Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Felç (İnme)

Felç Hastalığı Hakkında
Felç Hastalığı Nedenleri
Felç Hastalığı Belirtileri
Felç Hastalığı Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Felç Hastalığı Risk Faktörleri
Felç Hastalığı Komplikasyonları
Felç Hastalığı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Araştırmalara göre, dünya üzerinde her yıl 17 milyon kişinin felç geçirdiği belirtilmektedir. Felç hakkında bilgi sahibi olmanız, hastalığın oluşumunun önüne geçmeniz açısından önem taşır. Aynı zamanda belirtileri, komplikasyonları ve nasıl önleneceğine ilişkin bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Günümüzde insanların %90'ının felç hakkında tamamen bilgisiz olduğu bilinmektedir. Felç nasıl oluşur? Felç belirtileri nelerdir? Felç komplikasyonları nelerdir? Sorularının yanıtlarını bilen kişilerin ise erken tanı ve teşhis koyabildiği gözlemleniyor. Bu ise çoğu zaman ölümü bile engellemektedir. Yakınlarınızda felç hastalığına ilişkin belirtiler görebiliyorsanız, acil olarak uyarmalı ve nöroloji doktoruna gitmesini belirtmelisiniz. Erken tanı ve teşhiste, hastalığın belirtileri hakkında bilgi sahibi olunması gerekir.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. Murat Dikmengil

Felç Hastalığı Hakkında

Yüksek kolesterol, sigara, şeker hastalığı vb. durumların felcin oluşumunda doğrusunda etkisi bulunmaktadır. Felç, halk arasında "inme" olarak da ifade ediliyor. Hastalığın temelinde ise beyindeki damarların pıhtılaşması gösterilmektedir. Kalp hastalıkları ve kanserden sonra en ölümcül neden olduğu belirtilir. Hastalığın tedavisi mümkün olsa da, bazen önlenemeyecek noktaya gelebildiği gözlemleniyor. Felç hastalığının komplikasyonları olduğunu da unutmamalısınız.

Ölüme sebep olan en tehlikeli hastalıklar arasında yer alan felç, Türkiye'de de en sık görülen ölüm sebepleri arasında yer almaktadır. Türkiye'de her yıl 250 bin kişinin inme geçirdiği belirtiliyor. Uzmanlar ise yaşam tarzında yapılacak değişikler ve düzenli sağlık kontrolleri ile inmenin önlenebileceğini belirtmektedir. Bir an önce tedaviye başlamanın ölüm ve sakatlık riskini en az seviyeye indirdiği gözlemleniyor. Tedavinin nöroloji doktorları tarafından yürütülmesi gerekir. Türkiye'de nöroloji alanında önemli gelişmeler bulunurken, birçok hastalığın felçten kurtulabileceği bilinir. Felcin önlenmesinde erken tanı ve teşhisin önemini tartışılamaz.

Felç Nedir?

Felç, yaralanma veya zehirlenme sonucunda vücudun bir kısmında veya çoğunda hareket etme yeteneğinin kaybı olarak tanımlanmaktadır. Felç, Yunanca bir kelimedir. Sinirlerin devre dışı bırakılması anlamına gelir. Genellikle sinir sistemi hasarının motor fonksiyon ve duyusal bilginin kaybına bağlı olduğu gözlemlenmektedir. Felcin beyninizin herhangi bir bölgesinde oluşma ihtimali bulunuyor.

İstatistiklere göre, her 10 felçten yaklaşık 8'i pıhtıdan kaynaklı bir tıkanıklık sebebi ile gerçekleşmektedir. Kalan 'si kanama sebebi ile meydana geliyor. Felç olan kişilerin %50'sinden fazlasında ise şeker hastalığı görülür. Hastalığın oluşumunda farklı etkenlerde yer almaktadır. Bu etkenlerin ne olduğunu bilmeniz, felç olmaktan kurtulmanızı sağlayabilir. En ölümcül hastalıklar arasında gösterildiğini hatırlatmak gerekiyor. Felç olan insanların %30'unda ölüm olabilir. Ölümle karşılaşmamak için gerekli tedbirleri almalısınız.

Felç Çeşitleri Nedir?

Hastalıkların belirli türleri olabilmektedir. Felç, iki farklı türden oluşuyor. Bunlar ise iskemik inme ve kanayıcı inme olarak karşımıza çıkıyor. İskemik inme ve kanayıcı inme hakkında bilgi sahibi olursanız, birbiriyle karıştırmayacağınızdan emin olabilirsiniz. Günümüzde çoğu kişinin bu ayrıma ilişkin bilgi sahibi olmadığı gözlemleniyor. Nöroloji doktoru tarafından hangi tip felç ile karşı karşıya olduğunuza ilişkin sizlere bilgi verilecektir.

İskemik İnme

İskemik inme adı verilen inme türü, kanın iletilmesini sağlayan damarların daralması yada damarda oluşan bir tıkanıklık nedeniyle beyne yeterli kan akışının sağlanamamasına verilen isimdir. Bu ivme bugüne kadar görülen felç vakaları arasında en fazla görülenidir. İskemik inmede bulunan bir takım bulguların yaklaşık olarak bi kaç dakikada gelişmesi beklenmektedir. Hasta bu durumda saatler içerisinde giderek kötüleşir şu bilinmelidir ki gece veyahut sabah saatlerinde oluşma ihtimalinin çok fazla olduğu söylenebilir. İskemik inmenin kendi içerisinde 2 farklı tipi olduğu bilinmektedir.

Trombotik İnme: Beyne giden atardamarlarda oluşan bir kan pıhtısının kan akışını durdurması ile oluşan inme türüne denilmektedir. Aterosklerozun etkisiyle geliştiği biliniyor. İskemik inmelerin %60'ını oluşturduğu gözlemlenmektedir.

Embolik İnme: İnmelerin %20'sini oluşturduğu bilinmektedir. Kalp içerisinde kan akımını taşır. Daha sonrasında ise atar damarın tıkandığı ve meydana geldiği gözlemleniyor. Düşük kan akımı sebebi ile oluştuğu belirtilir.

