Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Ön Çapraz Bağ Tedavisi

Ön çapraz bağın yırtılması veya gerilmesi en sık diz yaralanmalarındandır. Fiziksel dayanıklılık gerektiren sporlara ilgi duyan ver gerçekleştiren sporcuların ön çapraz bağlarına zarar verme şansı normal kişilere göre çok daha fazladır.

Ön çapraz bağ yaralandığında, diz fonksiyonlarını düzeltmek için cerrahi müdahalenin yapılması olasıdır. Fakat bu hasarın şiddeti ve hastanın aktivite seviyesi gibi çeşitli faktörlere bağlı olacaktır.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. İrşadi İstemi Alp Yücel

Ön Çapraz Bağ Tedavisi Hakkında

Diz eklemi üç kemiğin toplanması ile oluşur: Uyluk kemiği (femur), bacak kemiği (tibia) ve patella (patella). Diz kapağı korumak için eklemin önünde bulunur.

Ön Çapraz Bağ Nedir?

Kemikler bağlar vasıtasıyla birbirine bağlanır. Dizde dört ana bağ vardır. Kemikleri birlikte tutan bu bağlar, diz sürekli olarak hareket ederken eklemi bir arada tutar.

Kollateral bağlar:

Dizlerin her iki tarafında bulunurlar. Medikal kollateral ligament, iç tarafta ve dış taraftaki lateral kollateral ligamanda yer alır. Dizin lateral hareketlerini kontrol eder ve gereksiz hareketler yapmasını engeller.

Çapraz Bağlar:

Diz ekleminde bulunurlar. Bir X oluştururlar. Ön çapraz bağ ön cephede, arka çapraz bağ ise arkadadır. Ön çapraz bağların görevi diz hareketlerinin kontrolünün sağlanmasıdır.

Ön çapraz bağlar dizin orta kısmında üstten alta kadar bulunmaktadır. Tibianın femurun ilerlemesini önlediği gibi, dizine rotasyonel stabilite kazandırır.

Ön Çapraz Bağ Yaralanmalarının Nedenleri Nelerdir?

Ön çapraz bağ yaralanmaları incelendiğinde büyük bir bölümünde eklem problemleri ve menisküste yaşanan hasarlarla bağlantısı olduğu görülmektedir.

Sporsal Aktiviteler

Ön çapraz bağ, çeşitli şekillerde yaralanabilir:

  • Hızlı yön değişikliği
  • Bir kerede durma
  • Bir yarış sırasında yavaşlama
  • Bir sıçramadan sonra ayakların yanlış konumlandırılması
  • Futbolda doğrudan temas ya da çarpışma

Bazı çalışmalar, kadın sporcuların bazı sporlarda erkeklerinkinden daha fazla ACL yaralanması insidansına sahip olduklarını göstermiştir. Önerilen açıklamalar bu farkın fiziksel kondisyon, kas gücü ve nöromüsküler kontroldeki farklılıklardan kaynaklandığını düşündürmektedir. Önerilen diğer nedenler arasında alt ekstremite (bacak) ile pelvik hizada farklılıklar, artmış ligament laksite ve ligament özellikleri üzerindeki östrojen etkileri sayılabilir. Ön çapraz bağ yaralandığında, bir tık sesi duymak ve diz hareketini hissetmek genellikle mümkündür. Görülebilecek diğer belirtiler aşağıda yer almaktadır.

  • Şişlik oluşumu ve acı çekilmesi.
  • Yaralanmadan 24 saat sonra diz şişer.
  • Tedavi edilmezse, şişlik ve ağrı kendi kendine gider. Ancak fiziksel aktiviteyi sürdürmeye çalışırsanız, diziniz muhtemelen kararsızdır, bu da diz kıkırdağında (menisküs) yeni hasara neden olabilir.
  • Azaltılmış hareket aralığı
  • Eklem çizgisi boyunca duyarlılık
  • Yürürken rahatsızlık

İlk konsültasyon sırasında, doktor semptomları ve tıbbi öyküyü tartışacaktır.

Dize Uygulanan Yanlış Hareketler

Ön çapraz bağlar dize uygulanan baskı ya da benzer sorunlardan dolayı yaralanabilmektedir. Topa yanlış vurma ya da ani hareketler gerçekleştirme bu sorunlar arasında yer alabilmektedir.

Trafik Kazaları

Trafik kazaları sonrasında ön çapraz bağ yaralanmaları sıklıkla görülmektedir. Hastaların bacaklarının sıkışması ya da buna benzer sorunların yaşanması yaralanmaları da hızlandırmaktadır.

Ön Çapraz Bağ Yırtılmasının Belirtileri Nelerdir?

Ön çapraz bağlarda yaşanan yırtılmalar belli belirtiler sonucunda ortaya çıkmaktadır. Dizlerde oluşan şişlikler, yürümede zorlanma ya da kabiliyetin zayıflaması ile birlikte şişme sık sık görülmektedir.

Dizde Şişlik

Dizde oluşan şişlikler ön çapraz bağ yırtılmasının en yaygın belirtileri arasında yer almaktadır. Hastalarda görülen ani şişlikler ve bölgede kararma bu belirtiler arasında yer almaktadır.

Fizik muayenede, yaralı dizdeki tüm yapıları inceleyecek ve bunları karşı taraftaki (sağlıklı) diz ile karşılaştıracaktır. Çoğu ligament yaralanması, dizdeki dikkatli fizik muayene ile teşhis edilebilir.

Radyogramlar: Ön çapraz bağın lezyonlarını ortaya çıkarmasalar da, radyografiler lezyonun kırıklarla ilişkili olup olmadığını gösterebilir.

MR ( Manyetik Rezonans Görüntüleme): Ön çapraz bağ gibi yumuşak dokular MR ile çok daha net bir şekilde görülmektedir. Bununla birlikte, rüptüre ACL'nin teşhisini tamamlamak için bir MRI yapılması genellikle gerekli değildir.

Rüptüre ACL tedavisi her hastanın ihtiyaçlarına göre değişecektir. Örneğin, çeviklik gerektiren sporlara katılan genç sporcuların spora dönmek için muhtemelen ameliyatlara ihtiyacı olacaktır. Genellikle yaşlı olan ve daha az aktif insanlar, ameliyat olmaksızın daha sakin yaşam tarzlarını devam ettirebilir.

Rüptüre ACL ameliyat yapmadan iyileşmez. Ancak cerrahi olmayan tedavi daha yaşlı veya çok düşük düzeyde fiziksel aktiviteye sahip hastalar için etkili olabilir. Bir bütün olarak diz stabilizesi korunursa, doktor cerrahi olmayan basit seçenekler önerebilir.

