Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Sinir Hastalığı Tedavisi

Beyin, omurilik ve beyinciği tetikleyen unsurların yoğunlaşması ve kişinin olaylara verdiği tepkilerin daha keskin ve sert bir hal alması durumu sinir hastalığı olarak tanımlanıyor. Sinir, insan vücudunun farklı olaylara verdiği tepki durumudur ancak uzun vadede ele alındığında her olaya verilen tepkinin abartılı bir hal aldığı gözlemleniyorsa bu durum sinir hastalığı olarak tanımlanacaktır.

Sinir hastalığı tedavi edilebilen bir hastalıktır ve eğer hem kendinize hem de çevrenize zarar verdiğinizi düşünüyorsanız bir uzmandan yardım almanız kesinlikle çok daha faydalı olacaktır. Hastalığın birçok farklı nedeni var ve kullanılan ilaçlar da bu hastalığı belli ölçüde tetikliyor. Terapiler ve ilaç tedavisi ile birlikte başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. Ufuk Utku

Sinir Hastalığı Tedavisi Hakkında

Sinir hastalığı sahibi kişiler yalnızca kendilerine değil, yakın çevresine de büyük zararlar veriyor. Bu durum yalnızca duygu değişimi şeklinde değil, fiziksel zararlara da dönüşüyor. Hastalar üzerinde yapılan araştırmalar ise sinirlendikleri anda bilinçlerini kaybettiklerini fakat olay sonlandıktan sonra ciddi pişmanlıklar yaşadıklarını ortaya koyuyor. Kontrol edilebilen bir durum değildir, bu yüzden psikolojik destek almakta her zaman için fayda vardır.

Sinir hastalığının tedavisinde ilaçların yanı sıra psikoterapi teknikleri de önemli bir yere sahiptir. Profesyonel yardım ile birlikte kişi kendini kontrol etmeyi başaracak ve sinirlerine de hakim olacaktır.

Sinir Hastalığı Nedir?

Sinir sisteminin yoğun bir şekilde uyarılması durumu sinir hastalığını da beraberinde getiriyor. Genetik bir sorun olarak da karşımıza çıkan bu hastalık, kişinin hem kendisine hem de yakın çevresine zarar vermesine neden oluyor. Bu hastalığa sahip kişilerin iletişim kurmakta güçlük çektiği biliniyor ve sosyal hayata adapte olmak da büyük bir işkenceye dönüşüyor.

Terapiler ve ilaç tedavisi ile birlikte kısa sürede başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür ancak birçok sinir hastası, ne yazık ki hasta olduğunu kabullenmiyor ve tevdiden kaçıyor. Hastalık tedavi edilmediği takdirde zihinsel yıpranmalar daha fazla olacak ve kişinin psikolojisi de günden güne daha fazla bozulacaktır.

Anksiyete

Anksiyete de bu grupta yer alan sorunlardan bir tanesidir ve nedeni belirlenemeyen bir şekilde kişinin sürekli olarak sahip olduğu korku ve endişe durumudur. Kişi sürekli tetikte olmasının yanı sıra endişelerinden de kurtulamaz ve temkinli bir şekilde hareket eder. Tepkileri, normal insanlara nazaran daha sert ve daha anlaşılmazdır. Bazı anları çok sakin iken bazı anları ise çok şiddetli ve abartılıdır.

Anksiyete bozukluğunun birçok farklı nedeni var ve bu sorun tedavi edilmeden önce hastalığın nedenleri ortaya konulmalı ve buna uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir. Devam eden kaygı, endişe ve korku sorununun ortadan kaldırılması ve en azından kontrol altına alınması mümkündür.

Depresif Sinir Hastalığı

Bipolar bozukluğa kadar uzanan yolda hastalığın ilk evreleri olarak tanımlayabileceğimiz depresif sinir bozukluğu, kişinin kendisine ve yakın çevresine büyük zararlar vermektedir. Bu hastalığa sahip olan kişilerin ruh hali oldukça değişkendir. Duygusal bir olaya kahkaha atarak tepki verirken, komik bir olaya bir anda sinirlenip sert tepkiler verebilir.

Depresif sinir hastası olan kimseler herhangi bir konudan bahsederken ani olarak farklı bir konuya geçiş yapabilir ve az önce bahsettiği şeyi unutabilir. Bu durum ikili ilişkilerde çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Tedavi edilmediği takdirde hem zihinsel hem de fiziksel yıpranmalara sebebiyet verecektir ve klinik tetkikler neticesinde doktor tedavisi şarttır.

Sinir Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Sinir, bir duygu değişimidir ve tahammül sınırları zorlandığı anda verilen tepkiler bütünü olarak da tanımlanabilir ancak çok basit bir olaya bile abartılı tepkiler vermek ve bunu sık sık yapmak sinir hastalığını karşımıza çıkartıyor. Bu durumda hastalığın en başında gelen belirtilerinden biridir. Sinir hastası olan kişilerin tepkileri her zaman için daha abartılı ve serttir. Bununla birlikte duygu değişimlerini de çok sık ve yoğun bir şekilde yaşarlar.

