Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Sarı Nokta Hastalığı

Sarı Nokta Hastalığı Hakkında
Sarı Nokta Hastalığı Nedenleri
Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri
Sarı Nokta Hastalığı Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Sarı Nokta Hastalığı Risk Faktörleri
Sarı Nokta Hastalığı Komplikasyonlar
Sarı Nokta Hastalığı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Sarı nokta hastalığı, genellikle yaşa bağlı olarak oluşan ve Makula olarak adlandırılan bir hastalıktır. Ansızın ortaya çıkabilen ve görme yetisini ciddi şekilde etkileyen bu hastalık, dünya çapında pek çok kişinin mustarip olduğu hastalıkların başında gelmektedir. Bu hastalık son derece önemli olmakla beraber, ciddiye alınmaması ya da tedavi sürecinin aksaması durumlarında hasta için görme organını kayıp ile sonlanabilecek hastalıklar arasındadır. Özellikle son birkaç yıldır tüm dünya üzerinde sarı nokta hastalığı ile ilgili bir farkındalık kampanyası başlatılmış ve bu durum ile ilgili çeşitli önlemler alınması söz konusu olmuştur. Bu hastalık kroniktir ve tedavi edilmezse sürekli olarak ilerler. 50 ve sonraki yaş grupları için hastalığın dünya çapında görülme oranı %9 olarak belirlenmiştir. Oldukça fazla olan bu oran, hastalığın ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu hastalığın tedavi edilmesi için erken teşhisin önemi oldukça büyük olmakla beraber, tedavilerin düzenli ve sürekli olması durumunda, hastalığın önlenebilmesi mümkündür. Makula dejenerasyonu bugün tüm dünya çapında yaygın olan, mutlaka önlem alınması gereken hastalıklar arasında bulunmaktadır.

Hastalık aniden ortaya çıkabileceği gibi herhangi bir genetik yatkınlığın da bu durumu tetikleyebileceği uzmanlar tarafından yaygın görüştür. Bunun dışında göz içerisinde görülebilecek herhangi bir iltihabın doğrudan sarı nokta hastalığına yol açtığı bilinenler arasında yer almaktadır. Herhangi bağışıklık sistemi hastalıkları da doğrudan sarı nokta hastalığını getiren unsurlar arasında yer almaktadır. Sarı nokta hastalığı yaşlılık ile beraber görülen, genelde tek sebebi vücudun doğal mekanizmasının bozulması olabilir. Tıbben vücut yaşlandıkça direnç kırıldığı için ortaya çeşitli hastalıkların çıkması doğal kabul edilir. Sarı nokta hastalığı da bu hastalıklar arasında yer almaktadır. Genelde ileri yaş grubunda görülüyor olsa da nadiren de olsa gençlik çağında görülebilmektedir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Sezgin Ceylan

Sarı Nokta Hastalığı Hakkında

Sarı nokta hastalığı, dünya üzerinde oldukça yaygın görülebilen hastalıklar arasında yer alıyor. Göz organında görülen ve dünya üzerinde yaklaşık 30 milyon kişinin mustarip olduğu bir hastalık olarak ele alınan sarı nokta başlıca iki tip olarak karşımıza çıkıyor. Kuru tip ve yaş tip olarak adlandırılan bu iki tip, hastanın gözünde meydana gelen sorunun niteliğini ifade ediyor. Kuru tip hastalığın henüz yeni olduğunu ifade ederken, zaman içerisinde kuru tip yaş tipe evrilebiliyor. Bu da oldukça ciddi bir sorun olarak hastaya dönüyor. Sarı nokta hastalığı ciddi bir hastalık çünkü sarı nokta hastalığı problemini yaşayan pek çok hasta zaman içerisinde gözlerini kaybedebilme riski ile karşı karşıya kalıyor.

Hastalık 50 yaşından sonra görülmekle beraber, gençlerde nadir olarak ortaya çıkıyor. Yaşa bağlı olarak görülen dejenerasyondan ötürü, gözün önemli yapılarından olan Makula’nın incelmesi ve yapının zarar görmesi bu hastalığı tetikleyen önemli faktörler arasında yer alıyor. Hastalık zaman içerisinde hastanın görme yetisinin azalması ve tedavi edilmediği durumlarda da gözün tamamen işlevinin kaybedilmesi olarak karşımıza çıkıyor. Hastalık genelde belirtileri yavaş yavaş veriyor. Yaşlılığa bağlı olarak oluştuğundan ötürü, zaman içerisinde hastanın renkleri tam olarak görememesi, uzakta yer alan yazıları okuyamaması gibi genel belirtiler ile kendini gösteriyor.

Retina altında çeşitli maddelerin birikmesi, bu hastalığın meydana gelmesindeki en önemli hususlar arasında gösteriliyor. Yaşlılığa bağlı olarak ciltte meydana gelen lekelenmeler, aynı zamanda gözde de görülebiliyor. Retina tabakasında meydana gelen sarı noktalar, sarı nokta hastalığının oluşmasına neden oluyor. Hastalığın ne kadar sürede ilerleyebileceğine ilişkin kesin bir bilgi bulunmuyor. Çünkü hastalık kişiden kişiye göre değişiklik gösterebiliyor. Bazı bünyelerde kısa bir sürede tüm göz üzerinde kendini gösteren hastalık, sinsi bir şekilde ilerleyen yaşlarda da etkisini göstermeye başlayabiliyor. Zamana bağlı olarak retina tabakasında bir damarlaşmanın meydana geldiği, bu durumun da gözde kanama ve ödeme yol açtığı bilinen hastalık oldukça tehlikeli olabiliyor. Sarı nokta hastalığı tıp dilinde genelde ‘MD’ hastalığı olarak adlandırılıyor ve tedavi edilmezse hastanın görme organı ile ilgili ciddi sorunlar meydana gelebiliyor.

Sarı Nokta Nedir?

Sarı nokta göz bölgesinin önemli yapılarından birisi olmakla beraber, Latince olarak ‘Makule Lutea’ olarak ifade edilmektedir. Retinanın hemen arkasında kalan bu doku, ağ tabakasının yoğun hücreli ve görmeyi sağlayan unsurları arasında yer almaktadır. Makulanın görevi retina ile ortak bir faaliyet alanı oluşturmak ve daha keskin görme yetisini kişiye sağlamaktır. Oldukça yapısal bir özelliği bulunan Makula, zaman içerisinde işlevini yitirmeye başlayabilir. Bu yapı, hastanın renkleri daha canlı olarak görebilmesine, uzaktan gelen bir otobüsün hangi yöne gittiğini görme gibi, hayatımızda aslında oldukça gerekli bazı olguları yapabilmemize imkân sağlayan bir yapıdır. Ortalama 5.4 milimetrelik bir alanı ifade eden Macula Lutea, sarı benek olarak da bilinmektedir. Retina üzerinde yer alan Makula, içerisinde bulunan özel pigmentler nedeni ile mikroskop altında incelendiğinde sarı bir renk olarak görülmektedir. Bu sebepten ötürü ismi sarı benek olarak adlandırılmaktadır.

Makula Lutea, oldukça işlevsel bir yapı olmakla beraber, zaman içerisinde bu yapıda çeşitli incelmelerin görülmesi sorunu yaşanabilir. Bu sorun beraberinde birçok hastalığı getiriyor olsa da tıbben en çok karşılaşılan ve dünya üzerinde 30 milyondan daha fazlasını etkileyen bir hastalık olarak karşımıza çıkar. Bu hastalık sarı nokta hastalığı olarak ifade edilir ve basit bir biçimde Makula adı verilen özel yapının yaş ve belirli risk faktörlerine bağlı olarak dejenere olması olarak yorumlanabilir. Bu dejenerasyon sarı nokta hastalığının MD olarak ifade edilmesine yol açar. Makula, retina içerisindeki en duyarlı yapılardan birisidir. Bu sebepten ötürü yapının zarar görmesi, göze en büyük zararı verebilir. Makula dejenerasyonu zaman içerisinde sarı nokta hastalığına kadar ilerleyebilmekte, yapının tedavi edilmemesi ve hastalığın ortadan kaldırılmadığı durumlarda ise hanın gözlerini dahi kaybedebileceği bilinmektedir. Sarı nokta hastalığı uzun yıllardan beri görülebilen bir hastalık olmakla beraber, günümüzde tedavileri yoğun bir biçimde uygulanmakta ve pek çok hasta için başarılı sonuç alınabilmektedir.

Sarı Nokta Hastalığı Nedir?