Ortezler: Doktor dizini dengesizlikten korumak için bir ayraç kullanmanızı tavsiye edebilir. Dizine ek koruma sağlamak için, yaralanan dizde vücut ağırlığının desteklenmesini önlemek için koltuk değneklerini kullanmak da mümkündür.

Fizyoterapi: Şişme durumu ve vücutta bulunan şişlik azalmaya başladığı sürece, hastalar için rehabilitasyon süreci başlayacaktır. Spesifik egzersizler dizinizin fonksiyonlarını geri getirecek ve diz çevresindeki kasları güçlendirecektir.

Bağın rekonstrüksiyonu: Çoğu ACL rüptürü dikilemez (birlikte dikilir). ACL'yi cerrahi olarak tamir etmek ve diz stabilizesini yeniden kazanmak için, bağın yeniden oluşturulması gerekir. Doktor rüptüre bağın yerini bir doku grefti ile değiştirecektir. Bu greft, yeni bir ligamentin büyümesi için bir platform görevi görür.

Kullanılacak olan greftler bir çok kaynaktan elde edilebilmektedir. Bacak kemikleri arasında yer alan pateller genel olarak tendonlardan alınır. Uyluk arkasındaki tendonlar yaygın bir greft kaynağıdır. Bazen diz kapağından başlayarak uyluk boyunca inen kuadriseps tendonları kullanılır. Eğer bu bölümlerden herhangi bir şekilde greft alımı mümkün olmaz ise, kadavradan (allogreft) parça alımı da kullanılabilir.

Tüm greft kaynaklarının avantajları ve dezavantajları vardır. En iyi olanı belirlemek için greft seçenekleri ortopedi cerrahı ile tartışılmalıdır.

Liganın katılması biraz zaman alacağından, bir sporcunun bir ameliyattan sonra spora geri dönmesi altı ay veya daha uzun sürebilir.

Prosedür: Ön çapraz bağın rekonstrüksiyonu için cerrahi, küçük kesiklerden bir artroskop yerleştirilerek gerçekleştirilir.

Artroskopik cerrahi invaziv işlemler arasında yer almaktadır. Daha az invaziv tekniklerin yararları cerrahiden daha az ağrı, daha kısa hastanede kalış süresi ve daha kısa iyileşme sürelerini içerir.

Ligamentlerle ilişkili bir lezyon için tedavi olmadıkça, ACL rekonstrüksiyonu genellikle hemen yapılmaz. Enflamasyonun durması beklenir ve hareketler ameliyattan önce döner. ACL rekonstrüksiyonunun çok erken gerçekleşmesi, diz hareketlerinin kaybı riskini taşıyan artrofibrozis veya eklemde skar oluşumu riskini büyük ölçüde artırır.

Tedavinin ameliyatı içerip içermediğine bakılmaksızın, rehabilitasyon günlük aktivitelerin sürdürülmesinde hayati bir rol oynamaktadır. Fizik tedavi ile beraber, diz hareketlerinin iyileşmesi ve güçlenmesi sağlanmaktadır.

Ameliyat durumunda, fizyoterapi ilk olarak eklem hareketlerinin ve çevresindeki kasların kurtarılmasında konsantre olacaktır. Fizyoterapi tedavi yönteminin hemen arkasından, yeni bağların korunması amacıyla tedavi programı sağlanacaktır. Güçlendirme kademeli olarak ligament bölgelerindeki çabayı arttırır. Rehabilitasyonun son aşaması, sporcunun spora göre belirlenen fonksiyonel geri dönüşe yönlendirilir.

Tam Hareket Kaybı

Ön çapraz bağ yırtılmasında hastaların pek çoğu hareket kaybı yaşamaktadır. Bacak hareket ettirilemez ve yürünemez ise genelde çapraz bağ yırtılmasından söz edilmektedir. Bu durum kırık ya da çıkık ile karıştırılabilmektedir.

Yürürken Hissedilen Rahatsızlık

Hastaların büyük bir kısmı yürürken sorun yaşamaktadır. Bu sorun daha çok bağların tamamen kopması ya da zedelenmesi sonucunda oluşmaktadır.

Ön Çapraz Bağ Tedavisi Türleri

Ön çapraz bağ tedavisi için cerrahi müdahale söz konusu olabilir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bu ameliyatlar kesin çözüm verebilecek şekilde ağrısız ve sızısız olarak gerçekleştirilebilmektedir. Özellikle lokal anestezi ile dahi bu ameliyatlar mümkün olabilmektedir.

Cerrahi Tedavi

Tercih edilen tedavinin cerrahi olduğu durumlarda artroskopi, ACL rekonstrüksiyonunda en güncel ve en az invaziv tekniktir. Bu, ameliyatın çok küçük kesintilerle yapılmasına izin veren, artroskop adı verilen bir ekipman yardımıyla yapılan bir ameliyattır.

Bu prosedürde yaralı bağ en uygun ve en uyumlu olan greft ile değiştirilir. Basitleştirilmiş bir şekilde, 3 aydan 2 yıla kadar devam eden bir süreçte, bu tendon greftinin, bir bağınkine benzer özelliklere sahip olmaya başladığını bilmek önemlidir. Ameliyattan sonra, hasta tam bir fizyoterapi rehabilitasyon programına girmeli, böylece işlevlerini kademeli olarak düzeltebilir ve günlük yaşamına ve spor faaliyetlerine güvenli bir şekilde geri dönebilir. Delinmiş ACL dikilemez veya yapıştırılamaz, bu nedenle bir greft denilen bir yapı ile değiştirilmesi gerekir.

Bu greftler genellikle tendonlardır ve ACL rekonstrüksiyon cerrahisi endike olduğunda, cerrah en uygun olanı seçecektir. Bu seçim, biyomekanik özellikler, iyileşme yanıtı, biyolojik katılım kapasitesi gibi faktörleri içerir. İlişkili ligament yaralanmaları ve spor pratiği gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır; ancak cerrahın deneyiminin karar verici faktör ve hasta için daha fazla güvenlik olması bir gerçektir.

Günümüzde en çok kullanılan ve en başarılı greftler biyolojik hücrelerdir (hücre dokusu) ve bu greftleri elde etmenin en yaygın yolu hastayı kendi kendine kaldırmaktır.

Greftin orijinal LCA pozisyonunda konumlandırılabilmesi için, tünellerin shin kemiği (tibia) ve uyluk kemiği (femur) yapılır ve greft ligamanın yerini alarak bu tünellerden geçirilir.

Ameliyatın sonunda, kemik tünelleri yapıldıktan sonra, ameliyatın hassas ve önemli bir aşaması başlar, bu greft tibia ve femurda sabitlendiğinde ortaya çıkar.