Hastalar bazı dönemlerde aşırı duygusal bir ruh hali sergilerken bazı dönemlerde ise sert kişiliklerinden asla taviz vermezler. Histerik belirtiler de sinir hastalığını ortaya çıkaracak olan detaylar bütünüdür. Sinir hastalığı kontrol altına alınabilir ve kişinin daha sakin bir hayat yaşaması da tedavi sonucunda mümkün olacaktır.

Duygu Durum Değişiklikleri

Sinir hastalığının en önemli belirtilerinden bir tanesi de kişinin yaşadığı duygu değişimleridir. Vereceği tepkiler kesinlikle tahmin edilemez ve normal bir olaya bile sert tepkilerde bulunabilir. Bu durumun tam tersi bir tepki de söz konusudur ve gayet sert bir olaya çok sakin tepki verdiği anlar da olabiliyor. Sinir hastalığının zihinsel problemler ile yakından ilişkisi olduğunu belirtmek gerekiyor ve duygu değişiminin sebebi de tam olarak budur.

Kişinin yaşadığı sorunlar, toplum baskısı, yetiştirilme tarzı ya da aile içi sorunlar sinir hastası olmasına neden olabilir ve bununla birlikte genetik faktörler de bir adım öne çıkıyor.

Aşırı Sinir

Her insan sinirlenir ve tahammül sınırlarının aşıldığı durumlarda birtakım tepkiler verir ancak en küçük olayda dahi sert tepkiler vermek ve bunu sık sık gerçekleştirmek ne yazık ki büyük bir hastalığın da en önemli belirtisidir. Sinir hastası olan kişiler tepkilerini kontrol edemezler ve daha da kötüsü basit bir olayı bile büyüterek uzatmayı denerler.

O anlar sorulduğunda ise bilincini kaybettiklerini ve kendilerini kontrol edemediklerini ifade ediyorlar. Sinir hastalığı büyük bir sorun ancak ilaç tedavisi ve terapiler ile birlikte kontrol altına alınabileceğini de bilmenizde fayda var. Bir uzmandan yardım aldığınız takdirde kısa sürede başarılı sonuçlar elde edecek ve kendinizi de daha iyi hissedeceksiniz.

Aşırı Duygusallık

Sinir hastalığının belirtilerinden bir diğeri ise aşırı duygusallık durumudur. Kişiler her ne kadar olaylara sert tepkiler verse de bir süre sonra bunun pişmanlığını da ağır bir şekilde yaşıyorlar. Bazı dönemlerde çok daha duygusal oldukları ve sakin kaldıkları tespit edilmiştir. Duygu değişimi ve ruh halindeki bu farklılıklar zihinsel sorunları da beraberinde getiriyor.

Psikoterapi ve uzman desteği ile birlikte bu sorunlar da kısa sürede ortadan kaldırılacaktır. Aşırı duygusallık tek başına bir belirti değildir ancak diğer belirtiler ile birlikte ele alındığı takdirde sinir hastalığını tespit etmek çok daha mümkün ve kolay bir hal alıyor.

Histerik Belirtiler

Kişinin sürekli olarak dikkatleri üzerine çekme çabası vardır ve bunu kimi zaman aşırı duygusal tavırları ile ortaya koyar. Bu kesinlikle bilinçsizce yapılan bir şeydir ve engel olma durumu da söz konusu değildir. Duygularını abartılı ve anlam verilemeyen bir biçimde ortaya koyar. İnsanlarla çabuk anlaşabilen ancak bir o kadar da iletişimini çabuk koparabilen kimselerdir.

Histerik belirtiler de sinir hastalığının belirtileri arasında yer alıyor ve bu tür bir durum ile karşılaştığınız takdirde vakit kaybetmeden bir uzman yardımı almanız tavsiye ediliyor. Histerik belirtiler bazı hastalarda yoğun bir şekilde kendini ortaya koyarken bazı hastalarda ise daha zayıf bir belirti durumu olarak karşımıza çıkıyor.

Sinir Hastalığı Çeşitleri Nelerdir?

Sinir hastalığının birçok türü var ve tedavi öncesinde yapılacak tetkikler neticesinde hastalığın türü belirlenerek uygun tedavi yöntemi belirlenecektir. Depresyon, bipolar bozukluk ve kaygı bozukluğu da sinir hastalıklarına bağlı türlerden bazılarıdır. Bu hastalıklar ilaç tedavisinin yanı sıra profesyonel terapi desteği ile de kontrol altına alınıyor ve hastanın yaşam konforu bu sayede arttırılıyor.

Bu tür hastalıklara sahip olan kimseler ne yazık ki sosyal hayatlarında olduğu gibi iş hayatında da büyük sıkıntılar yaşıyor. İletişim kurmak bu tür bir hastalığa sahip kişiler için oldukça sıkıntılıdır ve kişiyi her geçen gün biraz daha yıpratmaktadır.

