Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Zatürre (Pnömoni)

Zatürre (Prömoni) Hakkında
Zatürre (Prömoni) Nedenleri
Zatürre (Prömoni) Belirtileri
Zatürre Hastalığı Teşhis Ve Tanı Yöntemleri
Zatürre (Prömoni) Risk Faktörleri
Zatürre (Prömoni) Komplikasyonları
Zatürre (Prömoni) Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Zatürre hastalığı halk arasında pnömoni olarak bilinmektedir. Genel itibari ile Zatürre solunum yollarındaki rahatsızlıklar neticesinde meydana gelmektedir. Vücudun direncinin düşmesi sonucunda akciğerlerde iltihaplanma meydana gelir. Meydana gelen iltihaplanma sonucunda ise akciğerlerin ve solunum yolundaki diğer organların işlevini yerine getirememesine neden olmaktadır. Genel anlamda Pnömoni hastalığı vücudun direncinin düşmesi sonucunda vücutta bulunan mikroorganizmaların faaliyete geçmesi sonucunda ortaya çıkar. Fakat hastalığa neden olan bazı mikroorganizmalar bulaşıcı da olabilmektedirler. Özellikle aile içinde ortak kullanılan havlu, bardak gibi eşyalar vasıtası ile diğer aile bireylerine de bulaşabilmektedir.

Zatürre (Prömoni) Hakkında

Vücut direncinin kırılması nedeni ile vücutta bulunan mikroorganizmaların akciğer ve solunum yollarında iltihaplanmalara neden olması sonucunda pnömoni hastalığı belirtileri meydana gelmektedir. Hastalığa erken tanı ve teşhis konulmaması durumunda solunum yolu hastalıkları ve akciğer hastalığına neden olabilmektedir.

Zatürre Nedir?

Akciğerin uç kısımlarında meydana gelen iltihaplanma durumudur. Halk arasında Zatürre olarak bilinen pnömoni hastalığı en fazla sigara kullanan, kirli havaya maruz kalanlarda görülmektedir. Hava kalitesinin düşük olduğu büyük şehirlerde yaşayan insanlarda daha fazla görülebilmektedir. Nefeste tıkanma, yutkunma ve öksürme gibi belirtileri olmaktadır.

Bulaşma

Zatürre hastalığı özellikle kış mevsimlerinde vücut direncinin düşmesi sonucunda daha fazla görülmektedir. Vücudun direnci düşmesi ve buna bağlı olarak Zatürre belirtileri görülebilmektedir. Zatürre hastalığı bulaşıcı olmakla birlikte önlem alınması durumunda bulaşıcılık etkisi ortadan kalkmaktadır. Öksürme, hapşırma ve balgam çıkartma gibi Zatürre hastalığı olan kişilerle aynı ortamda bulunma Zatürre bulaşmasını tetikler. Yine aynı şekilde hasta ile aynı bardak, çatal, havlu gibi ortak malzemelerin kullanılması da hastalığın ulaşma sebepleri arasında yer almaktadır. Özellikle toplu taşıma araçlarında ve ortak kullanım alanlarında Zatürre hastalığının bulaşması için zemin hazırlamaktadır. Ortak kullanım alanlarındaki kapı kolları, pençeler vb gibi etmenler virüsün yayılmasına sebebiyet vermektedir.

Pnömokok Aşısı

Zatürre aşısı olan Pnömokok aşısının iki türü vardır. Yaş ve bağışıklık sisteminin durumuna göre uygun olan aşı türü uygulanmaktadır. Pnömokok aşısı, polisakkarit ve Konjuge aşısı olarak iki türlüdür. Polisakkarit Pnömokok aşısı 18 yaş ve üzerine uygulanmaktadır. Öncelikle Konjuge aşısı uygulanmakta ve tedavi sürecinde ihtiyaç duyulması halinde Polisakkarit Pnömokok aşısı uygulanmaktadır.

Polisakkarit Pnömokok aşısı bağışıklık sistemi zayıf olan hastalara 8 hafta arayla yapılması gerekmektedir.65 yaş ve üzeri hastalar için ise 1 yıl arayla yapılması öngörülmektedir. Polisakkarit Pnömokok aşısı 65 yaştan küçük hastalara yapılacaksa eğer 5 yıl ara ile iki defa yapılmalıdır. Üçüncü aşı ise 65 yaşından sonra yapılması uygun olmaktadır. Eğer ki ihtiyaç duyuluyorsa Konjuge Pnömokok aşısı da Polisakkarit Pnömokok aşısının 3.sü yapıldıktan 1 yıl sonra yapılması önemlidir.

Konjuge Pnömokok aşısı ise Polisakkarit Pnömokok aşısı öncesinde yapılmaktadır. Yine aynı yaş aralıklarına doktorların belirlediği aralıklarla yapılması uygun olmaktadır.

Zatürre hastasına daha önce yapılan aşıların herhangi bir belgesinin bulunmaması durumunda her iki aşıda istenilen miktarda yapılabilmektedir. Aşıların yan etkilerinin oldukça düşük olması da aşıların güvenle yapılabilmesini sağlamaktadır. Hangi aşının hastaya hangi miktarda uygulanacağını doktorların incelemeleri sonrasında verileceği unutulmamalıdır

Vücudun Zatürreye Karşı Direncini Kıran Faktörler

Zatürreye neden olan birden fazla etken vardır. Bu etkenlerden bazıları şu şekilde olmaktadır:

  • İlerlemiş yaş
  • Bireyde var olan kronik hastalıklar(Astım bronşit, Kronik Kalp Yetmezliği vb )
  • Aşırı sigara kullanımı
  • Aşırı alkol kullanımı
  • Kemoterapi
  • Bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanımı
  • Ağır geçen gribal enfeksiyonlar

Zatürrenin Görülme Sıklığı

Zatürre Hastalığına her yıl 500.000 kişinin yakalandığı ve yakalananlardan her yıl 40.000 kişinin hayatını kaybettiği araştırmalar sonucunda belirlenmiştir. Ülkemizde ölüme neden olan 5. hastalık olmaktadır. Dünya genelinde her yıl 5 yaş ve altı 12 milyona yakın çocuğun hayatını kaybettiği görülmektedir. Amerika’da 50.000 bakretiyemi,3.000 menenjit ve 500.000 Zatürre hastalığının görülme sebebinin Pnömokok bakterileri olduğu bilinmektedir. Her yıl 500.000 kişinin hastalığa yakalandığı ve hastalığa yakalanan kişilerin 40.000 kadarının öldüğü bilinmektedir.

