Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Katarakt Hastalığı

Katarakt Hastalığına Hakkında
Katarakt Hastalığı Nedenleri
Katarakt Hastalığı Belirtileri
Katarakt Hastalığı Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Katarakt Hastalığı Risk Faktörleri
Katarakt Hastalığı Komplikasyonları
Katarakt Hastalığı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Katarak genel anlamıyla bir göz hastalığıdır. Vücudun farklı bir bölgesinde katarakt hastalığına rastlanamaz. Göz üzerinde bulunan mercekler ile ilgili bir sorun sebebiyle oluşurlar. Katarakt rahatsızlığına sahip olan bir insan görme konusunda sıkıntılar yaşar. Farklı hastalıkların tetiklemesi ihtimali vardır fakat genel itibari ile katarakt olan insanların büyük çoğunluğu yaşı altmışı geçmiş insanlardır. Katarakt genel olarak oldukça detaylı bir konudur.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Sezgin Ceylan

Katarakt Hastalığına Hakkında

Katarakt hastalığı göz içerisinde bulunan merceğin yıllar içerisinde yaşlanması ve genelde olması gerektiği şekli kaybetmesi sonucu ortaya çıkar. Katarakt hastalıkları kişide ortaya çıktıktan sonra oldukça hızlı bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. Hızlı şekilde erken teşhis ve tedaviye alınmayan kataraktlar bir süre sonra insanlarda kalıcı körlük oluşmasına sebep olabilir. Kataraktların ilaçlı tedavi yöntemi ne yazık ki henüz bulunmamaktadır. Kataraktlar yalnızca cerrahi yöntemler ile tedavi edilebilir. Oldukça kısa süren bu ameliyatlar sonrasında kişiler günlük yaşantılarına oldukça çabuk şekilde dönebilirler. Büyük bir sorun olmamasına rağmen katarakt hastalarının erken teşhis ile müdahale alınması gerekir. Çünkü kataraktın tedavi edilmemesi ileri dönemlerde kişilerde körlük veya tedavi edilemez durumları beraberinde getirebilir. Göz merceğinin sıvılaşması tamamıyla gözün kaybedilmesine neden olabilir.

Göz Merceği İşlevi

Göz merceği gözün arka kısmında bulunan bizim göremediğimiz bir noktada durmaktadır. Göz bebeği genel itibariyle gözün görme yetisinde en büyük faktör olarak bilinir. Fakat katarakt gözün en büyük görme organı olarak nitelendirilebilir. Çünkü kataraktlar göz bebeğinden yansıyan ışığı kendi içlerinde analiz ederek beyine ileten unsurlardır. Mercekler normal şartlarda tamamıyla şeffaf ve beyaz renkte olurlar. Fakat yılların getirdiği yaşlılık sebebiyle veya farklı birkaç sebeple kataraktlar mat bir renge dönebilir. Siyahlaşan kataraktlar göz bebeğinden gelen ışınları tam olarak analiz edemeyeceği için görüntüde bulanıklıklar ortaya çıkmaya başlar. Bulanık olan görüntü haricinde bazı durumlarda kataraktlar titreyen görüntülere, çift oluşan görüntülere sebep olabilir.

Katarakt Nedir?

Katarakt genel itibari ile göz içerisinde bulunan bir mercek ile alakalı olan durumdur diyebiliriz. Tıpkı günlük hayatımızda çok sık kullandığımız telefonlarımızın kameralarında olduğu gibi gözlerimizde de bir çeşit mercek bulunur. Bu mercek göz yüzeyinde bulunan göz bebeğinden yansıyan ışıkları ayrıştırarak görmemize katkı sağlar. Genç yaşlarda kataraktlar şeffaf ve net bir şekilde bulunurlar. Fakat genellikle yaşın ilerlemesi ile bu kataraktlarda matlaşma, buruşma meydana gelir. Bu tıpkı yaşlılığımızda saçlarımızın beyazlaşarak yaşlandığımızı belirtmesi gibi bir durumdur. Kataraktlar bozulmaya ve matlaşmaya başladıkları süreç içerisinde uzakta bulunan nesneleri görmemize engel olurlar. Sisli ve puslu havalarda uzak noktalarda olan nesneleri net şekilde algılamamıza engel olurlar. Göz bebeğinden göz içerisine giren ışıklar çok net olmasına rağmen kataraktlar bu ışıkları ayıramadıkları için buna neden olurlar. Genellikle katarakt hastalığı yaşlılık dönemlerinde vücudun yaşlanmaya başlaması ile ortaya çıkar. Katarakt hastalarının büyük çoğunluğu 55 ile 60 yaş arasında olan insanlardır. Kataraktın bozulmaya ve netliğini kaybetmeye başladığı dönemler biraz daha erken olsa da kişiye bu durumun tam anlamıyla yansıması 55 ile 60 yaş arasında olur. Kişiler katarakt problemi ile hastaneye başvurarak tedavi altına almak isterler. Kataraktın pek çok türü vardır demek mümkün. Genellikle kataraktlar yaşlılık dönemlerinde ortaya çıkmalarına rağmen bazı durumlarda trafik kazaları, doğumsal sebepler yoluyla da karşımıza bir sorun olarak çıkabilirler. Fakat bilinmesi gereken durum genellikle kataraktın iler yaşlarda meydana çıkan bir sorun olduğudur. Dünya üzerinde katarakt problemi ile hastaneye başvuran insanların %95’i yaşlılık kataraktı problemi ile başvurmaktadır. Dilerseniz şimdi katarakt türlerini birlikte inceleyelim.

Katarakt Türleri

Katarakt kişilere genel mana itibariyle biraz basit olarak gözükebilir. En nihayetinde göz bebeği arkasında bulunan bir merceğin zaman içerisinde yaşlanarak matlaşması ve siyah bir görünüm vermesi katarakta sebep oluyor diye düşünülmesi mümkündür. Ama katarakt bu kadar basit olan bir rahatsızlık olarak görülmesine rağmen dahi kendi içerisinde altı farklı grupta incelenmektedir. Şimdi hep beraber kataraktın içerisinde bulunan bu altı türü birlikte inceleyelim ve sebeplerini hep birlikte anlayalım.

Hipermür Katarakt

Hipermür katarakt olarak bilinen katarakt çeşidinde göz içerisinde bulunan lens tamamen kesinleşmiş bir vaziyettedir. Lesin tamamen kesifleşmesi hastanın uzakta bulunan görüntüleri tamamen görmeyi kaybetmesi, yakında bulunan görüntülerde ise netliğin tamamıyla azalması sonucu görülür. Hipemür kataraktlar hızlı bir şekilde tedavi altına alınması gereken kataraktlar arasındadır. Herhangi bir şekilde kendi kendine iyileşmeleri ve gözde bulunan lensin kendini yenilemesi mümkün değildir. Göz lensinin kendi kendini tedavi edebilecek seviyeyi çoktan geçtiği bir durumdur.

Katarakta Nigra

Katarakta niga durumu hastaların kendilerinin fark edebilecekleri bir durum değildir. Genellikle doktorların muayene sonlarında anladıkları bir durumdur. Çünkü kişi gözünde katarakt şüphesiyle hastaneye başvurabilir fakat göz içerisinde bulunan merceğin ne şekilde olduğunu tahmin edemez diyebiliriz. Katarakta nigra durumlarında ise göz içerisinde bulunan lensin neredeyse tamamen siyah veya kahverengi arası bir renge dönüştüğü durumlar söz konusudur. Katarakta nigra olan bir kişinin uzak veya yakın olan tüm nesnelerde görüşü oldukça ciddi şekilde azalmıştır. Normal şartlar altında şeffaf bir halde olması gereken göz merceği artık farkı koyu renklere bürünmüştür. Göz dışından gelen ışınların ayrılması görevini yerine getirmek çok zorlu bir hal almıştır. Bundan dolayı nesneler net olarak görülmemektedir.

