Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Deri İltihabı (Dermatit)

Deri, en genel tabirle vücudun her yerini kaplayan esnek ve dirençli dokunma organıdır. Dış etkenlere karşı uyarılma görevini sağlayan yani sıcağın, soğuğun veya acının hissedilmesini beyne ileten alt deride bulunan sinir uçlarıdır. Aynı zamanda kılların, tırnakların, saçın oluşması için de uygun ortamın oluşmasının sağlayıcısıdır. Bunlara bağlı olarak canlılar için derinin bakımı, korunması ve tedavisi büyük önem gösterir.

Derinin yapısı vücutta bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Deri kalınlığı 1,5 – 4 mm. arasında değişiklik gösterirken sağlam dokusu ile bütün bölgelerde mikroplara karşı aynı direnci gösterir. Yaşanabilecek fiziksel travmalarda koruyucu bir rol üstlenir. Vücutta oluşan atıkların terleme yoluyla vücuttan atılmasını sağlayarak detoksifikasyonu sağlar. Deri, insan vücudunda oluşan diğer rahatsızlıkların da ilk habercisi olarak karşımıza çıkar. İç organlarda meydana gelen hastalıklar genellikle ilk olarak deri üzerindeki değişikliklerden fark edilir. Ruh sağlığı için de aynı durumdan bahsedilebilir. Deriyi ruhumuzun ve bedenimizin aynası olarak tanımlayabiliriz.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. Binnur Üstün

Deri İltihabı Hakkında

Vücudumuzun olan veya oluşabilecek durumda olan tehlikelere karşı kendini savunma mekanizmaları vardır. Bunlardan biri olan iltihap, vücutta oluşan mikropları, zararlı maddeleri ve ölü derileri ortadan kaldırmayı sağlar. Birçok nedenden dolayı vücutta iltihap görülebilir. Enfeksiyonlar, vücuda temas eden kimyasal maddeler, yaralanmalar gibi başlıca nedenler sonucunda ortaya çıkan iltihapların görülme biçimi ve süreleri değişiklik gösterir. Akut olarak adlandırılan iltihaplar bir anda başlar ve hızla iyileşme gösterirken, kronik iltihap yavaş yavaş ilerler ve uzun süreli bir tedavi gerektirir. İltihap belirtileri olarak kızarıklığı, şişliği, ısı artışını, ağrıyı ve fonksiyon kaybını sayabiliriz. Sebebi enfeksiyona dayanan iltihaplar için antibiyotik türü ilaçlar veya kremler kullanılabilirken kronik iltihaplar için kortizon türü ilaçlar kullanılır.

Deri İltihabı Nedir

Dermatit olarak da adlandırılan deri iltihabı ciltte birçok farklı faktörden ortaya çıkabilecek olan iltihaplanmalardır. Genellikle deri üzerinde kızarıklık, pul pul dökülmeler, şişlikler ile kendini göstermeye başlar. Oluşan iltihabın türüne göre tedavi ve iyileşme süreci değişir. Derideki iltihaplanma türleri genellikle bulaşıcı türde değildir ve ayakta bir tedaviyle günlük hayatı aksatmadan tedavi edilebilir. Ancak bazı deri iltihapları dış etkenlerden kaynaklamayıp iç organlarda oluşan bir hastalığın habercisi olabilir. Bu nedenle oluşan iltihaplar uzun süredir hayatını etkiliyor ve ilaç tedavisine cevap vermiyor ise daha detaylı bir tedavi için farklı branşlara başvurup hastalığın asıl nedeninin araştırılmasını ve erken zamanda teşhis ve tedaviye başlanmasını sağlamanız sağlığınız açısından büyük önem taşır.

En Sık Görülen Deri İltihabı Nedir

Deri iltihabının en sık görüleni temasla oluşanlarıdır. Sık sık kimyasal maddelere, zehirli veya alerjisi olan bitkilere, deterjanlara maruz kalınması sonucu ortaya çıkan deri iltihapları ile oldukça çok karşılaşılmaktadır. Tedavi edilmeden ciltte iltihaba yol açan bu durumlarla temasa devam etmek başlangıçta kolaylıkla tedavi edilebilecek olan deri iltihabını başka bir boyuta taşıyabilir. Sıkça karşılaşılan deri iltihapları kişi için ciddi hastalık riskleri taşımasa da görüntü olarak rahatsız edebilir. Uygulanan tedavinin yanı sıra düzenli cilt bakımıyla bu süreç hızla atlatılabilinir.

Atopik Dermatit (Egzama)

Farklı yaş grubu aralıklarında görülebilen bir cilt hastalığıdır. Sıfır iki yaş aralığında süt çocuklarında genellikle yüz bölgesinde, saçlı deride, diz ve dirseklerinde ve bazen de kulak arkasında karşılaşılan bir deri iltihaplanması türüdür. İki yaşını geçen çocuklarda el ve ayak bileği, dirsek önü, diz arkası ve boyunda genellikle deride kalınlaşma, kabalaşma ve deri çizgilerinin daha belirgin bir hal alması gibi uyarıcı semptomlarla ortaya çıkar. Ergenlik dönemi itibariyle hastalık kaşıntı ve deride kalınlaşma ile kendini göstermeye başlar. Egzama genellikle el ve ayak bileklerinde, kol ve bacakların iç yüzeylerinde, göz çevresi, yüz ve boyunda görülürken bazen sadece ellerde ortaya çıkabilmektedir. Cilt renginde değişme, kalınlaşma ve çizgilerin tamamen giderilmesi için hastalığın tedavisinden sonra cildin eski görünümüne gelmesini sağlamaya yönelik yeni bir tedavi başlangıcı gerektirebilir.

