Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Meniere (İç Kulak) Hastalığı

Meniere Hastalığı Hakkında
Meniere Hastalığın Nedenleri
Meniere Hastalığının Belirtileri
Meniere Hastalığı Tanı Ve Teşhis Yöntemleri Nelerdir?
Meniere Risk Faktörleri Nelerdir?
Meniere Komplikasyonlar
Meniere Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Hastalığa dair ilk bulgular 1861 yılında Fransız Dr. Prosper Meniere tarafından fark edildiği için, hastalığa onun adı verilmiştir. Halk arasında iç kulak tansiyonu olarak bilinir.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Eda Aydın

Meniere Hastalığı Hakkında

Meniere hastalığı belirti veren fakat tam olarak neden kaynaklandığı henüz belirlenemeyen, iç kulak içinde bulunan dengeden sorumlu sıvılardaki basınç artışına bağlı olarak oluşan ve tipik olarak dört temel özelliği olan bir hastalıktır.

Meniere Hastalığı Nedir?

Tipik olarak dört temel özellik şu şekildedir; ataklar halinde ortaya çıkan rotatuar vertigo, dalgalanmalarla seyreden ve giderek artan sensorinöral işitme kaybı (SNIK), orta kulakta basınç hissi ve tinnitustur.

Meniere Atakları

Hastalığın en önemli bulgusunun belirli periyotlar halinde gerçekleşen denge bozukluğu olan baş dönmesi yani rotatuar vertigo ataklarıdır. İki kulakta da birden görülme olasılığı %17’dir. Hastalık her yaşta görülebilmesine rağmen çoğunlukla 20-60 yaş arası kişilerde görülür. Sıklıkla görülme oranı 40-60 yaş arası daha fazladır. Kadınlarda ve erkeklerde görülme olasılığı farklı çalışmalarda birbirlerine zıt seyretmiştir, fakat kadınlarda daha çok görülür. Toplumda Meniere hastalarıyla karşılaşma sıklığı %0,2’dir. Türkiye’de yaklaşık 140.000 Meniere hastası bulunur. Olguların %10’unda kalıtımsal faktörler etkili olduğundan ailesinde Meniere hastası olan birinde, Meniere hastalığı görülme oranı fazladır. Nöbetler halinde gelen baş dönmesiyle başlar. Kişi ayaktayken denge kurmakta zorlanırken uzandığında dahi yataktan düşecekmiş gibi hissedebilir.

Olduğu yerde beklerken hareket halindeymiş gibi hissedebilir. Zaman ve yer kavramı baş dönmeleri sırasında kaybolduğu için hasta kendini ölecekmiş gibi düşünür. Baş dönmelerinin yanı sıra bulantı-kusma da gerçekleşebilir. Baş dönmesi başlamadan önce kulakta dolgunluk hissi oluşabilir. Hastalığın erken dönemlerinde baş dönmesinden önce veya sonra işitme kaybı oluşabilir. Ardından normale dönen işitme kaybında hastalık ilerledikçe normale dönme süreci uzayabilir veya kalıcı işitme kaybı yaşanır. Atakların uzunluğu 30 dakika ve 2 saat arası değişiklik gösterse de daha uzun sürdüğü de olur. Meniere atakları sırasında hasta, günlük işlerini yerine getiremez hale gelir. Dolayısıyla hastalık sosyal yaşantıyı büyük derece de etkiler. Atak sonrasında hasta kendini bitkin ve halsiz hissedebilir.

Meniere Hastalığı Tanısı

Meniere tanısı hastanın hikayesine göre, doktorun izlediği yöntemler ve uyguladığı testler sonrasında konulur. Neden kaynaklandığı belli olmayan bir hastalık olduğu için teşhisi koymak zordur. Baş dönmesi olmayan dönemlerde bulgular hiç saptanamayabilir. İç kulakta gerçekleşen bir hastalık olduğundan kulaktan muayene olunur. Sensorinöral işitme kaybının incelenmesi için daha detaylı olan supraliminer testlere başvurulur. İç kulakta görülen işitme kaybı akla Meniere hastalığını getirir. Baş dönmesi atakları sırasında ise hastada görülebilecek en önemli bulgu istemsiz göz hareketleri yani nistagmustur.

