Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Eklem Ağrısı

Eklem Ağrısı Hakkında
Eklem Ağrısı Nedenleri?
Eklem Ağrısı Belirtileri
Eklem Ağrısı Tanı Ve Teşhis Yöntemleri
Eklem Ağrısı Risk Faktörleri
Eklem Ağrısı Komplikasyonları
Eklem Ağrısı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

İskelet sistemi içerisinde en çok kullanılan yapıların başında eklemler gelir. Vücudumuz içerisinde onlarca eklem bulunur ve bu eklemler; el, ayak, bacak, kol, gövde ve daha birçok bölgede yer alırlar. Günlük yaşam içerisinde temel hareketleri gerçekleştirebilmemiz için eklemler kullanılır. Eklemlerde oluşan herhangi bir problem, başta eklem ağrısı ve devamında şişlik, morluk, kızarıklık gibi belirtilerle ortaya çıkar.

Eklemlerde meydana gelen sorunun şişlik, morluk ve kızarıklık gibi belirtilerle ortaya çıkması, kişinin günlük yaşamını devam ettirebilmesi için büyük bir sorun teşkil etmez. Bu belirtilerden ziyade eklem ağrısı, eklem problemlerinin en büyük belirtilerinden biri olarak bilinir. Eklem ağrısı, hastanın dinlenmesi veya hareket halinde olması gibi durumlarda görülür. Ağrıların şiddetli olması ve sürekli olarak devam etmesi, dayanılmaz bir noktaya ulaşmasına neden olur. Özellikle harekete bağlı olarak gelişen eklem ağrıları, hastanın iş hayatını, eğitim hayatını ve günlük yaşamını doğrudan etkiler. Bu nedenle kişinin en kısa süre içerisinde tedavi olması ya da kontrolden geçmesi gerekir.

Eklem Ağrısı Hakkında

Eklem ağrısının birçok sebebi bulunabilir ve en çok ağrının görüldüğü eklem ise dizdir. Genel olarak travmatik veya yaşlılık gibi nedenlerden dolayı yıpranan dizler, bir müddet sonra ağrılarla sorununu bildirmeye başlar. Ağrıların devamında ise şişlik veya morluk gibi birçok belirti de görülebilir.

Eklem ağrılarının yaşla ilişkilendirilmesi yanlış bir yaklaşımdır. Bu tür ağrılar sadece yaşlılarda değil, genç bireylerde de çoğunlukla görülebilir. Yaş faktörü dışında, fazla kilo, ağır sportif faaliyetler, travmalar ve bazı hastalıklar eklem ağrılarının temelinde yatar. Her ağrı, bir sorun teşkil eden eklem ağrısı olarak değerlendirilmemelidir. Daha çok bir haftanın üzerinde süren ve hareket ya da yorgunlukla gelişen eklem ağrıları, eklemlerde bir problem olduğunun habercisidir.

Eklemlerin zarar görmesi durumunda ortaya çıkan ağrılar, sadece ağrılar veya travmalar sonucunda görülmeyebilir. Vücudun ihtiyaç duyduğu ve iskelet sisteminin beslendiği bazı besin değerlerinin eksikliği de eklem ağrılarına yol açabilir. Eklem ağrısının tam olarak neden kaynaklandığı yalnızca yapılan detaylı muayene ve tetkikler sonucunda ortaya çıkarılabilir.

Eklem Ağrısı Nedir?

Vücudun birçok bölgesinde yer alan eklemlerin, kullanılması ya da kullanılmaması gibi durumlarda ortaya çıkan ağrılara, eklem ağrısı denir. Bu ağrılar, bir hastalık türü olarak değerlendirilmez. Ağrılar bir sağlık problemidir ve ağrıya neden olan durum hastalıktır. Asıl yaşanan eklem ağrıları, kısa bir süre içerisinde dinmez ve günün büyük bir kısmında hissedilir. Eklem ağrılarının şiddeti, hastanın iş gücü kaybı yaşamasına kadar gidebilir. Ağrıların şiddeti ve sürekliliği bir müddet sonra kaçınılmaz bir tıbbi destekle sonuçlanır. Psikolojik olarak görülen eklem ağrılarının dışında tüm eklem ağrıları tedavi gerektirir. Bu ağrıların kendi kendine geçmesi veya evde tedavi edilmesi gibi durumlar son derece nadir görülür.

Eklem Ağrısı Kimlerde Görülür?

Eklem ağrısının en çok yaşlılarda görüldüğü bilinir ancak bu durum sadece yaşlılarda görüleceği anlamına gelmez. Yaşa bağlı olarak eklemlerin bir deformasyona uğradığı görülür ve bu durum çeşitli eklem hastalıklarına davetiye çıkararak, hastaların ciddi sorunlar yaşamasına neden olur.

Çocuklarda, gençlerde ve orta yaşlı bireylerde de eklem ağrısı görülebilir. Yaşanan kemik hastalıkları, kas ve bağ hastalıkları, geçirilen hastalıklar, kullanılan ilaçlar, spor, meslek ve daha birçok durum her yaşta eklem ağrısının görülmesine neden olabilir. Bu nedenle eklem ağrılarının belirli bir kitleye değil de daha çok her kitleye hitap ettiği söylenebilir.

Eklem Ağrısı Farklı Hastalıkların Belirtisi Olabilir Mi?

Eklem ağrısı genel olarak direkt eklem üzerinde etkisini gösteren hastalıkları işaret eder Bazı durumlarda ise herhangi bir eklem hastalığının görülmediği, eklem ağrılarında diğer hastalıklarına neden olduğu ortaya çıkabilir. Lyme, AIDS, gut, çeşitli enfeksiyonlar, fibromiyalji, kemik erimesi ve romatoid artrit gibi hastalıklarda şiddetli eklem ağrıları görülür. Özellikle eklemlerin aşırı kullanılması, sürekli olarak aynı pozisyonda eklem üzerine yük bindirilmesi ve benzeri durumlar, eklem ağrılarına neden olan diğer hastalıkların belirtisi olarak değerlendirilirler.