Kontakt Dermatit

Hastanın uzun süre kimyasal madde oranı yüksek olan deterjanlara, kozmetik ürünlere veya zehirli bitkilere maruz kalması sonucunda oluşan dökülmelerdir. Dikkate alınmayan bu reaksiyonlar sonrasında aynı maddeler ile temasa devam edilir ise daha fazla yanma, kaşıntı, kızarıklık gibi şiddetini artıran reaksiyonlarla karşılaşılır. Alerjik reaksiyon fark edildikten sonra buna sebebiyet veren ürünlerin tespiti ve kullanılmaya devam edilmemesi önemlidir.

Seboreik Dermatit

Genellikle vücudun yağlı bölgeleri olan yüz, üst göğüs ve sırtta pullu lekeler, deride kızarıklıklar, uzun süren kepekler olarak ortaya çıkar. Dikkat edildiği zaman kısa sürede geçebilecek olan bu belirtiler remisyon ve alevlenme dönemlerinde uzun süreli tedavi gerektirebilir.

Deri İltihabı Nasıl Oluşur

Deri, dış ortamdaki birçok mikroorganizma ve toksinle gün içerisinde karşı karşıyadır. Epidermis, dermiş ve cilt alt yağ dokusu deriyi oluşturan farklı görevleri olan dokulardır. Epidermis en dış kısmında bulunan 1 mm. den ince olan kısımdır. Onun altında yer alan dermis, kan damarları, lenfatikler, kıl foliküllerinde oluşan önemli bir yapıdır. Dışarıdan gelecek etkenlere karşı uyarıcı etki gösterilmesini sağlamak önemli işlevlerinden bir diğeridir. Cilt yağ dokusu, dermisin altında yer alır ve dışarıdan gelen bir darbeye, çarpmaya karşı tampon görevi üstlenerek vücutta daha ciddi zararlar oluşmasını engeller. Ayrıca enerji deposu olarak da önemli bir rol oynar. Derinin maruz kaldığı ısı, kimyasal madde veya alerjik durumların ciddiyetine göre derinin farklı katmanlarında bu iltihaplanma meydana gelebilir. Dış katmanda oluşan hastalıklar daha hızlı tedavi edilebilir iken daha alt tabakaların da zarar gördüğü iltihaplanmalarda tedavi süreci uzar.

Deri İltihabı Nedenleri

Dış faktörler, alerjiler, haşere ısırıkları, ilaç reaksiyonları veya genetik faktörler deride iltihaplanmalara neden yaratmış olabilir. Bunlar dışında günümüzde kullanılan birçok üründe yüksek oranda kimyasal madde olması da ciltte oluşan rahatsızlıkların birincil sebepleri arasında yer alır. Gündelik hayatta eldivensiz yoğun bir şekilde deterjana maruz kalanların ellerinde deri iltihapları görülme oranı artmıştır. Aynı şekilde doğal olmayan kozmetik ürünlerin uzun süre maruz kalan ve düzenli olarak temizlenmeyen ciltlerde de sıklıkla deri iltihaplanmasıyla karşılaşılır.

Alerjiler

Alerji, bağışıklık sisteminin vücudun karşı karşıya kaldığı durumlarda gösterdiği aşırı hassasiyet reaksiyonudur. Vücudu alerjiye yatkın olan insanlara atopik adı verilir. Bir hastalık olan görülmeyen atopi durumu kalıtsal bir özelliktir ve genellikle açık tenli olan veya nemli bölgelerde yaşayan insanlarda daha sıkça görülür. Normal şartlarda insan bedenine zararı olmayan organik içerikli ürünler alerjik insanlarda tepkimeler ortaya çıkmasına neden olabilir. Günümüzde gelişmiş ülkelerde daha sık görülen bu rahatsızlığın nedeni strese, yoğun çalışma ortamlarına, artan hava kirliliğine ve gıdalara eklenen katkı maddelerine bağlanmaktadır. Alerji sonrasında vücutta farklı reaksiyonlar meydana gelebilir. Bunlardan biri de deri iltihabıdır. Ciltte kaşınma, pul pul dökülme, yanma hissi gibi çeşitli etkilerle ortaya çıkabilir. Alerjinin uzun süreli olması veya tekrar tekrar meydana gelmesi durumunda neden olan faktörün tespiti için gerekli testler yapılmalı ve hasta bu süreçten sonra neden olan ürünün kullanımına dikkat etmelidir. Mevsimsel bir durumdan kaynaklanıyorsa o dönemlerde kullanması gereken kremleri düzenli olarak kullanmayı ihmal etmemelidir.