Tanı sırasında baş dönmesiyle oluşan bulantı ve kusma saptanabilir. Vestibüler sistem adı verilen denge sistemi ile ilgili yapılabilecek bazı testler vardır fakat bu sistemdeki bozukluk Meniere hastalığını bulmayı kolaylaştırsa da sadece baş dönmelerine bakılarak hastalığı diğer hastalıklardan ayırmak zordur. Zira baş dönmeleri panik atak nöbetleriyle de karıştırılabilir. Her baş dönmesi Meniere hastalığına işaret değildir. Daha sağlam bulgulara ulaşmak için yapılan testlere ek olarak Elektronistagmografi (ENG) ve Elektrokokleografi (EKOG) testleri uygulanabilir. Ayrıca bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ile benzer şikayetleri beyinde veya iç kulakta yer alan tümör ya da lezyonlardan ayrılabilir.

Gliserol Testi

Meniere hastalığını kuvvetle düşündürecek bir diğer yöntem Gliserol Testidir. Gliserol testi için öncelikle hasta odyometri testine girmelidir. Test sonrası hastaya gliserol içirilir ve ardından hasta tekrar odyometri testine girer. Test sonucunda işitme kaybında görülen düzelme Meniere lehinedir. Bu test sadece işitme kaybının dalgalı olduğu dönemde tanıya yardımcı olabilir.

İstemsiz Göz Hareketleri

Baş dönmesi atakları sırasında ise hastada görülebilecek en önemli bulgu istemsiz göz hareketleri yani nistagmustur. Tanı sırasında baş dönmesiyle oluşan bulantı ve kusma saptanabilir.

Odyometri Testleri

Kulak muayenesi sonrası çeşitli odyometri testleri yapılır. Bu testler iç kulağın durumu hakkında ve işitme kaybının varlığı hakkında bilgi verir. Yapılan testler sırasında kısmen düzelen veya bütün tonlarda sensörinöral işitme kaybı gözlemlenir.

Meniere Hastalığın Nedenleri

İç kulakta gerçekleşen hastalığın çeşitli nedenleri vardır. İç kulakta sıvı basıncının artması bu nedenlerden biridir. Membranöz labirent iç kulakta zarlardan oluşan bir sistemdir ve bu sistem endolenf denilen iç kulak sıvısını içerir.

Virüsler

Bu sıvı basıncının artmasının sebepleri fazla sıvı üretiminden ve atılımın üretime göre az olmasından veya iç kulaktaki sıvı atılımının gerçekleştiği borulardaki doluluk aynı zamanda tıkanıklık olmasından kaynaklanabilir.

Alerjiler

Başlarda duvar çeperi hasar bırakmadan kolaylıkla iyileşirken endolenf sıvısı sürekli bu şekilde dışarı boşaldığında kalıcı hasarlar oluşmaktadır.

Genetik Etkenler

Meniere hastalığının %10’luk dilimi kalıtımsal sebeplerden meydana geldiği için genetik etkenler hastalığa sebebiyet verebilir. İç kulakta hasar oluşturabilecek virüsler ve alerjiler hastalığa neden olur.

İç Kulakta Sıvı Basıncının Artması

Dışarı atılamayan endolenfin sıvısı baş dönmesi atakları sırasında membranöz labirenti şişirmekte ve dışa doğru endolenfin sıvısı taşırmaktadır. Bir süre sonra iç kulağın çeperlerinde yırtılmalar meydana gelmektedir.

Meniere Hastalığının Belirtileri

Meniere hastalığı çeşitli belirtiler sonucunda kendini gösterir.

Kulak Çınlaması

Kulak çınlamasının da sürekli hale gelmesi ve rahatsız edici bir boyuta varması en belirgin belirtilerden biridir.

İşitme Kaybı

İç kulakta gerçekleşen hastalığın hastaya yansıyan belirtilerinden en şikâyet edilenleri; işitme kaybı, vertigo yani baş dönmesi, kulakta doygunluk hissi oluşacaktır.