Kanayıcı İnme

Beyindeki bir kan damarından beyne kan sızıntısı olması halinde meydana geldiği gözlemleniyor. İskemik inmeden daha az görülür. Kanayıcı inme sonucunda ölüm oranı ise %30 olarak belirtilmektedir. İskemik inmeden daha az görülmesine rağmen oldukça tehlikeli olduğunu unutmayın. Kanayıcı inme yaşayan kişilerin acil olarak tedavisine başlanması gerekir.

Felç Hastalığı Nedenleri

Felç, çeşitli nedenler ile tetiklemektedir. Hastalığın oluşumunda birçok önemli faktör olduğu biliniyor. Bunlar arasında en dikkat çekicisi ise yüksek tansiyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Felçlerin %50'sinin yüksek tansiyon ile ilişkisi bulunuyor. Aynı zamanda şeker hastalığı, kan basıncını yükselten ani sıcaklık değişiklikleri, sigara içmek, uzun süre güneşte kalma ve fazla yemek yeme, aşırı yorgunluk vb. birçok risk faktörü gösterilebilir. Stresinde felcin oluşmasında etkisi olduğu bilinmektedir. Genel olarak hastalığın nedenlerine ilişkin araştırma yapabilirsiniz. Felcin oluşmasının temel nedenleri ise aşağıda listelenmiştir.

  • Kalp Kaslarının Düzensiz Çalışması
  • Boyun Damarlarındaki Daralma ve Tıkanıklık
  • Beyin İçindeki Damarların Yırtılması

Kalp Kaslarının Düzensiz Çalışması

İnsanın kalbinin kasları bulunur. Kalp kaslarının düzenli olarak çalışması gerekiyor. Düzensiz çalışması halinde ortaya birçok problem çıkabilir. İnmenin temel nedenleri arasında da yer almaktadır. Felç olan kişilerin büyük çoğunluğunun kalp kaslarının düzensiz çalıştığı gözlemleniyor.

Kalp kaslarının düzgün olarak çalışmasını asıl sağlayan etkenleri içerisinde elektrik sinyali büyük öneme sahiptir. Elektrik akımını doğuran belirli bir odak nokta ve bunun yanında elektriği ileten bir takım yollar vardır. Kalp, dakikada 60-80 civarı düzenli kasılma yapmaktadır. Bu süre zarfında aynı zamanda kan pompalamaktadır. Bu akımın iletimini ve doğuşunu engelleyen her türlü etkenin kalp kaslarının düzensiz çalışmasına neden olabileceğini belirtmek gerekiyor. Bu etkenlerin kalbin kendisinden kaynaklanan ihtimalinin yanında, dış faktörlerden de kaynaklanabileceğini unutmamalısınız.

Boyun Damarlarındaki Daralma ve Tıkanıklık

Boyun damarları, boynun her iki yanında bulunmaktadır. Vücudun en önemli arter damarlarından birisi olduğu görülüyor. Gözü, beyni ve boyun bölgesini beslemektedir. Çeşitli maddelerce damar tıkanıklığı gerçekleşebilir. Bu tıkanıklık sonucunda ise damarda sertleşme ve damar çapında daralma gözlenmeye başlanmaktadır. Boyun damarlarındaki daralma ve tıkanıklığın felç oluşumunda etkisi büyüktür. İnmenin en büyük nedenleri arasında gösterilir.

Sigara kullanan kişiler, diyabet hastaları, aşırı kilolu olanlar ve hipertansiyon hastalarının bu risk grubu içerisinde yer aldığı gözlemleniyor. Hareketsiz ve egzersiz yapılmayan bir hayat tarzının olması gerekir. Felç olan kişilerin bu etkenler sebebi ile boyun damarlarında daralma ve tıkanıklığın olduğu bilinmektedir. Bu etkenlerin ortadan kaldırılması ise tamamen sizlerin elinde bulunuyor.

Beyin İçindeki Damarların Yırtılması

Beyin kanaması, beyin içindeki damarların yırtılması sonucunda oluşmaktadır. Beyin kanaması yaşayan kişilerin felç geçirme ihtimalleri yüksektir. İnme ile ilgili yapılan araştırmalarda, en büyük nedenleri arasında gösterilir. Beyin kanaması yaşayan kişilerin genellikle felç olduğu gözlemleniyor. Beynin esnek bir yapıya sahip olmadığı bilinir. Kanama halinde beyin, sıvı sebebi ile basınç altında kalıyor. Bu durumda ise felç ortaya çıkabilmektedir. Felç ortaya çıktığında tedaviye ilişkin adımlar atılmalıdır. Tedavinin gecikmesinin sakat kalmanıza veya ölümünüze sebep olabileceğini unutmamalısınız.

Felç Hastalığı Belirtileri

Hastalıkların belirli belirtileri bulunmaktadır. Bu belirtiler üzerinden hastalığın tanı ve teşhisi konulabilir. Felç hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız, öncelikle belirtilerinin neler olduğunu öğrenmelisiniz. Birçok farklı belirtisi olan felç, dünyada en fazla ölüme neden olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Kendiniz için olmasa bile, yakınlarınız için hastalığın belirtilerine ilişkin bilgi sahibi olmaya dikkat etmelisiniz. Hastalığın belirtilerini öğrenmeden hastalık hakkında bilgi sahibi olmanız söz konusu değildir. Felcin belirtileri arasında;

  • Anlık Gelişen Bilinç Kaybı
  • Ani Gelişen Kısmi Ya da Tam Uyuşma
  • Ani Gelişen Görme Kaybı
  • Ani Gelişen Konuşma Bozukluğu
  • Şiddetli Baş Ağrısı

Yer almaktadır. Bu belirtilerin teşhis edilmesi halinde acil olarak hastaneye gitmelisiniz. İnme, oldukça kısa süre içerisinde gerçekleşebilir. Bunun içinde hızlı hareket etmeniz ve erken önlemler alınmasının önemi büyüktür. Felç geçiren kişilerin genellikle tanı ve teşhis konusunda bilgisiz olduğu bilinir. Bunun sebebi ise belirtiler hakkında bilgi sahibi olmamaktan kaynaklanmaktadır.