Zatürre ve Grip İlişkisi

Grip rahatsızlığının özellikle kış aylarında yaygın olması ve vücut direncini kırması Zatürre ile aynı benzerlikleri göstermesi dikkat edilmesi gereken noktalardır.Üç günü geçen baş ağrısı, kusma, titreme, davranış bozuklukları ve vücuttaki ritim bozuklukları grip ve zatürrenin benzer özellikleri arasındadır. Bundan dolayı da çoğu zaman Zatürre hastalık belirtilerinin grip ile karıştırılması olası bir durudur. Ağır geçen grip hastalıkları sonucunda vücut direnci iyice düşmektedir. Zatürre hastalığına zemin hazırlayan grip hastalıkları gerekli erken tedavinin uygulanmaması sonucunda ölümlere neden olabilmektedir. 3 gün ve üzeri süren aşırı baş ağrıları, vücut ritim bozuklukları, titreme ve üşüme gibi belirtilerin sıklık göstermesi durumunda grip hastalığının Zatürre hastalığına etki ettiğini ve zemin hazırladığını bilmekte de fayda vardır.

Zatürre (Prömoni) Nedenleri

Zatürre hastalığı bakteriyel bir rahatsızlık olması nedeni ile birçok şekilde bulaşabilmektedir. Zatürre hastalığının en önemli nedeni hastalığı taşıyan biri ile aynı ortamı paylaşma ve buna bağlı olarak üst solunum yollarının bakteriden etkilenmesi nedeni ile Zatürre başlangıcı meydana gelebilmektedir. Zatürreye neden olan başka etmenler ise, aşırı sigara kullanma, kronik rahatsızlıklar, kullanılan ilaçlar ve vücudun direncini düşüren kalp rahatsızlıkları, kapalı ortamlar şeklinde olmaktadır. Ortak kullanım alanlarındaki kullanılan ürünlerden vücuttaki herhangi bir yaradan ya da solunum yolu ile geçebilmesi en fazla karşılaşılan durumlar arasında olmaktadır.65 yaş ve üstü yaşlarda vücut direncinin düşmesi nedeni ile bakterinin yayılması ve bulaşması hızlanmaktadır.

Bakteri Kökenli Zatürre

Vücudun direncinin düşmesi nedeni ile vücutta oluşan yara ve kesik bölgelerde kabarcıklar şekline şişmesi bakteriyel kökenli zatürre olarak adlandırılmaktadır. Bakteriyel kökenli zatürreler vücudun kendi içinde oluşabileceği gibi herhangi bir yara olan bölgeye dış çevreden de bulaşabileceği de unutulmamalıdır. Hastaların kapalı ve kirli ortak kullanım alanlarından bulaşabilecek Pnömokok bakterileri zatürre başlangıcına neden olmaktadır.

Belirtileri

  • Yetişkinlerde yaşanan yüksek ateş durumu
  • Nefes alma ve öksürme sırasında göğüs kafeslerinin acıması
  • Ani titreme ve ürperme
  • Kalp çarpıntıları ve hızlı nefes alıp verme
  • Vücudun yorgun ve bitkin hissedilmesi durumu
  • Mide bulanmak ve bunun doğrultusunda kusma

Zatürre (Prömoni) Belirtileri

Zatürre hastalığı grip ile aynı özellikleri göstermesi nedeni ile erken teşhis edilmesini geciktirmektedir. Baş dönmesi, ateş, öksürük ve balgam çıkartma hastalığın en belirgin özellikleri arasında olmaktadır. Aynı şekilde bilinç kaybı, mide bulantısı, bilinç kaybı, kalp ritim bozukluğu, kas ağrıları ve halsizlikte zatürre hastalığının en belirgin halleridir. Zatürre hastalığını belirtilerini Grip hastalığı belirtilerinden ayıran en önemli yönü, rahatsızlığın daha şiddetli ve uzun sürmesi olacaktır. Grip rahatsızlığı genel anlamda 3-4 gün sürmesi ve sonra direncinin kırılmasına rağmen Zatürre rahatsızlığının meydana getirdiği durum daha şiddetli ve daha uzun sürebilmektedir.4-5 günden daha fazla süren grip rahatsızlığı Zatürre başlangıcı olabilmektedir.

Öksürük

Hemen her hastalığın belirtisi niteliğinde olan öksürük, Zatürre hastalığında en önemli belirtileri arasında yer almaktadır. Özellikle kronik hastalıklar yaşayan,65 yaş üstü bireylerde, çocuklarda ve aşırı sigara kullananlarda zatürre hastalığının belirtilerinin öksürükle ortaya çıkması yaygın olarak görülmektedir. Aşırı ve şiddetli inatçı öksürüklerin meydana gelmesi ve 2 hafta boyunca da öksürmenin geçmemesi Zatürre başlangıcının olma durumunu göstermektedir. Zatürre hastalığında kesik kesik öksürme olabileceği gibi uzun ve içten gelen balgamlı öksürüklerde görülebilmektedir.

2 hafta boyunca geçemeyen öksürük yaşanılması durumunda Zatürre başlangıcının olabileceği bilinmelidir. Bu nedenle de doktor tavsiyesi dışından herhangi bir öksürük şurubu kullanılmamalıdır.

Ateşlenme

Zatürre hastalığının belirtilerinin bir diğeri de ateşlenmedir. Normal gripte ateşlenme kademeli olarak artmakta ve azalmakta iken zatürre başlangıcında ani ateşlenme olabilmektedir. Ani ve aşırı ateşlenme durumlarında titreme, terleme gibi belirtilerde görülebilmektedir. Hasta ateşlenmek durumunda üşüdüğünü düşünmektedir. Bunun neticesinde de vücudunu ısıtmak isteyecektir.

