Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Menisküs

Diz ağrısı her yaşta görülebilen bir şikâyettir. Hatta büyüme çağında ve hareketli dönemlerde bu ağrı daha fazla artabilir. Bu ağrıların ihmal edilmesi dizlerde hasar meydana getirebiliyor. Özellikle sporcularda daha sık görülen bu durum diz yapısındaki bir deformasyonu akıllara getirebilir. Menisküs olarak da bilinen bu rahatsızlık sporcuların kariyerlerini bitirme noktasına da getirebilmekte. Bu nedenle dizlerde meydana gelen ağrıların asla hafife alınmaması gerekmektedir. Özellikle alternatif tıp yolu ile tedavi edilmeye çalışılan diz ağrıları daha fazla artabilir ve menisküs ilerleyebilir. Günümüzde menisküs tıbbi tedavisi mümkündür. Bazı menisküs rahatsızlıklar dizdeki kanlı dokuda oluşur ve bu dokudaki yırtıklar kendi kendini yenileyebilir. Genellikle gençlerde meydana gelen kırmızı doku yırtılmaları bunlara örnektir. Ancak beyaz, yani kansız bölgelerde meydana gelen yırtıklar için genellikle cerrahi müdahaleler gerekmektedir.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. İrşadi İstemi Alp Yücel

Menisküs Hakkında

diz eklemindeki C şeklinde bulunan yapılara menisküs adı verilir. Bu yapılar oldukça hayati bir nokta olan femur yani uyluk ve bacak kemiği arasında yer alırlar. Bunlar iç ve dış diye dizde toplamda 2 tane menisküs adeti vardır. Dizin düz durmasını sağlayan bu yapı kişinin yürüme ve benzer hareketleri yapabilmesi için son derece önemlidir. Ayrıca süspansiyon görevini de üstlenen menisküsler kıkırdakların yaralanmasını da önlerler. Ancak ani ve yanlış hareketler sonucunda bu dokular zarar görür. Kıkırdak yaralanması olarak da bilinen menüsküs pek çok sporcunun kariyerini noktalamasına neden olmuştur. Özellikle futbolcuların hemen hepsinde hayatlarının bir noktasında menisküs rahatsızlığı görülmektedir. Bir çeşit amortisör görevi gören bu yapıların yalnızca diz değil vücudun geneli için de önemi büyüktür.

Menisküs İşlevi Nedir?

Dizin stabilitesini sağlamak menisküs ana görevidir. Ayrıca temas alanını genişletmek ve eklemlerdeki kıkırdakları beslemek de diğer işlevleridir. Ekstansiyon ve fleksiyon gibi durumlarda ise sinovyal sıkışmaların önüne geçer. Aslında diz stabilitesi dışında pek çok görevi aynı anda yerine getirir. Ayrıca eklemlerde bulunan kıkırdaklara uygulanan kuvveti azaltır ve kıkırdakların zarar görmesini engeller. Kıkırdakları da besleyen bu yapıların zarar görmesi pek çok açıdan hareket kabiliyetini kısıtlar. Ayrıca iç menisküs ve dış menisküs olarak da 2 gruba ayrılır.

İç Menisküs

İç menisküs yırtığı genellikle dizin zorlanmasından kaynaklanan bir durumdur. Başta futbolcular ve atletizmciler olmak üzere, sporcularda çok fazla görülür. Dizler hafif kırıkken, vücudun yükü dizlere biner. Tam bu esnada aniden vücudu döndürmek iç menisküs yırtığına neden olur. İç menisküs yırtığı ileri yaşlarda da sık karşılaşılan bir durumdur. Bu yırtık kişi tarafından da rahatça anlaşılabilir. Çünkü dizden kilitlenme ve yırtılma sesi gelir. Hemen ardından şiddetli bir ağrı ve şişlik görülür. Diz olduğu gibi kalır ve ne bükülüp ne de düzelir. Kişinin bu esnada asla dizini zorlamaması gerekir. Hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Çünkü İç menisküs yırtığında erken tanı ve tedavi son derece önemlidir. Eğer tedavi edilmez ya da yarıda bırakılır ise kıkırdaktaki bu deformasyon ilerleyen dönemlerde ciddi diz ağrılarına ve kireçlenmelere neden olabilir. Sağlık kuruluşunda çekilen bir MR ile İç menisküs yırtığı teşhis edilebilir.

Dış Menisküs

Her iki dizde de ikişer adet menisküs yapısı vardır. Bunlardan bir tanesi dizin iç tarafında yer alırken, diğeri de dış tarafta yer almaktadır. Dizin dış tarafında hissedilen batma, ağrı ve acı hissi dış menisküsün bir belirtisidir. Aynı şekilde dış menisküste de şişlik birkaç saat içinde kendini gösterir. Diz kullanılabiliyor olsa da tam olarak basılamaz ve topallama görülür. Bu nedenle dış menisküs tedavi edilmesi şarttır. Dış menisküs yırtıklarında küçük deformasyonlar kendiliğinden iyileşebilir. Ancak bu yırtıklarda genellikle küçük komplikasyonlar görülmez ve dış menisküs için cerrahi müdahale uygulanır. Cerrahi müdahale olmadan hastalığın geçmesini beklemek oldukça tehlikelidir. Bu yırtık tedavi edilemez ise dizi kontrol etmek zorlaşabilir ve dizde bir boşluk hissi oluşabilir. Hatta yırtık ciddi ve büyük ise yan bağların kopmasına da neden olabilir. Yırtıkla birlikte kopan menisküs parçası diz eklemine sıkışabilir ve dizin hareket yeteneğini yok edebilir. Eğer ağrı hafiflediği için dış menisküs tedavi edilmezse ilerleyen yaşlarda artroz hastalığını da ortaya çıkarır. Bu da tedaviyi daha fazla güçleştirir.

Menisküs Rahatsızlığı Nedir?

Her iki dizde de iki adet bulunan ve dizin ön ile arka tarafında yer alan dokulara menisküs adı verilir. Bu yapının amacı dizin stabilitesini sağlamak ve kıkırdak dokularına gelecek baskıları azaltarak, korumaktır. Ani ve sert bir vücut hareketinde zarar gören menisküsler şiddetli ağrı ve şişkinliğe yol açar. Ayrıca ön ve çapraz bağların da zarar görmesine neden olur. Tedavi edilmeleri son derece önemlidir. Çünkü tedavi edilmeyen menisküsler nedeni ile kireçlenme, artroz, denge kaybı ve diz stabilitesinin kaybolması söz konusu olacaktır. Ayrıca dokular zarar görecek ve dizdeki kıkırdak yapı deforme olacaktır. Bunun sonucunda da diz hâkimiyeti kaybolarak hareket yeteneği kısıtlanır. Ayrıca hastanın dizinde ve bacağında şişlikler, ağrılar meydana gelir.