Anlık Gelişen Bilinç Kaybı

Ani kısa dönem hafıza kaybı yaşayan kişilerin acil olarak hastaneye gitmesi gerekiyor. Hem kendimiz hem de sevdikleriniz için korkutucu durumlar oluşabilir. Ani olarak ortaya çıkması ise normal karşılanmayacak bir durumdur. Acil olarak uzman doktor eşliğinde muayene edilmelisiniz.

Anlık gelişen bilinç kaybının oluşturduğu sonuçlar arasında felç yer alıyor. Felç, ani kısa dönem hafıza kaybının en ciddi sonuçları arasında bulunmaktadır. Felcin hafızaya çeşitli şekillerde zarar verdiği bilinir. Kişinin felç geçirmesi halinde yeni şeyler öğrenmesi veya öğrendiği şeyleri hatırlaması zorlaşır.

Ani Gelişen Kısmi Ya da Tam Uyuşma

Vücudunuzda ani gelişen kısmi ya da tam uyuşma yaşanması halinde, felç olma ihtimalinin olduğunu bilmelisiniz. Felcin birçok belirtisiyle önceden anlaşılma ihtimali vardır. Bu belirtiler arasında da vücutta uyuşma yaşanması bulunuyor. Bir anda vücudunuzun uyuşmaya başlaması ise felcin en net belirtilerindendir. Vücudunuzda uyuşmanın yaşanması halinde o bölgeyi bir daha aktif olarak kullanamama ihtimaliniz olabilir. Bunun içinde tedavinize bir an önce başlamanız gerekiyor.

Ani Gelişen Görme Kaybı

Felç olan kişilere yönelik bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırma sonucunda felcin belirtileri arasında ani gelişen görme kaybının yer aldığı da belirtildi. Bir anda görme problemi yaşamaya başladıysanız, felç olma ihtimaliniz bulunuyor. Ani gelişen görme kaybı sebebi ile felç olan milyonlarca insan vardır. Böyle bir durumda ise yakınlarınızın sizi mutlaka hastaneye götürmesi gerekir. Hastanede uzman doktor eşliğinde tedavinizin yapılması şarttır. Tedavinizin başarılı tamamlanabilmesi için belirtilerin erken tespiti büyük önem taşıyor. Ani gelişen görme kaybı ile tek veya çift gözünü birden kaybetmeye başlayan birçok kişi bulunmaktadır.

Ani Gelişen Konuşma Bozukluğu

Felç yani inmede ilk saatlerin çok önem taşıdığı belirtilmektedir. Felç geçiren bir kişinin konuşma bozukluğu yaşanması muhtemeldir. Ani gelişen konuşma bozukluğu, en önemli belirtileri arasında gösteriliyor. Konuşma bozukluğunun yaşanmadan hastaneye gitmeniz, tedavide sizlere büyük avantaj sağlayacaktır. Hastalığın belirtilerini gördüğünüzde tedavi için hastanede olmanız gerekir. Tedaviye geç kalan kişilerin sakat kalma ve ölme ihtimalleri vardır. Konuşma bozukluğu yaşayan kişilerde inmenin belli bir noktaya geldiği belirtilir. Bu sebep ile tedaviye daha da geç kalınmaması gerekir. Hastanın tedaviye başlamak için hastanede bulunması lazımdır.

Şiddetli Baş Ağrısı

Şiddetli baş ağrısı, felç öncesi bir haberci olabilmektedir. Gece uykuda baş ağrısı sebebi ile uyanıyorsanız, beyninizde kanama olma ihtimali yüksektir. Baş ağrısının günümüzde insanlar tarafından ihmal edildiği biliniyor. İhmal etmeden uzman hekime başvurmalısınız. Felç belirtileri arasında yer aldığını unutmamalısınız. Baş ağrısını dikkate almayan kişilerin felç geçirildiği ve ölebildiği gözlemlenmektedir. Eğer sizde şiddetli baş ağrısı yaşıyorsanız, acil olarak nörolojik hekimine başvurmalısınız.

Felç Hastalığı Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Felç hastalığının teşhisinde semptomlar ve işaretler kullanılmalıdır. Beyin hasarları nerede meydana geldiyse bunun anlayabilmek adına fiziksel etkilere bakılmaktadır. Ancak bazı vakalarda ise beyin taramaları faydalı olabilir. Geniş kapsamlı bir rahatsız olması sebebi ile hastalığın tanı ve teşhisi büyük önem taşıyor. Tedavi sürecinin doğru zamanda başlatılması, sakat kalma ve ölme gibi komplikasyonların ortadan kalkmasını sağlayabilmektedir.

Felç yaşayan kişinin tedavisindeki amaç, hastanın mümkün olduğu kadar normal bir yaşantıya geri döndürüldüğü gözlemleniyor. Hafif bir felç geçiren kişi zamanla yürümeye kendini alıştırması daha önceden olan hareketliliğine kavuşmasında büyük rol oynar bu durum yatakta yatan birine oranla daha yüksektir. Felç yani inmenin genel tanı ve teşhis yöntemleri arasında;

  • Fizik Muayene
  • Tetikler

Bulunmaktadır. Hangi tanı ve teşhis yönteminin kullanacağına ise uzman nöroloji doktoru karar verir. Tedavinin başlayabilmesi için tanı ve teşhis gereklidir. Erken tanı ve teşhisin tedaviye olumlu katkısı olacağını unutmamalısınız. Bunun içinde hastalığın belirtileri hakkında bilgi sahibi olmanız şarttır. Böylece tanı ve teşhis koymak için vakit kaybetmezsiniz.