Genetik Faktörler

Vücutta meydana gelen tüm hastalıklar mikrobik kökenli olmayıp bazıları DNA diziliminin hatalı olmasından kaynaklanmaktadır. Deri iltihabı da sadece dış faktörler, mikrobik canlılardan değil genetik koddaki kusurlarından kaynaklı oluşabilir. Bir veya birden fazla birinci derece akrabasında aynı hastalık sıklıkla görünüyorsa bu kişilerde de aynı hastalığa yakalanma riski diğer insanlara göre daha yüksektir. Riskin artmasındaki başlıca sebeplerden bir diğeri aile içindeki yaşam tarzının oldukça benzemesidir.

Deri İltihabı Belirtileri

Deri iltihabı vücudun farklı yerlerinde farklı belirtilerle ortaya çıkabilir. Alerjiden kaynaklı dökülmeler, kıl köklerinde kaşıntı veya pul pul dökülmeler, bacaklarda derinin altında sıvı birikmesi veya ağız etrafında kızarıklıklar, kaşıntılar olarak hastada belirtiler göstermeye başlayabilir. Bebeklik ve çocukluk döneminde yüzde, kollarda, kulak arkasında meydana gelen kızarıklıklar, kaşıntılar da bu hastalığı işaret edebilir. Dikkate alınıp hastalık ilerlemeden tedaviye başvurulmalıdır.

Kızarıklık ve Kaşıntı

Vücut dışarıdan gelen etmenlere karşı anında savunma mekanizmasına sahiptir. Derinin karşı karşıya kaldığı mikrobik bir durumda o bölgede ısı artışı meydana gelir. Bulundukları yere göre kızarıklığın derecesi, ağrının şiddeti değişir. Bu kızarıklar aynı zamanda derinin maruz kaldığı sorunun habercisidir. Yüzeysel olabileceği gibi müdahale gerektiren deri iltihabı da olabilir. Kaşıntılar ise genelde alerjik durumlarda meydana gelir. Kişinin tükettiği yiyecekler, mevsim değişikliği sırasında oluşan polenler veya kullanılan kozmetik ürünler bu alerjinin sebepleri arasında yer alabilir.

Cilt Lezyonları

Lezyon tipleri yaşanan yer ve fiziksel özelliklere bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte aynı kişilerde farklı zamanlarda farklı şekilde tekrar ortaya çıkabilmektedir. Gözle görülebildikleri için muayene sırasında hemen teşhis konulup tedavi aşamasına geçebilmektedir. Üç tür olan cilt lezyonlarını şunlar oluşturmaktadır: deri üstü, deri alt seviyesi ve leke diğer bir deyişle makül olarak adlandırılan lezyonlardır. Bu lezyonların görülmesinde yaş, hayat standartları, yaşanılan koşullar genellikle etkili değildir. Tedavi sürecinde lezyonların iyileşme derecesine ve süresine büyük katkıları olsa oluşumda daha önemli faktörler yer almaktadır. Dış etkenlere kaynaklı lezyon sonrasında oluşan lekelerin deriden tamamen gitmesi, derinin ilk halini alması oldukça zordur. Deri altı lezyonları kendi içinde beş grupta incelenir. Bunlar:

  • Leke (Makül) Lezyon: Epidermis seviyesi ile aynı hizada oluşan bu lezyonların rengi derinin rengi ile birebir örtüşmektedir. Makül lezyonların yama olarak adlandırılanları ise ciltte normal lezyonlardan daha büyük bir alanı kaplamaktadır.
  • Damardan Kaynaklı (Zona) Lezyon: Damar darlığından kaynaklı oluşan bu lekelere anemi adı verilmektedir. Nadiren de olsa damarlarda genişleme belirtisiyle de meydana gelebiliyor.
  • Kandan Kaynaklı Maküller: Eritrositlerin damar dışına çıkmasından kaynaklı deride meydana gelen oluşumlardır. Bu oluşum purpura olarak adlandırılmaktadır.
  • Derideki Pigmentten Kaynaklı Maküller: Deride mevcut olan pigmentlerin azalması, artması, tamamen yok olması veya farklı oluşumların meydana gelmesiyle; hipopigmente, depigmente, hiperpigmentasyon, melanin pigment türleri oluşur.
  • Artifisyel Maküller: Üst ve alt deride bulunabilmekte olup genellikle dışarıdan deriye temas eden kimyasallar neticesinde oluşmaktadır. Üst deride meydana gelen lekeler müdahaleye gerek kalmadan derinin kendini yenilemesi ile eski halini alabilirken alt deride meydana gelmesi durumunda müdahale gerekmektedir. Kalıcı lezyona verilebilecek en iyi örnek dövme yaptırmaktır. Dövmenin silinebilmesi için deri altına müdahale şarttır.
  • Deri üstü lezyonlar ise deri altı lezyonlara göre tedavi süreci daha kolay olan ve sonrasında müdahale edilmeden derinin eski görünümüne kavuşma ihtimalinin daha yüksek olduğu bir hastalıktır.

