Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Ülser Hastalığı

Ülser Hastalığı Hakkında
Ülser Hastalığının Nedenleri
Ülser Hastalığının Belirtileri
Ülser Hastalığının Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Ülser Hastalığının Risk Faktörleri
Ülser Hastalığının Komplikasyonları
Ülser Hastalığı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Ülser mide ya da onikiparmak bağırsağında oluşan yaralar olarak tanımlanabilir. Bu yapılar mide asidi ya da pepsin gibi sindirim sistemi sıvıları tarafından hasar görür. Hasar gören bölgede doku kaybı yaşanır ve ülser ortaya çıkar. Oluşan yaralara enflamasyon denir. Bunlar 3 milimetreden 5 santimetreye kadar çeşitli boyutlarda oluşabilir. Ülkemizde genel olarak bu hastalıkla onikiparmak bağırsağında karşılaşılır. Sıklıkla erkeklerde ortaya çıkar. 30-50 yaş arasında görülme sıklığı artar. Kadınlarda ise çoğunlukla 60 yaşından sonra görülür.

Ülser hastalığının yaşanmasını kolaylaştıran bazı durumlar vardır. Bunlar sigara, alkol, sağlıksız beslenme alışkanlığı, gereğinden çok tuz kullanma, az çiğnemek, uzun süre aç kalmak, mideyi bir anda fazla doldurmak, uykusuzluk, yorgunluk, gıdaları iyi temizlememek, stres, genetik faktörler şeklinde sıralanabilir.

Hastalık sindirim sistemiyle ilgili birçok belirtiyle ortaya çıkar. Midede yanma hissi, ağrı, mide bulantısı, kusma, iştahsızlık, sebepsiz kilo verme, gaz ve şişkinlik, çabuk acıkma, hazımsızlık gibi günlük hayatı kötü etkileyen belirtiler verir. Bazı hastalarda bunlara benzer belirtiler ortaya çıkmadan midede delinme, kanama gibi sorunlar yaşanır. Tedavi edilmediğinde kansere dönüşebilir.

Hastalığın en kesin teşhisi endoskopidir. Bazı durumlarda baryumlu mide duodenum grafisi de tanıya yardımcı olur.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Mehmet Toprak

Ülser Hastalığı Hakkında

Günümüzde en yaygın hastalıklardan biri olan ülser bir sindirim sistemi hastalığıdır. Yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağında çeşitli sebeplerle oluşan yaralara ülser deniyor. Normal işleyişi bozulan sindirim sıvıları mide veya onikiparmak bağırsağındaki dokulara zarar veriyor. Bunun sonucunda inflamasyon denen yaralar oluşuyor. Yaraların boyutları 3 milimetreden 5 santime kadar değişebiliyor. Hastalık ilerlediğinde kansere yol açabiliyor. Bu yüzden sindirim sisteminde yaşanan problemlerde vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor.

Türkiye’de ülser geçirmiş kişiler toplumun %2-6’sını oluşturuyor ve onikiparmak bağırsağındaki ülserler daha sık görülüyor. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülmektedir. Kadın hastaların geneli ise 60 yaşın üzerinde oluyor.

Ülser hastaları eğer sigara kullanıyorlarsa bırakmaları önerilir. Çünkü sigara ülsere neden olduğu gibi tedaviyi de kötü etkiler. İyileşmeyi yavaşlatır, tekrar ülsere neden olabilir. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilk yöntem ilaç tedavisidir. Çoğu hastada ilaç tedavisi yeterli olur. Fakat bazı durumlarda kanama, delinme, tıkanma gibi sorunlar yaşanabilir. Bu durumda acil ameliyat gerekli olur. Aynı şekilde hasta ilaçlara cevap vermiyorsa da ameliyat gündeme gelebilir.

Helicobacter Pylori Nedir?

Helicobacter Pylori bir bakteri türüdür. Dünya üzerinde mide ülseri vakalarının %70’i, onikiparmak ülseri vakalarının ise %90’ı bu bakteri nedeniyle oluşur. Helicobacter Pylori başka birçok hastalığa neden olabilir. Gastrit, mide kanseri, MALT lenfoması, non ülser dispepsi gibi hastalıklara yol açabilir.

Bakteri tükürük ve salya aracılığıyla insandan insana geçebilir. Aynı şekilde ortak kullanılan çatal ve kaşıklarla, besinlerin iyi temizlenmemesi ile kirli sularla bulaşabilir. Kolay bulaştığı için de çabuk yaygınlaşır. Bazı kişilere bakteri bulaşsa dahi herhangi bir hastalığa neden olmaz. Bunun sebebi tam olarak bilinmemektedir.