Titreme

Aşırı ve ani titremelerin yaşanması zatürre belirtileri arasında yer almaktadır. Ani gelen ateşlenme ve bununla birlikte titreme, el göz uyumunun bozulması, dengeli şekilde yürüyememe zatürre hastalığı belirtilerinde görülebilmektedir. Hastalığa yakalanan bireylerin titremeleri hem soğuk terleme hem de sıcak ateşli terleme şeklinde olabilmektedir.

Göğüs Ağrısı

Nefes alışveriş sırasında göğüs kafeslerinde zorlanma ve hırıltılı seslerin çıkması zatürre belirtisi olabilmektedir. Özellikle balgam atma durumlarında nefes alıp verirken göğüs kafesinde daralma, nefes alırken göğüs kemiklerinin acıması zatürre hastalığı belirtileri arasında yer almaktadır. Göğüs kafesinin özellikle yan taraflarının nefes alma sırasında içe doğru baskı yapması ve buna bağlı olarak da derin nefes alma sırasında bireyin oldukça acı çekmesi zatürre hastalığının en belirgin özellikleri arasında yer almaktadır.

Hızlı Nabız

Nabız hızlı aniden artırılabileceği gibi herhangi bir aktivite yaparken de artabilmektedir. Kişi nabız hızındaki artışı önleyememektedir. Özellikle 65 yaş üstü hastalarda nabız hızının daha etkili şekilde görülmektedir. Aniden artan nabız sonucunda hipertansiyon rahatsızlığını da tetikleyebilmektedir. Gün içinde yapılan aktivitelerde meydana gelen hızlı nabız belirtisi sonucunda da kişi uzun süre kalp çarpıntılarını ve vücuttaki titremenin önüne geçememektedir.

Mide Bulantısı ve Kusma

Zatürre rahatsızlığının belirtileri arasında mide bulantısı ve kusma da yer almaktadır. Herhangi bir şey yenilmemesine rağmen bazen ağız dolusu bazen ise kısa ve kesik kusma meydana gelebilmektedir. Ağızdan ve mideden ekşimsi bir koku gelmesi de zatürre'nin başka bir belirtisi olabilmektedir. Mide bulantısı herhangi bir koku ya da yemek yeme sonrasında da meydana gelebilen bir etmendir. Aniden kusma isteği oluşmakta ve kişi önleyemeyeceği şekilde kusmaktadır.

Çok Yorgun veya Halsiz Hissetme

Vücudun direncinin düşmesi nedeni ile bazı zamanlarda zatürre belirtisi olarak vücutta yorgunluk hisse oluşabilmektedir. Herhangi bir fiziki aktivite yapılmamasına rağmen eklem ağrıları ve kas ağrıları ortaya çıkabilmektedir. Özellikle 5 gün ve daha uzun süren eklem ve kas ağrıları, vücudun sürekli yorgun hissedilmesi zatürre belirtisi olabilmektedir.

İshal

Mide bulantısına bağlı olarak hastada zatürre belirtisi ishal şeklinde de kendini gösterebilmektedir. Sıvı ve rengi açık şekilde istemsiz alta kaçırma meydana gelebilmektedir. Ekşimsi kokusu ve açık sarı renkli ishal durumları zatürre belirtisi olabilmektedir.

Zatürre Hastalığı Teşhis ve Tanı Yöntemleri

Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi zatürre hastalığının teşhisinde de doktorun yapacağı fiziksel muayene, hastalığın teşhis edilmesi için uygulanacak ilk yöntemdir. Hastalığa maruz kaldığını düşünen hastanın doktora başvurmasıyla beraber bazı belirtiler hastada aranır. Bunlara örnek olarak geçmeyen öksürük, balgam çıkarma ve yüksek ateş verilebilir. Ayrıca göğüs bölgesinde görülen çok şiddetli ağrı da bu belirtiler arasında aranır. Hastadan hastaya göre değişmekle birlikte bu belirtilerin bazıları gözlenmez iken bazen de bunlara ek olarak baş ağrısı, şiddetli kas ağrısı, sulu ishal gibi belirtiler eklenebilir.

Doktor tarafından yapılan muayene sırasında sayılan belirtilerden bir veya birkaçı aranır. Hastanın durumunun tam olarak anlaşılabilmesi ve hastalığa kesin tanı koyulabilmesi için de çeşitli tetkiklerden yararlanılır. Zatürrenin kesin yöntemlerle teşhis edilebilmesi için fiziki muayeneye ek olarak akciğer grafisi, kan testleri ve balgam testleri kullanılır. Bu gerekli testler ancak hastalığın varlığına dair şüpheler olduğunda veya hastalığın hangi evrede olduğu tam olarak saptanamadığında kullanılır. Bilindiği üzere hastalığın bulunduğu evre ile kullanılan tedavi yöntemi ve ilgili yöntemin prosedürü konusunda farklılıklar bulunmaktadır.

Akciğer Grafisi

Akciğer grafisi halk arasında akciğer filmi olarak da bilinir. Akciğer grafisinin çekilmesi için X-ışınları kullanılır. Işınlar göğüs bölgesindeki sorunları belirlemek amacıyla göğsün arka bölgesinden girerek ön yüze doğru ilerler. Görüntüleme tekniği sayesinde göğüs bölgesi ve bölgede mevcut bulunan organlar ve yapılar hakkında oldukça fazla bilgi elde edilir.

Akciğer grafisi sadece zatürrenin teşhis edilmesi amacıyla değil; kaburga kırıklarını, diğer akciğer hastalıklarını, kalp ile ilgili bazı sorunları ve bölgedeki damarlarda bulunan hastalıkları/sorunları teşhis etmek için de kullanılır.

Zatürrenin belirtileri çeşitli hastalıklar ile karıştırılabildiğinden dolayı ayırıcı tanının konması ve akciğerlerdeki büyümenin ve sorunun tam olarak tespit edilebilmesi için mutlaka akciğer grafisi çekilmesi şarttır. Grafinin elde edilmesi için uygulanan prosedür görece ucuz olduğundan dolayı zatürre ihtimaliyle muayene olan hastalardan genelde akciğer grafisi istenir. Elde edilen sonuçlar dahilinde zatürreye yönelik bulgular ortaya çıktığında ayırıcı tanı yapılır ve tedavi aşamasına geçilir.