Greft, kemiğe "yapıştırılmış" olmasına izin veren özel cihazlar ile sabitlenmelidir. Böylece, ilk fiksasyonun mekanik olduğu ve zaman geçtikçe biyolojik olduğu söylenebilir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, greftin fiksasyonu için piyasada daha fazla sayıda cihaz ortaya çıkmış, doktorun en etkili olduğunu düşündüğü ve aynı zamanda iyi bir iş yapmanın ve en iyisini elde etmenin daha iyi olduğunu düşündüğü kişinin tercihi olmuştur.

Ameliyathaneye gelir gelmez hastaya anestezist yaklaşır. Bu tip bir ameliyatta, en sık uygulanan anestezi spinal anestezidir, bu da hastanın sakinleşmesi için bir sedasyona eklenebilir. Hemen sonra hasta cerrahi masaya yerleştirilir ve cerrahi prosedür sırasında kanamayı önlemek için uyluk köküne pnömatik bir garrit yerleştirilir. Tricotomi daha sonra (diz ve bacaktan kılların çıkarılması) ve ekstremitenin asepsisi ameliyatı gerçekleştirmek için yapılır.

Cerrah, seçilen greftin (genellikle fleksör veya patellar kasların tendonu) çıkarılması için dizde bir kesi yapar (keser) ve bu, ACL'nin yerini alabilmesi için hazırlanır. Bundan sonra ortopedi uzmanı, cerrahın artroskopik bölümüne başlar ve diz önünde iki küçük delik açar. Diz içine küçük bir kamera yerleştirilir ve bu nedenle daha önce hasar görmüş olarak teşhis edilen yapıları incelemek ve incelemek mümkündür. Rüptüre edildiğinde, ön çapraz bağ, özel kelepçeler yardımıyla ve ayrıca tıraş makinesi adı verilen bir aygıtla tekrar çekilir (çıkarılır). Bu greft yerleştirmek için bir "boşluk" serbest bırakır. Cerrah daha sonra diz geri kalanını menisküs ve kıkırdak lezyonları gibi başka yaralanmalar için inceler.

Bir sonraki adım tünellerin diz kemiklerinde (tibia ve femur) yapılmasıdır. Tüneller, özel matkaplar gibi bazı aletler kullanarak kemiklerde yapılan bir çeşit "delik" lerdir. Kemiklerdeki bu "delikler" içinde, yeni bağın (bu greftin toplandığı) sokulduğu yerdedir. Bu tünellerin doğru konumlandırılmasının ameliyatın başarısı için çok önemli olduğunu hatırlamaya değer. Bundan sonra ortopedi uzmanı grefti tünellere yerleştirir ve tibiaya ve femuruna belirli cihazlarla sabitler. Parazit vidaları olarak adlandırılan özel vidalar, tibiaya bağlanmak için kullanılır. Bunlar metalik veya biyolojik olarak absorbe edilebilir (daha yaygın) olabilir. Femurun fiksasyonu için tibiada kullanılanın aynısını içeren birkaç cihaz vardır.

Greft yerleştirildikten ve fiksasyondan sonra diz eklemi test edilir ve hekim fleksiyon ve ekstansiyon hareketlerinin tam olup olmadığını ve özellikle diz stabil olduğunda bu ameliyatın temel amacı olduğundan dolayı analiz eder. Ameliyat öncesi testlerin pozitif olduğu görülmüştür. Son olarak, kesikler naylon ipliklerle dikilir (kapalı) ve daha sonra oklüzif pansumanlar sahada yapılır. Cerrahi bir dren kullanılması yaygın değildir, ancak bazı durumlarda cerrah bunu kullanabilir. Ameliyatta her şey iyi olduğunda, hasta anesteziden iyileştikten sonra odaya sevk edilir. Hastanede bir gece boyunca analjezik ilaçlar ve profilaktik antibiyotikler aldığı hastanede yatmaktadır. Ertesi gün pansumanlar değiştirilir. Koltuk değnekleriyle yürümeyi öğrenir. (sadece dizini korumak için iki haftalık koltuk değneklerine ihtiyaç duyar) ve taburcu edilir.

Artroskopik Ameliyat

Artroskopi "artroskop" adlı bir cihaz kullanarak vücudunuzdaki bir eklem içine gerçekleştirilen cerrahi bir prosedürdür. Bu ekipman, ucunda bir kamera ile vücuda gönderilir. Artroskopi, doktorun eklem içindeki yapılara (bir kemiği diğerine bağlayan doku), kıkırdağa (eklemlerdeki kemiklerin uçlarını kaplayan yumuşak doku) ve diğer yapılara doğrudan bakmasını sağlar. Bu prosedür hem bir ortak problemin onarımını yapmak hem de uygulamak için kullanılabilir. Artroskopi çoğunlukla diz ve omuzda yapılır. Kalça, ayak bileği, dirsek ve bilek üzerinde de yapılabilir.

Artroskopi sırasında, eklem olarak adlandırılan ciltte küçük bir kesik (insizyon) ile eklem kemiği eklemin içine sokulur. Cihazın sonunda bir ışık kaynağı ve kamera bulunmaktadır. Kameradan oluşturulan görüntüler bir video monitöründe izlenir. Diğer cerrahi aletler eklem içine yeni portallar aracılığıyla sokulur. Tüm prosedür, monitöre bakarak cerrah ile gerçekleştirilir. Doktorun daha büyük bir kesim yapması gereken açık ameliyatların aksine, artroskopi genellikle daha az ağrılıdır ve daha hızlı iyileşme süresi sağlar.

Artroskopi esas olarak intraartiküler lezyonları tamir etmek için cerrahi bir yöntem olarak kullanılır. En yaygın endikasyonlar arasında tedaviler vardır:

  • Dizde menisküs, kıkırdak ve bağ yaralanmaları için
  • Tendon onarımı, kıkırdak ve omuz instabilite tedavisi için
  • Kıkırdak ve kalça ve ayak bileği yaralanması için
  • Çeşitli eklemlerde eklem içi dokuların biyopsisi için

Artroskopi, daha nadiren de olsa, bir tanı yöntemi olarak kullanılabilir, çünkü eklem, muayene sonrasında tam olarak açıklanmamış veya teşhis edilmeyen bir hasarı bulmak amacıyla artroskpun kullanımı yoluyla "araştırılabilir". Artroskopi genellikle aşağıdaki durumlarda yapılmayacaktır:

  • Ameliyat edilecek eklemin yakınındaki deride enfeksiyon veya yaralanma var ise ya da ciddi bir kanama bozukluğu var ise yapılmaz. Bununla birlikte, bazı durumlarda, artroskopi pıhtılaştırıcı ilaçlar kullanılarak yapılabilir. Aşağıdaki durumlarda doktor bilgilendirilmelidir:

  • Anestezik dâhil herhangi bir ilaca alerji var mı?

