Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Ankilozan Spondilit

Ankilozan Spondilit Hakkında
Ankilozan Spondilit Nedenleri
Ankilozan Spondilit Belirtileri
Ankilozan Spondilit Risk Faktörleri
Ankilozan Spondilit Komplikasyonları
Sık Sorulan Sorular

Ankilozan spondilit hastalığı, romatizma kaynaklı yapılan bir hastalıktır. Omurga bölgesini etkilemekte olup, ağrının sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ankilozan Spondilit hastalığında ağrı hareket ettikçe azalarak yok olabilir. Uzun süre oturulduğunda veya dinlenildiğinde gittikçe artar. Bu sebeple hastalarda genellikle sabahları fazla ağrı ile uyanır, güne başlarken kendini fazlasıyla yorgun hisseder. Hastaların özellikle omurga hareketleri kısıtlanır ve günün ilerleyen saatlerin ağrılar azalmaya, kısıtlamalar bitmeye başlar.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. Mehmet Soy

Ankilozan Spondilit Hakkında

Ankilozan Spondilit hastalığındaki ilk belirtiler; belde, kalça bölümünde ve topukta oluşan ağrıdır. Hastalık, gerektiği şekilde tedavi edilmezse ilerleyen zamanlarda omurgada deformeler ve kambur gibi sorunlar ortaya çıkar. Genetik olarak yatkınlık da Ankilozan Spondilit hastalığının en çok bilinen özelliklerinden birisidir.

Ankilozan Spondilit Nedir?

Omurgada hareket kısıtlılığı yaratan ve iltihap oluşturan romatizma hastalığı olan Ankilozan Spondilit, yaklaşık olarak her yüz kişiden birinde ortaya çıkar. Dünya nüfus ortalaması ile kıyaslandığında %1'lik bu yüzde bile çok kişiyi etkiliyor diyebiliriz. Hastalığa bağlı olarak omurga için esneklik sağlayan bağlar ardışık olarak kemikleşir. Böylelikle omurga, adeta alçıya alınmış gibi sabitlenir. Omurganın bu sabitliği de kişiye hareket zorluğu yaratır.

Kireçlenmeden Farkı

Ankilozan Spondilit, sıkça kireçlenme ile karıştırılan bir rahatsızlıktır. Bechterew hastalığı olarak da bilinen Ankilozan Spondilit, omurga ve eklemlerde kronik olarak ortaya çıkan iltihaplı bir hastalıktır. Aynı zamanda genetik olduğu bilinse de farklı tetikleyen nedenler de vardır. Çok ileri derecedeki hastalıklarda, tam hareketsizlik riski ortaya çıkabilir. Kireçlenme ile karıştırılması ile Ankilozan Spondilit hastalığının bir süre sonra omurgada yer alan eklemlerde kireçlenme yaratmasıdır. Hâlbuki kireçlenme, her organda yaşın etkisiyle olabilir. Ancak Ankilozan Spondilit hastalığı, omurganın hareketsizliği sonucunda kireçlenmesi ile sonuçlanır. Bu sebeple ikisinin de sebepleri, belirtileri, teşhis yöntemi ve tedavisi farklıdır.

Görülme Sıklığı

Görülme sıklığı genel olarak %1 ile ifade edilse de ülke bazında %0,1’e inmekte bazen %1,4’e çıkmaktadır. Örneğin Japonya'da %0,1, Kızılderililerde %6'ya kadar çıkan oranlar söz konusudur. Türkiye'de sıklık oranı hakkında araştırma yapılmasa da %0,5 oranında olduğu düşünülmektedir. Böylelikle Türkiye için konuştuğumuzda 300 bin ila 350 bin kişinin Ankilozan Spondilit hastalığından mustarip olduğunu söyleyebiliriz. Ankilozan Spondilit hastalığı, erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülür.

Ankilozan Spondilit (AS) Evreleri

Ankilozan Spondilit hastalığında da birçok hastalıkta olduğu gibi belli evreler bulunur.