Bakteriden korunmanın en etkili yolu hijyen kurallarına dikkat etmekten geçer. Çatal-kaşıkların ortak kullanılmaması, iyi temizlenmesi, ellerin sık sık yıkanması, meyve ve sebzelerin bol suyla yıkanması, kaynağı belli olmayan suyun içilmemesi gibi önlemler bakterinin bulaşmasını engeller.

Ülser gibi hastalıklara sahip kişilerde bu bakterinin olup olmadığı test edilir. Tedavi buna göre planlanır. Çeşitli ilaç birleşimleri ile hastalık tedavi edilebilir. Fakat ilaçların belirtilen süre boyunca düzenli olarak alınmaması bakteriyi antibiyotiğe dayanıklı hale getirir. Bu yüzden ilaçların düzenli kullanılması ayrıca önem taşır. Bir kez tedavi olduktan sonra bu bakteri enfeksiyonu tekrar ortaya çıkmaz.

Ülser Hastalığı Nedir?

Sindirim sıvılarının çeşitli sebeplerle mide ya da onikiparmak bağırsağına zarar vermeye başlamasıyla bölgedeki dokular zarar görür. Mide ve onikiparmak bağırsağını kaplayan zar duvarında lezyon oluşur. Bu durum tedavi edilmediği sürece büyür. Ülserin meydana getirdiği sorunlar ve belirtilerin şiddeti bazı yiyeceklerle artabilir. Kahve, çikolata, alkol, nane, domates, yağ, baharatlı yiyecekler, çiğ sarımsak ve turunçgiller belirtilerin şiddetini arttırır. Aynı şekilde uzun süre aç kalmak da hastalığın ortaya çıkmasına ve ilerlemesine neden olur. Ülser bazı durumlarda kanama, delinme, tıkanma gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Ayrıca kansere de dönüşebilir.

Ülser Türleri

Canlıların vücudundaki epitel dokularda oluşan yaralara ülser denir. Ülser dilde, onikiparmak bağırsağında, midede, kalın bağırsakta ve varisli bölgelerde görülebilir. Dil ülseri, dilin üzerinde beliren kabarcıklardır. İçleri su dolu ve çevreleri kırmızı olur. Dildeki yara derin ve görece sert kenarlara sahipse doktora başvurmak gerekir. Çünkü bu yaralar dil ülseri olabilir. Onikiparmak bağırsağı ülseri duodenum ülser veya bulber ülser adıyla da anılır. Türkiye’de en sık karşılaşılan ülser tipidir. Onikiparmak bağırsağı, ince bağırsağın 25 santimlik kısmıdır. Sindirim sıvılarının çeşitli sebeplerle bağırsak dokusuna zarar vermesiyle oluşur. Beslenme alışkanlıklarının sağlıksız olması, düzensiz beslenme, sigara, alkol, kahve, düzensiz hayat, yoğun stres gibi etkenler hastalığa neden olabilir. Mide ülseri, onikiparmak bağırsağı ülserinden sonra en sık görülen ülser türüdür. Gastrik ülser adıyla da anılır. Hastalığın seyrine göre farklı derecelerle sınıflandırılabilir. Midenin iç yüzeyindeki dokuların sindirim sıvıları ile aşınması ve doku kaybı yaşanması ile ortaya çıkar. Sindirim sisteminin genelini etkileyen belirtiler gösterir. İlerledikçe belirtilerin şiddeti artar. Ülseratif kolits, kalın bağırsağı ve rektumu etkileyen ülser türüdür. İnflamatuar bağırsak hastalığının bir çeşidi sayılır. Bölgede açık yaralara neden olur. Daha çok genetik yatkınlık sonucu ortaya çıkar. Beslenmeye ayrıca dikkat edildiğinde belirtilerin şiddeti azalabilir. Fakat hastalık beslenme bozukluğundan kaynaklanmaz. Otoimmün hastalık statüsünde değerlendirilir. Varis ülseri, varis meydana gelmiş bölgenin bir şekilde yaralanması sonucu ortaya çıkar. Genellikle bacağın alt taraflarında ve bilek çevresinde görülür. Bileğin şişmesine, deri rengini koyulaşmasına ve bölgede ağrıya neden olur.