Eklem Ağrısı Nedenleri?

Eklem ağrılarının temelinde birçok neden yatar ancak genel anlamda 4 farklı neden üzerinden eklem ağrıları üzerinde durulur. Söz konusu nedenler, eklem ağrılarının en şiddetli görüldüğü durumlar olarak bilinirler. Bu tür nedenlerden dolayı kaynaklanan eklem ağrıları en kısa süre içerisinde tedavi edilmelidir. Aksi halde kısa süre içerisinde sonlanabilecek bir eklem ağrısı, ileride daha farklı hastalıklara ve sorunlara yol açarak, uzun süreli hale bürünebilir.

Eklemlerin Aşırı Kullanılması

Vücudun birçok bölgesinde yer alan eklemler, farklı kapasitelere ve hareket kabiliyetlerine sahipler. Diz, vücudun en çok kullanılan eklemleri arasında yer alır ve ayakta yapılan her harekette dizden faydalanılır. Bu denli sık kullanılmasına rağmen dizde herhangi bir ağrı görülmez ve dizin deformasyonu çok daha uzun yılları bulur. Ellerle yapılan hareketlerde ise kısa bir süre sonra bölgede bulunan eklemlerde ağrılar ortaya çıkar. Bu durum ise bölgede bulunan eklemlerin kapasitelerinin az olmasıdır. Bu durum, bazı eklemlerin sürekli olarak kullanımı sonucunda deforme olduğunu ve ağrıların da bu nedenle kaynaklandığını gösterir. Her eklemin dayanıklılık eşiği farklıdır ve bu nedenle diz dışında çoğu eklemde aşırı kullanım ağrıya neden olabilir.

Dizin dışında kullanılan eklemlerde sürekli olarak aynı hareketlerin yapılması veya bu eklemlerin aşırı kullanılması, bir müddet sonra osteoartrit hastalığının görülmesine neden olabilir. Kısa süreli aşırı kullanımlarda ağrıların geçiciliği söz konusu olur. Aşırı kullanım sonucunda ortaya çıkan osteoartrit durumunda ise uzun süreli ağrılar meydana gelir. Öte yandan osteoartrit hastalığı mutlak suretle tedavi edilmesi gereken ve şiddetli ağrılarla ortaya çıkan bir hastalıktır. Eklemlerin aşırı kullanıma karşın kapasitesi artırabilir ancak bu konuda kademeli bir artış ve profesyonel bir destek gerekir. Kullanım kapasitesinin arttırılması belirli bir noktaya kadar sağlanabilir ve bu nokta, normal şartların pek üzerinde sayılmaz. Ayrıca, eklemlerin aşırı kullanılması durumu söz konusuysa, hastaların mutlaka öncesinde eklemleri ısıtması veya kısa süreli çalıştırması, ardından da uzun süreli kullanıma dahil etmesi önerilir.

Kırık ve Çıkıklar

Kırıklar ve çıkıklar, eklem ağrılarının en şiddetli görüldüğü durumlar olarak bilinirler. Bu tür durumlar, genel olarak bir travma sonucunda görülür ve en kısa süre içerisinde tedavi gerektirir. Hastanın kısa bir süre için eklemlerini hareket ettirememesi söz konusu olur. Yalnızca kırık ya da çıkıkların değil, ufak çaplı burkulmaların dahi eklem ağrılarına neden olduğu söylenebilir. Özellikle kırık ve çıkık durumlarında eklemlerde osteoartrit riski artabilir. Bu nedenle en kısa süre içerisinde en uygun tedavi yöntemiyle, eklemlerde meydana gelen sorunun çözülmesi gerekir.

Tendon İltihabı

Tendon iltihabı, “tendinit” olarak da bilinir ve şiddetli eklem ağrıları sonucunda ortaya çıkar. Kasların kemiklerle bağlantı kurmasında görevli olan tendonlarda zamanla iltihaplanmalar meydana gelir. Bu iltihaplanmalar sonucunda ise tendon yapı olarak zarar görür ve bölgenin hareket kabiliyetinde ciddi bir azalma söz konusu olur. Tendon iltihabı en çok omuz, dirsek ve bileklerde ortaya çıkar. İltihaplanmanın etkili olduğu herhangi bir bölgede yer alan eklemlerin kullanılması, şiddetli eklem ağrılarının ortaya çıkmasına neden olabilir.

Yanlış Egzersiz Hareketleri

Sağlıklı bir yaşam için egzersizlerin ayrı bir önemi vardır ancak bu egzersizler, bilinçsiz olarak yapıldığı zaman eklem sorunlarına yol açabilir. Her birey, farklı fizik yapısına, gücüne ve kapasitesine sahiptir. Bu nedenle bireylerin yapabileceği egzersizlerin türü de farklıdır. Özellikle sporcu kimliği olmayan kişilerin ağır egzersizler yapmaları, bu egzersizleri yaparken de yanlış hareketler uygulamaları, direkt olarak eklemlere zarar verir. Eklemler yanlış egzersiz hareketleri sonucunda belirli oranda aşınır ve ağrı görülür. Bu ağrıları bir müddet sonra dinlenmeyle veya ufak çaplı tedavilerle ortadan kaldırılabilir. Eğer hareketler sürekli olarak yanlış bir şekilde devam ederse, birçok eklem hastalığı, kas ve bağ hastalığı ortaya çıkabilir. Bu nedenle bilinçli bir şekilde egzersiz yapılması büyük önem taşır.