Kan Testleri

Zatürreyi ortaya çıkaran enfeksiyonun kan değerleri üzerinde de çeşitli etkileri bulunur. Bu etkilerin kan testleri ile görülmesi, hastalığın ayırıcı tanısının yapılması için gerekebilir. Genelde yapılan fiziki muayenede kullanılan akciğer dinleme ve akciğer grafisi sayesinde hastalığın ayırıcı tanısı tam olarak yapılabilse de hastalığın evresinin tam olarak saptanabilmesi için bazen kan testlerine de başvurulur.

Balgam Testleri

Zatürre hastalığı akciğerleri ve solunum yollarını doğrudan etkiler. Bu etkileme sırasında hastalığa sebep olan enfeksiyon balgam oluşumuna da sebep olur. Yapılan balgam testi ile enfeksiyona sebep olan mikrobun balgam içerisinde varlığı tespit edilmeye çalışılır. Balgam testi sadece zatürre için değil; alt solunum yollarını ilgilendiren diğer enfeksiyon hastalıklarının ayırıcı tanısının yapılması amacıyla da kullanılır. Genelde balgam testleri belirli sürelerle tekrarlanır. Zatürrenin ayırıcı tanısı diğer yöntemlerle kolayca yapılabildiğinden dolayı balgam testleri ancak destekleyici olarak kullanılır. Balgam testleri ikiye ayrılır:

  • Balgam Mikroskopisi: Genelde hastalar aç iken; balgam diğer maddeler ile karışmamışken istenir. Balgama uygulanan mikrobiyolojik testler ile hastalığa sebep olan mikrobun varlığı aranır. Ayrıca mikrobun varlığı olmadığı halde vücudun hastalıklarla mücadele anında bolca ürettiği ve ilgili bölgeye gönderdiği akyuvar varlığı var ise yine alt solunum yollarına dair bir hastalığın varlığından şüphelenilir ve gerekirse diğer testler ile ayırıcı tanı yapma yoluna gidilir.

  • Balgam Kültürü: Genelde zatürre için değil tüberküloz için kullanılır. Ancak gerektiği durumlarda zatürre mikrobunun üreme süresi olan iki günlük kültür testinden sonra zatürreye dair sonuçlar da elde edilebilir.

Zatürre (Prömoni) Risk Faktörleri

Zatürre hastalığı bakteriyel nedenlerden dolayı meydana gelmektedir. Bundan dolayı Zatüreye etki eden birden fazla etmen olmaktadır. Özellikle anne sütü ile beslenmeme, yaşın ilerlemesi, yetersiz bağışıklık, düşük doğum yaşanması, karaciğer rahatsızlıkları, kapalı ve kirli ortamlar, aşırı sigara ve alkol kullanımı gibi etmenler zatürreenin oluşmasına sebebiyet vermektedir.

Anne Sütü ile Beslenememe

Çocuklarda görülen zatürre hastalıklarının en önemli etkeni anne sütü ile yeterince beslenmeme olmaktadır. Özellikle gelişim aşamasında anne sütünün ilk 6 ay boyunca yeterince ve doğru alınması oldukça önemlidir. Bünyenin bağışıklığının yeterince güçlenmemesi 5 yaş ve altı çocuklarda zatürre belirtilerin görülmesini tetiklemektedir.

Anne eğer ki emzirme döneminde zatürre hastalığına yakalanmışsa, zatürreenin en şiddetli olduğu anlarda hastalığın anne sütüne karışması ve bu yol ile de çocuğa bulaşması olası bir durumdur. Annede eğer ki zatürre belirtisi varsa emzirme döneminde çocuğa süt vermemesi önemli bir etmen olacaktır.

Yetersiz Bağışıklık

Yeterince beslenilmemesi ve ileriki yaşlarda bağışıklık sistemini zedeleyici ilaçlar kullanılması yetersiz bağışıklık oluşmasına sebebiyet vermektedir. Kronik hastalıkların yaşanması ve kalp yetmezliği gibi rahatsızlıklarda bireyin vücut direnci düşmekte ve bağışıklık sistemi zayıflayabilmektedir. Bu doğrultuda da zatürre başlangıcı için uygun ortam oluşmaktadır.

Düşük Doğum Ağırlığı

Miadında doğan bir yenidoğanın kilosu yaklaşık 3000-3250 gram aralığında olmaktadır. 2500 gram ve altı kiloda meydana gelen yenidoğan düşük doğum ağırlıklı yani prematüre bebek olarak kabul edilmektedir. Prematüre bebeklerde organlarının gelişimi yetersiz olduğu için bir takım sıkıntılar görülmektedir. Özellikle akciğer rahatsızlığı bunlardan en belirginidir. Akciğerlerin yeterince gelişmemesi nedeni ile yeni doğan bebeklerde solunum yolları enfeksiyonları, nefes darlığı ve çabuk hasta olma gibi bir takım rahatsızlıklar daha fazla görülmektedir. Yeni doğan bebeklerin bu belirtilen nedenlerden dolayı zatürre hastalığına yakalanmaları olası bir durumdur.

65 Yaş Üzerindekiler

Yaşın ilerlemesi ve buna bağlı olarak vücut direncinin düşmesi de zatürreye etki eden faktörler arasındadır. Bireyin yaşamış olduğu kronik rahatsızlıklar, kemoterapi gibi süreğen rahatsızlıkları vücudun daha da hassaslaşmasına neden olmaktadır.65 yaş ve üzeri insanlarda tüm bunlara bağlı olarak hastalıklara yakalanma daha kolay ve çabuk olabilmektedir.

Beslenme Yetersizliği

Vücudun en hızlı şekilde kendini geliştirdiği Aralık 12 yaşına kadar olmaktadır. Bu kritik süre zarfında çocukların yeteri besin alamaması özellikle D vitamini eksikliğinde organların yeterince gelişmemesine neden olmaktadır. Akciğerin yeterince gelişmemesi nedeni ile de birey ileriki yaşlarında solunum yolları rahatsızlığı ve akciğer hastalıklarına yakalanma riski daha fazla olabilmektedir.