Erken Evre Ankilozan Spondilit (AS)

İltihaplı bir romatizma hastalığı olduğundan bahsettiğimiz Ankilozan Spondilit, omurga rahatsızlığı olsa da tam olarak omurga üzerindeki ağrı ile değil bel ağrısıyla kendini belli eder. Bel ağrısı sebebiyle doktora başvuran hastaların çoğuna yanlış teşhis olan bel fıtığı teşhisi konulmaktadır. Konulan bu yanlış teşhisler, erken evrede teşhis edilmesinin önüne taş çıkarmaktadır. Bel ağrınız, 40 yaşından önce baş gösterirse ve sürekli olarak yattığınızda artıyor, egzersizler ile azalıyorsa bu Ankilozan Spondilit hastalığının sinsi başlangıcı olan erken evresidir diyebiliriz. Bu evrede teşhis edilen hastalıklar, çoğu zaman ilerlemeden durdurulur ve tedavi edilir. Üstelik tedavisi de fazlasıyla kolaydır.

İleri Evre Ankilozan Spondilit (AS)

Erken evrede, bahsettiğimiz olgular yaşandıktan sonra çoğu zaman tanı konulamaz. Dünyada bu sebepten dolayı ileri evrede sakatlıklar yaşayarak hayattan kopan insanların sayısı çoğunluktadır. İleri evrede de tedaviler uygulansa da yaşanabilecek bir sakatlık sonrasında geri dönüşü çok zor olmaktadır. Bu sebeple, bel ağrısı hissettiğinizde hemen bel fıtığı teşhisine boyun eğmemenizi öneriyoruz. Her ne kadar uzman hekim, gerekli testleri yapmış olsa da yanlış bir teşhis tüm hayatınızı etkileyebilir.

Hastalığın Tedavisi

Ankilozan Spondilit, kompleks bir hastalık olduğundan tedavi de kapsamlı olmalıdır. Bağışıklık sistemi sorunu çözüldükten sonra, vücutta bulunan eklemlerin aşırı yüklenmesinde kaçılarak tedaviye devam edilmesi gerekir. Yazımızın devamında, bu tedavilerin çeşitlerinden bahsedeceğiz.

İlaç Tedavisi

Ankilozan Spondilit hastalığının evresine, hastanın durumuna göre farklı tedavi yöntemleri uygulanır. En yaygın olanı ise ilaç tedavisidir.

Non-Steroid Anti-inflamatuar İlaçlar

Non-Steroid Anti-inflamatuar ilaçlar, aspirin tarzı ilaçlar olarak tanımlanır. Antipiretik ve analjezik etkiler gösterirler.

Naproksen

Non-Steroid Anti-inflamatuar ilaç sınıfına giren Naproksen, hafiften orta seviyeye kadar yaşanan ağrılar, ateşler, yaralanma gibi durumlarda ve gut hastalığının tedavisinde kullanılır. Aynı zamanda vücutta çeşitli bölgelerde yaşanan kramplar için de etkilidir.

İndometazin

İndol türevi bir ilaç olan İndometazin, sadece baş ağrısı ya da eklem ağrıları için kullanılmamakla birlikte, geniş kullanım alanına sahip bir Non-Steroid Anti-inflamatuar ilaçtır.

Diklofenak

Diklofenak, yaşanan ağrıyı dindirmek ve özellikle omurgada yaşanan küçük sakatlıklar için kullanılır. İnflamasyonu azaltmak için de kullanılan Diklofenak, adet sancısı ve ağrılı adet esnasında da kullanılabilir.

Tümör Nekroze Edici Faktör Blokerleri

Tümör Nekroze Edici Faktör Blokerleri, tıp tarihinde bir devrim olarak görülen buluştur. Başta romatoid artrit ve Ankilozan Spondilit gibi hastalıkların tedavisinde adeta hayat öpücüğü olmuştur. Ülkemizde de hastalıklarda kullanılan tümör nekroz faktörü içeren ilaçlar bulunmaktadır.

İnfliximab

İnfliximab, çeşitli kronik inflamatuar hastalıkların tedavisinde kullanılan intravenöz olarak uygulanan bir antikordur. İnfliximab, inflamasyonu arttıran vücut hücrelerinin etkilerini bloke etme prensibi üzerinde çalışır. Crohn hastalığı, romatoid artrit, sedef hastalığı, Ankilozan Spondilit ve psoriatik artrit gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır. İlaç alımı için reçete gereklidir ve jenerik ilaç/uyuşturucu olarak kullanılamaz.

Adalimumab

İnfliximab ve Etanercept ilaçlarının ardından FDA onayını alan üçüncü TNF inhibitörü olan Adalimumab, Ankilozan Spondilit tedavisi için kullanılan en etkili ilaçlardan birisi olarak ön plana çıkmaktadır.