  • İlaçları düzenli olarak kullanıyor muyum?

  • Başka sağlık sorunlarım var mı?

  • Tromboz veya kanama gibi herhangi bir damar problemim var mı?

  • Hamilelik olasılığım var mı?

  • Etkilenen eklemde enfeksiyon öyküsü var mı?

Doktor, prosedür gerekliliği, riskleri, nasıl yapılacağı veya hangi sonuçların getireceği ile ilgili kaygıları bilmelidir. İşlemin güvenliği için preoperatif muayeneler yapılacaktır.

Artroskopi ayak bileği, diz ya da kalça üzerindeyse, doktor muhtemelen ameliyattan sonra koltuk değneklerini kullanmanızı tavsiye edecektir. Omuz veya dirsek üzerinde ise, bir tipin kullanılması tavsiye edilir. Artroskopi ortopedi cerrahı tarafından yapılır.

Herhangi bir takı var ise uzmanlar tarafından çıkarılır ve hastane kıyafetlerini giyme gereğini ortadan kaldırmanız istenecektir. Artroskopiden kısa süre önce hastanın rahatlamasına yardımcı olmak için bir sedatif verilmelidir. Dizde bulunan tüyler ise bir jilet yardımı ile kazınabilir.

Bir anestezist, prosedüre en iyi anestezi yaklaşımını tartışır. Daha sıklıkla uygulanan anestezi, diz ve ayak bileği için epidural veya spinal anestezi veya omuz ve kalça için genel anestezi şeklindedir. Anestezi tipine bakılmaksızın, hasta, genellikle sedatif ilaçların damar içine uygulanması nedeniyle prosedür sırasında uyur. Kalp hızı, tansiyon ve solunum prosedür boyunca anestezi uzmanı tarafından izlenecektir.

Ameliyat edilecek ekleme bağlı olarak, kan akışını geçici olarak kısıtlamak için bir turnike kullanılacaktır, böylece tüm yapıların görselleştirilmesini bozacak bir kanama yoktur.

Artroskopi sırasında eklem boşluğunu genişletmek ve tüm eklemin daha iyi bir görünümünü sağlamak için bir sulama çözeltisi (genellikle tuz çözeltisi) kullanılacaktır. İşlem sırasında genellikle herhangi bir kalıntı veya kanı temizlemek için sabit bir düşük akış çözeltisi kullanılır, böylece uzman ekleminizi değerlendirebilir.

Artroskop yerleştirildikten sonra, doktor video monitör aracılığıyla eklemin içinde görebilecektir. Cerrahi ekip, farklı açılardan görmek için eklemi katlayabilir, uzatabilir ve yeniden konumlandırabilir.

Diğer küçük insizyonlar yapılacak ve gerçekleştirilecek prosedüre bağlı olarak diğer enstrümanlar eklenecektir.

Artroskopinin süresi, eklem ve yapılan prosedürlere bağlıdır. Bir saatten fazla süre alabileceği için 15 dakika sürebilir.

Artroskopi, hastanede bir gece kalmaya gerek kalmadan ayakta tedavi edilebilir, ancak hastanede yatış gerektirebilir. Her şey ameliyat edilecek eklemeye, kullanılacak anesteziye ve gerçekleştirilecek prosedüre göre değişir.

Artroskopiden sonra kesi etrafında ciltte morluklar oluşabilir. Bu geçicidir ve iki hafta içinde ortadan kalkmalıdır. Doktor şişlik ve olası kanamayı bilmeli.

Bir kaç gün boyunca eklemin geri kalanı gerekebilir. Dikişler yedi ila 14 gün arasında çıkarılacaktır. Herhangi bir şişliği azaltmak için buz, etkilenen organın yüksekliği ve bir sıkıştırma bandajı kullanılabilir. Ayrıca ağrı veya rahatsızlıkların giderilmesi için ağrı kesiciler reçete edilecektir. Yapılan prosedüre bağlı olarak fizyoterapi ve egzersizler önerilecektir. Cerrah, normal aktiviteye ne zaman devam edeceğini söylemelidir.

Artroskopi sonrası komplikasyonlar seyrek olmakla birlikte, derin ven trombozu, bacak ve kalçaların damarlarındaki pıhtılar gibi eklem, sertlik, ağrı ve eklem enfeksiyonlarında kanama meydana gelebilir.

Aşağıdaki durumlarda doktor hemen bilgilendirilmelidir:

  • Sürekli ağrı veya şişme var
  • Kesi yerinde aşırı kanama
  • Cerrahi, kol veya bacak bölgesinde kızarıklık, şişme, ağrı veya sıcaklık hissi oluşabilir. Bunlar enfeksiyon veya tromboz belirtileri olabilir.

Bilinen başka bir nedeni olmayan ateş veya titreme varsa boyun, koltuk altı ya da kasıktaki lenf düğümlerinin şişmesi halinde bölgeden dışarı çıkma olabilir. Bu belirtiler aynı zamanda enfeksiyon anlamına da gelebilir.

Artroskopik cerrahiden hemen sonra, özellikle genel anestezi kullanıldığında hastalar uykulu olabilir. Gerekirse ağrı kesici ilaçlar verilebilir. Eğer bir spinal veya lokal anestezi verilmişse, hasta taburcu edilmeden önce yavaş yavaş geçecek şekilde uyuşukluk veya halsizlik hissedebilir.

Artroskopinin cerrahi insizyonları küçüktür. Genellikle pansumanın yapıldığı eklemin her iki tarafında birkaç 5mm’lik insizyondan oluşur. Bu sargı bezleri sadece doktor veya hemşire rehberliği altında çıkarılmalıdır. Hastalar ağrı, şişlik, kızarıklık veya ısıya maruz kaldıklarında veya eklemde herhangi bir hasar görmeleri durumunda derhal doktorlarına bilgi vermelidir.

Artroskopiyi takip eden günlerde hastalar, ağrıyı ve şişmeyi en aza indirmek için buz yerleştirirken eklemi dinlendirmeli ve yükseltmelidir. Ameliyattan sonra eklem çevresindeki kasları güçlendirmek ve bitişik yumuşak dokuların kontraktürünü önlemek için bir egzersiz programı tanımlanmaktadır. Amaç, skarların görünümünü önlerken, eklemin stabilitesini ve kuvvetini hızlı ve güvenli bir şekilde restore etmektir. Bu program, bu prosedürde en iyi sonuçların elde edilmesinin önemli bir parçasıdır.