Depresyon

Depresyon, sinir hastalığı türlerinden bir tanesidir ve birçok insanın belli dönemlerde sık sık karşılaştığı sorunlar arasında yer alıyor. Bu durum devamlılık gösterdiği takdirde bir uzmandan yardım almanız tavsiye ediliyor. Herhangi bir olaya verilecek tepki, üzüntü ile harmanlanarak strese dönüşüyor ve kaygı bozukluklarını da beraberinde getiriyor. Depresyon dönemindeki kişiler etrafındakilerden her geçen gün biraz daha uzaklaşır ve bunun yanı sıra iletişim kurmak istemezler.

Eve kapanmak ve yalnız kalmak bu dönemde onları mutsuz etse de bunu engelleyemez ve buna mahkum olduklarını düşünürler. Sosyal hayattan uzunca bir süre kopan ve reel dünyadan kendini soyutlayan kişi, bir süre sonra intiharı düşünmeye başlar ve depresyonun en korkutucu etkilerinden bir tanesi de budur.

Bipolar Bozukluk

Ruh halindeki anlık değişimler olarak tanımlanan bipolar bozukluk, tevdi edilmediği takdirde manik depresifliğe kadar uzayabiliyor. Bu hastalığa sahip kişiler tepkilerini kontrol edemez ve basit bir olaya büyük tepkiler verirken çok büyük bir olay karşısında şaşırtıcı bir şekilde soğuk kanlı bir tavır sergileyebilirler.

Uzun süreli gözlem yapıldığında bu hastalığa sahip kişilerin fazla mutlu ve enerjik oldukları gözlemlenir ancak çevresindekilerle çok fazla şey paylaşmadığı için kendini tam manasıyla ele vermez. İntihar düşüncesi genellikle ütopik bir düşüncedir ancak ilerleyen evrelerde bu düşünce daha güçlü bir hal alıyor ve kişiye korkunç kararlar aldırabiliyor.

Kaygı Bozuklukları

Kaygı bozuklukları da sinir hastalıklarının alt dallarından bir tanesidir ve bu grupta ele almak çok daha doğru olacaktır. Kaygı bozuklukları, kişinin, en mutlu anlarda bile olumsuzu düşündüğü psikolojik sorunlar bütünüdür. Sürekli olarak olumsuza yönelen hasta, bir süre sonra hayattan keyif almamaya başlar ve çevresindeki tüm etkileşim ve değişimlere de büyük bir endişe ile yaklaşır.

Kontrol edilebilen bir şey değildir ve daha da kötüsü tevdi edilmediği takdirde her geçen gün biraz daha ilerliyor. Kaygı bozuklukları, ilaç tedavisinin yanı sıra terapi desteği ile de azaltılabiliyor ancak kullanılan ilaçlar çok ağır olduğu için gün içerisinde abartılı bir dinginlik ve sakinlik durumu söz konusu hale geliyor.

Yaygın Anksiyete

Anksiyete, en tehlikeli ruhsal sorunlardan bir tanesidir ve kişiyi zihinsel olarak etkilediği gibi fiziksel olarak da olumsuz etkilemektedir. Anksiyete sorunu yaşayan kişiler kaygı durumundan çok fazla etkileniyor ve mutsuzluk hakim oluyor. Sıkıntılı bir ruh hali söz konusudur ve kişi en mutlu anlarında bile olumsuzlukları düşünerek kendini huzursuzluğa yöneltebiliyor ancak bunun kontrol altına alınamadığını ve bilinçsiz bir şekilde yapıldığını da belirtmekte fayda var.

İlaç tedavisi ile birlikte dinginlik sağlanabilir ve terapilere katılarak tedavi sürecini çok daha hızlı hale getirebiliyorsunuz. Doktorunuzun sizlere sizin sağlığınız açısından vereceği ilaç reçetesini dikkatli bir şekilde kullanmanız önerilmektedir. Ve bu ilaçların yan etkileri hakkında da bilgi sahibi olmalısınız.

Panik Bozukluk

Panik atak olarak da adlandırılan bu hastalıkta kişi özellikle kalabalık alanlardan uzak durmaya çalışıyor ve bu tür durumlarda panik atak baş gösteriyor. Kişi çok fazla sıkıldığında ya da endişeli bir durum ile karşı karşıya geldiğinde vücut bu olaya panik atak şeklinde tepki veriyor. Bu hastalığa sahip kimselerin yalnız bırakılmamaları gerekiyor çünkü atakların ne zaman baş göstereceği çoğu zaman bilinmiyor ve tespit edilemiyor.

İlaç tedavisi, panik atak hastalığının tedavisinde en önemli uygulamalardan bir tanesidir ve maalesef bu ilaçları bir ömür boyu kullanmak durumundasınız. İlaçların en büyük görevi hastanın kendisini daha sakin ve daha rahat hissetmesini sağlamaktır ve bu konuda başarılı olduklarını da söyleyebiliyoruz.