Eklem Ağrısı Belirtileri

Eklem ağrısı, kendi başına bir belirti olarak kabul edilir ve eklem ağrısıyla birlikte birçok semptom da görülür. Bu semptomlar, eklem ağrılarının ne denli tehlikeli olduğunun göstergesidir. Eğer kişi, eklem ağrısıyla birlikte söz konusu diğer belirtilerle karşılaşır ise çeşitli hastalıkların ortaya çıktığı veya çıkmak üzere olduğu yorumu rahatlıkla yapılabilir.

Eklemlerde Şişlik ve Sertlik

Eklemlerde görülen sertlik ve şişlik durumu, ağrıyla birlikte en çok görülen belirtiler arasında yer alır. Eklemin sertliği dokunularak rahatlıkla hissedilebilir ve hareket esnasında da anlaşılabilir. Ayrıca şişlik ise dışarıdan çıplak gözle çok net bir şekilde gözlemlenebilir. Şişlik sonucunda ciddi bir şekil bozukluğu ortaya çıkabilirken, bu durum yaşanan eklem rahatsızlığının tehlikeli bir boyutta olduğunun en önemli göstergesidir. Hastanın bu durum karşısında en kısa süre içerisinde tıbbi destek alması gerekir. Eklem ağrılarının kaç gündür görüldüğü bu konuda hiçbir önem taşımaz.

Hareket Bozuklukları

Vücudun hemen hemen her bölgesinde yer alan eklemler, hareketlerimizin hepsinde büyük görev alırlar. Bu eklemlerden herhangi birinde bir sorun meydana gelmesi ise hareket kabiliyetinin azalmasına ve hareket bozukluklarına yol açar. Özellikle eklem ağrısıyla birlikte görülen hareket bozukluğunda, eklemin kullanıldığı bölgenin istenilen şekilde hareket ettirilemediği görülür. Bazı durumlarda eklem sanki vücuttan bağımsız bir şekilde hareket ediyormuş gibi durum ortaya çıkar. Hareket bozuklukları iş ve eğitim hayatının belirli bir süre devam ettirilememesine neden olur. Hasta kendinde söz konusu bölgede yapabileceği hareketi yapacak gücü ve hissiyatı bulabilir ancak tüm denemeler sonucunda eklem istenilen şekilde hareket ettirilemez.

Hareket Güçlüğü ve Kısıtlanma

Hareket güçlüğü ve kısıtlanma, eklem ağrısıyla birlikte görülen en önemli belirtilerden biridir. Bunun nedeni ise hareket güçlüğü ve eklemin hareket kabiliyetinde meydana gelen kısıtlamanın, eklemin ciddi anlamda hasar gördüğünü ifade etmesidir. Özellikle şişlik ve kısıtlanma birlikte görülür. Eklem yeteri kadar oynatılamaz ve oynatıldığı takdirde şiddetli ağrı görülür. Bazı hastalarda ise eklemin hareket etmesi durumunda herhangi bir ağrı görülmez ancak eklem istenilen kadar hareket ettirilemez. Eklemin çeşitli hastalıklar veya durumlar nedeniyle görmüş olduğu hasar aşırı miktarda ise herhangi bir şekilde hareket etmesi mümkün olmaz. Bu belirti, ağır eklem hastalıklarının belirtisi olduğu için en kısa sürede hastanın tedavi olması gerekir.

Eklem Ağrısı Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Eklem ağrısı sonucunda ilgili polikliniğe başvurulduğunda, öncelikle temel eklem hastalıkları üzerinde durulur. Hastanın şikâyetleri, eklemin şekil bozuklukları, hangi hareketler yapıldığında ağrının ortaya çıktığı, hastanın yaşı, kemik durumu ve daha birçok konu hakkında fiziki muayene sırasında gerekli incelemeler yapılır. Ardında şüphelenilen duruma göre eklem sorunlarını ortaya çıkarabilecek olan tetkiklere başvurulur. Tetkikler ise eklemler hakkındaki en net sonucu verir ve gerekli tedavi işlemleri başlar.

Fiziki Muayene

Fiziki muayene esnasında hangi eklemlerde ağrı olduğu ve bu ağrının hangi hareketler sonucunda ortaya çıktığı belirlenmeye çalışılır. Eklemin yerine göre hastaya birtakım hareketler yaptırılır ve bu hareketler sonucunda eklem, dıştan bakıldığı zaman daha belirgin bir şekilde görülür. Eklemin zarar görüp görmediği veya yapısal bozukluklara uğrayıp uğramadığı, yapılan bu hareketler sayesinde daha ortaya çıkar. Hastanın kullandığı ilaçlar, yaşam tarzı, mesleği ve yaşı hakkında da yine fiziki muayene esnasında bilgi alınır. Tüm bu alınan veriler ışığında ise hasta en uygun tetkiklerin uygulanması için ilgili bölüme yönlendirilir.

Tetkikleri

Eklem hastalıklarının teşhisi konusunda en çok görüntüleme tetkiklerinden faydalanılır. Görüntüleme tetkikleri sırasında eklemlerin en net hali ortaya çıkarılır. Kan tetkikleri ise uygulanan bir diğer tetkiklerdir. Bu tetkikler ise değerlerin ölçümü ile gerçekleşir. Ölçümler sonucunda ise eklem hastalıklarının boyutu hakkında bir değerlendirme yapılabilir.

Kan Tetkikleri

Eklem hastalıklarının ne boyutta olduğu, vücuda ne gibi zararlar verdiği, ne gibi durumlardan veya hastalıklardan kaynaklandığı gibi birçok bilgi, yapılan kan tetkikleri sonucunda netleşir. Kan tetkiklerinde hastadan genel olarak 2-4 tüp kadar kan alınır. Genel olarak damar yoluyla alınan kanlar, laboratuar ortamında incelenir ve ardından değerlerine bakılır. Kan değerlerinin durumu, hastalık hakkında tüm bilgileri uzman doktora sunarken, hastalığı boyutu hakkında bir ön bilgi edinilir.

