Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Bulimia Hastalığı

Bulimia Hastalığı Hakkında
Bulimia Hastalığı Nedenleri
Bulimia Hastalığı Belirtileri
Bulimia Hastalığı Teşhis Ve Tanı Yöntemleri
Bulimia Hastalığı Risk Faktörleri
Bulimia Hastalığı Komplikasyonları
Bulimia Hastalığı Nasıl Önlenir
Sık Sorulan Sorular

Dünya genelinde ele alınan istatistiklere göre her 100 kişiden iki ile beşi arasında karşılaşılan yeme bozukluğu hastalığı olan Bulimia, kadınların ve genç kızların yaşadıkları yeme davranışı bozukluğudur. Tıp dilinde Bulimia Nervoza veya Bulimia isimleri ile anılır. Bulimia ile karşı karşıya kalan hastalar, genellikle şiddetli bir yeme isteği ile kalori tüketimini yükseltirler. Yeme krizi yaşayan bulimik hastalar, bu durum ile sosyolojik ve psikolojik açıdan baskı altında hissettiklerinden, bulimiayla beraber gelen açlık krizlerini genellikle toplum içinde bastırmaya meyilli olurlar. Hastalığın kişide yarattığı en yaygın davranış etkisi yeme krizleri nedeniyle kilo almaya karşı çözümlerin geliştirilmesi oluyor. Yüksek kalori alımının bilincinde olan ancak bunu baskılanamayan bulimia hastası, kilo almanın önüne geçebilmek için kusarak, müshil alarak, diuretika maddeleri kullanarak ve farklı ilaçlardan faydalanarak kilo almanın önüne geçerler. Bu anlamda bulimik insanların yaşamlarının büyük bir kısmının kiloları ve vücut yapıları ile ilgilenmekle geçtiği görülür.

İnceleyen ve Onaylayan : Uzman Dr. Güler Mocan

Bulimia Hastalığı Hakkında

Yeme bozukluğu hastalığı olan bulimia, aşırı yeme isteğiyle birlikte gelen krizler olarak tanımlanır. Bu şiddetli yeme isteğinin karşısında duramayan birey yediklerinin verdiği kalorilerden kurtulmak ve kilo almanın önüne geçmek için kusma ve ilaç kullanma gibi eylemlere meyil verir. Bu durum bulimianın genel tanımı olmakla beraber, hastalığın ortaya çıkışı, hastalığın seyri ve kişide geliştirdiği davranışlar farklılıklar gösterebiliyor. Hastalık çok kısa sürede meydana gelmemekle beraber, büyük ölçüde psikolojik dış unsurların tetiklemesi ile hareketlenir. Kişinin kendi fiziksel görünümü, kilosu ve beslenme düzeni ile ilgili olarak sahip olduğu kaygılar bulimianın yolunu açan ve kriz boyutunu yaratan önemli faktörler. Hastalık ile karşı karşıya kalan kişilerin uzun vadede fiziksel görüntüleri toplumun genel estetik kaygılarından uzaklaşarak çok zayıf bir hale gelebilir. Bu durum genellikle bulimia kaynaklı kusma ve ilaç kullanım davranışlarının etkisi ile eşleştirilir.

Bulimia Nedir?

Bulimia, kişinin şahsi arzularını bastıramayarak aşırı seviyede bir yemek yeme davranışı göstermesi ve ardından da bu yenilen yemekten alınan kalorinin atımı için uygunsuz kilo kontrolü davranışının ortaya çıkmasına sebep olan hastalık. Ciddi kabul edilen bir yeme bozukluğu olan bulimia, kişinin yüksek kalorili besinleri aşırı miktarda ve çok kısa sürede tüketimine sebep olur. Yemek yemenin verdiği hazzı tamamen içselleştiren birey, hızlı bir şekilde yemeği tükettikten sonra aldığı besinden gelen kaloriden kurtulmanın yollarını kişisel bir şekilde yargılayarak bulur. Bu durum sıklıkla kusma davranışının gösterilmesini, ishal yapan ilaçların kullanılmasını, aşırı egzersiz eğilimi gösterilmesini ve idrar söktürücülerin kullanılmasını sağlar. Yapılan araştırmalar bulimianın genellikle ergenliğin bitimindeki ve yetişkinliğin başlangıcındaki genç kızlarda meydana geldiğini ortaya koyuyor. Erkek bireylerin çok düşük olasılıkla yakalandığı bulimiada, kişi yemek yemeyi ve kusmayı tekrar eden davranışlar sergiler. Bulimia hastalarının aşırı yeme istekleri kimi zaman toplum açısından tepki görebilecek davranışların gösterilmesine de sebebiyet verebilir. Hasta bu noktada yeme krizini bastıramadığı için artıkları ve çöpleri karıştırarak bulduğunu yeme hatta hırsızlık yaparak yemek yeme gibi kendisini küçük düşürecek davranışlara kalkışır. Yaptığı bu davranışları yeme krizini bastırdıktan sonra kabullenemeyen hasta kendisini kusturma yolu ile cezalandırır. Yaptığı davranıştan başlangıçta haz alan hasta, daha sonra yaptığı davranıştan utanır ve kendisini iğrenç bulur. Bu dengesizlik ile uzun bir süre karşı karşıya kalan kişi zamanla depresyonla karşılaşır.

Görülme Sıklığı

Bulimia hastalığı her yüz kişiden ikisinde görülebilmekte ancak hastalığın gösterdiği semptomlar kişiden kişiye farklılıklar ortaya koymakla beraber bu semptomların ortaya çıktığı kişi istatistiği hastalığın yüz kişiden beşinde olabileceğine işaret etmekte. Hastalık sıklıkla genç kızlarda ve kadınlarda görülmekle beraber düşük olasılıkla erkeklerde de karşılaşılır. Yine istatistiki verilere göre her 100 bulimia hastası kişiden 90’ı kadın 10’u ise erkektir. Son dönemlerde gerçekleştirilen anket ile analiz çalışmalarının ortaya koyduğu bulgular, erkeklerin de kilo alma kaygısı yaşadığını ve kilo almamak için kusma, müshil kullanma ve daha fazla spot yaptıklarını gösteriyor.

Bulimia Türleri

Bulimianın şiddetine göre ayrılmış olan türleri bulunmaktadır. Bunlar, iştahsız ve iticili bulimia adları ile anılır. Genel anlamda anoreksiyanın bir evresi ile birlikte tetiklenen bulimianın şiddetine göre tedavinin yoğunluğu belirlenir.