Sosyal Kaygı Bozuklukları

Toplum içerisinde kişinin aşırı heyecanlanması, kaygı duyması ve herkesin kendine baktığını düşünmesi durumuna sosyal kaygı bozuklukları adı veriliyor. Bu hastalığa sahip olan kişiler genellikle evden çıkmak istemez ve kendini yalnızken çok daha mutlu hisseder. Korkuları ve endişeleri her zaman için vardır ve bu endişeler kalabalık bir ortama girdiklerinde çok daha belirgin bir hal alır.

Arkadaş edinmekte güçlük yaşayan kişiler genellikle yalnızdır ve daha önceden çevrelerinde var olan kişileri de yavaş yavaş uzaklaştırırlar. Tedavi edilmediği takdirde endişe ve kaygılar artış gösterecek ve kişi her geçen gün sosyal hayattan biraz daha uzaklaşacaktır.

Psikolojik Bozukluklar

Ruhsal sorunlar da sinir hastalıkları grubunda yer alıyor ve psikolojik bozuklukları da bu grupta değerlendirmek çok daha doğru olacaktır. Psikolojik bozuklukların birçok nedeni olabilir ve en önemli nedenlerden bir tanesi de aile içerisindeki sorunlardır. Bununla birlikte baskıcı bir toplumda büyüyen kişilerde de psikolojik rahatsızlıklar baş gösteriyor ve kişinin tek başına mücadele etmesi de pek mümkün olmuyor.

Psikolojik bozuklukların bir diğer nedeni ise kaygı bozukluklarıdır. Sürekli devam eden endişe ve mutsuzluk durumu kişiyi sosyal hayattan olduğu gibi gerçeklerden de uzaklaştırıyor. Tedavi edilmesinde fayda vardır aksi takdirde hastalık her geçen gün ilerleyecek ve intihar düşüncesini de empoze edecektir.

Sinir Sisteminin Sebep Olduğu Hastalıklar Nelerdir?

Sinir sistemine bağlı olarak gelişme kaydeden ve meydana gelen hastalıkların sayısı oldukça fazladır. Sinir hastası olan kişilerin tedavi edilmesinde öncelikli olarak sinir sistemi ele alınmalı ve hastalığın altında yatan nedenler tespit edilmelidir. Buna bağlı olarak uygun tedavi yöntemi belirlemek de daha kolay olacaktır.

Sinir sisteminin yıpranması ya da farklı hastalıklar ile birlikte uyarılması durumunda psikolojik sorunlar da meydana geliyor ve bu durum genellikle yetişkinlerde görülen sorunlar bütünüdür. Tedavi edilmesinde fayda var çünkü insan hayatını olumsuz etkileyen büyük sorunlardır ve tedavi edilmediği takdirde her geçen gün biraz daha ilerleyerek yaşam kalitesini de düşürecektir.

İnfeksiyonlar

Mikrop ya da parazitlerin insan vücuduna bir şekilde girerek orada kendilerine yaşam alanı oluşturması ile birlikte ortaya çıkan hastalıklar bütünüdür. Sinir sistemi ile bağdaştırılması mümkündür ve tedavi edilmediği takdirde birçok farklı hastalığı da beraberinde getirmektedir. Bulaşıcı hastalıklardır ve bu hastalığa sahip olan kişilerin kalabalık insan gruplarından uzak durması, diğerlerinin sağlığı için büyük önem taşıyor.

Travma

Sinir sistemine bağlı hastalıklardan bir tanesi de travmalardır. Kişinin hayatını olumsuz etkileyen travmaların ne zaman baş göstereceği tespit edilemez ve sonuçları da bir hayli sıkıntılıdır.

Gelişme Bozuklukları

Sinir sistemi yıpranmış kişiler arasında yapılan araştırmalar gösteriyor ki bu kişilerin gelişimlerinde de büyük problemler söz konusu. Gelişim bozuklukları kişinin gündelik hayatını olduğu gibi sosyal hayatını ve ilişkilerini de olumsuz etkileyen faktörlerden bir tanesidir.

Sinir Hastalığı Tedavi Türleri

Her insan sinirlenebilir ve farklı olaylara sert tepkiler verebilir ancak bu önlenemez bir hal aldığında ve tepkilerin boyutu her geçen gün biraz daha artmaya başladığında sinir sisteminde bir sorun olduğunu tespit etmek de çok zor olmayacaktır. Sinir sistemine bağlı yaşanan olumsuz gelişmeler sinir hastalığını doğuruyor ve kişinin hem kendine hem de çevresine zarar vermesine neden oluyor. Sinir hastalığı tedavi edilebilir ve terapilerin yanı sıra ilaç desteği ile de bu hastalığı tedavi etmek mümkündür.

