Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Cilt Yanığı

Cilt Yanığı Hakkında
Cilt Yanığı Hastalığının Nedenleri
Cilt Yanığı Hastalığının Belirtileri
Cilt Yanığı Hastalığı Teşhis Ve Tanı Yöntemleri
Cilt Yanığı Risk Faktörleri
Cilt Yanığı Komplikasyonları
Cilt Yanığı Nasıl Önlenir?
Sık Sorulan Sorular

Yanık, belirli bir sıcaklıktan belirli bir süre boyunca ısı, kimyasal veya elektrikten kaynaklanan cildin kısmen veya tamamen zarar görmesidir. Yanıklar, pek çok çevresel faktörden kaynaklı olarak gelişebilmektedir. Güneşe çok fazla maruz kalmak, elektrik çarpmaları, kaynar su, yangın ya da buna benzer pek çok dış faktör yanık üzerinde oldukça etkilidir. Günümüzde yanıkların pek çoğu ise ev kazalarından ya da güneşten kaynaklanmaktadır. Hastalar acil servislere genellikle 3. Dereceden yanıklar için başvurmaktadır.

Yanıkların derinlikleri şiddeti ve durumu aslında etkileyen faktöre göre de değişiklik göstermektedir. Bu gibi durumlarda uzmanlar yaraları kontrol etmekte ve yanığın derecesi ile ilgili bilgilendirmeler sağlamaktadır. Cilt yandığında yaşamsal işlevlerinin bir bölümünü kaybeder. Sonuçları ise şöyledir:

Yanma sonucunda ciddi ısı kayıpları oluşmaktadır. Çünkü cilt ısıyı yeterince hapsedemez.
Vücutta büyük oranda nem kaybı yaşanmaktadır. Hatta enfeksiyon riski de oluşmaktadır.
Yara izleri oluşur. Eğer yanıklar çok derinse, tedavi sonrasında kalıcı izler oluşabilmektedir. Yara izleri ile birlikte yaşamak ise hastalar için oldukça zorlu bir süreçtir. Fiziksel görüntünün yanı sıra, yaraların esnek olmaması da hastaların sosyal hayatını yakından etkilemektedir. Yanık izleri ile birlikte yaşamaya alışmak hastalar için en zorlu süreçlerden biri olarak bilinir.
Yanıklar belli nedenlerden dolayı oluşmaktadır. Bunlar güneş yanığı, sıcak sıvılardan doğan yanmalar, kontakla temas, yangın, elektrik ya da kimyasal yanığıdır. Her yanığın ise kendine göre etkisi bulunmaktadır. Bu etkiler sonucunda karar verilecek tedavi süreleri de farklılık göstermektedir.

Birinci derece yanıklar ve ikinci derece yanıklar özellikle ağrılıdır. Daha kapsamlı olan yanmalarda, kazazedenin ruh hali kötüdür. Hasta oldukça acı çekmektedir. Fakat üçüncü dereceden bir yanığa oranla çok daha az acıdan bahsedilebilir. Aşırı yanık durumunda şok meydana gelebilir. Bunun semptomları birkaç saat sonra kapsamlı yanıklarla açığa çıkarılabilir. Oksijen yoksunluğu nedeniyle mağdurun farkındalığı azalacaktır. Kazazedeler bu durumda karıncalanmalar ile karşı karşıya kalabilmektedir.

Cilt Yanığı Hakkında

Yanık, cildin dış dokusunda meydana gelmekte ve büyük acılara neden olmaktadır. Sadece bir güneşlenme esnasında hastalarda birinci dereceden yanıkların görülmesi mümkündür; ancak bu durum ilerledikçe çok daha sancılı bir süreç başlar. Yanıklar kendi aralarında gruplara ayrılmaktadır. Bu gruplar ise yanığın derecesine göre farklılık göstermektedir.

  1. dereceden yanıklarda sadece derinin üst kısmı yanmıştır ve hafif döküntüler ile birlikte kızarıklıklardan söz etmek mümkündür.

  2. dereceden yanıklarda hem 1. Hem de 2. Kat yanmıştır. Bu tür yanıklarda deride kabarcıklar oluşmaktadır. Bu yanık türü, 1. Derece yanık türüne göre biraz daha acılıdır.

  3. derece yanıklar ise en şiddetli yanık türleri arasında yer alır. Hastanın derisi ve sinirleri yanmıştır. Hatta kemiğe kadar bile yanmalardan bahsetmek bu noktada mümkündür.

Yanık oluştuğu anda hastaların mutlaka bilmesi gereken hususlar vardır; ancak pek çok kişi bu hususları yanlış uygulamaktadır.

Yanık oluştuğunda hastaların ilk yapması gereken ağrının ya da acının hafifletilebilmesi için soğuk suya tutulması gerektiğidir. Zaten sıcak ile temas eden bu bölgenin komplikasyon oluşturmaması için mutlaka buz tedavisi de uygulanması gerekir. Bu sayede yanığın oluşturabileceği sorunların önüne geçilmektedir. Yanığın şiddetine göre buz tedavisinin süresi mutlaka uzatılmalıdır. Buzlu su da alternatifler arasında yer alır.

Derinin Katmanları

Deri, organizmanın korunması, sıcaklık düzenlenmesi ve duyarlılığından sorumlu olan insan vücudunun en büyük organıdır. Derinin katmanları 3’e ayrılmaktadır. Bunların tıbbi olarak kullanılan isimleri epidermis, hipodermis ve dermis’tir. Her birinin diğer alt katmanları veya katmanları vardır.

Epidermis ortam ile temas halinde olan derinin en yüzeysel tabakasıdır. Keratinize ve avaskülerize tabakalı epitel ile oluşur. Dokusu ve kalınlığı vücudun bölgesine göre değişir, elin avuçlarında daha incedir ve ayak tabanlarında daha kalındır. Beş tabakadan oluşur:

  • Keratinli Tabaka : Büyük miktarda keratin sunan ve sürekli olarak daimi olan ölü hücreler tarafından oluşturulur.

  • Lucid Stratum : Düzleştirilmiş ve yarı saydam hücrelerden oluşan bir katman tarafından oluşturulur. Cildin çok ince olduğu bazı bölgelerinde varlığını fark etmek mümkün değildir.

  • Granül stratum : 3 ila 5 kat düz poligonal hücreler ve keratin-hiyalin granüllerinin birikmiş sitoplazması ile oluşur ve bu da keratine neden olur.

  • Stratum spinosum : Hafifçe düzleştirilmiş ve merkezi nükleus ile 5 ila 10 kat kuboid hücre tarafından oluşturulur. Keratin filamentleri ile sitoplazmik çıkıntılar sergilerler.

  • Mikrop tabakası : Derin tabaka ve dermis ile temas halindedir. Üretilen keratinositler üst tabakalara itilir.

Dermis, epidermis ve deri altı arasında yer alan cilt orta katmandır. Bağ dokusu ile oluşur ve kollajen ve elastin varlığı nedeniyle daha elastik ve sağlamdır. Bu katmandaki deride kan ve lenf damarları, sinirler, sinir uçları, kıl folikülleri, ter bezleri ve sebase bulunur. İki katmana ayrılmıştır:

  • Papiller tabaka : Epidermisin altında, dermis ve epidermis arasındaki adezyonu artıran papillalar bulunur. Gevşek bağ dokusu oluşur.
  • Retiküler tabaka : Yoğun bağ dokusu ile oluşan daha derin bir tabaka ve kalındır.

Hipodermis veya deri altı dokusu, ancak, derinin bir parçası olarak kabul edilir, en iç tabakadır. Yağ hücreleri kollajen lifleri ve kan damarlarından oluşur. Mevcut yağ hücrelerinin miktarı, kişiden kişiye ve vücudun bölümleri arasında değişir. Bu katman aşağıdaki gibi önemli işlevleri yerine getirir: vücudun çevrenin dış varyasyonlarından izole edilmesi ve cildin bitişik organlara ve yapılara bağlanması.

Yanık Nedir?

Yanık, belli dış faktörlerin deriye temas etmesi sonucu oluşan yaralanmalardır. Bu evrede pek çok yanık türünden bahsetmek ise mümkün olabilmektedir. Sıcak sıvılardan oluşan ev yanıklar ise en çok görülen türler arasında yer alır. Yanık oluştuğunda hastalarda bir şok durumu gelişmektedir. Elbette bu durum yanığın derecesine göre de farklılık gösterebilir. Hastaların en çok karşılaştıkları durumlardan biri de güneş yanıklarıdır. Özellikle yaz aylarında güneşin altında uzun süreler boyunca kalma gibi durumlarda güneş yanıklarından bahsedilebilir.

Bir diğer yanık türü ise kimyasal yanıklarıdır. Ev hanımlarının temizlik esnasında kullandıkları malzemeler bile bu gruba girmektedir. Tuz ruhu, asit ya da buna benzer malzemeler yanıkların oluşmasını etkilemektedir. Bu tarz yanıklarda ilk yardım çok daha farklıdır.

Yanıklar kendi içlerinde gruplara ayrılır. Bu gruplar ise yanığın ne kadar şiddetli olduğunu ortaya koymaktadır. Uzmanlar da bu yanık şiddetine göre tedavi uygulamakta ve hastaları da yönlendirmektedir.

Yanık ile karşı karşıya kalındığında hastaların mutlaka yanığa müdahale etmeleri gerekir. Erken müdahaleler sonucunda kalıcı izlerin önüne geçebilmek de mümkün olacaktır. Bu sayede hem ağrı ya da acı azaltılmakta hem de olası komplikasyonların önüne geçilebilmektedir.

Eğer evde bir yanık ile karşı karşıya kaldıysanız en az 1 saat boyunca yanık olan bölgeye soğuk kompres uygulamalısınız. Bu bir buz tedavisi olabileceği gibi soğuk su da olabilir. Eğer yanığınız şiddetliyse ve müdahale edecek bilgiye sahip değilseniz hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Böylece ileri safhalarda oluşabilecek sorunların önüne de geçebilirsiniz.