Basit Bulimia

Diğer bulimia türlerine göre şiddeti daha az olan ve genellikle hastalık mağdurlarının daha düşük oranda tıbbi yardım aldıkları bulimia, basit bulimia olarak tanımlanır. Özellikle 18 yaş civarında ortaya çıkan bu bulimia türünde, hastanın genellikle normal bir yaşantı geçmişi vardır. Özgüvenleri kritik seviyede olmasa da düşük olan basit bulimia hastaları, kendilerini korumak konusunda yetersizlerdir. Hastalığın tetiklenmesi genellikle mutsuzluk döneminde ortaya çıkar. Duygusal bir kriz bu tetikleyici olur ve takıntılar başlar. Çoğunlukla genç kızlarda kötü bir erkek arkadaş deneyimi sonrasında ortaya çıkan bulimiada hasta fiziksel güzelliğine odaklanarak diyet yapmaya başlar. Diyet süreci bir süre sonra iştahsızlıkla birlikte yedikten sonra kusma eylemine ve yemeden haz almaya dönüşür. Bir döngü şeklinde seyretmeye başlayan haz alma amaçlı yeme ve kusma davranışı doğru bir şekilde teşhis edilip müdahale edilmezse durum kötüleşebilir.

İştahsız Bulimia

İştahsız bulimia, anoreksiya hastalığının başlangıcı olarak bilinmektedir. Anoreksiya başlangıcında olan hastalar tedavi ile beraber bu süreci kısaltılabilmektedirler. Tedaviye ihtiyaç duyulmadan geçirilen anoreksiya evresi sonrasında iştahsızlık kontrolünün yerini haz için yemek yeme davranışı alır ve kusma eylemi başlar. Kusmaların başlaması ile birlikte bulimia artık ilerleme kaydeder. Saplantı boyutu daha düşük olan iştahsız bulimia hastaları, bir nebze daha kolay tedavi edilebilirler. Duygusal anlamda daha olgun bir evredeki kişilerde görülen bu tip bulimia hastaları yakınlarından destek almaya meyilli olurlar.

Çok İticili Bulimia

Bulimia nevrozanın en şiddetli türü olan çok iticili bulimiada hasta basit bulimia evresiyle hastalığa giriş yapar. Hastaların davranışları kontrolsüz olur ve duygusal anlamda yoğun patlamalar yaşarlar. Ortaya koydukları anormal davranışlardan ötürü acı çeken hasta, bulimiaya yakalanmadan önce de davranış bozuklukları gösterir. Hastalık ile karşı karşıya kalan kişilerde öykü önemli rol oynar. Yapılan çalışmalar, çok iticili bulimia hastalarının aileleriyle geçmişlerinde güvensizlik ve huzursuzluk görülür. Çok iticili bulimia yaşayan kişiler aşırı dozda alkol ve sigara kullanımı, kontrolsüz cinsel aktivite, uyuşturucu kullanma, yeme bozukluğu gibi davranışlar sergilerler.

Bulimia Nasıl Anlaşılır?

Kişinin sivil hayatını ve özel hayatını eş zamanlı olarak ciddi hasara uğratan bu rahatsızlığın bazı kalıp belirtileri vardır. Bu belirtilerin ortaya çıkma sıklığı ve şekli kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor. Genel anlamda; fiziksel özelliklerle ilgili endişeler, gizlice yemek yeme, kusma ve yeme krizi, yeme davranışından mutsuz olma, kilo ve beslenme ile ilgili endişeler bulimianın belirtileri olabilir. Aniden ortaya çıkabilecek bir hastalık olmayan bulimia geçmişten beslenir ve belirli bir sürecin sonunda kriz boyutuna ulaşır. Mağdur olan kişiler vücutlarını beğenmek için çok sık diyet yaparlar ve açlık krizine paralel yeme isteğiyle mücadele ederler.

Hasta Yakınları Nasıl Davranmalıdır?

Bulimia psikotik bir rahatsızlık olduğu için hastalığın iyileştirilebilmesi ve kişinin hem duygusal hem de mental açıdan normale dönebilmesi için çevresel destek çok önemli. Özellikle çok iticili bulimiada kişinin geçmişinden kaynaklanan sorunlar aile içi şiddet, gerilim, huzursuzluk, korku, güvensizlik gibi duygular olduğundan, hastanın yakınları bu duyguları tekrar alevlendirecek olan davranışlardan kaçınmalı. Yakınların bulimia yaşayan kişide bu durumu tespit etmesinin ardından hastayla doğru ve açıklayıcı bir şekilde doğrudan konuşması önem arz eder. Hasta genellikle kendisine yapılan bu bildirime karşı inkar etme ve konu ile ilgili konuşmaya hazır olma davranışı gösterir. Buna karşın yine de durumun ifade edilmeye devam edilmesi önerilir. Hasta ile iletişim kurarken sabırsız davranmak ve aşırı duygu göstermek fayda göstermeyeceği gibi hastaya onu destekleyecek şekilde konuşmak gerekir.

Tedavi

Bulimia hastalığının tedavisinde izlenecek olan yollar hastanın kendisinin, yakınlarının isteğine ve hastalığın şiddetine göre belirlenir. Genel olarak yeme davranışına yönelik bozukluğun giderilmesi için kişinin psikolojik açıdan hasar gördüğü alanlar iyileştirilir ve kişinin kabullenmesi sağlanır. Yoğun kontrolsüz davranışların baskılanması ve kontrolün ele alınması hedeflenir.

Bilişsel Davranış Terapisi

Meydana gelen ruhsal rahatsızlıkların sosyal etkileşim metotları ile teşhis edilip, tedavi edildiği yöntem psikoterapidir. Bilimsel ilkelerin psikoterapiye uygulanması ile oluşturulan bilişsel davranış terapisinin bulimia nervozanın tedavisinde bilhassa etkili olduğu ortaya konuluyor. Üç bulimia hastasından birisinin kalıcı olarak çözüme ulaştığı bu terapide, alanında uzman doktorlar ile birlikte beslenme danışmanları ve ilaç tedavilerinden faydalanılır. Tedavi sürecinde kişinin yemek yeme davranışını hızlı bir şekilde değil, daha ağır bir şekilde gerçekleştirmesi sürdürmesi sağlanır. Bu süreçte hasta aç bırakılmaz ve böylelikle çok yemek yememesine odaklanılır. Düzenli yemek yeme alışkanlığı kazanan hastanın rahatsızlık duyması da böylelikle baskılanır. Kalori konusunda hassas olan bulimia hastalarının uzun süreli diyetlerden kaçınmaları sağlanır ve bu saplantıları giderilir. Yemek yemelerine engel koymamaları öğretilen bulimia hastaları yemeklere karşı savunmasızlıklarını bu şekilde baskılayarak normal hayatlarına dönebilirler.

