyeceği için bu süreçten bu ikiliden de uzak durulmalıdır. Tüm bu besinlerin tüketilmesi durumunda iyileşme süreci daha da çok uzar.

Evde Uygulanabilecek Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Farenjit hastalığının evde uygulanabilecek en iyi tedavi yöntemi, bol bol istirahattır. Hastanın gerekirse günün tamamını istirahat ederek geçirmesi önerilir. Bunun yanı sıra sürekli olarak iltihap sökücü, vücut direncini arttırıcı doğal besinlerin tüketilmesi önerilir. Tedavi konusunda uzmanlara danışılmadan herhangi bir uygulama yapılmamalıdır. Hastanın durumu tedavinin birçok detayını değiştirir.

Ses Tellerine Zarar Verir Mi?

Farenjit hastalığı nedeniyle geçici ses kısıklığı en çok görülen belirtiler arasında yer alır. İltihaplanma boyutunu aşarak ses tellerine ve hatta alt kısımda yer alan birçok yapıya ulaşabilir. Özellikle tedaviye geç başlanması veya yeterince tedaviye uyulmaması, bu durumu daha çok tetikler. Bu nedenle hastanın geçici olarak ses tellerinin zarar görmesi söz konusu olabilir. Eğer hasta ses kısıklığı nedeniyle kendi başına yanlış tedavi benzeri uygulamalar yaparsa, ses telleri kalıcı olarak hasar görebilir. Farenjit nedeniyle ses tellerinde kalıcı hasar söz konusu olmaz.

Farenjit Tedavisi Nasıl Yapılıyor?

Farenjit tedavisi hastalığın kaynağından ziyade belirtilerine yöneliktir. Hastanın ateş, burun tıkanması, burun akması, titreme, boğaz şişmesi ve boğazda akıntı gibi sorunlarına yönelik özel ilaçlar kullanılır. Çoğu zaman antibiyotik tedavisine başvurulmaz ancak uzun süreli bir farenjit söz konusu ise etkili olması umuduyla antibiyotik tedavisi de yapılabilir. Kronikleşen farenjitlerde ise tedavi çok yönlü olarak devam ettirilir. Kronikleşmenin sebebine yönelik cerrahi girişimler dahi söz konusu olabilmektedir.

Farenjit Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Akut gelişen farenjitlerde tedavi süresi bir – iki haftayı geçmez. Çok daha uzun süren farenjitlerde ise tedavi süresi kümülatif olarak artar. Bazı hastalarda, dikkatsiz bir yaşam biçimine sahip olmalarından dolayı tedavi süresi bir – iki ayı bulabilir. Tedavi süresini belirleyen en temel unsur antibiyotiklerin kullanım süresidir. Tüm tedavinin başarılı şekilde tamamlanabilmesi için reçete edilen tüm antibiyotikler kullanılmalıdır.

İlgili Bölümler
İlgili Hastalıklar