Yanık Dereceleri

Yanık kendi içinde belli kategorilere ayrılır. Yanığa neden olan faktör, cildin ne kadar yandığı ya da ne gibi komplikasyonların geliştiği ise bu dereceler ile yakından alakalıdır. Hastaların ya da uzmanların müdahalesi ise bu derecelere göre farklılık göstermektedir. Kemiğe kadar olan yanıklar için evde müdahale şansı bulunmamaktadır. Bu sebeple de hastaların hemen en yakın acil servise başvurmaları önerilmektedir. Bu sayede ileride oluşabilecek kalıcı hasarların da önüne geçilebilmektedir. Yanığın en yaygın görüldüğü yerler evler ya da iş yerleridir. Özellikle çocuklar, ev hanımları ve ağır kimyasallar ile çalışan kişiler her zaman tehdit altındadır. Aşağıda yanık türleri ve detayları yer almaktadır.

Birinci Derece Yanık

Yanık dereceleri arasında en yaygın görülen 1. Derece yanıklardır. Derinin sadece üst yüzeyinin yandığı ve fazla hasarın çok fazla olmadığı yanık çeşitleridir. Hastalar genellikle güneş yanıklarında bu tür durumlar ile karşı karşıya kalmaktadır. Aslında sıcak suyun vücudu kısa bir süreliğine ya da hafif bir şekilde tahrip etmesi de birinci derece yanık grubundan sayılabilmektedir. Bu tür yanıklarda hastaların ciltlerinde hafif sızı ve kızarıklık söz konusudur. Bir şey yapmaya çalışırken ya da bir şey tutarken sızı hissedilmektedir. Bunun dışında kalıcı bir hasardan ya da ağrıdan bahsetmek mümkün değildir. Birinci derecede yanıklar oluştuğunda hastaların sadece buz ya da soğuk su kompresi yapması yeterlidir. Bu kompres sızının alınmasını sağlarken çok daha farklı lezyonların oluşumunu da engellemektedir. Pek çok kişi yanıkların tedavisinden önce yapılacak müdahaleler ile ilgili kısmi bilgilere sahiptir. Yanık oluştuğunda yoğurt ya da diş macunu gibi maddelerin sürülmesi gerektiğine dair inanışlar söz konusudur. Bu tür durumlar hastanın enfeksiyon kapmasına ya da çok daha farklı sorunların oluşmasına neden olabilmektedir. Yanık oluştuğu noktada mutlaka buzlu su, soğuk su ya da buz kompresi uygulanmalıdır.

En önemli faktörlerden biri de yanık bölgenin sarılmaması gerektiğidir. Yanan cilt mutlaka açık bırakılmalı ve yanığın şiddetine göre buz kompresi uygulanmaya devam edilmelidir. Bu durum ileride iz kalmasını da önlemektedir. Kazayı geçiren kişiler yanıklar için uygun olan jelleri ya da losyonları bu aşamada kullanarak ağrıları ya da gerginlikleri azaltabilmektedir. Bu ürünler her açıdan kişilerin rahatlamasını sağlayacak ürünler arasında yer almaktadır.

Yanık konusunda bir diğer önemli husus ise çocuklarda dikkatli olunması gerektiğidir. Çevreyi merak eden ve dikkatsiz olan çocuklar zaman zaman ev kazaları ile karşılaşabilmektedir. İlk 15 dakika içinde yanığın durumu gözlenmeli ve yukarıda bahsi geçen ilk yardım önerileri uygulanmalıdır. Eğer çok daha derin yanıklardan şüpheleniliyorsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir.

İkinci Derece Yanık

İkinci derece yanık dermis ile birlikte epidermisin de etkilendiği yanıklardır. İkinci derece yanıklarda komplikasyonlar birinci derece yanıklara göre çok daha farklıdır. Hastalarda kabarcıklar ve kızarıklıklar yer almaktadır. Bu tür yanıklar son derece ağrılı ve acı vericidir. İkinci derece yanıklar genellikle ütü, kaynar su ya da soba gibi maddelerden kaynaklı olan yanık türleridir. Derinin her iki tabakası da bu yanık ile birlikte zarar görmekte ve ağrıya neden olmaktadır. Hastalar bu yanığa maruz kaldıktan sonra deride şişmeler ya da su toplanmaları görülebilmektedir. Hastaların hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmaları ve acil yardım talep etmeleri gerekmektedir. Bir diğer önemli husus ise kabarcıkların ya da kabukların kesinlikle ellenmemesidir. Bu tür soymalar ileride iz kalmasına ya da yanıkların enfeksiyon kapmasına neden olabilmektedir. Pek çok hasta bu yaralar nedeniyle büyük sorunlar yaşar.

Bu tip yanıkların tedavisi genellikle uzman hekimler tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle evde müdahale oldukça zordur. Örneğin ateşten atlarken giyilen sentetik pantolonlar ya da taytlar nedeniyle ateşe düşen kişilerin bacaklarında yapışmalar oluşmaktadır. Bu gibi durumlarda elle ayırma sağlandığında deride soyulmalar meydana gelebileceğinden hiçbir şekilde evde müdahale yapılmamalıdır. Kapalı pansuman ile gözetim altında tutulan hastaya ilaçlarda reçete edilir.

İkinci derece yanıklar kendi aralarında ikiye ayrılmaktadır. Bunlar ise yüzeysel ve derin yanıklardır. Bu yanık türlerine ait tüm detaylar aşağıda yer almaktadır.

Yüzeysel İkinci Derece Yanık

Yanık türlerinden olan yüzeysel ikinci derecede yanık, genellikle kaynar su ya da soba nedeniyle oluşan yanıklara denmektedir. Hasta, dış faktörlere maruz kalmakta ve cildin en üst tabakasında ciddi hasarlar oluşmaktadır. Su kabarcıkları lezyonlar arasında yer alır. Hastanın yanık olan bölgesi son derece gergin ve ağrılıdır. Semptomlar ise hemen kendisini göstermeye başlar. Hastanın bu aşamada olabildiğinde soğuk su ile kompres yapması gerekmektedir. Hasta yakınlarının da bu noktada destek vermesi önemlidir. Hemen bir sağlık kuruluşuna götürülen hastaya müdahale uygulanmaktadır.

Derin İkinci Derece Yanık

Yanık türlerinden bir diğeri olan derin ikinci derecede yanıklarda daha farklı faktörlerden bahsedilebilir. Kızartma yaparken kızgın yağın herhangi bir uzva dökülmesi, 2. Derece derin yanıklara örnek olarak verilebilir. Hastaların uzuvları yanıktan son derece etkilenmiş bir durumdadır ve agresiflikten bahsedilebilir. Son derece sinirli olan hasta acıdan etrafına saldırabilir. Bu tip yanıklarda evde müdahaleden kaçınmak ve bir sağlık kuruluşuna müracaat etmek gerekir.

Üçüncü Derece Yanık

Yanık türleri arasında en önemli yanıklardan biri de üçüncü derece yanıklardır. Bu yanıklar, kemiğe kadar gerçekleşen yanıklardır ve son derece ciddidir. Kişiler bu tarz bir yanık ile karşı karşıya kaldığında sadece acil servisler müdahale edebilmektedir. Bu yanmalara örnek olarak yangın, doğalgaz patlamaları ya da tüp patlamaları örnek olarak verilebilmektedir. Kazazedeler bu yanık türüne maruz kaldıklarında sinirler de dahil olmak üzere tüm deri yanabilmektedir. Ciltte kararmalar ve buruşmalar görülürken son derece ciddi ağrılar ve sızılar meydana gelmektedir. hasta bu aşamada devamlı olarak tetikleyiciye maruz kalmaktadır. Bu nedenle de hasar oldukça büyüktür.

Bu yanık türünde iyileşme oldukça uzun sürmektedir. Hastaları ciltlerinde ise ilerleyen dönemlerde izler kalabilmektedir. Bu sebepten dolayı hasta açısından tedavinin biran önce yapılması gerekir. İz kalması durumunda ise estetik cerrahlar duruma müdahale edebilmekte ve hastanın derisini eski haline de getirebilmektedir.

Bu tür yanıklarda yakınların ya da hastanın kendisinin müdahalede bulunması son derece sakıncalıdır. Hemen acil servis aranmalı ve en hızlı şekilde yardım talebinde bulunulmalıdır. Büyük bir olasılık ile hasta şoka gireceğinden dolayı acil servis personelleri en uygun ilk yardımı gerçekleştirecektir.

Yanık Türleri

Yanıklar kendi içinde de belli kategorilere ayrılmaktadır. Bu yanık türlerine göre uzmanlar kategorize etmekte ve tedavi yöntemi seçmektedir. Fiziki ve kimyasal yanıklar ise yanıkların türlerini oluşturmaktadır. Hasta dış etkene maruz kaldığında ve yanık faktörü gerçekleştiğinde ne tür bir faktöre maruz kalındığının tespit edilebilmesi için bu durum oldukça önemlidir. Aşağıda bahsi geçen yanık türlerine ait tüm detaylar yer almaktadır.

Fiziksel Yanık

Yanıklar, vücudun çeşitli katmanlarını çevreleyen dokularda lezyonlar - deri, saç, saç, deri altı hücresel dokusu, kaslar, gözler vb. oluşmaktadır. Bunlar genellikle aşırı ısınmış veya akkor sıcak nesnelerle doğrudan temastan kaynaklanır, ancak asitler, kostik soda ve diğerleri gibi kimyasal maddelerden de kaynaklanabilir. Kızılötesi ve ultraviyole radyasyon veya hatta elektrik gibi radyoaktif yayılımlar, yanıklar için diğer tetikleyici faktörlerdir.

Yanıkların sınıflandırılması yapılırken ne tür bir dış etkene maruz kalındığı oldukça önemlidir. Kaynar su, kızgın yağ, soba, tava ya da ütü gibi faktörler fiziksel yanık grubunda yer almaktadır. Hastalar bu tip faktörlere maruz kaldığında daha farklı tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır.