Kalabalık Ortam

Ortak kullanım alanlarında bulaşıcı hastalıkların yaygın olması olasılığı oldukça fazladır. Özellikle bakteriyel türü hastalıkların kalabalık ortamlarda yayılma hızları daha fazla olmaktadır. Kullanılan araç gereçlerin üzerine sinen bakterilerin ister istemez diğer insanlara bulaşması söz konusudur. Otobüsler, dolmuşlar, kullanılan pencere ve kapı kollarından zatürre bakterisinin geçmesi olasılığı daha fazla olabilmektedir.

Zatürrenin nefes yolu ile geçtiği düşünüldüğü zaman kalabalık ortamlarda öksürme, hapşırma ve nefeslerin hissedilmesi sonucunda nefes yolu ile zatürre bulaşma riski oldukça fazla olabilmektedir. Toplu taşıma araçlarında, metrobüslerde, otobüs ve asansörlerde kalabalık ortamlarda hem temas ile hem de nefes yolu ile zatürre ve diğer bakteriyel rahatsızlıkların yaşanması durumu daha fazladır.

Sigara ve Alkol Kullananlar

Sigara ve alkol kullanımında solunum yollarının tıkanması durumu söz konusudur. Bundan dolayı da aşırı sigara ve alkol kullanımında ağız, burun, soluk borusu ve akciğerin tıkanması ve burada bakteriyel etkilerin yaygınlaşması durumu söz konusudur. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı neticesinde kalp ve damar tıkanıklığı meydana gelebilmektedir. Kalp ve damar tıkanıklığının yaşanılması durumunda da vücuda istenilen miktarda kan gelememektedir. Bu durumda ise vücudun direnci düşmekte ve hastalıklara yakalanma riski artmaktadır.

Hava Kirliliği

Uzun süreli hava kirliliğinin yaşanması ve bu duruma maruz kalması solunum yollarının tıkanmasına neden olmaktadır. Akciğerin ve solunum yollarının tıkanması sonucunda buralara oluşabilecek bakteriyel oluşumlar zatürre ve diğer rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Şehirlerdeki kirli havada uzun süre maruz kalma, yaşanılan yerin güneş görmeyen nemli yerler olması ve de yapılan iş nedeni ile kirli havaya uzun süre maruz kalınması vücut direncinin düşmesine ve solunum rahatsızlıklarını yaşanmasına sebebiyet vermektedir.

Karaciğer Hastalıkları

Karaciğerin vücuttaki görevleri arasında vitaminlerin depolanması, kanın temizlenmesi vb yer almaktadır. Kronik rahatsızlıklar ve aşırı alkol kullanma nedeni ile karaciğerin görevini yerine getirememesi, kanın yeterince temizlenememesi ve asit üretiminde denge sağlanamaması nedeni ile vücutta bulunan bakterilerin daha fazla salgınlaşmasına neden olacaktır. Bu durumda da vücut direnci düşecek ve hastalık riskleri artacaktır.

Zatürre (Prömoni) Komplikasyonları

pnömoniye bağlı komplikasyonlar genel olarak yüksek risk unsurları içerisinde değerlendirilmektedir.65 yaş ve üzeri yetişkinler deve 5 yaş altı çocuklarda zatürre komplikasyonları daha fazla görülmektedir. Bunlara bağlı olarak kronik akciğer yetmezliği ve kalp komplikasyonları da ortaya çıkabilmektedir. Pnömoni nedeni ile meydana gelen komplikasyonlar şu şekilde olmaktadır:

Sıvı Birikimi

Akciğer ve göğüs kafesi arasında sıvı oluşabilmektedir. Bu oluşan sıvıya plevra füzyon denilmektedir. Oluşan sıvı doğru yöntem ve tekniklerle boşaltılmaması sonucunda ölüm riski faktörü yaşanmaktadır.

Apse

Enjekte bölgesinde bulunan hava-sıvı karışımı şişlik olmaktadır. Genel itibari ile ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Kısa süreli çıkabileceği gibi 1 ay da sürebilmektedir. Çok nadir de olsa cerrahi yöntemler uygulanmaktadır.

Bakteriyemi

Bakteriyemi, kan dolaşımına karışabilmektedir. Akciğerden yola çıkarak kan yolu ile diğer organlara ulaşabilmektedir. Cerrahi yöntemlerle uzun süreli tedavisi yapılması son derece gereklidir. Erken teşhis ve tedavi edilmediği durumlarda oldukça tehlikeli boyutlara varabilmektedir.

Ölüm Riski

Zatürre tedavi edilmemesi durumunda ölümle sonuçlanabilir. Düzenli tedavi ve kontrollerle hastalık kontrol altına alınabilir. Özellikle kış mevsiminde sigara kullananlarda ve 65 yaş üstü insanlarda oldukça etkili olmaktadır. Yaşlılarda görülmesi durumunda halsizlik, yorgunluk ve kırgınlık durumlar görülmektedir. Yine kronik rahatsızlığı olanlarda, alkol kullananlarda ve ağır ilaç tedavisi yaşayanların kış aylarında rahatsızlanmaları durumunda en kısa sürede doktor kontrollerine başvurmaları önemlidir.

Zatürre (Prömoni) Nasıl Önlenir?

Her ne kadar ölümcül tehlikeleri olsa da zatürre hastalığına önlem alınması durumunda hastalığın etkisi kısa süre içerisinde giderilebilmektedir. Hastalık öncesinde ve hastalık sırasında bol sıvı tüketimi, sigara kullanmama ya da miktarını azaltma, hijyeni sağlama, gerekli rutin kontrollerin ve aşıların yapılması yine aynı şekilde bol bol dinlenme yöntemleri ile zatürre hastalığı önlenebilmektedir.

Belirli periyotlarla yapılan kontroller ve aşılar yöntemi ile zatürre erken tanı imkânı ile kısa süre içerisinde tedavi edilebilmektedir. Özellikle Eylül aylarında yapılan aşılar ile zatürreye yakalanma riski azalmaktadır.