Deri İltihabı Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Cildinizde sizi rahatsız eden yaşamınızı kısıtlayan sorunlar baş göstermeye başladığında doktorunuza başvurmadan önce bir liste yaparak doktorunuzla görüşme sırasında kendinizi daha iyi ifade edebilir ve tedavi sürecinin doğru adımlarla hızlı bir şekilde ilerlemesini sağlayabilirsiniz. Bu listede ne kadar zamandır bu sorunu yaşadığınızı, buna sebep olabilecek ne tür kimyasal içerikli maddelerle uğraştığınızı, öncesinde gördüğünüz veya şu anda görmekte olduğunuz tedaviler, geçmişte kullandığınız ya da şu an kullanmakta olduğunuz ilaçları, vitamin haplarını, varsa alerjik durumlarınızı belirtiniz.

Doktor görüşmesine kadar olan zaman zarfında iltihaplı bölgeyi temiz tutmaya, çıplak elle temas etmemeye ve kaşımamaya özen gösterilmelidir. Kaşınma hissini azaltabilecek içerisinde %1 oranında hidro kortizon bulunan ilaçlar bu süreçte kullanılabilir.

Muayene

Muayene sırasında öncelikle hastanın şikayetleri dinlenir. Bugüne kadar görmüş olduğu tedaviler veya varsa şu an görmekte olduğu tedaviler konuşulur. Sonrasında ciltteki hastalığın üst deride mi alt deride mi oluştuğu doktor tarafından gözlemlenir. Üst deride oluşan deri iltihabı için izlenecek yol daha kolaydır. Muayene sırasında kullanılacak antibiyotiklere ve kremlere karar verilir. Hastanın ilaçları kullanırken dikkat etmesi gerekenler belirtilir. Örneğin kremi bölgeye elinizle değil hijyenik bir pamuklu kulak çubuğu ile uygulamanız veya kremi sürdükten sonra güneşe çıkmamanız gibi.

Alt deride oluşan deri iltihabı için ise bazı tetkikler yapmak gerekebilir. Hastalığı tetikleyen hastanın tedavi gördüğü başka bir hastalık olabilir. Bazen de iç organlarda meydana gelmeye başlayan bir rahatsızlık deri iltihabı olarak alarm vermeye başlayabilir.

Tetkikler

Deri iltihabının üst deride meydana gelmediği gözlemledikten sonra doktorunuz çeşitli tetkikler isteyebilir. Bunlardan ilki alerji testidir. Vücudunuzda hangi maddeye karşı alerjik reaksiyon gösterdiğini anlamak için yapılır. Alerjenler, beş ana gruptan oluşmaktadır. Bunlar; çevresel alerjenler, böcek alerjenleri, besin alerjenleri, ilaç alerjenleri ve mesleki alerjenlerdir. Öncelikle alerjinin neyden kaynaklandığı üzerinde durulur. Sonrasında buna yönelik olarak üç alerji testinden uygun olanlar yapılır. Alerji testi çeşitleri şunlardır:

  • Prick Testi: Cilt üzerine uygulanan bir testtir. 20 – 30 arası çeşit alerjen madde tespiti bu yöntemle yapılabilmektedir. İltihaplanma görülen hastanın cildi çizilir ve solüsyon olarak hazırlanan maddeler derinin üzerine damlatılarak gözlemlemeye başlanır. Yaklaşık 30 dakika bekledikten sonra kızarıklık oluşturan madde alerjik madde olarak tespit edilir.
  • Patch Testi: Egzama görülen hastalar için uygulanan bir testtir. Alerjik maddenin tespiti için bir bandın üstüne kimyasal maddeler dökülür ve bu bant hastanın sırtına yapıştırılır. Hasta 2 gün bu bantla bekler. Bu süreçte bandın su ile temasından kaçınılmalıdır. 2 gün sonra bant çıkarılır ve sırtta kızarıklığa neden olan alerjen madde tespit edilir.
  • Kan Tahlili: Alerji testleri arasında en etkili olanı kan testidir. Kan tahlili ile kandaki IgE antikoru ölçülür. Bu oran alerjen hastalarda normal insanlara göre 10 kat fazla çıkar.
  • Uygulanan diğer bir yöntem ise eğer iltihaplanma sıvı şeklindeyse bundan iğne ile örnek alarak iltihaba neden olan bakterinin tespit edilmesidir. Burada bakteri türünün tespiti kullanılacak olan antibiyotik türü seçimi için büyük önem taşımaktadır. Antibiyotikler hem ağızdan hem yüzeye sürülerek uygulanabilmektedir. Bakteriler zamanla antibiyotiklere karşı direnç kazanabilecekleri için antibiyotiklerin doktor kontrolünde ve sadece verdiği süreler arasında kullanılması önemlidir.