Kimyasal Yanık

Kimyasal yanıklar, gözler, burun, ağız veya cilt kimyasallarla temas ettiğinde hasara uğradığında ortaya çıkar. Bu, ürün veya duman ile doğru temas yoluyla oluşabilir. Endüstriyel veya ev yapımı kimyasallar hayvanlarda veya insanlarda ciddi yanıklara neden olabilir. Bu tür yanıklardan dolayı çok az ölüm vakası vardır, ancak her zaman olasılık vardır. Kimyasal yaralanma, ilk temastan sonra bile vücuda saldırmaya devam edebilir, ayrıca acil bir tedavi yoksa başka sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilir. Doktorun ne olduğunu ve yaralanmaya neden olan ürünün miktarını söylemek, profesyonelin bozukluğu çözmenin en iyi yoluna karar vermesi için çok yararlı olabilir. Yanık türlerinden olan kimyasal yanığın ilk yardımı ise aşağıda yer almaktadır.

  • Hastayı maruz kalma alanından çıkarın. Eğer ürünler mağdur için hala tehlike oluşturuyorsa, onu alandan uzaklaştırmak önemlidir (örneğin zehirli duman yayarlarsa ya da kimyasalın insan üzerinde düşme riski varsa).
  • Kimyasal yanıklara maruz kaldığınızda kendinizi korumak için her zaman önlem alın. Örneğin: benzer bir yaralanmaya maruz kalmamak için uzun kollu giysiler, eldivenler, maske, gözlük ve benzeri ekipman kullanın.
  • Hastanın cildindeki kimyasal kuru ise, yarayı sulamaya başlamadan önce kıyafetleri çıkarın.
  • Kimyasal maddelerle mücadele içinde olan veya yaraya erişimi engelleyen maddeler tedaviden önce çıkarılmalıdır.
  • Kimyasalın kazazedenin yarasında kalması son derece sakıncalıdır. Ürünün ve kuru olan kısmın artıklarını suyla sulamak için yanıklara erişebilmeniz gerekir.
  • Yanıkları iyice yıkayın. Alınacak ilk eylem, aynı zamanda mücadele etmenin en iyi yolu olan kimyasal bileşiğin seyreltilmesidir. Bunun için, 10 dakika ya da daha fazla o anki konumu bırakarak lezyon çevresindeki deriye isteğiyle su (soğuk) dökün.
  • Yıkama işlemini gerçekleştirmek için basınçlı su akışı kullanmayın, çünkü suyun gücü ciltteki kimyasalın derinleşmesine neden olabilir. Bu bölgeyi uzun bir süre zayıf bir akıntı altında bırakarak hafif bir sulama yapın.
  • Lezyonu temizledikten sonra, lezyonu korumak için gazlı bez gibi temiz bir bandajla örtün.
  • Çok ağrılı ise soğuk kompres uygulamak en iyisi olabilir. Temiz bir bezi soğuk suyla ıslatın ve rahatsızlığın giderilmesine ve soğutulmasına neden olmak için yaralanmaya yerleştirin.
  • Bazı kimyasal yanıklar fenoller, kalsiyum oksit ve elemental metaller gibi derhal sulama ile tedavi edilmemelidir. Bu bileşiklerin su ile birleştirilmesi, ekzotermik bir reaksiyona veya zararlı yan ürünlerin salınmasına neden olur.
  • Ağrının bir kısmını azaltmak için parasetamol (Tylenol) veya ibuprofen (Advil) gibi ilaçlar kullanabilirsiniz. Şiddetli ağrı durumunda, ancak, sadece reçeteli ilaçlar işe yarayabilir.
  • Yanık çok acı veriyorsa hemen bir hastane arayın.

Tedavisi

Yanık tedavisi, yanığın derecesine göre değişiklik göstermektedir. Bu nedenle de uzmanlar mutlaka takip edilmeli ve onların yönergelerinin dışına da çıkılmamalıdır. Hastalığın seyri, giderek kötüleşiyorsa mutlaka farklı tedavi yöntemleri de uygulanacaktır. Yanığın tedavisi ile ilgili temel bilgiler aşağıda yer almaktadır.

  1. derece yanıklar genellikle tedavisi kolay olan ve aşağıdaki gibi tedavi edilmesi gereken hafif yanıklardır: Tedavi edilecek alanı iyice yıkayarak başlayın ve mümkünse yakılan alanı 5 ila 15 dakika boyunca akan suyun altına yerleştirin;

Daha sonra bölgeye serin kompresler uygulayın ve ağrı ya da şişme sırasında hareket etmesine izin verin. Kompresyonlar, cildi rahatlatmaya yardımcı olan soğuk su veya buzlu papatya çayı ile ıslatılmış olabilir; Son olarak, şifalı merhemler veya antibiyotik kremler ve kortikosteroidler verilebilir ve bir sağlık uzmanının rehberliğinde 3 ile 5 günlük tedavi için günde 1-3 kez verilmelidir.

Eğer daha sonra kabarcıklar gelişirse ya da cilt yıpranırsa, en iyi tedaviyi yönlendirmek ve enfeksiyonların başlangıcını önlemek için bir doktor veya hemşire görmeniz önerilir.

Hafif dereceli ikinci derece yanıklar şunlardır:

  • Cildi 15 dakika veya daha fazla soğuk suda bırakın.
  • Ağrı kesici ilaç (parasetamol veya ibuprofen)verebilirsiniz.
  • Antibiyotik krem ​​uygulayın
  • Bununla birlikte, yanık genişlemiş bir alanı etkiliyorsa acil tıbbi tedaviye başvurun. Aşağıdakilerden herhangi biri gibi:
  • Yüz
  • Eller
  • Kalça
  • Kasık
  • Ayaklar

Dördüncü derece yanıklar hariç üçüncü derece yanıklar en ciddi yanıklardır. En çok hasara neden olurlar, her bir deri tabakası boyunca uzanırlar. Üçüncü derece yanıkların en acı verici olduğu konusunda bir yanlış anlama söz konusudur. Bununla birlikte, bu tür yanma ile hasar, sinir hasarı nedeniyle herhangi bir ağrı oluşmayacak kadar geniştir. Üçüncü derece yanıkların tamamen kendiliğinden iyileşmesi için belirlenmiş bir program yoktur. Asla üçüncü dereceden bir yanık tedavi etmeyi denememeli ve hemen 112'yi aramalısınız.

Komplikasyonlar: Birinci derece ve ikinci derece yanıklarla karşılaştırıldığında üçüncü derece yanıklar enfeksiyon, kan kaybı ve şok gibi en yüksek komplikasyon riskini taşır ki bu genellikle ölüme neden olabilir. Aynı zamanda, tüm yanıklar enfeksiyon riskini taşır, çünkü bakteriler hasarlı deriye girebilir.

Yanıklarla mücadele etmenin en iyi yolu, bunun olmasını önlemektir. Bazı işler sizi daha büyük yanıklara maruz bırakabilir, ancak gerçekte çoğu yanığın evde gerçekleşmesidir. Bebekler ve küçük çocuklar yanıklara en hassas olanlardır. Evde alabileceğiniz koruyucu önlemler şunları içerir:

  • Çocukları yemek yaparken mutfaktan uzak tutun.
  • Mutfakta veya yakınında yangın söndürücü kullanın.
  • Duman dedektörlerini ayda bir kez test edin.
  • Duman dedektörlerini her 10 yılda bir değiştirin.
  • Su ısıtıcı sıcaklığını sabit tutmaya özen gösterin.
  • Kullanmadan önce banyo suyunun sıcaklığını ölçün.
  • Kibritleri ve çakmakları kilitleyin.
  • Elektrik prizi kapaklarını takın.
  • Açıkta bulunan kablolu elektrik kablolarını kontrol edin ve atın.
  • Kimyasalları ulaşamayacağı yerlerde tutun ve kimyasal madde kullanırken eldiven kullanın.
  • Her gün güneş koruyucu kullanın ve yoğun güneş ışığından kaçının.

İlk Yardım

Yanık oluşumu meydana geldiğinde ilk yardım oldukça önemlidir. Hastaların yakınları ya da hastalar bu noktada gerekli müdahaleleri doğru bir şekilde gerçekleştirirler ise daha büyük sorunların önüne de geçilebilmektedir.

Yanmaları içeren bir kaza durumunda, ilk önlem, ısı kaynağını söndürmektir, yani vücudun yangına, sıvılara ve ısıtılmış yüzeylere temas etmesini önlemek için kazanın diğer nedenleri arasındadır. Daha sonra etkilenen bölgeyi oda sıcaklığında akan suyla yıkayın, tercihen yanmış alan soğuyana kadar yeterince uzun bir süre boyunca yıkayın.

Kaza alanındaki en yakın servis istasyonunda bir sağlık çalışanının yardımını almak da önemlidir; böylece kurtarma başarısı için gerekli adımlar atılır ve aynı zamanda yaralanmanın ağırlaştırılmasından da kaçınılmalıdır.

Herhangi bir ürün veya ev yapımı tarifi seçmemeniz çok önemlidir. Yanmış deriden geçen herhangi bir madde yanığı tahriş eder. Vücudun doğal bariyeri - cilt - zarar gördüğü için, bu ürünlerde bulunan bakteriler, mantarlar ve virüsler tarafından yüksek enfeksiyon riski de vardır.

Etkilenen bölge için herhangi bir merhem almayın. Bir yanık ve merhemden sonra cilt çok hassas hale gelir, eczanelerden edinilmiş olmasına rağmen, merhem hücrelere daha fazla zarar verir ve cildi tahriş edebilir ve enfeksiyonlara neden olabilir. Yanmanın neden olduğu kabarcıkları patlatmaya çalışmayın. Kabarcıklar genellikle ikinci derece yanıklarda ortaya çıkar ve sadece uzman bir profesyonel tarafından ele alınmalıdır. Yani, bir iğne ile patlamamalı veya boşaltılmamalıdırlar.