Sarı nokta hastalığı retina bölgesinde yer alan Makula Lutea’nın zarar gördüğü durumlarda yaşanan bir hastalık olarak karşımıza çıkar. Ciddi etkileri bulunan, tedavi edilmediği durumlarda duyu kaybına yol açabilen, hatta hastalığın iki organa sıçradığı durumlarda, iki gözde de körlüğün meydana geldiği bu hastalık, son zamanlarda oldukça yaygınlaşmıştır. Yapılan araştırmalar ile dünya üzerinde insanların yaşam süresinin daha fazla artacağı düşünüldüğünden bu hastalığa yakalanan kişi sayısında da bir yükselme olacağı bilinmektedir. Tedavi edilebilen bir hastalık olan sarı nokta hastalığı, genelde erken belirtiler ile keşfedilmez. Bu durumun en önemli sebebi hastalığın yaşa bağlı olarak gelişmesi ve hastanın da gözlerinde meydana gelen problemin doğal olduğunu düşünmesidir. Mutlaka önlem alınması gereken bir hastalık olan sarı nokta hastalığı birkaç belirti vererek ortaya çıkar. Aniden görülme oranı düşüktür çünkü hastalık belirti vererek ilerler. Hastanın ve tedavi gördüğü hekimin bu hastalık hakkında bilgi sahibi olması, teşhisi doğru yapabilmesi ve doğru tedaviyi uygulayabilmesi, sarı nokta hastalığının çözümü için gerekli unsurlar arasında yer almaktadır.

Bu hastalığın ortaya çıkış nedeni hala aydınlatılamamış olmakla beraber, hastalık üzerinde mikroskobik incelemeler devam etmektedir. Makula Lutea hastalığı yaşa bağlı olarak bir dejenerasyon sürecini ifade ettiğinden, ilerleyen yaş bu hastalığa yakalanma oranınızı artıran unsurlar arasındadır. Genetik yatkınlık da hastalığa yakalanma nedenlerinden birisi olmakla beraber, aile bireylerinde görülen göz ile ilgili problemler, kişide sarı nokta hastalığının oluşabilmesine neden olabilen unsurlar arasında yer almaktadır. Bu hastalığa yakalanan kişilerin genellikle Akdeniz, Tropikal ve Ekvatoral iklimlerde yaşadığı bilinmekte, bu durum da ultraviyole ışınların hastalık üzerinde etkisi olduğunu düşündürtmektedir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımının da sarı nokta hastalığına yol açtığı bilinenler arasındadır. Kişiye sarı nokta hastalığı teşhisi konulduktan sonra, kişinin ultraviyole ışınlardan kaçınması için sürekli olarak güneş gözlüğü ve ev içerisinde bulunduğu sürede normal gözlük kullanması önerilir. Bunun dışında hastanın kesinlikle sigara ve alkolden uzak durması gerekir. Çünkü alkol ve sigara ayrı ayrı göz bozukluklarına neden olabilen ürünlerdir.

Görülme Sıklığı

Sarı nokta hastalığı görülme sıklığı yaşa bağlı olarak artan hastalıklar arasında yer almaktadır. İlerleyen yaşlarda görülen hastalık genelde kendini 45 ile 50 yaşlarında küçük belirtiler halinde belli etmektedir. 85 yaşının üstündeki kişilerde bu hastalığın görülme oranının yaklaşık %30 ihtimal olduğu söylenmektedir. Bununla beraber, belirli şartlar altında hastalığın görülme riski çok daha yüksektir. İklim tipleri ve genetik yatkınlıklar kişilerin sarı nokta hastalığına yakalanma oranını ciddi seviyede artıran etkenler arasında yer almaktadır. Bu hastalık ile mücadele eden 30 milyon civarında kişi bulunmaktadır. Hayat kalitesinin yüksek, buna bağlı olarak da ortalama ömrün yüksek olduğu Kanada ve Japonya gibi ülkelerde yaşlı nüfus sayısı fazla olduğundan ötürü sarı nokta hastalığına yakalanma oranının yüksek olduğunu bilmekteyiz.

Ayrıca ultraviyole ışınlarına maruz kalan kişilerde de bu hastalığın görülme sıklığının arttığını söylemek mümkündür. Hastalık her geçen gün çok daha fazla kişide görülmeye başlanmış, özellikle son 10 yılda sarı nokta hastalığı sebebi ile tedavi görmeye başlayan hasta sayısında ciddi bir artışın söz konusu olduğunu söylemek mümkündür. Ancak sarı nokta hastalığı belirli şartlara bağlı olarak gerçekleştiğinden ötürü, dünya üzerinde görülme oranı yaygın olan hastalıklar arasında değildir. Ancak 75 yaşındaki her üç kişiden birinde sarı nokta hastalığı görülebildiği düşünüldüğünde bu hastalığın ciddiye alınması gerektiği açıktır. Dolayısı ile belirtileri görür görmez, hasta bu durum ile ilgili bir aksiyon almalı ve kendisine en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Sarı Nokta Hastalığı Tipleri

Sarı nokta hastalığı, herkeste benzer belirtiler gösteren bir hastalık olarak karşımıza çıkmakla beraber, farklı tiplerde olabiliyor. Başlıca iki tip altında incelenen sarı nokta hastalığı, kuru tip ve yaş tip olmak üzere görülüyor. Kuru tip sarı nokta hastalığı yaş tip sarı nokta hastalığına kıyasla daha basit olarak değerlendirilebilen ve ameliyatın söz konusu olmadığı bir hastalık olmakla beraber, mutlaka önlem alınması gereken hastalıklar arasında yer alıyor. Zira bu konu ile ilgili bir önlem alınmadığında, kuru tip yaş tipe dönüşebiliyor. Hastalık tipleri farklı olsa da kişi zaman içerisinde bu hastalığı iki gözünde de görebiliyor. Bu durum, sarı nokta hastalığının son derece tehlikeli olmasına neden olan unsurlar arasında yer alıyor. Nadir de olsa iki gözde görülen sarı nokta hastalığında, bir göz kuru tipin etkilerini görürken, diğer göz yaş tipin etkilerini görebilmektedir. Bu durum hastalığın artık oldukça ciddi ve mutlaka önlem alınması gerektiğine işaret eder. Hastalığın tipine bağlı olarak farklı şekillerde tedavi tipi uygulanabilmektedir. Kuru tipte uygulanan tedavi genellikle oldukça basit olarak değerlendirilebilmekle beraber, yaş tipin görülmesi durumunda genellikle hastalığın ilerlememesi için çeşitli çalışmaların yapılması gereklidir. Vitamin kullanımı, hastaya belirli başlı ilaçların verilmesi, göz dibinin hastalığın ilerlememesi için sürekli olarak muayene edilmesi, bunlar arasında yer alabilmektedir. Sarı nokta hastalığı, oldukça ilerleyebilen bir hastalıktır. Bu sebepten ötürü belirtileri fark eder etmez yapılması gereken, size en yakın sağlık kuruluşuna gitmek ve bu konuda tecrübeli bir doktor ile beraber çalışarak gözünüzde meydana gelen sorunu ifade etmeniz olacaktır.

Dünya genelinde değerlendirildiğinde, sarı nokta tedavisi ile hastaneye başvuran hastaların neredeyse %90’ında kuru tip sarı nokta hastalığı görüldüğü bilgisi bulunmaktadır. Hastanın hastaneye başvuru şikayetleri görme kaybı, renkleri algılayamama ve kırık görme olabilir. Kuru tipte sarı nokta hastalığı genellikle somut belirtiler verdiğinden ötürü hasta bu belirtileri erkenden fark edebilir ve bu durum ile ilgili olarak doğrudan hastaneye başvurabilir. Yaş tip, durumun artık gittikçe ilerlediği ve hastanın bu durum ile ilgili herhangi bir aksiyon almadığı hastalık durumları arasında yer almaktadır.

Sarı nokta hastalığı belirli tiplere bağlı olarak gelişim gösterebilse de hastanın hastalığını önceden anlayabilmesi, kendinin farkında olmasına bağlıdır. Özellikle son zamanlarda yaşı ilerleyen kişilere bu konuda çok ciddi seminerler verilmektedir.

50 yaşın üzerinde görülen sarı nokta hastalığı, dünyanın görme kaybına neden olan başlıca hastalıkları arasında yer almaktadır. Belirtilerini somut olarak verdiğinden ötürü, görme ile ilgili herhangi bir bozukluğun söz konusu olması durumunda, hastanın doktora başvurması gerekir.