Morganyen Katarakt

Morganyen katarakt ise katarakt türleri arasında en riskli faaliyet göstermeyi başlayan türdür. Marganyen katarakt olarak adlandırılan kataraktlarda hastanın gözü içerisinde bulunan mercek tedaviye zamanında başlamadığı için erimeye ve sıvılaşmaya başlar. Hastanın bu noktada bir ihtimalle körlük payı ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı hastanın gözünde morganyen katarakt olduğu anlaşıldığı anda kendisine bilgi verilerek ameliyat ihtimali masaya yatırılır. Eğer hasta bu ameliyata izin verirse hızlı bir şekilde işlemler başlar ve hasta katarakt ameliyatına alınır. Morganyen kataraktlar bize katarakt tedavisinde hızlı olmanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Senil Nükleer Katarakt

Senil nükleer kataraktlar katarakt türleri arasında en sık görülen türdür. Genel itibari ile hastaneye görme bozukluğu ile başvuran insanların ve bu insanların arasında gözlerinde katarakt problemi olan kişilerin %95’inde görülmektedir. Senil nükleer katarakt bozukluğunda hastanın gözü ve göz içerisinde ki merceğin yaşlanma durumu ile karşılaşılır. Hastanın yaşı ilerlediği ve vücudu yaşlanmaya başladığı için bu eksen içerisinde hastanın göz içerisinde bulunan mercek bölgesin de yaşlanır. Senil nükleer kataraktlarda hiçbir dış etken bulunmamasına rağmen kataraktların koyulaştığı görülür. Bu koyulaşma nedeniyle kişiler yakın yahut uzak nesneleri görmekte zorlanabilirler. Herhangi bir sebepten ötürü hastaneye başvuru yaptıklarında gözlerinde senil nükleer katarakt olduğu belli olabilir. Doktorlar bu gibi durumlarda senil nükleer kataraktın morganyen katarakt türüne dönüşmemesi için erken müdahaleyi ve ameliyatı teklif ederler. Eğer hasta bu durumu kabul ederse hızlı bir şekilde kişi operasyona alınır. Senil nükleer kataraktlar tedavi edilmesi oldukça kolay olarak kabul edilen katarakt türleri arasında değerlendirilir. En sık görülen katarakt türü olması sebebiyle göz cerrahlarının ameliyatlarda ustalaştığı bir türdür. Kişiler gönül rahatlığı ile senil nükleer katarakt ameliyatı olabilirler.

Konjenital Katarakt

Konjenital kataraktlar ise katarakt türleri arasında en az görülenlerden bir tanesidir. Çünkü katarakt hastalığının doğuştan görülme ihtimali oldukça azdır. Konjenital katarakt doğuştan katarakt hastası olarak dünyaya gelen kişilerde görülür. Eğer doğan bebekte katarakt rahatsızlığı tespit edilirse ve ailesi onay verirse bu durumda konjenital katarakt ameliyatı uygulanabilir. Eğer küçük yaşlarda aile çocuğun bu tedaviyi almasını istemezse bu durumda konjenital katarakt tedavisi daha sonra ilerleyen yaşlarda da gerçekleştirilebilir. Fakat mutlaka erken tedavi katarakt tedavilerinde daha olumlu sonuçlar vermektedir. Eğer yeni doğmuş bir bebeğiniz varsa ve katarakt teşhisi konulduysa bu bebeklerin erkenden katarakt ameliyatı olmaları göz sağlıkları bakımından sonra ki yıllarda çok daha iyi etkiler yapacaktır dememiz mümkün.

Arka Supkapsürel Katarakt

Arka supkapsürel kataraktlar çok nadir olarak görülen katarakt türlerinden bir tanesidir. Kişi katarakt olduğunun farkına varmış olsa bile arka supkapsürel katarakt olduğunun kendisi farkına varmayabilir. Yalnızca kataraktın türleri hakkında bilgisi olan kişiler kendisinde arka supkapsürel katarakt olduğunu fark edebilir. Çünkü bu tür kataraktlarda gözün iç kısmında bulunan merceğin içerisinde bulunan bazı hücreler buruşmaya başlar. İntihar eden hücreler sebebiyle mercekte bozulmalar görülür. Bu nedenden dolayı da kişiler geceleri çok fazla görme bozukluğu yaşamazken ışık yoğunluğunun çok daha yüksek seviyelerde olduğu gündüz vakitlerinde net görememeye başlarlar. Kişiler öğlen saatlerinde görme kaybının en büyük anlarını yaşarlar. Baktıkları noktalarda bulunan ışıklar gözlerini aşırı şekilde rahatsız eder. Gökyüzüne bakmak öğlen saatlerinde imkansız bir hale gelmeye başlar. Kişiler bu nedenden dolayı doktora başvuru yaparlar. Bu tür kataraktların bir an önce tedavi edilmesi gerekir. Hem doktorlar hem de hastalar bir an önce tedavinin gerçekleştirilmesi taraftarıdır. Oldukça rahatsız edici bir katarakt türü olarak bilinir. Hızlı şekilde tedavi altına alınması son derece önemlidir.

Kimlerde Görülür?

Katarakt rahatsızlığı göz merceğinin içinde bulunan yapıların zaman içerisinde yaşlanması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu mercek vücudun belirli bölümleri gibi zaman içerisinde yaşlanarak şeffaf olan görüntüsünü terk ederek mat ve siyah bir hal almaya başlar. Gözün dışarısından gelen ışınları ve ışıkları tam olarak analiz edemediği için gözün net olarak görmesi azalmaya başlar. Işığa karşı daha hassas hale gelen kişiler gündüz vakitlerinde güneşe ve gökyüzüne bakmakta zorlanmaya başlar. Akşam saatlerinde ise trafikte bulundukları anlarda araçların farları ve stop lambaları kişiler için oldukça can sıkıcı bir hal almaya başlar. Bunlardan bahsetme sebebimiz ise kataraktın genel itibari ile yaşlı olan kişilerde görülmesidir. Dünya üzerinde katarakt rahatsızlığı teşhisi konulan kişilerin %95’i yaşı 55’i geçmiş kişilerdir. Bu kişilerin vücutları zaman içerisinde yaşlanmaya başladığı için göz mercekleri de yaşlanır. Tam anlamıyla katarakt bir yaşlılık hastalığıdır ve yaşlılarda yaygın şekilde görülür dersek yanlış bir tabir olmaz. Fakat %5 olsa dahi kataraktın farklı nedenlerle görülme sebepleri de vardır. Herhangi bir trafik kazası veya farklı kaza nedeniyle kişiler gözlerine darbe alabilirler. Aldıkları bu darbe nedeniyle gözlerin içinde bulunan mercekler zarar görebilir. Darbenin etkisiyle ezilen gözde herhangi bir büyük hasar olmasa dahi gözün baskı yaptığı mercek bölgesi hasar alabilir. Bu nedenle buruşan ve renk kaybeden mercek kişide katarakt hastalığına sebep olabilir. Bundan farklı olarak çok nadir görülse de %5’lik dilim içerisinde doğuştan katarakt hastası olarak dünyaya gelen bebeklerde vardır. Eğer anne veya babanın genleri içerisinde katarakt hastalığına bağlı bulunan bir hücre bebeğe geçerse bunu tetikleyebilir. Böyle durumlarda ise hızlı bir şekilde tedaviye başlanması gerekir. Kataraktın tedavisini merak ediyor iseniz bir alt başlığı okuyarak bilgi alabilirsiniz.

Tedavi

Katarakt rahatsızlığı genel itibari ile ilaçlı olarak tedavi edilebilen bir hastalık değildir. Ne yazık ki henüz tıp dünyasında kataraktı cerrahi müdahale olmadan dışarıdan bir etkiye gözü maruz bırakmadan iyileştirecek bir çözüm yöntemi yoktur.

Kataraktlar yalnızca uzman bir hekim tarafından ameliyat edilerek tedavi edilebilir. Bununla ilgili merak edebileceğiniz gerekli bilgiler ise şu şekilde.

Katarakt Ameliyatı

Katarakt ameliyatı geçtiğimiz yıllarda büyük sorunlarla ve sıkıntılarla gerçekleştirilen, tedavi süreci oldukça uzun süren bir ameliyat türüydü. Fakat global çapta bilim adamlarının göz üzerinde çok yoğun vakit harcadığını herkes biliyor. Bu sebeplerden dolayı göz ile ilgili olan rahatsızlıkların tedavisi çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Katarakt ameliyatları artık günümüzde oldukça basit yöntemlerle yapılmaktadır. Ameliyatlar o kadar kolay bir boyuta gelmiştir ki artık yalnızca hastanın ameliyata giriş hazırlıklarının başlaması ve ameliyattan çıkıp yatağına dönmesi toplamda bir saat civarında sürmektedir. Bu kısa süre içerisinde gerekli olan tüm tedavi yapılmaktadır. Peki ama nasıl? Katarakt ameliyatlarında öncelikle hastaya konulan teşhis ve tedavi yöntemi belirlenir. Buna cerrahlar ve hekimler kendi aralarında yaptıkları toplantılar sonucunda karar verirler. Ameliyat günü geldiğinde hasta öncelikle gerekli olan tıbbi malzemeleri giydikten sonra operasyonun gerçekleşeceği odaya alınır. Hiçbir şekilde hastalara anestezi uygulanmaz. Hem genel anestezi hem de lokal anestezi bu ameliyat için oldukça büyük çaplı anestezi yöntemleridir. Operasyonun basitliğini ve kolaylığını bu noktada anlayabilirsiniz. Peki hiçbir uyuşturucu olmadan mı operasyonlar gerçekleşiyor? Elbette hayır. Operasyonlarda göz ameliyatlarında oldukça sık şekilde kullanılan damla uyuşturucular kullanılıyor. Bu damlalardan gözünüze birkaç adet damlatıldığında birkaç dakika üzerinde gözünüz uyuşuyor ve göz üzerinde hiçbir kontrol sahibi olamıyorsunuz. Eğer gözünüzün tamamen uyuşmadığını hissederseniz bu noktada doktorlar göz çevrenize normalden oldukça küçük çaplı olan iğneler ile birkaç adet uyuşturucu iğne yapıyorlar. Bu noktadan sonra göz üzerinde etkiniz kalmıyor demek mümkün.