Fizik Muayene

Felç geçirip geçirmediğini anlamak için bazı testlere sokulur. Bu testlerin başında ise fizik muayene gelmektedir. Doktorunuz tarafından felç olup olmadığına ilişkin muayene edilirsiniz. Fizik muayenenin ardından felç durumuna ilişkin bilgi sahibi olunması söz konusudur. Felcin belirtileri ve işaretleri genellikle birdenbire gerçekleşir. Kişinin acil olarak fizik muayeneden geçmesi şart olabilir.

Tetkikler

Tetkikler, hastalığın hangi derecede olduğunu ve durumunu net şekilde gösterir. Uzman doktorlar tarafından yapılan tetkikler arasında ise BT ve MR çekimi ile EKG çekimi bulunmaktadır. Hastaların bu tetkikler üzerinden felç olup olmadığı anlaşılabilir. Eğer felç olduğunuzu düşünüyorsanız, sizlerde tetkiklerin yapılması için acil olarak hastaneye gitmelisiniz. Felç için nöroloji bölümüne başvurmanız gerekiyor. Nöroloji bölümünde yapılan tetkikler sonucunda hastalığınızın durumu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

BT ve MR Çekimi

Fiziksel muayenenin yapılmasının ardından tetkiklere başlanır. İlk olarak sizlerden bilgisayarlı tomografi (BT) çektirmeniz istenecektir. Ardından ise beyninizdeki bütün doku hasarlarının görülmesi gerekiyor. Bunun içinde manyetik rezonans görüntüleme (MR) yöntemine başvuracaktır.

Felçler, beyin tümörleri, bunama vb. Sinir sisteminde problemleri bulunan hastaların problemli noktalarını öğrenmek ve saptamak için Manyetik Rözonans (MR) cihazından yardım alınır. MR ile beraber beyne giden damarların kontrolü, göz ve iç kulakta yer alan hastalıkları değerlendirmede tıpta kullanılan en iyi ve en etkili yöntemdir.

EKG Çekimi

Kalbinizin elektriksel etkinliğini kontrol etmek, uzman doktorunuzun sıradaki işlemi olur. Bunun içinde elektrokardiyografi (EKG) yöntemine başvurabilir. Beyninizin işlevlerinin felçten nasıl etkilendiğini gösteren bir nörolojik muayene, doktorunuz tarafından yapılacak olan testler içerisinde bulunuyor. EKG testinin nasıl yapılacağı ve detayları ise aşağıda belirtilmektedir. EKG cihazı taşınabilir bir cihaz olmasından dolayı hastanın ayağına dahi götürülebilmektedir. Bu nedenle EKG çekiminin her yerde yapılması mümkün.

  • Hastanın EKG çekimi için özel olarak hazırlanması gerekmez.
  • Hasta açısından herhangi bir şekilde rahatsızlık duyulacak bir işlem olmamaktadır. EKG çekimi yapılacağı zaman hasta muayene olacağı masaya ya da hasta yatağına sırt üstü yatırılmalıdır. İşlem bir kaç dakika kadar sürecek olup, bu işlem esnasında hastanın vücudunda yer alan takıların çıkarılması akımın düzgün sonuçlar vermesi için büyük önem taşımaktadır.
  • Hastanın bel üstü bölgesi ile el ve ayak bileklerinin açılması gerekiyor. EKG işlemi sırasında, kişilerin ayaklarına giydikleri çorapları varsa çıkarmalı, el ve ayak bilekleri tamamen gözükecek şekilde sıyrılması gerekmektedir. Buna ek olarak EKG hastaların kollarına, bacaklarına ve göğsün üstüne yerleştirilerek işlem başlatılır. En çok dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesi de ekg çekimi yapılırken, hastaların hareket etmemesi ve buna ek olarak konuşmaması gerekir.
  • EKG çekimlerinin genellikle 5-10 dakika sürdüğü gözlemleniyor.
  • Tamamen ağrısız bir işlem olduğu bilinmektedir.
  • İlk kullanımında soğukluk hissedebilirsiniz.
  • EKG yerleştirilen yerlerde hafif derecede ağrı ve kızarıklık mümkün olabilir.
  • EKG riskli bir işlem olmamakla birlikte hastaların yaşam konforunu bozacak bir işlemde değildir.

Tamamen güvenilir bir test olan EKG, günümüzde yaygın şekilde kullanılır.

Felç Hastalığı Risk Faktörleri

Hastalıkların belirli risk faktörleri bulunuyor. Bu faktörler, hastalığın oluşumunda önemli etkiye sahiptir. Felcin risk faktörleri nelerdir? Felç, çeşitli risk faktörlerinden oluşmaktadır. Bu faktörler arasında ise;

  • Obez Kişiler
  • Sigara İçenler
  • Diyabetliler
  • Aile Öyküsünde Felç Geçirmiş Olanlar

Yer almaktadır.

Obez Kişiler

Obez kişilerin çeşitli hastalıklara daha kolay yakalandığı biliniyor. Obez kişilerin felç olma ihtimalleri yüksektir. Özellikle kilolu çocuklarında risk altında olduğunu unutmamalısınız. Bilgisayar ve teknoloji bağımlılığı, tembellik veya farklı nedenlerle 20'li yaşlarda kilo almaya başlayan gençlerin ileriki yaşlarında felç kalma ihtimalleri artıyor. Bu oranın ise %81 olduğu belirtilmektedir.

Ergenlik döneminde kilo veren gençler ise inme riskini azaltıyorlar. Kendi yaşlarına göre kilolu olan çocukların ileri yaşlarda inme görülme oranı %71 olarak belirtiliyor. Ancak 8 yaşında kilolu ve 20 yaşında normal kilosunda olan bir çocuğun felç olma ihtimali düşüktür. Bu yüzden çocukların büyürken kilo almak yerine normal kilolarında bulunması gereklidir. Çocuğun gençlik dönemine geldiğinde ise ideal kilosuna ulaşmış olması şarttır.