Vertigo

İç kulakta bulunan vestibüler sistemdeki bozukluklardan kaynaklı gerçekleşen vertigo hastaların yapması gereken işlere engel olan ve günlük hayatı yaşanılmaz hale getirebilir. Sıvı basıncının iç kulakta yarattığı tahribat sonrasında oluşan kalıcı veya geçici işitme kaybı Meniere hastalarında çoğunlukla tek taraflı görülse de çift taraflı yani iki kulakta birden görülebilir.

Baş Dönmesi

Hasta baş dönmesi atakları sırasında şiddetli kulak çınlamasına maruz kalabilir.

Kulakta Dolgunluk Hissi

Atak öncesi veya sonrası iç kulakta denge sisteminin bozulması basınç artışı kaynaklı hasta kulakta doygunluk hissi yaşayabilir.

Meniere Hastalığı Tanı Ve Teşhis Yöntemleri Nelerdir?

Meniere hastalığı gibi neden kaynaklandığı belirlenemeyen hastalıklardan anamnez veya hastanın hikayesinin dinlenmesi çok önemlidir. Pek çok hastalıkta anamnez hastalığın belirlenmesinde etkin rol oynar.

Hastanın Hikayesinin Dinlenmesi

Doktorun hastaya yönelteceği sorular ve doktor-hasta ilişkisinin kalitesi anamnez sırasında çok önemlidir. Çoğunlukla kişi hastalığından bahsederken bazı belirtileri atlar. Doktor anamnez sırasında hastanın anlattıklarından yola çıkarak kafasında belirlediği hastalıkları birbirinden ayıran farklara yönelik hastaya sorular yöneltebilir. Bu durum Meniere hastalığında çok önemlidir zira neden kaynaklandığı belirlenemeyen Meniere hastalığı pek çok hastalıkla belirti bakımından benzerlik seyredebilir. Hastanın doktora vereceği yanıtları iyi düşünmelidir. Zira belirti olarak saydığı durumlardan bazıları sadece o gün içinde gerçekleşmiş olabilir. Hastanın yanıtları sonrasında doktor Meniere hastalığından şüphelenirse bu hastalığın teşhisini koymak için çeşitli testler uygular. Öncelikle uygulanan ön kulak, normal kulak muayenesi olabilir. Normal kulak muayenesi Meniere hastalığı teşhisinin direk konulmasında tek başına yardımcı olmaz. O yüzden bu testin yanı sıra hasta üzerinde daha geniş çaplı bir test uygulaması başlatılır.

Fiziksel Muayene

Meniere hastalığı temel olarak dört özelliği olan bir iç kulak hastalığı olduğundan bu dört özelliği net olarak saptayabilmesi adına belirlenmiş testler vardır. Dört özellik sırasıyla; spontan epizodik vertigo atağı, fluktuasyon (dalgalanma) gösteren sensorinöral işitme kaybı, tinnitus, kulakta dolgunluk ve basınç hissi. Meniere hastalığında bu dört temel bulgu her zaman bir arada görülemeyebilir. Bazen bu bulgulardan biri netlik kazanır ardından diğerlerinin ortaya çıkması aylar yıllar sürebilir.

Çoğunlukla Meniere vertigonun yıllar içindeki seyriyle tanı olarak konulabilir. Meniere teşhisi konulmuş hastaların büyük bir çoğunluğu hastaneye baş dönmesi yani vertigo şikayetiyle başvurmuştur. Dolayısıyla vertigo hastalığın tanısında önemli rol oynar. Akut vertigo atağıyla hastaneye gelen kişiden anamnez almak mümkün olmayabilir. Hasta anamnez alınamayacak durumdayken yakınlarından alınan anamnezler ile hastaya parenteral tedavi verilir. Tedavisi biten hasta anamnez verebilecek duruma geldiğinde doktor hastanın hikayesini dinler. Hasta daha önce vertigo atakları sebebiyle beyin cerrahisi, psikiyatr, kulak burun boğaz, nöroloji gibi branşlara başvurmuş pek çok doktorla görüşmüş öneri ve tedavi uygulamış olabilir.