Psikodinamik Yaklaşım

20.Yüzyılın ilk dönemlerinde Sigmund Freud ve Josef Breuer tarafından oluşturulan psikodinamik yaklaşım, insanın kişiliğinin bilinçdışı ve bilinç faktörlerinin bir arada kurdukları ilişkiden meydana geldiğini varsayar. Psikodinamik yaklaşımına göre tedavi edilen hastada ego psikolojisi ve nesne ilişkileri ele alınarak, bulimiayı ortaya çıkaran faktörlerin tespiti sağlanır. Psikodinamik yaklaşıma göre psikoterapi gören bulimia hastalarının büyük bir kısmında anne ve baba ile yaşanan çocukluk dönemi sorunları tespit edilir. Burada özellikle aşırı yeme yani tıkınma davranışı anne ile fantezik bir birleşmeyi temsil ederken, kusma davranışı ise nefret edilen besinlerden kurtulmayı sağlar. Bu teşhisler aracılığı ile bulimia hastasının hasarlı geçmişi ile karşı karşıya gelmesi ve bulimiaya neden olan faktörlerin kabul edilmesini sağlar. Tedavi süresi uzun olabilen bu psikoterapide kişi genellikle normal hayatındaki yaşam kalitesini de yükseltmeye başlar.

İlaç Tedavisi

Bulimia hastalığının tedavisinde en yaygın olarak başvurulan ilaç Prozac’tır. Bir antidepresan işlevi gören Prozac ile ilgili olarak Amerika’da gerçekleştirilen çalışmalar ilacın yeme bozukluğu tedavisinde ortaya koyduğu başarıyı açıklıyor. Fluoksetin ihtiva eden Prozac Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi tarafından da onaylanmış bir ilaçtır. Bu ilaç serotonerjik antidepresan grubunda yer alır ve aşırı yeme ve temizleme belirtilerini azalttığı teşhis edilir.

Beslenme Danışmanlığı

Bulimia ile karşı karşıya olan hastanın sağlıklı yollardan diyet yapmasını sağlayan alanında uzman danışmanlar, hastaya odaklı olarak bir diyet programı yaratırlar. Hastanın istek ve ihtiyacına göre esnetilip, daraltılabilen bu diyetler ile kişinin kilo kaybı engellenmeye ve beslenme düzeni oturtulmaya çalışır. Burada hastanın desteği sağlayan danışman ile olan güven ilişkisi çok önemli olmakla beraber diyetin doğru ve düzenli izlenmesi gerekir. İradesiz davranışları tetikleyen diyet programları hastanın durumunun daha kötüye gitmesine, psikolojik krizlerin ve nevrozların yaşanmasına sebep olabilir. Beslenme danışmanı desteği ile tedavi gören hastaların kusma eğilimleri azaltılmaya çalışılır.

Bulimia Hastalığı Nedenleri

Bulimia nervozanın ortaya çıkmasına neden olabilecek parametreler genelde belirgin olarak psikoloji üzerinde olumsuz etkileri olabilecek faktörlerdir. Tetikleyiciler kişinin beden ve fizik olgusunu bozarak, kendisini beğenmemesine, özgüven kaybı yaşamasına ve zamanla bulimik tutumlar sergilemesine neden olur. Bu nedenlerin büyük bir kısmı sosyal yaşantının içine entegredir. Hastalığın spesifik olarak tek bir nedeninin olmaması tedavilerin psikolojik olarak teşhis süreci uzun sürer.

Çevresel Stres

Çevresel stres, bireyin kontrolü dışında ortaya çıkan ve psikoloji üzerinde olumsuz etkileri olan unsurlara işaret eder. Bu unsurlar arasında; hijyen problemleri, iklim ve doğa şartları, fiziksel mekan şartları, çevresel kirlilik, yaşam şartlarında ani ve hızlı değişimler, savaşlar, kazalar yer alır. Bu durumların bir veya birkaçı bulimianın tetiklenmesinde etkili olmakla birlikte özellikle hızlı yaşam şartları nedeniyle beslenme düzeni bozulan kişiler hastalığa yakalanırlar. Öte yandan tüm bu stres faktörleri, kişinin psikolojik açıdan hasar görmesine yol açarak yeme bozukluğu yaşamasına sebep olabilir.

Düşük Benlik Saygısı

Bulimia hastalarının çok yüksek orandaki kısmında bu durumun yeme bozukluğuna sebep olduğu görülür. Düşük benlik saygısı yaşayan kişilerin aile yaşantılarında veya ergenlik gibi dönemlerin geçişinde yaşadıkları krizler benlik saygısının düşmesine sebep olur. 18 yaş grubundaki kızların kötü erkek arkadaş deneyimleri buna neden olabileceği gibi dış çevreden gelen olumsuz yargılar fiziksel beğeninin düşmesine ve görüntünün iyileştirilmesi için zayıflama/kilo alma gibi tutumların geliştirilmesine sebep olur. Zamanla yeme bozukluğuna dönüşen bu tutumlar kusma eylemi ile birlikte bulimiaya sürükler.

Maddi Zorluklar

Yeme davranışını bir haz haline getiren kişilerin bir kısmında maddi şartların kötü olduğu görülür. Bu kişiler sahip oldukları imkanın düşüklüğü nedeni ile yeme davranışını bir zorunluluk ve karşı konulması güç bir istek olarak görürler. Yeme krizi durumundaki kişi hedefine ulaşmak için kendisini küçük düşürebilecek davranışlara kalkışabilir ve bu durum nedeniyle de kendisini cezalandırmak için kusma eylemini gerçekleştirir.