Yıllar boyunca, yüksek kaliteli fiber optik ekipman minyatür artroskopların gelişmesine izin vermiştir. Daha küçük eklemlerin incelenmesine izin verilmesi de söz konusudur. Artroskopi ortopedi cerrahisi için vazgeçilmez bir araçtır ve ileride artroskopik cihazlardaki gelişmeler ile rolünü genişletmeye devam edecektir.

Ön Çapraz Bağ Cerrahi Tedavisi Sonrası Fizik Tedavi

Ön çapraz bağ ameliyatı sonrasında hastaların eski işlevlerini yeniden kazanabilmeleri için fizik tedavi uygulaması gerçekleştirilir.

Gerekli oturum sayısı tedavisine kişi, yaş ve bağlılık genel sağlık bağlıdır, ancak genellikle genç yetişkinler ve sağlıklı olan ergenler ve çevresinde kurtarma, haftada fizik tedavi seanslarını en az üç kez yapmak 30 oturumdan oluşur, ancak bu bir kural değildir ve tam iyileşme için daha fazla zaman gerektirebilir.

Tedaviyi yönlendirme için sadece fizyoterapist gerekli olacaktır.

Spor salonlarına ya da çok daha ağır sporlara dönüş için süre en az 6 ayı bulabilmektedir. Bu durumda temel olarak, trampolin, bosu ve diğerleri gibi, bacakları çaprazlayan yanal bir yarış, ani yön değişiklikleri, kesikler ve dönüşler içeren ırklardan oluşan egzersizlerle yapılmalıdır. Fiziksel terapist, kişisel olarak, bir sürat teknesi gibi yavaş koşmaya, ya da hareket kısıtlılığına bağlı olarak ve herhangi bir ağrı varsa, vücut geliştirmeye dönebilmeniz için en iyi zamanı gösterebilir.

Egzersizlerin bu son aşaması tüm insanlar için önemlidir, ancak özellikle fiziksel aktivite uygulayıcıları durumunda, son düzeltmelerde ve yaralanmanın tamamen iyileşmesinde yardımcı olurlar. Güvende hissederseniz, bu ligament veya başka bir yapıya yeni bir yaralanma meydana gelebilir.

Kas Güçlendirme Tedavisi

Ön çapraz bağ tedavisi sonrasında hastaların kaslarının güçlendirilmesi için belli terapilerden de bahsedilebilir. Bunlar su terapisi olabileceği gibi tamamen fizik tedavi ile yakından ilgili de olabilir. Ne tür bir tedavi uygulanacağına ise tamamen uzman doktorlar karar verir. Ön çapraz bağ yaralanmaları sonrasında hastalar yürümede ya da günlük işlerini gerçekleştirmede büyük sorunlar yaşayabilirler. Kasların yanı sıra dizlerin de güçlendirilmesi için belli egzersizler önerilir. Bu egzersizlerin ise mutlaka fizyoterapistlerin tavsiyelerine uyularak zamanında gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kas güçlendirilmesi, kas kütlesini çok fazla kazanmak zorunda kalmadan kasların tonlanması ve tanımlanmasını içerir. Kas sağlığını iyileştirmek ve korumak, daha güvenli ve daha kendi kendine yeterli hareketlere izin vermek için bir yoldur. Kasların güçlendirilmesi pratiği, sadece kasların sağlığı için değil, aynı zamanda kemikler için de son derece önemlidir, çünkü sonuçta bir tür kırığa neden olabilecek sözde streslere karşı daha dirençli hale gelirler.

Yaralanma ve kırılmaların önlenmesi için birçok kişi, kaslı hale gelmeden güzel bir vücuda sahip olmak için, yaralanmalardan ve hatta yaşlılardan kurtarılması gereken kişiler tarafından güç-egzersiz egzersizleri gerçekleştirir.

Kas egzersizleri aerobik egzersizlerle birleştirilebilir ve yapılması gereken spor ekipmanına gerek duymaz. Güçlendirme alıştırmalarında ilginç olan şey, daha hafif ağırlıkların genellikle daha az set ve daha fazla tekrarla kullanılmasıdır.

Kas güçlendirme hedefleri zaten var olan lifleri güçlendirmek, fiziksel egzersizlerde yaralanma olasılığını daha düşük ve fiziksel koşullandırma daha iyi hale getirmektir, odak daha yalın bir kitle oluşturmak değil, mevcut olanı koşullandırmak ve güçlendirmektir.

Kas güçlendirilmesi ve fiziksel kondisyon antrenmanı aynı zamanda kasları, kalori yanmasını ve vücut yağ kaybını tanımlamayı ve tanımlamayı amaçlar, çünkü bu egzersizler aynı anda birkaç kası hareket ettirir.

Bu nedenle, en iyi kas kuvvetlendirme egzersizleri, uygulayıcılarınızın daha fazla direnç göstermesini ve örneğin çömelme, batma ve tahta gibi kardiyopulmoner kapasiteyi artırmasını sağlayan egzersizlerdir. Güçlü ve güçlü bir kas sistemi vücudun sağlığına pek çok yarar sağlar, örneğin:

  • Daha büyük direnç,
  • Artan yağsız kitle,
  • Duruş geliştirir,
  • Eklemleri geliştirir ve korur,
  • Kemik yapısını geliştirir,
  • Kemikler daha dayanıklıdır,
  • Fiziksel uygunluğu artırır,
  • Metabolizmanın işleyişini uyarır,
  • Kalorileri yakar ve kilo vermede yardımcı olur.

Tüm fiziksel aktiviteler fayda sağlar, ancak bunun için kas sisteminin sürekli olarak kullanılması gereklidir. Kas güçlendirmeye yardımcı olan ve Vücut Sağlığı, Pilates, Fonksiyonel Eğitim ve Yoga gibi çeşitli faydalar sağlayan birkaç modalite vardır.

Pilates, gövde ve karın kaslarını güçlendirerek solunum kontrolü ve omurganın hizalanmasını temel alan bir yöntemdir. Ön çapraz bağ ameliyatı olan kişilerin dizlerinin güçlenmesi için pilates oldukça faydalı bir spor olarak bilinir. Zaten ideal kiloda iseniz, ama kas tonlama Pilates arıyorsanız mükemmeldir.

Vücut geliştirme tonlara, hipertrofiye veya yanık yağına çok katkıda bulunur; ancak bu, yüklerin tekrarlarına ve ağırlığına bağlı olacaktır. Eğer amaç yağları yakmak ve tonda kalmaksa, tekrarlama sayısını sadece daha az yük ile arttırmaktır. Fonksiyonel eğitim, günlük gündelik hareketlerimizi taklit eden dinamik egzersizlerdir. Kilo vermek ve tanımlamak isteyenler için harikadır. Fonksiyonel egzersizler, tek bir egzersizde daha fazla sayıda kas kullanır. Bu yöntemin temel amacı vücudun büyük kas gruplarının dâhil edilmesini içeren, itme, çekme ve çömelme olarak zamanla kesildi işlevselliği kurtarmayı amaç edinir.