Eğer hastayı sağlık kuruluşuna götürmek isterseniz, belirtilen şey bir parça temiz bir bezle yanıkları sarmaktır.

Pamuk gibi yaraya yapışan kumaş veya materyallerden kaçınılmalıdır. Yanmış hasta, ateşe çarpmış olsa bile, giydiği kıyafetleri çıkarmamalıdır. İdeal olan, giysiyi ıslatmak ve kabarcıkların patlamasını ve cildin yırtılmasını önlemek için acil servise varıncaya kadar devam etmektir.

Diğer bir bakım ise bileklikler ve bilezikler gibi aksesuarları çıkarmaktır, çünkü vücut yanıklardan sonra doğal olarak şişer ve bu nesneler sıkışabilir.

İlaç Tedavisi

Yanık oluşumu sonrasında uzmanlar ilaç tedavisi önerebilmektedir. Bu ilaçlar yaraların iyileşme süreçlerini hızlandırmakta ve iz kalmasını önlemektedir. Elbette hastaların reçetelere riayet etmeleri ve ilaçlarını da düzgün bir şekilde kullanmaları oldukça önemlidir. Yanık tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçlar aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır.

Lidokain

Lidokain bir anestetiktir, beyne ağrı uyaranlarının gönderilmesini engeller veya hafifletir. Bu ilaç genellikle cildi anestetize etmek için bir merhem formunda uygulanır. Bir lidokain merhem almak için bir reçete gerekir. Lidokain merhem cildi geçici olarak duyarsızlaştırmak için kullanılır. Ağrıyı ve sızıyı dindirmenin yanında çok daha farklı etkileri de bulunmaktadır. Ağrı veya kaşıntıyı gidermek için etkilenen bölgeye az miktarda merhem uygulanır. Hemoroit varsa, mutlaka dikkat edilmelidir. Lidokain merhemini hasarlı bir cilde sürmeyin ve göze temas etmesinden kaçının. Uygulama sonrası ellerinizi iyice yıkayın. Lidokain merhem herkes için uygun bir ilaç değildir. Eğer lidokaine veya içerdiği yardımcı maddelere aşırı duyarlıysanız kullanmayın. Bu ürün diğer ilaçlarla etkileşime girebilir. İlacı alırken, başka hangi ilaçları kullandığınızı belirtmeyi unutmayın.

Benzokain

Benzokain , lokal anestezikler içinde yer alan bir ilaçtır. Bu tip ilaç, sinir artışının iletimini bloke ederek etkisini gösterir. Bu etkiyi gerçekleştirdikleri mekanizma, sodyum kanallarının bloke edilmesidir. Bu ilaç, cerrahi bir işlemden önce veya diş prosedürlerinde lokal anestezi için kullanılır. Ayrıca küçük kesiklere, sürtünmeye, güneş yanığına ya da kas ağrısına karşı kullanılır. Ek olarak, ülser veya siğil gibi küçük ağız yaralarını anestezi etmek için yaygın olarak kullanılmaktdaır. Bu durumlarda ağızda çözünen ve lokal olarak hareket eden tabletler formundadır. Yavaşça emilir, hemen harekete geçer ve 10-15 dakika kadar sürer.

Vitamin İlaçları

Vitamin ilaçları yaşlanmanın önlenmesine, vitamin ve mineral eksikliklerinin sağlanmasına yardımcı olur. Bu ilacın formülünde bulunan vitaminler ve mineraller, antioksidan aktivite sağlar ve hücreler üzerindeki serbest radikallerin agresif etkisini önler. Yanık tedavisi esnasında hastaların hücrelerinin yenilenmesi için doktorlar tarafından sıklıkla reçete edilmektedir. Tedaviden tam olarak yanıt alabilmek için reçete edilen diğer ilaçlar ile birlikte kullanılması önemlidir.

Sülfadiazin

Yanık, bacak ülserleri, geçmeyen yaralar ve ameliyat yaraları için bu ilaç kullanılmaktadır.Bu ilaç yaraların büyük bir enfeksiyon riski için önlem olarak reçete edilmektedir. Kullanımında alerji meydana gelirse ilaç kesilmelidir. Bu olursa, tıbbi yardım alın. Göz bölgesinde uygulanmamalıdır. Yutulmamalıdır. Sadece bölgesel olarak kullanılmalıdır. Ürünün doğru kullanımı konusunda doktorunuzun tavsiyesine uymalısınız..

Mafenid

Ağrılı yanıkların tedavisi için kullanılan bu ilaç, ileri evredeki yanıklar için de rahatlıkla kullanılabilir. Hastalar bu ilacı sadece doktorları reçete ettiği takdirde kullanmalıdır. Aksi takdirde yan etkiler oluşabilmektedir. İlaç kullanılmaya başlandıktan sonra alerjik reaksiyonlar görülüyorsa kullanım bırakılmalı ve doktordan yardım talep edilmelidir.

Aşı

Tetanos aşısı yanık oluşumundan sonra talep edilen aşılar arasında yer almaktadır. Hastaya ya da hasta yakınlarına son 5 yıl içinde tetanos aşısı olup olmadığı sorulmaktadır. Ne tür bir faktör ile maruz kalındığı saptanamayacağından dolayı tetanos aşısı oluşabilecek komplikasyonların önüne geçmek için yaygın olarak talep edilmektedir. Hastalar bu aşıyı yaptırmak durumundadır. Bu sayede çok daha derin yanıklarda oluşabilecek enfeksiyonların da önüne geçilebilmektedir.

Cerrahi

Yanık oluşumu eğer üçüncü derecede ise hastalara cerrahi müdahaleler gerekebilmektedir. Üçüncü derece yanıklarda kararmalar ve deride buruşmalar görülür. Bu durum ise hastanın kendisini son derece kötü hissetmesine neden olmaktadır. Bu durumda ise deri nakli adı verilen tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Deri nakli ile ilgili tüm detaylar ise aşağıda yer almaktadır.

Deri Nakli

Cilt transplantasyonu olarak da bilinen deri nakli, uzun yıllardan beri uygulanmaktadır. Teknikte, başka herhangi bir transplantta olduğu gibi , alıcı olarak adlandırılan başka bir kişiye yerleştirilmek üzere bir donörden doku çıkarılması gerçekleşir. Bu çıkarılan dokular yaygın olarak greftler olarak adlandırılır.

Grefti, nakledilecek dokunun kökenine, kalınlığına ve formatına göre sınıflandırabiliriz. Dokular uyuştuğu sürece hastanın tedavisinin reddedilmesi gibi bir durum ise söz konusu değildir. İlk durumda, hastanın durumunu iyileştirmek, iyileşmeyi uyarmak, enfeksiyonlardan kaçınmak ve akıcı maddelerin abartılı kaybını önlemek için yapılır. Cilt nakillerinde başarısızlık riski vardır. Çok uyumsuz bir organ olduğu için, cilt genellikle greft yıkımına yol açan reddetme süreçlerini tetikleyebilir . Greftlemenin başarılı olması için, dokudaki kan akışının gerçekleşmesi şarttır. Bu genellikle ameliyattan bir hafta sonra gerçekleşir. Cilt bağışı, olası bir donörden beyin ölümü veya kalp durması sonrasında aile yetkilendirmesi yapılır.

Cilt Yanığı Hastalığının Nedenleri

Yanıklar, çoğu durumda termal, kimyasal, elektriksel veya radyoaktif maddelerden kaynaklanan travmatik yaralardır. Bunlar, insan vücudunun kaplama dokuları üzerinde hareket ederler, cilt ve eklerinin kısmi veya tamamen tahrip olmasını belirleyerek, deri altı hücresel doku, kaslar, tendonlar ve kemikler gibi daha derin katmanlara ulaşabilirler. Yanıklar derinlik ve büyüklüklerine göre sınıflandırılır ve genellikle etkilenen vücut yüzeyinin yüzdesiyle ölçülür. Yanıkların pek çok nedeni bulunabilmektedir. Evde yaşanan kazalar, işyerlerinde yanlış kullanılan kimyasallar ya da çocuklar için yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması yanık için tetikleyici faktörler arasında yer alır.

Hastaların bu tarz durumlar ile karşı karşıya kalmamaları için tüm önlemleri almaları önerilmektedir. Bu sayede ev kazalarının ya da büyük çaplı yanıkların da önüne geçilebilmektedir.

Dokuda hasar

Dokularda hasar oluşması yanık durumunun en yaygın belirtileri arasında yer almaktadır. Özellikle üçüncü dereceden yanıklarda doku hasarları oldukça büyüktür. Bu tarz durumlarda cilt kemiklere kadar yanabileceğinden dolayı cildin tamamen tahrip olmasından bahsedilebilmektedir. Bu durumun evresi ise yanık derecesine göre de farklılık gösterebilmektedir.

Cilt Yanığı Hastalığının Belirtileri

Yanık belli bir faktöre maruz kalındıktan sonra oluşan cilt hasarlarıdır. Bu hasarlar sonucunda kemiğe kadar deformasyonlardan söz edilebilir. Bu nedenle de yanığın en iyi şekilde tedavi edilebilmesi için evresinin iyi tanımlanması gerekir. Yanık belirtileri ise evresine göre değişiklik göstermektedir. Yanıkların derecelerine göre belirtileri ise aşağıda yer almaktadır.

Birinci derece yanıklarda ciltte sadece kurumalar ve kızarmalar görülmektedir. Bu evre, yanığın en hafif evresi olarak tanımlanmaktadır. Hastalar bu aşamada büyük sorunlar ile karşı karşıya kalmamaktadır ve son derece hızlı bir şekilde yanığa müdahale edilebilmektedir. Sıcak su ya da tava gibi sıcak maddelerden doğan ve sadece üst derinin etkilendiği yanıklar bunlara örnek olarak verilebilmektedir.