Bazı Meslekler

Fiziksel şartların belirli standartlarda olmasını gerektiren meslek grupları, kişilerin yeme ve içme konusunda hassasiyet geliştirmesine sebebiyet verebilir. Örnek olarak bulimianın sıklıkla karşılaşıldığı mankenlik ve oyunculuk meslekleri ele alınabilir. İstediği kiloya ulaşmak için kalori almaktan kaçınan kişi yediği besinlerden kalori almamak için kusma eğilimi gösterir ve bir süre sonra yeme-kusma tutumu bir döngü halinde devam eder. Bu kişiler psikolojik buhrana en meyilli olan kişilerdir ve yemek yemeyi zamanla bir haz olarak algılayarak, krizler yaşarlar. Mankenlik ve oyunculuk dışında; jimnastik, dans, koşu, at binme gibi meslekler de bulimiaya neden olabilecek mesleklerdir.

Kabul Görmeme

Özellikle fiziksel görünüşü ile veya sivil yaşantısı ile toplum tarafından kabul görmeyen kişiler, kişisel bir haz olarak yemek yemeyi seçerler. Bu davranış sonrasında ise aşırı yemenin verdiği pişmanlık kusma ile cezalandırmayı getirir. Ayrıca özellikle lise ve üniversite çağındaki genç kızlarda popüler ortamlarda bulunma isteği ve kendini kanıtlama isteği fiziksel mükemmellikle eşleştirilerek, kişinin yeme bozukluğuna sürüklenmesine sebebiyet verir. Eşi veya sevgilisi tarafından reddedilen ve bu durumu kendi dış görünüşü ile ilişkilendiren kişilerin bulimiaya yakalanma ihtimali daha yüksek olur.

Bulimia Hastalığı Belirtileri

Bulimia hastalığının genel belirtileri kişinin fiziksel özelliklerinde meydana gelen beslenme bozukluğuna dayalı belirtilerdir. Gıdalardan kalori haricinde ihtiyacı olan vitamin, mineral ve amino asitleri sağlayamayan kişi, zamanla fiziksel açıdan sağlıksız bir hale bürünür.

Kısa Sürede Fazla Yemek

Yeme davranışını bir haz olarak algılayan bulimia hastaları doyumsuz bir şekilde iştahlılardır. Kriz şeklinde gelen bu yeme isteğini baskılayamayan bulimik kişiler, çok hızlı yemek yerler ve çok sık yeniden yemek yeme ihtiyacı duyarlar. Rutin hayatında böyle bir davranış birden bire beliren kişilerin bulimik olmaları olasılığı yüksek olur.

Gizlice Yemek

Yeme bozukluğunun bir diğer belirtisi olan gizlice yemek, kişinin aşırı yemek yemekten utanması ve bu durumun sosyal çevresi tarafından onaylanmayacağını hissetmesi nedeniyle oluşur. Öğünleri tüketmesine rağmen gizlice yemek yeme davranışı gösteren birey bu davranışından pişmanlık ve rahatsızlık duymaya da meyillidir.

Yediklerini Kusmak

Bulimianın genel özelliği olan kusma davranışı kişi için genellikle bir kalori almama tekniği olmasına karşın aynı zamanda cezalandırma niteliği de taşır. Burada hasta yediği yemeklerden aldığı kalori nedeniyle kilo alacağını düşünerek, yediklerini dışarı atmaya çalışır. Bu davranış bir döngü şeklinde seyrediyorsa bulimia olduğu anlaşılabilir. Öte yandan bazı bulimia hastaları, yeme krizlerini bastıramamanın verdiği aşırı yeme isteğinin toplumdan onay almayacağını düşünür veya yeme krizi nedeniyle artıkları, çöpleri karıştırma hatta yemek hırsızlığı yapma gibi davranışlar sergiler. Bu tip toplum tarafından hoş karşılanmayan davranışları nedeniyle pişmanlık duyan birey kendisini cezalandırmak için kusma eğilimi gösterir.

Depresyon

Ortaya konulan araştırmalar depresyonun beslenme bozukluğu ile arasında yoğun bir ilişki olduğunu ortaya koyar. Burada depresyon halindeki kişiler ya çok yemek yemek ya da hiç yemek yememek gibi tutumlara bürünürler. Bu yeme bozukluğunun rutin bir davranış ve kontrol haline gelmesi bulimiayı yaratabilir.

Kalp Atışlarında Düzensizlik

Bulimia hastaları yeme-kusma davranışı ile vücut dengelerine büyük ölçüde zarar verirler. Kusma davranışı vücudun ani ve yoğun bir şekilde kasılmasına sebep olan bir davranıştır. Bu kasılmalar otomatik olarak kalp atışlarını etkiler ve aritmi yaratırlar. Öte yandan aniden gelen yeme krizi anında da nefes almamak pahasına “tıkınma” davranışı gösteren hastalar oksijen yetersizliği yaşarlar ve kalbin böyle bir durumda daha fazla oksijen üretmek için taşikardi atakları göstermesi olası hale gelir.

Agresif Ruh Hali

Bulimik kişiler, yeme krizleri ortaya çıktığında bu ihtiyaçlarını gideremediklerinde, aşırı yemek yeme davranışı gösterdiklerinde ve yaşadıkları durumu toplumdan gizleme ihtiyacı duyduklarında agresif bir ruh haline bürünürler. Bilhassa isteğini yerine getiremeyen bulimik hastalar yeme krizleri geldiğinde çevrelerindeki her şeye karşı agresif bir tutum sergileyebilirler.

Kiloda Ani Değişiklikler

Yeme bozukluğu ile karşı karşıya olan bulimia hastaları, hızlı yemek yerler. Bu durum hızlı bir şekilde kilo alınmasına neden olurken, diğer yandan bu duruma çözüm olarak geliştirilen tasfiye yöntemleri aniden kilo kaybı yaşanmasına sebebiyet verir. Bu kilo kayıpları; kusma, oruç, ishal ve idrar söktürücü ilaçların kullanımı, aşırı egzersiz ile ilişkilendirilebilir.

İntihar Eğilimi

Bulimia nedeni ile bir kısır döngünün içine sıkışan hastalar, yaşadıkları durumun verdiği acı ve öfkeyi bastırmak için intihar eğilimi gösterebilirler. Özellikle kişide pişmanlık yaratan davranışların sergilendiği çok iticili bulimia durumunda; kişi kontrolsüz olarak birçok davranış ve tutum sergiler. Bunlar aşırı alkol tüketimi, uyuşturucu madde kullanımı, yoğun ve kontrolsüz cinsel aktivite, yemek hırsızlığı, agresif davranış ve şiddet, kendi fiziksel varlığına zarar verme olarak sıralanabilir. Bu durumlar ile karşı karşıya kalan kişi büyük bir depresyona da sürüklenmenin etkisi ile intihara eğilim gösterebilir.