Operasyona ancak bu noktadan sonra başlanıyor. Operasyon sırasında ultrason enerjisi kullanılıyor ve gözünüzün içerisinde olan etkisini kaybetmiş durumda bulunan mercek dışarı alınıyor. Bu merceğin üzeri genellikle matlaşmış ve siyah renk halinde oluyor. Bu mercek dışarı alındıktan sonra olması gereken şeffaflıkta yeni bir mercek içeri kısıma uzman cerrahlar tarafından yerleştiriliyor. Bu sayede göz bebeğinizin dışardan yansıyan ışıkları merceğe yansıttığında net bir şekilde etrafınızı görmeniz amaçlanıyor. Ameliyat oldukça kısa sürerken hastaların odalarına alınma işlemi yazının başında belirttiğimiz gibi en uzun bir saat sürüyor. Ameliyatınız bu kadar kolay şekilde gerçekleşiyor. Ameliyattan sonra operasyon gören gözünüz veya gözleriniz üzeri bandajla kapatılıyor ve gözün içerisinde bulunan yeni merceğin iç kısım ile kaynaşması bekleniyor. Bu süre zarfında gözlerinizi açarak ışığa bakmamanız gerekiyor. Normal günlük hayatınıza dönmeniz için ise üç günlük bir süreye ihtiyacınız oluyor. Bu süreyi hastanede geçirmeniz şart değil. Devlet hastaneleri operasyonun küçük boyutlu olduğundan dolayı sizi direkt olarak evinize gönderirken özel hastaneler sizin isteğinize bağlı olarak sizi ağırlamaya devam edebiliyorlar. Katarakt ameliyatlarında hastaların göz içerisinde bulunan merceklerinin yerine yenileri takıldığını hepimiz bu aşamada öğrenmiş bulunuyoruz. Fakat hastaların değişimi yapılan merceklerinin hangi marka olduğunu bilmiyoruz. Eğer bilinçli bir şekilde katarakt ameliyatı olmak istiyorsanız operasyon öncesi mutlaka yeni merceğinin markasını doktorunuzla konuşmalısınız. Pek çok kişi FDA onaylı olmayan merceklerin oldukça kötü olan mercekler olduğunu düşünüyor. FDA ise yalnızca ABD’de bulunan bir onay mekanizması. Kısacası FA onayı olan hiçbir mercek tamamıyla kaliteli denemez. Onayı olmayan hiçbir mercekte tamamıyla kalitesizdir denilemez. FDA onayı olmadan mercek üretimi yapan ve ABD haricinde pek çok Avrupa ülkesinin kamu hastanelerine mercek satışı yapan firmalar büyük ölçüdedir. Mutlaka sizlerde operasyon öncesi merceğinin hangi firmadan alındığını doktorunuza sorun. Gerekirse biraz yüksek maliyet ödeyerek kaliteli mercek kullanımını tercih edin. Eğer günlük hayatınızda normal şartlarda gözleriniz bozuksa ve gözlük kullanıyorsanız bu gibi bir durumdan da katarakt ameliyatı ile kolaylıkla kurtulabilirsiniz. Katarakt ameliyatlarında kullanılan merceklerden bazılarını üreten firmalar bu merceklere sizin isteğiniz doğrultusunda numara ekleyebiliyorlar. Kısacası lens kullanmak gibi bir durumla karşı karşıya kalıyorsunuz. Fakat hem gözlük kullanmanıza gerek kalmıyor hem de lens. Gözünüzün içerisinde bulunan mercek gerekli bütün işlemleri bu sayede halletmiş ve çözmüş oluyor. Ameliyattan sonra gözleriniz zaten bandajlı olacaktır fakat kesinlikle bu bandajları çözmemeniz gerekiyor. Yaklaşık olarak iki ile on altı saat arasında gözleriniz kapalı olacaktır. Bu süreyi operasyonu gerçekleştiren cerrahlar operasyon sonrasında sizi ziyaret ederek size bildireceklerdir. Ameliyattan sonra genellikle hastalarda göz ağrısı veya sulanma gibi şikayetler olabilir. Bunlar ameliyatın normal komplikasyonları arasında değerlendirilir. Ameliyat sonrasında öncelikle on beş gün daha sonra otuz gün sonra kontrole gitmeniz gerekebilir. Bu kontrollerinize dikkat etmeniz çok önemlidir. Ayrıca operasyon sonrası yaklaşık olarak kırk gün boyunca denize, havuza veya kaplıcaya girmeniz yasaklanır. Gözünüze operasyon sonrası beş gün boyunca hiç su değdirmemeniz gerekir. Bu kurallara dikkat etmek operasyonun arkasından gelen tedavi sürecini oldukça olumlu şekilde etkileyecektir. Bu kurallara uyulmadığı takdirlerde göz ile ilgili pek çok sorun karşınıza çıkabilir. Büyük bir ameliyat gibi görülmese dahi göz ile ilgili olan bütün operasyonlar tıp dünyası içinde büyük olarak kabul edilirler. Bir şey olmaz düşüncesi ile doktorlarının verdiği tavsiyeleri dinlememek oldukça büyük sorunlara yol açar.

Yapay Göz İçi Lensi

Yapay göz içi lensleri ise göz bozukluğu sorunu yaşayan katarakt sorunu yaşayan tüm insanlarda uygulanabilen bir tedavi yöntemi. Eğer gözlük kullanmak istemiyorsanız akıllı göz içi lenslerini ameliyat ile kendinize uygulayarak gözlüğünüzden tamamen kurtulabilirsiniz. Numaralı olan bu lensler sayesinde gözlüğe ihtiyaç duymamak sizin elinizde. Üstelik kişi eğer katarakt ise bu problemde ameliyat sırasında yok edilebiliyor. Çünkü katarakt sorunlarını yapay göz içi lensi ameliyatları sırasında kolaylıkla uzman ekipler izleyebiliyorlar. Zaten göz bir operasyona alındığı için katarakt içerisinde bulunan merceklerde değiştiriliyor. Göz içi lensleri kişide eğer katarakt yoksa operasyon sonrası ömür boyu katarakt olma ihtimalini de ortadan kaldırıyor. Bu nedenle hem günlük yaşantıda kolaylık sağlarken diğer yandan kişilerin farklı bir göz sorunu yaşamasının da önüne geçilmiş oluyor. Son yıllarda yaygın olarak Avrupa’da kullanılan uygulama artık Türkiye’de de yoğun şekilde uygulanmaya başladı. Lazer ameliyatı olarak gözlüklerinden kurtulmak istemeyenler ve farklı çareler arayanlar için mükemmel bir yöntem. Ayrıca gözlerinin lazer ile çizilmesini isteyen fakat bu yöntem için göz sağlığı yeterli olmayan kişilerin kullanabileceği yöntemler arasında. Bundan dolayı son dönemlerde sıklıkla hastaların uygulatmak istedikleri bir yöntem demek daha doğru olabilir.

Ameliyat Ne Zaman Gerekli?

Katarakt hastaları genellikle ameliyat için en uygun zamanın gelmesini beklemeyi tercih ederler. Bu karara varmalarında ki en büyük yanlış düşünce tıbbın sürekli göz üzerinde hızlı ilerleme kaydetmesidir. Daha modern ve daha yenilikçi olan tedaviler ile gelecek yıllarda katarakt ameliyatı olurum düşüncesine kapılan kişiler ameliyat sürelerini uzatmaktadırlar.