İkinci derece yanıklar orta şiddette yanıklar olarak değerlendirilmektedir. Bu yanıklarda hem üst tabaka hem de orta tabaka hasar görmektedir. Birinci derece yanığa ek olarak su kabarcıkları ve şiddetli ağrı gözlenmektedir. Kızgın yağ ya da kaynar suyun yanı sıra sobalardan kaynaklanan yanıklar da buna örnek olarak gösterilebilmektedir.

Hastalar ikinci derece yanıklara genellikle müdahale edebilmektedir; ancak bu tür durumlarda bir sağlık kuruluşu ile iletişime geçmek en doğrusu olacaktır.

Üçüncü derece yanıklar en ağır yanık tipi olarak bilinmektedir. Hastalar bu evrede ne yazık ki kemiğe kadar olan tüm dokularını kaybederler. Baloncuk şeklinde su kabarcıkları, şişmeler ve şiddetli ağrı bu durumda gözlenmektedir. Hastalar genellikle şoktadır ve bu tür yanıklara sadece uzman doktorlar müdahale edebilmektedir. Bu tür belirtiler göz önünde bulundurularak uygun olan tedavi yöntemi belirlenmekte ve hastalar gözetim altına alınmaktadır.

1. Derece Yanık

Birinci derece yanıklar ev yanıkları olarak da nitelendirilir. Aynı zamanda güneş yanıkları da bu gruba girmektedir. Çok şiddetli olmayan ve evde kendi kendine tedavi edilebilen yanık çeşitleridir. Bu yanıkların en yaygın belirtileri ise aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır.

Deride Kızarıklık

Deride kızarıklık yanığın en yaygın belirtileri arasında yer almaktadır. Birinci derecede yanıklarda ise etken madde çok kızgın olmadığından deri sadece reaksiyon göstermektedir. Sadece kızarıklık oluşmasının yanında bir de gerginlikten bahsedilebilir. Hastaların bu aşamada mutlaka nemlendirici kremler kullanmaları önerilmektedir. Bu kremler yaranın yumuşamasını sağlarken gerginlikler nedeniyle çatlak oluşmasını da engellemektedir.

Hafif acı

Birinci derece yanıklarda yaygın olarak acı görülmektedir; ancak bu acı son derece azdır. Yanık olan bölge soğutulduktan ve tedavi uygulandıktan kısa bir süre sonra acı hissi azalmaktadır. Hatta bu tür yanıklar 2-3 gün içinde iyileşmektedir. Hastanın yapısına göre çok daha hızlı iyileşmeler de görülmektedir.

2. Derece Yanık

İkinci derece yanıklar iki katmanın birden yandığı evredir. Hastalar bu noktada çok farklı faktörlerden etkilenmektedir. Evde kızartma yaparken üzerine yağ devrilen ya da çorbanın içine elini sokan çocuk aynı kategoride değerlendirilebilmektedir. İkinci derece yanıklarda su kabarcıkları oluşmaktadır. Deride oluşan kızarıklıklar ise birinci derece yanıklara göre çok daha yaygındır. Aynı zamanda ağrı aşırı derecede hissedilmektedir. İkinci derece yanıklar doğru tedavi edilmezse ileriki dönemlerde kalıcı izlere rastlanabilmektedir. İkinci derece yanıkların tedavileri genellikle uzmanlar tarafından sağlanır. Birinci derece yanıklar kişiler tarafından kontrol altına alınabilmektedir; ancak durum ikinci derece yanıklar için bu şekilde değildir.

Kızarıklık

Kızarıklık ikinci derece yanıklarda daha geniş bir alanı kaplamaktadır. Hem orta hem de üst katman zarar gördüğünden dolayı kızarma hemen oluşmaktadır. Deriye bastırıldığında hem yanma hem de acı hissedilmektedir.

Bül Oluşumu

İçi sıvı ile dolu küçük topçuklara bül adı verilmektedir. Bu durum yaygın olarak ikinci derece yanıklarda görülmektedir. Kızarıklıkların hemen ardından hızlı bir şekilde büller oluşur.hastaların tedavi öncesinde de sonrasında da bu minik topları patlatmamaları gerekir. Aksi takdirde yaran enfeksiyon kapma riski de artacaktır.

Şiddetli Ağrı

Şiddetli ağrı, ikinci derece yanıklar üzerinde oldukça etkilidir. Hastalar iki katmanın birden yanmasından dolayı ağrı hissetmektedir. Bu ağrılar ise hekimler tarafından ağrı kesiciler ve jeller ile kontrol altına alınmaktadır. En önemli faktörlerden biri de ağrının zonklama şeklinde olmasıdır.

3. Derece Yanık

Üçüncü derece yanıklar en hasarlı yanıklar olarak bilinir. Bu tür yanıklarda kemiğe kadar yanma ve doku kaybı görülmektedir. Deride kararmalar ve buruşmalar ise en yaygın belirtiler arasında yer alır. Yanık oluştuktan sonra gözlenen diğer durumlar aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır.

Siyah Renkte Yaralar

Üçüncü derece yanıkları ortaya koyan ilk belirti, yanmanın etkisi ile derinin kararmasıdır. Dış etken burada çok büyük tahribatlara yol açtığından dolayı siyahlaşmalar yaygındır. Bu tür yanıklara kesinlikle evde müdahale edilmez. Uzman hekimler gerekli kontrolleri yaparak tedavi yöntemini belirlemektedir.

Sertleşmiş Doku

Yanmanın etkisi ile üçüncü derece yanıklarda sertleşmeler meydana gelmektedir. yanan bölge son derece serttir ve hastaların bu evrede yapabilecekleri pek bir şey yoktur. Kanama ya da akıntılar da bu yanık türünde yaygın olarak gözlenir.

Ödem Oluşumu

Üçüncü derece yanıklarda yaygın olarak ödem gözlenir. Hastanın yanan dokusu ısının etkisi ile şişmekte ve bu şişlikler yavaş yavaş sıvı toplanmasına neden olmaktadır. Ödem ise belli ilaçlar ile uzman hekimler tarafından kontrol altına alınabilmektedir.

Organlarda Hasar

Yanık çeşidine bağlı olarak organlarda hasara net olarak rastlanır. Elbette bu durum yanığın hangi bölgede oluştuğu ile de yakından alakalıdır. Yanmanın şiddetine bağlı olarak en çok ölüm üçüncü derece yanıklarda gözlenir. Bu nedenle yanık oluştuğu anda 112 aranmalı ve hasta hemen acil servise kaldırılmalıdır.

Cilt Yanığı Hastalığı Teşhis ve Tanı Yöntemleri

Yanıkların teşhisleri uzman hekimler tarafından yapılmaktadır. Bu teşhisler sonucunda ise hastaya ne tarz bir tedavi uygulanacağına karar verilmektedir. Teşhis esnasında doktorlar eldiven kullanarak yara üstüne müdahalede bulunmaktadır. Kanama ya da şok durumuna göre hastalar yönlendirilmekte ve anında müdahale gerçekleştirilmektedir. Evde oluşan ufak yanıklar için teşhisten bahsedilmez. Çünkü bu tür yanıklar evde kazazede tarafından kontrol altına alınabilmekte ve tedavi edilebilmektedir. İkinci ve üçüncü derece yanıklar ise mutlaka uzmanlar tarafından gerçekleştirilmektedir.

Muayene

Muayene aşaması yanık için önemli unsurlar arasında yer alır. İlk muayene acil ya da bölüm hekimi tarafından yapılmaktadır. Genellikle elle muayene gerçekleştirilir; ancak iç organlarda hasar olup olmadığını öğrenebilmek için ek cihazlara ihtiyaç duyulabilmektedir.

Ek Tahliller

Yanık teşhisinin konulabilmesi için ek tahliller de talep edilebilmektedir. Kan tahlili ya da röntgen ise bunlar arasında yer alır. Bu tür tetkikler ise genellikle 3. Derece yanıklar için gereklidir. Hastaların tahlil sonuçları incelendikten sonra ne tür bir işlem yapılacağına dair karara varılır.

Cilt Yanığı Risk Faktörleri

Yanık oluşumu konusunda belli risk faktörlerinden de bahsetmek mümkündür. Hatta bu faktörlere ait önlemler alınmadığı takdirde yanık oluşumu kaçınılmaz olacaktır. Yanık ile karşı karşıya kalmak istemeyen kişilerin belli önlemleri almaları ve tam anlamıyla güvenlik sağlamaları gerekmektedir. Yanıkların oluşmaması için alınabilecek önlemler aşağıda yer almaktadır.

  • Yeni elektrikli ekipman veya yanma hasarına yol açabilecek başka şeyler satın alırken, en tehlikesiz ürünleri seçmek önemlidir.
  • Ocaklar iyi bir ısı yalıtım camına sahip olmalıdır, böylece fırın açıkken bile yanma meydana gelmez. Fırın kapağı kesinlikle küçük çocukların açamayacağı şekilde olmalıdır.
  • Bir soba satın aldığınızda, düşük yüzey sıcaklığına sahip birini seçmelisiniz. Yani yüzey 60 dereceden daha sıcak olmayacaktır. Duvara bağlanabilecek fırınlar, güvenlik konusunda düşündüğümüzde en iyisidir.
  • Dairedeki tüm musluklar için önlemler alınmalıdır. Böylece çocuklar sıcak suyu açarak yanıklara maruz kalmaz.
  • Elektrik prizlerini değiştirirseniz veya bir eve taşınırsanız çocuk güvenliği ile monte edilmiş kontaklara sahip olduğunuzdan emin olun.
  • Çevrenizi daha güvenli hale getirmek için güvenlik ekipmanlarını da kullanabilirsiniz.
  • Tencereyi sobanın üzerine yerleştirmeyin, böylece çocuğunuzun üzerine sıcak şeylerin dökülmesine engel olabilirsiniz. Ocağınızı da mutlaka duvara monte etmeyi ihmal etmeyin.
  • Elektrikli fırınların, odun sobalarının veya yüzeyde çok sıcak hale gelen diğer ısıtıcıların önüne kafes veya blok monte edin.
  • Diğer zamanlarda bebekler için tehlikeli olan şeyleri çıkarmak uygun olabilir, örneğin serbest duran sobalar, kibritler ve çakmaklar.
  • Pişirme ve yemekle bağlantılı olarak birçok yanma olayı meydana gelebilir. Bu durumlar için tam önlemler almalısınız.
  • Sıcak yemek yediğinizde ve masaya koyduğunuzda masa örtüsünü gevşetin.
  • Çocuğunuza ulaşamayacağından emin olduğunuz sıcak yiyecekleri soğutun.
  • Kucağınızdaki küçük çocuklarla kahve, çay veya sıcak bir şey içmeyin. Çocuk aniden huzursuzlaşabilir ve fincandan veya tabaktan sıcak sıvıları üzerine dökebilir.