Görüntüleme Tetkikleri

Eklem ağrılarının neden kaynaklandığının anlaşılabilmesi, fiziki muayene ve yapılan kan tetkikleri sonucunda pek anlaşılamaz. Bu tetkikler, gerekli sonuçların alınabilmesi adına yeterli olmazlar ve sadece ön bilgi sunarlar. Eklemlerin sorununun, durumunun ve verimliliğinin anlaşılabilmesi için öncelikle bir görüntü alınması gerekir. Tam olarak bu noktada devreye giren görüntüleme tetkikleri, röntgen, MR ve gerekli görülmesi durumunda ortoröntgenografi gibi tetkiklerden oluşur.

Özellikle eklemlerde gelişen deformasyon, enfeksiyon, iltihap ve çeşitli durumların anlaşılabilmesi için kullanılan görüntüleme tetkikleri, bazı durumlarda röntgenle sınırlı kalabilir. Eklemin yeri ve sorunun boyutu nedeniyle röntgen, istenilen eklem profilini sunabilir. Bazı durumlarda ise sorunun daha büyük olması nedeniyle MRI yöntemine başvurulur. Özellikle iltihap ve enfeksiyon gibi bulguların daha net anlaşılabilmesi adına bu yöntem tercih edilir. Ayrıca eklemin tüm detaylarının incelenmesi konusunda da oldukça etkilidir. Bununla birlikte nadir olarak görülse de ortoröntgenografi tetkikine de başvurulabilir. Söz konusu yöntem, belirli bölgelere özgü olarak bir görüntüleme sağlar ve röntgene göre çok daha detaylı bilgi verir. Bu nedenle eklemlerin incelenmesi, bu görüntüleme yöntemi sayesinde daha kolay bir hal alır.

Eklem Ağrısı Risk Faktörleri

Eklem ağrısına, hastalıklar dışında birçok durum neden olur ve bu durumların bazılarına önlem alınabilir. Yaşlılık, obezite ve travma gibi durumlar, eklem ağrılarının risk faktörleri olarak bilinirler. Yaşlılık konusunda kişinin yapabileceği pek bir şey olmasa da travma ve obezite gibi faktörlere çözüm üretilebilir. Bu sayede kişi yoğun bir tedavi süreci geçirmeden eklem ağrılarından kolaylıkla kurtulabilir.

Yaşlılık

Yaşlılık nedeniyle vücudun genelinde çeşitli sorunlar görülebilir ancak eklem ağrıları, yaşlılıkla birlikte en çok karşılaşılan sağlık problemleri arasında yer alır. 40 yaş üstü bireylerde eklem ağrıları kendini göstermeye başlar. Kişinin yaşam tarzı, mesleği ve eklemlerini nasıl kullandığı gibi birçok detay, yaş faktörünün yükselmesine veya azalmasına neden olur. Hasta eklemlerine iyi bakmışsa, eklem sorunlarıyla karşılaşması durumu biraz gecikir. Hasta farkında olmadan ve zorunlu bir şekilde eklemlerini yıpratmışsa, 40 yaş civarında eklem ağrıları görülür.

Yaşlılıkla birlikte eklem ağrılarının görülmesinin en büyük nedeni, kıkırdaklarda, liflerde, kas ve bağlarda yıpranmaların başlamasıdır. Bu yapıların hepsi eklemleri oluşturur ve zaman içerisinde yıpranmaya müsait olan yapılardır. Vücudun yaşlanmasıyla birlikte eklemler de bu akıma kapılır. Yapıl olarak bozulmaya başlayan eklemlerin öncelikle kıkırdak yapısında ciddi bir incelmenin başladığı görülür. Sonrasında eklem sıvısının azaldığı ve kireçlenmenin başladığı bir sürece girilir. Bu süreç sonrasında eklem, tamamen yapı olarak ciddi bir bozulma geçirir. Süreç sonrasında ise hastanın yoğun eklem ağrılarıyla karşılaşması kadar doğal bir durum yoktur.

Obezite

Eklemler, zaman içerisinde kendiliğinden yıpranmaya başlayan yapılardır. Vücudumuzun veya yapmış olduğumuz hareketlerimizin her zaman eklemlere bir yük bindirdiğini unutmamak gerekir. Kişide obezite veya fazla kiloların görülmesi durumu ise eklemlerin normalden daha fazla bir çaba göstermelerine neden olur. Normale oranla daha fazla yükle ve tempoyla çalışan eklemler, daha kısa süre içerisinde yıpranır. Yıpranan eklemlerin kaçınılmaz sonu olan yapı bozukluğu ise yaşlılık da olduğu gibi obezitede de ağrılara neden olur.

Travmatik Durumlar

Travmatik durumlar, eklemlerin en çok hasar aldığı ve en çok kalıcı olarak hareket kabiliyetini kaybettiği durumların başında yer alır. Travma esnasında eklemlere alınan darbe, kırıklara veya çatlaklara neden olabilir. Eklemlerde kırık meydana gelmesi, eklemin doğal yapısını kaybetmesi ve daha zayıf bir yapıya bürünmesi anlamına gelir.

Travmalar sonucunda hasar gören eklemlerin büyük bir çoğunluğu, eskisi kadar sağlam bir yapıya tekrardan dönemezler. Bazı durumlarda ise eklemlerin kaybedildiği ve çeşitli tıbbi tekniklerle takviye yapıldığı görülür. Bu tür durumlar ciddi bir hareket kabiliyetinin söz konusu olmasına ve bu hareket kabiliyetindeki kaybın da bir daha asla tam olarak kazanılmamasına neden olur. Öte yandan travmatik durumlar nedeniyle gelişen iltihaplanma ve ödem de eklemlerin yapısal olarak zarar görmesine yol açar. Bu nedenle mümkün olduğunda eklemleri travmalardan korumak gerekir. Aksi halde eklemin bir daha eskisi kadar işlevsel olamama riski söz konusu olabilir.