Deri İltihabı Risk Faktörleri

Deri iltihapları bazen kişiler tarafından dikkate alınmıyor veya doğal yöntemler adı altında doktora danışılmadan tam bir teşhis konulmadan o bölgeye yabancı maddeler sürülebiliyor. Bu tür uygulamalar iyileşmenin aksine o bölgeyi mikrobik canlılar için daha açık bir hedef haline getirebilir. Tedavi edilmeyen deri iltihapları uzun süre güneş ışınlarına maruz bırakıldığında kalıcı lekelere dönüşebilecektir. Eğer hastalık iç organlardan kaynaklı ise tedaviye geç başvurulması hastalığın ilerlemesine neden olacaktır. Bu nedenle kişilerin kendi kendine tüm vücudunu düzenli olarak kontrol etmesi gerekmektedir. Vücuttaki lekeler, benler, deri dökülmeleri dikkatli bir şekilde incelenmeli herhangi bir değişim gözlemlendiğinde doktora başvurulmalıdır.

Çevresel Faktörler

Ciltte meydana gelen birçok rahatsızlığın sebebi gün boyu maruz kaldığımız dış etmenlerdir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

  • UV ışınları: Ultraviyole ışın kaynağının en önemlilerinden birinin Güneş olduğunu söyleyebiliriz. Uzun süre ultraviyole ışığa maruz kalmak cilt kanserine varıncaya kadar birçok deri hastalığına neden olabilir.
  • UVA ışınları: Hücre DNA’sına zarar vererek deri kırışmasına yol açar. Uzun süre maruz kalındığında cilt kanseri gibi çok ciddi hastalıklara neden olur.
  • UVB ışınları: Hücre DNA’sına zarar vererek güneş yanıklarının oluşmasına sebebiyet verir.
  • Solaryum: Solaryumlarda bronzlaşmanın sağlanabilmesi için ultraviyole ışınlar yayan ultraviyole lambalar kullanılır. Sık sık solaryuma giren insanlar bu ışınlara maruz kaldığı için ciltte erken yaşlanmalar başta olmak üzere cilt kanseri gibi birçok ciddi rahatsızlığa neden olabilmektedir. Bu ışınlara düzenli olarak maruz kalanların düzenli olarak doktor kontrolüne başvurması gerekir.
  • Kaynak ve metal işleri ile uğraşma: Bu işlerle uğraşan insanların gözlerinde melanom riski fazladır.
  • Fototerapi (Işık Tedavisi): Sedef hastalığının tedavisinde uygulanan UV ışınları hastalarda cilt kanseri riskini artırabilmektedir.

Cilt Kuruluğu

Cilt kuruluğu az su tüketimi, duş sırasında kimyasal madde oranı yüksek temizlik ürünlerinin kullanımı, yanlış kozmetik ürün kullanımı, uzun süre güneşte kalma ve yeterince nemlendirmeme gibi dış faktörlerden kaynaklanabilir. Bunun dışında genetik faktörlere dayanan cilt tipi gibi etmenler de cilt kuruluğun temel nedenini oluşturur.

Deri İltihabı Komplikasyonları

Tedavi sürecinde ve sonrasında hafif kızarıklıklar fark edebilir ya da yanmalar hissedebilirsiniz. İyileşme sürecinde doktorun söylediği kurallara uyulması ve ilaçların düzenli olarak kullanılması gerekir. Cilt hastalıkları tedavisi sırasında ve sonrasında bazı hastalarda hem psikolojik hem fiziksel değişimler nedeniyle seksüel yetmezlik oluşabilmektedir. Seksüel yetmezlik bir diğer deyimle cinsel isteksizlik hastada tedavi sürecindeki yorgunluk hissinden ağrılardan kaynaklanabileceği gibi ilaç tedavisinin ve değişen hormonların etkisiyle de gözlemlenebildiği belirtilmektedir. Bazı hastalarda ise tam tersine cinsel istekte artış olabilir.

Cilt Kanseri

Cilt kanseri günümüzde en sık karşılaşılan kanser türlerinden biridir. Cilt kanserinin en tehlikelilerinden biri olan melanomun görülme oranı son 30 yılda %237 artmış bulunmaktadır. Cilt kanserini birçok faktöre bağlı olarak ciltte meydana gelen kötücül (malignant) büyüme olarak tanımlayabiliriz. Cilt kanserinin türü bulunduğu tabakaya ve ciltte ortaya çıktığı bölgeye göre farklılık gösterir. Kanserin oluşum nedeni de türünü belirlemekte önemli bir etkendir. Cilt kanserlerinin bazılarının tedavisi mümkün iken bazı kanser türlerinde kanserli doku cildin tükenmesine neden olduğu için tedavi mümkün değildir. Deri dış etkenlere karşı iç organları ve vücudu korur ve zarar görmesi veya yok olması durumunda kişilerin ölümü ile sonuçlanır. Üç tip cilt kanseri vardır. Bunlar:

  • Melanom Cilt Kanseri: Melanom kanseri, deriye rengini veren melanosit adı verilen hücrelerde oluşmaya başlar. Melanom cilt kanseri hücrelerinin çoğu melanin üretimini sürdürdüğü için tümör genellikle kahverengi ve siyah rengini alırken bazı durumlarda melanom melanin üretmeyi bırakır. Böyle durumlarda pembe, sarımsı kahverengi ve nadiren beyaz olarak görülebilir. Melanom cilt kanseri doğuştan var olan veya sonradan oluşan benlerde veya derinin herhangi bir bölgesinde meydana gelebilir. Bu kanseri türü erkeklerde genellikler boyun ve sırt bölgesinde görülürken kadınlarda ise bacak, yüz ve boyunda oluşmaktadır. Nadiren de olsa bu bölgeler dışında avuç içi, ayak tabanı, tırnak, ağız çevresi, genital veya anal bölgede de görülebilir. Hastalığın erken zamanda teşhis edilmesiyle tedavisi mümkündür. Ancak hızla ilerlediği dönemlerde tedavi şansının düştüğü bir kanser türü olabilmektedir.
  • Bazal Hücreli Karsinom: En sık görülen cilt kanseri tipinden biridir. Genellikle düz, sert, görüldüğü bölge soluk renkli veya küçük bir aksilikte bile hemen kanayabilen tümsekli, pembe yada kırmızı, şeffaf, parlak, inci büyüklüğünde şişlikler gözlemlenen kanser türüdür.
  • Skuamöz Hücreli Karsinom: Görülme sıklığı olarak ikinci sırada yer almaktadır. Şekli büyüyen bir yumruya benzer ve sıklıkla sert, pul pul veya kabuklu bir yüzey görüntüsü ile karşılaşılır. Bazen hastalığın düz bir yüzeyde yavaş gelişen kırmızı lekeli görünüme sahip olduğu da gözlemlenmiştir.

Deri İltihabı Nasıl Önlenir

Deri iltihabından veya kanserinden korunmak risk faktörlerini ve UV ışınlarına maruz kalınan süreyi azaltmak ile mümkün olabilir. Güneşlenme saatlerinin doğru seçimi önemlidir. Güneş ışınlarının en dik geldiği saatlerde gölge yerler tercih edilmelidir. Eğer güneşlenmiyorsanız üzerinize bir şeyler alıp, geniş kenarlı şapka takının ve UV ışınlarını en az %99 engelleyen güneş gözlükleri takın. Uzun süre ve sık sık solaryuma girmek de kansere yol açmaktadır. Bu yüzden cildi solaryuma maruz bırakmaktan kaçınılmalıdır. Güneş kremi seçimi de önemlidir. Özellikle geniş spektrumlu en az 30 faktöriyel olan güneş kremlerini tercih edin. Güneş kremini 2 saatte bir ve yüzdükten sonra uygulayın. Hiçbir güneş kremi suya dayanıklı değildir. Çok uzun saatler koruma sağlayamazlar. Bu yüzden sık sık tekrar uygulanması gerekir.

Hijyen

Deri tüm vücudumuzu kaplayan duyu organımızdır. Bu nedenle gün içerisinde birçok mikropla, kimyasal içerikli madde ile karşı karşıya kalır. Bazı insanlar işi gereği bu tür kirliliklere daha yoğun bir şekilde maruz kalır. İşi gereği bu tür ortamlarda bulunanların öncelikle iş kıyafetlerini, eldivenlerini, gözlüklerini, maskelerini kullanmayı ihmal etmemeli ve bunların temizliğine özen göstermelidir. Sonrasında vücudun steril bir hale getirildiğinden emin olmalıdır. Bazı durumlarda kişinin cildi iltihaba daha yatkındır. Bunun için özel sabunlar kullanması gerekebilir. Sürekli oluşan hafif dereceli iltihaplanmalar için eczanelerde satılan bu özel sabunlardan kullanılabilir.

Kişisel bakım için kullanılan epilasyon aletleri ve jiletler de deri iltihaplanmalarına neden olmaktadır. Epilasyon aletinin her kullanımdan sonra steril hale getirilmesi ve başkalarıyla ortak kullanılmaması önemlidir. Jiletlerin ise bir defadan fazla kullanılmaması gerekir.

Kozmetik Ürünlerin Seçimi

Kozmetik ürün seçerken içeriğindeki maddeler ve kullanım tarihine dikkat edilmelidir. Seçilen ürünün içerisinde yoğun miktarda kimyasal madde var ise ciltte tahriş ile başlayan ve kansere kadar götürebilecek olan birçok rahatsızlık meydana gelebilir. Kozmetik ürünlerin içerisindeki kimyasal madde oranı arttıkça cildin nefes alması zorlaşır. Özellikle koltuk altında kullanılan ürünlerin yoğun kimyasal içermesi o bölgede terleme olmasını engeller. Bu vücut için istenen bir durum değildir.

Kozmetik sektörü de güneş ışınlarından kaynaklı deri hastalıklarını önlemek için ürünlerinde güneş kremlerinde kullanılan UVA ışınlarının zararlı etkilerini önleyen maddeler kullanmaya başlamıştır. Özellikle nemlendirici, dudak kremi ve makyaj malzemesi seçiminde bunların tercih edilmesi kanser tehditlerine karşı önemlidir.