Etanercept

TNF inhibitörü olarak bilinen Etanercept, tümör nekroz faktör birleşmesi ile otoimmün hastalıkları tedavisinde kullanılan bir ilaç türüdür. FDA onayını alan ikinci TNF inhibitörüdür.

Golimumab

Golimumab, Nisan 2009'da ABD ve Kanada'da romatoid artrit, psoriatik artrit ve Ankilozan Spondilit için bir tedavi olarak onaylandı ve bu endüksiyonlar için AB'de yapılan araştırmalar sonrasında dünya çapında kullanılmaya başlandı. Golimumab, Schering-Plough ve Mitsubishi Tanabe Pharma işbirliği ile Centocor ve Janssen Pharmaceutical KK (Johnson & Johnson yan kuruluşları) tarafından geliştirilmiştir.

Fizik Tedavi

Ankilozan Spondilit hastalığında ilaçlı tedavinin yanı sıra fizik tedavi de büyük önem arz etmektedir.

Kineziterapi

Kineziterapi, temel olarak tedaviye yönelik olan hareketlerin uygulamasını kapsayan bir tedavi türüdür. Gövde, kol ve bacaklarda, omurgada yaşanan hastalıkları tedavi etme amacıyla kullanılır. Sinirden gelen felçlerde, eklem ankilozları yaşanması sonrasında ya da yeniden eğitme tedavilerinde uygulanır. Aktif kineziterapi tedavisinde, hastanın da her yönden çaba harcaması gerekir. Hasta birey, uzman hekimin gözetimi altında, kendisinden istenilen hareketleri yapmak için çaba göstermelidir. Uzman hekimin hastaya tek yardımı göstereceği yöntem ve teknikler ile vereceği bilgiler olacaktır. Kineziterapi; travmalardan, felçlerden ya da iltihaplı romatizma hastalıkları sonrasında uygulanan yöntemlerin en etkililerinden birisidir. Mekanoterapi ile kıyaslandığında, dozunun ayarlanabilmesi ve hekimin takibinin daha kolay olmasıdır. Kineziterapi uygulandıktan sonra mekanoterapi ile desteklenebilir. Kineziterapi, iyileştirici özelliği ve etkili tedavisi sayesinde çağdaş tedavide önemli bir yer almıştır. Fakat değeri son yıllarda anlaşılmıştır. Gün geçtikçe uygulama alanı genişleyen kineziterapi, hastaya verilen herhangi bir ilaç kadar değerli görülmektedir.

Cerrahi Tedavi

Ankilozan Spondilit tedavisinde, ilaçlarla ve fizik tedavi ile tedavi mümkün olduğu gibi, cerrahi yöntemle de tedavi mümkündür.

Artroplasti

Artroplasti, hastalanan ve/veya fonksiyonlarını kaybeden bir eklemin cerrahi yolla yeniden eski haline döndürülmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu amaçla, dört farklı Artroplasti tedavi tipi uygulanır. Bunlardan ilki rezeksiyon artroplastisi tedavisidir. Bu yöntemde, hastalıklı eklemlerin yüzü çıkarılarak sarsak eklem pozisyonunda bırakılır. Eklem aralarına yumuşak dokuların yerleştirilmesi işleminin adına interpozisyon artroplastisisi denmektedir.

Ankilozan Spondilit Nedenleri

Ankilozan Spondilit hastalığının nedeni henüz tam bilinmemektedir. Ancak genetik faktörlerin Ankilozan Spondilit hastalığında önemli bir rol oynadığı tespit edilmiştir. Ankilozan Spondilit hastalarının hemen hepsinde HLA-B27 adı verilen bir kalıtsal yapı bulunur. Bu yapının bulunduğu kişilerde genellikle Ankilozan Spondilit görülür. Ancak bu kalıtsal yapı, tek başına hastalığı ortaya çıkarmaz.

Omur Kemiklerinin Birleşmesi

Genetik faktörlerin yanı sıra Ankilozan Spondilit hastalığı, omur kemiklerinin birleşmesi ile ortaya çıkar. Yaşanan iltihap sonrasında iki kemik birleşerek tek bir kemik halini alır ve hastalığı oluşturur.

Ankilozan Spondilit Belirtileri

Yazımızın geri kalanında Ankilozan Spondilit hastalığının belirtilerini inceleyeceğiz.