Hala düzelmeyen hastalığı sebebiyle kaygılı olan hastadan teşhis için yararlı bir öykü almak zor olabilir. Bu durumda hastanın hikayesini dinlemek için doktor soru cevap yöntemi yerine yorum odaklı iletişim kurmalıdır. Anamnezde öncelikle ana şikâyetten başlanılarak ilerlenir. Pek çok hastada Meniere için ana şikâyet vertigodur.

Meniere Risk Faktörleri Nelerdir?

Meniere hastalığını oluşturan belirli risk faktörleri vardır. Bu rahatsızlıklar yaşayan kişiler risk faktörleri etkisi altında olabilir. Erken teşhis için risk faktörlerinin bilincinde olmak ve belirtileri göz ardı etmemek gerekmektedir. Vertigo şikâyeti baza alınarak fiziksel muayene başlatılır. Baş dönmesi sırasında gözlemlenen istemsiz göz hareketleri teşhis koymada önem taşır.

Baş dönmesi ile beraberinde kusma bulantı olabilir. Vestibüler sistem yani denge sistemindeki bozuklukları saptayacak testler uygulanır. Meniere kaynaklı oluşan vertigo rotatuar seyreder. Tinnitus şikayetinde en önemli anamnez sorusu tek taraflı mı yoksa çift taraflı mı gerçekleştiğidir.

Alerjik Eğilimler

Meniere hastalığını oluşturan nedenlerden biri olan alerjik eğilimler, Meniere hastalığı için risk faktörleri arasında bulunur. Sadece Meniere şüphesi olan hastadan değil, vertigo şikayetiyle başvuran hastalardan odyolojik tetkik istenmelidir. Yapılan tetkiklerden tanı koymaya en çok yardımcı olan odyometri testi ve gliserol testidir. Meniere hastaları için gliserol testi sonuçları pozitiftir. Meniere hastalığında bunun 4 ana bulgunun yanı sıra endolenfatik hidropsun testlerle gösterilmiş olması gerekmektedir. Tanımlanmış Meniere hastalığı için gerekçeler; en azından bir kere belgelenmiş sensorinöral işitme kaybı, hasta kulağında çınlama, basınç hissi ve 20 dakika uzun veya daha fazla uzun süren en az 2 kere gerçekleşmiş vertigo atağıdır.

Kulak Sıvısında Kimyasal Dengesizlik

Kulak sıvısı basıncındaki bozukluk oluşturan kimyasal dengesizlikler Meniere için risk oluşturur. Bu durumda hastalığın iki kulaktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı belirlenebilir. Fiziksel muayene sırasında hastadan odyolojik tetkik istenmelidir.

Migren

Meniere hastalığını tetikleyen neden kaynaklı olduğu bilinmeyen ve stresli yaşam ağırlıklı oluşan migren hastalığı da risk oluşturan faktörlerden biridir. Bazı hastalar baş dönmelerinin günler sürdüğünü söylemektedir fakat Meniere kaynaklı gerçek vertigo atakları 24 saati aşmamaktadır. Hasta atak sonrası oluşan halsizlik ve sersemlik hissiyle birlikte süreyi uzatabilir. Bu kısım anamnez sırasında doktor tarafından iyi ayırt edilmelidir. Diğer şikayetlerden olan işitme kaybını için anamnez sırasında ne zamandan beri gerçekleştiği, yaşanılan işitme kaybının dalgalı olup olmadığı, başlangıcın ani mi yoksa uzun süreçli mi olup olmadığı sorulmalıdır.

Stresli Yaşam

İnsan sağlığının bozulmasında ve insan üzerinde pek çok hastalığın oluşmasında neden olan stresli yaşam meniere içinde risk oluşturan etmenlerden biridir.

Meniere Komplikasyonlar

Her hastalık gibi Meniere hastalığının da insan yaşamı ve psikolojisi üzerinde çeşitli etkileri vardır. Sağlıklı bir birey olmaktan kişileri uzaklaştıran hastalıklardan ağır sonuçları olan Meniere hastalığı hastanın yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.