Sinir Hastalıklarının Tedavisi

Sinir hastalığı, evde tevdi edilebilen ya da zamana bırakıldığı takdirde kendiliğinden geçen bir hastalık değildir. Tam aksine, herhangi bir müdahale yapılmadığı takdirde kişi günden güne kendini daha kötü hissedecek ve hem kendine hem de çevreye verdiği zararlar artacaktır. Sinir hastalığı, doktor desteği ile birlikte tedavi edilebilir ve yapılan araştırmalar tedavi yöntemlerinin gayet başarılı sonuçlar doğurduğunu gösteriyor.

Terapilerin yanı sıra sakinleştirici ilaçların katkısını da unutmamak gerekiyor ancak bunun öncesinde tetkiklerin yapılması ve hastalığın asıl nedeninin tespit edilmesi gerekiyor. Klinik ortamda gerçekleştirilecek olan tetkikler neticesinde sonuca ulaşmak mümkündür ve doktorunuz süreç hakkında gerekli bilgileri paylaşacaktır.

Rahatlama Teknikleri

Profesyonel yardım alarak gerçekleştireceğiniz rahatlama teknikleri ile birlikte hem bedensel hem de zihinsel anlamda kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Rahatlama teknikleri adı altında online dünyada tavsiye edilen tekniklerin büyük bir kısmı ne yazık ki hatalı bilgilerden oluşuyor. Profesyonel yardım alarak gerçekleştirmeniz gereken uygulamalar neticesinde sonuç elde edebilirsiniz. Doktorunuz gerekli yönlendirmeleri yapacak ve isim tavsiyesinde bulunacaktır. Rahatlama teknikleri, sinir hastası kişilerin tedavisinde en önemli uygulamalardan bir tanesidir ve başarılı sonuçlar elde edildiğini de belirtmek gerekiyor. Derin derin nefes alıp verirken aynı zamanda ‘’Rahatla’’, ‘’Gevşe’’, ‘’Sakin ol’’ gibi telkinler ile zihniniz dinlendiriliyor. Bunu evde de yapabilirsiniz ve ev ödevi olarak doktorunuz tarafından gerekli paylaşımlar da yapılacaktır.

Bilişsel Davranışçı Terapi

Bilimsel ilkeler baz alınarak psikoterapi alanına uygulanan yöntemler bütünüdür ve sinir hastalarının tedavisinde en önemli uygulamalardan bir tanesidir. Çağdaş bir psikoterapi yöntemi olduğunu da ifade etmek gerekiyor ve son dönemde geliştirilerek daha kusursuz bir hal aldığını da görebiliyoruz. Ruhsal ve zihinsel rahatsızlıkların sözel etkileşim yöntemi ile çözümlenmesi eylemine bilişsel davranışçı terapi adı verilmektedir.

Oldukça etkili olan bu yöntemde ev ödevleri de mevcut ve yakınlarınızın yardımı ile verilen ödevleri evinizde de kendi başınıza yapabiliyorsunuz. Zihinsel rahatlamanın yanı sıra bedensel rahatlama da söz konusu olacak ve kendinizi çok daha sakin ve rahatlamış bulacaksınız.

Farkındalığa Dayalı Terapi

Kişinin kendini ve ortaya koyduğu tavırları fark etmesini sağlamak adına uygulanan bir meditasyon yöntemi olarak tanımlanan bu tedavi yöntemi de başarılı müdahalelerden bir tanesidir ve etkisini kısa süre içerisinde göstermektedir. Yıkıcı ve duygusal süreçleri zayıflatmak adına uygulanan bu yöntem, sinir hastalarının tedavisinde de bir adım öne çıkıyor ve doğru uygulama ile birlikte kısa sürede sonuç elde ediliyor.

Sinir hastalarının büyük bir kısmı ortaya koydukları tavrın farkında iken bazıları bu tavrın farkında olmayabiliyor ve farkındalığa dayalı terapi ile birlikte hatalar gözler önüne seriliyor.

İlaç Tedavisi

Sinir hastalığının tedavi edilmesinde kullanılan ve tercih edilen en etkili yöntemlerden bir diğer ise ilaç tedavisidir. Bu ilaçların gayet ağır ilaçlar olduklarını da söylemek gerekiyor ve kullanmaya başladığınız andan itibaren birçok komplikasyon ile karşı karşıya gelmeniz de mümkündür. İlaçlar, bitene kadar kullanılmalı ve kullanım devam ederken doktor kontrolleri de aksatılmamalıdır.

İlaç tedavisi tamamlandığı takdirde eğer ihtiyaç duyulursa yeni bir reçete daha yazılacaktır. Bu reçetelerde genellikle sakinleştirici ilaçlar oluyor ve kişi zihinsel olarak kendini daha rahat ve daha sakin hissetmeye başlıyor. Yan etkileri hakkında doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz ve karşılaşacağınız farklı sorunlar için de doktorunuzdan yardım alabilirsiniz. İlaç tedavisi, terapiler ile birlikte yürütüldüğü takdirde tedavi süreci çok daha hızlı ve sağlıklı bir hal alacak ve hasta kendini daha iyi hissedecektir.