Bel Ağrısı

Bel ağrısı, çok yaygın bir belirti olarak öne çıkmaktadır. Dünyada yapılan çalışmalara göre baş ağrısından sonra insanlarda en çok görülen ağrı hiç şüphesiz bel ağrısıdır. Bel ağrıları hastanın çalıştığı iş koşullarından veyahut başka sebeplerden dolayı hastaların ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığı gözlemlenmiştir. Bel ağrısı denildiğinde akla ilk olarak bel fıtığı gelse de trajikomik bir şekilde Ankilozan Spondilit hastalığı olan kişilerin hemen hepsine yanlış teşhis konularak bel fıtığı oldukları iddia edilmiş ve yanlış tedavi uygulanmıştır.

Vücudun Bazı Bölgelerinde Sertlikler

Cildimiz, vücudumuzun gerek estetik gerek sağlık açısından en önemli organları arasında yer alır. Cildimiz olmasaydı, mikroorganizmalar ve virüsler içerisinde hayatta kalmamız imkânsız olurdu. Derimiz, vücudumuzu dış etmenlerden koruyan bir yapıdır. Cildin başı görevleri ve bölümleri bulunur. Cilt bölümlerinde meydana gelecek bozukluklar ya da oluşan sertlikler, hastalık ilerledikçe ele gelen boyutlara oluşabilir. Bu seviyeye ulaştıktan veya ulaşmadan önce bunun farkına vararak uzman hekime gözükmek fazlasıyla önemlidir. Ankilozan Spondilit hastalığının belirtilerinden birisi de vücudun belli bölümlerinde şişlikler ortaya çıkmasıdır.

Hareket Kısıtlılığı

Eklemleri çevreleyen yumuşak dokular, eklemlerin hareket etmesi, sağlamlığı ve esnekliğini etkiler. Eklemlerdeki hareket kısıklığı genelde yaşla birlikte ortaya çıkar. Fakat 40 yaşından önce ortaya çıkan hareket kısıtlığı, Ankilozan Spondilit hastalığının belirtisi olarak görülür.

Yürüme Problemleri

Yürümedeki bozukluklar, sinir sisteminin belli bölgelerinde oluşan hasarlar sebebiyle ortaya çıkar. Günlük hayatta en sık kullandığımız işlev olan yürüme, denge ile sıkı bir ilişkidedir. Yürümede ortaya çıkan bozukluklar, birçok sebebe bağlı olarak oluşur. Bunlar nörolojik hastalıklar, sinir sistemi hastalıkları, kalça ve dizden geçirilen ameliyatlar, ayaktaki sinir hasarları ve Ankilozan Spondilit hastalığının belirtisi olarak sayılabilir.

Hastalık Nasıl Teşhis Edilir?

Ankilozan Spondilit hastalığının tanısının koyulması esnasında hastanın hikâyesi dikkate alınarak, fiziksel muayene, görüntüleme ve laboratuvar testleri göz önüne alınır.

Fiziki Muayene

Yapılacak olan muayene esnasında, uzman hekim öncelikle inflamasyon bölgelerini kontrol eder. Bel bölümünde, leğen kemiğindeki eklemlerde, göğüs ve topuk bölgelerinde ağrı olup olmadığı kontrol edilir. Yapılan muayenede ek olarak omurga kısmındaki eklemlerin hareketlerinde kısıtlılık oluşup oluşmadığına bakılır. Aynı zamanda uzman doktor tarafından daha önce üveit ya da mide ve/veya bağırsak sisteminde enfeksiyon oluşup oluşmadığı da kontrol edilir.

Röntgen

Röntgen tekniğinde eklemlerde inflamasyon bağlı olarak değişiklik olup olmadığına bakılır. Özellikle sakroiliak eklem adı verilen leğen kemiğinde oluşan bu değişikliklerin tespiti, tanı için fazlasıyla önemlidir.

MR

Ankilozan Spondilit hastalığının tanısı için görüntüleme yöntemi olarak röntgen dışında MR da kullanılabilir.

Laboratuvar Testleri

Ankilozan Spondilit hastalığının tanısı koymada en çok yararlanılan testlerden birisi de kan testleridir. Bireyin kanında HLA-B27 adındaki genetik bozukluğun bulunup bulunmadığı ve inflamasyon aktivitesini gösteren etmenlerin seviyesine bakılır.