Yaşam Kalitesinin Düşmesi

Günlük yaşamı engelleyen etkileri olan vertigo atakları sonrasında hastanın sosyal hayat algısını ortadan kaldırır. Ataklarla beraberinde getirdiği kulak hasarı ve ilerlemesi durumunda oluşabilecek kalıcı işitme kayıpları hastanın hayatını yaşamasına engel olabilir. Meniere genellikle tek kulakta ortaya çıksa da iki kulakta da oluşup ilerleyebilir ve insan yaşamının devamlılığına etkili önemli duyulardan olan işitmenin son bulmasına sebep olabilir. Bu kişinin yaşam kalitesinin düşmesi için önemli rol oynar.

Psikolojik Sorunlara Yol Açması

Yaşam kalitesi düşen birey kendini yaşamın getirdiği güzelliklerden soyutlayabilir. Kişinin kendini yaşamın güzelliklerinden soyutlamasıyla beraber bu duruma hastalığın kişi üzerinde psikolojik sorunlara yol açması kaçınılmazdır.

Meniere Nasıl Önlenir?

Hastalığı kesinlikle önleyen bir yöntem bulunmamaktadır fakat hastalığın ilerlemesinin engellenmesi veya yavaşlatılması için yapılacakların en başında stresten uzak durmak, aşırı tuz şeker ve alkol kafein tüketmemek gelmektedir. Tedaviden sonra konulan teşhislerde verilecek olan ilaçları kullanmak da önleyebilmek adına önemli bir adımdır.

Stresten Uzak Durmak

Hastalıktan veya yaşamdan kaynaklanan stres kişi içinde bir gerilim hattı oluşturacaktır. Bu gerilim hattı atakları sıklaştırabilir. Sıklaşan ataklar sonucunda kişinin hastalığı daha hızlı ilerleyebilir. Bu süreçte yapılması gereken en iyi şey kişinin stresten uzak durması ve kendini motive etmesidir. Çevresinde stres yaratan etmenlerden uzaklaşmalı ve onu strese sokacak kararlardan kaçınmalıdır. Ruhsal olarak kendini rahatlatan ve stresten kaçınan bireylerde atakların azaldığı görülmüştür.

Aşırı Tuz Şeker ve Alkol Kafein Tüketmemek

Hastalığın ilerlemesine engel olması için hastaların birçoğunda diyet uygulanmaktadır. Bu diyetlerde geçen şartlardan biri aşırı tuz, şeker ve kafein tüketmemek zira kafein tüketimi strese sebebiyet verebilir. Aşırı tuz tüketen bireylerde Meniere daha hızlı ilerlemektedir. Tuz insan içinde su tutumunu kolaylaştırdığından aşırı su tüketimi iç kulakta bulunan sıvı artımını kolaylaştırıp basıncı artırabilir. Bunun dışında vücutta birikmiş tuz atılımını sağlaması için doktor tarafından hastaya diazomid adlı ilaç verilebilir. Bu süreçte günlük tuz alımı 2 gramın altına indirilmelidir. Bunun için hastanın yiyeceği şeyler çoğunlukla tuzsuz olmalıdır. Bu süreçte aşırı tuz, şeker ve kafein tüketilmemelidir. Yapılan diyetlerde dikkat edilmesi gereken diğer yiyecek ve içecekler; salam, sucuk, kuruyemiş, salamura yiyecekler gibi pek çok aşırı tuz barındıran yiyeceklerdir.

Baş Dönmesine Karşı İlaçlar Kullanmak

Hastalığın yapı taşı olan vertigo atakların başlangıcıdır. Vertigo ataklarının engellenmesi için baş dönmesine karşı ilaçlar kullanmak gerekmektedir. Bu ilaçların doktor kontrolünde artırıp azaltılması hastanın yararınadır. Meniere sebep olan şeylerden biri de kimyasaldır. Bu yüzden doktorun verdiği ilaçlar dışında ilaç kullanımına dikkat edilmelidir.

Sık Sorulan Sorular

Bu bölümde Meniere hastalığı ile ilgili sık sorulan sorulara yanıt vereceğiz.

Meniere hastalığında baş dönmesi ne kadar sürer?