Yaş Tip

Yaş tip sarı nokta hastalığı, durumun artık ilerlediğini, zaman zaman da kuru tip sarı göz hastalığının yaş tip ile yer değiştirdiğini ifade edilmektedir. Kuru tipe göre çok daha tehlikeli olabilen, bu sebepten ötürü de mutlaka tedavi gerektiren bir hastalık olan yaş tip, kuru tip sarı nokta hastalığına göre daha nadir görülmektedir. Hastalığın bu tipinde gözün arka kısmında, aslında oluşmaması gereken bir damarlaşma meydana gelir. Bu hastanın artık renkleri fark edememesine, gözlerindeki kesinliği yitirmesine neden olur. Bu damarlaşma etkisini çok ciddi bir biçimde göstermektedir. Hastalığın bu tipinde retinanın ciddi şekilde etkilendiği, yapı üzerinde çeşitli ödem ve kanamaların meydana gelebildiğini söylemek mümkündür. Bu durum hastada çeşitli görme bozukluklarına yol açar. Sarı nokta hastalığı beraberinde miyop ve hipermetropluğun gelişmesine doğrudan neden olabilmektedir. Kişi yaş tip sarı nokta hastası olduğunda, bu durumu fark edememesi imkansıza yakındır. Ciddi okuma bozuklukları ve görme ile ilgili sıkıntıları bulunmaktadır.

Kan damarları zaman içerisinde zarar görebilir ve bu da damarların içerisinden çeşitli sızıntıların gelmesine neden olabilir. Bu durum çoğu zaman kan olarak ortaya çıkmaktadır. Hastanın göz dibinde bir kan dokusunun oluşması, hastanın gözünün enfeksiyon kapmasına dahi neden olabilmektedir. Özellikle merkezi görme kayıpları yaşadığınız durumlarda, sarı nokta hastalığınız meydana geldiyse, bu durum yaş tipi işaret edebilir. Yaş tip hastalıkların tedavisi de oldukça zor olabilmekte, hasta bu durum ile ilgili bir çözüm önerisi sağlanamadığında, hastanın ameliyat edildiği dahi görülebilmektedir. Bu sebepten ötürü yaş tip, kesinlikle ciddiye alınması gereken ve asla ihmal edilmemesi gereken hastalıklar arasında bulunmaktadır.

Yaş tip sarı nokta hastalığı ile karşı karşıya kalan hastaların bu konudaki yorumları incelendiğinde, çarpık görmenin oldukça ciddi şekilde yaşanabildiğini görmek mümkündür. Yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan birçok hastalığın aksine, bu durum kalıcıdır ve kişi artık merkez görme yetisini kaybetmiştir. Tespit edilen birçok sarı nokta hastalığında, artık hastada görme kayıpları başlamıştır, bu sebepten ötürü hastanın hastalığının ilerlememesi için çalışmaların yapıldığı görülür. Yaş tip sarı nokta hastalığı genellikle ilaç tedavisinin yoğun bir şekilde yapıldığı, nadir de olsa lazer ve ameliyata gerek duyulduğunu söylemek mümkündür. Bu hastalığın tedavisinin başarılı sonuç vermediği durumlarda merkezi kaybın kalıcı olduğunu söylemek mümkündür. Hastalık, ciddi şekilde ilerleyebilir, sorun önüne geçilmez boyutlarda meydana gelebilir.

Kuru Tip

Kuru tip sarı nokta hastalığı, pek çok hastada yaygın olarak görülebilecek sorunlar arasında yer almaktadır. Yaş tip kadar problem olmayan, ancak yine de varlığı ile hastayı oldukça etkileyebilen, yaşam şartlarını da oldukça kötü etkileyebilen hastalıklar arasında yer almaktadır. Kuru tip kişinin hastaneye başvurduğu anda doktor tarafından tespit edildiğinde genellikle en çok karşılaşılan durumlar arasında yer almaktadır. Kuru tip genellikle yaş tipe göre daha zararsız olarak değerlendirilse de tedaviye gerek bulunmaktadır. Kuru tip sarı nokta hastalığı MD’nin genellikle yaygın olarak görüldüğü bir tiptir. 30 milyon sarı nokta hastasının pek çoğu bu hastalığı kuru tipte yaşamaktadır. Bu sorun oldukça ciddi bir sorun olmakla beraber, hastalığın tedavi edilmediği durumlarda bu hastalık yaş tipe dönüşebilmektedir. Yaş tipe dönebilen kuru tip sarı nokta hastalığı da yine hastanın kendini mutlaka koruması gereken bir süreci ifade etmektedir. Hastalığın bu tipi sırasında hekimin genellikle hastayı koruyabilmek için çeşitli alternatifler kullandığını söylemek mümkündür. Bu alternatif tedaviler arasında antioksidanlar, vitaminler ve çeşitli ilaçlar bulunmaktadır. Hastanın bu ilaçları düzenli kullanması durumunda genelde başarı sağlandığını söylemek mümkündür. Kuru tip sarı nokta hastalığı, genelde hastanın çarpık görmeye başlaması ile açığa çıkar. Birçok belirti bu hastalığın kapsamında şikâyet olarak hekime sunulabilir. Hekimin bu olaya müdahale ederken sarı nokta hastalığını oldukça iyi değerlendirebilmesi, hastaya doğru teşhisi koyabilmesi son derece önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Kuru nokta hastalığı yaş tipe dönüşebilir ve böyle bir durum hiç de nadir değildir.

Ayrıca kuru tipin yaş tipe dönüşme olasılığı önceden tahmin edilemez. Bu dönüşümün önüne geçebilmek ve aynı zamanda hastanın hastalığının ilerleyebilmesini önlemek için mutlaka kontrol altına alınması esastır. 50 yaş üzerindeki bireylerde görülmeye başlanan kuru tip sarı nokta hastalığı, zaman içerisinde görme kayıplarına neden olabilir. Hatta kuru tip sarı nokta hastalığının ilerleyen ve yaş tipe dönüşeceği durumlarda hastanın merkez görme yetisini nispeten de olsa kaybettiğini söyleyebilmek mümkün olacaktır. Dolayısı ile bu hastalık asla hafife alınmaması gereken, en küçük bir belirti gösterdiği anda hekime başvurulması gereken problemlerden bir tanesidir. Çarpık görme ve renklerde belirli bozulmaların görüldüğünün hasta tarafından ileri sürülmesi, hekimin sarı nokta hastalığını bir tehdit olarak görmesi ve bu konuda göz dibini incelemesi gerektiğine delalet eder. Sarı nokta hastalığı, 85 yaşının üzerindeki her üç hastadan birince görülebilmekle beraber, ülkemizde de en çok görülen tip, kuru tip olarak karşımıza çıkmaktadır.

Makula’nın artık incelmeye başladığı, buna bağlı olarak retinada belirli problemlerin meydana gelebileceği ve hastanın görme yetisini zaman içerisinde kaybedebileceği sarı nokta hastalığı, tedaviye bağlı olarak durdurulabilir. Kişinin okumada problem yaşaması, yazıları bulanık ve çoğu zaman dalgalı şekilde görmesi, Makula’nın zarar görmesi ile alakalı olabilir. Bununla beraber, dalgalı görüntü genelde başka göz bozuklukları ile karıştırılabilir. Hastada makula dejenerasyonunun olup olmadığının belirlenebilmesi için yapılması gereken göz dibinin doğrudan bir uzman hekim tarafından muayene edilmesidir. Amslergrid testi, bu noktada birçok hekimin uyguladığı ve doğrudan doğruya hastalık ile ilgili bilgi verebilecek kaynaklar arasında gösterilebilir. Böyle bir şüphenin duyulması durumunda hastaya Amslergrid testinin uygulanması gerekmektedir. Görme alanında genellikle karanlığın görülmesi ve hastanın gözünde sürekli bir rahatsızlık hissetmesi kuru tip sarı nokta hastalığının habercisi olabilir. Bu durumu tespit etmek için kişinin en yakın tıp merkezine gitmesi ve muayene olması gerekmektedir.

Hastalığın Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalığın tedavisi, hastalık tipine bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. Tedavinin yapılabilmesi için teşhisin doğru konulması ve hastadaki mevcut tipin belirlenmesi gerekir. Sarı nokta hastalığı ciddi bir hastalık olmakla beraber, tedavisinin yapılması pek çok yöntem ile mümkün olabilmektedir. Kuru tip ve yaş tipte ayrı ayrı tedavi yöntemi belirlenebilir. Kuru tip için ameliyata gerek yoktur ve basit ilaçlar ile kolay bir biçimde tedavi yapılabilir. Ancak yaş tip sarı nokta hastalığı için durum bu kadar basit değildir. Hastalığın iyi analiz edilmesi ve görme kaybının olup olmadığı gibi birçok nitelik bu alanda değerlendirilmelidir. Hastada herhangi bir görme kaybının olması durumunda, hastanın lazer ya da ameliyat gibi çeşitli seçenekler ile tedavi edilmesi söz konusu olur. Görme kaybı sarı nokta hastalığında hasta karşısına çıkabilecek en ciddi problemler arasında yer almaktadır. Ancak bu oranın oldukça düşük olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü etkileri itibari ile sarı nokta hastalığı son derece somut olduğundan ve hastanın bizzat görme kaybı yaşadığından ötürü doktora gitmesi ve tedavi sürecinin başlaması ile sonuçlanır. Yaş tip sarı nokta hastalığının tedavisi kuru tipe göre daha uzun sürmektedir. Bazı durumlarda hastalık tekrarlayabilir, böyle bir durumda hastaya aynı tedavilerin yeniden uygulanması daha uygundur. Göz içi ilaç uygulaması uygulanabilir, ancak bu durum doktorun inisiyatifindedir. Doktorun görevi hastayı iyi analiz etmek ve hastanın hastalığına iyi gelebilecek bir tedavi ile hastalığın ilerlemesine engel olmaktır.