Ülser Hastalığının Nedenleri

Ülser günümüzde çok yaygın bir hastalıktır. Bu duruma neden olan pek çok etken bulunur. Mide olması gerektiği gibi çalışırken kendi yapısını da koruyabilir. Başta mukozal savunma sistemi olmak üzere, mide devinimleri, hücre yenilenmesi gibi hususlar midenin sindirim işleminden zarar görmemesini sağlar. Diğer yandan başka organlarla da uyum halinde çalışma sürer. Fakat çeşitli sebeplerle bu savunma mekanizmaları ve midede probleme neden olan hususlar arasında bir dengesizlik yaşanabilir. Bu durumda mide veya onikiparmak bağırsağında sorunlar yaşanmaya başlar. Sorun reflü, gastrit, ülser ve kanser şeklinde ortaya çıkabilir. Ülser hastalığının oluşmasına neden olan birçok etken vardır. Helicobacter pylori isimli bakteri ülser vakalarının birçoğundan sorumludur. Hijyen kurallarında dikkat edilmemesi bulaşmasını kolaylaştırır. Bunun dışında sigara ve alkol tüketimi ülserin başlıca nedenleri arasında yer alır. Bazı ilaçların da uzun süreli kullanımda ülser ve başka mide hastalıklarına yol açtığı bilinir. Diğer yandan toplumun genelini etkileyen büyük sorunlar yaşandığında o toplumda ülser ve mide kanaması problemlerinin arttığı gözlenmiştir. Bu sorunlar afet, savaş, mali kriz gibi kitleleri etkileyen olaylardır. Hastalığın stresle bağlantısı vardır.

Dengesiz ve Sağlıksız Beslenme

Öğünler arasında uzun süreler olduğunda uzun saatler açlık yaşanır. Bu durumda mide asitleri mideye zarar verebilir. Bu yüzden uzun süren açlık durumlarından kaçınmak, öğün atlamamak önem taşır. Diğer yandan aşırı yağlı, baharatlı besinler tüketmek, hamur işi ağırlıklı beslenmek, yemeği hızlı yemek mideye uzun vadede zarar verir. Sindirimi zor besinleri ağırlıklı olarak tercih etmek, sakatat veya işlenmiş et gibi gıdaları fazla tüketmek de ülsere yol açabilir. Düzenli olarak sağlıklı beslenmeye dikkat etmek mideyi ve ince bağırsağı korur.

Besinleri Az Çiğnemek

Besinleri yeteri kadar çiğnemeden yutmak ve çok hızlı yemek mideyi zorlar. Çünkü sindirim ağızda başlar. Alınan gıdalardaki bazı içerikler ağızda sindirilir. Bunların yeterince sindirilmeden mideye gönderilmesi mideyi yorar. Diğer yandan çiğnemeden yutmak, besin parçalarının büyük boyutlarda mideye ulaşmasına neden olur. Bu da midenin işleyişini kötü etkiler. Öğünlerin süresini uzatmak, ağızda tüm besinleri öğütmeden ve yeterince çiğnemeden mideye göndermemek dikkat edilmesi gereken hususlardandır.

Mideyi Fazla Doldurmak

Genellikleri öğünleri hızlı tüketen kişiler mideyi bir anda çok fazla doldururlar. Fakat bazen uzun süre aç kalındığında da midenin kaldırabileceğinden daha fazla besin tüketilmesi yaşanabilir. Bunun kötü sonuçlara yol açmaması için besinlerin gerektiği gibi çiğnenmesi, yavaş tüketilmesi ve tıka basa doymadan yemeğin bitirilmesi gerekir.

Besinlerde Hijyen Dikkatsizliği

Ülserin en yaygın sebeplerinden biri de Helicobacter Pylori isimli bakteridir. İyi temizlenmemiş besinler aracılığı ile vücuda girebilir. Bu yüzden özellikle meyve ve sebzelerin bol su ile yıkanması gerekir. Suların da temizliğinden emin olmak gerekir. Aynı şekilde yemek yenen çatal, kaşık gibi araçların başkalarıyla ortak kullanılmaması ve tüketilen suların temizliği de önem taşır.

Uzun Süren Açlık Durumu

Öğünlerin arasında uzun saatlerin olması sindirim sıvılarının dokulara zarar vermesine yol açabilir. Bu yüzden sık sık ve küçük porsiyonlarla yemek ve aç kalmamaya dikkat etmek önerilir. Uzun saatler aç kalmak genellikle hızlı yeme alışkanlığını da beraberinde getirir. Bu davranış da mideyi fazla zorlar.