Sigara İçenler

Sigara içmek, birçok hastalığın asıl sebebidir. Konuyla ilgili uzmanlar tarafından birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalar sonucunda ise sigara içenlerin felç geçirme olasılıklarının yüksek olduğu belirtildi. Türkiye'de yapılan araştırmaya göre 65 yaşın altında meydana gelen inmeden dolayı ölümlerin neredeyse %40’ının sigarayla direkt olarak bağlantısı bulunduğu ortaya çıkmıştır. Sigara içenlerin felç olma ihtimalinin içmeyenlere göre 1.5 kat daha fazla olduğu ifade ediliyor.

Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı verilere bakacak olursak her sene dünyada yaklaşık olarak 15 milyona yakın kişinin inme geçirdiği görülmektedir. Bu kişilerin 10 milyonunun sigara içtiği belirtiliyor. Kalan 5 milyonu ise diğer risk faktörleri ile ilişki içerisindedir. Sigara içenlerin %70'inin bırakmak istediği de, DSÖ tarafından paylaşılan verilen arasında yer alıyor. Felç geçiren kişilerin ise sigarayı bırakma oranı %80 olarak gösterildi.

Diyabetliler

Felç, çeşitli risk faktörleri ile ortaya çıkmaktadır. Felç geçirmek istemiyorsanız, bu risk faktörlerini taşımıyor olmanız gerekir. Tip 1 ve Tip 2 diyabetli hastaların damarlarında oluşan tahribattan dolayı felç geçirme olasılıklarının normal kişilerden çok daha fazla olduğu bilinir. Diyabetik olmayan inme geçiren hastaların neredeyse iki katı olduğu belirtilir. İnme geçirmiş bir hastanın kan şekeri seviyesinin normal değerlerinden çok daha yüksek olması inmenin şiddeti ile doğrudan bağlantılıdır. Diyabetli hastaların inme ile tekrar karşılaşması da oldukça kuvvetli bir ihtimaldir. Diyabetik olmayan hastalarda inmenin tekrarlama riskinin çok daha az olduğu belirtilmektedir.

Diyabet hastalarının felçten korunmaları mümkündür. Bunun için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kan şekeri kontrolü gerekir. Bunların yapılması halinde ise inme riskinde %57 oranında azalma oluyor. Felç riskini azaltmak için yağlı besinlerden de kaçınmalısınız. Kilo kontrolünü ve fiziksel aktiviteyi ise mutlaka arttırmanız tavsiye edilir. Özellikle 40 yaş üstündeki kişilerin felç riski taşıdıkları için doktor denetiminde kalması gerekiyor.

Aile Öyküsünde Felç Geçirmiş Olanlar

Genetik yatkınlık, birçok hastalığın veya sağlık sorununu ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bunlar arasında felç de bulunuyor. Yetişkinlerde kanser ve kalp hastalığından sonra en yaygın ölüm nedeni olan felç, risk faktörleri ile dikkat çekmektedir. Felcin risk faktörleri arasında aile öyküsünde felç geçirmiş olanlarda bulunuyor. Eğer daha önce ailenizde herhangi birisi felç geçirdiyse, sizlerinde felç geçirme ihtimali vardır. Burada genetik yatkınlık ortaya çıkıyor.

Ailesinde kalp, böbrek ve beyin fark etmeksizin damar rahatsızlığı görülen herkesin felç riskini taşıdığı unutulmamalıdır.

Sigara içmediği halde genetik yatkınlık sebebi ile 35-40 yaşında felç geçirebilirsiniz. Felç geçirmemek için çeşitli önlemlerin alınması, belirtileri ve erken tanının nasıl konulacağı hakkında bilgi sahibi olunması gerekir.

Felç Hastalığı Komplikasyonları

Hastalıkların oluşturduğu komplikasyonlar vardır. Bu komplikasyonlar, hastalığın ne kadar tehlikeli olduğunu bizlere gösterir. Felç geçiren kişilerin yaşadığı çeşitli komplikasyonlar bulunur. Komplikasyonların neler olduğu aşağıda yazarken, detaylı şekilde anlatılmıştır.

  • Görme Kaybı
  • Konuşma Güçlüğü
  • His Kaybı
  • Hafıza Kaybı
  • İdrar Kaçırma
  • Yutkunma Güçlüğü

Görme Kaybı

Felç geçiren kişilerde oluşan komplikasyonlar arasında görme kaybı bulunmaktadır. Görmede bozukluk yaşayan bu kişilerin tek veya iki gözünü birden kaybetmesi söz konusudur. Görme kaybı yaşamamak için felç geçiren kişilerin acil olarak tedavisine başlanması gerekir. Felç belirtileri hakkında bilgi sahibi olabilmenin erken tanı da büyük önem taşıdığını unutmamalısınız.

Konuşma Güçlüğü

Konuşma güçlüğü sorunu, felç yaşayan kişilerde net olarak gözüken komplikasyonlar arasında yer alır. Eğer sizlerde konuşmakta güçlük yaşıyorsanız, felç geçirmiş olabilirsiniz. Bu sebeple acil olarak tedavisine başlanması gerekir. Tedavi için hastaneye gitmelisiniz.

His Kaybı

Uzmanlara göre felç, yaklaşık 1 yıl önceden gelebileceğini belli edebilir. Ancak hastalığın belirtileri, risk faktörleri ve komplikasyonları hakkında bilgi sahibi olmayan kişilerin bunu fark edebilmesi ise söz konusu değildir. Felç yaşadıktan sonra oluşabilecek komplikasyonları bilmeniz, sizlere her zaman avantaj sağlayacaktır. Sadece sizler değil, çevrenizdeki birisi veya yakınınızda felç geçirebilir. Böyle bir durumda gerekli tanı ve teşhisi konabilmesi için komplikasyonları bilmelisiniz. Felç geçiren kişilerde his kaybı yaşanır. Kişinin vücudunun çeşitli bölgelerini hissetmemesi mümkündür.