PDT adı verilen fotodinamik tedavi de sarı nokta hastalığının en çok tercih edilen ve en etkili sonuç veren hastalıkları arasında yer almaktadır. Hastanın genelde ilerlemesinin durduğu bu tedavi şekli, yaş tipte uygulanmaktadır. İlaç tedavileri ile de bu tip tedaviye destek olunabilmektedir.

Kuru Tip Tedavisi

Kuru tip sarı nokta tedavisi, genelde uygulamanın hekimler tarafından zorlu olmadığı, ancak hastanın hastalık tipinin dönüşmemesi için son derece dikkatli olması ve koruyucu uygulamaların yapılması gerektiği bir tedavi tipini işaret etmektedir. Kuru tip sarı nokta hastalığının zaman içerisinde yaş tipe dönüşme riski olduğundan ötürü, kuru tip tedavisinin önemi oldukça büyüktür. Bu esnada hastaya çeşitli koruyucu önlemler aldırılması esastır. Aksi halde hastanın hastalığının ilerlemesi kaçınılmaz olabilir. Bu durum da çok ciddi bir risk unsuru doğurmaktadır.

Koruyucu Tedavi

Kuru tip sarı nokta hastalığı ile karşı karşıya kalınması durumunda, hekim tarafından hastaya önerilebilecek tedavi yöntemleri basitçe ‘koruyucu tedaviler’ olarak yorumlanabilir. Bu tipte hasta çeşitli görme problemleri yaşar ve bu problemlerin başında ‘dalgalı bir görüntü’ bulunmaktadır. Bu durum ile ilgili çözüm önerisi sunulması ve hastanın tedaviyi sürekli uygulaması, hastalığın iyileşmesi için ve hastalığın ilerleyişinin durması için mutlaka gereklidir.

Gözlük kullanımı, bu süreçte en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Evde tipik bir okuma ya da dinlendirici gözlüğün kullanılması, hastanın gözlerinin dinlenebilmesi ve hastalığın yaş tipe dönüşmemesi için uygulanabilecek yollar arasında yer alır. Bununla beraber, bu esnada hastanın gözlerinin çeşitli ultraviyole ışınlardan korunmasını da sağlamak gereklidir. Bunun için yapılması gereken dışarıda da bir güneş gözlüğü kullanmak olacaktır. Güneş gözlüğü, hastanın gözlerinin güneşten gelen çeşitli zararlı ışınlardan korunmasını sağlayan başlıca unsurlar arasındadır. Hastalık ultraviyole ışınlara bağlı olarak ilerleyebilir. Bu sebepten ötürü, güneş gözlüğü kullanılması önerilir.

Enjeksiyon da koruyucu tedaviler arasında yer almaktadır. Doktorun önerisine bağlı olarak hastanın göz dibine bir enjeksiyon yapılması ve böylece hastanın gözlerinin sarı nokta hastalığı konusunda ilerlememesine yardımcı olabilir. Koruyucu tedaviler, kuru tip sarı nokta hastalığında belirleyici bir unsurdur. Koruyucu tedavinin yapılmadığı durumlarda, hastalık yaş tip ile yer değiştirebilir.

Yaş Tip Tedavisi

Yaş tip sarı nokta tedavisi, kuru tip sarı nokta tedavisine göre çok daha ciddiye alınması gereken, tedavi edilmediği zamanlarda göz kaybına dahi yol açabilen unsurlar arasında yer almaktadır. Yaş tip tedavisinde de hastanın koruyucu unsurlar ile gözlerini korumasının önemi büyüktür. Bu hastalığın devam etmemesi için önemli unsurlardan birisi olarak yorumlanabilir. Bunun dışında tedavinin gidişatı ile ilgili olumlu adımlar atmak ve hastalığın ilerlemesini önleyerek hastanın yaşam standardını yükseltmek için çeşitli tedaviler uygulanabilir. Bu tedaviler arasında fotodinamik tedavisi ve iğne tedavisi ciddi bir yer tutmaktadır. Sarı nokta hastalığı tedavi edilmezse ilerleyebilir ve hasta açısından oldukça olumsuz durumlara neden olabilir.

Fotodinamik Tedavisi

Fotodinamik tedavisi, özellikle yaş tip sarı nokta hastalığında mutlaka uygulanması gereken bir yöntem olup lazer yöntemi ile hastanın Makula tabakasındaki bozulmasın engellenmesi süreçlerini ifade eder. Ortalama 8 hafta kadar süren bu tedavi yöntemi, kişiyi zorlamayan ve acı hissettirmeyen bir süreçtir. Bu tedavi gözde meydana gelen bozukluğu engellemez. Ancak bununla beraber, göz dibi ve retina tabakasında yeni damarların tıkanması ve buna bağlı olarak göz bozukluğunun yaşanmasını engellemektedir. Bu tedavi yöntemi, günümüzde sıklıkla uygulanmakta ve birçok hastanın bu tedavi yönteminden olumlu sonuç aldığını söylemek mümkündür. Retinada bir kan sızıntısı meydana geliyorsa, fotodinamik tedavi ile bu sızıntıyı yok etmek mümkün olacaktır. Retina tabakasında oluşan damarlaşmaya VEGH adı verilmektedir. Lazer yöntemi kullanılarak yapılan fotodinamik tedavisi, bu yapıyı yok etmek için birebirdir. Lazer tedavisi ile beraber uygulanılan ilaç tedavisi, hastalığın iyileşmesi hususunda en önemli etkenlerdendir. Tedavinin sürekli hale getirilmesi ve göz için alınan koruyucu önlemlerin devam etmesi, bu hastalık için son derece önemli unsurlar arasında yer almaktadır.

İğne Tedavisi

Göz içine uygulanan iğne tedavisi de burada meydana gelen damarlaşmayı önlemek ve hastalığın ilerleyişini durdurmak için uzman hekimler tarafından hastaya uygulanması gereken tedaviler arasında yer almaktadır. Oldukça önemli olan bu tedavi biçimi, hastaya doğru şekilde uygulanırsa, tedavi hızlı şekilde sonuç vermektedir. Göz içi enjeksiyon gerekli görülmesi durumunda kuru tip sarı nokta hastalığında da uygulanabilir. Görmenin iyileştirilmesi ve söz konusu hastalığın ilerleyişinin durdurulması için göz içi enjeksiyonun önemi büyüktür.

Sarı Nokta Hastalığı Nedenleri

Sarı nokta hastalığı nedenleri, pek çok hasta tarafından merak edilmektedir. Yapılan araştırmalar, bu hastalığın kaynağını tam olarak belirleyememiş olmakla beraber, genellikle yaş faktörünün bu konuda son derece önemli olduğu bilinmektedir. İlerleyen yaşa bağlı olarak Makula isimli yapıda meydana gelen incelme, bu incelme sonucunda da hastanın görme problemleri yaşaması olasıdır. Retinada meydana gelen sıvı birikmesi ve damarlaşma, sarı nokta hastalığının oluşum nedenidir. Yaşlanma ve beraberinde gelen incelme, sarı nokta hastalığının temeli olabilir. Ancak hastalığın oluşumunda tek unsurun bu olmadığı düşünülmektedir. Sarı nokta hastalığı, genetik yatkınlıklara bağlı olarak da oluşabilir. Ayrıca gözün ultraviyole ışınlarına maruz kalması, sigara ve alkol olabilir.

Sarı Noktada Druzen Oluşması

Sarı noktada drusen adı verilen bir yapının oluşması, sarı nokta hastalığının oluşumu olarak değerlendirilebilmektedir. Drusen çok basitçe bir tortu olarak ifade edilebilmektedir. VEGH adı verilen retina üzerinde görevli olan bu sıvının retina altında birikmesi, göz içerisinde bir tortullaşmayı meydana getirir. Bu tortulanma, oldukça önemli olarak kabul edilecek bir sorunu açığa çıkarır. Damarlaşma, sarı nokta hastalığı için son derece önemli olan bir risk faktörüdür. Erken tanı gözetilmesi durumunda tedavisi kolay bir şekilde yapılabilen hastalık, erken tanı olmadığı durumlarda hastaya ciddi boyutları ile geri dönebilmektedir. Drusen oluşumuna yol açan en önemli faktör retina altında oluşan kan damarlarıdır. Bu kan damarları zaman içerisinde patlayabilir ve hastanın gözünde doğal olarak bir ödem ve kanama görülebilir. Drusen oluşumları hastalığın başladığı anlamına gelmektedir. Kuru tip sarı nokta hastalığında da yaş tip sarı nokta hastalığında da bu oluşumların bulunduğunu söylemek mümkündür.

Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri

Sarı nokta hastalığı belirtileri, genelde benzer şekillerde ortaya çıkmaktadır. MD adı verilen hastalıkta, hastanın bu problemi genellikle gözlerde meydana gelen dalgalanmalı görüş ile fark edebilir. Hasta kitap okurken harfleri algılayamadığını ve özellikle merkez kısımda birtakım sorunların olduğunu fark edebilir. Bu her iki tip için de görülen ortak sorunlar arasındadır. Zaman içerisinde tiplere bağlı olarak görülen sorunlar farklılaşabilir. Özellikle merkez bölgesinde bir kararma görülmesi, bu hastalığın artık ciddi şekilde ilerlediğini ve mutlaka doktor kontrolü altında çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade eder. Hasta kuru tipte genelde yazıları okuyamadığından şikâyet edebilir ve bu şikâyet ile hekime başvurur. Hekim incelemeleri sonrasında, retina tabakasında meydana gelen incelme ve buna bağlı olarak bir tortullaşma gözlemlenmesi, sarı nokta hastalığının belirtileri arasında yer almaktadır.

Kuru Tip Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri

Kuru tip sarı nokta hastalığı belirtileri itibari ile yaş tip sarı nokta hastalığından basittir. Hasta yazıları donuk olarak gördüğünü ifade edebilir ve renkler ile ilgili sorun yaşayabilir. Kuru tip sarı nokta hastalığında, hasta birçok rengi birbirinden ayırt edemez. Çünkü gözün aydınlık kısmı ciddi bir sorun ile karşı karşıya kalmıştır. Bu sorun çok ciddi bir sorun olmakla beraber, yaşamın her anında kolayca fark edilebilmektedir. Sarı nokta hastalığının tipleri, birbiri ile kolayca evrilebileceğinden ötürü, mutlaka bu alanda hastanın yardım alması esastır. Aksi halde, hasta sarı nokta hastalığından mustarip olduğunu anlayamayabilir, gözünde meydana gelen sorun ciddi şekilde ilerlemiş olabilir.

Yazıları Bulanık Görme

Yazıları bulanık görme, birçok göz hastalığında ortalama olarak benzer bir etken sayılabilir. Göz bozukluklarının tamamına yakınında hastanın hastaneye başvuru şikâyeti, yazıları bulanık görmesidir. Bu sebepten ötürü, yazıları bulanık görme tek başına sarı nokta hastalığının belirtileri arasında değildir. Ancak bu hastalığın varlığının anlaşılabilmesi için doktorun hastanın göz dibini muayene etmesi ve retina tabakasında meydana gelen incelmeyi gözlemleyebilmesi esastır. Yazıları bulanık gören hasta, okumakta bir sorun yaşayabilir ve göz merkezi ile ilgili ciddi sorunlarla karşılaşabilir. Araba kullanmakta zorlanan hasta, kimi zaman da göz merkezinde bir siyahlık olduğu şikâyeti ile hastaneye gelmektedir. Bu oldukça önemli bir sorun olarak nitelenmekle beraber, bu sorunun önüne geçmek için hastalığın bir an önce teşhisinin konulabilmesi esastır. Kitap okurken, otobüs yazılarını incelerken ve hayatımızın birçok alanında önümüze çıkan yazılar görürüz. Bu yazıların göz merkezinin bulanık olarak görülmesi, sarı nokta hastalığının belirtileri arasında yer alabilir.

Renklerin Donuk Görülmesi

Kuru tip sarı nokta hastalığının başlıca belirtileri arasında renklerin donuk görülmesi bulunmaktadır. Bu hastalık gözün aydınlık kısmında meydana geldiğinden ötürü, merkez bölümünde meydana gelen bir drusen yapısı, hastada sarı nokta hastalığı meydana getirecektir. Sarı nokta hastaları renkleri ayırt edemezler. Çünkü gözün buna imkân sağlayan mekanizmasında bir bozukluk söz konusudur. Gördüğü rengin hangi renk olduğunu anlayamayan kişi, genellikle renk körlüğü şikâyeti ile hastaneye başvursa da göz dibine yapılan bir muayene sonrası sarı nokta hastalığından şüphelenilmesi oldukça doğal olacaktır. Göz anjiyografisi yardımı ile de hastada sarı nokta hastalığının gelişip gelişmediği konusunda bir fikre sahip olunabilir. Mutlaka donanımlı ve tecrübeli bir hekim ile çalışmak, bu hastalığı tespit edebilmek açısından size yardımcı olabilecek unsurlar arasında yer almaktadır. Göz üzerine hizmet veren kliniklerin birçoğunda sarı nokta hastalığının bulunup bulunmadığına dair muayenelerin yapılması doğaldır. Bugün ülkemizde göz üzerine hizmet veren kliniklerin birçoğu sarı nokta hastalığı hakkında çalışmaktadır.

Yaş Tip Sarı Nokta Belirtileri

Yaş tip sarı nokta hastalığı, kuru tip sarı nokta hastalığının ilerlemesi ve ciddi bir boyut kazanması ile karşımıza çıkabilecek, tedavi gerektiren ve asla ihmal edilmemesi gereken hastalıklar arasında yer almaktadır. Sarı nokta hastalığı, hastayı pek çok yönden etkileyebilir. Görme kaybına neden olabileceği gibi, hastaneye yaş tip sarı nokta hastası olarak görme bozukluğu yaşadığı şikâyeti ile gelen hastaların birçoğunda aslında kalıcı bir görme kaybının yaşandığını söylemek mümkündür. Bu sebepten ötürü, bu hastalık oldukça ciddidir. Renklerde donukluk ve yazıları okuyamama bu tipte de görülmekle beraber, hastalığın artık ciddi boyutlarda ilerlemeye başladığını, tek gözün yetisini kaybetme ile karşı karşıya gelmesinden anlayabilmek mümkündür.

Renklerin Donuk Görülmesi

Renklerin donuk görülmesi, her iki tipin de ortak problemleri arasındadır. Hasta yaş tip sarı nokta hastalığında yine renkleri donuk görür. Ancak hastalık bununla beraber pek çok belirti de vermeye başlamıştır. Zira hasta bu noktada kalıcı olarak görme kayıpları da yaşamaya başlamış olabilir. Bu sebepten ötürü renklerin donuk görülmesi sorunu mutlaka ciddiye alınması gereken unsurlar arasında yer alabilir.

Kırık Görme

Yaş tipi sarı nokta hastalığında, hasta ciddi problemler ile karşı karşıya kalır. Bu problemler arasında kırık görme sorunu da bulunmaktadır. Hasta göz merkezinden geçen bir çizgi olduğunu ve bu çizginin sanki nesneyi kırıyormuşçasına bir etki verdiğini söyleyebilir. Bu durum sarı nokta hastalığının başlıca etkileri arasında yer almakla beraber, özellikle bakımını üstlendiğiniz yaşlının böyle bir sorun ile karşı karşıya kaldığını duyduğunuzda, sarı nokta hastalığına yakalanmış olabileceği ihtimali bulunmaktadır. Bu belirtide derhal en yakın merkeze gidilmesinde fayda bulunmaktadır.

Işığa Hassasiyet

Yaş tip sarı nokta hastalığının bir başka belirtisi de hastanın ışığa maruz kalmaktan kaçınıyor olmasıdır. Güneş ışınları hastaya oldukça can yakıcı gelebilir ve gözlerde hassasiyet görülebilir. Bu durum da sarı nokta hastalığının belirtileri arasında yer almakla beraber, birçok hastalıkla da benzer özellik gösterdiğini söylemek mümkündür. Hastanın bu ışınlar ile karşı karşıya kalması, hastalığın daha fazla ilerlemesine neden olur. Hastaya teşhis konuldu ise mutlaka koruyucu etmenler kullanılmalıdır.

Görme Alanında Siyah Lekeler

Sarı nokta hastalığının yaş tipinin ilerlemesi durumunda, hasta görme alanında siyah lekeler ile karşı karşıya kaldığını söyleyebilir. Bu durum göz merkezinde artık telafisi olmayacak bir görme kaybını ifade etmektedir. Çünkü retina merkezinde bulunan Makula, aydınlıktan sorumludur ve bu noktada karanlık siyah noktalar görülmesi bu sistemin artık çalışmadığını ifade etmektedir. Hasta derhal hastaneye başvurmalı, uzman tarafından tedaviye başlanmalıdır.