Yoga güçlendirmek ve kasları şartlandırmak için kendi vücut ağırlığını kullanarak gücünü kullanan eğitim oluşur. Pozisyonlar, uzun bir süre boyunca yüklü kalır zaman sonunda kuvveti ve gücü hem de gerektirir. Yoga ayrıca kas kütlesi kazanmanıza yardımcı olur.

Ön Çapraz Bağ Tedavisi Öncesi

Ön çapraz bağ yaralanmaları gerçekleştikten sonra uzmanlar tarafından bir tedavi yöntemi belirlenir. Hastalar için uygun olan tedavi yönteminin belirlenebilmesi için ise gerekli tetkiklerin sağlanması gerekir.

Hastanın Durumunun Analizi

Hastaların ön çapraz bağ tedavisine geçmeden önce durumları ile alakalı tüm analizlerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Fiziki muayenelerin yanı sıra belli cihazlar kullanılarak da analiz gerçekleştirmek mümkün olmaktadır.

Hikâye Bulguları

Ön çapraz bağ tedavisinin tam ve sağlıklı olarak sağlanabilmesi için öncelikli olarak tüm analizlerin yapılması gerekmektedir. Bu analizler yapılırken ise pek çok cihazdan yardım alınmaktadır. Uzman olan hastalar elle muayene gerçekleştirdikten sonra da hastanın durumu ile alakalı saptamalar yapabilmektedir.

Muayene

Ön çapraz bağ yaralanmalarının tedavi edilebilmesi için belli muayene yöntemlerinden bahsedilmektedir. Fiziki muayene daha hafif ön çapraz bağ yaralanmalarında uygulanırken ileri derecede olan kopma ya da zedelenmeler için çok daha farklı testler uygulanmaktadır.

Lachman Testi

Lachman testi, ön çapraz bağın bütünlüğünü değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bunun için, hasta alt ekstremite genişletilmiş ve rahat, dorsal dekübitus yerleştirilmelidir. Daha sonra, hastanın diz yaklaşık 20º tarafından esnektir. Muayene eden kişi, femurla ilişkili olarak tibianın kötüleşmesi için ellerle antagonistik hareketler gerçekleştirmelidir.

Ön Çekmece Testi

Hasta pozisyonu : Dorsal dekübitus diz ile 90º'de yer alır.

Testin açıklaması: Terapistin tibianın stabilize edilmesi ve hastanın tibianını her iki eliyle tutması için hastanın ayağına oturması ve baş parmaklarını eklem yüzeyine yerleştirmesi gerekir. Ön çapraz bağın test edilmesi için ve arka çapraz bağın test edilmesi için antagonistik bir kuvvet uygulandıktan sonra önceki bir çekişi gerçekleştirin.

Ön çapraz bağın ve arka çapraz bağın test edilmesi için antagonistik bir kuvvet uygulandıktan sonra bir çekme hareketi gerçekleştirilir.

İşaretler ve semptomlar: Test sırasında hasta ağrı hissetmeyecektir, pozitif vakalarda sadece savunma hissi yaşanır.

Pivot-Shift Testi

Pivot shift testi anterior cruciate ligament (ACL) yaralanması tanısı için en uygun tetkiklerden biridir. Bununla birlikte, bu testi gerçekleştirmek için kullanılan teknikte tekrarlanabilirliğini ve objektif ölçümünü tehlikeye sokan büyük bir değişkenlik vardır. Pivot shift testi, ACL hasarı ve dizin diğer anatomik yapıları arasındaki ilişkiden etkilenir. Pivot kaydırma testinin standartları, yorumlanması üzerine araştırmalar çerçevesinde pek çok yorum bulunur.

Röntgen

X-ışını muayenesi tıbbi teşhis için bir prosedürdür. İnsan vücudunun farklı bölümlerinin tıbbi bir görüntüsünü (radyografi) oluşturmak için X ışınlarını kullanan iyonlaştırıcı radyasyon kullanılarak yapılır.

Bu şekilde, vücudun sert kısımları olan kemikler, büyük miktarda X-ışınlarını zayıflatır ve X-ışını filmlerinde daha beyaz görünür. Yağ, kas ve visera gibi yumuşak parçalar, birkaç X-ışınını zayıflatır ve radyografilerde opak görünür.

X-ışını incelemesi bir radyoloji teknisyeni tarafından yapılır ve daha sonra bir doktor tarafından muayene edilir. İncelenmesi gereken bedenin bölgesine bağlı olarak sınavı yapmak için farklı pozisyonlar vardır.

Teknisyen hastayı muayene masasına doğru bir şekilde yerleştirmeli ve X-ışını ateşlemesini kontrol etmelidir. Ateşleme süresi ve ışınların yoğunluğu, incelenecek olan vücudun bölümlerinin yoğunluklarına göre belirlenir.

Ek olarak, X-ışını teknolojisini kullanarak hastalıkları teşhis etmek veya tedavi etmek için kullanılan başka testler ve prosedürler de vardır:

Radyografik Radyografi: Kemik kırıkları, belirli tümörler ve diğer anormal kitleler, pnömoni, bazı lezyon tipleri, kalsifikasyonlar, yabancı cisimler, diş problemleri vb.

Bilgisayarlı Tomografi: Geleneksel x-ray teknolojisini bilgisayar işlemiyle birleştirerek vücudun üç boyutlu X-ray görüntüsü oluşturmak için birleştirilebilecek bir dizi enine görüntü oluşturur. BT görüntüleri basit radyografilerden daha detaylıdır ve hekimlere vücuttaki yapıları farklı açılardan görselleştirme yeteneği kazandırır.

Röntgen ve tomografi, iyonlaştırıcı radyasyon kullanan testlerdir. Biz BT sıradan röntgen muayenenin daha sofistike bir model olduğunu söyleyebiliriz. ışının konu X-ışınları yayılır her iki durumda da aynıdır, ancak tomografide görüntü çözünürlüğüne sahip görüntü ve detay çok daha büyük miktarda sonuçlanan üç boyutu elde kılan bir hesaplama süreci vardır.

Manyetik rezonans görüntüleme tamamen farklıdır çünkü iyonlaştırıcı radyasyon kullanmaz. Görüntüyü gerçekleştirmek için hidrojen atomlarının manyetik rezonansına dayanan bir incelemedir. İyonizan radyasyon olmaması olarak, bu bebeklerin analizi dâhil, gebe kadınlarda kullanılabilir.