Bu hastalıkta gerçekleşen baş dönmesi atakları aniden başlayıp genellikle yarım saat veya iki saat aralığında olup 24 saatti aşmamaktadır. Hasta baş dönmesi sonrasında gerçekleşen bitkinlik ve halsizlik hissini baş dönmesiyle bağdaştırmamalıdır. Buna bakarak doktora 24 saatten fazla baş dönmesi yaşadığını söylemekten kaçınmalı, doktor anamnez sırasında baş dönmesi süresini kesin öğrenmelidir. Ayrıca 24 saatten fazla oluşan baş dönmelerinin Meniere hastalığı dışında sebepleri olmaktadır. Her baş dönmesi Meniere hastalığı değildir. Süreçte yaşanılanlar ve yaşanılanların ne kadar sürdüğü baş dönmelerini, Meniere dışı hastalıklardan ayırmada kullanılır.

Meniere hastalığı ile işitme tamamen kaybedilebilir mi?

Membranöz labirenti adı verilen iç kulaktaki zarlardan oluşan sistem ve içinde bulunan endolenfin iç kulak sıvısı ataklar sırasında, membranöz labirentini şişirir ve böylelikle dışarı taşar. Hastalığın başlarında bu süreçten kaynaklı oluşan kulak içi hasarlar önlenebilirken ilerleyen zamanlarda hasarların önlenmesi güçleşir. Atakların sıklaşması sonucu artan hasarlar işitme kayıpları oluşur. Bu işitme kaybı atak sonrasında düzelirken ilerleyen dönemlerde düzelme mümkün olamaz hale gelebilir. Ve hastalık hangi kulakta görülüyor ise o kulakta kalıcı işitme kaybı oluşturabilir. İki kulakta birden görüldüğü durumlarda tamamen işitme kaybı oluşabilir. Hastalığın ilerlemesine göre yapılması gereken ameliyatlar sonrasında da işitme kaybı görülebilir.

Meniere hastalığının tedavisi var mı?

Günümüzde hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Uygulanan tedavi yöntemleri hastalığın ilerlemesini engellemek adına veya hastalıktan kaynaklı oluşan belirtileri gidermek adınadır. Uygulanan bu tedavilerle hastalığın ilerleyişinin kontrol altına alınması mümkündür.

Kulaklık kullanmak Meniere Hastalığına sebep olur mu?

Uzun süre kulaklık kullanmak, hastalığı tetikleyebilecek unsurlardan biridir. Kulaklıktaki ses seviyesi üst düzeydeyse ve uzun süre boyunca kullanılıyorsa, olumsuz sonuçların ön plana çıkması söz konusu olacaktır. Meniere hastalığına sebebiyet verecek durumlardan biri olduğunu da söylemek gerekir.

Meniere hastalığı nörolojik bir hastalık mı?

Meniere hastalığı nörolojik bir hastalıktır. Kulak içindeki sıvı basıncının yükselmesine sebebiyet vermesi ve aile bireylerinin genleriyle alakalı olması, nörolojik bir hastalık olduğunun belirtisidir.

Meniere Hastalığı ameliyatla tedavi edilebilir mi?

Endolenfatik şant (iç kulak sıvısının boşaltılması) ve dekompresyon (basıncın azaltılması) işitme kaybı oluşturmayan ameliyat çeşitleridir. Bu ameliyat çeşitleriyle iç kulak sıvısının boşaltılması, söz konusu olacaktır. Vestibüler nörektomi, labirentektomi işitme sinirinin düzenlenmesini sağlayan ameliyat çeşitleridir. Bu ameliyat çeşitleri risk faktörünü ortadan kaldırmaktadır. Böylelikle kişinin işitme kaybı yaşaması söz konusu olmadan ameliyatı tamamlanabilmektedir. Ameliyatlar, kişinin hastalığının ilerleme durumuna göre belirlenir. Eğer kişinin hastalığı fazlasıyla ilerlemişse Gentamisin enjeksiyonu (kulak zarı arkasından Gentamisin verilmesi) ameliyatı uygulanır. Ameliyat işitme kaybı yaşatabilecek kadar risklidir. Bu riskin ne kadar olduğu doktorlar tarafından yapılan kontrollerden sonra açıklanmaktadır.

Meniere ataklarında bilinç kaybı yaşanır mı?