Sarı Nokta Hastalığı Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Sarı nokta hastalığında belirtilerden herhangi ikisinin bir arada görülmesi durumunda hiç vakit kaybetmeden, doğrudan hastaneye gidilmesi gerekmektedir. Tedavinin aksaması durumunda hasta duyu kaybına yol açabilir. Göz dibi muayenesi, göze anjiyo yapılması gibi belirti tıbbi teknikler ile hasta uzman bir hekim tarafından muayene edilmelidir. Muayene sırasında, hastalığın tanısı ve teşhisi konulabilmektedir.

Göz Arkası Muayenesi

Göz arkası muayenesi, göz dibi muayenesi olarak bilinmekle beraber, herhangi bir hastalıktan şüphelenilmemesi durumunda dahi, yılda en az iki defa yapılmalıdır. Hastanın belirti görüp sarı nokta hastalığından şüphelenmesi durumunda, hekim tarafından göz detaylı bir şekilde muayene edilir. Retinada görülen sarı noktalar, bu hastalığın habercisidir. Retina arkası meydana gelen bir inceleme de göz arkası muayenesi sırasında kolay bir biçimde ortaya çıkabilir.

Optik Koherens Tomografi

Bu yöntem, oldukça tercih edilen bir tıbbi görüntüleme yöntemi olmakla beraber, retinanın çapraz kesit görüntülerinin ele alınması olarak ifade edilebilir. Bu yöntem sayesinde yalnızca birkaç dakika içerisinde hastanın sarı nokta hastalığına yakalanıp yakalanmadığını öğrenmek mümkündür. Bu yöntem tüm dünyada tercih edilerek yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Yalnızca sarı nokta hastalığı değil, birçok göz hastalığı için belirleyici bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Göz Anjiyografisi

Göz anjiyografisi, gözde herhangi bir sorun olup olmadığının belirlenmesi adına uygulanan bir tanı yöntemidir. Hastaya acı vermeden çok kısa bir süre zarfı içerisinde uygulanabilir ve bu yöntem ile hastada sarı nokta hastalığı olup olmadığı bilgisine kolayca ulaşılabilir. Bugün birçok merkez ve hastanede göz hastalıkları ile ilgili teşhislerin yapılabilmesi için göz anjiyografisi testleri uygulanmaktadır.

Sarı Nokta Hastalığı Risk Faktörleri

Sarı nokta hastalığı, birçok risk faktörüne bağlı olarak oluşabilir. Bu hastalık makula adı verilen yapının yaşlanmaya bağlı olarak tahrip olması ile oluştuğu için, hastalığa yakalanma konusunda en önemli faktörler arasında yaş faktörü yer almaktadır. Yaş arttıkça bu hastalığa yakalanma oranı da artmaktadır. Çünkü yapılan incelemeler zaman içerisinde retina tabakasının inceldiğini, buna bağlı olarak da çeşitli göz problemleri ile karşı karşıya kalınabileceğini ifade eder. Genetik yatkınlıklar neredeyse her hastalıkta olduğu gibi göz hastalıklarında da oldukça etkilidir. Aile üyelerinizde bu hastalığın bulunması genler ve hormonlar aracılığı ile alt soylara taşınabilir. Bu konu ile ilgili incelemeler halen devam etmektedir. Bunun dışında yoğun radyasyona maruz kalma ve aynı zamanda ultraviyole ışınlarının çok olduğu bölgelerde yaşama da sarı nokta hastalığı için başlıca nedenler arasında yer alabilmektedir. Bunun dışında çevresel etmenler de risk faktörleri arasında yer alabilir. Sigara kullanımı, bu durumu tetikleyen başlıca unsurlar arasında yer almaktadır. Alkol de risk faktörleri arasında gösterilebilir.

Yaş

Yaş faktörü birçok hastalık için belirleyici unsurdur. Zaman ilerledikçe vücut direncinin düşmesi, beraberinde birçok hastalığı da getirmektedir. Yaşa bağlı olarak gözlerinizde sarı nokta hastalığı meydana gelmektedir. Bugün yapılan araştırmalar 50 yaşındaki bireylerde bu hastalığın meydana gelebileceğini ifade etmektedir. 85 yaşının üzerinde olan bireylerin 3’te birinde bu hastalık görülmektedir.

Genetik

Genetik yatkınlıklarınızın olması da sarı nokta hastalığı gibi, son derece tehlikeli olabilen ve ilerlemesi durumunda duyu organlarınızı kaybetmenize dahi neden olabilen durumlara yol açabilmektedir. Genetik, hastalıkların ya da belli karakteristik özelliklerin üreme yolu ile üst soylardan alt soylara taşınması olarak basit bir şekilde ifade edilebilmektedir. Özellikle akrabalarınızda çeşitli göz hastalıklarından herhangi bir tanesinin olması, sarı nokta hastalığının sizde de olmasına yol açabilmektedir.

Beslenme

Birçok hastalığın temelinde yanlış beslenme bulunmaktadır. Özellikle yoğun alkol kullanımı, vücutta çok ciddi tahribat yaratmakla beraber, sarı nokta hastalığının oluşmasında da son derece önemli faktörler arasında yer almaktadır. Yapılan araştırmalar özellikle beslenmenin yetersiz olduğu toplumlarda yaşlılarda sarı nokta hastalığının görülme oranının arttığını ifade etmektedir. Dolayısı ile beslenme, çeşitli göz hastalıkları için oldukça önemli bir faktördür. Göz sağlığının korunması için karoten, uzmanlar tarafından hastalara önerilen en önemli faktörler arasında yer almaktadır.

Sigara İçme

Sigara, vücutta son derece büyük tahribatlar yaratmaktadır. Yalnızca iç organlarımızda değil, duyu organlarında da çok ciddi sorunlara sebebiyet verebilen bu unsur, sarı nokta hastalığının ilerleyiş hızını büyük ölçüde artırır. İçerisinde bulunan nikotin, hastalık ile alakalı olarak uygulanan tedavilerin sonuçsuz kalmasına neden olur. Bu sebepten dolayı sigara kullanımı, bütün göz hastalıkları için olumsuz sonuç vermektedir. Göz sağlığına önem veren kişilerin kesinlikle sigaradan uzak durması gerekmektedir. Özellikle yaş tip sarı nokta hastalığı sırasında sigara kullanımı körlüğe neden olan unsurlardandır.

Hipertansiyon

Hipertansiyon, çok ciddi bir sorun olmakla beraber, göz sinirleri üzerinde etkisinin son derece büyük olduğu bilinmektedir. Özellikle yüksek tansiyon sebebi ile hasta zaman zaman göz karartıları yaşayabilir, hatta bazı durumlarda bu sorun geçici körlüğe kadar gidebilir. Hipertansiyon problemi bulunuyorsa ve aynı zamanda sarı nokta hastalığından şüpheleniliyorsa, mutlaka tansiyonun kontrol altında tutulması esastır. Aksi halde, hastada çok ciddi sorunlar meydana gelebilir. Yüksek tansiyon ve beraberinde aşırı tuzlu yeme, yani yanlış beslenme, sarı nokta hastalığı ile birleştiğinde son derece önemli bir sorun niteliği taşır. Bu hastalık tedavi edilmezse, geçici körlük duyu organının tamamen kaybedilmesine neden olabilir.

Ultraviyole Işınlara Maruz Kalma

Ultraviyole ışınlara maruz kalma, özellikle iklim tipinin sıcak olarak değerlendirildiği yerlerde yaşayan kişilerin sarı nokta hastalığına daha fazla yakalanmaları ile açıklanabilir. Bunun dışında radyasyonun oldukça fazla olduğu tıbbi görüntüleme merkezlerine ya da nükleer alanlarda da kişiler sarı nokta hastalığı ile karşı karşıya kalabilir. Bu sorunun tespiti, yani hastalığın teşhis edilmesinden sonra, kişinin sokağa oldukça koruyucu güneş gözlükleri ile çıkmasının önemi büyüktür. Ultraviyole ışınlar da yaş tip sarı nokta hastalığının oluşumuna zemin hazırlayabilen unsurlar arasında yer almaktadır.

Sarı Nokta Hastalığı Komplikasyonlar

Sarı nokta hastalığı, hastada meydana gelmesinden hemen sonra retina bölgesinden başlayarak tüm göz üzerinde çeşitli tahribatlar yaratmaktadır. Hastalık körlüğe kadar ilerleyebileceğinden ötürü, bu konuda son derece dikkatli olunması ve tedavilere sürekli olarak uyulması gerekmektedir. Aksi halde hastanın çok ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalması, gözlerini yitirmesi söz konusu olabilir. Önceleri hücrelerde çeşitli bozulmalara neden olan hastalık, zaman içerisinde retina geneli tortullaşmaya sebep olur. Göz bölgesinde ciddi bir görme kaybının yaşanması durumunda, bu konu ile ilgili bir önlem alınması esastır. Hastalık ciddiye alınmaz ve tedavi gerçekleşmez ise, sarı nokta hastalığı körlüğe yol açacaktır. Bu hastalık tek gözde görme kaybına neden olabileceği gibi, iki gözde de meydana gelebilmektedir.