Görülme Sıklığı

Menisküs genellikle sporcularda görülür ve bu nedenle sporcu hastalığı olarak da adlandırılır. Ani hareketlerde, dize çok yük binmesinde karşılaşılan bu rahatsızlığın görülme sıklığı bir hayli fazladır. Ayrıca obez kişilerde de diğer kişilere nazaran daha fazla menisküs görüldüğü saptanmıştır. Ancak en fazla futbol, atletizm, basketbol gibi sporları yapan kişilerde çok sık görülmektedir. Tüm dünyada milyonlarca kişi menisküs rahatsızlığı nedeni ile sağlık kuruluşlarına başvurmaktadır. İlk etapta problemin menisküs olduğu anlaşılmayabilir. Ancak dizde geçmek bilmeyen batma ve ağrılar menisküse en büyük işarettir.

Menisküs Yırtıkları

Menisküs yırtıkları iç ve dış olarak ikiye ayrılmaktadır. İç tarafta bulunan menisküsün zarar görmesi iç menisküs, dış taraftaki menisküsün zarar görmesi ise dış menisküsü oluşturur. Her iki durumda da hastanın muhakkak en yakın sağlık kuruluşuna gitmesi gerekmektedir. İç menisküs yan ve çapraz bağlarında zarar görmesine neden olurken, dış menisküs sorunu da diz hâkimiyetinin kaybolmasına yol açar. Üstelik dış menisküs erken tedavi edilmezse artroz hastalığına da davetiye çıkarır. Bu da zorlu operasyon süreci gerektiren bir dönem demektir. Hatta sporcuların kariyerleri tedavi edilmeyen menisküsler nedeni ile bitebilmektedir. İlerleyen yaşlarda kalıcı yürüme problemlerinin nedeni aslında menisküs de olabilmektedir.

Artroskopik Sınıflama

Menisküs yırtıkları tek bir noktada olabileceği gibi, birden fazla noktada da meydana gelebilir. Bu nedenle Artroskopik Sınıflama yapılır ve en uygun tedavi seçenekleri belirlenir. Ayrıca bu sınıflandırma hastalığı daha iyi tanımak adına da son derece önemlidir. Özellikle ortopedi cerrahisine kılavuzluk eden bu sınıflandırma sayesinde hastaya en uygun tedavi yöntemi uygulanır. Tam detayı anlaşılmadan müdahale edilen menisküsler tam anlamıyla tedavi edilmemiş sayılır. Teknolojik gelişmeler menisküs daha detaylı incelenmesine imkân vermektedir. Menisküste sınıflandırma Longitudinal Yırtıklar, Horizontal Yırtıklar, Oblik Yırtıklar, Radyal Yırtıklar ve Varyasyonlar şeklinde yapılmaktadır.

Longitudinal Yırtıklar

En sık karşılaşılan yırtıklar Longitudinal yırtıklardır. Aslında buna uzunlamasına yırtıklar şeklinde ifade etmek de mümkündür. Bu yırtıklar menisküs posterior ucundan başlar ve öne doğru uzanır. Diğer bir adı ile kova sapı yırtıklarıdır. Bu yırtık türü en çok kilitlenme şeklinde tabir edilen duruma yol açar. Ayrıca bacakta şişkinliğe de yok açar ve derin bir acıya sebep olur. Menisküs kenarında paralel meydana gelen bu yırtıklar serbest şekilde hareket de edebilir. Eğer daha tehlikeli durumlarda, yırtığın kapsüle yakın olması durumuna periferik yırtık adı verilir.

Horizontal Yırtıklar

Kompleks ve flep ismi verilen yırtıkların öncüsü kabul edilir. Genellikle bu yırtıklar menüsküsleri iki parçaya böler. Menisküsler alt ve üst olmak üzere ikiye ayrılır. Bu yırtıklara enlemesine yırtık demek de mümkündür. Bu yırtıklar çoğu zaman cerrahi müdahaleye ihtiyaç duymaz. İlaçlar ile tedavi edilebilir. Ancak her ağrıya sebep olmayan yırtığı Horizontal Yırtık kabul etmek doğru bir yaklaşım değildir. Buna ortopedi uzmanlarının karar vermesi gerekmektedir.

Oblik Yırtıklar

Tam kat yırtıklar şeklinde de anılmaktadırlar. Menisküs içinden perifere doğru ilerlerler. Yırtığın tabanını bulunduğu noktaya göre Oblik Yırtıklar 2’ye ayrılır. Eğer taban posteriora gelmiş ise posterior oblik yırtıklar, anteriorda ise anterior Oblik Yırtıklar olarak isimlendirilirler.

Radyal Yırtıklar

Uzanış şekli bakımından oblik yırtıklara benzerler. Menisküs içinden dışa doğru uzanırlar. Radyal Yırtıklar söz konusuyken kanat tipi yırtıklardan da söz edilir. Tedavisi diğer yırtıklara göre daha zor olabilir. Hatta cerrahi müdahale gerektirebilir. Tam kat ya da parsiyel şekillerde görülebilirler.

Varyasyonlar

Bu yırtık türleri tüm yırtıkları bir arada içerebilir. Bu nedenle kompleks yırtıklar şeklinde de ifade edilebilmektedir. Genellikle cerrahi yöntemler ile tedavi edilirler. Dejeneratif zeminde meydana gelirler. Menisküse çapraz, enlemesine ya da boylamasına görülebilen yırtık türlerini içerir. Genellikle bu tarz durumlarda menisküsün alınması gerekir. Çünkü çoklu yırtıklarda menisküsü kurtarmak çok mümkün olmaz.

İyileşme Özelliklerine Göre

Tedavisi yapılan menisküs iyileşme özelliklerine göre de sınıflandırılır. Hatta kanlanma türleri de bu sınıflandırmayı destekler. Bu sınıflandırma 3 başlık altında incelenebilir. Bunlar Kırmızı-Kırmızı Zon, Kırmızı-Beyaz Zon ve Beyaz-Beyaz Zondur.