Kızgın Maddelerle Temas

Kızgın maddeler ile temaslar yanık oluşumunda oldukça etkilidir. Bu nedenle aşırı sıcak ve yanmalara neden olabilecek gıdaların ya da maddelerin ortada durmamasına özen göstermelisiniz. Yeni pişirilmiş bir yemek ya da tepsi içinde bulunan sıcak çaylar mutlaka çocukların ulaşamayacağı yükseklikte olmalıdır. Piknik tüpü ile yemek yapılıyorsa mutlaka bu tüp emin ve devrilmeyecek bir alanda olmalıdır. Aynı zamanda çaydanlıkların ve buna benzer sıcak sıvıların hazırlanacağı ekipmanların da mutlaka ocağın arka kısmında yer alması önemlidir. Bunlar alınması gereken mutlak önlemler arasında yer almaktadır.

Kaynar Su Dökülmesi

Kaynar su, en çok yanığa neden olan faktörler arasında yer almaktadır. Mümkünse çay ya da buna benzer içecekler hazırladıktan sonra kaynar suyu dökün ya da soğutmaya çalışın. Çocuklarınız bu tür eşyalara uzanmaya çalışsalar da yanık oluşumu önlenecektir. Bir diğer önemli husus ise banyo yapmadan önce çocukların tek başına duşa gönderilmemesi gerektiğidir. Duş ayarından habersiz olan çocuklar aniden sıcak suyu açarak kendilerini yakabilirler. Sıcaklığından emin olmadığınız su ile herhangi bir işlem yapmamaya özen gösterin.

Güneş Işınları

Yanık oluşumunda en önemli faktörlerden biri de güneştir. Özellikle yaz aylarında güneşlenmek için uzanan kişiler uyuyakalmakta ve ciddi boyutlarda yanıklar ile karşı karşıya kalmaktadır. Bunu önleyebilmek için bir şemsiye kullanmalı ve mümkün olduğunca güneş kreminden faydalanmalısınız. Aksi takdirde yanık oluşumu da kaçınılmaz olacaktır. Güneşin çok tepede olduğu öğlen saatlerinde güneş kremi kullanmalısınız. Saatlerce dışarıda gezdikten sonra yanıkların farkına varılmaktadır. Bu durum ise istenmeyen ağrılara ve acılara neden olmaktadır.

Kimyasal Maddeler

Yanık oluşumunda en etkili faktörlerden biri de kimyasallardır. Kimyasal maddeler pek çok alanda kullanılmakta ve kazalara neden olabilmektedir. Özellikle evlerde temizlik yaparken kullanılan kimyasallar nedeniyle yanıklara rastlanmaktadır. Tuz ruhu, kezzap ya da buna benzer ağır kimyasalların deri ile teması sonucunda derin yanıklar oluşabilmektedir. Evde bu maddelerin varlığından habersiz olan çocuklarda da yanıklar görülebilmektedir. Bu nedenle bu tür ürünlerin çocukların ulaşamayacakları yerlerde bulundurulması gerekir. Bir diğer önemli faktör ise bu ürünlerin kullanımı esnasında mutlaka eldiven kullanılması gerektiğidir.

Elektrik Akımına Maruz Kalmak

Yanık oluşumunda etkili olan bir diğer faktör ise elektrik akımıdır. Evde ya da farklı mekanlarda açıkta kalan kablolar ya da açıkta bulunan prizler elektrik akımına bağlı yanıklara sebep olabilmektedir. Özellikle topraklama olmayan evlerde ya da mekanlarda sigorta atmadığından dolayı elektrik akımı vücuda etki etmeye devam etmektedir. Bu gibi durumlara maruz kalmamak için açıkta olan tüm prizler ve elektrik kabloları kapatılmalıdır. Elektrik izolasyonu sağlayacak bantlar da kabloları sarmak için kullanılmalıdır. Küçük çocuklar da elektrik prizlerine ya da kablolara hızlı bir şekilde ulaşabilmekte ve elektrik akımına kapılabilmektedir. Prizlerin içine sokulabilecek geçirgen malzemeler ise kesinlikle ortada bırakılmamalıdır.

Zarar Görmüş Isı Kaynaklarıyla Temas

Zarar görmüş ısı kaynakları dendiğinde akla ilk olarak elektrikli aletler gelmektedir. belli nedenlerden dolayı hasar almış olan bu cihazlar ile temasa geçilmesi sonucunda yanık oluşabilmektedir. Bu durumda alınabilecek önlemlerden ilki elbette bu kaynakların onarılmasıdır. Evde ya da çeşitli mekanlarda bulunan elektrikli cihazların zarar görmüş olması durumunda kişiler elektrik akımına kapılabilmekte ve zarar görebilmektedir. Bunun yanı sıra tüp ya da soba gibi çeşitli faktörlerden dolayı hasar almış olan ürünlerden de bahsedilebilmektedir.

Ateşle Temas

Çok yüksek derecede ateş, yanığın baş etkenidir. Bu tarz faktörler üçüncü dereceden yanıklara neden olabilmektedir. Soba, ateş, mangal ya da buna benzer ateş derecesi yüksek olan unsurlar için tüm önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu sayede olası yanıkların önüne geçebilmek de mümkündür. Mangal yakarken kişilerin mutlaka önlem olarak paneller kullanmaları önerilmektedir. Aynı zamanda evde yangına neden olabilecek tüm malzemeler ortadan kaldırılmalıdır. Kibrit yada çakmak gibi yangına neden olabilecek ürünlerin ise çocukların erişemeyecekleri alanlarda tutulması gerekmektedir.

Cilt Yanığı Komplikasyonları

Yanık sonucunda hastaları bekleyen belli komplikasyonlar oluşabilmektedir. Bu komplikasyonlar ise yanlış tedavi uygulandığında ya da yanık takibi doğru yapılmadığında gerçekleştirilmektedir. Yanık tedavisi uzman doktorlar tarafından takip edilmektedir; ancak hastalar kendi kendilerine yaralarına müdahale ettikleri takdirde komplikasyonlar oluşabilmektedir. Komplikasyonların bir diğer nedeni ise yanıkların ciddi derecede olmasından kaynaklanabilmektedir. Yanık sonrasında oluşabilecek komplikasyonlar ise aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır.

Zarar Gören Bölgenin Enfeksiyon Kapması

Yanık oluşumundan sonra zarar gören bölgede enfeksiyon oluşabilmektedir. Bunun nedeni ise hasar alan bölgeye doğru tedavi uygulanmaması ya da kişilerin yaraya müdahale etmesinden kaynaklanmaktadır. Yanık oluşumundan sonra reçete edilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmadığında ya da yaraların bakımı sağlanmadığında enfeksiyon riski oluşabilmektedir. Enfeksiyon oluşumunun bir diğer nedeni ise hastaların müdahale için sağlık kuruluşlarına geç başvurmasıdır. Hatta pek çok hasta kendi bilgileri dahilinde yanıklara müdahale ettiklerinden dolayı çeşitli enfeksiyonlar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu durumun düzeltilmesi ise yine uzmanlar aracılığı ile sağlanmaktadır.

Kanser Riski

Yanık sonrasında kanser riski varlığını her zaman göstermektedir. Bu durum ise sadece 3. Derece yanıklarda söz konusudur. Çünkü 3. Derece yanıklarda doku tahribatı son derece yüksek olduğundan dolayı dokuları toparlamak epey zorlaşmaktadır. Bu tür doku kayıpları ise hastaların kanser gibi hastalıklar ile karşı karşıya kalmalarına neden olabilmektedir. Kanserle mücadele edebilmek ve bu riski tamamen ortadan kaldırabilmek için öncelikli olarak tedavinin tam yapıldığından emin olunması gerekir. Birkaç farklı doktorun hastayı görmesinde fayda vardır. Özellikle uzman doktorlar bu konuda gerekli önlemlerin alınmasında etkilidir.

Zehirlenme

Yanık sonrasında zehirlenmeler görülebilmektedir. Hatta bu zehirlenmeler tamamen karbonmonoksit zehirlenmesinden kaynaklanmaktadır. Yangın ya da buna bağlı felaketler sonucunda hem yanığı oluşan hem de dumana maruz kalan kişiler bu tür faktörlerden etkilenebilmektedir. Zehirlenmelerin teşhis edilebilmesi için uzmanların gerekli tetkikleri sağlaması gerekmektedir. Bu sayede zehirlenmelerin önüne geçebilmek için gerekli önlemler de alınabilmektedir. Aslında bu teşhisler hastanın yanması durumunda acil servis personelleri tarafından yapılmaktadır.

Kardiyak Fonksiyonlarının Durması

Ani kalp durması olarak da bilinen bu durumun temel nedeni hastanın şoka girmesidir. Yanık oluşumundan sonra hastalar şiddetli acı ve sancı sonucunda şok haline bürünmekte ve belli bir süreliğine çevre ile olan ilişkisini de kesmektedir. Bu tür durumlarda ise hastaya kalp masajı ya da elektro şok uygulanmaktadır. Uzmanlar kalp durmasının öncelikli olarak neden kaynaklandığını tespit etmekte ve buna göre bir tedavi yöntemi uygulamaktadır.

Cilt Yanığı Nasıl Önlenir?