Hafıza Kaybı

Felç yani inmenin komplikasyonları arasında hafıza kaybı da bulunuyor. Hastanın kendisi ve çevresi hakkında bildiklerini unutması mümkündür. Böyle bir durumda çevresindeki kişilerin panik yapmaması gerekir. Nöroloji doktoru tarafından bir an önce tedavisine başlanması gerektiğinden hastaneye götürülmelidir.

İdrar Kaçırma

Çeşitli hastalıkların veya sağlık problemlerinin idrar kaçırmaya sebep olduğu bilinir. Bunlar arasında felç geçirmede yer almaktadır. Felç geçiren kişilerin idrarını tutamaması mümkündür. İdrarını tutamaması sebebi ile idrar kaçırma yaşanır. İdrar kaçırmak, kişiye psikolojik olarak da zarar vermektedir. Bu noktada hastanın yakınlarına büyük yük düşer. İdrarını kaçıran hastaya agresif ve kötü davranmamalısınız.

Yutkunma Güçlüğü

İnme sonrasında gelişebilecek en büyük sorunlar ve ölüm riskini arttıran komplikasyonlar arasında yutkunma güçlüğü bulunmaktadır. Kişinin çiğnediği yiyecekleri yutamaması halinde boğazında kalma ihtimali vardır. Böyle bir durumda ise soluk borusundaki tıkanma sebebi ile nefes almakta zorluk yaşayabilir. Felç sonrasında hastaların %40'ında yutkunma güçlüğü görülmektedir.

İnme (felç) geçiren bir kişinin birincil ölüm nedenin akciğer enfeksiyonu olduğu belirtilmektedir. Akciğer enfeksiyonun yaşanmasında ise yutkunma sorununun etkisi bulunur.

Yutma bozukluğunun tedavisinde yutma bozukluğunun nedeni, belirtileri ve farklı tedavi stratejileri uygulanmaktadır. Yutma tedavisinde en etkili sonuçların ise Elektriksel Uyarı Tekniği ile elde edildiği gözlemleniyor. Yutma sorunu yaşayan hastaların yutmada yaşadıkları güçlüğün ortadan kalkmasında etkisi büyüktür.

Felç Hastalığı Nasıl Önlenir?

Hastalıkların nasıl önleneceğine ilişkin sadece uzman doktorların bilgi sahibi olmaması gerekiyor. Her insanın hastalıkların önlenmesine ilişkin bilgi sahibi olması şarttır. Özellikle ölümcül hastalıklar, her an her insanın karşısına çıkabilir. Bu hastalıkların oluşumunda çeşitli risk faktörlerinin etkisi büyük olsa da, sizlerin farkında olmadığınız faktörlerle oluşması mümkündür. Felç, en ölümcül sağlık problemleri arasında yer almaktadır. Felç yani inmenin nasıl önleneceğine ilişkin bilgi sahibi olmalısınız. Günümüzde sağlık alanında yaşanan gelişmeler ile hastalığın önlenmesinde birçok farklı seçenek ortaya çıkmıştır. Bu seçenekler arasında;

  • Kan Pıhtılaşmasını Önleyici İlaçlar
  • Tansiyon Kolesterol ve Kan Şekeri Kontrolü
  • Kilo Kontrolü
  • Sağlıklı Beslenme
  • Düzenli Egzersiz

Bulunmaktadır.

Kan Pıhtılaşmasını Önleyici İlaçlar

Felç olmamak için kan pıhtılaşmasının düzgün seviyede olması gerekir. Kan pıhtılaşmasını önleyici ilaçlar ile felç olmaktan korunabilirsiniz. Bu ilaçların kullanımına veya hangisinin kullanacağına ise sizler karar veremezsiniz. Uzman nöroloji doktoru tarafından belirtilen ilaçların kullanılması gerekir. Kan pıhtılaşmasını önleyici ilaçlar arasında;

  • Coumadin
  • Pradaxa
  • Xarelto
  • Eliquis

Bulunmaktadır. Pıhtı önleyici ilaçlar, hastalarda meydana gelecek olan pıhtılaşmanın çok fazla olduğu durumlarda ve pıhtı atma ihtimalinin öngörüldüğü hastalarda kullanılır. Felç riski gibi durumların söz konusu olduğu doktorlar tarafından farkedilirse bu ilaçlara mutlak ihtiyaç duyulur. Pıhtı önleyici ilaçların aynı zamanda ritim bozukluğuna faydası vardır.

Tansiyon Kolesterol ve Kan Şekeri Kontrolü

Diyabet hastaları, inmenin risk faktörleri arasında yer almaktadır. Eğer sizler veya yakınınız diyabet hastası ise, gerekli kontrole tabii tutulması gerekir. Bu kontroller arasında tansiyon kolesterol ve kan şekeri kontrolü bulunuyor. Kontrollerin yapılması ile felç geçirmenin önüne geçilebilir. Felç geçiren kişilerin birçoğunun diyabet hastası olduğu bilinmektedir.

Diyabetlilerin yaklaşık %70'inde tansiyon hastalığı da bulunmaktadır. Yüksek kan şekeri, kalp ve damarlara fazlasıyla zarar verir. Yüksek tansiyon sebebi ile inme geçirebilirsiniz. Tansiyonun kontrol altında tutulması şarttır. Vücutta her bir organın ve her bir sistemin hem kendi içinde hemde diğer organ ve sistemlerle bağlantısı vardır. Tansiyonun da kontrollü olması için açlık ve tokluk kan şekeri değerlerinin kontrol altında tutulması önemlidir. Bu değerler ise açlık kan şekeri için 100 - 110 mg arasında olduğu, tokluk kan şekeri için ise 140 mg’ın altında olması gerektiği bilinmektedir. Kontrollerin ihmal edilmesi halinde felç geçirme riskinizin artacağını unutmamanız gerekiyor.