Eklem Ağrısı Komplikasyonları

Eklem ağrısının bir müddet kendiliğinden idare edilmesi söz konusu olur. Hasta ağrı kesiciler, soğuk ve sıcak uygulamaları, kremler ve diğer yöntemler sayesinde çok az bir süre eklem ağrılarını idare edebilir. Bu süreden sonra eklem ağrıları daha da şiddetlenir ve basit bir şekilde tedavi edilecek eklem ağrısı, tedavi edilmemesi nedeniyle ağır komplikasyonlara dönüşebilir. İş gücü kaybı bu konuda en çok karşılaşılan komplikasyon iken ağrıların bir müddet sonra çeşitli hastalıklara da dönüşebilme ihtimali bulunur. Bursit, lyme, romatizma, romatoid artrit ve fibromiyalji, eklem ağrılarının tedavi edilmemesi veya yanlış tedavi sonucunda karşılaşılacak olan hastalıklardır.

İş Gücü Kaybı

Eklem ağrısı, ilk başladığı andan itibaren ciddi bir iş gücü kaybına neden olur. Hasta yapmak istediği her harekette zorlanır ve ağrıyan eklemi kullandığı andan itibaren şiddetli bir ağrıyla karşılaşır. Bu ağrı eklemin kullanılmasına büyük ölçüde engel olur ve müdahale edilmemesi durumunda, eklem ağrısına neden olan herhangi bir hastalık veya sağlık durumu daha büyük bir hal alır. Basit bir eklem ağrısı, ilerleyen süreçte tedavisi tam olarak mümkün olmayan ya da son derece zor olan bir hastalığa dönüşebilir. Bu süreçten sonra ise hastanın iş gücü kaybı geçici haldeyken, tamamıyla kalıcı bir hale bürünebilir.

Bursit (Kesecik İltihabı)

Kas, kemik, eklem ve iskelet sisteminde yer alan birçok yapının bağlantı kurabilmesi için tendonların büyük bir önemi vardır. Bu tendonların korunabilmesi için de “bursa” adı verilen içerisinde tamamen sıvı bulunan keseler bulunur. Bu keselerin çeşitli nedenlerden dolayı zarar görmesi durumunda ise bursit hastalığı meydana gelir. Haliyle bu durum direkt olarak eklemlere yansır ve eklemde ciddi bir ağrı görülür. Ağrının yanı sıra şişlik, kızarıklık ve hatta morarma gibi bir durum da söz konusu olabilir. En kısa sürede müdahale edilmesi gerekirken, eklemlere ve tendonlara aşırı yük bindirilmesi bursit hastalığına neden olur. Hastalık 2 hafta içerisinde tedavi edilebilir ve hasta eklem ağrılarından kurtulabilir. Sonrasında ise eklem ve tendonlar daha hassas bir hal alır. Bu nedenle tedaviden sonra hastanın eklemlerini sürekli olarak sakınması gerekir.

Fibromiyalji Hastalığı

Fibromiyalji hastalığına yakalanan bir bireyin, iki temel sorunla mücadele ettiği görülür. Stres ve uykusuzluk bu temel sorunlar olarak bilinirken, bu iki sorunun sürekli olarak tekrar etmesi nedeniyle eklem yapısı da zarar görür. Yumuşak doku romatizması olarak bilinen bu hastalığın en çok etkili olduğu kısımlar boyun ve sırt bölgesi olarak bilinir. Hastanın sürekli olarak stres altında olması ve az uyuyarak yeteri kadar dinlenememesi, kaslarda sıkışmaların ve sertleşmelerin görülmesine neden olur. Kaslarda meydana gelen bu sertleşme, sıkışma ve diğer bozukluklar, sürekli olarak ağrı üretmeye başlar. Bu nedenle hasta, eklemlerin olduğu çeşitli bölgelerde sürekli olarak ağrı hisseder. Rehabilitasyon, fizik tedavi ve ufak çaplı operasyonlar sonucunda bu ağrılar giderilebilir.

Lyme Hastalığı

Lyme hastalığı, vücuda çeşitli yollardan giren bakterilerin sebep olduğu bir hastalıktır. Hastalık kalp, sinir sistemi, deri ve eklemlerde ciddi bir şekilde etkili olur. Kan yoluyla vücuda yayılan bu hastalık, kızarıklık, morluk, şiddetli ağrı ve şişlik gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Söz konusu yapılara zarar veren bakteriler, bu yapıların tahrip edilmesi konusunda yoğun bir çalışma içerisine girerler. Yapılan antibiyotik uygulamaları sayesinde hastalık tedavi edilir. Bu sayede hasta sağlığına kavuşur ve eklem ağrılarından kurtulur.

Eklemlerde Romatizma

Eklemlerde romatizma görülmesi, en tehlikeli eklem sorunlarından biri olarak değerlendirilebilir. Bunun nedeni ise romatizmanın eklemlere direkt olarak zarar vermesidir. Eklemlerde görülen romatizma, eklem içerisinde yoğun bir iltihap oluşumunu ifade eder. Bağışıklık sisteminde meydana gelen hatalar nedeniyle ortaya çıkan romatizma, eklemlerin içerisine yerleşmeye başlar. Eklemlere yerleştikten sonra ise iltihap nedeniyle eklemlerin yapı olarak bozulmasına ve özellikle kıkırdağın erimesine neden olur.

Yoğun ağrıyla ortaya çıkan romatizma, kronik bir hastalıktır ve sadece ağrıyla görülmez. Şişlik, sıcaklık, hareket kabiliyetinde kısıtlanma ve tutukluk gibi birçok durum, eklemlerde romatizmanın etkili olmasıyla birlikte görülür. İltihaplı romatizma ve iltihaplı olmayan romatizma şeklinde ortaya çıkan bu hastalık, sürekli olarak tedavi ve kontrol gerektirir. Belirli zaman dilimlerinde ise eklemlerde şiddetli ağrıyla ortaya çıkar.