Yanık oluşumunu engelleyebilmek için pek çok faktörden bahsetmek mümkündür. Yanık ile karşı karşıya kalmak istemeyen kişilerin öncelikli olarak tüm önlemlerini almaları gerekmektedir. Özellikle tüm yanıklar için de kişilerin önlemlerini almaları gerekmektedir. Yanık oluşumunu önlemek için neler yapılması gerektiği aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır.

Güneş Koruyucu Krem Kullanımı

Yanıklar çoğunlukla güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmaktan dolayı oluşmaktadır. Özellikle güneşlenmek için sahilde uzanan kişiler uzun zaman güneşe maruz kaldıklarında belli yanıklar oluşabilmektedir. Bazen ise uzun süre güneş altında kalan ya da güneşe maruz kalarak çalışan kişilerde bu tarz yanıklara rastlanmaktadır. Yanık oluşumunu önlemek için ise kişilerin yapması gereken şey mutlaka güneş kremi kullanmaktır. Güneş kremi için uygun faktörlü olanlar tercih edilmeli ve mutlaka düzenli olarak kullanılmalıdır. Kişiler bu ürünlerin kullanımı sonrasında güneş yanıklarından korunabilmektedir. Cilt kanseri oluşumuna da güneş koruyucu kremler etki etmektedir.

Dikkatli Olma

Yanık oluşumunu önlemek için önemli olan faktörlerden bir diğeri de dikkatli olmak ve gerekli önlemleri almaktır. Kişilerin alabilecekleri önlemler ise aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır.

  • Patlama riski olan eşyalarınızı ateşten uzak tutmaya özen gösterin,
  • Soba ya da ocaklarınızı duvara sabitleyin,
  • Kimyasal içerikli olan ve deriye zarar verebilecek maddeleri ulaşılamayacak yerlerde saklayın,
  • Yangına neden olabilecek çakmak ya da kibritleri çocuklardan uzak tutun,
  • Elektrik ile alakalı tüm önlemlerinizi alın, elektrik kontağınızın bakımını yaptırmaya özen gösterin,
  • Kaynatılmış su ya da yemeklerinizi çocukların ulaşamayacakları alanlara yerleştirin,
  • Yanık oluşumunu önlemek için mümkün olduğunca güneş kremi kullanmaya çalışın,
  • Tava ya da tencerelerinizi ocaklarınızın arka bölümlerinde kullanın,
  • Banyo yapmadan önce suyunuzu ayarlarken çeşmeden ayar yapmaya çalışın, fıskiyeye ayarlama yaptıktan sonra geçin,
  • Mum kullanımı gerçekleştiriyorsanız eşyalarınızın tutuşmaması için uygun yerlere yerleştirin,
  • Prizlerinizi olabildiğince kapalı tutmaya çalışın,
  • Çocuklarınızın tehlikeli noktalara ulaşımını engellemek için her türlü alternatifi engelleyin.
  • Bu tür önlemler almak, yanık ve yangın oluşumunu engelleyecektir. Bu faktörlere dikkat etmeniz durumunda herhangi bir problemi de peşinizden getirmezsiniz.

Sık Sorulan Sorular

Yanık oluşumundan sonra hastaların sıklıkla yönelttiği sorular da bulunmaktadır. Hastalar tarafından sıklıkla sorulan bu sorular ise aşağıda detaylı bir şekilde yer almaktadır. Siz de merak ettiğiniz sorular ile ilgili tüm karşılaştırmalarınızı bu soruları inceleyerek yapabilir ve sorularınıza cevap bulabilirsiniz. Hastalardan genel olarak gelen sorula tüm detayları ile cevaplandırılmıştır. Önlem alma, tedavi öncesi tedavi sonrası ya da yanık ile ilgili tüm merak edilenleri bu alanda bulabilirsiniz.

Yanık İzi Nasıl Geçer?

Farklı faktörlerin yanıkları oldukça sık görülür. Bazen deri lezyonu alanı ve yaranın derinliği o kadar küçüktür ki kazanın izleri kısa sürede geçer. Bazı insanlar ise ciddi şekilde yaralandığından dolayı izlerin varlığı devam etmektedir. Epidermisin iyileşmesinden sonra, yara izleri, yara izleri ve cilt renginde değişiklikler oluşmaktadır. Hastalar ise bu değişikliklerden rahatsız olmakta ve çözüm yolları aramaktadır. Yanık lekeleri nasıl tedavi edilir? Cildi hızla getirmek için hangi yöntemler yardımcı olacaktır? Gibi sorular ise yaygın olarak sorulur. Yanık yerin doğru tedavisi, ekonomik ilaçlar, etkili merhemler ve modern teknikler durumla başa çıkmaya yardımcı olur.

  • Kontraktubeks: Dokuyu aktif olarak etkileyen bir ilaçtır. Düzenli uygulama mükemmel sonuçlar verir;
  • Solcoseryl: İlaç anti-inflamatuar, iyileştirici etkisi vardır, epidermisi iyi düzgünleştirir. İlaç glikoz, oksijen ile hücrelerin gelişimini sağlar ve granüler doku oluşumunu hızlandırır. Daha ciddi cilt lezyonlarının sonuçları ile başa çıkmak için yeterlidir;
  • Actovegin: Merhem enerji metabolizmasını hücresel düzeyde harekete geçirir. Artan oksijen tüketimi nedeniyle epidermisin yüzeyi daha çabuk yenilenir, normal doku ve cilt rengi geri yüklenmektedir.
  • Mederma : En güçlü yara izleri ve yanma sonrası lekelerde etkilidir.
  • Panthenol : Yanıkların tedavisi, cildin tahribatı, kızarıklık ve lekelerin giderilmesi için popüler bir araçtır. Yanıklar, yaralar, lekeler - sprey, krem, merhem, emülsiyon tedavisi için serbest bırakma formuna sahiptir.
  • Bepanten: Yumuşak bir dokuya sahip olan kremde B5 vitamini bulunur. Hasarlı dokuyu onarır, yanmış bölgedeki yeni ve sağlıklı hücrelerin aktif büyümesini destekler.
  • Furacilin merhem: Tedavinin ilk aşamasında, ilaç aktif olarak mikroplara karşı savaşır. Tedavinin sonunda kızarıklığı giderir epidermisi yumuşatır etkilenen bölgede kan geri yüklenir.
  • Levomycol: Merhem hücresel rejenerasyon süreçlerini hızlandırır, yaraları iyice iyileştirir yanık izlerini ortadan kaldırır hatta üçüncü derece yanıklarda bile son derece etkilidir.

Hastalar için çok daha farklı yöntemlerden de bahsetmek mümkündür. Bu yöntemler ise aşağıda yer almaktadır. Lazer cilt yenileme: Yanma sonrası izlerden kurtulmanın en iyi yollarından biridir. Erbiyum lazeri, ölü hücreler tabakasını ortadan kaldırarak yeni dokuların daha hızlı büyümesini sağlar. Yanık sonrası yaraların ve beneklerin tedavisi için enfeksiyon riski sıfırdır. İyileşme süresi komplikasyon olmadan devam eder. Lazer cilt yenileme yüzde de sağlanabilir.

Yüzeysel veya derin peeling: Epidermisin hasar derecesine bağlı olarak, meyve asitleri ile farklı güçlerle tedavi edilir. Aktif maddelerin dikkatli seçilmesi gereklidir, epidermiste eylem süresinin kesin olarak belirlenmesi oldukça önemlidir. Sıvı azot: Düşük sıcaklıkların yardımıyla, ölü hücreler gerekli derinliğe göre pul pul dökülür.

Fototerapi: Işık dalgalarının kullanımı lekelerin kaybolması üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Işık parlamaları metabolik süreçleri aktive eder, epidermisin sağlıklı tabakası geri yüklenir. Prosedür sırasında, cildin bütünlüğünü, acıyı, rahatsızlığı ihlal etmemektedir;

Mezoterapi: pigmentlerin dengelenmesi konusunda endikedir. Hastalara 10 ile 12 seans uygulanmakta ve sonuç alınmaktadır.

Yanık Ne Kadar Sürede İyileşir?

Bir yanığın iyileşme süresi lezyonun derinlik derecesine bağlıdır:

  • Birinci derece yanık (sadece epidermisi etkiler - cildin en yüzeysel tabakası): Yaralanamaz ve iyileşmesi yaklaşık 4 gün sürer;
    1. derece yanık (ayrıca epidermisin hemen altında bulunan dermis - deri tabakasına ulaşır): 14 ila 30 gün arasında iyileşmektedir.
    1. derece yanık (cildin tüm katmanlarına ulaşır, kemiğe ulaşabilir): İyileşmek ve ciddi deformitelere neden olmak bir yıl kadar sürebilir.

Yanıkların iyileşmesini hızlandırmanın en iyi yolu yaranın enfekte olmasını önlemektir. Bunun için yanık başlangıçtan uygun tedavi almalıdır.

Üçüncü Derece Yanığın Olduğu Bölge, Tedavi Edildikten Sonra Tamamen İyileşir Mi?

Yanık çeşitleri arasında yer alan üçüncü derece yanıklar uzun bir süre boyunca etkisini sürdürmektedir. Özellikle kemiğe kadar ulaşmış olan yanıklarda uzun süreli tedavilerden bahsetmek mümkündür. Hastaların bu noktada yapması gereken şey ise doğru tedavi yöntemlerinin uygulanmasını talep etmektir. Tüm dokuların hasar alması nedeniyle hastaların büyük problemler ile karşılaşması muhtemeldir. Çünkü ciltte kararmalar ve buna bağlı olarak buruşmalar meydana gelmektedir. yangın faktörü de bu noktada oldukça önemlidir. Yanık oluşumunu tetikleyen faktörün çok şiddetli olması durumunda deri nakli gerekebilmektedir. Bu nedenle her zaman tam iyileşmeden bahsetmek söz konusu değildir.

Yanık, Evde Nasıl Tedavi Edilebilir?