Koruyucu Eldiven Kullanımı

Ellerimiz gün içerisinde sık sık mikroplara ve kimyasal maddelere maruz kalabilir. Özellikle sağlık, temizlik, hasta bakımı, bahçıvanlık ve kimyasal madde üretimi ağırlıklı sektörlerde koruyucu eldiven kullanımı önemlidir. Tabi ki de eldiven kullanmak el hijyeni gerekliliğini ortadan kaldırmaz. Öncesinde ve sonrasında eller tekrar dezenfekte edilmelidir. Sağlık çalışanlarının eldivenlerini her hastanın tedavisinde hatta aynı hastanın farklı bölgelerinin tedavisinde değiştirmesi gerekir. Hasta bakıcıların idrar torbası ve ördek boşaltırken eldiven giymesi ve odadan çıkmadan önce bunları çıkarması önemlidir. Temizlik sektöründe çalışanların temizlik sırasında eldiven takmaları deterjanların oluşturabileceği deri iltihaplarının önüne geçer. Riskli işler grubunda çalışanların ellerinde oluşabilecek yaralanmaların önüne geçmek için koruyucu eldivenlerini giymeyi ihmal etmemelidir. Derinin bütünlüğünü bozacak bir yaralanma, tahriş deri iltihabına neden olabilir. Sık sık değiştirilen koruma eldivenleri elde oluşabilecek deri iltihabı için en önemli önlemlerden biridir.

Sık Sorulan Sorular

Deri iltihabı bulaşıcı mıdır?

İltihaplı bölge gün içerisinde sıcak suya batırılan gazlı bezle tampon hareketlerle temizlenmelidir. Eğer sıvı akıntıları varsa düzenli olarak temizlenmediğinde kendi cildinde de yayılabilir. Bazı deri iltihapları bulaşıcı değildir ve temasta bulunmak ile aynı eşyaların kullanılmasıyla ya da hava ile yayılmaz.

Kaç günde iyileşir?

Deri iltihabının başladığı yere, hastalığın derecesine göre iyileşme süreci değişir. Kişinin varsa altta yatan hastalığına göre uygulanacak tedaviler değişiklik gösterebilir ve süreç uzayabilir. Bazen sadece sürme ilaçlarla, kremlerle veya o bölgeye uygulanacak antibiyotiklerle tedavi ilerler. Bazen ise ağızdan antibiyotik alınması gerekebilir. Eğer hastalık yüzeysel ise altı yedi günlük antibiyotik, krem tedavisi ardından doktorla birlikte sıvı şeklindeki iltihaba müdahale edilir. İlerlemiş olan deri iltihaplanmasında tedavi ve iyileşme süreci daha uzun olur. Hastanın kremleri iki üç ay boyunca düzenli kullanması istenebilir. Doktoru sürecin sonunda kontrollerde iltihaplanmanın tamamen bitmediğine kanaat getirirse tekrar iki üç ay sürecek bir bakıma başlanabilir. İltihaplanma tedavisi sonrasında deride lekeler oluştuysa bunun için de ayrıca bir tedaviye başlanır.

Deri iltihabı nasıl tedavi edilir?

Deri iltihabı tedavisinde ilk aşama tanı ve teşhistir. Öncelikle hastalığın sadece bir cilt sorunu mu olduğu yoksa iç organlardan kaynaklı bir hastalığın gün yüzüne çıkma şekli mi olduğu araştırılır. Sadece ciltte oluşan bir sorun ise bu duruma nelerin sebep olabileceği hasta ile görüşülür. Çalıştığı iş, günlük hayatta temas halinde olduğu maddeler, bitkiler veya yemiş olduğu yiyeceklerden kaynaklı böyle bir sorunla karşı karşıya gelmiş olabilir. Alerjik bir reaksiyondan kaynaklandığından şüphelenilirse alerji testi yapılıp hangi maddelere karşı vücudunun tepki verdiği ortaya çıkarılır. İlk aşamadaki hastalıklar genellikle antibiyotik ve kremle tedavi edilir. Hastanın o bölgenin temizliği konusunda nelere dikkat etmesi gerektiği söylenir. Doktor hastada cilt kanserinden şüphelenirse daha geniş çaplı bir tedavi süreci başlar. Kanserin derecesi, dış kaynaklı mı yoksa genetik faktörlere mi dayalı bunlar araştırılır. Sonrasında tedavi süreci başlar. Tedavi aşamasında kanserli hücrenin tamamı herhangi bir kalıntı bırakmadan cerrahi müdahale ile çıkarılır ki hastalık tekrar meydana gelmesin. Tedavi sürecinde o bölgede iz kalmamasına, estetik açıdan bir rahatsızlık uyandırmamasına da dikkat edilir. Yapılan cerrahi müdahalede o bölgenin işlevini kaybedecek bir zarar görmemesine de ayrıca dikkat edilir. Cilt kanseri tedavisinde genel bir tedavi yöntemi yolu yoktur. Kişiye göre bir tedavi süreci oluşturulur.

Tedavi için evde uygulanacak yöntemler nelerdir?