Romatoid Artrit

Bir romatizma türü olan romatoid artrit, simetrik olarak ve her eklemde görülen bir rahatsızlıktır. Romatizma denildiğinde akla gelen ilk romatizma türlerinden biri olmasının sebebi, dünyanın en çok karşılaşılan romatizma hastalığı olmasıdır. Eklemlerde kendine yer edindikten çok kısa bir süre içerisinde tahribata başlayan bu hastalık, eklemlerin karşılıklı olarak erimesine neden olur. Dışarıdan net bir şekilde görülecek kadar bir şekil bozukluğuna neden olur. Şişlik, çöküklük, kızarıklık ve morluk, bu hastalığın görsel belirtilerdir. Ayrıca eklemlerde tahribat sırasında yapmış olduğu etkiyle de şiddetli ağrılarla ortaya çıkar. Şiddetli eklem ağrılarına neden olan bu hastalık, nadiren çevresel etkenler, genel olarak da genetik nedenlerden ötürü ortaya çıkar. Hastalık en çok kadınlarda görülür.

Eklem Ağrısı Nasıl Önlenir?

Eklem ağrılarının önlenebilmesi adına birçok basit yöntem uygulanabilir. Fiziksel aktivite, egzersiz ve D vitaminine yönelme gibi durumlar eklem ağrılarının giderilmesinde etkilidir. Bununla birlikte toplumun büyük bir genelinde sıcak veya soğuk uygulamaları yapılır. Eklemde ağrı meydana gelen bölgeye yapılan bu uygulamaların, bölgedeki ağrıyı giderdiği yönünde bir inanış vardır. Bu inanış tamamen yanlışken, bazı eklem ağrılarında nadiren sıcak bazı eklem ağrılarında ise nadiren soğuk uygulamalarına başvurulur. Bu nedenle hastaların bu konuda profesyonel destek almadan uygulama yapmaları önerilmez.

Fiziksel Aktivite ve Egzersiz

Eklem ağrılarının hiç gündeme gelmeden vücuttan uzak tutulabilmesi mümkündür. Fiziksel aktivite ve egzersiz, bu noktada oldukça etkili olan yöntemlerdir. Yapılan fiziksel aktivite ve egzersizler, eklemlerin daha esnek, daha güçlü ve daha dayanıklı bir yapıya bürünmesine yardımcı olurlar. Bilindiği üzere eklemler zamanla deformasyona uğrayarak, bozulan ve ağrılarla bu durumu çok net bir şekilde gün yüzüne çıkaran yapılardır. Eklemlerin güçlendirilmesi ve dayanıklı hale getirilmesi ise bu deformasyon sürecinin uzamasına yardımcı olur. Bu sürecin uzaması için edinilen egzersizler, eklemleri sürekli olarak çalıştırır ve güçlendirir.

Edinilen fiziksel aktivitelerin de yine uzman kontrolünde gerçekleştirilmesi veya öncesinde bu konuda destek alınması önerilir. Bu aktiviteler sırasında yapılan bazı hareketler, eklemleri güçlendirmek yerine daha çok zarar verebilir. Bu durum kalıcı eklem hasarlarına neden olabilirken, hastanın iş gücü kaybı yaşamasına de sebebiyet verebilir. Eklemlere ve diğer vücut yapılarına zarar vermeden egzersiz yapılabilmesi için uzmandan destek alınması büyük önem taşır.

D Vitamin Ağırlıklı Beslenme

Vücudun en çok ihtiyaç duyduğu vitaminlerden biri de D vitamini olarak bilinir. D vitamininin eksik olması durumunda eklem rahatsızlıkları başta olmak üzere, kas sorunları, metabolizma problemleri ve daha birçok konuda eksiklik ortaya çıkabilir. Bu nedenle D vitamini özel olarak alınması gereken vitaminler arasında yer alır.

D vitamini, ilk etapta vücutta kemik oluşumuna yardımcı olur ve kemiklere büyük katkı sağlar. Kemik tamamen oluştuktan ve geliştikten sonra ise hala kemiğe destek veren D vitamini, kemiğin beslenmesi ve çeşitli kemik hastalıklarına karşı korunması gibi önemli destekler sağlar. Eklemlerin ve iskelet sisteminde yer alan her türlü yapının beslenmesine yardımcı olan bu vitamin, fazla alınmazsa veya vücutta eksikliği söz konusu olursa, kısa süre içerisinde kemik sorunları kendini göstermeye başlar. Eklemler iskelet sisteminin en çok kullanılan yapılarından biri olduğu için ilk olarak eklemler bu durumdan zarar görür.

D vitamini eksikliği nedeniyle yeteri kadar beslenemeyen eklemler, bu destekten mahrum kalmaları durumunda yavaş yavaş deforme olmaya başlarlar. Güçlü ve dayanıklı yapısını kaybeden eklemler, sonradan gönderilen takviyeleri de verimli olarak kullanamazlar. Bu nedenle eklem ağrılarının, kemik sorunlarının ve daha birçok problemin önüne geçebilmek adına D vitamini ağırlıklı beslenmek gerekir. D vitamini ağırlıklı beslenmek için de balık yağı, yumurta sarısı, peynir, karaciğer ve tereyağı gibi besinler tüketilebilir. Ayrıca günlük 20 dakika kadar güneşte kalmak da vücudun ihtiyaç duyduğu D vitaminini almasına yardımcı olur.

Sık Sorulan Sorular

Tedavisi Nasıl Yapılır?

Eklem ağrısının tedavisinin gerçekleşebilmesi için öncelikle eklem ağrısının kaynağına inilir. Eklem ağrısına sebep olan herhangi bir hastalığın olup olmadığı araştırılır. Eğer herhangi bir hastalık eklem ağrısına neden oluyorsa, hastalığın gerektirdiği tedavi prosedürü uygulanır. Prosedürün uygulanması sonucunda eklem ağrısı büyük ölçüde sonlanır ancak herhangi bir sağlık sorunu ya da ufak çaplı eklem sorunları nedeniyle gelişen eklem ağrıları için çeşitli tedavi yöntemleri söz konusu olabilir.