Fakat bu düşüncelerin bir kısmı doğru iken bir kısmı tamamıyla yanlıştır. Çünkü tıp göz üzerinde hızlı bir ilerleme kaydediyor olsa dahi kesinlikle katarakt beklememesi gereken bir rahatsızlıktır. Eğer katarakt probleminiz varsa ve ameliyat olmayı beklerken bu düşünceler sahip iseniz artık bakış açınız değişebilir. Eğer gözlerinizde görme bozukluğu aşırı miktarda artıyorsa ve yavaş yavaş görüntüyü tamamıyla kaybettiğinizi düşünüyorsanız mutlaka hızlı bir biçimde ameliyat olmanız gerekiyor demek mümkün. Ameliyatın katarakt hastası olduğunuzun keşfinden hemen sonra olması gerekiyor. Bunun sebebi ise kataraktların belli bir süre sonra kendi kendilerine bir anda göz içerisinde yayılmaya başlayabileceği şüphesi demek mümkün. Kataraktın böyle bir dağılımla göz içerisine yayılması demek hastanın ileri evrelerde kör olabileceği ihtimalini gün yüzüne çıkarıyor. Kimse böyle bir riski almak istemeyeceği için mutlaka hemen katarakt ameliyatına onay vermelidir. Doğumsal kataraktlarda ise bebek doğduktan sonra katarakt tanısı konulduğu anda operasyon hazırlıkları başlamalıdır. Doğumsal olan kataraktlar ileri evrelerde kendi kendilerine göz içerisinde dağılarak körlüğe sebep olabilirler. Bu nedenle beklemek oldukça sakıncalı olan bir durumdur diyebiliriz. Eski dönemlerde kataraktın tedavi edilebilmesi için kendiliğinden büyümesi ve merceği tamamen kötü bir duruma getirmesi bekleniyor. Yeni teknoloji ile böyle bir sorun artık yok. Katarakt hangi boyutta olursa olsun olgunlaşmadan alınması gerekiyor. Elde bulunan imkanlar bu operasyonlara izin verdiği için hekimler kişiye katarakt tanısı koyduktan hemen sonra kendisine ameliyat teklifini öneriyorlar. Böylece yaşlanan ve mat renge dönüşen kataraktlar operasyonlar ile gözden alınarak yerlerine yenileri konuluyor. Hastanın iyileşme süresi de oldukça kısa olduğu için büyük ölçüde hasta bu durumdan etkilenmiyor.

Katarakt Hastalığı Nedenleri

Katarakt hastalığının en büyük nedenlerinden bir tanesi yaşlılıktır diyebiliriz. Kişi yaşlandığında vücudunda bulunan pek çok organda kişi ile birlikte yaşlanıyor. Bunlardan en önemli olanlardan bir tanesi ise göz içerisinde bulunan mercekler. Bu mercekler göz bebeğinden yansıyan ışıkları analiz ederek beyne karşısında bulunan objeleri net şekilde aktarıyor. Bir nevi kaliteli görüntüyü ortaya çıkaran bölge demek doğru olabilir. Mercekler bu noktada oldukça önemliyken kişi yaşlanmaya başladığında yılların yorgunluğu ile mercekte yaşlanmaya başlıyor. Bundan dolayı göz bebeğinden aldığı ışıkları tam olarak analiz edemiyor ve beyne gönderdiği görüntüler de tam bir netlik sağlayamıyor. Bu sorun ise katarakt hastalığını oluşturuyor. Merceğin böylesine işlevsiz bir hale gelmesinde ki temel sebep yaşlılık. Yaşlılık sebebiyle kataraktlar gün geçtikçe siyahlaşıyor ve mat bir görünüm alıyor. Normal şartlarda kataraktların oluşmasına sebep olan bu mercekler şeffaf ve oldukça net. Genellikle katarakt sorunu ile hastaneye başvuran insanların büyük çoğunluğu 60 yaş civarında olan kişiler. Yaşlılık kataraktın en büyük nedeni. Fakat bunun haricinde katarakt oluşumunu etkileyen birkaç neden daha var. Bazı durumlarda doğumsal olarak katarakt hastalığı bebeklerde bulunabiliyor. Bunun nedeni anne veya babanın bir tanesinde kalıtımsal olarak katarakt hastalığı genlerinin bulunması. Bu genler bebeğe aktarıldığında doğuştan katarakt rahatsızlığı ile karşılaşmak mümkün. Bebeğin gözlerinde herhangi bir sorun olduğunun anlaşılmasından sonra mutlaka doktora başvurarak ameliyat olması gerekiyor. Bunlara ek olarak ise bir başka katarakt hastalığı nedeni söylemek mümkün. Kazalarda oluşan basınçlar katarakt hastalığını tetikleyebilir. Göze alınan darbelerde göz herhangi bir zarar almasa dahi oluşan basınç ile göz kendi yuvası içerisinde geriye doğru itildiği için mercek zarar görüyor. Merceğin küçük bir zarar dahi alması buruşması ve zaman içerisinde renginin siyahlaşması için yeterli. Göz matlaşmaya başladığında ise katarakt kendiliğinden gelişmiş oluyor. Fakat katarakt nedenlerinden en büyüğü olan yaşlılık bu nedenler arasında %95 olarak ifade ediliyor. Geri kalan katarakt oluşum nedenleri ise sadece %5’lik bir dilimde bulunuyor. Hastaneye katarakt sebebiyle başvuran insanların %95’i altmış yaş üstünde bulunan kişiler oluyor.

Göz Merceğinin Matlaşması

Katarakt hastalığının en büyük nedenlerinden bir tanesi göz merceğinin matlaşması durumudur. Fakat bu göz merceğinin matlaşması dışarıdan gelen etkenler sebebiyle gerçekleşmez. Tamamen insan yaşantısından bağımsız bir şekilde gelişir. Herhangi bir şekilde engellenmesi dışarıdan yapılacak cerrahi müdahaleler haricinde imkansızdır. Göz merceğinin matlaşmasına en büyük etkiyi ise her zaman için yapacak olan şey yaşlılıktır. Kişi yaşlanmaya başladığı için göz merceğinde büyük ölçülerde matlaşmalar başlar. Bu mercek normal şartlarda tamamen şeffaf ve önden bakıldığında arkası gözükecek şekilde nettir. Zaman içerisinde bu mercek yıpranarak matlaşmaya hatta kararmaya başlar. Bu sebeple göz bebeğinden gelen ışınları ve ışıkları tam olarak beyne iletemediği için çözümleme gerçekleştirilemez. Bu seferde karşımıza görme bozuklukları çıkar. Acil cerrahi müdahale gerektiren durumlardır. Göz merceğinin matlaşması ve katarakt problemini anlamanın bazı yolları vardır. Eğer belirtileri iyi incelerseniz ve kendinizde bu sorunların olup olmadığını kendinizle mahkeme ederseniz kolaylıkla katarakt olup olmadığını anlayabilirsiniz. Fakat dikkat etmeniz gereken nokta, bazı katarakt türlerinin belirtiler yoluyla anlaşılmasının mümkün olmadığıdır. Bundan dolayı ise her zaman yaşlı bireylerin kendilerini göz doktoruna muayene ettirmesi gerekebilir.

Katarakt Hastalığı Belirtileri

Katarakt hastalığı yaşlılık ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Dünya çapında katarakt hastası olan ve bu sebeple hastaneye başvuran insanların %95’i yaşlılık sebebiyle katarakt sorunu yaşayan insanlardır. Katarakt hastalarının bazıları ise bu hastalığın kendilerinde bulunduğundan haberleri yoktur. Fakat katarakt hastalığının belirtileri incelenirse kişi kendinde katarakt olup olmadığını anlayabilmektedir. İşte katarakt hastalığının kendisini belli ettiği bazı belirtiler.

Görmede Azalma

Katarakt hastaları genellikle görmede azalma sorunuyla karşılaşırlar. Bunun sebebi göz bebeğinden yansıtılan ışık veya ışınların merceğe ulaştığında tam olarak analiz yapılamaması demek mümkün. Merceğin matlaşması ve siyahlaşması sebebiyle gelen ışınlar tam olarak çözümlenemiyor. Bundan dolayı ışık ayarları doğru orantılı şekilde yapılmadığı için kişinin gözleri bozuk olmasa dahi görmede azalma sorunları baş gösteriyor. Eğer böyle bir sorun yaşıyorsanız ve yakın zamanda göz muayenesi olduysanız, gözlerinizde herhangi bir bozukluk çıkmadıysa katarakt riskiniz var demektir. Hızlı bir şekilde göz doktorundan muayene alarak katarakt şüphesiyle incelenme başlatılmasını isteyebilirsiniz.

Çift Görme

Çoğu zaman katarakt hastalarında çift görme ile ilgili sorunlar yaşanır. Bunun sebebi de aynı şekilde göz merceğinin yıpranması ve yaşlılık sebebiyle matlaşmasıdır. Bu matlaşma ve siyahlaşma mercek üzerinde buruşmalara sebep olur. Tamamen bir kağıt gibi dümdüz olması gereken göz merceği zaman içerisinde yaşlılığın etkileriyle buruşmaya başlar. Göz bebeğinin ilettiği görüntüleri tam olarak analiz edemediği için ve kırışıklıklar sebebiyle çok farklı noktalardan aynı görüntüleri tek seferde beyne ilettiği için çift görme sorunu yaşanabilir. Tansiyon hastası değilseniz ve gözlerinizde göz tansiyonu gibi problem yoksa ve tüm bunlara rağmen çift görme sorununu son zamanlarda sık şekilde yaşamaya başladıysanız hızlı bir şekilde doktor kontrolüne gidebilirsiniz. Çift görmenin pek çok sebebi olabileceği gibi en çok katarakt hastalığında görülmektedir.