Cilt üzerinde iltihaplanmalar görüldüğünde evde ılık bir suya gazlı bezi batırıp tampon hareketlerle sık sık o bölge temizlenebilir. Yine o bölgenin mikrop kapmasını önlemek için gazlı beze bir miktar tentürdiyot dökerek yaranın etrafı temizlenebilir. Genital bölgede jilet kullanımı sonrası oluşan kıl kökü iltihaplanmaları önlemek için eczanelerde satılan antibakteriyel sabunlar ve jeller ile temizlik yapılabilir. Karbonat ve suyu karıştırıp jel kıvamına getirdikten sonra iltihaplanma olan bölgeye uygulayabilirsiniz. Aloe vera bitkisinden elde edilen jel de cilt sorunlara karşı düzenli kullanımda fayda sağlamaktadır. Sabah akşam iltihaplı bölgeye uygulamanız halinde değişim elde edebilirsiniz. Zerdeçal da iltihaplanmalar için evde bulabileceğiniz diğer bir yardımcıdır. Bir tatlı kaşığı zerdeçal ile bir tatlı kaşığı zeytinyağını karıştırıp iltihaplanan bölgeye uygulayın. Deri iltihaplanmasında uygulanan tüm tedavilerde önemli olan düzenli yapılması ve o bölgenin temiz tutulmasıdır.

Deri iltihabı daha çok hangi bölgelerde oluşur?

Deri iltihabını görüldüğü bölgeler cinsiyete ve yaşa göre değişebilmektedir. Bebeklerin genellikle yüz bölgesinde, saçlı derisinde, diz ve dirseklerinde görülmektedir. 2 yaşını geçen çocukların el ve ayak bileklerinde, dirsek önü, diz arkası ve dirseklerinde daha çok karşılaşılır. Erkeklerde genellikle boyun ve sırt bölgesinde, kadınlarda ise bacak, yüz ve boyunda meydana gelmektedir. Nadiren de olsa avuç içinde, ayak tabanında, tırnak diplerinde, ağız çevresinde, genital veya anal bölgede de deri iltihaplanmaları ile karşılaşılmaktadır.

Stres ve psikolojik sorunlar deri iltihabına neden olur mu?

Stres ve psikolojik sorunların günlük yaşam düzenimizi etkilemesine bağlı olarak bazı hastalıklarla karşı karşıya kalabiliriz. Stresle beraber uyku ve yeme alışkanlıklarımız bozulabilir. Değişen alışkanlıklara bir süre sonra vücut tepki vermeye başlar. Cilt, vücudumuzda bu tepkilerin yansıtıldığı ilk organlardan biridir. Hatta bazı araştırmalarda insanın ruh hali ile cildi arasında bir bağlantı olduğu sonucuna varılmıştır.

Deri iltihabı tehlikeli midir?

Deri iltihaplanmasının birçok türü vardır. Bunların çoğunluğu cerrahi bir müdahale gerektirmeyen ayakta tedavi ile atlatılan hastalıklardır. Eğer cilt kanseri teşhisi konulmuş ise hastaya bunun için en temel tedavi yöntemi cerrahi müdahaledir. Bununla birlikte doktorunuz kemoterapi, immunoterapi ve radyoterapiyi yöntemlerini ameliyat sürecine dahil edebilir veya sadece bu yöntemlerle tedavi uygulayabilir. Ameliyatta lokal anestezi uygulanır ve kanserin evresine göre bölgedeki tümörlü doku alınır. Erken tanı ve tedavi ile tamamen cilt kanserinden kurtulmak mümkündür.

Deride iltihap oluşumunun beslenme ile ilgisi var mı?

Düzensiz, sağlıksız ve yetersiz beslenme sonrasında vücutta bazı rahatsızlıklar oluşmaya başlar. Bunlardan biri de cilt sorunlarıdır. Uzun süreli düşük kalorili yiyecek tüketimi ani kan şekeri düzeyinde ani artışlara neden olur. Bu da cildinizde erken yaşlanmaya, sarkmaya yol açar. Aslında diyet ürünü diye tüketilen birçok ürün sağlıksızdır. Kilo vermek için en ideal yol doğal beslenme ve sporu birleştirmektir. Şeker ve tatlandırıcı içeren maddelerin fazla tüketimi ciltte kuruluklara neden olmaktadır. Zamanla nem dengesini tamamen yitiren ciltte pul pul dökülmeler meydana geliyor. Akne oluşumunun temel nedenlerinden biri de fazla miktarda inek sütü tüketimidir. Bol miktarda balık tüketimi ile bunun önüne geçilir.

Deri iltihabı oluşan bölgelerde iz kalır mı?

Deri iltihabı tedavisi sonrasında bölgede lekeler oluşabilir. Lekeler için sonrasında krem tedavisine başlanır. Uzun sürebilecek bir tedavidir. Düzenli kullanım ile lekelerden kurtulabilirsiniz. Jellerin kullanımı sırasında deri hassaslaştığı için güneşe çıkmamanız gerekir. Hastanın tedavi sürecinde yapması gerekenlere dikkat etmemesi sonucunda lekeler geçmeyebilir. Bu aşamada hastaya lazer tedavisi uygulanabilir. Lazer tedavisi ile lekelerden tamamen kurtulabilirsiniz.

İlgili Bölümler