Genetik Faktörler

Mide ve onikiparmak bağırsağında oluşan ülserlerin genetik yatkınlıkla oluşması hızlanır. Ailesinde ülser hastalığına yakalanan kişilerin beslenme düzenlerine ayrıca dikkat etmesi, sigara ve alkolden uzak durması önerilir. Ailede bakteriden kaynaklı ülser yaşanıyorsa da hijyene ayrıca dikkat etmek gerekir. Çünkü bakteri insandan insana genellikle tükürük yoluyla veya mutfak gereçleri aracılığıyla geçebilir.

Stres

Stres sindirim sisteminde birçok soruna neden olabilir. Ülser hastalarına tedavi sırasında da stresten uzak durmaları önerilir. Hastalığın belirtileri stresli dönemlerde daha da şiddetlenir. Psikolojik durum ülserin sebebi olabilir. Ağır stres altında bir hayat sürenlerin ülsere yakalanma ihtimali %80’leri bulur.

Aşırı Tuz Tüketmek

Gereğinden fazla tuz tüketmek midenin işleyişini kötü etkileyebilir. Sindirim sıvılarının dokulara zarar vermesine neden olabilir. Bu da ülsere yol açar. Günlük tuz tüketimine dikkat etmek sindirim doğru çalışmasına yardımcı olur. Bunun yanında aşırı baharatlı yiyecekler tüketmek de ülsere neden olabilir.

Ülser Hastalığının Belirtileri

Ülser hastalığının belirtileri bazı durumlarda şiddetli ve günlük yaşamı kötü etkileyecek düzeyde olabilir. Yaygın belirtisi karnın üst kısmındaki tipik ağrıdır. Belirtiler genellikle öğünlerin arasında şiddetlenir. Öğünler arasındaki saatler uzadıkça şikayetlerde artış görülür. Ağrı, birçok hastayı gece uykusundan uyandırır.

Midede Ağrılı Yanma

Ülser ağrısı karnın üst tarafında kemirme, yanma ile karışık ağrı şeklinde karakterize bir ağrıdır. En yaygın ve ilk ortaya çıkan belirti yanma ile birlikte gelişen ağrıdır. Hastalık ilerledikçe şiddeti de artar. Bu tip bir şikayeti olan kişilerin doktora başvurması önerilir. Çünkü ülser hastalığı ilaç tedavisi olmadan iyileşmez.

Hazımsızlık

Öğünlerden sonra hazımsızlık yaşamak ülserin sık görülen belirtileri arasındadır. Kolay sindirilen besinler tüketilse de ülser hastaları hazımsızlık yaşayabilir. Fakat aşırı yağlı, baharatlı besinler tüketmek, mideyi fazla doldurmak, yeterince çiğnememek gibi etkenler hazımsızlığı şiddetlendirir.

İştahsızlık

Sindirim sisteminin genelini etkileyen şikâyetler yemek yeme isteğini azaltabilir. Ağrı, yanma gibi problemler de yeme isteğini kötü etkiler. Hastalar uzun saatler yemek yemediğinde ise şikâyetler şiddetlenir.

Kilo Kaybı

İştahsızlığa bağlı olarak hastalık ilerledikçe kilo kaybı yaşanabilir. Hazımsızlık ve ağrı yeme isteğini köreltebilir. Hastaların yine de öğün atlamaması ama bu belirtileri yaşıyorsa doktora gitmesi önerilir.

Şişkinlik

Ülser ilerlediğinde karın bölgesinde şişkinlik meydana gelir. Midenin işleyişi kötü etkilendiği için sindirim olması gerektiği gibi yapılamaz. Karın bölgesinde gaz birikmesi ve şişkinlik gibi sorunlar yaşanır. Geğirme, sık sık gaz çıkarma gibi sorunlar yaşanır.

Sık Acıkma

Ülser hastaları normalden daha sık acıkabilir. Bunda öğünlerde tüketilenlerin hazmedilememesi ve yeme isteğinin azalması da etkili olur.

Yemek Sonrası Midede Ağrı

Yemek yedikten sonra karnın üst bölgesinde yanma ile karışık ağrı yaşanması ülserin tipik belirtilerindendir. Ağrıların şiddeti hastalığın ilerleme durumuna göre değişiklik gösterir.

Kusma

Ülser hastalığı ilerlediğinde ağrı, şişkinlik ve hazımsızlığa kusma da eklenir. Hastalar kustuktan sonra rahatlama hissederler. Fakat bu kalıcı bir çözüm değildir.