Ankilozan Spondilit Risk Faktörleri

Her hastalıkta olduğu gibi Ankilozan Spondilit hastalığında da belli risk faktörleri bulunmaktadır.

Genetik

Ankilozan spondilit hastalığı ile ilgili detaylı incelemelerde bu hastalığın kalıtsal bir hastalık olduğuna ulaşılmıştır. HLA-B27 geni ile sıkı bir ilişki içerisinde olan Ankilozan Spondilit hastalığına yapılan test sonucunda hemen hemen hepsinde sonuç pozitif olarak görülmüştür. HLA-B27 geninin bağışıklık sistemine saldırdığı ve omurgaya zarar verdiği düşünülmektedir. Ankilozan Spondilit hastalığına sahip bir bireyin çocuklarında hastalık çıkma ihtimali %20 olarak belirlenmiştir.

Yaş

Ankilozan Spondilit hastalığı, genellikle 40 yaş ve öncesinde görülmektedir. 40 yaş ve sonrasında yaşanan bel ağrısı genel olarak bel fıtığı olarak tespit edilse de bu yaştan önce yaşanan sorunlar Ankilozan Spondilit hastalığını işaret eder. Bu sebeple 40 yaş altındaki kişiler, risk altındadır demek mümkün olacaktır.

Cinsiyet

Ankilozan Spondilit, erkeklerde kadınlara nazaran 3 kat daha fazla görülür. Bu sebeple erkekler, daha fazla risk altındadır.

Reiter Sendromu

Reaktif artrit veya postenfeksiyöz artrit olarak da anılan Reiter Sendromu, vücudun herhangi bir yerinde gelişen enfeksiyon sebebiyle eklemlerde yaşanan deformasyona yol açar. Vücudun her kısmında ağrı bulunabilir. Reiter sendromu, Ankilozan Spondilit hastalığını tetikleyen, dolayısıyla risk faktörlerinden birisidir.

Bağırsak Hastalıkları

Crohn hastalığı, ülseratif kolit hastalıkları geçiren bireylerde Ankilozan Spondilit hastalığına rastlandığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, herhangi bir bağırsak hastalığı geçiren kişiler de risk altındadır demek doğru olur.

Ankilozan Spondilit Komplikasyonları

Ankilozan Spondilit hastalığı, farklı yan etkilere sebep olabilir.

Sırtta Kamburluk

Ankilozan Spondilit hastalığı, tedavi edildikten sonra veya tedavi süresinde sırtta kamburluk yaşanabilir. Omurgada yaşanan hasar sonrasında, bu komplikasyonun görülmesi gayet normal olarak görülür.

Belde Düzleşme

Bel bölgesinin sahip olduğu kavisi kaybederek düzleşmesi sonucunda bel düzleşmesi oluşur. Bel bölgesinde, doğuştan bir kavis bulunur. İnsanın omurga yapısında hafif eğiklik olması normaldir. Ancak yapılan yanlış egzersizler, ani hareketler gibi durumlar sonrasında bel düzleşmesi ortaya çıkabilir. Öte yandan Ankilozan Spondilit hastalığının yan etkilerinden birisi olarak da görülür.

Kalp Yetmezliği

Kalp, attığı her atımda kasılarak gevşer ve vücuda kan pompalar. Kalp yetersizliği olan hastanın kalp ritminin doğru çalışmaması hastaların fiziki ve mental olarak zayıf düşmesine sebep olmaktadır. Böylelikle vücuda daha az kan pompalanır ve organlar gittikçe güçsüzleşerek işlevini kaybetmeye başlar. Omurga eklemlerinde yaşanan rahatsızlıklar, kalp kaslarında da anormalliklere yol açabilir ve böylelikle kalp yetmezliği yaşanabilir.

İltihaplı Bağırsak Hastalığı

Ankilozan Spondilit hastalığına sebep olabilen iltihaplı bağırsak hastalıkları, kimi zaman hastalığın sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Ankilozan Spondilit hastalığı ile iltihaplı bağırsak hastalıklarının sıkı bir ilişkisi vardır.