Fotoreseptör Hücrelerde Tahribat

Fotoreseptör hücrelerde tahribat, sarı nokta hastalığının yaratmış olduğu başlıca yıkımların başında gelmektedir. Göz içerisinde görmeden ve renkleri algılama gibi pek çok unsurdan sorumlu olan fotoreseptör hücreler, zaman içerisinde bozulabilmektedir. Bu tahribat, beraberinde birçok sorunu meydana getirebileceği gibi, hasta bu esnada renklerde bozukluk algılayabilir ya da belirli bir noktaya baktığında o noktayı görmekte zorlanabilir. Erken teşhis bu aşamada son derece önemlidir. Hastanın söz konusu durumu fark edebilmesi ve doktora gitmesi durumunda, erken teşhis yapılabileceğinden, tedavi daha kolay ve hastanın en az zarar göreceği şekilde yapılmaktadır.

Retina Altındaki Damarlarda Kanama

Retina altındaki damarlarda kanama, hastalığın artık yavaş yavaş ilerlemeye başladığının işaretidir. Sarı nokta hastalığında zaman içerisinde retina içerisinde damarlaşma olduğu gözlemlenebilir. Bu damarlaşma, zaman içerisinde retina altında bir kanama ve buna bağlı olarak ödeme yol açabilir. Kanama ve ödem, son derece tehlikeli durumlar arasında yer almakla beraber, hasta genellikle sarı nokta hastası olduğunu bu aşamada anlar. Çünkü kanama ile beraber gözden sıvı akışı meydana gelebilir, gözlerde kanama olduğu açıkça belli olabilir. Gözde meydana gelen herhangi bir kanamanın tespit edilmesi halinde, kişi zaman kaybetmeden doğruca hastaneye gitmelidir. Çünkü bu durum, yalnızca sarı nokta hastalığında değil, herhangi bir hastalığın belirtisi olabilir. Kişi böyle bir durumda derhal tedaviye başlamalıdır. Kanama meydana gelmesi sorunların büyüdüğü anlamına gelmektedir.

Görme Bozuklukları

Görme bozuklukları, retinanın altında meydana gelen yapının tortulaşmaya başlaması ve drusen oluşumundan sonra meydana gelmektedir. Göz bozuklukları çok ciddi bir biçimde karşımıza çıkabilir. Hasta yazıları okumakta zorlanabilir. Aynı zamanda sarı nokta hastalığının karakteristik belirtileri arasında gözün merkezinde yaşanan bir bozukluk olması söz konusudur. Kişi artık bu noktada renkleri algılayamayabilir, araba kullanırken ciddi sorunlar yaşayabilir ve sorunun ilerlemesi halinde, göz merkezinde bir siyah nokta görebilir. Bu siyah nokta, gözün işlevinin yitirilmesi anlamına gelmektedir. Bu sebepten ötürü, göz ile ilgili herhangi bir belirtinin 5 günden fazla görülmesi durumunda, derhal doktor yardımı alınması gerekmektedir. Uzmanların bu konudaki görüşleri incelendiğinde, sarı nokta hastalığı yaşayan pek çok kişinin, aslında hastaneye daha önce gelmeleri gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Birçok kişi yaşlılığa bağlı olduğunu düşündüğünden, sarı nokta hastalığının bu kadar ciddi boyutları olabileceğini düşünmemektedir.

Körlük

Körlük, birçok göz hastalığında olduğu gibi, sarı nokta hastalığında da aslında en çok korkulan ve ne yazık ki durumun varabileceği en kötü nokta olarak karşımıza çıkmaktadır. Sarı nokta hastalığında meydana gelen görme bozuklukları tedavi edilmezse, göz merkezinde hastanın hissettiği siyahlık zaman içerisinde büyür. Bu durum hastanın görme organını yitirdiği anlamına gelmektedir. Bununla beraber, hastalık tek bir gözde görülebileceği gibi, iki gözde de görülebileceğinden, kişi için artık çok geç kalınmış olabilir. Bu sebepten ötürü hastalığın belirtilerinin çok iyi analiz edilmesi ve en ufak bir olumsuzluk hissedildiğinde derhal doktora gidilmesi gerekmektedir. Aksi halde hastanın yaşamak istemeyeceği pek çok sorun ile karşı karşıya kalınabilir.

Sarı Nokta Hastalığı Nasıl Önlenir?

Sarı nokta hastalığı, oldukça önemli olmakla beraber, bu hastalık için mutlaka tedavi söz konusu olmaktadır. Kişinin koruyucu etkenler kullanması ve aynı zamanda sigara bulunan ortamlardan kaçınılması da bu hastalığın önlenebilmesi için gereklidir.

Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı beslenme, sarı nokta hastalığının önlenmesi açısından oldukça önemlidir. Bu hastalığa yakalanan pek çok kişinin aslında sağlıksız beslendiğini söylemek mümkündür. Düzgün bir diyet programı oluşturmak, alkol ve aşırı tuzlu gıdalardan kaçınmak gerekmektedir. Göz sağlığını korumak için karoten, kullanmanız gereken besinler arasında yer almaktadır. Bu madde havuçta bolca bulunur. Alkol kullanımından kaçınmalı ve vücudunuzu yoracak yiyeceklerden uzak durmalısınız.

Sigara İçmeme ve İçilen Ortamda Bulunmama

Sigara, son derece zararlı bir madde olmakla beraber, sarı nokta hastalığından korunmak için sigara içmemenin önemi büyük. Bununla beraber göz sağlığınızı korumak ve hastalığın ilerleyişini engellemek için tedavi sırasında mutlaka belirli unsurlara dikkat etmeniz gerekmektedir. Sigara içmeyeceğiniz gibi, sigara içilen ortamlardan da uzak durmanız sizin için son derece önemlidir. Çünkü sigara tedaviyi engellemekte, hastalığın yayılışını çok büyük ölçüde artırmaktadır. Sigara içilen ortamlarda durmak da gözlerinize ciddi zararlar verebilmektedir.

Sık Sorulan Sorular

Aşağıda sarı nokta hastalığı ile ilgili merak edilen soruları bulabilir, bu hastalığın cevapları ile ilgili bilgi sahibi olabilirsiniz.

Sarı Nokta Hastalığı Hangi Yaş Aralığında Görülür?

Sarı nokta hastalığı genelde 45 yaş üstünde görülen bir göz sorunudur. Ülkelere bağlı olarak hastalığın görülme yaşı değişebilir. Ülkemizde hastalığa yakalananların yaş ortalamasının 52 olduğu bilinmektedir.

Sarı Nokta Hastalığı Kendiliğinden Geçer Mi?

Sarı nokta hastalığı kendi kendine iyileşebilen bir hastalık değildir. Hatta hastalık bir gözde başladıktan sonra tedavi edilmezse diğer gözde de görülebilir. Hatta bu durum söz konusu hastanın iki gözünü de kaybetmesine neden olabilir. Hastalığın belirtileri görülür görülmez bu konuda bir hekime danışmak ve derhal tedavi aşamalarına geçmek, hastalık ile ilgili en önemli unsurlar arasında yer almaktadır.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Sarı nokta hastalığı tedavi edilmezse hastanın gözlerinde ciddi problemlerin görülebilmesi mümkün. Gözün tamamında yayılım gösterebilen sarı nokta hastalığı zaman içerisinde hastanın gözünü kaybetmesine dahi neden olabilir. Ciddi görme bozuklukları yaratan bu hastalık zaman içerisinde bir gözden diğer göze sıçrayabilmektedir. Hastalığa yakalanan pek çok kişinin iki gözünü birden kaybettiği sonucuna ulaşmak mümkündür. Bu sebepten ötürü bu hastalık ile ilgili derhal bir önlem alınması gerekmektedir.

Kuru Tip Sarı Nokta Hastalığı Körlüğe Neden Olabilir Mi?

Evet, kuru tip sarı nokta hastalığı ilerleyen dönemlerde körlüğe dahi neden olabilir. Retinada meydana gelen dejenerasyon, retinanın zaman içerisinde incelmesine ve hastanın görme kabiliyetini yitirmesine neden olur.

Kuru Tip Sarı Nokta Hastalığı Yaş Tip Sarı Nokta Hastalığına Dönüşebilir mi?