Ülser Hastalığının Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Mide ve onikiparmak bağırsağında oluşan ülserin başlıca tanı yöntemi endoskopidir. Bu yöntem hastalığın seyrinin tam olarak anlaşılması, kanser ihtimalinin olup olmadığı gibi önemli değerlendirmelerin yapılmasına olanak sağlar. Bazı ülser tiplerinde endoskopiye yardımcı olarak duodenum grafisi de kullanılır.

Endoskopi

Endoskopi yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağının ayrıntılı olarak değerlendirilmesini sağlayan bir tanı yöntemidir. 8-12 milimetre çapında ve esnek bir materyalin ucundaki kamera ile bölgeler görüntülenir. Bazı durumlarda tedavi sırasında da kullanılabilir. Görüntülenen bölgelerde tümöre benzer bir oluşum gözlenirse biyopsiye de olanak sağlar. Endoskopi yapılmadan iki hafta önce mide ilaçları, kan sulandırıcılar ve ağrı kesiciler bırakılır. Sekiz saat önce de yeme içme kesilir. İşlem sırasında hissedilebilecek hafif ağrıya yönelik hastaya lokal anestezi uygulanabilir ya da bilinci açık bırakan sakinleştiriciler uygulanabilir. Sakinleştirici tercih edildiyse hasta işlemden sonra yarım saat gözlenir ve bir yakını ile birlikte evine dönmesi sağlanır. Lokal anestezi yapıldıysa hasta işlem bitiminde evine dönebilir. Fakat 90 dakika kadar bir süre herhangi bir şey yemez ve içmez. Endoskopi işlemi 10-15 dakika arasında tamamlanır. Hasta sol tarafa doğru yatar pozisyona geçer. Hasta gözlük, takma diş gibi materyaller kullanıyorsa çıkartılır. Ağız bölgesine bir koruyucu yerleştirilir ve mideyi şişirmek için bölgeye hava verilir. İşlem sonunda hava boşaltılır.

Duodenum Grafisi

Duodenum grafisi bazı ülserlerin tanısını koymada endoskopiye yardımcı olur. Mide duodenum filmi (ÖMD filmi) olarak da geçen uygulama 20 dakikada tamamlanan bir uygulamadır. Kontrast madde ile gerçekleştirilir. Kontrast madde baryum sülfattır. Bu madde ağız veya burun yoluyla işlem esnasında hastaya verilir ve madde mideye ulaşır. Bölgeye X ışını verilerek mide ve onikiparmak bağırsağı görüntülenir ve gerekli incelemeler yapılır. Duodenum grafisinden 8 saat önce yeme ve içme kesilir. 20 dakikalık incelemenin ardından hasta günlük yaşantısına devam edebilir. Fakat incelemeden sonra hastanın bol bol su içmesi önerilir. İşlemden elde edilen bilgiler radyoloji uzmanınca incelenir ve rapor haline getirilir. Çıkan filmler ve rapor hastaya ulaştırılır. Hastada mide veya bağırsak delinmesinde şüphe duyuluyorsa duodenum grafisi yapılmaz. Çünkü, verilen kontrast madde bu durumda sakıncalı olabilir. Aynı şekilde hamile olan ya da hamilelik şüphesi olanlara da işlem uygulanmaz.

Ülser Hastalığının Risk Faktörleri

Ülser hastalığına yakalanma ihtimalini arttıran bazı durumlar bulunur. Bunlar bazı ilaçların uzun süre kullanılması ve yaş olarak sıralanabilir.

Bazı İlaçlar

NSAİ ilaçlar olarak adlandırılan aspirin ve antiromatizmal ilaçlar uzun süre kullanıldığında ülsere neden olabilir. NSAİ ilaçlar günümüzde reçetelerde en fazla bulunan ilaçlar arasında yer alır. Toplumun %5’i bu ilaçları kullanır. Bunların dışında başka ilaçların da midede yanma hissine yol açtığı biliyor.

Yaş Faktörü

Ülser genellikle orta yaşı geçtikten sonra ortaya çıkıyor. Erkek hastaların çoğunluğunun 30-50 yaş arasında olduğu gözleniyor. Erkeklerde daha sık karşılaşılan hastalık kadınlarda daha çok 60’lı yaşlarda görülüyor.

Ülser Hastalığının Komplikasyonları

Ülser bazı hastalarda şiddetli belirtileri önceden vermeden kanama, delinme ve tıkanma gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Fakat bu durum nadir görülür. Daha çok hastalık ilerlediğinde orta bu ciddi tablolar çıkar.