Aşırı Egzersiz

Kilo ve fiziksel görüntü takıntısı yapan bulimikler, vücutlarını belirli bir kiloda korumak ve şekillendirmek; yani kendi açılarından mükemmel seviyede güzel görünmek için egzersizlerden faydalanırlar. Bir süre sonra yeme krizlerinin yoğunluğuna paralel olarak alabilmesi olası kilolardan kurtulmak isteyen bulimia hastaları aşırı egzersize kendilerini verirler.

Çok Yeme Sonrası Hiç Yememe

Bulimia durumundaki kişiler genel olarak haz amaçlı olarak yemek yemeye eğilimli olurlar. Bu durumda aşırı bir yemek yeme isteğini baskılamak için yoğun bir yemek tüketimi gerçekleştirilir. Aşırı yemek yiyen hasta, yediği yemeğin aşırı olduğunu düşünerek ilerleyen süreçte tekrar yemek yemekten kaçınır ve hiç yemek yemez. Kişi için bir tür diyet uygulaması olan çok yeme sonrası hiç yememe, kusma eğilimine benzer bir özellik taşır.

İlaçların Kötüye Kullanımı

Bulimia hastaları yediği besinleri vücudundan acil olarak tasfiye etme ihtiyacı duyduklarından bazı ilaçlardan faydalanarak yenilen besinlerin yakılmasını veya vücuttan atılmasını sağlarlar. Bunlar arasında ilk sırada ishal ilaçları ve idrar söktürücü ilaçlar yer alır. Bu ilaçları tıbbi açıdan gerekli olan durumlar haricinde kullanmaya başlayan kişiler sağlıklarını da olumsuz yönde etkilerler.

Tükürük Bezlerinin Şişmesi

Bulimiaya bağlı olarak aşırı yemek yiyen kişilerin aşırı kusma davranışları tükürük salgısında azalmaya yol açıyor. Azalan tükürük üretimini dengelemek için ise tükürük bezleri yoğun bir aktivite ile çalışma göstermeye başlıyor. Bu durum zamanla tükürük bezlerinde şişmeye ve deformasyona neden olabiliyor.

Kabızlık

Bulimia hastalarının yediklerini ishal yolu ile tasfiye edebilmek için başvurdukları laksatif ilaçların kronik olarak kullanılması nedeniyle myenterik pleksusta deformasyon oluşur. Bu durum ise bağırsak atonisini tetikleyerek kronik kabızlık ve rektal mukoza prolapsusu oluşturur.

Dehidrasyon

Vücuttan alınan besinlerin atılabilmesi için ishal ilaçları ve idrar söktürücü ilaçları tercih eden bulimia hastaları vücutlarından yoğun bir şekilde su atımına neden olurlar. Bu şekilde gerçekleşen kontrolsüz sıvı kaybı vücudun dehidrasyon yaşamasına ve dehidrasyona bağlı yoğun bir şekilde hücre ölümü ve organ hasarına neden olur.

Kuru Cilt

Laksatif ilaçlarla ishal ile vücuttan besinleri tasfiye etmek isteyen bulimia hastaları vücudun dehidrasyonuna neden olurlar. Ayrıca besinlerden alınması gereken amino asit, vitamin ve mineralleri de alamayan bulimik hastanın cildinde kuruluk başlar. Cildin ihtiyacı olan vitaminler, proteinler ve amino asitlerin yetersizliği kuruyan ciltte zamanla hassasiyete ve çeşitli deformasyonlara da sebebiyet olabilir. Kuru cilt belirtisi diğer belirtiler arasında daha genel bir hastalık grubuna ait olabileceğinden tek faktör olarak bulimiada teşhis edilmez.

Saçlarda İncelme

Hem beslenme bozukluğu hem de dehidrasyon ile karşı karşıya kalan bulimia hastasının saç derisinde kuruluk ve saç tellerinde zayıflama başlar. Saç tellerindeki incelmenin nedeni besinlerden saçların oluşumu ve güçlenmesi için gerekli olan vitamin ve minerallerin sağlanamamasıdır. Ayrıca stres altındaki bulimik hastalarda depresyona bağlı saç dökülmesi ve seyrelmesi de görülebilir.

Bulimia Hastalığı Teşhis ve Tanı Yöntemleri

Bulimia hastalığının, anoreksiyanın tam tersi olduğunu söylemek mümkündür. Hastalık hiç yemek yememe şeklinde değil de yemeğin yenilmesi ve sonrasında kusulması şeklinde ilerler. Büyük oranda psikolojik bir rahatsızlık olmakla birlikte gelişmiş ülkelerin ergen nüfusu üzerinde oldukça etkilidir.

Hastalığın tanısı iki yöntem ile yapılır. Psikolojik bir rahatsızlık olarak sınıflandırılmasından dolayı hastayla yapılan görüşmeler ve fikir alışverişi esnasında bulimia tanısı konulabilir. Ayrıca kişinin davranışlarının gözlenmesiyle de aynı sonuçlar elde edilebilir.

İkinci yöntemde ise hastanın yeme – kusma ritüelinden doğan problemler değerlendirilir ve klinik olarak gözlenir. Bulimia hastalarının sürekli yemek yeyip kusmasından dolayı dişlerinin üzerinde çürümeler ve sarı lekeler, boğazda görülen aşırı tahriş ve yaralar, dişetinde görülen lezyonlar ve bu lezyonlara bağlı olarak gelişen kötü ağız kokusu; huzursuzluk, halsizlik, saçlarda aşırı dökülme, vitamin ve mineral eksikliğine bağlı olarak gelişen hafıza sorunları, kalp ve böbrek başta olmak üzere organlarda görülen yetersizlikler / fonksiyon bozuklukları gözlenir. Ayrıca kişi yaptığı şeyden memnun olmadığı için öfkeli ve utanır bir psikolojiye sahiptir.

Sonuç olarak psikolojik bir rahatsızlık olan bulimianın tanısı psikolojik değerlendirme ile yapılır; sonuçlar fiziksel bulgular ile desteklenir.