Sinir Hastalığı Tedavi Öncesi

Genel bir muayene ile birlikte hastanın şikayetlerine yönelik çalışmalar yürütülecektir. Bazı hastalar var olan hastalığın bilincinde iken bazıları ise bunu kabul etmemekte ısrarcı davranıyor. Sinir hastalığı genetik kaynaklı olabilir ya da yetiştiğiniz aile ortamı ve toplumsal yapı da bu sorunu tetikleyebilir. Yapılacak tetkikler ve şikayetlerin değerlendirilmesi neticesinde en uygun tedavi yöntemi belirlenecektir.

Sinir hastalığı, ilaç tedavisi ve psikoterapi ile birlikte tedavi edilebilen bir hastalıktır. Özellikle ilaçlarınızı düzenli bir şekilde kullandığınızda etkisini kısa süre içerisinde sizler de göreceksiniz. Sinir hastalığı tevdi edilmediği takdirde birçok farklı hastalığa da davetiye çıkartıyor ve sinir sisteminin her geçen gün yıpranması durumunda psikolojik rahatsızlıklar da baş gösterebiliyor.

Muayene

Klinik ortamında gerçekleştirilecek olan muayenelerde eğer ihtiyaç varsa sinir testine de başvurulabilir. Bunun kararını verecek olan kişi elbette doktorunuzdur. Sinir testi oldukça basit bir test ve bu testin sonucunda uygun tedavi yöntemini belirlemek de daha kolay oluyor. Klinik muayenede hasta şikayetleri de ele alınıyor ve genel bir değerlendirme yapılıyor.

Hastalığın birçok farklı nedeni bulunabiliyor ve bu nedenlerden bir tanesi de kişinin yetiştiği ve büyüdüğü çevredir. Tedavi öncesinde muayene sürecinde bu detayların da ele alınması ve genel bir değerlendirme yapılmasında fayda vardır.

Tedavinin Belirlenmesi

Tetkikler ve şikayetler doğrultusunda en uygun tedavi yöntemi belirlenecek ve vakit kaybetmeden süreç başlatılacaktır. Sinir hastalığının tedavisinde birçok farklı tedavi yöntemi söz konusu ve bunlardan bir tanesi de ilaç tedavisidir. İlaç tedavisi, psikoterapi ile birlikte yürütüldüğü takdirde çok daha doğru ve başarılı sonuçlar verecektir. Tedavi boyunca doktor kontrolleri de devam ediyor ve bu kontroller neticesinde iyileşme daha sağlıklı bir şekilde takip ediliyor.

Reçetelerinizde yer alacak olan ilaçlar gerçekten ağır ilaçlar ve bünyelerinizin uyuşturulmasına sebebiyet verecek olan ürünlerdir. Yan etkiler ve komplikasyonlar durumunda hiç tereddüt etmeden doktorunuzdan yardım alabilir ve şikayetlerinizi de detaylı bir şekilde doktorunuz ile paylaşabilirsiniz.

Sinir Hastalığı Tedavi Sonrası

Tedavi sonrası dönemde doktor kontrolleri sık sık tekrarlanacaktır. Hastanın şikayetleri dinlenerek iyileşme süreci takip edilecek ve eğer ihtiyaç varsa yeni bir reçete hazırlanacaktır. İlaçlarınız tamamen bittikten sonra bu konuda doktorunuza da bilgi vermeniz gerekiyor ve az önce de söylediğimiz gibi gerek duyuluyorsa yeni bir reçete ile tedaviye devam edilebilir. Sinir hastalığı kesin olarak tedavi edilebilen bir hastalık değildir. İlaçları bıraktığınız takdirde sinir sistemi yeniden harekete geçecek ve gergin bir kişilik ortaya çıkartacaktır. İlaçlar, kendinizi kontrol etmenizi sağlıyor ve bunu profesyonel bir şekilde yerine getiriyorlar.

İyileşme Süreci

İyileşme, hastaya bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Uygulanacak tedavi yöntemi de yine bu süreci etkileyen faktörlerden bir tanesidir.

Hastanın Dikkat Etmesi Gerekenler

Tedavi tamamlandıktan sonra hastanın dikkat etmesi gereken en önemli unsurlardan bir tanesi stresten ve benzeri duygu değişimlerinden uzak durmak olacaktır. Kendinizi rahatlatacak ya da rahat hissettirecek hobiler ve uğraşlar edinebilirsiniz. Bu konuda doktorunuz da gerekli yardımı sağlayacaktır.

Sık Sorulan Sorular

Sinir hastalığı ile ilgili merak ettiklerinizi ve aklınıza takılan soru işaretlerini doktorunuz ile paylaşabilirsiniz. Birçok kaynak bu hastalık ile ilgili yanlış bilgiler vermeye devam ediyor ve ne yazık ki hastaları da hatalı yönlendiriyor. Doktorunuz ile iletişim halinde olmanız ve birinci ağızdan bilgi almanız kesinlikle çok daha doğru ve sağlıklı olacaktır.