Kilo Kontrolü

Yüksek kilolu kişilerin felç geçirme ihtimalleri daha yüksektir. Felç olmamak için normal kilonuza dönmelisiniz. Normal kilonuza döndüğünüz takdirde, felç olma ihtimalinizin daha da azalacağından emin olabilirsiniz. İstatistiklere göre obezite olan insanlarda felç riski %80'dir. Kilonuzu sık şekilde kontrol etmek, zayıflamada sizler için önem taşıyacaktır. Kilo kontrollerinin aksatılmamasına dikkat edilmelidir.

Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı beslenme, birçok hastalığın ve sağlık sorunun önüne geçer. Sağlıklı beslenen kişilerde felç görülme olasılığı düşüktür. Felcin önüne geçmek için beslenmenize dikkat etmelisiniz. Beslenmenizi aşağıdaki listeye uygun şekilde ayarlayabilirsiniz.

  • Bol şekilde C vitamini tüketimi sağlanmalıdır.
  • Potasyum ve önemli antioksidanlar için taze meyve sebzelere yönelmelisiniz.
  • E vitamini için kabuklu yemişler, sebze yağları, tohumlar ve buğday özü tavsiye edilir.
  • Omega-3 yağ asitlerine ihtiyacınız vardır. Bunun içinde yağlı balık yemelisiniz.
  • Çözünebilir lifler için fasulye, yulaf kepeği, baklagiller, keten tohumu ve meyve tüketin.
  • Kan pıhtılarının oluşumunu engellemede soğan ve sarımsağın etkisi büyüktür.

Yukarıdaki beslenme programına uyan kişilerin, sağlıklı beslenmeleri söz konusudur. Aynı zamanda sağlıklı beslenmek ve felç olmaktan korunmak için bazı yiyecek ve içeceklerin tüketiminden kaçınmalısınız. Bunlar içerisinde ise;

  • Doymuş yağ ve kolesterol açısından zengin hayvan ve süt ürünleri
  • Alkol içmek
  • Sigara içmek
  • Kan basıncını yükseltebilecek düzeyde tuz kullanımı

Yer almaktadır.

Düzenli Egzersiz

Egzersiz yapmak, çeşitli sağlık sorunları yaşamaktan korunmamızı sağlar. Düzenli egzersiz yapmanız halinde felç hastalığından korunabilirsiniz. İnmeyi önlemenin yolları arasında bulunmaktadır. Düzenli egzersiz yapan kişilerin daha sağlıklı bir vücuda sahip olması söz konusudur.

Sık Sorulan Sorular

Felç hastalığına ilişkin internet üzerinde birçok soru sorulmaktadır. Bu soruların cevaplarını bilmeniz, hastalığın önlenmesinde ve teşhis koymada sizlere avantaj sağlar. Felç hakkında en çok sorulan sorular ve cevapları aşağıda listelenmiştir. Soruların cevapları üzerinden hastalığa ilişkin bilgi sahibi olabilirsiniz. Hastalığın belirtileri, tanı ve teşhis koymada katkısı unutulmayacak düzeydedir. Bilgisiz kişilerin tanı ve teşhis koymada geç kaldığı biliniyor. Bu durum ise tedaviyi olumsuz etkilemektedir.

Felç Anında İlk Müdahale Nasıl Olmalıdır?

İnsan beyninin kansızlığa dayanma gücü aslında 3 dakika sürmektedir. Maksimum ilk 3 saatte müdahale edilirse hastanın kurtulma ihtimali yüksektir. İlaçla damarı açma yöntemine başvurulur. Ancak kanamaya eğilim bulunuyor ise beynin kanaması söz konusudur. İlk 3 saate müdahale edebilecek merkeze gelinmesi gerekir. Bunun başarılması halinde beyin hücreleri henüz ölmemiş olmaktadır. Felç geçiren kişiye yapılacak ilk yardım ise aşağıda ayrıntılı şekilde açıklanmıştır.

Kişiye sakin bir şekilde dişlerini göstermesini belirtmelisiniz. Aynı zamanda gülmesi gerektiğini nazikçe söyleyin. Bu hareketlerle kişinin ağzının durumunu veya ağzının köşesinin şişip şişmediğini gözlemleyebilirsiniz.

Kişiden gözlerini kapatmasını söylemelisiniz. Aynı yönde ve aynı anda kollarını kaldırmasını, el bileklerini yukarı aşağı hareket etmesini belirtin. Kişinin kolunu kendi idaresiyle bırakıp bırakmadığını gözlemlemelisiniz.

Kişiden basit cümleler kurmasını isteyebilirsiniz. Kişide konuşma bozukluğu olup olmadığını gözlemleyin. Ağzından çıkan kelimelerin anlamlı olup olmadığına dikkat etmeniz gerekiyor.

Yukarıdaki eylemlerin bir veya birkaçının gerçekleşmesi halinde felç söz konusu olabilmektedir. Felç geçiren kişinin acil olarak hastaneye kaldırılması gerekiyor.

Felç Tedavi Edilebilir mi?

Felç geçiren bir kişinin tedavi edilebilmesi için erken müdahale yapılması gerekiyor. Tedavi sürecinin vaktinde ve doğru uygulamalarla tamamlanması büyük önem taşımaktadır. Erken müdahaleyle tedavinin olumlu sonuçlanması söz konusudur.

Türkiye'de en fazla ölüme yol açan ölüm nedenleri arasında inme bulunmaktadır. İnme sonucunda ölüm olmaması için erken tanı ve teşhis konulması gerekiyor. Kişinin felç geçirdiğinin tanısının koyulmasının ardından acil olarak hastaneye kaldırılması şarttır. Ardından tedavisine başlanan kişinin hayatta kalma ihtimali yüksek denilebilir.

Tedavi Sonrası Tamamen İyileşmek Mümkün mü?

Felç geçiren kişilerin tedavilerinin ardından iyileşme süreci bulunmaktadır. Burada felç sonrasında erken tanı ve teşhisin ne zaman konulduğu önem taşır. Kişinin tedavisinin başarılı tamamlanması halinde tamamen iyileşmesi söz konusu olabilir. Ancak günümüzde felç geçiren kişilerin tedavilerinin ardından sakat kaldıkları görülüyor. Bunun sebebi ise tedavi için geç kalınmasından kaynaklanıyor. İnmenin tedavisinin ardından rehabilitasyon süreci olduğunu da unutmamalısınız.