MR

Manyetik Rezonans Görüntüleme, iç organ ve dokuların ayrıntılı görüntülerini üretmek için güçlü bir manyetik alan ve radyofrekans dalgaları kullanan bir tıbbi görüntüleme teknolojisidir.

Bu teknik, vücudun hemen her bölümünü araştırmak için kullanılabilir ve genellikle omurganın beyin, eklem ve disklerini incelemek için kullanılır. Beyin, lomber ve tümör lezyonlarının incelenmesinde en ileri teknoloji. Yumuşak dokuların ve hayati organların mükemmel görüntülerini üretir.

Manyetik rezonans görüntüleme radyasyon içermez.

Manyetik rezonans görüntüleme ağrısız ve güvenli bir sınavdır. Bilinen tek risk, kullanıcının vücudun içine veya vücuduna yanlışlıkla yerleştirdiği cerrahi veya metal parçalardan kaynaklanan metal veya elektronik nesnelerle karışan manyetik alan ve radyo dalgalarından kaynaklanan risklerdir.

Aşağıdakilerden herhangi birine sahipseniz, lütfen bilgilendirin:

  • Baş anevrizması klipleri
  • Kalpteki metal valfler
  • Kalp pili
  • Kardiyak defibrilatör
  • Kulaklardaki implantlar
  • Nöro-uyarılması
  • Gözlerdeki metal parçalar

Hastaya Uygun Tedavi Yönteminin Seçilmesi

MR ya da röntgenin ardından uzmanlar hasta için ne tür bir tedavi uygulanacağının kararını vermektedir. Ön çapraz bağ tedavilerinde cerrahi müdahaleler gerekli olsa bile sadece fizik tedavi ile de durumu kurtarabilmek mümkün olmaktadır. Bu nedenle hastalar için tüm tetkikler yapıldıktan sonra karar verilir. Ön çapraz bağ ameliyatları dizin tamamen açılması ile birlikte gerçekleştirilen bir ameliyat olmasından dolayı, sonraki süreç de oldukça zorludur. Hastaların yeniden yürüyebilmesi ya da günlük aktivitelerine kavuşması zorluk yaratabilir. Uzmanlar ise tüm bu durumları göz önünde bulundurarak hastaların en hızlı şekilde iyileşebilmesi için uygun olan yöntemi belirler.

Ön Çapraz Bağ Tedavisi Sonrası

Ön çapraz bağ ameliyatı ya da fizik tedavi sonrasında hastaların mutlaka uzmanların uyarılarını dikkate almaları gerekir. Tedavi süreci son derece sancılı olduğundan hastaların ilaç kullanımlarını ya da fizik tedavilerini sürdürmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde hastalar çeşitli komplikasyonlar ile karşı karşıya kalabilirler.

Pansuman ve Yara Bakımı

Ön çapraz bağ yaralanmalarına yapılan tedavilerden sonra hastaların düzenli olarak kontrollerini de sağlamaları gerekir. Bunlar içinde yara bakımı ve pansuman da yer alır. Uzmanlar pansuman için uygun olan zamanları hastalara bildirmekte hastalar da bu dönemlerde pansumanları için uzmanları ziyaret etmektedir. Gazlı bez ile sarılan yarada ilk aşamalarda bandaj söz konusu olabilmektedir. Dikişlerin alınması için ise ameliyattan kısa bir süre sonra sağlık kuruluşu ziyaret edilir. Yaranın bakımı için ise yine uzmanlar tarafından verilen tavsiyelere uyulması gerekir. Hastaların kesinlikle uzman bilgisi dışında müdahalelerde bulunmamaları gerekir. Enfeksiyon riski yüksek olan bu yaralarda herhangi bir şişme, yanma ya da benzer durum söz konusu olduğunda tam teşekküllü bir hastaneye başvurulması gerekir. Semptomlar yaranın çok daha ileri derecelere varmasına neden olurken ameliyatın yenilenmesini de gerektirebilir.

Ön Çapraz Bağ Ameliyatı Sonrası Egzersizler

Ön çapraz bağ ameliyatı sonrasında hastaların belli egzersizler yapması, bacakların ve kasların güçlenmesini hızlandırır. Uzmanlar tarafından ne tür egzersizlerin yapılabileceği de anlatılmaktadır. Hastaların kesinlikle dizi zorlayacak spor faaliyetlerinden uzak durmaları gerekmektedir. Özellikle futbol, basketbol, hentbol, boks ya da buna benzer yaralanmaları hızlandıracak sporlar için belli bir süre ara verilmesi gerekmektedir. Bu süreç tamamlandıktan ve hasta yeniden ağır sporlar yapabilecek kıvama geldikten sonra spor faaliyetlerine geçiş sağlanabilmektedir.

Hastanın Dikkat Etmesi Gerekenler

Ön çapraz bağ ameliyatı sonrasında hastanın da üstüne düşen görevi gerçekleştirmesi gerekir. Bunlar aşağıda yer almaktadır.

Ameliyattan sonra diz iyileşmesi için iyi bir rehabilitasyon süreci önemlidir. Erken dönemde, hasta, ameliyat edilen uzuvda erkeğin ağırlığının bir kısmını boşaltabilmesine rağmen, greft kemiklerdeki bağlantı noktalarında hala kırılgandır. Sadece dördüncü haftadan itibaren daha sıkı olacak ve sadece sekizinci haftada tutarlılık kazanacak. Bu nedenle, bu dönemde abartılı çabalar tüm rehabilitasyon sürecini tehlikeye atabilir ve hatta greft kaybına yol açabilir. Bu aşamada, odak ödem ödem ve eklem hareketinin genliğinin restorasyonu gerçekleşir.

Ameliyat sonrası evredeki tüm egzersizler, ameliyattan yaklaşık altı hafta sonra başlayan ve yirminci haftanın sonunda sona eren greft revaskülarizasyon sürecini göz önünde bulunduran bir fizyoterapist tarafından yönlendirilmelidir. Bu dönem önemlidir, çünkü greft kademeli olarak eskisine benzer bir bağa dönüştüğü zamandır. Bu aşamada kendi başınıza egzersiz yapmak, yeni bağı, dayanabileceklerinin ötesine zorlayabilir.

Hareket açıklığı ve kas gücü iyileştikten sonra bile, özellikle hareket mekaniği ile ilgili olarak, daha fazla yaralanmayı önlemek için hala bir miktar özen gösterilmelidir. Bilimsel bir çalışma, iki yıllık ameliyattan sonra bile, ameliyat edilen bacak ile ameliyatsız bacak arasında hala bir asimetri olduğunu göstermiştir. Ameliyat edilen diz hareketlerinde daha az güce sahiptir, bu nedenle kalça ekleminde tazminat olarak daha büyük bir gereksinim vardır.