Kırmızı - Kırmızı Zon

Damarlı bölgede meydana gelen yırtılmalardır. Yani menisko kapsülden 3 mm bölgeye kadar uzanan yırtıklardır. İyileşme potansiyeli anlamında diğer türlere göre daha iyimserdir. Kırmızı – kırmızı zon yırtıklarında menisküs dikilebilir. Ayrıca kan dolaşımı olduğu içinde bitkisel tedavisi mümkündür. Bazı egzersizler ile de bu yırtıkların onarılması sağlanabilir. Çok fazla ağrı – sızı gözlemlenmez. Hatta istirahat edildiğinde hissedilen ağrı azalır. Ancak yine de tedavi edilmesi gereken problemlerdir.

Kırmızı - Beyaz Zon

Bu bölgede bulunan kan damarları ##### Kırmızı-Kırmızı Zon bölgesindeki kan damarlarından daha azdır. Bu nedenle de tedavisi daha zordur. Çünkü menisküsü kan damarları tamir etmektedir. Bu bölgede meydana gelen yırtıklarda tedavi biraz uzun sürmektedir. Cerrahi müdahale gerektirebilirler. Ağrı – sızı vardır ve genellikle dizin rahat hareket etmesini engeller.

Beyaz - Beyaz Zon

Bu yırtıklar en iç bölgede yer almaktadır. Dolayısıyla kan damarları bulunmadığı için tedavisi yalnızca cerrahi müdahale ile yapılmaktadır. Genellikle bu operasyonlarda menisküs iç kısmındaki yırtıklar çıkarılmaktadır. Çünkü bu yırtıklar sinovit ve kıkırdak sorunlarına neden olabilirler. Sporcularda en sık bu menisküs türüne rastlanır. Genellikle son derece ağrı ve acıya neden olur. Diz bükülemez ya da düzeltilemez. Cerrahi operasyondan sonra da ağrı olabileceği için menisküs egzersizlerine başlanır. Hastanın egzersiz süreci boyunca da gözetim altında tutulması gerekir.

Menisküs Tedavisi

Menisküs öncelikle muhakkak tedavi edilmesi gerektiğinin bilincinde olunmalıdır. Hangi tip menisküs olursa olsun, tedavi edilmeyen yırtıklar kireçlenme, romatizma, dizde denge ve stabilite kaybı gibi sorunlara yol açar. Hatta yürümede topallama ve aksaklıklar da tedavi edilmeyen menisküs den kaynaklanabilir. Menisküs tedavisi genellikle artroskopik cerrahi yolu ile tedavi edilir. Bu müdahalenin öncelikli amacı menisküs yırtığını dikmektir. Ancak menisküs dikilmeye elverişli değilse, yani parçalanmış ise bu durumda dizden çıkarılır. Eğer menisküs kan damarlarının bulunduğu bölgede meydana gelmiş ise iyileşmesi kolaydır. Genellikle ağrı kesiciler, istirahat ve dizlik kullanımı ile bu menisküslerin tedavileri evde yapılabilir. Ancak hangi tip menisküs olduğunu öncelikle öğrenmekte fayda bulunmaktadır. Bunun için şikâyetler baş gösterdiğinde öncelikle doktora başvurulmalıdır. artroskopik cerrahi yöntemi ile menisküs tedavisi yapılan hastaların birkaç hafta bacağını kullanmaması ve koltuk değneği kullanması gerekmektedir. Ayrıca asla çömelmemelidir. Sporcuların spora geriye dönüş süresi iyileşme hızına bağlı 3 aya kadar uzamaktadır. Menisektomi yönteminde parçalanan bölge dizden tamamen çıkarılır. Menisküs sağlam kalan kısmı tekrar aynı yere konularak operasyon bitirilir. Mümkün olduğunca fazla menisküs dokusu korunmalıdır. Dizin hâkimiyet kabiliyeti ve iyileşme süreci için bu çok önemlidir. Bu operasyondan sonra yaklaşık birkaç hafta içinde normal yaşantıya dönmek mümkündür. Spora dönüş ise tamamen hastanın iyileşme kabiliyetine bağlıdır.

İlaç Tedavisi

Her menisküs cerrahi operasyon gerektirmez. Aynı şekilde her menisküs ilaçla tedavi edilmez. Buna yalnızca uzman bir ortopedi hekimi karar verir. Genellikle kırmızı – kırmızı zon noktasında yer alan menisküsler için ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Çünkü bu alanda meydana gelen menisküsler kan damarları sayesinde daha hızlı ve sorunsuz iyileşirler. Çünkü kan damarları menisküsteki yırtıkların onarılmasına yardımcı olur. Ancak yalnızca ilacın da yeterli olmadığı durumlar söz konusudur. İlaç ile birlikte egzersize ve istirahate de ihtiyaç vardır. Genellikle egzersizler 1 buçuk – 2 ay gibi bir süre boyunca devam ettirilir. Bu egzersizlerin arasında en sık diz germe – bükme ve sıkıştırma hareketleri bulunur. Özellikle bu egzersizler sayesinde dizde meydana gelen şişlikler ve ağrılar azalır. Hangi menisküste ameliyat yapılacağı, hangi menisküste ilaç uygulanacağı ancak menisküs kamera ile izlenmesinden sonra belli olur. Diz eklemine sokulan 5 milimetre çapındaki kamera ile bunu gözlemleme çok basittir. Bazı durumlarda yalnızca MR da yeterli olabilir. İşte menisküs tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar.

Motrin

Bir çeşit ağrı kesici olan Motrin tahrişi de önleyici bir etki sağlar. Dizde iltihap oluşmasını engellemek ve tahrişi en aza indirmek için kullanılan bu ilaç hem cerrahi operasyon gerektiren, hem de gerektirmeyen durumlarda kullanılır. Tedavi edilmemiş menisküs yırtıklarının yol açtığı artrit hastalığı için de Motrin kullanılan etkili ilaçlardan bir tanesidir.

Advil

Bu ilacın etken maddesi ibuprofendir. Dolayısıyla iltihap ve zedelenmeye bağlı ağrıların yok edilmesini sağlar. Menisküs tedavisinde de bu ilaçtan çokça faydalanılır. Menisküs ağrısına neden olan hormonları azaltan Advil şişlik, tutukluk ve eklem ağrıları üzerinde de etkilidir. Menisküs ortaya çıkardığı incelme, aşınma ve tahribatı yok ederek tamirat görevini üstlenir. Özellikle menisküs ağrılarında çok etkili olan bu ilaç menisküs operasyonu sonrasında da çok sık tercih edilir.