Sinir Hastalıkları Tamamen Tedavi Edilebilir Mi?

%892luk bir başarı oranından bahsediliyor ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğu ortada ancak tamamen tedavi ne yazık ki mümkün değildir. Tedavinin asıl amacı hastalığı ve kişiyi kontrol altına almaktır. Kullanılacak olan ilaçlar hastanın sakinleşmesini ve sinirlerini kontrol edebilmesini sağlıyor. İlaçları bıraktığınız takdirde sorsun bir kez daha baş gösterecek ve rahatsız edici boyuta ulaşacaktır.

İlaçlarla yaşamayı öğrenmeniz gerekiyor ve terapilere de düzenli olarak katılmalısınız. Sinir hastalığı, genetik bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor ve ailenizde bu hastalık ile mücadele eden birileri varsa sizler de temkinli olmalı ve önlemlerinizi almalısınız.

Sinir Hastalığı Tedavisinin Süresi Nedir?

Uygulanacak tedavi yöntemine bağlı olarak bu süre değişiklik gösterecektir ancak ilaçlara uzunca bir süre devam etmeniz gerekiyor ve az önce de ifade ettiğimiz gibi ilaçla yaşamayı öğrenmelisiniz. Sakinleştirici ilaçlar sizi daha iyi hissettirecek ve rahatlamanızı sağlayacaktır. Bununla birlikte devam eden terapileri de ihmal etmemeniz gerekiyor. Profesyonel yardım aldığınız süre zarfında herhangi bir sorun yaşamayacağınız ancak tedaviyi terk ettiğinizde hastalık bir kez daha baş gösterecek ve rahatsız edici bir hal alacaktır.

Sinir hastalığı, erkeklerde, kadınlara nazaran çok daha sık görülüyor ve özellikle ergenlik döneminde daha belirgin bir hal alıyor. Bazı belirtiler ile karşılaştığınız vakit mümkün olan en kısa sürede vakit kaybetmeden alanında uzman bir hekime görünmeniz gerekmektedir. Aksi takdirde sinir sisteminiz her geçen gün biraz daha yıpranacak ve hem fiziksel hem de zihinsel anlamda zarar verecektir.

Sinir Hastalığı Ölüme Sebep Olur Mu?

Doğrudan olmasa da dolaylı yoldan bu tür bir risk durumu karşımıza çıkıyor. Sinir hastalıkları grubunda yer alan anksiyete ve depresyon durumunda kişi bir süre sonra kendini sosyal hayattan ve gerçeklerden tamamen soyutlamış oluyor ve bu durum intihar düşüncesini de daha güçlü ve tetikleyici hale getiriyor. Sinir hastalığı tedavi edilebilen bir hastalıktır ve belirtiler baş gösterdiği takdirde bir an önce harekete geçilmelidir. Bu hastalığa sahip olan kişiler hem kendine hem de çevresine büyük zararlar verebilir.

Sinir Hastalığı Tedavisinde Hastaneye Yatmak Gerekir Mi?

İlerlemiş seviyedeki hastalıklarda yatış verilebilir ancak buna çok fazla gerek duyulmuyor çünkü ilaç tedavi başladığı andan itibaren hasta kendini gayet sakin ve iyi hissediyor. Yatış gerektiren durumlar ciddi durumlar olarak değerlendiriliyor ve hastanın sürekli olarak doktor gözetiminde tutulması gerekiyor.

Sinir hastası kişiler çevrelerine de büyük zararlar verebiliyor ve sinir anında büyük bir kısmı bilincini kaybettiğini dile getiriyor. Erken teşhis ile birlikte hastalığın tedavisi daha kolay bir hal alıyor ve bu yüzden tedaviyi ertelemek ya da tedaviden kaçmak yerine bir an önce bir profesyonel desteği almak gerekiyor. İlaç tedavisi ve terapiler ile gündelik hayatlarınıza kısa sürede adapte olabileceksiniz.

Sinir Hastalıkları Psikolojik Rahatsızlıkların Dışında Farklı Hastalıklara Yol Açar Mı?

Sinir sisteminin tetiklenmesi ile birlikte ortaya çıkan sinir hastalıklarının çok sayıda farklı türe sahip olduğunu söyleyebiliyoruz. Sinir hastalıkları tedavi edilmediği takdirde birçok farklı psikolojik hastalığa da sebebiyet verebiliyor ancak bunun dışında farklı türdeki hastalıklar ile bağlantılı olmadığını belirtmek gerekiyor. Sinir sistemi ile alakalı olan hastalıkları bünyesinde barındırdığı için bu gruba hitap ediyor ve psikolojik anlamda kişiyi yıpratıyor. Tedavi edilmesinde fayda var çünkü kendiliğinden geçecek ya da evde tedavi edilebilecek bir hastalık değildir.