Hastaların %2’sinde bilinç kaybı yaşanabilmektedir. Kişinin dengesini kaybetmesi, yere düşmesi ve gözlerinin kararması oluşabilecek durumlar arasında yer almaktadır.

Meniere atakları ne kadar sürer?

Meniere atakları 20 dakika ile 24 saat arasında sürebilmektedir. Atakların şiddetine göre sürenin yükselmesi söz konusu olmaktadır. Kişinin bu süreler içerisinde sersemlik yaşaması, işitme problemleri yaşaması söz konusu olabilir.

Meniere ataklarının ölüm riski var mı?

Hastalığın ölüm riski yoktur. İlerlemesi durumunda işitme kaybının yaşanabilmesi, baş dönmeleri, ani düşüş ve çeşitli problemlerin oluşması sadece yaşanabilmektedir. Meniere hastalığı, ölüm riski taşıyan bir hastalık değildir.

Meniere Hastalığı tedavi edilmezse ne olur?

Hastalık tedavi edilmezse işitme kayıpları oluşacaktır. İşitme kaybı kalıcı olacak ve kişinin daha fazla atak yaşaması gibi durumlar ön plana çıkacaktır. Atakların aynı zamanda uzun sürmesi, hastalığın da ilerlemesini sağlayacaktır.

Meniere hastalığı doğuştan mıdır?

Hastaların %10’u kalıtımsaldır. Meniere hastalığı nörolojik bir hastalık olduğundan dolayı daha önceden bu hastalığı yaşayan aile bireyleriyle bağlantılı olması söz konusu olabilir.

Meniere Hastalığı geçici midir?

Hastalık geçici değildir. Sadece hastalık ataklarının sıklığı azaltılabilir, hastalık kontrol altına alınabilir. Bunların gerçekleşmesi için de kişinin tedavi olması gerekmektedir.

Meniere Hastalığında ilaç tedavisi uygulanır mı?

Hastalığın belirtileri için ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Uygulanan ilaç tedavisi atakların azalmasını, sıvının azalması, basıncın yükselmemesini sağlamaktadır. İlaç tedavisi, hastalığı kontrol altına alabilmek için önemli uygulamalar arasında yer almaktadır.

Meniere Hastaları yüksek sesli ortamlarda rahatsızlık duyar mı?

Meniere hastalığı iç kulakta oluştuğu için işitme kaybı ve işitme bozuklukları gibi problemler gerçekleşebilir. İnce seslerde işitme kaybı, kalın seslerde rahatsızlık duyma gerçekleşecektir. Bu seslerin duyulması, kişinin atağa yakalanabilmesini sağlayacaktır. Hastaların gürültülü ortamlardan kaçınması gerekmektedir. Aksi takdirde işitme kaybı, rahatsızlık duyma gibi problemler söz konusu olacaktır.

Meniere Hastalığı için hangi bölümde muayene olmak gerekir?

Hastalık için Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları bölümünde muayene olmak gerekir. Muayenede gerekli kontroller yapıldıktan sonra önlemler alınacak ve tedavi süreci belirlenecektir. Tedavi sürecinin belirlenmesinden sonra kişinin tedaviyi aksatmaması gerekir.

Meniere hastalığının yaygınlığı nedir?

Türkiye’de yaklaşık 140.000 Meniere hastası bulunmaktadır. Bu hastaların %10’u kalıtımsal durumdan etkilenmiştir. Hastalığın tek kulakta görülmesi daha çok görülen bir durumken, iki kulağa yayılması nadir görülen durumlardan biridir.

Meniere Hastalığı bulaşıcı mıdır?

Meniere hastalığı bulaşıcı değildir. Alerji ve virüslerden etkilenerek hastalığa yakalanabilen hastalar da bulunmaktadır. Hastalık kalıtımsal olduğu için aile içerisinde bulunan diğer kişilerin bu hastalığa yakalanması olağan durumlar arasındadır.

Meniere Hastalığının tedavi süresi ne kadardır?

Meniere hastalığı, kişinin tedaviye bağlı kalmasını gerektirmektedir. Kişinin atakları azaltması, baş dönmelerine engel olması tedavilerle sağlanmaktadır. Tedavi kısmi olduğu için hastanın sürekli tedavi olması gerekmektedir.