Aleve

Aleve de anti inflamatuar giderici grubundan olan bir ilaçtır. Menisküs gibi eklem rahatsızlıklarından doğan zedelenme, aşınma ve iltihaplanmayı yok eder. Aynı zamanda mükemmel bir ağrı kesicidir. Genellikle kırmızı – kırmızı zon bölgesinde yer alan yırtıkların sebep olduğu ağrılar üzerinde çok fazla kullanılır.

Flexiseq

Diz, omuz, bilek gibi eklemlerin zedelenmesinde kullanılan bir diğer ilaç da Flexiseq’dir. Nano teknoloji ürünü olan bu akıllı jel eklemlere hızla nüfuz eder. 12 saat aralıklar ile eklem bölgelerine masaj yapılarak uygulanır. Eğer dizlik kullanılıyor ise bulaşmaması adına 10 dakika ilacın kuruması beklenir. Operasyon geçirsin ya da geçirmesin menisküs yırtıklarının çabuk iyileşmesinde çok önemli bir paya sahip olan bu ilaç diğer eklem problemlerinde de kullanılıyor. Ayrıca hareket yeteneğinin artmasına da yardımcı olan ilaç kişinin daha çabuk toparlanmasını sağlar. Özellikle sporculara genellikle bu ilaç muhakkak uygulanır.

Jointace

Jointace da Flexiseq gibi jel grubunda yer alan ilaçlardandır. İşlevsel olarak birbiri ile benzer özellikler gösteren bu ilaçların her ikisi de dairesel hareketler ile diz bölgesine uygulanır. Dizdeki şişmeleri ve ağrıları azaltan bu ilaçlar herhangi bir yaralanmadan kaynaklı meydana gelen eklem şikâyetleri için de kullanılırlar.

Cerrahi Tedavi

Cerrahi müdahale gerektiren menisküs yırtıklarında Artroskopi uygulanır. İç kısımda, yani kanlı kısımda bulunan yırtıklar dikiş tedavisi ile onarılabilmektedir. Ancak kanlı kısımda yer almayan yırtıklar için, yırtılmış olan bölgenin çıkarılması gerekmektedir. Yetişkin bir bireyin dizinde 3’te 1 miktarda kanlı kısım bulunmaktadır. Yani 30 yaş ve üzerinde menisküs sorunu yaşayan kişilerin genellikle büyük bir çoğunluğu cerrahi operasyon geçirmek durumunda kalır. Hasarlı bölgenin ameliyat ile çıkarılmasına menisektomi adı verilir.

Artroskopi

Artroskopik menisküs ameliyatlarında hastaya lokal ya da genel anestezi verilir. Bazı durumlarda epidural de yapılabilir. Bu ameliyatın amacı hasarlı bölgenin dizden uzaklaştırılması ve hastanın sağlığına kavuşturulmasıdır. Hastanın yaşı, yırtığın boyutu, menisküs ortaya çıkış zamanı gibi durumlar doktorun menisküsü onarma ya da tamamen çıkarılmasına karar vermesine yardımcı olur. Asıl amaç menisküsü çıkarmadan onarmak ve dokuyu korumaktır. Ancak menisküs üzerinde ciddi bir tahribat söz konusu ise bu durumda menisküs çıkarılacaktır. Artroskopik menisektomi operasyonlarında ise menisküsün bir kısmı çıkarılır. Kalan kısım ise normal bir menüsküs gibi dize hizmet edecek şekilde şekillendirilir. Bunun yanı sıra dikilerek tedavi edilmeye çalışılan menisküslerde tam iyileşme görülmeyebilir. Bu durumda menisküsün tamamen alınması gerekecektir. Ayrıca menisküs dikişleri diz dış yüzeyinden belli olabilir. Ancak son zamanlarda kendiliğinden yok olan estetik dikişler kullanılmaya başlanmıştır. Bu operasyon hem hastanın estetik kaygısını ortadan kaldırıyor, hem de yeniden dikişleri alma gibi bir zaman kaybına yol açmıyor. Menisküs ameliyatlarında dizi net görebilmek için turnike yöntemleri ile bacağa giden kan bir süreliğine engellenir.

Ameliyat sonrasında ya menisküs çıkarılır, ya da dikilir. Eğe menisküs çıkarılmamış ise ameliyat sonrasında hastanın bacağının üzerine biraz basmasına izin verilir. Birkaç gün kontrollü yürüyüşler yapıldıktan sonra bacak normal şekilde kullanılabilir. Eğer menisküs alınmış ise dize bir korse takılır ve bu korse hastanın bacağını kullanmasını engeller. 4 haftaya kadar hasta bacağını kullanmamalıdır. Doku iyileştikten sonra fizik tedavi süresi başlar. Bu süre zarfında da bacağın tam anlamıyla kullanılmaması gerekmektedir. Her iki ameliyatta da hasta genellikle en 3 güne kadar hastanede tutulur ve sonrasında taburcu edilir.

Operasyon sonrasında işe dönüş için hekimin muayenesi gerekir. Genellikle masa başı işi olan kişiler dikiş ameliyatından 1 hafta sonra işlerine dönebilirler. Ancak yürüme, koşma, hareket gerektiren bir işe sahip olanların doktorun onayına göre işlerine geri dönmeleri gerekmektedir.

Fizik Tedavi

Menisküs fizik tedavi yöntemleri ile iyileştirilmesi mümkün. Ancak yalnızca fizik tedavi ile değil. İlaç, dinlenme, gerekirse cerrahi operasyon ve son olarak fizik tedavi. Çünkü fizik tedavi yöntemleri tedavi edilen menisküs dokusunun eski görevlerine yeniden dönmesi için yapılır. Daha kısaca ve açık bir ifade ile dizin gerektiği gibi işlev görmesi için uygulanır. Genellikle bu tedavi yönteminde dizin bükülüp kaslarının harekete geçmesi ve eski sağlamlığına kavuşması hedeflenir. Kişi fizik tedavi uygulamasını herhangi bir rehabilitasyon merkezinden alabileceği gibi, evinde kendisi de yapabilir. Bu tedavi düzenli olarak doktor tarafından belirtilen süreler içinde yapılmalıdır.