Aşı

Çocuklarda ve 65 yaş üstü insanlarda sıklıkla görülen zatürre hastalığı için 2 tip aşı bulunmaktadır. Bu aşıların koruma süresi ve kullanılacak yaş sınırı birbirlerinden farklı olmaktadır. Zatürre aşısı, hastalığa önlem olarak kullanılabileceği gibi hastalık tedavisi içinde kullanılabilmektedir.

Pnömokok aşısını kimler kullanabilir?

  • 65 yaş ve üstü yaşlarda olan insanlar,
  • Böbrek yetmezliği yaşayanlar,
  • Kronik rahatsızlığı olanlar,
  • Sigara içenler,
  • Kanser tedavisi görenler,
  • Organ nakli yapanlar,
  • Gelişim çağında olan çocuklar,
  • Beyinde ve omurilikte sıvı kaçağı olanlar

zatürre aşılarından faydalanabilirler. Zatürre aşıları Polisakkarit Pnömoni ve Konjuge pnömoni aşısı olmak üzere iki çeşittir. Polisakkarit Pnömoni aşılarında bakterilerin polisakkarit içeren dış kalıplarından yapılmaktadır. Aşının içinde 23 tip Pnömokok bulunmaktadır. Aşı inaktive aşısı olması nedeni ile içinde bakteri içermez.

Konjuge pnömoni aşıları ise, proteinle birleştirilmiş pnömoni aşılarıdır. Protein içermesi nedeni ile etkisi daha uzun ömürlü olmaktadır. Aynı şekilde Konjuge pnömoni aşısı da inaktive şeklindedir. İçerisinde bakteri bulundurmaz. Konjuge pnömoni aşısı bebeklerde 2 yaşından sonra kullanılabileceği gibi yetişenlerde de kullanılabilmektedir.

Her iki aşıda genel anlamda doktor kontrolünde gerçekleştirilmektedir. Öncelikle polisakkarit pnömoni aşısı uygulanmalıdır. 65 yaş ve altı için 5 yıl ara ile iki defa uygulanmalıdır. Konjuge aşısı ise 65 yaş ve üzeri için 1 defa uygulanması yeterli olacaktır.

Sigara Kullanılmamalı

zatürre hastalığının en büyük belirtileri balgam, nefes darlığı ve yutkunma olması nedeni ile sigara kullanımı durumunda nefes almakta daha da zorlanılacağı uzmanlar tarafından tespit edilmiştir. Akciğerlerde oluşan iltihaplanmalar ve kabarmalara neden olan zatürre sigara kullanımında daha fazla artış göstermektedir. Zatürre öncesi ve tedavi sırasında sigara kullanımının solunum yolunu tıkadığı ve nefes almayı zorlaştırdığı belirtilmektedir. Bu bağlamda sigara kullanımı hem zatürreyi tetiklemekte hem de tedavi sırasında başarı oranını azaltmaktadır.

Periyodik Kontroller

Uzmanlar Zatürre hastalığı için özellikle Eylül-Ekim ayları başlarında aşıların yapılması gerektiğini bildirmektedir. Yapılan kontroller sonrasında belirli periyotlarla aşının 6 ay da bir aksatılmadan yapılmasını zatürreyi önleme açısından oldukça önemli görmektedir. Risk grubunda bulunan kişilerin normal grip aşısına ilaveten her 5 yılda bir kontrollerini yapmaları ve pnömoni aşılarını aksatmadan yapmaları gerektiğini belirtmektedir. Kronik rahatsızlığı olanlar, sigara kullananlar ve 65 yaş üstü olanların muhakkak Eylül-Ekim aylarında düzenli periyotlarla sağlık kontrolünden geçmeleri ve grip aşısı olmalıdır gerektiği belirtilmiş. Yine aynı şekilde her 5 yılda bir proteinden yapılmış olan Konjuke pnömoni aşılarını yaptırmaları uzmanların ortak görüşü olmuştur.

Sık Sorulan Sorular

Zatürre hastalığı birçok etmenden dolayı ortaya çıkabilmektedir. Bundan dolayı da özellikle kış aylarında zatürreden korunma ve tedavi sürecinin nasıl olması gerektiği konusunda doktorlarla iletişim halinde olunması zorunludur. Gerekli teşhis ve tedavinin düzenli şekilde yapılması ve gerekli önlemlerin alınması zatürre hastalığına yakalanmamayı sağlamaktadır.

Zatürrenin Nedeni Üşütmek midir?

Zatürre hastalığına neden olan birden fazla etken bulunmaktadır. Bakteriyel bir rahatsızlık nedeni ile olması ve oldukça kolay yollarla bulaşması nedeni ile sadece zatürrenin nedeni bir alana bağlamak doğru olmamaktadır. Fakat zatürre hastalığı solunum yolu hastalığı olması nedeni ile kış aylarında yaşanan üşütme ve buna bağlı olarak solunum yollarında ve akciğerlerde oluşan balgamlardan dolayı da ortaya çıkabilmektedir. Zatürrenin meydana gelmesindeki tek neden üşütme olmamakla birlikte vücut direnci düşük olanlarda üşütme ve grip sonrasında zatürre görülme olasılığı bir hayli yüksek olmaktadır.

Zatürre Aşısı Olmak Önemli midir?

Zatürre hastalığı birden fazla etmenden dolayı gerçekleşeceği için düzenli kontrol ve aşı olmak son derece önemlidir. Özellikle sigara kullananlar, kronik sorunları olanlar, vücut direnci düşük olanlar,65 yaş üstü bireyler ve 5 yaşından küçük çocukların Eylül-Ekim aylarında muhakkak grip aşısı olmalıdırlar. Doktor kontrolleri sonrasında gerekli görülmesi durumunda zatürre aşısını da olmakta fayda vardır.

Zatürre (Prömoni) Cinsel Yolla Bulaşır mı?