Kauda Ekuina Sendromu

Kauda Ekuina Sendromu, omuriliğin alt kısmındaki sinirlerin, köklerdeki sinirlerle sıkışması sebebiyle ortaya çıkan ve ciddi sıkıntılar doğurabilecek bir hastalıktır. Kuyruk anlamına gereken Kauda ve at anlamındaki Ekuina kelimelerin birleşmesinden türemiştir. Omurilik kısmının belden sonraki bölümünün bir at kuyruğuna benzemesi (kuyruk sokumu) sebebiyle bu bölgeye Kauda Ekuina adı verilir. Kauda Ekuina Sendromu, oldukça seyrek görülse de ortaya çıktığında veya hissedildiğinde acilen müdahaleye ihtiyaç duyulur. Hastalık tedavi edilmezse, kalıcı felç gibi durumlara sebebiyet verebilir. Bu hastalık, Ankilozan Spondilit hastalığı esnasında veya sonrasında ortaya çıkabilir.

Sık Sorulan Sorular

Bu bölümde, Ankilozan Spondilit hastalığı ile ilgili sık sorulan sorulara yanıt vereceğiz.

Her Kamburluk Durumu Ankilozan Spondilit Hastalığına Mı İşaret Eder?

Elbette hayır. İnsan omurgasındaki kamburluk, belli bir seviyeye kadar normaldir. Ancak oluşan ağrı ve ekstra kamburluk durumlarında, uzman hekim ile görüşülmesi gerekir.

Ankilozan Spondilit Ölüme Sebep Olur Mu?

Ankilozan Spondilit hastalığının yan etkilerinden birisi de kalp yetmezliğidir. Kalp yetmezliği ölümcül bir hastalık olduğundan, Ankilozan Spondilit ölümcül bir rahatsızlık diyebiliriz.

Ankilozan Spondilit Önlenebilir Bir Hastalık Mıdır?

Hastalığın genetik boyutu da mevcut olduğundan, önlenmesi zordur. Genelde belirtileri ortaya çıkana kadar, kişi kendinden hastalıklı gen olduğunun bile farkında değildir.

Hastalık İş Hayatını Ve Sosyal Hayatı Nasıl Etkiler?

Ankilozan Spondilit hastalığı, hastaya yaşattığı ağrı ve fonksiyonel kısıtlılıklar sebebiyle hastaların iş ve sosyal hayat gibi günlük yaşam aktivitelerinde ciddi sıkıntılar ortaya çıkarabilmektedir.

Hastalık İlerler Mi?

Evet. Ankilozan Spondilit hastalığı, tedavi edilmezse ölümcül yan etkilere yol açabilir.

Ankilozan Spondilit Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Ankilozan Spondilit hastalığı, omurgadaki kasları etkileyerek sabah uyanıldığında veya uzun süre hareketsiz kalındığında feci ağrılara sebep olabilir. Tüm bunlar dışında tedavi edilmez ve kendi haline bırakılırsa, oluşturacağı komplikasyonlar sebebiyle hastaya ciddi zararlar verebilir. Bu zararlar, ölüme kadar gider.

Hastalar Yüzebilir Mi?

Ankilozan Spondilit hastalığında, omurga ciddi derecede hasara gördüğünden hastaların yüzme gibi omurga kullanılan yüzme aktivitelerini yapmaları, en azından tedavi öncesinde, oldukça zor ve ağrılı olabilir.

Sigara Ve Alkol Hastalığın Oluşumunu Tetikler Mi?

Ankilozan Spondilit sürekli ve ilerleyici bir hastalıktır. Ankilozan Spondilit hastaları kesinlikle sigara kullanmamalıdır. Ankilozan Spondilit hastalığı esnasında akciğer etkilenebildiğinden sigara tüketimi sonrasında durum daha da kötü bir hal alabilir. Aynı zamanda alkol de oldukça zararlıdır. Alkol ile kullanılan ilaçların etkileşmesi de istenmeyen yan etkiler doğurabilir.

Düzenli Spor Hastalığın Oluşumunu Geciktirebilir Mi?

Eğer yapılan spor, ağır bir şekilde omurgayı etkilemiyorsa, yapılan egzersizler hastalığın oluşumunu geciktirebilir.

Ankilozan spondilit hastaları araba kullanabilirler mi?

Ankilozan Spondilit hastaları, uzun süre hareketsiz kaldıklarında ağrı hissedeceklerinden araba kullanmaları tavsiye edilmemektedir.

Tedaviden Sonra Hasta Tamamen İyileşebilir Mi?