Menisküs Hastalığının Nedenleri

Menisküs diz ekleminde bulunan ve her dizde bir iç, bir de dış olmak üzere 2 adet konumlanan kıkırdak, yumuşak bir dokudur. Yük dağılımı ve diz içindeki sıvı geçişini sağlama gibi görevleri bulunmaktadır. Aynı zamanda dizin stabilitesini sağlar. Ancak dize çok yük binmesi ya da hızlı ve sert dönüşler, manevralar, hareketler yapılması bu dokuların yırtılmasına neden olabilir. En çok da sporcularda ortaya çıkan bu hastalığın muhakkak tedavi edilmesi gerekmektedir. Aksi halde ilerleyen dönemlerde kireçlenme problemlerine ve eklem hastalıklarına neden olabilir. Ayrıca bu hastalık yalnızca sporcularda görülmez. Günlük rutin yaşantıda meydana gelen herhangi bir hareket esnasında da menisküs yırtığı ortaya çıkmaktadır. Menisküs yırtığı kişinin de fark edebileceği şekilde, sesli olabilmektedir. Ağrı vermese dahi bu yırtıkların muhakkak tedavi edilmesi gerekmektedir. Kanlı bölgede oluşabilen yırtıklar zaman içerisinde yavaş yavaş kendi kendine iyileşebilir. Ancak bunun kesin tanısı ve kararı doktor kontrolünde verilmelidir. Menisküse sebep olan en önemli durumları dizin burkulması ve dizin dönmesi şeklinde ifade etmek mümkündür.

Dizin Burkulması

Genellikle basketbol, futbol, koşu, atlama gibi sporlar ile uğraşan kişilerin dizlerini burkması menisküse sebep olmaktadır. Bu tarz durumlarda dizden kopma sesi gelir. Kişinin bacağının üzerine basmaması ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi gerekmektedir. Kopma ile birlikte şiddetli bir ağrı ve birkaç saat içinde de şişme gözlemlenir.

Dizin Dönmesi

Dizler hafif kırıkken, vücudun bir anda sert bir şekilde döndürülmesi ile dizin dönmesi eşit olmadığı için menisküs sorunu ortaya çıkar. en çok futbolcularda görülen bir durumdur. Yine kopma sesi gelebilir ve diz bir anda şişer. Hastanın hemen en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi gerekmektedir. Genellikle bu yırtıklar kontrol ve tedavi edilmez ise sporcuların kariyerlerini bitirmelerine dahi sebep olabilir.

Menisküs Belirtileri

Diz ekleminde herhangi bir sorundan kaynaklı böyle bir şeyin yaşanması her zaman akıllara menisküsü getirmeyebilir. İncinme ya da çıkma ve kayma gibi durumlar düşünülerek alternatif tıbba başvurulabilir. Ancak bu tarz durumlarda MR çekilmeden hastanın kendi tedavisini kendisinin yapmasına imkân yoktur. Bekletilen her menisküs iyileşmez ve ilerleyen yaşlarda çok daha kalıcı ve ciddi sorunlar ortaya çıkarır. Genellikle menisküs belirtileri arasında diz hareketlerinde takılma, dizde şişlik ve ağrı sayılabilmektedir.

Diz Hareketlerinde Takılma

Menisküs yırtıldığında ağrıya sebep olmayabilir ya da çok düşük dozlarda ağrı şikayeti ortaya çıkabilir. Çoğu zaman menisküs yırtığının olduğu fark edilmez. Ancak diz hareketlerinde kasılmaların olması menisküs en büyük belirtilerindendir. Bu yürürken ya da koşarken bile yaşanabilir. Dizin açılıp kapanırken acı vermesi ya da kıkırdak sesi duyulması var olan bir menisküsün habercisidir. Ayrıca bağdaş kurma ve diz çökme gibi durumlarda zorlanmak, eğilip kalkarken zorlanmak ya da topa vururken acı çekmek de aynı durumlar arasında sayılabilir. Bu her zaman acı çekmek ile kısıtlanmamalıdır. Bazı durumlarda yalnızca dizi hareket ettirirken de tutukluk yaşanabilir. Kemikler yerlerine yerleşiyormuş gibi bir his ortaya çıkabilir. Muhakkak bir hekime görünmekte fayda vardır.

Dizde Şişlik

Dizde meydana gelen şişlik menisküs en büyük belirtilerinden biridir. Bu şişlik bazen, istirahat edildiğinde inebilir ve hasta yeniden ayaklandığında eski boyutuna ulaşabilir. Ayrıca her menisküs yırtığında dizde şişkinlik olmaz. Genellikle menisküs yırtığının türüne ve gerçekleştiği noktaya göre birkaç saat içinde şişlik baş gösterir. Bu şişlik yalnızca dizde değil, bacakta, hatta ayakta da görülebilmektedir. Şişliğin indirilmesi adına çeşitli alternatif tıp yöntemleri kullanılmadan önce bir hekime başvurulmalıdır. Genellikle kırmızı – beyaz ve beyaz – beyaz bölgelerde meydana gelen yırtıklarda şişliklerin boyutu hastayı korkutabilir. Ancak endişe edilmeden en kısa sürede hekime başvurulmalıdır.

Ağrı

Ağrı da yine menisküs en belirgin şikâyetlerinden bir tanesidir. Ağrı genellikle yırtığın oluştuğu ilk anda meydana gelmez. Genellikle 10 – 15 dakika içinde şiddetli ağrı baş gösterir. Bu ağrı zaman zaman istirahat ya da ağrı kesici ilaçlar ile hafifletilebilir. Ayrıca ağrı kesici özelliği bulunan jeller de menüsküs ağrıları üzerinde son derece etkilidir. Kırmızı – kırmızı bölgede yer alan yırtıklar istirahat ve bu ağrı kesiciler ile evde tedavi edilebilir. Ancak bu noktanın dışında meydana gelen yırtıklar için muhakkak doktora görünmek gerekmektedir. Çünkü her menisküs kendini iyileştirme özelliğine sahip değildir. Ayrıca bu ağrılar yalnızca dizde değil, bacak, bel, ayak bölgelerinde de hissedilebilir. Yaşam kalitesini düşürecek boyutlardaki ağrılar için yeniden bir fizik tedavi metodu uygulanır. Ancak genel anlamda ağrı kesici jeller ve ilaçlar etkili sonuçlar vermektedir. Ayrıca hastanın bir müddet istirahat etmesi de yine ağrılar üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir.

Teşhis ve Tanı Yöntemleri

Her hastalıkta olduğu gibi menisküs de erken tanı ve tedavisi çok önemlidir. Geç kalınmış menisküslerde cerrahi müdahale ve sonrası oldukça zor olmaktadır. Menisküs teşhisi genellikle MR ve muayene ile yapılmaktadır. Ancak bazı durumlarda gelişmiş teknolojiden de destek alınabilmektedir. Bunun için diz kapağının içine yerleştirilen 5 mm çapındaki kameradan destek alınmaktadır. Yırtığın hangi noktada ve ne boyutta olduğunu teşhis etmek için bu oldukça faydalı bir yöntemdir. Muayene ile de teşhis edilebilecek bu hastalığın bir diğer kesin tanısı da MR yöntemi ile koyulabilir.