Işığa Karşı Hassasiyet

Katarakt hastalarının en büyük şikayetlerinden bir tanesi ise ışığa karşı hassasiyet durumlarıdır. Katarakt hastaları çoğu zaman için göz merceklerinde siyahlaşma ve matlaşma sebebiyle ışığa karşı hassas duruma gelirler. Akşamları trafikte ilerlerken araçların farlarından çıkan ışıklar adeta katarakt hastaları için eziyet haline dönüşür. Araç kullanmalarında zorluklar başlar. Işık hüzmeleri karanlıkta göz merceğine direkt olarak ulaşacağı için ve zaten kararmış olan merceğin bunu çözümleyecek gücü olmadığı için gözlerde yanma oluşur. Işığa karşı hassas olan gözlerde yüksek ihtimalle katarakt vardır. Doktora böyle bir tanı ile başvurduğunuzda sizi direkt olarak katarakt testine götürecektir. Katarakt sebepli olmayan ışığa karşı hassasiyet durumları geçicidir. Eğer gözünüzde uzun zamandır ışığa karşı bir hassasiyet var ise mutlaka doktora başvurmalı ve kendinizi muayene ettirmelisiniz diyebiliriz.

Bulanık Görme

Katarakt hastalarının en büyük sorunlarından ve kişinin katarakt hastası olduğunun en büyük belirtilerinden bir tanesi ise bulanık görmedir. Kişinin göz bebeğinden yansıyan ışınlar çoğu zaman matlaşan ve kendi rengini, şeffaflığını kaybeden mercekten geçiş sağlayamaz. Geçiş sağlansa dahi mercek tam anlamıyla çalışmadığı için gelen ışınları analiz edemez.

Yalnızca beyine gönderilen sinyallerde bulanık görüntüler bulunur. Göz tansiyonu gibi sorunlar yaşamayan insanların eğer bulanık görme gibi problemleri varsa mutlaka doktora başvurmaları gerekir. Bu sorunların genel çoğunluğu katarakt sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Hızlı bir tedavi gerektirirler ve tedavi edilmezse körlüğe kadar ulaşan sorunlara neden olabilirler.

Katarakt Hastalığı Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Katarakt hastalığının en büyük önceliği erken teşhistir. Katarakt hastalığı uzun yıllar bir insanda bulunmasa dahi ortaya çıktıktan sonra çok hızlı bir şekilde ilerleyecektir. Kişinin yaşı 60 üzerinde ise bu ilerleme hızı çok daha ileri seviyelerde olacaktır. Bundan dolayı kataraktın erken teşhisi tedavi için oldukça önemlidir. Körlük gibi durumların oluşmaması için mutlaka düzenli olarak katarakt muayenesi 60 yaş üstü insanlar için gereklidir. Kataraktı anlamının, tanı koymanın ve teşhis etmenin bazı yöntemleri mevcuttur. İşte o yöntemlerden bazılarını sizler için araştırarak derledik.

Otorefraktometre

Bu cihazlar tamamıyla göz muayenesi için gerekli olan cihazlardır. Kişide bulunan görme bozukluklarının tespiti için kullanılırlar. Gözümüzde bulunan bozukluğu anlamak için bu cihaz her zaman gereklidir. Gözün görme derecesini belirler. Aynı zamanda katarakt ile ilgili sorunları da ortaya koyar. Bu cihazdan baktığınız yazıları okumanız istenir. Göz bozukluğuna daha önceden tespit edildiği için göz bozukluğunun seviyesinde yazılar konur. Eğer bu yazıları gözlük ile okuyamazsınız göz bozukluğunun haricinde gözümüzde görme engeli oluşturan bir unsur var demektir. Bu da çoğu zaman için katarakta işaret eder. Doktorlar bu cihaz ile gözlerinizi kontrol ettikten sonra katarakttan şüphe duyarlarsa sizi bir sonraki aşamaya gönderirler ve burada teşhis konulması için gerekli olan işlemler uygulanır.

Göz Dibi Muayenesi

Doktorlar eğer cihaz kontrolü sırasında katarakttan şüphe duyarlarsa bu durumda sizi göz dibi muayenesine alırlar. Bu muayenede ise gözlerinizin içerisinde bulunan retinaların nasıl durumda olduğu kontrol edilir. Retine hasar var mı sorusu oldukça önemlidir. Eğer retina hasarı varsa katarakt şüphesi ortadan kalkmış olur. Fakat retina hasarı yoksa katarakt şüphesi kuvvetlenmiş olur. Göz dibi muayenesi için en önemli unsur göz bebeklerinin büyük olmasıdır. Bunun için hastaya kendi izni ile bir göz damlası yapılır. Bu göz damlası göz bebeklerinin büyümesinde yardımcı olur. Fakat damla yapıldıktan sonra yaklaşık üç veya dört saat boyunca göz bebekleri büyüyeceği için bulanık görme sorunu ile karşılaşılır. Hasta otomobil kullanacaksa mutlaka muayeneden sonra üç dört saat boyunca arabayı çalıştırarak yola çıkılmamalıdır. Göz damlası yapıldıktan sonra doktorlar hastaları karşıya bakmaları için ikaz ederler. Hasta karşıya bakarken doktor kendi elinde bulunan bir ölçüm ve inceleme cihazı ile ışık saçarak hastanın gözüne yarım metre mesafeden yaklaşmaya başlarlar. En sonunda hastaya tam olarak yaklaşarak göz bebeklerinin ve gözlerinin içine bakarlar. Bu sayede hastanın göz bebeğinin üzerine bulunan damarlar ve bu damarların bağlantı noktaları incelenmiş olur. Hastanın incelenen damarları sayesinde retinada bir sorun olup olmadığı anlaşılır. Katarakt teşhisleri için oldukça sık ve yaygın şekilde kullanılan bir yöntemdir.

Topografi

Topografi genel manası itibariyle coğrafya için kullanılan bir terim olarak ifade edilebilir. Fakat topografi kelime manası itibariyle pek çok alan içerisinde kullanılabilir. Örneğin topografi göz tedavilerinde kornea denilen gözün genel bütün organlarının birleştiği kısmın yüzeyini ölçebilir. Bunun için kullanılan cihazlar ile belirli ışık hüzmeleri göze gönderilerek en arka yüzeylerinin dahi bir haritası çıkarılabilir. Böylelikle korneanın ne kadar işlevsel olduğu sonucuna varılır. Katarakt tedavisine başlanması için uygulanması gereken bir yöntemdir. Bu yöntem olmadan başlanılan katarakt tedavileri boşu boşuna gerçekleştirilmiş olabilirler.

Pakimetri

Topografi mantığı ile aynı şekilde çalışan pekimetriler kornea üzerinde bulunan basıncın ve bu basıncın gözün görme yetisini ne kadar etkilediğini inceler. Bu cihazlar sayesinde oldukça kolay şekilde kornea ve retina taraması yapılabilir. Check-up yaptırmak istediğinizde gittiğiniz hastanelerde mutlaka pakimetri cihazına girersiniz. Bu sayede gözünüzde katarakt olup olmadığı veya gözünüzde bulunan merceğin durumu incelenmiş olur. Oldukça etkili ve önemli cihazlardır. Göz tedavisi için vazgeçilmez bir cihaz olarak yerini korur. Katarakt olup olamadığınızla ilgili en sağlam verileri veren cihazlar arasında yer alırlar.

Katarakt Hastalığı Risk Faktörleri

Katarakt hastalığının kişilerde ortaya çıkması için bazı belli başlı risk faktörleri vardır. Bu risk faktörleri değerlendirilerek hasta katarakt olmamak için neler yapması gerektiğini anlayabilir. Sizler için katarakt ile ilgili risk faktörlerini hazırladığımız bir liste oluşturduk.

Yaş

Katarakt hastalarının en büyük sorunu yaştır demek mümkün. Çünkü dünya genelinde katarakt sorunu ile hastaneye başvuran insanların büyük çoğunluğu altmış yaş üzerindedir. Katarakt genel itibariyle %95 oranında yaş sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Kişilerin bedeninde yaşlanma eğilimleri yıllar içerisinde gözükür. Ellerimiz, ayaklarımız, derimiz, saçlarımız yaşlanırken aynı zamanda gözlerimizde yaşlanır. Gözler değişmeyen ve yaşlanmayan tek organ olarak bilinmesine rağmen bu bilgi yanlıştır. Göz içerisinde bulunan mercekler yaşlanma dolayısıyla yıpranır ve matlaşmaya başlarlar. Bu sorunu da beraberinde katarakt hastalığını getirir.

Genetik

Genetik yollarla aktarılan kataraktların sayısı oldukça düşük demek mümkündür. Çünkü dünya üzerinde görülen katarakt sorunlarının %95’i yaş sebebiyle ortaya çıkmaktadır. %5’lik kısım içerisinde ise genetik yollarla aktarılan katarakt sayısı oldukça azdır. Genetik olarak bir kişinin katarakt hastası olması için doğduğunda kendisine katarakt tanısı konulması gerekir. Eğer bebeklerde genetik yollarla kalıtımsal şekilde geçmiş katarakt bulunursa bu direkt olarak tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Daha sonra büyük sorunlara yer açmasın denilerek katarakt ameliyatı bebeğe küçük yaştayken yapılır. Böylelikle körlük ihtimali büyük çoğunluk ile gözden yok edilmiş olur.