Evet. Tedavi, uzman hekimin tavsiyeleri doğrultusunda uygulanır ve tedavi sonrasında tavsiyelere dikkat edilirse, hastalık tamamen iyileşebilir.

Tedavi Neye Yöneliktir?

Ankilozan Spondilit hastalığı, omurgada yaşanan sıkıntı sebebiyle ortaya çıktığından, tedavi de burada bulunan eklemlerin eksi fonksiyonuna kavuşturulması amaçlamaktadır.

Hangi Hastalara Cerrahi Tedavi Önerilmez?

Cerrahi tedavi, çok yaşlı ve anesteziyi kaldıramayacak olan hastalara kesinlikle önerilmez. Tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi riskli grup, ameliyata alınmaz.

Cerrahi Tedaviden Sonra Çalışma Hayatına Ne Zaman Dönülmesi Önerilir?

Cerrahi tedavi sonrasında, uzman hekimin tavsiyeleri uygulandıktan ve hasta kendini iyi hissettikten sonra normal hayatına geri dönebilir.

İlaç Tedavisi Tek Başına Etkili Midir?

Bu sorunun cevabı, tamamen hastaya göre şekillenmektedir. Bazı durumlarda yalnızca ilaç tedavisi yeterli olsa da bazı durumlarda cerrahi yöntem gerekebilir.

Ankilozan Spondilit Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Bağımlılık Yapar Mı?

Hayır. Belirlenen dozlarda kullanıldığında, ilaçlar bağımlılık oluşturmaz.

İlaçların Yan Etkileri Nelerdir?

Uygulanacak dozlara göre yan etkiler değişse de yazımızın komplikasyonlar bölümünde belirttiğimiz yan etkiler ortaya çıkabilir.

Hasta İlaç Tedavisini Ömür Boyu Uygulamalı Mıdır?

Hayır. Tedavi tamamlandıktan sonra ilaçlar bırakılabilir.

Ankilozan Spondilit Hastalığıyla Hangi Doktor İlgilenir?

Ankilozan Spondilit ve diğer romatizma hastalıkları ile romatoloji bölümü ilgilenmektedir.

Tedavi süresince hastanın yapması gerekenler nelerdir?

Tedavi esnasında ve sonrasında hasta birey, mutlaka uzman doktorun tavsiyelerini dinlemeli ve dikkate almalıdır.

Ankilozan Spondilit Hangi Hastalıklarla Karıştırılır?

Ankilozan Spondilit hastalığı, en çok bel fıtığı ile karıştırılır. Bulguları benzediğinden ve bel fıtığı daha yaygın olduğundan çoğu zaman yanlış teşhis söz konusu olabilir.

Bebeklerde Ankilozan Spondilit Görülebilir Mi?

Hayır. Ankilozan Spondilit hastalığının en erken görüldüğü yaş 15’dir.

Gebelik Döneminde De Hasta İlaçlara Devam Etmeli Mi?

Ankilozan Spondilit, yaygın bir erkek hastalığı olarak bilinse de kadınlarda da görülür. Yapılan araştırmalar sonucunda hastalık esnasında ilaç kullanan gebe kadınların, %15'inin düşük yaptığı gözlenmiştir. Bu kadar düşük bir istatistiki sonuç ile kesin bir yargıya varmak imkânsızdır.

Ankilozan Spondilit Hastalarının Yapmamaları Gerekenler Nelerdir?

Ankilozan Spondilit hastaları, mutlaka uzman hekimin tavsiyelerine uymalı, farklı ilaç kullanmamalı ya da farklı, ağır egzersizler yapmamalıdır. Tüm bunların yanında asla sigara ve alkol de kullanmamaları gerekmektedir.

Ankilozan Spondilit Neden Olur?

Ankilozan spondilit yani AS hastalığının gelişiminde temeli genetik faktörler oluşturur. Doğuştan gelen genetik yatkınlık tek başına hastalığın ortaya çıkması için yeterli değildir. Eşlik etmesi gereken bazı çevresel faktörler vardır. Genetik ve çevresel faktörlerin hangi şekilde birleştiklerinde AS hastalığına sebep olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte sindirim sistemi hastalıkları, bakteri ve virüsler başlıca çevresel faktörlerdir. Ayrıca nadiren karşılaşılan Reiter sendromu da genetik faktörlerle birleştiğinde AS hastalığı nedenidir.

İlgili Bölümler
İlgili Tedaviler