Muayene

Muayene ile menisküsü teşhis etmek mümkündür. Ancak genellikle menüsünün cerrahi müdahaleye ihtiyaç olup olmadığının teşhisi için muayene yeterli olmaz. Öncelikle muayene yapılır ve ardından hasta MR için gönderilir. Çünkü menisküs belirtileri farklı bir eklem hastalığı ile de benzerlik gösterebilir. Yalnızca muayene ve ilaç tedavisi yeterli olmayabilir. Bu nedenle ortopedi bölümünde uzman bir hekime görünmek gerekmektedir.

MR

Menisküs teşhislerinde en çok kullanılan yöntemlerden biri MR’dır. Mr sayesinde menisküs boyutu ve nerede olduğu net bir şekilde görülebilir. Kanlı dokuda olan menisküslerin genellikle cerrahi müdahaleye ihtiyacı yoktur. Ancak beyaz dokuda yer alan menisküsler için cerrahi operasyonlar düzenlenir. Ayrıca bu teknik ile menisküs yırtığının menisküs kenarında ya da ortasında olup olmadığı da gözlemlenebilir. Hastaya uygulanacak tedavi yöntemi için bu oldukça önemlidir. MR hasta sağlık kuruluşuna başvurduğu an alınması gereken bir aksiyondur. Hastanın bekletilmesi daha fazla ağrı ve şişkinliğe neden olacaktır.

Menisküs Risk Faktörleri

Menisküs her yaşta görülebilen bir rahatsızlıktır. Ancak menisküs yırtığını tetikleyen ve tedavisi zorlaştıran bazı riskler mevcuttur. Örneğin kişinin yaşı, dizi zorlaması ya da sert hareketlerde bulunması en önemli risklerden biri sayılır. Bu bazen bir spor faaliyetinde ortaya çıkabilirken bazen yalnızca yolda yürürken ani bir refleksten de kaynaklanmaktadır. İşi ağır olan ve ağırlık kaldırması gereken kişiler ya da spor salonlarında ağırlık kaldıran kişiler de bu rahatsızlık ile yüzleşebilirler.

Yaş

Yaş en önemli risk faktörlerinden biridir. Eklem kaslarının güçsüzleşmeye başladığı ileriki yaşlarda menisküs rahatsızlığı ileri boyutlarda görülebilir. Ayrıca yaş menisküs tedavi aşamasında da önemli bir risk faktörüdür. Genellikle kanlı bölgede meydana gelen yırtıklar genç yaştaki insanlar tarafından kolaylıkla atlatılabilir. Ancak yaş ilerledikçe kanlı bölgenin azalmasından kaynaklı yırtıklar beyaz bölgelerde meydana gelecek ve iyileşme süreci çok daha uzun sürecektir. Kasların ve kan hücrelerinin kolay yenilenememesi ileriki yaşlarda menisküs probleminin daha fazla ve ciddi yaşanmasına neden olabilmektedir.

Dizi Zorlamak

Genellikle ani manevraların yapılması gerektiğinde, bir spor faaliyeti içindeyken, koşarken ya da egzersiz yaparken dizi zorlamak da menisküs en temel risk faktörlerindendir. Dizde zorlama hissedildiğinde yapılan aksiyon sona erdirilmeli ya da en hafif şekilde geçiştirilmelidir. Ayrıca ilerleyen yaşlarda, yaşa uygun olmayan ağır egzersiz ya da sporlar yapılmamalıdır. Aynı şekilde spor eğitimi alırken aniden, vücut esnetilmeden ağır hareketler yapmaktan kaçınılmalıdır. Bu tarz durumlarda genellikle vücut endeksi ölçülmeli ve başlama egzersizleri yapılmalıdır. Uzun süre spor ile ilgilenmemiş birinin bir anda hızlı ve ağır sporlar yapması yalnızca menisküs değil, tüm eklemleri için oldukça tehlikelidir.

Sert Hareketler

Topa hızla vurmak, sert cisimlere tekme atmak, bir anda hızla koşmaya başlamak, vücut esnetilmeden ağır hareketlerle spor yapmaya çalışmak da menisküs risk faktörlerinin başında gelir. Mümkün olduğunda vücut alıştırılmadan ağır sporlar yapılmamalı ya da hızla sert bir cisme vurmaktan kaçınılmalıdır. Bu gibi durumlar genellikle sporcuların yaşadığı durumlardır. Ancak normal insanlar da herhangi bir aktivite içindeyken vücudunu aniden döndürmek, hızla koşmaya ya da yürümeye başlamak, zıplamak gibi hareketler içine girebilmekteler. Bu gibi durumlar menisküsü tetikleyen en önemli hallerdir.

Menisküs Nasıl Önlenir?

Menisküs riski ile karşı karşıya kalmamak ya da yeniden menisküsü yaşamamak adına bazı konularda önlem almak şarttır. Özellikle yaşı ilerleyen kişilerin doğru egzersizler yapması, ağır şeyler kaldırmaması ve dizi zorlayan hareketlerde bulunmaması gerekmektedir. Bu gibi durumlar ciddi menisküs yırtıklarına sebep olmaktadır. Ayrıca daha önce menisküs ameliyatı ya da tedavisi olmuş bir kişinin çok daha dikkatli davranması şarttır. Ayrıca kasları destekleyen gıdalar tüketmek, sağlıklı beslenmek ve kötü alışkanlıklardan uzak durmak da vücudun genel dengesi açısından son derece önemlidir.

Doğru Egzersiz

En sık yapılan hatalardan bir tanesi, hızlı forma kavuşmak adına hazırlıksız yapılan ağır egzersizlerdir. Özellikle gençlerin yapmış oldukları ağırlık kaldırma gibi egzersizler doğru ve kontrollü yapılmadığında menisküs yırtıklarını meydana getirebilir. Yapılacak olan egzersizlerden önce vücut hazırlanmalı ve uzman bir eğitmen eşliğinde ağırlık kaldırılmalıdır. Aynı şekilde koşu ya da zıplama gerektiren sporlarda da vücudun buna hazır olması beklenmelidir.