Kanama

Ülser hastalığı üst sindirim sisteminde oluşan kanamaların birçoğundan sorumludur. Kanama tipik belirtiler verir. Hastalar kusar fakat kustukları atıklar koyu renkli olur. Çoğunlukla kahve telvesine benzer. Kusmayan hastalarda da çok koyu renkli dışkılama gözlenir. Bu koyuluk katran rengine benzer. Başka belirtiler aranmaksızın bunlardan birini yaşayan kişiler bir sağlık kurumuna acil olarak gitmelidir. Kusma veya dışkılamadan önce hastalarda fenalık yaşanması, soğuk terleme gibi durumlar gözlenebilir. Bu durumda da kanamadan şüphelenilebilir.

Mide Delinmesi

Perforasyon adıyla anılan mide delinmesi ülser yarasının derinliği arttıkça ortaya çıkabilir. Derinleşen yara tüm katmanları aşarak bir delik oluşturabilir. Bu durumda midenin içindeki asit-pepsin karın boşluğuna akar ve şiddetli bir ağrı oluşur. Karın bölgesinde sertlik meydana gelir. Hasta yürüdükçe veya hareket ettikçe ağrı şiddetlenir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında hasta en kısa sürede ameliyata alınması gerekir.

Tıkanma

Tıkanma daha çok onikiparmak bağırsağı ve pylor kanalındaki ülser yarasının uzun süre sonra şişlik oluşturması ile meydana gelir. Şişlik veya nedbe nedeniyle yiyecek, içecek ve mide suyu gibi mide içerikleri kanaldan geçemez. Yemek borusundaki kanal daralabilmekte veya tıkanabilmektedir. Mide sürekli sindirim sıvıları üretmeye devam eder ve hasta da yemek yemeye devam eder. Bunun sonucunda mide dolar ve kusma yaşanır. Bu durum sürekli ve bol miktarda yaşanır. Çünkü alınan besinler mideden aşağı geçemez ve sindirilemez. Hasta aniden kilo vermeye başlar. Bu durumun en kısa sürede tedavi edilmesi gerekir.

Ülser Hastalığı Nasıl Önlenir?

Ülser hastalığına yakalanma riski günlük alışkanlıklara dikkat edilerek azaltılabilir. Genellikle beslenmede ve yaşam tarzındaki olumsuzluklar ülsere neden olur. Bunlardan uzak durmak hastalığın önlenmesine yardımcı olur.

Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı ve dengeli beslenme vücudun geneli için olduğu gibi sindirim sistemi için de önemli bir yer tutar. Öğünleri atlamamak, sık sık ama küçük porsiyonlarla yemek, besinleri yeterince çiğnediğinden emin olmak ve hızlı yemek yememek önem taşır. Bunun yanında alınan gıdaların da sağlıklı olmasına dikkat etmek gerekir.

Şekerli Yağlı ve Tuzlu Yiyeceklerden Uzak Durma

Ülser hastalığına yakalanmamak için aşırı yağlı besinlerden uzak durmak gerekir. Bunun yanında işlenmiş gıdaları olabildiğince az tüketmek, aşırı tuz kullanmamak, aşırı şeker tüketmemek, unlu gıdaları çok tercih etmemek de önem taşır. Bunlar mideyi zorlar ve uzun vadede çeşitli sindirim problemlerine yol açar.

Yeterli Sıvı Tüketimi

Günlük su ihtiyacını yeterince karşılamamak, katı beslenmeyi sıvı beslenme ile dengelememek birçok probleme yol açar. Vücudun genel sağlığını da etkiler. Öğünlerde çorbalara önem vermek, günde en az 8 bardak su içmek sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olur.

Öğün ve Porsiyon Dengesi

Düzensiz ve dengesiz beslenme alışkanlığı kısa ve uzun vadede büyük sorunlara yol açar. İnsanların uzun süre aç kalmamaya dikkat etmesi gerekir. Sağlıklı bir beslenme planında ana öğünlerin yanı sıra ara öğünlere de dikkat etmek gerekir. Aç kalmamak fakat mideyi de aşırı doldurmamak önem taşır. Öğünlerin sık olması ve küçük porsiyonlarda tüketilmesi mide çalışmasını olumlu etkiler. Mideyi kısa sürede aşırı doldurmak birçok probleme sebep olur.

Mideyi Yorucu Besinlerden Kaçınmak

Mideyi yoran besinleri çok sık tüketmek mide ve onikiparmak bağırsağında sorunlara yol açar. Bu işlenmiş gıdalar arasında salam, sosis, sucuk gibi et ürünleri sayılabilir. Diğer yandan hamur işi ağırlıklı beslenmek de sindirimi kötü etkiler. Meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek önerilir. Yemekleri aşırı yağlı ve baharatlı yapmamak gerekir.