Yaş tip sarı nokta hastalığı, hastanın bir gözünü kaybetmesine neden olabilecek kadar ciddi bir hastalıktır. Hastada kuru tip olarak ortaya çıkan sarı nokta hastalığı zaman içerisinde ilerleyebilir ve yaş tip sarı nokta hastalığına dönüşebilir. Bu oldukça ciddi bir durum olmak üzere yaş tip sarı nokta hastalığı, hastalığın boyutunun artık ilerlemiş olduğu anlamına gelmektedir. Bu sebepten ötürü hastalığın belirtilerinin çok ciddi bir şekilde incelenmesi ve böyle bir durumdan şüphelenildiğinde mutlaka bu alanda uzman bir doktora danışmak gerekmektedir. Her hastalıkta olduğu gibi sarı nokta hastalığında da erken teşhis son derece önemlidir. Erken teşhisin mümkün olduğu durumlarda birçok hastanın söz konusu durumdan kurtulabileceğini söylemek mümkün olabilir.

Sarı Nokta Hastaları Araç Kullanabilir Mi?

Sarı nokta hastalığı oldukça ciddi bir hastalık olmakla beraber, sarı nokta hastalığında sorun Makula adı verilen bir yapının zarar görmesi ile kaynaklanmaktadır. Retinanın arkasında bulunan, okuma, araç kullanma gibi pek çok eylemi yapabilmemizden sorumlu olan bu hastalık, zarar görmesi durumunda artık işlevini eskisi gibi yapamaz. Dolayısı ile sarı nokta hastalarının araç kullanması hem kendileri hem de çevredekiler için sakıncalı olabilmektedir.

Yaş Tip Sarı Nokta Hastalığının Tedavisi Neye Yöneliktir?

Yaş tip sarı nokta hastalığı, kuru tip sarı nokta hastalığının ilerlemiş hali olarak yorumlanabilir. Bu sebepten ötürü hastalık oldukça tehlikelidir. Dünya genelinde 30 milyon sarı nokta hastası olduğu bilinmekle beraber, hastalığın tespit edilmediği ya da erken tedavinin yapılmadığı durumlarda kuru tip sarı nokta hastalığı yaş tip sarı nokta hastalığına dönüşebilir. Yaş tip sarı nokta hastalığı artık gözü kaybetme olasılığının bulunduğu bir hastalık çeşidi olduğundan ötürü, tedavi de gözün sağlığını korumaya yöneliktir. Bu aşamada tespit edilen ve hastaneye tedavi amacı ile başvuran birçok hastanın görme problemlerinin başladığı ve hatta belirli oranlarda görme kayıpları yaşayabileceği görülmüştür. Bu durumun önüne geçmek ve hastalığın hastada yol açabileceği hasarı engellemek için hastaya çeşitli tedaviler uygulanmaktadır.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?

Sarı nokta hastalığı tedavisinin birçok yan etkisi bulunabilir. Olumlu sonuç vermesi durumunda genellikle görme kaybı yaşanan gözdeki ilerleme durmuştur. Bununla beraber tedavinin herkeste olumlu sonuç vereceğini söylemek mümkün değildir. Bu hastalık hem son derece ciddi olan hem de aynı zamanda görme kaybına yol açabilecek bir hastalık olduğundan dolayı, tedavi sırasında hem hastanın hem de doktorun bilinçli olmasının önemi büyüktür. Göz üzerinde lazer tedavisinden kaynaklı enfeksiyonlar başlaması, gözlerin sulanması ya da görme organını tamamen kaybetme, tedavinin yol açabileceği riskler arasında yer almaktadır. Bununla beraber kuru tipte görülen sarı nokta hastalığı için ameliyata gerek olmadığından, tedavi sırasında hastanın ciddi riskler altında kalmadığını belirtelim.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Ağrılı Mıdır?

Hayır, sarı nokta hastalığı tedavisi ağrılı bir operasyon değildir. Hasta genellikle işlem sırasında hiçbir şey hissetmez. Hastalığın tiplerine göre farklı şekillerde tedavi yöntemleri belirlenebilir ve genellikle ameliyat hastalığın tedavisinde artık son çare olarak düşünülebilir. İlaç tedavisi, lazer tedavisi gibi yöntemler de hastalığa ilişkin denenen yöntemler arasındadır.

Sarı Nokta Hastalığı İki Gözde de Görülebilir Mi?

Evet, sarı nokta hastalığını bu denli ciddi yapan her iki gözü de etkilemesidir. Genelde bir gözde başlayan hastalık tedavinin gecikmesi ya da erken teşhisin konulamaması durumunda genellikle her iki göze de sıçramaktadır. Bu, hastalığın artık ilerlediğini ifade etmektedir. Hastalığın iki göze sıçramış olması durumunda genellikle görme kayıpları başlamıştır.

Sarı Nokta Hastalarına Gözlük Önerilir Mi?

Evet, sarı nokta hastaları doktor opsiyonuna bağlı olarak gözlük kullanabilmektedir. Birçok uzman, öncelikle sarı nokta hastalarının bu hastalıktan şüphelenmesi ve doktora başvurması durumunda, tedavi aşaması süresince duyu organları korumak ve hastalığın ilerlememesini sağlamak amacı ile güneş gözlüğü kullanmasını önermektedir. İlerleyen dönemlerde tedavinin niteliğine bağlı olarak uzman hastaya gözlük kullanmasını önerebilir. Özellikle ameliyat sonrası birçok sarı nokta hastasının gözlük kullandığını söylemek mümkündür.

Tedavi Sonrası Hasta Tamamen İyileşir Mi?

Sarı nokta hastalığı tedavisi pek çok yöntem ile yapılabilir. Uzmanın hasta hakkındaki izlenimine ve hastalığın ne kadar ilerlemiş olduğuna bakılarak hasta için uygun bir tedavi yöntemi belirlenebilir. Uygulanacak tedavi sonrasında genelde başarı söz konusudur. Bununla beraber herkes için tedavinin olumlu gittiği söylenemez. Hastalık ilerledikçe tedavide başarı oranı düşmektedir.

Tedaviden Sonra Hastalık Tekrarlayabilir Mi?

Sarı nokta hastalığı, tedavi sonrasında da tekrarlayabilen hastalıklar arasında yer almaktadır. Özellikle hastalığın tek bir gözde görülmesi durumunda uygulanan tedavi sonrası başarı sağlanabilir. Ancak hastalık özellikle tedavi sonrasında diğer gözde de görülebilir. Bu sebepten ötürü hastalığın oldukça sinsi olduğunu söylemek mümkün. İki gözde de uygulanan tedavi sonrasında hastalığın tekrar görülmesi durumunda, hastaya fotodinamik tedavisi uygulanabilmektedir.

Sarı nokta hastalığı nasıl anlaşılır?

Sarı nokta hastalığı, sarı nokta hastalığına dair belirtilerin bir aşamaya gelmesiyle kolayca anlaşılabilir. Genelde ya tek gözde ya da iki gözde görme kayıpları ile karşılaşılır. Kesin tanı ise detaylı göz muayenesi ile yapılmaktadır. Görme kusurunu ortaya çıkaran oldukça küçük bir bölge yüksek ışık altında büyütülerek incelenir ve bölgedeki deformasyon rahatlıkla görülebilir.

Sarı nokta hastalığı ne kadar sürede ilerler?

Sarı nokta hastalığı oldukça yavaş ilerlemektedir. Özellikle kuru sarı nokta hastalığı için bu durum yıllarla ifade edilebilir. Genelde altmışlı yaşlara girilmesinden sonra başlayan hastalık üç ile yedi yıl arasında gelişim süresine sahiptir. Bazı hastalarda, vitamin ve mineral eksikliğine bağlı olarak hastalık çok daha hızlı gelişim gösterebilir. Hastalığa yönelik uygulanan tedaviler de hastalığın gelişim hızını oldukça yavaşlatabilir.

Sarı nokta hastalığı belirtileri nelerdir?

Sarı nokta hastalığının oluştuğu bölge gözün görme kapasitesinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Hastalık geliştikten sonra da görme yetisi büyük oranda ortadan kalkabilir. Bu durum bir anda gerçekleşmediği için hasta belirli bir aşamaya kadar görme yetisinin kaybolduğunu fark etmeyebilir. Geometrik ve düz şekillerin yapısı bozuk görülebilir. Işıksız ortamlarda görme kapasitesinin ciddi miktarda azalması. İnsanların yüzlerini seçerken zorluk çekilmesi.

Sarı nokta hastalığı genetik midir?

Sarı nokta hastalığının ortaya çıkmasında genetik faktörlerin odlukça etkili olduğu bilinmektedir ancak ailesinde sarı nokta hastalığı öyküsü olan herkeste de bu hastalık gelişmez. Bazı risk faktörlerinin de kişide mevcut olması gerekir. Yaşın ilerlemesi, sigara ve alkol kullanımı, fazla kilolar ve kalp – damar hastalıkları sarı nokta hastalığına yakalanma riskini artırmaktadır.

İlgili Bölümler
İlgili Tedaviler