Ağır Şeyler Kaldırmamak

Bu da en sık menisküs şikâyetlerine neden olan durumlardan biridir. Yine spor faaliyetleri içinde ya da günlük yaşantıda kontrolsüzce kaldırılan ağırlıklar menisküs yırtıklarına neden olmaktadır. Özellikle kas geliştirmek adına kaldırılan ağırlıkların kişinin vücut endeksine göre belirlenmesi gerekmektedir. Yine günlük yaşantıda alışveriş esnasında ya da taşınma gibi durumlarda kişinin kendini zorlamaması gerekmektedir.

Dizi Zorlayan Hareketlerde Bulunmama

Bu genellikle futbol ya da voleybol müsabakalarında meydana gelen bir durumdur. Yapılan hamle ya da zıplayış kontrollü şekilde olmaz ise diz bundan oldukça kötü etkilenecektir. Aynı şekilde yürümeye ya da koşmaya elverişli olmayan bir noktadan ilerlemeye çalışmak, biçimsiz ve ağır egzersizler, hareketler yapmak, çok fazla yük taşımak da menisküs yırtıklarına neden olur. Voleybolda kontrolsüzce yapılan zıplayışlar inişte dize çok fazla yük binmesine neden olacaktır. Ayrıca romatizma ya da kireçlenme gibi rahatsızlığı olan kişilerin çok fazla yürüyüş yapmaması, gerektiğinden fazla koşmaması, araç kullanırken dizini zorlamaması gerekmektedir. Ayak ile diz bağlantısı iyi kavranmalı ve ayağı zorlayan durumların dizi, dolayısıyla menisküsü etkileyeceği unutulmamalıdır.

Sık Sorulan Sorular

Menisküs aslında pek çok insanın hakkında bilgi sahibi olmadığı eklem rahatsızlıklarından biridir. Bu konuya ilişkin her ne kadar sporcuların bilgisi olsa da bazı durumlarda riskler göz ardı edilebilir. Ancak her ne şekilde olursa olsun, ortaya çıkan menisküs problemi muhakkak tedavi ettirilmelidir. Ayrıca menisküse ilişkin bazı yanlış bilinen durumlar hastaları farklı yönlendirmektedir. Örneğin menisküs çıkık ile karıştırılmasından kaynaklı, alternatif tıp ile alınan önlemler menisküs yırtığının çok daha ciddi boyutlara ulaşmasına sebep olabilir. Bu nedenle menisküs riski ya da şikâyetleri ile karşılaşıldığında muhakkak uzman bir hekime görünmek gerekecektir. Ayrıca menisküs sorunu yaşamış olan bir insanın normalden iki kat daha fazla dikkatli olmasında fayda bulunmaktadır. Menisküs tedavisi sonrasında ise verilen istirahat ve fizik tedavi programlarına uyulması gerekmektedir. Yarım bırakılan tedavilerin ileride hassasiyet veren önemlisi de daha kötü sonuçlar doğuracağı unutulmamalıdır. İşte konuya ilişkin sık sorulan sorulardan bazıları.

Menisküs Rahatsızlığı Ciddi Bir Rahatsızlık Mıdır?

Menisküs rahatsızlığı tedavisi mümkün olan bir eklem rahatsızlığıdır. Kısa sürede teşhis ve tedavisi mümkündür. Ancak bu rahatsızlığı basit bir eklem rahatsızlığı olarak görmek de doğru değildir. Çünkü tedavisi yapılmamış olan menisküs yırtıkları ilerleyen dönemlerde ciddi kireçlenme sorunlarına yol açar. Hatta daha kötüsü dizin hareket kabiliyetini kısıtlar ve topallama ya da aksak yürüme sorunlarını ortaya çıkarır. Menüsküs tedavi edildikten sonra biraz dikkat ve egzersiz ile ortadan kalkabilecek bir rahatsızlıktır.

Menisküs Rahatsızlığı Genetik Midir?

Menisküs rahatsızlığı genetik bir rahatsızlık değildir. Tamamen kişinin hareketlerinden kaynaklanan doku zedelenmesidir. Doğuştan meydana gelen bir rahatsızlık da değildir. Dize alınan bir darbe, dizin yanlış kullanılması ya da ağır hareketler bu rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 30 yaş alt insanlarda dizdeki kanlı bölge daha fazla olduğu için yırtıklar çabuk iyileşme gösterir. Hatta yalnızca bir dikiş ile yırtıkların onarılması mümkündür. Ancak 30 yaş ve üzeri hastalarda dizdeki kanlı bölge azalacağından beyaz noktalarda oluşan yırtıklar daha fazla zarar görür. Bu da genellikle cerrahi müdahaleyi gerektirir. Bunun irsi olduğunun düşünülmesi son derece yanlıştır.

Menisküs Hastaları Spor Yapabilir Mi?

Menisküs hastalarının tedavi süreçleri birbiri ile farklılık gösterir. Örneğin dikiş ile tedavi edilebilen menisküs yırtıkları için birkaç hasta ile 1 ay arasında hasta normal yaşantısına dönebilir. Ancak spor kontrollü şekilde, doktorun belirttiği aralıklarda yapılmalıdır. Operasyon gerektiren menüsküs rahatsızlıklarında dokunu yenilenmesi ve ardından iyileşmesi beklenmelidir. Yani bu süreç birkaç ayı bulabilmekte, hatta geçebilmektedir. Bu süre zarfında hastanın ayağının üzerine basmaması da istenebilir. Ayrıca menisküs operasyonu geçirmiş kişilerin belli bir süre fizik tedavi görmesi de gerekmektedir. Bu tedavinin sürecini hekim belirlemelidir.

Sigara ve Alkol Menisküs Zarar Görmesine Neden Olur mu?

Sigara ve alkol tüketiminin menisküs iyileşmesinde bilinen net bir zararı bulunmaz. Ancak menisküs iyileşmesinde doku yenilenmesi son derece önemlidir. Sigara ve alkol ise doku yenilenmesini geciktiren faktörlerdendir. Bu nedenle doktor kontrolünde kullanılması gerekmektedir. Ayrıca ilaç tedavisi uygulanırken de alkolün kullanılmaması gerekmektedir.

Menüsküs Hastaları Araba Kullanabilirler mi?

araç kullanmak da dizde bir baskı gerektirdiğinden kullanım zamanı iyi ayarlanmalıdır. Örneğin cerrahi operasyon geçirmiş bir hastanın tam iyileşme göstermeden araba kullanması sakıncalı olabilir. Ancak doku yenilemesi gerçekleşmiş bir hasta araç kullanabilir. Dikişli tedavi görmüş hastalar da genellikle 1 hafta sonra araç kullanabilirler. Kısacası geçirilen menisküs operasyonunun boyutuna bağlı bir durumdur. Tedavi sonrasında araç kullanımına ilişkin herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak hassasiyet devam ederken uzun yolculuklarda saatlerce araç kullanmak ağrıya ve hassasiyete neden olabilir.