Bulimia Hastalığı Risk Faktörleri

Bulimia hastalığının tetiklenmesine neden olabilecek risk faktörleri genellikle kişinin sosyal çevresiyle ilişkili olur. Sosyal yaşantıda meydana gelen krizler ve güvensizlikler kişinin özgüvenini ve benlik saygısını alt üst ederek kendisini beğenmemesine neden olur. Bu durum doğrudan kişinin kendi fiziksel özelliklerinden memnuniyetsiz olarak zayıflama isteği duymasına sebep olur. Öte yandan kişi haz almak için yemek yeme davranışı sergileyerek bu yolla kendisini tatmin etmeye ve daha sonra aşırı yemesinden kaynaklı olarak pişmanlık duymasına sebep olur.

Aile Öyküsü

Özellikle çok iticili bulimia rahatsızlığı ile karşı karşıya kalan bireylerin aile öykülerinin sorunlu olduğu görülür. Sosyal anlamda kendisini dışlanmış, güvensiz ve kararsız hastalar ailelerini uzak ve reddedici olarak görürler. Yeme krizi ile birlikte ortaya çıkan aşırı beslenmenin anneyle bütünleşme olarak temsil edildiği ve tasfiye davranışı ile de anneden kopma ve ayrılmanın gösterildiği düşünülüyor.

Ergenlik

Ergenlik dönemi birey için hormonal açıdan önemli değişimlerin olduğu bir süreçtir ve kişinin duygusal karışıklıklarının tavan yaptığı bir evre olarak gerçekleşir. Bu dönemde özgüvenini ve kişiliğini stabilleştirmeye çalışan birey dış çevreden aldığı negatif etkilerden doğrudan etkilenir. Bu durumun kişinin özgüvenini ve ruhsal bütünlüğünü kırması bireyi daha subjektif hazlara iter. Yeme bozukluğu bu noktada ortaya çıkar ve yine bu süreci takiben başlangıç evresinde fiziksel durumunu dikkate almayan kişi bu defa dış görünüşünü de önemsemeye ve tasfiye tutumları ortaya koymaya başlayabilir. Ergenlik dönemindeki bireylerin bu nedenle duygusal ve mental açıdan desteklenmesi, kontrol edilmesi, baskıcı davranılmaması psikolojilerinin daha sağlıklı kalabilmesi adına önemli olur.

Cinsiyet

Erkekler, kadınlara göre bulimiaya yakalanma konusunda duyarsızlardır. Bunun nedeni kadınların sosyal çevrelerinden gelen uyaranlara karşı daha hassas ve duygusal olmaları ve fiziksel açıdan görünüşlerine erkeklerden daha fazla özen göstermeleri. Ergenlik dönemindeki kızlar ve genç kadınlar bulimiaya daha fazla yakalanırlar. Bu durum aile öyküsü ile desteklenmiyorsa bile genellikle bu dönemlerde ortaya çıkan duygusal bir kriz veya dışlanma algısının oluştuğu görülür. Erkekler ise bu tip uyaranlara karşı daha dürtüsel davranışlar ve haz algıları yemeye yönelik olmaz.

Bazı Sporlar

Jimnastik, binicilik, dans ve koşuculuk gibi fiziksel olarak zayıf bünyenin avantaj sağladığı ödüllü spor dallarını mesleği haline getiren kişiler, zayıflamak için doyma hissini sağladıktan sonra yediklerini tasfiye ederek zayıflamak isterler. Bu kişiler yoğun egzersiz ve spor programları ile de zayıflamak konusunda ısrarcı davranırlar.

Bulimia Hastalığı Komplikasyonları

Bulimia hastalığına yakalanan kişinin yeme bozukluğu kişide bazı komplikasyonların meydana gelmesine sebep olur. Bu komplikasyonların bir kısmı psikolojik olmakla beraber bir kısmı fiziksel sağlığı etkiler. Komplikasyonların hastalıkla birlikte tedavisi için hastaya teşhis koyma süreci incelikle gerçekleştirilir.

Depresyon'a Girme

Bulimia hastası kişiler gerçekleştirdikleri davranışın yanlış olduğunun bilincindedirler. Anoreksiya hastalarından farklı olarak durumun yanlış olduğunu bilmelerine karşın, bulimik durumlarının sağlıklarına zarar verdiğinin bilincinde olmazlar. Hastalığın başlangıcında büyük bir haz veren yeme davranışını saklanarak gerçekleştirirler ve tamamen doyma hissine ulaşıldığında ise pişmanlık yaşarlar. Orgazm olma arzusuna benzer bir arzu ile yemeğe saldıran bulimik hasta pişmanlığını da bu arzuya benzer yükseklikte yaşarlar. Bu tutumun tekrar tekrar yaşanması bir süre sonra hastayı içinden çıkılmaz bir döngüye sokmak ile beraber davranışını gizleme konusunda da zorlar. Psikolojik karmaşaya ve fiziksel bozulmalarına karşı sosyal çevresinden aldığı tepkilere karşı kişi bu defa depresyon ile karşı karşıya kalır. Artık kişinin hayatta haz alabildiği tek şey yemek yemedir ve onu da vücudunda sindiremeden tasfiye etmektedir; çünkü kusma davranışı artık otomatik bir davranış haline gelmiştir. Öte yandan beslenmenin tam gerçekleşememesi ve vücudun ihtiyacı olan besinleri yemeklerden alamadan dışarı atılması vücudu ve zihni güçsüzleştirir.

Kaygı

Bulimik hastaların birçoğu aynı zamanda kaygı bozukluğu ile de karşı karşıya kalırlar. Kilo alma korkusu, aşırı kilo verme korkusu, fiziksel görüntünün bozulması korkusu, topluma karşı küçük düşme, alay edilme ve aşağılanma korkusu bir süre sonra o kadar şiddetlenir ki kişi tamamen içine kapanık bir hayat yaşamaya başlar. Bu süreçte bulimik davranışları sürdüren hasta kaygılanmayı da sürdürür. Yediklerinden kalori almamaya, bir yandan da güzelliğini kaybetmemeye çalışan hastanın kontrolü bir süre sonra tamamen ortadan kalkar.

İnfertilite (Kısırlık)

Bulimia nervoza, doğurganlığa yönelik bir takım olumsuz etkileri de beraberinde getirebilir. Bulimia hastası 5 kişinin 1’inde görülen kısırlığın nedeni bulimia nervoza bağlı amenoredir. Ayrıca beslenme bozukluğu olan kişilerin düşük yapma olasılığı da daha yüksek olur. Beslenme yetersizliği ve yeme bozukluğu olan kişilerin organ fonksiyonları eskisi gibi işlemez ve işlevleri için ihtiyacı olan besinleri depolayamayan organlar zamanla hasar görür. Bu durumun oluşturduğu en kritik komplikasyon kısırlıktır ki bu durum bir kişinin ömür boyu çocuk sahibi olamamasına sebep olabilir.