Diyabet

Diyabet hastalığı genel itibariyle herkes tarafından bilinmektedir. Bu hastalık damarlarda genişleme, kaslarda gevşeme yapacağı için genellikle göz içerisinde bulunan merceklerin daha hızlı yıpranmasına sebep olur. Bu nedenden diyabet hastası olan kişiler çok daha hızlı şekilde görme bozukluğu yaşayabilir. Diyabet hastası olduktan sonra kişilerin kısa sürede görme bozukluğu yaşamaya başlamasının sebeplerinden bir tanesi budur. Eğer diyabet hastası iseniz ve yaşınız ilerlemiş düzeyde bir insansınız mutlaka göz doktoruna başvurmanız gerekir. Ailenizden oldukça yaşlı olan ve görme bozukluğu yaşayan varsa katarakt ile ilgili olarak mutlaka doktora götürünüz ve muayene ettiriniz.

Obezite

Obezite genel anlamda katarakt ile ilgili görülmeyen ve sadece kilo problemi olarak gösterilen bir hastalıktır. Fakat obezite katarakt oluşumuna etki sağlayan en büyük etkenlerden bir tanesidir. Birçok hastalığı tetiklediği gibi obezite katarakt hastalığını da tetiklemektedir. Aşırı yağlanmaya sebep olan obezite göz çevresinde yoğun yağlanma yapacağı için göz içerisinde bulunan mercek aşırı bir baskı altında kalır. Zaman içerisinde yağ hücreleri merceğe ulaşacağı ve şeffaf rengini bozmaya başlayacağı için katarakta etki olur. Bu nedenle göz içerisinde bulunan mercek zamanla matlaşmaya başlar. Dışarıdan gelen görüntüyü tam olarak analiz edemediği içinde bir süre sonra görme bozukluğu kendisini belli eder. Bu gibi durumlarda mutlaka doktora gidilmelidir. Eğer mercek çok ileri boyutlarda bozulursa ve matlaşırsa körlüğe neden olabilir Erken tedavi ile kolaylıkla katarakt hastalığından kurtulabilirsiniz.

Göz İçi İltihapları

Göz içi iltihapları katarakt hastalığının en büyük düşmanları arasında sayılırlar. İltihaplı bir hastalık geçiren göz çoğu zaman mercek zararına uğrar. İltihaplar kısa süre içerisinde göz arkasına geçeceği için göz merceğini de sarmaya başlar. İlk dönemlerde çok fazla etkisi hissedilmeyecek derecede görme bozukluğu olsa da ileri derecelerde körlüğe kadar etki edebilirler. Merceklerin matlaşmasında en büyük etkiyi iltihaplar gerçekleştirir. Eğer göz iltihabı sorunu yaşıyorsanız mutlaka hekiminizden katarakt kontrolü yapmasını talep etmelisiniz.

Yüksek Tansiyon

Yüksek tansiyon çoğu zaman için katarakt sorununa etki eder. Yüksek tansiyonu olan kişiler bir anda görüntü kaybı, çift görme, bulanık görme gibi sorunlar yaşayabilir. Bunun sebebi düşen tansiyon sebebiyle göz merceğinin ani şekilde katlanmasıdır. Göz merceğinin buruşması veya katlanması ise hızlı bir şekilde görüntü kaybına neden olur. Çok sık şekilde yüksek tansiyon ile baygınlık geçiren kişilerde mercekler zarar görmeye başlar. Sürekli olarak buruşma haline geçen mercek bir süre sonra kararmaya ve matlaşmaya başlar. Matlaşan ve kararan mercek ise bir süre sonra katarakt sebebiyle görüntüleri tam olarak analiz edememeye başlar. Beyin bundan dolayı görüntüleri bozar. Eğer erken teşhis ile tedavi gerçekleştirilmezse bu durumda kişide körlük yaşanabilir. Ya da böyle durumlarda kişinin mercek dokusu sıvıya dönüşebilir. Bu durum ise gözün geri döndürülemeyecek şekilde kör olmasına sebebiyet verebilir. Yüksek tansiyon hastalarının katarakt teşhisi konulduğu anda mutlaka ameliyat olması ve mercek değişimi yaptırması gerekir. Bu oldukça önemli ve hassas bir konu olarak nitelendirilebilir.

Aşırı Alkol ve Sigara

Aşırı derecelere varan alkol ve sigara tüketimleri çoğu zaman için kataraktı etkileyen faktörlerden bir tanesidir. Sürekli olarak alkol alan kişilerin kan dolaşımı çok hızlı olacağından dolayı gözlerde bulunan mercek noktası tam olarak beslenemez. Kan dolaşımının çok hızlı olmasından dolayı gerekli hızlarda analiz sağlayamaz. Bu durum ise zamanla merceğin matlaşmasına ve kararmasına sebep olur. Aynı zamanda sigara kullanımı da merceklerin bozulması için yeterli bir sebep olarak görülebilir. Sigara dumanı sürekli olarak göze temas ettiği için ve bu duman siz farkında olmadan gözün arka kısmına kadar gittiği için merceğin zaman içerisinde kararmasına sebep olur. Yüksek tansiyon hastası olmayan, obezite sorunu yaşamayan, diyabet ile hiç alakası olmayan kişilerde dahi bazı durumlarda sigara ve alkol sebebiyle katarakt oluşumu görülebilir. Eğer böyle bir sorun ile karşı karşıya gelmek istemiyorsanız en yakın süre içerisinde sigarayı bırakmanız gerekir.

Bazı İlaçlar

Belli başlı bazı ilaçlarda katarakta büyük etkiler yapabilmektedir. Farklı hastalıklar sebebiyle düzenli olarak kullandığınız ilaçlar buna en büyük örnektir. Eğer son dönemlerde gözünüzde bozukluk olmamasına rağmen bulanık görmeye, çift görmeye, ani görüntü kayıplarına maruz kalıyorsanız mutlaka hekime danışmanız gerekir. Düzenli olarak kullandığınız farklı hastalıklarınıza ait ilaçlarınız var ise bunları da yanınızda doktora göstermek için götürmelisiniz. Böylelikle doktorunuz hızlı bir teşhis koyarak nasıl bir rahatsızlık geçirdiğinizi, hangi ilacının katarakt oluşumuna sebep olduğuna dair bilgiyi size verebilir. Sürekli olarak ilaç kullanmadan önce hangi yan etkileri olduğuna mutlaka bakmalısınız. Bu sayede katarakt oluşum riskini bir nebze olsun aşağıya indirmiş olabilirsiniz.

Katarakt Hastalığı Komplikasyonları

Katarakt hastalığı tedavi edilmemesi halinde bazı komplikasyonları yanında getirebilir. Aynı şekilde ameliyat sonrasında hastalarda sıklıkla görülen bazı komplikasyonlar vardır. Bu sık şekilde görülen komplikasyonlar büyük sorun teşkil etmez iken nadir olarak görülen komplikasyonlar hasta için birer risk oluşturabilir. Bu nedenle hastada komplikasyon görülürse mutlaka uzman bir hekime haber verilmeli ve tekrar muayene edilmelidir. İşte katarakt hastalarının yaşadığı komplikasyonlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir.

Glokom

Katarakt ameliyatları göz üzerinde oldukça kısa süren bir işlemdir. Fakat bazı durumlarda hastaların gözlerinde göz tansiyonu denilen hastalığa sebep olabilirler. Bunun sebebi ise göz üzerinde işlem yapılırken çok nadir olarak olsa da bazen sinirlere zarar verilebilmesidir. Sinirlerin zarar görmesi alınan veriyi iletme de sorun oluşturacağı için anlık takılmalar nedeniyle tansiyon oluşturur. Göz tansiyonları ileri seviyelerde körlüğe sebep olabilen rahatsızlıklardır. Üç boru içerisinde biriken kum tanelerini glokom yani göz tansiyonuna örnek gösterebiliriz. Bu boruları göz üzerinde bulunan sinir hücreleri ve damarları olarak düşünün. Bu üç boru tek noktadan çıkan bilgileri farklı kanallara götürmeye çalışıyor. Fakat bir tanesi tıkandığında üç borunun içinden geçmesi gereken kum iki boruya yükleniyor. Veri trafiği sıkılmaya başlayınca gözün genel merkezinde işler karışmaya başlıyor. İşte bu noktada ortaya göz tansiyonu çıkıyor. Göz tansiyonun ilerlediğini ve tüm boruların yani sinir damarlarının kapandığını düşünün. İşte bu noktada tamamen görme yetisi kaybedilmiş oluyor.