Zatürre hastalığına sebep olan etmen bakteriyel nedenler olması nedeni ile cinsel yol ile de bulaşabilme ihtimali bulunmaktadır. İlişkiye girilen insanda herhangi bir rahatsızlık varsa vücudun temas etmesi sonucunda bağışıklık sistemi zayıf olan insanlarda zatürre hastalığı başlangıcı görülebilmektedir. Zatürre hastalığının vücudun kendi içinde olması ve dışarıdan bulaşabileceğini unutmamakta fayda vardır.

Sadece Bebekler mi Zatürre Aşısı Olabilir?

2 aydan büyük bebeklere ve tüm yetişkinlere yönelik aşılar bulunmaktadır.5 yaş ve altı çocuklara polisakkarit zatürre aşısı yapılırken 65 yaş ve üzeri insanlara genel olarak Konjuke aşısının olması yeterli olacaktır. Aşıların dozajı ve etki süresi farklı olmaktadır. Polisakkarit aşısı 6-7 ay kadar etki etmektedir. Konjuge aşısı ise 5 yıl etki göstermektedir. Bu bağlamda her yaştan insan doktor tavsiyesi doğrultusunda aşıdan faydalanabilir.

Zatürre Aşısını Kaç Kez Olmak Gerekir?

Zatürre aşısı iki çeşit olmaktadır. Polisakkarit aşısı ve konjeku aşısı şeklinde. Polisakkarit aşısı özellikle çocuklara ve 64 yaş altı insanlara doktor kontrolünde uygun görüldüğü zamanlarda yapılabilirken konjaku aşısı 65 yaş ve üzerine her 5 yılda bir yapılması yeterli olacaktır. Gerekli görülmesi durumunda her iki aşı da birlikte yapılabilecektir.

Zatürre Aşısının Bitkisel Tedavisi Mümkün mü?

Zatürre hastalığını önlemek ve zatürreden korunmak için bitkisel önlemler alınabilmektedir. Zatürrenin gribe benzemesi nedeni ile kış aylarında bol bol C vitamini takviyesi, bol bol su içmek, kızılcık suyu, sebze suyu, karnabahar ve soğan-sarımsak kullanımı zatürreyi önleyici besinlerdir. Hem hastalıktan korunmak hem de hastalık tedavisi sırasında bol bol kullanılması son derece önemlidir. Fakat zatürre aşısını düzenli olarak yaptırmakta ihmal edilmemelidir.

Zatürre (Prömoni) Ölümcül mü?

Zatürre hastalığının tedbiri alındığı durumlarda ve gerekli kontrollerin yapıldığı anlarda ölüm riski ortadan kalkmaktadır. Fakat gerekli kontrollerin yapılmaması ve özellikle griple aynı belirtileri göstermesi nedeni ile birçok insan zatürre hastalığını grip olacağı düşüncesine kapılmaktadır. Hal böyle olunca da erken tanı ve tedavi yapılamamaktadır. Gerekli müdahalenin zamanında yapılamaması nedeni ile ölüm riski de bulunmaktadır.

Zatürre Aşısının Maliyeti Nedir?

Zatürre aşısı uzun çabalar sonucunda 9-10 dolar civarına düşmüştür. Özellikle insani yardım kuruluşlarına uygun fiyattan temin edilmesi zatürre hastalarının yardımına koşmaktadır. Kişinin ihtiyacına göre dozaj ve miktarı değişmektedir. Miktarının değişikliği neticesinde fiyatı da değişiklik göstermektedir.

Zatürre Hastalığı Ayakta Tedavi Edilebilir mi?

Erken tanı ve teşhis ile zatürre ayakta ve hatta evde tedavi edilebilmektedir. Özellikle zatürre rahatsızlığı olanlar antibiyotik kullanımını aksatmaması, dinlenmesi ve bol bol sıvı tüketmesi önemlidir. Yine aynı şekilde tedavi sürecinde sigara ve alkol kullanımı bırakılmalıdır. Zatürre hastalığı teşhisi 72 saat içinde tespit edilmektedir. Eğer ki kişinin vücut direnci ve yaşı ayakta ve evde tedaviye uygunsa gerekli antibiyotikler ve ağrı kesiciler evde kullanılarak zatürre tedavisi yapılabilmektedir.

Zatürre Hastalığının Cerrahi Tedavisi Var mı?

Zatürre teşhisi 72 saat gibi süre içerisinde gerçekleşmektedir. Genel olarak ayakta ve evde antibiyotik tedavisi yapılıyor. Fakat hastanın yaşı, kronik hastalıkları, bağışıklık sistemi vb etmenler göz önüne alındığı durumlarda hastanede cerrahi yöntemlerde uygulanabilmektedir.

Zatürre Hastalarının Evde Bakımı Nasıl Yapılır?

Zatürre hastalığının evde tedavisine karar verilmişse, hasta bol bol dinlenmelidir. C vitamini ve sıvı tüketimine önem vermelidir. Meyve tüketimine ağırlık vermeli ve antibiyotiklerini aksatmadan kullanmalıdır. Evde tedavi sırasında hastanın kullandığı malzemelerin kullanılmamasına hastalığın bulaşmaması için özen gösterilmelidir. Hasta hijyenik bir ortamda ateş düşürücü ve ağrı kesicilerle dinlenmesi sağlanmalıdır.

Zatürre Hastaları Çalışabilir mi?

Zatürre hastalarının çalışma imkânı bulunmaktadır. Fakat hastaların zatürreyi daha kolay atlatması için bol bol dinlenmesi ve vitamin depolaması şarttır. Ayrıca hasta kendisinde bulunan Zatürre hastalığını başkasına da bulaştırma ihtimali olması nedeni ile mümkünse evde sessiz bir şekilde bol bol dinlenmeli ve vücut ateşi düşürülmeye çalışılmalıdır.

Zatürre Hastası Çocuklar Okula Devam Edebilir mi?

Zatürre hastalığı bulaşıcı olması nedeni ile hem çocuklarda hem de yetişkinlerde hastalığın tamamen geçmesi beklenmelidir. Özellikle çocukların vücut dirençleri daha zayıf olması nedeni ile gün içerisinde ateşlenme, kusma, öksürme ve hapşırma gibi durumlarla karşılaşılabilinmektedir. Bu nedenle de hastalığın bir an önce atlatılması ve diğer çocuklara bulaşmaması için mümkün mertebe tedavi sürecinde evde dinlenmesi gereklidir.