Menisküs Hastaları Merdiven Çıkmakta Zorlanır mı?

Menisküs hastaları tedavi süreçleri tamamen bittikten sonra normal yaşantıya dönebilirler. Yani hayatlarını kısıtlayacak herhangi bir durum yoktur. Yalnızca hareketlerinin daha kontrollü olması beklenir. Menisküs hastaları tedavileri bittikten sonra merdiven çıkabilir. Ancak bazı durumlarda, tedavisi yarım kalmış, hiç tedavi edilmemiş ya da tedavisi yeni bitmiş hastalar merdiven çıkarken zorlanabilir. Özellikle cerrahi müdahale geçirmiş hastaların belli bir süre hiç dizini bükmemesi gerekir. Dolayısıyla bu hastalar için merdiven çıkmak sakıncalıdır. Tedavi tamamlansa dahi bazı hastalarda birkaç hafta daha hassasiyet yaşanabilir. Bu tarz durumlarda kas gevşetici jeller ve ağrı kesiciler hastaya destek olmaktadır.

Menisküs Rahatsızlığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Menisküs göz ardı edilmemesi gereken rahatsızlıklardan biridir. Özellikle tedavi edilmeyen menisküsler ilerleyen dönemlerde ciddi eklem sorunlarına neden olur. Romatizmal hastalıklar, kireçlenmeler, dizin gerektiği gibi kullanılamaması, aksak ve topal yürüme gibi sorunlar aslında tedavi edilmeyen menisküs den kaynaklanıyor olabilir. Kısacası menisküs boyutu ne olursa olsun muhakkak tedavi edilmesi gerekmektedir. Kalıcı sorunlar ile karşılaşmamak buna bağlıdır. Kısa bir tedavi süreci ile birlikte bu rahatsızlıktan kurtulmak mümkündür. Pek çok kişi menisküs rahatsızlığı ile karşı karşıya kaldığını biliyor olmasına rağmen, operasyon geçirmekten ve rutin yaşantılarını askıya almaktan korktukları için tedaviye yaklaşmazlar. Ancak bu durum aslında hastaların tedavi süreçlerine ilişkin net bir bilgiye sahip olmamalarından kaynaklanmaktadır.

Menisküs Tedavisi Süreci Nasıldır?

Menisküs yırtıklarını operasyon gerektiren ve gerektirmeyen olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Kanlı bölgede meydana gelen yırtıkların cerrahi operasyon genellikle ihtiyacı yoktur. Bu yırtıklar kendi kendini tedavi edebilir. Ancak bazı yırtıklar için dikiş uygulanır. Dikiş uygulaması genellikle birkaç saat sürer ve hasta lokal anestezi görür. Dikiş işlemi sonrasında hasta yürütülür ve birkaç gün içinde de hastaneden taburcu edilir. Bu hastalar birkaç hafta içinde rutin yaşantısına dönebilirler. Ancak cerrahi operasyon gerektiren hastalar için durum biraz daha karmaşıktır. Hasta genel anestezi altında tedavi edilir ve menisküs ya tamamen ya da kısmen alınır. Operasyonun süresi birkaç saat sürmektedir. Operasyon sonrasında hasta birkaç gün kontrol altında tutulur ve asla yürütülmez. Hastanın birkaç ay boyunca ayağının üzerine basmaması gerekmektedir. Bu süre zarfında hasta koltuk değneği kullanmalıdır. Ayrıca hastanın 3 ay ya da daha fazla sürebilen bir tedavi süreci olur. Bu süreç içerisinde hastanın istirahat etmesi ve fizik tedavi görmesi gerekmektedir.

Tedavi Sonrasında Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Menisküs tedavisi ardından her iki durumda da fizik tedavi şarttır. Genellikle fizik tedaviler kliniklerde yapılır. Ancak bazı dikişli hastalar ya da operasyon geçirmemiş kişiler bu fizik tedaviyi evlerinde de uygulayabilir. Basit hareketler ile eklemleri güçlendirmek önemlidir. Ayrıca tedaviden sonra ilaçların hekimin ilettiği gibi düzenli kullanılması son derece önemlidir. Hastanın bacağını zorlamaması ve ağır sporlar yapmaması bu süreçte oldukça önemlidir. İstirahat ve ilaç tedavisi sonrasında, fizik tedavi de uygulandıktan sonra hasta rutin yaşantısına dönebilir.

Menisküs Meslek Hastalığı Mıdır?

Menisküs yapısının baskı altında kalması sosyal yaşam şartları içerisinde oldukça zordur. Menisküs yaralanması geçiren kişiler genelde bu yaralanmaya mesleklerini icra ederken maruz kalmaktadır. Ayakta çok fazla durulması, işin doğası gereği ani hareketlerin yapılması veya ağır kaldırılması, sürekli diz üzerine çökülen işlerde çalışılması başlıca menisküs yaralanması sebepleri arasındadır. Doğal olarak menisküs hastalığını meslek hastalığı olarak sınıflandırmak mümkündür.

Menisküs Hastalığı için Hangi Bölüme Gidilir?

Menisküs kas – iskelet sistemi içerisinde yer alan ve kıkırdaktan oluşan bir yapıdır. Bu yapının sağlıklı şekilde çalışması kas – iskelet sağlığı açısından oldukça önemlidir. Menisküs hastalığının yani menisküs yaralanmasının ortaya çıkmasından sonra ortopedi ve travmatoloji bölümüne başvurulmalıdır. Toplumda oldukça sık karşılaşılan bir sorun olmasından dolayı başvurulan bölümde takip ve tedavisi kolayca gerçekleştirilecektir.

Menisküs Nedir?

Menisküs hastalığı, dizlerin sağlıklı şekilde çalışmasını sağlayan menisküs dokusunun yaralanmasını ifade etmektedir. Vücut ağırlığının dengeli bir biçimde dağıtılmasını sağlayan ve bunu yaparken eklem fonksiyonlarını da koruyan menisküs dokusu, çeşitli sebeplere bağlı olarak yıpranabilir – yaralanabilir. Yaralanmanın ardından yük dengeli şekilde dağıtılamadığından ötürü çeşitli belirtiler ortaya çıkar ki bu belirtiler de menisküs hastalığının klinik tablosunu oluşturur.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Tedaviler