Alkol ve Sigara Tüketimi

Alkol ve sigara tüketimi ülsere yol açan başlıca etkenler arasında yer alır. Günde on taneden fazla sigara içmek, sık sık alkol tüketmek ülsere yol açar. Alkol mide yüzeyindeki mukoza dengesini bozar. Bu durum da mideyi sindirim sıvılarına karşı savunmasız hale getirir. Ülser ve gastrit hastalıklarının önünü açar. Tedavi sırasında da alkol ve sigara içilmemesi gerekir. Çünkü tedaviyi yavaşlatır ve etkisini azaltır. Sigarayı mümkünse bırakmak, alkolü de en aza indirmek gerekir.

Sık Sorulan Sorular

Ülser diyeti nedir?

Ülser diyeti geçmiş yıllarda tedavi amaçlı kullanılan fakat daha sonra herhangi bir olumlu etkisi olmadığı kanıtlanan bir beslenme programıdır. Programa göre hastalığa yakalanan kişilerin baharatlı, acı, ekşi, yağlı ve asidik besinlerden uzak durması istenir ve bol bol süt içmeleri önerilirdi. Bu yeterli olmadığında diğer tedaviler uygulanırdı. Fakat günümüzde biliniyor ki gece yatmadan önce süt içmenin bazı kişilere zararı dahi olabilir. Ayrıca hastalık oluştuysa herhangi bir besin ya da beslenme düzeninin tedaviye katkısı olmadığı kanıtlanmıştır. Ülser hastaları ilaç tedavisi ile iyileşir. Tedavi bittikten sonra hastalığın tekrarlamaması için beslenme düzenine dikkat eder.

Ülser hastaları nasıl beslenmelidir?

Ülser hastaları ilaç tedavisi sürerken midede yanmayı arttırdığını hissettiği besinlerden uzak durabilir. Bunun yanında alkol ve sigaradan da uzak durması önerilir. Sağlıklı beslenmek iyileşmeyi olumlu etkiler

Ülser ağrısına ne iyi gelir?

Ülser ağrısı ve hastalıktan kaynaklanan diğer sorunlar ilaç tedavisi olmadan kalıcı olarak çözülemez. Fakat tedavi devam ederken ve iyileştikten sonra da beslenmeye dikkat etmek etkili olur. Günlük yeteri kadar sıvı tüketmek, özellikle kahvaltı olmak üzere öğünleri atlamamak, yağlı ve tuzlu yemeklerden uzak durmak, çay ve kahveyi azaltmak, küçük porsiyonlarla sık sık yemek yemek ve meyve, sebze tüketimine özen göstermek faydalı olur. Genel kanının aksine süt tüketmek ülser hastaları için iyileştirici değil hastalığı ilerletici etki yapar.

Ülser hastalığı için hangi bölüme gitmek gerekir?

Ülser hastalığı ile gastroenteroloji bölümü ilgilenir. Eğer yakınınızdaki kurumda bu bölüm yoksa iç hastalıkları (dahiliye) bölümü tedaviyi gerçekleştirebilir.

Ülser Hastalığı Tedavi Edilmezse ne olur?

Ülser hastalığı tedavi edilmedikçe belirtiler şiddetlenir. Kanama, delinme ve tıkanma gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Diğer yandan kansere de dönüşebilir. Hastalık kendiliğinden ya da çeşitli gıdalarla iyileşmez. Belirtiler varsa doktora gitmek gerekir.

Süt ve süt ürünleri ülsere neden olur mu?

Süt içmek mide asidinin salgısını arttırır. Bu yüzden ülser hastalarının iyileşene kadar tüketmesi önerilmez. Çünkü hastalığın daha hızlı ilerlemesine neden olur. Artan asit dokulara daha fazla zarar verir. Fakat sağlıklı kişilerin yeteri kadar süt içmesinde bir sakınca yoktur. Sadece aşırı tüketmemeye dikkat etmek gerekir.

Ülser hastalığında midenin alınma riski var mı?

Ülser hastalığının tedavisinde mide alınması gibi bir yöntem kullanılmaz. Hastada kanserli doku tespit edildiyse böyle bir ihtimal doğabilir.

Ülser sindirim sistemi hastalığı mıdır?

Ülser genellikle üst sindirim sistemini etkileyen bir hastalıktır. Ülserin ortaya çıkışı, mide veya oniki parmak bağırsağında oluşan yaralar şeklindedir.

Ülser hastalığı tedavi edilebilir mi?