Zatürre (Prömoni) Kalıtsal mıdır?

Zatürre hastalığı genel olarak solunum yollarının zarar görmesi, kullanılan ilaçlar, kronik rahatsızlıklar gibi durumlarda meydana gelmektedir. Ayrıca bulaşabilme özelliği de vardır. Pek sık görülmese de kalıtsallık durumu da olabilmektedir.

Zatürre (Prömoni) Mikrobu Vücutta Ne Kadar Yaşar?

Zatürre mikrobu tedavi süresine bağlı olarak vücutta barınma süresi de değişmektedir. Erken tanı ve teşhis ile ayakta tedavi olan birisi 7-8 günde zatürre mikrobunu vücuttan atabileceği gibi kronik rahatsızlığı olan ve ilerlemiş yaşta olan hastaların mikrobu vücuttan atması daha uzun sürebilmektedir.

Zatürre (Prömoni) Tekrar Eder mi?

Zatürre hastalığı vücutta var olan mikroorganizmalar nedeni ile ve özellikle bulaşıcı olması nedeni ile tekrar edebilmektedir. Fakat tedavi sonrasında düzenli kontroller ve aşıların zamanında yapılması durumunda herhangi bir tekrarlanma durumu söz konusu olmayacaktır.5 yaş altı çocuklarda ve 65 yaş üstü yetişkinlerde düzenli kontrollerin yapılması hastalığın tekrarlanmaması açısından oldukça önemlidir.

Zatürre (Prömoni) Kaç Günde İyileşir?

Zatürre hastalığında en önemli faktör erken tanı ve teşhis olmaktadır. Bundan dolayı da tedavi süresi de değişmektedir. Erken tanı ve teşhis sonucunda ayakta tedavi durumlarında hastalık 7-8 günde atlatılabilecektir. Fakat kronik rahatsızlığı olan ve vücut dirençleri düşük olan hastalarda bu süre daha fazla olabilmektedir. Özellikle 65 yaş ve üstü hastalarda tedavi süresinin 3 ay olabilmesi durumu bulunmaktadır.

Zatürre Hastalığı Kilo Kaybına Sebep Olur mu?

Zatürre hastalığının en belirgin özelliklerinden birisi de iştah kaybı olmaktadır. İştah kaybı nedeni ile aşırı kilo kaybı ve iştahsızlık görülebilmektedir. Kusma ve buna bağlı olarak da iştah kaybı yaşanacaktır. Yaşanan iştah kaybı nedeni ile hasta kısa sürede aşırı kilo kaybı yaşayabilmektedir.

Zatürre Hastaları Nasıl Beslenmelidir?

Zatürre hastaları C vitamini ağırlıklı olarak beslenmelerinde fayda vardır. Özellikle sıvı tüketimi ve bol bol meyve tüketmesi son derece önemlidir. Kızılcık şerbeti, soğan-sarımsak tüketimi, karnabahar tüketilmesi tedavi sürecinde etkili olacaktır.

Zatürre (Prömoni) hangi sistemin hastalığıdır?

Zatürre akciğerleri etkisi altına alan, tedavi edilmediği takdirde de ölüm dahil çeşitli riskleri ortaya çıkaran oldukça ciddi bir solunum sistemi hastalığıdır. Günümüzde dahi oldukça sık rastlanan, sık rastlanmasına rağmen ölüme sebep olan bir hastalıktır.

Zatürre hastalığı için hangi bölüme gidilir?

Akciğerlerin iltihaplanmasından sonra ciddi belirtiler ortaya çıkmaya başlar. En başta ağır olmasa da belirtiler, iltihabın yayılmasıyla birlikte ciddi boyutlara ulaşabilir. Hastaların bir haftadan uzun süren belirtilerden sonra mutlaka göğüs hastalıkları bölümüne başvurması gerekmektedir. Hastalığın takip ve tedavisi bu bölüm tarafından gerçekleştirilecektir.

Zatürre (Prömoni) olan nasıl beslenmelidir?

Zatürre hastalığı süresince ve sonrasında oldukça iyi beslenilmesi gerekir. Öğünler düzenli hale getirilmeli ve vücut diri tutulmalıdır. Bunun için de bağışıklık sistemini güçlendiren gıdalar bol bol tüketilmelidir. Et ve protein yoğun bir diyet uygulamaktansa sebze – meyve yoğun bir diyet uygulanması daha faydalı olacaktır. Ekstra olarak ise su tüketimi artırılmalıdır.

Zatürre hastalığı nasıl bir hastalıktır?

Zatürre hastalığının temelinde hava keseceklerinin iltihaplanması yatmaktadır. Hava yoluyla alınan mikroorganizmalar bağışıklık sistemi tarafından yok edilemez ve keseciklere yerleşerek bölgeyi iltihaplandırmaya başlarlar. İleri seviyeli zatürre vakalarında akciğerin tamamı iltihaplı hale gelir ve solunum bir anda durabilir.

Zatürre (Prömoni) tekrarlar mı?

Zatürre bir şekilde tedavi edildikten sonra vücut zatürreye karşı bağışıklık kazanamaz çünkü her seferinde farklı bir organizma aynı hastalığa sebep olabilmektedir. Doğal olarak hastalığı oluşturan olumsuz yaşam koşulları devam ettirilirse zatürrenin tekrarlama ihtimali yüksektir.

Zatürre solunum hastalığı mıdır?

Zatürre solunum hastalığından ziyade soluğun alınıp verilmesinden sorumlu olan akciğer hastalığıdır. Genel olarak ise solunum sistemi hastalığı olarak tarif etmek mümkündür.

Zatürre (Prömoni) ilerlerse ne olur?

Zatürre oldukça tehlikeli bir hastalıktır. İltihaplı doku geliştikçe solunum fonksiyonu ve bağlı fonksiyonlar zayıflamaya başlar. Daha ileri seviyelerde ise iltihaplı yapıdan dolayı soluk almak imkansız hale gelir ve hasta kaybedilir.

İlgili Bölümler
İlgili Tedaviler