Diş Dökülmesi

Bulimia hastalarının kusma davranışları zamanla tükürük salgısına zarar verir ve tükürük üretimi azalır. Ayrıca kusmaya bağlı olarak boğaz yolunda meydana gelen tahriş sonrasında asit etki sebebiyle dişler olumsuz etkilenmeye başlıyor. Dişler ilk etapta asit etkisiyle mine dokusunda tahribat yaşar. İlerleyen süreçte hem diş eti hem de dişin total fiziksel dokusu bu durumdan olumsuz etkilenmek suretiyle dökülmeye kadar ilerleyen bir komplikasyonu ortaya çıkarır. Diş dökülmesi ise ağız içi enfeksiyonlara ve buradan da vücudun diğer organlarına ulaşan hastalıklara sebebiyet verebilir.

Genel Sağlığı Bozma

Overeating ve ardından gelen kusma, aşırı egzersiz, diyet, ishal ilaçları, idrar söktürücü ilaç kullanımı ve diğer tüm tasfiye yolları kısır bir döngüye girdikten sonra kişi artık yediği hiçbir besinden faydalanamamaya başlar. Öte yandan kusma yolunu uygulayan bulimia hastası kişi bir süre sonra kendisi müdahale etmeksizin otomatik olarak yediklerini dışarı atma ihtiyacı duyar. Vücut kullanılan ilaçlardan, kusmadan, aşırı egzersizden dolayı bitkin düşerken diğer yandan aşırı besin takviyesine karşın o yemekten faydalanamadan dışarı atılmasına maruz kalır. Bu durum bir süre sonra vücudun genel sağlığına birçok yönden olumsuz etki getirir. Dehidrasyon gibi su kaybı sorunları kişinin organlarında tahribata neden olurken, saç dökülmesi, kısırlaşma, ciltte hasar gibi sorunlar ortaya çıkar.

Bulimia Hastalığı Nasıl Önlenir

Bulimia hastalığının önlenmesi için kişiye çok kritik görevler düşerken aynı zamanda hastanın yakınları da belirli destekleri sağlamak konusunda oldukça hassas olmalıdır. Duygusal anlamda bir kriz sürecinde olan bulimia hastasının sağlığını yitirmeden iyileştirilebilmesi için verilen desteğin sürekliliği ve ikna ediciliği oldukça önemli. Bulimia hastaları genellikle hastalığı inkar etme ve yaptıklarının zararsız olduğunu öne sürme eğilimi gösterirler. Yüksek bir haz yaşayarak beslenen ancak her tasfiye sürecinde bunun pişmanlığını yaşayan bulimikler, çevrelerinden doğru ve güçlü şekilde destek aldıklarında kendilerini iyileştirmeye yönelik tutumlara daha çok eğilim gösterirler. Bu noktada mutlaka uzman bir hekimden yardım almakta fayda olduğu da unutulmamalı. Öte yandan baskıcı veya anlayışsız tutumlar hastanın yaptığı eylemleri tamamen bir gizlilik içerisinde gerçekleştirmesine ve kendisine daha fazla zarar vermesine sebep olabilir.

Uzun Süre Aç Kalmama

Bulimia hastaları haz odaklarına tamamen yemek yemeyi aldıklarından açlık hislerini bastırmakta güçlük yaşarlar ve tek seferde aşırı yeme eğilimi gösterirler. Bu yönden bulimianın getirdiği krizleri baskılamak için kişinin uzun süre aç kalmaması gerekir. Sık sık küçük öğünleri sağlıklı bir şekilde tüketen birey artık aşırı yemenin pişmanlığını yaşamaz veya bu yediklerini dışarı atma ihtiyacı duymaz. Uzun süre aç kalındığında bulimia hastası karşısına çıkan besinleri hızlı bir şekilde tüketme ve aşırı beslenme ihtiyacı duyar.

Sağlıklı Yeme Düzeni Kurma

Bulimianın tedavisi için başvurulabilecek önemli kanallardan birisi olarak beslenme danışmanları dikkate alınabilir. Beslenme danışmanları kişinin çeşitli tahlillerini değerlendirerek eksikleri ve fazlalıkları tespit eder. Bulimianın sebep olduğu hasarlar giderilirken bir yandan da aşırı yeme davranışını durduracak bir beslenme programı oluşturulur. Oluşturulan program genel anlamda hastanın uzun süre aç kalmamasına, dengeli beslenmesine, doğru ve sağlıklı gıdalar tüketmesine ve yeme krizleri yaşamamasına neden olur. Bu durumda hasta tasfiye davranışından da kaçınmaya başlar. Ayrıca kişi böyle bir diyet programını bir süre iradeli bir şekilde sürdürdükten sonra kendisini değerli ve sağlıklı hissetmeye başlar. Böylece hem özgüveni hem de fiziksel sağlığı iyileştirilen hasta bulimik krizlerinden kurtulmaya başlar.

Bedeni Sevme

Modern dönemin belki de en medyatik sorunu olan beden güzelliği, total bir güzellik anlayışının yansımasıdır. Zayıf vücut, uzun boy gibi standartlaşmış güzellik kriterlerini kendisine baz alan kişi bu şekilde görünmek için çaba sarf edebilir. Özellikle ergenlik dönemindeki ve 18-24 yaş arasındaki kız çocuklarında karşılaşılan bu durum çevrenin kişinin bedenine yönelik olumsuz söylemleri ile daha da alevlenir. Kilolu vücut ile alay eden çevre, dışlayan çevre kişiyi bedenini sevmemeye ve bedenini değiştirme ihtiyacı duymaya iter. Hasta da bu durum karşısında yediklerinden kalori almamak uğruna tasfiye davranışlarını sergilemeye başlar. Tüm bu faktörlere karşın kişinin psikolojik direnci önemli bir rol oynar. Kişinin bedenini sevmesi, kendini olduğu gibi kabul ederken dilediği fiziksel görünüşte olabilme hakkının kendisine ait olduğunu benimsemelidir. Dönemsel olarak herkesin kilo alıp verebildiğini, kilo almanın veya vermenin hayatın doğal bir parçası olduğunu ve bu süreçlerin kişiden kişiye değişen özellikleri olduğunu bilmesi gerekir. Ele aldığımız üzere toplumsal açıdan önümüze sunulan güzellik standartları nedeniyle birçok genç kız ve erkek büyük bir baskı altında kalarak yaşamlarını idame ettirirken kendisini yetersiz veya kusurlu hissedebiliyorlar. Bu yönden yalnızca bulimia hastalığına önlem olmak için değil aynı zamanda daha anlayışlı ve hoşgörülü bir dünya için her bireyin doğuştan gelen özelliklerine saygı duymak ve kendi fiziksel görünüşü ile ilgili kararlarına hoşgörü ile yaklaşmak gerekir.