Meniere hastalığı nasıl anlaşılır?

Meniere hastalığının kendine has ve tipik bazı belirtileri vardır. Bu belirtiler değişen şiddetlerde görülebilir ancak genelde birbirlerine eşlik ederler. Hastaların da bu belirtileri takip ederek hastalığa ön tanı koyması mümkündür: Kulak içi basıncın oldukça yüksek olmasından dolayı sürekli ve orta şiddetli bir çınlama söz konusudur. Bazı seslerin işitilmesinde sorunlar oluşabilir. Ayrıca normal koşullar altında duyulması gereken frekans aralığında da daralma gözlenebilir. Meniere hastalığında oldukça uzun süreler boyunca devam edebilen vertigo atakları ile karşılaşılır. Ataklar çok şiddetli olduğundan dolayı kişi yatağa bağımlı hale gelir. Hastalığın kesin tanısı ise doktor tarafından denge testi ve basınç ölçümünden sonra konur.

Meniere hastalığı olanlar nasıl beslenmelidir?

Meinere hastalığında kan basıncının yükselmesine sebep olabilecek gıdaların aşırı miktarda tüketimi yanlıştır. Hastalar özellikle vertigo atakları süresince veya kendilerini bu açıdan tehlikede hissettiklerinde oldukça hafif beslenmelidirler. Yağlı ve posasız; kan şekerini ve tansiyonu artırabilecek gıdalardan uzak durulmalıdır. Daha çok sebze ve meyve ağırlıklı hafif bir beslenme geçilmesi tavsiye edilmektedir.

Meniere hastalığı nelere dikkat edilir?

Meniere hastalığının tipik belirtileri arasında yer alan denge problemleri hastanın hayatını dahi tehlikeye atabilecek boyutlara ulaşabilmektedir. Vertigo atakları açısından risk hissedildiğinde veya genel bir dengesizlik – sakarlık hali hissedildiğinde tehlikeli işlerden uzak durulmalıdır. Makine operatörü ya da şoför olanlar istirahat etmeli ve kesinlikle araç kullanmamalıdır. Ayrıca toplum sağlığını etkileyebilecek işlerde çalışanlar da izin almalıdır.

Meniere hastalığı tekrar eder mi?

Meniere hastalığının tedavi süreçleri tamamen hastalığın belirtilerini hafifletmek ve mümkünse ortadan kaldırmak üzerine kuruludur. Hastalığı ortaya çıkaran sebepler bilinmediğinden ötürü tedavi edilememektedir. Esasen meniere hastalığının ortaya çıkmasından sonra hiçbir zaman tam tedavi edilmediğini söylemek mümkündür. Uygulanan tedavi yöntemleri ile birkaç yıl içerisinde hastalığa dair belirtileri neredeyse tamamen ortadan kaldırmak mümkündür. Ancak her zaman hastalığa dair belirtilerin tekrarlama riski bulunmaktadır.

Meniere hastalığı askerliği etkiler mi?

Meniere hastalığının ortaya çıkardığı belirtilerin askerlikten muafiyet sağlayıp sağlamayacağı konusunda kesin bilgiler bulmak oldukça güçtür. Süreç hasta özelinde ilerlemektedir. Güncel tedavi yöntemlerinin birkaç yıl içerisinde belirtileri neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor olması askerliğe gitme açısından olumlu gibi görülse de askerliğin doğası gereği denge unsurunun oldukça önemli olması birçok meniere hastasının askerlikten muaf olmasına sebep olmaktadır. Yani evet, meniere hastalığı askerliği etkiler.

Meniere hastalığı tansiyonu etkiler mi?

Meniere hastalığının atakları sırasında kulağın iç basıncı ciddi oranda artar. Ortaya çıkardığı belirtiler hastanın bir anda kendini çok kötü hissetmesine sebep olur. Doğrudan hastalıktan kaynaklı olmasa da içerisine düşülen ruh hali kan basıncının da artmasına sebep olabilir. İki durum arasında sebep – sonuç ilişkisi söz konusu değildir.

 

İlgili Bölümler
İlgili Tedaviler