Ülser hastalığı, ilaç tedavisi ile kısa sürede iyileşebilir. Hastalık bakteri kaynaklı ise antibiyotikler ile diğer ilaçlar kombine edilerek kullanılır. Tedavi çoğu zaman kolay olsa da ilaçların düzenli ve belirtilen süre boyunca kullanılması ayrıca önem taşır.

Ülser hastalığının ölüm riski var mıdır?

Ülser hastalığı şiddetli belirtilere rağmen tedavi edilmezse daha ciddi hastalıklara dönüşebilir. Kanama, delinme ve tıkanma gibi durumlar yaşanabilir. Böyle durumlarda acilen hastaneye gitmemek yaşamı tehdit edebilir. Fakat çoğunlukla ülser yaşan kalitesini düşürür.

Gebelikte ülser hastalığı ilaçları kullanılabilir mi?

Gebelikte ülser şikâyeti olan kadınlar için daha farklı ilaçlar tercih edilir. Bikarbonat içeren antasitler hastaya verilmez. Çünkü bu ilaçlar bebek için uygun olmaz.

Ülser hastalığında hangi ilaçlar kullanılır?

Hastadaki ülser bakterilerden kaynaklanıyorsa antibiyotik ve helicobacter pylorimide asidini baskılayan ilaçlar verilir. Diğer yandan tedavide H2 reseptör blokerleri ve proton pompa inhibitörleri kullanılır.

Kahve tüketimi ülser hastalığını tetikler mi?

Kahve tüketiminin aşırı düzeyde olması hastalığa yol açabileceği gibi hastaların tedavi sırasında da çay ve kahveyi çok tüketmemeleri önerilir.

Ülser hastaları adet gecikmesi yaşar mı?

Ülser hastalığı sindirim sistemini etkileyen bir hastalıktır. Genellikle adet düzensizlikleriyle ilişkisi olmaz.

Ülser hastalığının tedavisi ne kadar sürer?

Hastanın ve hastalığın durumuna göre verilen ilaçların ne kadar süre kullanılacağı doktor tarafından belirtilir. Düzenli ve gerektiği gibi kullanılan ilaçlardan sonra genellikle tam manasıyla iyileşme sağlanır. Fakat tedavinin ne kadar süreceğine doktor karar verir.

Ülser hastalığında ameliyat kaçıncı evrede yapılır?

Ülser hastalığında başlıca tedavi yöntemi ilaç tedavisidir. Kanama, delinme veya tıkanma yaşanıyorsa ameliyata ihtiyaç duyulur.

Ülser hastaları oruç tutabilir mi?

Ülser hastalarının uzun süre aç kalması ülserin ilerlemesine ve belirtilerin şiddetlenmesine neden olur. Hastaların iyileştikten sonra oruç tutmaları önerilir.

Ülser hastalığının zararları nelerdir?

Ülser hastalığı tedavi edilmediğinde kansere dönüşebilir. Midede kanama, tıkanma ve delinme gibi ciddi ve anında müdahale edilmesi gereken sorunlara yol açabilir. Genel olarak da yaşam kalitesini düşürür.

Ülser hastalığı kendiliğinden iyileşir mi?

Ülser hastalığı ilaç tedavisi geçirmeden iyileşmez. Yapılan deneyler hastaların herhangi bir beslenme düzeniyle iyileşmediğini aksine hastalığın ilerlediğini göstermiştir.

Ülser ve reflü arasındaki fark nedir?

Midedeki içeriğin istemsizce yutma borusuna doğru çıkması reflü hastalığıdır. Mide kapakçığından kaynaklanır. Ülser ise mide ve onikiparmak bağırsağında oluşan yaralar ve doku hasarıdır.

Ülser hastalığı hangi sistemin hastalığıdır?

Ülser özel bir bakteri türünün bağırsak ve mide mukozasını tahrip etmesinden dolayı ortaya çıkan; mide asidinin mukozaya zarar vermesine sebebiyet veren sindirim sistemi hastalığıdır. Hastalık bağırsak ve mide yüzeyinde delinmeye kadar gidebilecek iltihaplı yaralar oluşturur.

Ülser böbrek hastalığı mıdır?

Ülser hastalığı sindirim sistemi hastalığı olarak sınıflandırılmaktadır. Ülserin ileri seviyelerinde bağırsaklardan su emilimi çok az olduğundan dolayı böbrek hastalıklarının belirtilerine benzer belirtiler de ortaya çıkmaktadır. Ancak bu ülserin böbrek hastalığı olduğunu göstermez.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Tedaviler