Sık Sorulan Sorular

Bulimia Tedavisi İçin Hangi Doktora Gidilir?

Bulimia nervoza hastalığının tedavisi için uzman bir psikolog veya psikiyatriden destek almak gerekir. Ayrıca hastalığın vücutta yarattığı bir deformasyon söz konusu ise bu duruma yönelik olarak tedavi ihtiyacı ile ilgili olarak da psikolog yahut psikiyatristin yönlendirdiği birimden destek almak gerekir. Bulimia nervozanın ortaya çıkmasının sebebi çok büyük ölçüde psikolojik nedenlerdir ve bu nedenlerin tespit edilip iyileştirilebilmesi, kaygıların ve depresyonun önlenebilmesi için çeşitli psikoterapi yöntemleri kullanılır veya gerek görülürse ilaç tedavisine başlanır.

Hastalık Tekrar Ortaya Çıkabilir mi?

Bulimia hastalığının tedavisi sonrasında hastaların çok büyük bir kısmında hastalığın tekrar etmediği görülür. Ancak kimi zaman hasta tedavi sürecinin belirli bir aşamasında veya tedavi sonrasında iradesine hakim olamayarak yemeden aldığı hazzı tekrar yaşamaya başlayabilir ve bunu gizlilik içerisinde gerçekleştirerek bu durumu küçük kaçamaklar olarak tanımlayabilir. Öte yandan tedavi sonrasında kişide tetikleyici olabilecek bir takım unsurların gerçekleşmesi de kişiyi aşırı yemeye itebilir ancak bu gelişmeler genellikle uzun süren bozukluklar olarak devam etmez.

Bulimia Hastasına Nasıl Davranılmalı?

Bulimia hastası bir kişiye öncelikle hastalığı değil, ortaya koyduğu tutumlar gösterilmelidir. Kişinin üzerine baskıcı bir tavırla değil ikna edici ve kanıtlayıcı bir tutumla çıkmak, hastanın inkar evresinin üstesinden gelebilmesine yardımcı olur. Hastanın tedavi sürecine başlanmasının ardından ise ona hem fiziksel hem de ruhsal açıdan destek olmak gerekir. Asla aşırı duygusal veya abartılı davranmamak gerekir. Hastanın yaşadığı duruma anlayış göstermek, yemek yerken sosyalleşmesini sağlayarak birlikte vakit geçirmek dikkatini dağıtacaktır. Hem aşırı yemeyi hem de tasfiyeyi engelleyecek olan bu sosyalleşerek yeme davranışı kişide aşırı yemek yeme ve tıkınmayı baskılama konusunda yardımcı olacaktır. Belirli bir süre sonra tıpkı tasfiye davranışında olduğu gibi hasta daha az ve yavaş yeme tutumunu da otomatikleştirecektir.

Hangi Durumlarda Doktora Başvurulmalı?

Bulimia geniş perdede semptomları olan ve çeşitli komplikasyonları bulunan bir hastalık. Bu nedenle hastanın iyi takip edilmesi gerekir. Eğer hasta bulimia ataklarına ek olarak madde kullanımı, aşırı alkol tüketimi, ilaç suistimali, şiddetli zayıflama ve agresif davranıyorsa bir doktordan fayda almak gerekir. Özellikle çok iticili bulimia durumu ile karşı karşıya kalan hastaların iyileştirilmesinde erken tespit ve müdahale önemli rol oynar. Hastanın kendisine zarar verme ve depresyona girme gibi bir duruma yaklaşmadan kontrol altına alınması için hastalığın kritik belirtileri tespit edildiğinde bir doktora mutlaka başvurulmalı. Eğer bir yakınınızda veya kendinizde bulimikliğe benzer tutumlar ve eğilimler teşhis ediyorsanız o halde bunun için beklemeden bir psikolog yahut psikiyatra başvurmanız sağlığınız için en faydalısı olur.

Bulimia Hastalığı Nasıl Anlaşılır?

Bulimia basit bir gözlem süreci ile herkes tarafından anlaşılabilecek oldukça belirgin bir psikolojik hastalıktır. Hastalığa sahip olan insanlar yiyecekleri besinleri önceden hazırlarlar. Hazırladıkları besinler bir insanın bir günde yiyeceğinden fazladır. Sonrasında ise büyük bir iştah ve gözü dönmüşlük ile bu besinleri tüketirler. Tüketim bittikten sonra da bu kadar besini tükettikleri için pişman olur ve dengeleyici yöntemleri hızlıca uygulamaya başlarlar. Kusarlar, idrar söktürücü içerler ya da bir anda spor yapmaya başlarlar. Bu durumlar gözlenerek bulumia hastalığı anlaşılabilir.

Bulimia Hastalığı Ne Demek?

Bulimia hastalığı psikolojik kaynaklı yeme bozukluğu olarak adlandırılabilir. Diğer yeme bozukluklarının aksine kişi tamamen besin tüketme ya da tüketmeme eğiliminde olmaz. Ataklar şeklinde gelişen hastalık kişiyi birkaç saat boyunca esir alır. Sonrasında ise diğer atağa kadar geçen süre pişmanlık dönemi olarak adlandırılır. Hasta bu dönem boyunca da aldığı kalorileri vermeye çalışır.

Bulimia Hastalığı Neden Olur?

Bulimia hastalığına sebep olan faktörlerin tamamı psikolojik kaynaklıdır. Küçük yaşlarda yaşanan bir travmanın sonucu olarak ortaya çıkan hastalık beraberinde bazı maddelere bağımlılık da getirebilmektedir. Uyuşturucu bağımlılığı olan kişilerde de psikolojik kaynaklı olarak zaman içerisinde bulimia hastalığı gelişme riski vardır.

İlgili Bölümler
İlgili Tedaviler