ACL'nin kopmasına maruz kalan herkes, spordan uzaklaşmak zorunda değildir. Rekonstrüksiyon cerrahisi ve rehabilitasyonu, sporcunun normal aktivitelerine tam olarak geri dönmesini istemektedir. Önemli olan her zaman eklemi stabil tutmaktır, böylece fiziksel egzersiz güvenli bir şekilde yapılır.

Sık Sorulan Sorular

Ön çapraz bağ ameliyatı, yaralanmalar, tedavi sonrası süreç ve buna benzer pek çok durum ile alakalı sorular yöneltilmektedir. Bu sorular ve soruların detaylandırılmış cevapları ise aşağıda yer almaktadır.

Ön Çapraz Bağ Tedavisi Neye Yöneliktir?

Ön çapraz bağ tedavisi tamamen hastanın yeniden dizlerini, bacaklarını ve kaslarını kullanabilmesine odaklı olarak gerçekleştirilmektedir. Hastalara uygulanan tedavi metotları arasında cerrahi müdahaleden de bahsedilmektedir. Bazı hastalar yalnızca fizik tedavi ile ayağa kalkabilecek düzeydeyken bazıları için cerrahi müdahale uygun görülür. Bu durum neticesinde ise ön çapraz bağların ve dizin yeniden eski fonksiyonlarını kazanmasına yardımcı olunur. Bu işlemler cerrahi alanında uzmanlaşmış olan kişiler tarafından tam teşekküllü sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilir.

Ön Çapraz Bağ Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Ön çapraz bağ tedavi edilmez ise hastaların sakat kalma gibi durumları söz konusu olabilir. Yaralanmalar gerçekleştiği anda mutlaka ilkyardım yapılması ve hastaların uygun olan sağlık kuruluşlarına sevk edilmesi gerekmektedir. Uzman hekimler gerekli müdahaleleri sağladıktan sonra hastanın durumu ile alakalı net bilgilendirmeler gerçekleştirmektedir. Bazen cerrahiye gerek kalmadan hastalar tedavi edilebilmektedir.

Ön Çapraz Bağ Kendiliğinden İyileşir mi?

Ön çapraz bağlar kendiliğinden iyileşebilir; ancak iyileşme sonucunda dizde fonksiyon kaybı gerçekleşebilmektedir. Özellikle yanlış gerçekleşen kaynamalar sonucunda diz eskisi gibi bükülemez ya da uzatılamaz bir hal almaya başlar. Kendiliğinden iyileşmelerde başarı gözlenemez ise hastaların mutlaka cerrahi müdahalelerden geçmeleri gerekecektir.

Hastalara Koltuk Değneği Önerilir mi?

Ön çapraz bağlar tedavi edildikten sonraki süreçte hastaların dizlerini zorlamamaları için koltuk değneği kullanmaları önerilmektedir. Dizden destek alamayan hastalar için bu ürünler oldukça destekleyicidir; ancak fizik tedavi dönemi geldiğinde bu araçlardan destek almaya devam etmek, iyileşme sürecini yavaşlatacaktır.

Sporcular Sporlarına Ameliyattan Sonra Ne Zaman Dönebilirler?

Ön çapraz bağlar ameliyat ile iyileştirildikten sonra sporcuların belli bir dönem dinlenmeleri ve sonrasında spora dönmeleri gerekir. Bu süre bazı sporcularda 2 seneye kadar uzayabilirken bazı hastalarda 6 ay gibi bir süreçte gerçekleşebilmektedir. Aslında dizde oluşan yaralanmamanın boyutu, spora dönüş sürecini de yakından etkilemektedir.

Ön Çapraz Bağ Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Ön çapraz bağ yaralanmalarından sonra ameliyat gerçekleştirilmiş ise iyileşme süreci biraz daha yavaş gerçekleşir. Bu süre en az 6 aylık bir süre olarak değerlendirilmelidir. Hastalar fizik tedavi süresini de mutlaka bu sürecin içine dâhil etmelidir.

Ameliyat Ön Çapraz Bağ Kopması İçin Kesin Çözüm müdür?

Ön çapraz bağ kopmalarında ileri derecede hasarlardan bahsediliyor ise cerrahi müdahale şarttır. Ancak kopmaların ya da yırtılmaların derecesi kesin çözüm olup olmadığı konusunda belirleyici faktörler arasında yer almaktadır. Bu durum neticesinde uzmanlar tarafından kesinlik durumu hakkında bilgilendirmeler sağlanmaktadır.

Ön Çapraz Bağ İkinci Kez Koparsa Ne Olur?

Ön çapraz bağ ikinci defa kopar ise risklerden bahsedilebilir. Son derece travmatik bir durum olan ikinci kopmalar, hastaların iyileşme sürecini daha da uzatır. Eğer kopmalar şiddetli ise hastaların yeniden ameliyat olması da söz konusu olabilmektedir.

Tedavi Çocuklara Yetişkinlere Uygulandığı Gibi Mi Uygulanır?

Ön çapraz bağ ameliyatlarında yetişkinler ya da çocuklar arasında bir farklılık söz konusu değildir. Daha hassas cihazlar ve küçük kesiler ile yapılan ameliyatın neticesi iki koşul için de aynı özellikleri taşır.

Ameliyattan Hemen Sonra Araba Kullanılabilir mi?

Ameliyat sonrasında hastaların araç kullanımı gerçekleştirmeleri söz konusu değildir. Diz bölümü tamamen açılmakta ve sinirler ile birlikte çapraz bağlara müdahale edilmektedir. Bu müdahaleler neticesinde ise hastaların eski fonksiyonlarına dönebilmeleri amaç edinilir. Hastaların yeniden araç kullanabilmeleri için ise en az 3 aylık bir dönem beklemeleri gerekmektedir.

Ön Çapraz Bağ Tedavisi Evde Yapılabilir mi?

Ön çapraz bağ tedavisi evde yapılabilecek bir tedavi şekli değildir. Hastaların kopma ya da yırtılmalar ile karşılaşmaları durumunda mutlaka bir uzmandan yardım istemeleri gerekmektedir.

Ağrılar Ne Zaman Geçer?

Ameliyattan sonra en az 10 günlük bir zaman diliminin ardından ağrılar azalmaya ve tamamen geçmeye başlamaktadır.

Ön Çapraz Bağ Ameliyatı Ağrılı Mıdır?

Ön çapraz bağ ameliyatı ağrılı değildir; çünkü uzmanlar lokal ya da genel anestezi uygulayarak ameliyatı gerçekleştirirler.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Hastalıklar