Sinir Hastalıklarında Kullanılan İlaçlar Nelerdir?

Antidepresan grubunda yer alan ilaçlar, sinir hastalıklarının tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Doktorunuz, hastalığın seyrine bağlı olarak bu grupta yer alan ilaçlardan en doğru olanı yine uygun dozda tavsiye edecek ve reçetelerinize ekleyecektir. Antipsikotik ilaçlar da yine sinir sistemine bağlı hastalıklarda ve özellikle şizofreni gibi hastalıklarda en çok tercih edilen ilaç gruplarından bir tanesidir.

Müsekkin ilaçlar olarak bilinen ve kaygı giderici ilaç grubunda yer alan ilaçlar da sinir hastalıklarının tedavisinde tercih edilmektedir. Doğru ve dikkatli bir şekilde kullandığınız takdirde çok daha faydalı sonuçlar elde edebilirsiniz. İlaçlarınız bittiği takdirde bu konuda doktorunuzu da bilgilendirmeniz gerekiyor ve kontroller neticesinde eğer ihtiyaç duyulursa yeni bir reçete de yazılacaktır.

Sinir Hastalıkları Kalıtsal Mı?

Sinir hastalıklarının en önemli nedenlerinden bir tanesi genetik sorunlardır. Ailenizde bu sorunu yaşayan birisi varsa eğer önlemlerinizi almanız tavsiye ediliyor. Genetik sorunlar her zaman kişiye sirayet etmeyebilir ancak temkinli olmakta fayda var.

Sinir Hastalığının Alternatif Tıpla Tedavisi Yapılabilir Mi?

Sinir hastalığının en etkin tedavi yöntemi kesinlikle uzman yardımı ve klinik tedavilerdir. Alternatif tıp geçici bir çözüm olarak karşınıza çıkıyor ve ilaç tedavisi ya da terapi desteği olmadan bu sorundan kurtulmak pek mümkün değildir. Klinik tevdilerin başarı oranı bir hayli yüksek ve %89’lara varan bir orandan bahsetmek mümkün.

Sinir Hastalığının Yaygınlığı Nedir?

Sinir hastalığı özellikle ergenlik dönemi sonrası çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor ve erkeklerde, kadınlara kıyasla çok daha sık rastlanıyor.

Sigara Ve Alkol Sinir Hastalığını Sakinleştirir Mi?

Sigara ve alkolün insan vücuduna herhangi bir faydası yoktur ve tam aksine zararlı ürünlerdir. Sinir hastalarının uzak durması gereken içecekler olduğunu da belirtmek gerekiyor. Hastayı sakinleştirmek ya da yatıştırmak yerine tam aksine daha cesur ve daha sert bir kişiye dönüştürecektir. Tedavi döneminde bu içeceklerden uzak durmanızda fayda var ve mümkünse tedavi sonrası dönemde de asgari tüketim sağlamaya özen göstermelisiniz.

Egzersiz Ve Spor Yapmak Sinir Hastalığı Tedavisinde Yardımcı Olur Mu?

Sinir hastası kişilerin kendilerine farklı ilgi alanları oluşturmaları gerekiyor. Hobi edinebilir ve farklı uğraşlar ile birlikte bedensel rahatlığın yanı sıra zihinsel rahatlığı da kusursuz bir şekilde sağlayabilirsiniz. Egzersiz ve spor yapma durumu da bu uğraşlardan bir tanesidir. Spor yapmak ve bunu düzenli hale getirmek bedensel rahatlamanın yanı sıra zihinsel olarak da kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Uzmanların büyük bir kısmı bu konuda tavsiyelerde bulunuyor ve egzersiz programlarının da sinir hastalığının tedavi edilmesinde önemli bir yere sahip olduğunu dile getiriyorlar. Kendinize düzenli bir egzersiz programı oluşturabilir ya da spor hocalarından yardım alarak özel bir program doğrultusunda tedavi sürecine katkıda bulunabilirsiniz. Bedensel ve zihinsel rahatlama ile birlikte çevreye vereceğiniz tepkiler de daha sakin ev daha ılımlı bir hal alacaktır.

Sinir Hastalığı Tedavisi Nasıl Oluyor?

Nörolojik olarak gelişebilecek onlarca farklı hastalık bulunmaktadır. Tedavi sürecinin belirlenmesinde hastalığın türü, ortaya çıkış sebebi ve hastalığın şiddeti önemlidir. Çoğu zaman psikiyatri polikliniğinde yürütülen tedaviler söz konusudur. Bazen de nöroloji poliklinikleri sinir hastalıklarının tedavisinde görev alabilmektedir. Psikiyatri seansları, ilaç tedavileri, hayat tarzı değişiklikleri ve cerrahi uygulamalar başlıca sinir hastalığı tedavi yöntemleridir. Bu yöntemlerden hangisinin ya da hangilerinin kullanılacağı hastalığın niteliğine göre belirlenmektedir.

İlgili Bölümler
İlgili Hastalıklar