Görme Kaybı

Görme kaybı kişilerin en son düşüneceği komplikasyonlar arasındadır. Oldukça nadir şekilde ortaya çıkar ve sayılı olarak bilinen olaylar vardır. Fakat göz üzerinde uzman olmayan bir cerrahın yapacağı işlemler sırasında çok düşük miktarda olsa bile görme kaybı ihtimali vardır. Her insan katarakt ameliyatı olmadan önce mutlaka bazı dosyaları imzalamak zorundadır. Bu imzalanan dosyalarda görme kaybı yaşayabileceğine dair belgeler vardır. Bu dosyaları imzaladıktan sonra görme kaybı oluşursa ameliyat sonrası hiç kimseden hak iddia edemezsiniz. İmzalamaz iseniz ise ameliyata giremezsiniz. Bundan dolayı katarakt ameliyatları öncesinde mutlaka iyi bir cerrah ile görüşmeniz ve operasyonunuzu kendisinin yapmasını istemeniz gerekiyor.

Enfeksiyon

Ameliyatların en küçüğünden en büyüğüne neredeyse tamamında komplikasyon riskleri arasında enfeksiyon görülebilir. Bu enfeksiyonlar genel itibari ile küçük boyutlu şekilde gerçekleşir. Enfeksiyon kapmasının nedeni ise göz üzerinde bulunan bandajların gereğinden erken çıkarılması veya gözün dinlendirilmesi gereken sürenin uygulanmamasıdır. Eğer doktorunuzun ameliyat sonrasında vereceği tavsiyelere uyum sağlamazsanız enfeksiyon riskiyle kolaylıkla karşı karşıya kalabilirsiniz. Böyle bir durumda mutlaka hekiminizle görüşerek kendisine bilgi vermeniz gerekir. Verilecek olan damlalar ile enfeksiyon yok edilecektir. Fakat dikkat etmekte her zaman için fayda vardır.

Kanama

Katarakt ameliyatlarında yaygın olarak kanama görülmektedir. Genel itibari ile işlem gözün arka kısmında yapıldığı için kanamalar dışarıya yansımaz. Eğer gözünüzde pansuman üzerinden herhangi bir kanama görürseniz bunu operasyonunuzu gerçekleştiren uzman hekiminize hızlı bir şekilde haber verin. En yakınınızda olan bir araştırma hastanesine giderek kanama ile ilgili bilgi verin ve hekiminizin gelmesini bekleyin. Oldukça risk bulunduran kanamalar körlüğe sebebiyet verebilirler. Kanamalar çok nadir olarak görülür. Sayılı şekilde görüldüğü olmuştur demek mümkün.

Katarakt Hastalığı Nasıl Önlenir?

Katarakt hastalığını önlemek için elbette bazı önlemler alınabilir. Bu önlemleri hayatımız içerisine uygulayarak dağıtırsak gelecek yıllarda katarakt rahatsızlığının bizi bulması oldukça zor olacaktır. Herhangi bir şekilde katarakt ile karşı karşıya kalmak istemiyorsanız bahsi geçen maddeleri uygulamanız sizin lehinize olacaktır.

C ve E Vitamini Almak

Gözlerinize oldukça iyi derecede bakmanız gerekmektedir. Sürekli olarak C ve E vitamini almanız gözleriniz için çok iyi olacaktır. Özellikle C ve E vitamini göz içerisinde bulunan ve katarakta direkt olarak etki eden merceklerin ihtiyacı olan vitaminlerdir. Bu sayede vücut yaşlanıyor olsa dahi sürekli olarak gerekli vitamini alan merceklerin siyahlaşmasının önüne geçilmiş olur. Şeffaflığını korumayı başaran merceklerde ise katarakt hastalığına sebebiyet verecek durumlar yaşanmaz.

Sigara ve Alkol Kullanmamak

Sigara ve alkol düzenli olarak kullanıldığında vücudun pek çok bölgesine hasar vermektedir. Fakat sigaranın ve alkolün net şekilde kesin olarak zarar verdiği organlardan bir tanesi gözdür. Sigara dumanı boğaza doğru çekildiği esnada gözün arka kısmına gidebildiği için bu durumdan mercek büyük ölçekli olarak etkilenir. Merceğin siyahlaşmasına ve matlaşmasına bu sebep büyük katkı sağlar. Ek olarak sürekli alkol tüketilmesi kanı fazla sulandırdığı için merceğin yapısını bozar. Yapısı bozulan merceğin matlaşması çok hızlı olarak gerçekleşir. Eğer bu durumlarla baş başa kalmak istemiyorsanız mutlaka gözlerimizin sağlığı için alkol ve sigarayı kullanıyor iseniz bırakmalısınız.

Katarakta Sebep Olan Hastalıkları Kontrol Altına Almak

Katarakta sebep olan pek çok hastalık vardır. Bunlara örnek vermek gerekirse yüksek tansiyon ve diyabet katarakta sebep olan başlıca hastalık türlerindendir. Eğer bu hastalıkları kontrol altına alırsak katarakta büyük çaplı bir etki yapamazlar. Katarakt rahatsızlığı geçirme ihtimalimiz büyük ölçüde azalmış olur. Yüksek tansiyon haplarını ve diyabet hastalığı iğnelerini bu nedenden dolayı sürekli şekilde kullanmak zorundayız. Bu ilaçların dozlarının ise katarakta etki edip etmediği konusunda doktordan bilgi almak çok daha iyi olacaktır.

Güneş Gözlüğü Kullanmak

Gözlerimiz sürekli olarak aktif kullandığımız organlarımızdan bir tanesidir. Eğer çalışma hayatımızın büyük çoğunluğunu sokakta geçiriyor isek bu durumda gözlerimizi güneşten korumamız gerekir. Sürekli ve düzenli olarak güneş ışığına maruz kalan gözlerimiz bir zaman sonra büyük sorunlara yol açabilir. Bu nedenden dolayı katarakt rahatsızlığına yakalanmak istemiyorsak ve düzenli olarak sokakta çalışıyorsak güneş gözlüğü kullanmak bizim lehimize olacaktır. Direkt olarak güneş ışığına maruz kalmayan göz bebeklerimiz ve merceklerimiz uzun süre boyunca katarakt ile yüzleşmek zorunda kalmayacaktır.

Sık Sorulan Sorular

Katarakt hastalığı oldukça yaygın olan bir hastalık olduğu için hakkında merak edilen pek çok soru var. Fakat biz bu sorular arasından en sık sorulan soruları topladık. Sizler için bu soruların cevaplarını alma amacı ile alanında uzman olan hekimleri ziyaret ettik. Bu soruları kendilerine sorduk ve sizler için aşağıda bulunan cevapları aldık.

Katarakt hangi yaşlarda görülür?

Katarakt hastalığı büyük çoğunlukla 55 ile 60 yaş arasında görülmektedir. Bunun sebebi kataraktın ileri yaşlarda ortaya çıkmasıdır. Kataraktın ileri yaşlarda ortaya çıkma sebebi ise yaşlılık ile alakalıdır. Bütün organlarımız yaşlandığı gibi gözlerimizde bulunan merceklerde yaşlanırlar. Bu merceklerin matlaşması ve siyah renge dönmesi kataraktı beraberinde getirir. %95 oranında katarakt hastalarının yaşlı olmasının sebebi budur.

Doğumsal kataraktın tedavisi nasıl yapılır?

Doğumsal yollar sebebiyle katarakt hastalığına maruz kalan kişilerin tedavisi doğumdan hemen sonra gerçekleştirilmelidir. Fakat gözden kaçan durumlar sebebiyle bebekte bulunan doğumsal katarakt fark edilmemişse ve bu sorun ertelenmişse, kataraktın keşfi yapıldığı ilk anda ameliyat gerçekleşmelidir. Kataraktın daha fazla ilerlemesi engellenmeli ve önüne geçilmelidir.

Katarakt tedavisi nasıl yapılır?

Katarakt tedavisi ne yazık ki ilaçlı olan bir yöntem ile gerçekleştirilemez. Kataraktın tedavileri yalnızca cerrahi operasyonlar ile yapılır. Göz içerisinde bulunan merceklerin rengini kaybetmesi ve işlevini yitirmesi sebebiyle ortaya çıkan katarakt ameliyatlarında yeni bir mercek göz içerisine yerleştirilir. Kısa süren ameliyatlardan sonra hasta hemen taburcu edilir. Yalnızca üç beş gün arasında dinlendikten sonra rutin olarak günlük yaşantısına hasta hızlı bir şekilde dönebilir. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta kişilerin katarakt tedavisi için kullanacakları merceklerin kaliteli olmasıdır. Aksi halde kısa zaman sonra tekrar katarakt sorunu ile hastaneye başvuru yapılabilir.

Kataraktın sebep olduğu görme kaybı tedaviyle giderilebilir mi?