Rehabilitasyonun başarılı şekilde tamamlanmasının iyileşmede etkisi tartışılamaz. Sizlerde felç geçirdiyseniz, tedavinizin tamamlanmasının ardından mutlaka rehabilitasyon sürecine girin.

Felç Tedavisi İçin Hangi Bölüm İlgilenir?

En geniş kapsamlı bölümler arasında nöroloji bölümü bulunmaktadır. Felç rahatsızlığı için nöroloji bölümüne başvurmalısınız. Nöroloji dışında diğer bölümler üzerinden felç geçiren kişinin tedavisi söz konusu değildir.

Felç Anında Tıbbı Müdahale Yapılmazsa Ölüm Riski Oluşur mu?

Felç geçiren kişide ilk müdahale, tanı ve teşhis ile tedavinin doğru zamanda başlatılması büyük önem taşımaktadır. Felç anında tıbbi müdahale yapılmaması halinde ölüm riski oluşabilir. Kişinin felç geçirmesinin ardından acil olarak hastaneye kaldırılması gerekir. Ardından nöroloji uzmanı doktor veya doktorlar tarafından tedavisine başlanmalıdır. Felç, zamanla yarışılan en ciddi ve ölümcül hastalıkların başında gelir.

Felç Beyin Kanamasına Sebep Olur mu?

Beyin kanamasına neden olan hastalıklar arasında felç bulunmaktadır. Beyin kanamasının en ciddi sağlık problemleri arasında yer aldığını unutmamalısınız. Kişinin felç geçirmesi halinde beyin kanaması söz konusuysa, ölme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu bilmeniz gerekir. Günümüzde birçok kişinin felç geçirdiğinde beyin kanaması sebebi ile hayatlarını kaybettiği gözlemleniyor.

Felç Tedavisinin Maliyeti Nedir?

Felç geçiren kişilerin acil olarak tedavi olmaları gerekir. Bu tedavi ise ücretsiz olarak yapılmamaktadır. Tedavi sürecinin maliyeti, tedavi olunan hastaneye göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak yoğun bakım ve yatarak tedavi, toplam maliyetlerin %76'sını oluşturmaktadır. Tedavinin maliyetine ilişkin bilgi sahibi olmak istiyorsanız, hastaneye arayabilirsiniz. Ancak felç sonrasında maliyetin düşünülmemesi ve acil olarak tedaviye başlanması gereklidir.

Felç Riskini Azaltmak İçin Ne Yapmak Gerekir?

Bir kişinin felç riskini arttıran çeşitli unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurların ortadan kaldırılması halinde ise felç riskini azaltabilirsiniz. Aşağıda belirtilenlerin yerine getirilmesi halinde felç olma ihtimalinin daha da azaldığı bilinmektedir.

  • Aktif olun
  • Daha sağlıklı beslenin
  • Kolesterolünüzü kontrol altında tutmaya çalışın
  • Kilo vermeye çalışın
  • Tansiyonunuzun kontrolünü sağlayın
  • Kan şekerinizi düşürmeniz gerekiyor
  • Sigarayı bırakmalısınız

Yukarıda belirtilenlerin çoğunu yerine getirmeniz halinde, felç riskinin azalacağından emin olabilirsiniz. Örneğin tansiyonunuzu 20 milimetre düşürmeniz halinde felç riskinin %50 azaldığı bilinmektedir. Sigara içmemek veya sigarayı bırakmak ise riskin %40 düşmesini sağlar.

Felç Riski Yaşa Bağlı mı?

Çeşitli hastalıkların yaş ile doğrudan ilişkisi bulunmaktadır. Felç, her yaşta her insanın başına gelebilecek olan hastalıklar arasında yer alıyor. Ancak özellikle yaşlı insanlarda daha sık görüldüğü gözlemleniyor. Bunun sebebi ise kolesterol, tansiyon, diyabet, sigara içmek vb. birçok sebepten oluşmaktadır.

Felç Geçiren Kişiler Özür Raporu Alabilir mi?

Felç geçiren kişilere özür raporu verilmektedir. Burada özür raporunun alınabilmesi için özür oranı da önem taşır. Kimilerinin tamamen özür raporu alması söz konusu olmazken, kimileri ise tamamen özürlü olarak kabul edilebilmektedir. Özrün oranı ve ince detaylarına ilişkin hastaneden bilgi alabilirsiniz.

Felç Hastalığının Görülme Sıklığı Nedir?

Hastalıkların belirli risk faktörleri bulunur. Bu faktörler, hastalığın görülme sıklığının artmasına sebep olmaktadır. Felç hastalığının görülme sıklığı ise risk faktörlerinin taşınması halinde fazladır. Sağlıklı beslenen kişilerde görülmediği gözlemleniyor. Aynı zamanda yaşlı insanlarda felç hastalığının daha sık görüldüğü de bilinmektedir.

İnme (Felç) Neden Olur?

Felç mekanizma olarak oldukça basit bir kriz halidir. Beyni besleyen ve sinirsel faaliyetlerin yürütülmesini, bilincin açık kalmasını sağlayan damarlar tıkanır ve ilgili faaliyetler yürütülemez hale gelir. Ölüm gerçekleşmeyebilir ancak fiziki ve bilişsel faaliyetler büyük oranda ortadan kalkar. Bu tıkanmaya sebep olabilecek faktörler ise şunlardır:

  1. Metabolizma hastalıklarının varlığı,
  2. Kalp – damar hastalıklarının varlığı,
  3. Sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve alkol – sigara kullanımı, Bu faktörlere ek olarak onlarca farklı hastalık da inmenin sebepleri arasında sayılabilir. Çeşitli travmalar, psikolojik unsurlar da damarların tıkanmasına sebep olabilmektedir.
İlgili Bölümler