Eklem ağrılarının giderilmesi için en sık tercih edilen tedavi yöntemlerinin başında fizik tedavi gelir. Fizik tedavi sırasında ağrının oluştuğu bölgeye ve bölgedeki ağrının giderilmesine yönelik en uygun hareketler uygulanır. Hareketler, bölgede bulunan yapıların güçlenmesine ve sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Ayrıca bölgedeki kan hareketliliği de artarak, sorunun kökten çözümü amaçlanır. Fizik tedavi sonucunda büyük ölçüde başarı sağlanır ve eklem ağrıları sona erer. Eğer bu tedavi yeterli gelmediyse, ilaç tedavisiyle sorunla daha etkin mücadele edilebilir. Hafif dozda kullanılan ağrı kesiciler bu konuda öne çıkar ve uzman doktor gözetiminde kullanılır.

Eklem ağrılarının tedavisi konusunda akupunktur ve kaplıca tedavisi gibi yöntemlere da başvurulabilir. Bu yöntemlerden faydalanılması için hastanın da uygun olması gerekir. Nadiren doktor önerisiyle tercih edilen bu yöntemlerin, tıbbi olarak pek bir fayda sağladığı söylenemez. Bu yöntemlere başvuran hastaların ise tüm eklem ağrılarından kurtuldukları yönünde bir görüş beyan ettikleri görülür.

Eklem Ağrıları İçin Ne Zaman Doktora Gidilmelidir?

Eklem ağrıları için en kısa süre içerisinde doktora görünmesi gerekir. Özellikle 3-7 gün kadar süren ağrılarda mutlaka doktor desteğine başvurulmalıdır. Ağrının şiddeti, ağrıyla görülen şişlik, morarma, kızarma, kilitlenme, hareket kabiliyetinde azalma ve daha birçok durumun ortaya çıkması hususunda ise herhangi bir gün beklemeksizin, en kısa süre içerisinde doktora gidilmelidir.

Evde Uygulanabilecek Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hastanın evde uygulayabileceği en basit ve en etkin tedavi yöntemlerinin başında istirahat gelir. Eklem ağrılarının dindirilmesi veya hafifletilmesi açısından hastalara en çok istirahat önerilir. Ayrıca eklem ağrısının neden kaynaklandığına göre de soğuk veya sıcak uygulamaları da önerilebilir. Bazı eklem problemlerinde uygulanan sıcak tedavi, ağrının azalmasına ve eklemlerin rahatlamasına neden olur. Bazı eklem hastalıklarında ise uygulanan soğuk tedavi, söz konusu etkilerin görülmesine sebebiyet verir.

Masaj, eklem ağrıları için önerilen bir diğer tedavi yöntemi olarak bilinir. Masajla birlikte ağrının giderilmesine yardımcı olacak bir jel de söz konusu tedavi sırasında kullanılır. Yaklaşık 30 dakika kadar süren masajların, belirli bir süre eklem ağrılarını vücuttan uzaklaştırdığı görülür.

Mevsim Değişiklikleri Eklem Ağrısına Neden Olabilir Mi?

Mevsimler geçişlerin eklem ağrılarında ciddi etkileri bulunur. Bu durumun henüz tam olarak nedeni bilinmez ama mevsim geçişleri sırasında havada meydana gelen elektrik yükünün artması, sıcaklık farkları, nem, rüzgâr ve hava basıncı değişiklikleri gibi durumların, insan vücudunda bazı dengelerin şaşmasına neden olduğu tahmin edilir. Bu durum ise kişiden kişiye değişim gösteren sorunlara yol açabilir. Bazı kişilerde hafif eklem ağrıları ortaya çıkarken bazı kişilerde ise istirahatı mecbur kılacak ağrılarla sonuçlandığı görülür.

Hangi Bölümde Muayene Olmak Gerekir?

Eklem ağrıları için hastanelerin ortopedi kliniklerine başvurulmalıdır. Bölümde yer alan uzmanlar, eklem ağrılarının durumlarına göre hastayı dâhiliye veya romatoloji gibi bölümlere yönlendirebilir. Dâhiliyede genel olarak iltihaplanmanın nedeni üzerinde durulur. Romatolojide ise romatizmal hastalıkların neden olduğu eklem ağrılarının daha derin bir şekilde ele alınması söz konusu olur.

Kimlerde Görülür?

-

Üst Solunum Yolu Hastalıkları Eklem Ağrısı Yapar Mı?

Üst solunum yolu hastalıkları geçirilmesi durumunda hastalar şiddetli eklem ağrılarıyla karşılaşabilirler. Bu durum gayet normal olan ve birçok bireyde görülen bir durumdur. Bu nedenle hastaların paniğe kapılmamaları önerilir. Üst solunum yolu hastalıkları geçiren birçok kişi, vücut direncini kısa süreliğine kaybeder ve hareketsiz yatacak kadar güçsüz bir hale gelir. Bu durumda sadece eklemler değil, kaslar da etkilenir. Bu nedenle eklem ve kas ağrıları sıkça görülür. Üst solunum yolu hastalıkları nedeniyle görülen eklem ağrıları, herhangi bir kemik hastalığı veya eklem hastalığıyla ilgili değildir. Tamamen vücudun geçirilen hastalık nedeniyle yorgun düşmesi, bu yapıların de sık kullanılması nedeniyle en başta etkilenen yapılar arasında yer almalarından kaynaklanır.

Kan Değerindeki Ani Değişimler Eklem Ağrısına Neden Olur Mu?

Kan değerlerinin ani şekilde düşüp yükselmesi ve bu durumun sürekli olarak devam etmesi, vücutta önemli göreve sahip olan birçok organı derinden etkiler. Söz konusu durum nedeniyle eklem ağrılarının görülmesi durumuna pek rastlanmaz.