Kataraktların görme kaybına sebep olması için yalnızca birkaç yol vardır. Kişi katarakt olduğunu bilerek veya bilmeyerek tedavi olmaz ise göz içerisinde katarakta sebep olan mercek bir zaman sonra erimeye başlar. Bir sabah kalktığında kişi görme kaybına uğramış olabilir. Bu gibi durumlarda görme kaybı yaşayan kişinin tekrar görme yetisine kavuşması imkansıza yakındır. Mercek eriyip göz içerisine dağıldığı için gözün görme duyusunu geri getirmek çok zordur. Bir de katarakt ameliyatları sonrasında görme kaybı yaşanma ihtimali vardır. Fakat bu ihtimal çok düşüktür. Gerçekleşmesi oldukça düşük bir ihtimaldir. Fakat kişi anlık görme kaybı yaşarsa ve hızlı bir şekilde hastaneye başvurursa görme kaybı tedavi edilebilir.

Katarakt tedavi edilmezse ne olur?

Kataraktlar tedavi edilmedikleri durumlarda hastalığa sebep olan mercekler nedeniyle körlüğe sebep olabilirler. Mercekler zaman içerisinde karardığı ve matlaştığı için bir süre sonra sıvıya dönüşebilirler. Kısacası mercekler zaman içerisinde erimeye başlar. Eriyen mercekler ise göz içerisine dağılacağı için gözde geri döndürülemez hasarlara neden olurlar. Bu gibi durumlarla karşı karşıya kalmamak için pek çok insan hızlı bir şekilde katarakt olduğunu fark ettiği anda ameliyat olmak ister.

Kataraktın bitkisel tedavisi var mı?

Kataraktın bitkisel tedavileri olduğu iddia edilmektedir. Fakat hiçbir hastane, doktor, cerrah bu yöntemler ile tedaviyi tavsiye etmemektedir. Sonucunda ne olduğu henüz bilinmeyen tedavi yöntemleri ile bitkisel şekilde gözlerinizi kaybedebilirsiniz. Katarakt hızlı tedavi edilmezse körlüğe dahi sebep olabileceği için hızlı bir şekilde ameliyat edilmelidir. Kişiler körlüğü göze alarak bitkisel tedaviler ile uzun süreçlerle hastalıktan kurtulmak isterlerse bu onların tercihidir. Bizim teklifimiz ise bir hastaneye başvuru yapmanız yönünde.

Tedaviden sonra hasta ne yapmalıdır?

Hastalar tedaviden sonra mutlaka yaklaşık olarak beş gün hiçbir şekilde işe gitmemelidir. Bu süre boyunca evde güneş ışığına bakmadan karanlık ortamlarda durmalıdır. Gözlerini açarak dolaşabilir, sohbet edebilir fakat telefon – bilgisayar gibi gözleri bulandırıcı, yorucu teknolojik aletler ile uğraşmamalıdır. Böyle durumlarda yeni operasyondan çıkan ve uyum sağlamaya çalışan mercekler aşırı derecede yorulabilir. Ağrılar ve sancılara sebep olabilirler. Dikkatli olmak, doktorun verdiği tavsiyelere uymak bu noktada oldukça önemli olarak ifade edilebilir. Bir ay boyunca hastaların hiçbir şekilde havuza, banyoya, denize girmesi istenmez. Bu gibi su içeren spor faaliyetleri kesinlikle yasaktır. Gözlerinizi kaybetmenize sebep olabilir. Bu tavsiyeleri dinlerseniz büyük sorunlarla karşılaşma ihtimaliniz yoktur.

Kataraktın kesin çözümü var mı?

Kataraktın kesin olarak tek bir çözümü mevcuttur. Bu kesin çözüm ise yalnızca ameliyattır. Kişilerin katarakt ameliyatından korkmasını gerektiren hiçbir sorun yoktur. Yalnızca bir saat miktarında süren bu operasyonlar sonrasında hastaların beş günlük evde dinlenmesi ile günlük rutin hayata dönüş sağlanır.

Tedavi edildikten sonra hastalık tekrar eder mi?

Kataraktın tedavi edildikten sonra tekrar ortaya çıkma ihtimali oldukça düşüktür. Yeni takılan merceklerin ömrü en az elli yıllıktır. Katarakt hastalığının ortaya çıkış yılları yaklaşık olarak kişinin 55 ile 60 yaşları arasında olduğu için kişi vefat edene kadar kolaylıkla yeni merceğini kullanabilir. Böylelikle katarakta tekrar yakalanma riski en aza indirilmiş olur. Fakat kalitesiz mercekleri ucuz fiyatlı olduğu için tercih edenlerde kısa dönem sonra tekrar katarakt sorunu ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için mutlaka operasyon öncesinde doktorlarınız ile mercek markası hakkında konuşmanız gerekmektedir.

Katarakt hastası araç kullanabilir mi?

Katarakt hastalarının araç kullanmasın tedavi olmadığı sürece büyük sorunlar vardır. Gündüz vakitlerinde güneş büyük ölçüde gözlerde sancı, ağrı yapacağı için dikkat dağınıklığı olabilir. Aynı şekilde akşam saatlerinde ise karanlıkta araçların far ışıkları nedeniyle kişi rahatsızlık hissedebilir. Gözlerini kapatıp açarak rahatlatmaya çalıştığı esnada ise kaza yapabilir. Bu nedenle araç kullanabilirler fakat sakıncalıdır. Katarakt tedavisi sonrasında ise yaklaşık beş gün sonra kişiler günlük rutin yaşamlarına dönebilirler. Araç kullanmalarında herhangi bir sakınca görülmez.

Kataraktın sebep olduğu görme bozukluğu gözlükle düzelebilir mi?

Kataraktın sebep olduğu görme bozukluğu gözlük ile bir noktaya kadar düzeltilebilir. Fakat katarakt sürekli olarak ilerleyeceği için ve en çok ilerlediği noktada körlüğe sebep olabileceği için kataraktın gözlük ile arka plana atılması son derece yanlıştır. Mutlaka katarakt hastası olduğunun farkına varan kişiler katarakt ameliyatı olmalı ve yeni bir mercek kullanmaya başlanmalıdır.

Katarakt gençlerde görülür mü?

Katarakt genel itibari ile gençlerde çok sık şekilde görülmez. Kataraktın daha çok görüldüğü yaşlar 55 ile 60 arasında olan yaşlardır. Gençlerde göz içerisinde bulunan mercek oldukça yeni ve şeffaftır. Bu merceklerin yıpranması, matlaşması, rengini kaybetmesi uzun yıllar alır. Bu süre zarfında mercek sürekli olarak netliğini koruyabileceği için katarakt sorunu ile genç yaşta kişiler karşı karşıya gelmez. Fakat doğumsal kalıtsal olarak katarakt hastalığına yakalanan kişilerde genç yaşlarda da katarakt görülebilir. Bu kişilerde genellikle doğuştan katarakt hastalığı vardır. Fakat aileleri bebeklik ve çocukluk yıllarında bu durumun farkına varmamıştır. Herhangi bir doktor muayenesi olmadığı için yetişkin olmaya başlayan genç kişi de bu durumun farkında değildir. Eğer genç kişi gözlerinde titreme, bulanıklık, çift görme gibi sorunlar yaşamaya başladıysa mutlaka alanında uzman olan bir göz doktoruna başvuru yapmalıdır. Eğer gözlerinde katarakt olduğu tespit edilirse vakit kaybetmeden mutlaka katarakt ameliyatı yaptırmalıdır. Gençlerde kataraktın görülme sebebi nadir şekilde olsa dahi doğumsal katarakt olarak nitelendirilir.

Katarakt hastalığı nasıl anlaşılır?

Görme fonksiyonunun yavaş yavaş azalmasına ve tedavi edilmezse tamamen ortadan kalkmasına sebep olan katarakt ortaya çıkardığı belirtiler üzerinden kolayca anlaşılabilir. Risk grubunda yer alan hastaların kataraktın varlığının tespit edebilmesi için: Işık altındayken görme fonksiyonunun azalması, Nesneleri çift görme, Harfleri seçememe, Gece görüşün azalması, Renklerin soluklaşması, Göz derecelerinin ilerlemesi, Hareket eden nesneleri seçmede zorlanma gibi belirtileri takip etmesi yeterlidir. Kesin tanı ise göz hekimleri tarafından, yapılan tetkiklerden sonra konulacaktır.

Katarakt hastalığı tekrarlar mı?

Kataraktın oluşmasından sonra tek tedavi yöntemi olarak cerrahi uygulama karşımıza çıkmaktadır. Cerrahi uygulama sırasında hasar gören göz merceği alınarak yerine yapay bir mercek yerleştirilmektedir. Yapay merceğin, doğal mercek gibi yıpranması söz konusu değildir. Doğal olarak cerrahi uygulamadan sonra kataraktın aynı gözde tekrar ortaya çıkması gibi bir durum söz konusu değildir. Lakin tek gözde yapılan operasyondan sonra diğer gözde katarakt hastalığı gelişebilir.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Tedaviler