Yalnızca belli yanıkların evde tedavisi mümkün olabilmektedir. Yanık çeşitleri arasından ise birinci derece yanıkların evde tedavisi mümkün olabilmektedir. Evde tedavi yapabilmeniz için ise yapmanız gerekenler aşağıda yer almaktadır.

  • Eğer birinci derece yanık oluştuysa bunu anlamanızın ilk yolu deride ne gibi değişmeler olduğudur. Kızarıklık ile birlikte gerginlik hissediyorsanız birinci dereceden bahsedebiliriz.
  • Kızarıklık ile birlikte baloncuklar söz konusu ise bu durumda müdahale etmek önerilmez.
  • Birinci derece yanığın teşhisini koyabildiyseniz ve şiddetli ağrınız yoksa hemen yanığı soğuk suya ya da buzlu suya sokun. Bunlar bulunmuyorsa buz kompresi de uygulayabilirsiniz. Yanık bölgesi tamamen soğuyana kadar kompres yapmaya devam edin.
  • Bu işlemi de tamamladıktan sonra eczanelerde satılan merhemlerden alarak kullanabilirsiniz. Bu merhemlerin kullanım için uygun olup olmadığını aile hekiminize danışabilirsiniz.

Üçüncü Derece Yanık Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Yanık evrelerinden biri olan üçüncü derece yanıklar tedavi edilmediği takdirde kalıcı hasarlar oluşabilmektedir. Bu hasarlar ise deride oluşan derin izler ile başlamakta ve kansere kadar uzanmaktadır. Kanser oluşumunun en önemli faktörlerinden biri ise deride lezyonların oluşması ya da yanığın enfeksiyon kapmasından kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlar kesinlikle uzmanlar tarafından kontrol altına alınmalı ve tedavi sürecine başlanmalıdır. Üçüncü derece yanıklarda genellikle cilt nakline ihtiyaç duyulabilmektedir. Hastaların psikolojik durumları da göz önünde bulundurulacak olursa depresyon ya da intihar gibi vakalardan da bahsedilebilmektedir. Özellikle yüz bölgesinde ya da genital bölgede oluşan yanıklar bu tür vakaları tetiklemektedir.

Yanık Bölgeye Diş Macunu Veya Yoğurt Sürülebilir Mi?

Yanık oluşan bölgeye yoğurt ya da diş macunu sürülebileceğine dair inanışlar halk arasında oldukça yaygındır. Bu tarz uygulamalar ise hastaların yanıklarının enfeksiyon kapmasına neden olabilmektedir. Hastaların bu tarz ürünleri kullanmak yerine birinci derece yanıklar için sadece soğuk kompres uygulamaları yeterlidir. Bunun yanında ikinci ya da üçüncü derece yanıklara diş macunu ya da yoğurt kesinlikle uygulanmamalıdır. İkinci ve üçüncü derece yanıklar için hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir. Bu sayede en hızlı şekilde tedavi süreci başlatılmakta ve hastalar da kontrol altında tutulabilmektedir.

Donma, Yanığa Sebep Olabilir Mi?

Donma, yanık türleri arasında yer almaktadır. Hatta soğuktan oluşan yanık olarak da nitelendirilmektedir. Cilt soğuk sıcaklıklara uzun süre maruz kalması sonucunda, donduğunda donma meydana gelmekte ve parmak, ayak, burun, kulak, yanaklar ve çene gibi daha yaygın bölgelerde yanıklar oluşabilmektedir. Daha ciddi vakalarda etkilenen bölgelerin tedavisi için ilkyardım yapılmalıdır. Genel olarak, sadece deri donar, fakat daha ciddi durumlarda, daha derin dokulara nüfuz edebilmektedir. Bu durum zararı en aza indirmek ve daha ciddi sonuçları olasılığını azaltmak için özel tıbbi müdahale gerektirir. Dokunun donması soğuk yanma ile aynı değildir ve derinin yüzeyinde oluşur. Derideki kan damarları fazla soğuduğundan solukluk veya kızarıklığa neden olur. Uyuşma, ağrı ve karıncalanma ortaya çıkabilir. Bununla birlikte, cilt aşırı uyuşma olmaksızın ve normal dokusunu koruyarak normal olarak basınca tepki vermelidir. Cilt ısındığında semptomlar iyileşmektedir.

Güneş Işınlarının Sebep Olduğu Yanıklarda, Deriyi Soymak Sakıncalı Mıdır?

Yanık güneşten dolayı oluşmuş ise mutlaka tedavi altına alınmalıdır. Aynı zamanda bu tür yanıklarda deri değişimi söz konusudur. Hastaların soyulan derileri kendi kendilerine ciltten ayırması, yeni derinin açıkta kalmasına neden olur. Bu gibi durumlar sonucunda ise enfeksiyon riski artmaktadır. Güneş yanığından sonra derilerin kendiliğinden soyulması beklenmeli ve merhem ya da losyon ile tedavi desteklenmelidir. Bir diğer önemli husus ise ilaçların doktor tavsiyesi ile kullanılması gerektiğidir.

Tedavi Sonrası Vücutta İz Kalır Mı?

Yanık tedavisi düzgün ve uygun bir şekilde yapılmadığında vücutta iz kalabilmektedir. Ancak bu izler için pek çok tedavi metodundan söz etmek de mümkündür. Mezoterapi, peeling ya da deri nakli gibi tedavi yöntemleri sayesinde hastalar bu şikayetlerinden kurtulabilmektedir. 3. Derece yanıklarda izlerden bahsedilebilmektedir. 2. Derece yanıklarda tedavi doğru bir şekilde uygulandıysa cilt kendisini kısa bir süre içinde toparlayacaktır.

Ne Tür Yanıklarda Doktora Başvurmalıyım?

Hastalar ne gibi yanık çeşitlerinde hastaneye gitmeleri gerektiği konusunda büyük kararsızlıklar yaşamaktadır. Özellikle birinci derece yanıklarda tedavi için hastaneye giden kişi sayısı da oldukça yüksektir. Ancak sadece 2. Ve 3. Derece yanıklar hastaneye gitmeyi gerektirmektedir. İkinci derece yanıklarda ilk ve orta katman, üçüncü derecede ise tüm katmanlar zarar gördüğünden dolayı mutlaka bir uzman kontrolü gerektirmektedir. Hastaların bu durumu ihmal etmeden yanık tedavilerini yaptırmaları önerilir.

Yanık Şikayetiyle Hangi Kliniğe Başvurmalıyım?

Yanık ile karşı karşıya kalan kişilerin başvuracağı bölümler genel cerrahilerdir. Hastalar herhangi bir sağlık kuruluşunun genel cerrahi bölümüne giderek tedavi talebinde bulunabilmektedir. Hastalar için teşhis konduktan sonra en doğru tedavi yöntemi belirlenmekte ve uygun ilaçlar reçete edilmektedir. Hastaların bu noktada dikkat etmesi gereken şey ise derin yanıklar için mutlaka uzman hekimlere görünülmesi gerektiğidir.

Doku Nakli Hangi Yaş Aralığında Uygulanabilir?

Doku nakli, üçüncü derece yanıklarda sıklıkla başvurulan yöntemler arasında yer alır. Bu duruma ise hekimler karar vermektedir. Doku nakli için herhangi bir yaş sınırlaması bulunmamaktadır; ancak donör ile hastanın derisinin uyum sağlayıp sağlamayacağı büyük önem taşımaktadır. Bu işlem yapılmadan önce hastalar üzerinde belli tetkikler yapılmakta ve sonrasında ameliyata karar verilmektedir. Küçük yaşta olan çocuklar ve bebeklerde hücre yenilenmesi daha hızlı olacağından dolayı doku nakli pek tercih edilmemektedir. Yanık derecesi 3. Derece olan ve izleri geçmeyen kişiler bu tedavi yöntemini genel cerrahi birimlerinden talep edebilmektedir.

Yanık Bölge Sarılmalı Mı?

Birinci derece yanıklarda yanık olan bölgenin sarılması tavsiye edilmemektedir; ancak ikinci ve üçüncü derece yanıklarda hastaneye başvururken temiz bir bez ile yarayı kapatmak enfeksiyon riskini azaltmaktadır. Tedaviye karar veren uzmanlar ise yaranın açık mı yoksa kapalı mı tutulacağına karar vermektedir.

Üçüncü derece yanıklarda kanama ya da enfeksiyon riski yüksek olduğundan dolayı hastaların mutlaka yaralarını kapatmaları önerilir. Hatta tedavi süresince uygulanan ilaçlar nedeniyle de yaranın kapalı kalması uygun olmaktadır. Yanık ile mücadele eden kişilerin yaralarının gerilmemesi ve hava ile temas halinde olmaması için bu durum oldukça önemlidir. Yanığın oluşması durumunda ilk yardımı yapacak olan kişi de bu noktada bilinçli olmalıdır. Açık yanık yarası ile hastaneye gelmek ya da dış etkenlere yarayı maruz bırakmak hemen enfeksiyona neden olmasa da tedavi sonrası komplikasyonların oluşmasına aracı olmaktadır. Bu nedenle de ilk yardım konusunda bilgisi olmayan kişilerin kesinlikle yanık ilk yardımı gerçekleştirmemesi gerekmektedir. İlk yardımı yapan kişi gerekirse bir uzmandan destek almalıdır.

Cilt Yanığı Sarılır Mı?

Cilt yanıklarında müdahale evde değil hastanede gerçekleştirilmelidir. Eğer yanık alanı geniş ve derin ise tedaviye kadar geçecek süre için temiz, tek kat ve hava alabilen bir bez yanığın üzerine örtülmelidir. Bu hem bölgeyi koruma noktasında hem de psikolojik açıdan faydalı olacaktır. Tedaviye geçmeden önce örtünün altına herhangi bir merhem sürülmemelidir. Farmakolojik tüm girişimler dermatoloji ya da acil uzmanları tarafından gerçekleştirilmelidir. Kısacası yanık sıkı sıkıya değil, hafif ve yüzeysel olarak sarılabilir. Sargının yanık yüzeyine baskı uygulamamasına dikkat edilmelidir.