Termal Sular Ağrıların Giderilmesine Yardımcı Olur Mu?

Termal suların içerisinde bulunan zengin mineraller ve ısının eklem ağrılarına iyi geldiği yönünde yaygın bir inanış bulunur. Bu durum tıp açısından henüz kesinlik kazanmamıştır ve bazı uzmanların bu duruma karşı çıktıkları görülür. Kaplıca turizminin artırılması yönünde böyle bir algı yaratıldığını belirten uzmanlar, kaplıcaların herhangi bir etkisinin olmadığına ve hatta bazı durumlarda ağrıların daha da arttığına şahit olduklarını ifade ederler. Diğer tarafta ise kaplıcaların bu tür sağlık sorunlarına faydalı olduğu yönünde görüş bildiren uzmanlar bulunur.

Kaplıcalar konusunda olumlu görüş bildiren uzmanların çoğu hastalarını bu tür uygulamalara yönlendirir. Öte yandan hastaların bir kısmı ağrılarının geçtiğini, diğer bir kısmı ise ağrılarının daha da çok arttığını ifade ederler. Sonuç olarak, tıp literatüründe konu hakkında herhangi bir kesin açıklama olmadığı için hastalar bu durumu sadece deneme yanılma yöntemiyle halledebilirler. Bazı hastalara termal sular fayda sağlayabilir. Bazı hastaların durumunda ise herhangi bir değişimin olmadığı yönünde bir gözlem yapılabilir.

Ofis Çalışanları Eklem Ağrısını Önlemek İçin Ne Yapmalıdır?

Ofis çalışanlarının eklem ağrılarına önlem alabilmek için öncelikle sağlıklı beslenmeyi, kemiklere fayda sağlayacak şekilde beslenmeyi ve D vitamini ağırlık beslenmeyi alışkanlık haline getirmeleri gerekir. Ardından günlük iş öncesi veya sonrasında belirli bir egzersiz edinmeleri, bu egzersiz sayesinde de eklemlerini çalıştırmaları önerilir. Egzersizlerin ve beslenme alışkanlıklarının bu konuda net olarak değişim göstermesi, eklem ağrılarının büyük ölçüde önlenmesine yardımcı olur.

Ayrıca ofis çalışanlarının eklem ağrılarını önleyebilmek adına, sadece iş öncesi veya sonrası egzersiz yapmaları önerilmez. İş sırasında da 2 saatte 10 dakika veya 5 dakika şeklinde mola verilip, birtakım eklem çalıştırıcı hareketlerin uygulanması tavsiye edilir. Bu hareketler konusunda ise bir ortopedi uzmanından veya fizyoterapistten destek alınarak, hangi hareketlerin ne şekilde yapılacağı yönünde profesyonel bir program hazırlanabilir.

Eklem Ağrısına Ne İyi Gelir?

Eklem ağrıları dışsal uyarıcılara bağlı olarak kısa süreli; bazı hastalıklara bağlı olarak ise uzun süreli olacak şekilde ortaya çıkar. Her iki ağrı tipinde de bazı önerilerin yerine getirilmesi ağrıyı tamamen yok eder ya da azaltır:

  1. Metabolizmayı düzenlemek için su tüketimi artırılmalıdır.
  2. Eğer vitamin ve mineral eksikliği var ise takviye alınmalıdır.
  3. Günlük en az yedi saat uyunmalıdır.
  4. Ağrının yoğunlaştığı bölgeye buz uygulanmalıdır.
  5. Fizyoterapist tavsiyesiyle bazı egzersizler yapılmalıdır.
  6. Et tüketimi azaltılmalı ve ikamesi sebze ile yapılmalıdır.

    Eklem Ağrısı Neden Olur?

    Eklem ağrılarını ortaya çıkarabilecek onlarca farklı sebepten bahsetmek mümkündür. Bu sebeplerden bazıları kısa süreli ve kolayca tedavi edilebilir eklem ağrıları oraya çıkarırken bazıları da ömür boyu tedavi edilemeyen eklem ağrılarını ortaya çıkarmaktadır.

  7. Ekleme travma alınması.
  8. Enfeksiyon hastalıkları.
  9. Romatizma hastalıkları.
  10. Eklem dokularının zarar görmesi.
  11. Sürekli halsizlik ve yorgunluk.
  12. Sinir hastalıkları.
  13. Genetik faktörlere bağlı ağrıya yatkınlık.
  14. Akciğer ve mide hastalıkları. Bunlara ek olarak onlarca farklı sebep daha sayılabilir.

    Hamilelikte Eklem Ağrısı Neden Olur?

    Kaslar ve eklemler belirli bir süre boyunca tahmin edilebilir yükü taşımak üzerine kendilerini geliştirirler. Bir anda ağır yük kaldırılması ya da hamile kalınması eklemlerin taşıyabileceği yükün üzerinde olan ağırlığın vücudu etkilemesine sebep olur. Hamilelikte değişen hormon dengesine ve ağırlık artışına bağlı olarak eklemlerde ağrılar ortaya çıkabilir.

    Eklem Ağrısı Hangi Vitamin Eksikliğinden Olur?

    Eklemlerin, kasların ve kemiklerin kuvvetinde kalsiyum mineralinin önemi çok büyüktür. Kalsiyumun vücutta etkin olarak kullanılabilmesi de D vitamini sayesinde olmaktadır. Günümüzün yaşam koşullarında D vitamini eksikliği ile sıkça karşılaşılması, kalsiyumun da yeteri kadar kullanılamamasına sebep olmaktadır. Bu sebepten ötürü, uzun süreli olarak eklem ağrısı çekenlerin mutlaka D vitamini değerlerini kontrol ettirmeleri ve eğer eksikse takviye almaları gerekmektedir.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Tedaviler