Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı

Ameliyat Özeti
Anestezi Türü: -
Ameliyat Süresi: -
Hastanede Kalma Süresi: -
İşe Dönme Süresi: -

Ameliyat ve tedavi süreçleri, kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Ameliyat.com tedavi ve ameliyat özetlerinde, ortalama değer niteliği taşıyabilecek örnek tablolardan yararlanılmıştır.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Hakkında
Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Öncesi
Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Sonrası
Sık Sorulan Sorular

Vücut gerek genetik gerek çevresel faktörlere bağlı olarak zaman içerisinde estetik görünüşünü kaybeder. Bu süreç, ameliyatsız yöntemler ile geciktirilebilse de kaçınılmaz sondur. Vücut estetiğinin ameliyatsız yöntemler ile sağlanamadığı durumlarda kişilerin imdadına yarı ameliyatlı ve ameliyatlı yöntemler yetişir. Bilindiği üzere vücudun yekpare estetiğini sağlamak için ayrı ayrı bölgelere; farklı tekniklerle müdahale edilmesi zorunluluktur. Yüz, saç, popo, bel ve basen bölgesi başlıca müdahale edilen bölgeler olsa da tüm bunlar kadar müdahale edilen bir diğer bölge göğüs bölgesidir.

Göğüs bölgesinin, daha spesifik olarak da memelerin estetik açıdan değerlendirilmesi oldukça görecelidir. Toplumsal anlayış, tarihsel süreç ve daha birçok diğer faktör memelerin estetik olup olmadığının kararlaştırılmasında etkilidir. Günümüzde dik, dolgun ve doğru yanal açıdaki memeler estetik olarak kabul edilmektedir. İşte, kişinin vücudu ile en uygun meme versiyonunu birleştirme operasyonuna da meme büyütme ameliyatı adı verilmektedir. Operasyonun temel amacı adından hareketleri memeleri büyütmek gibi görünse de temel amaç tam olarak bu değildir. Büyütmenin yanı sıra aynı zamanda dikleştirmek, dolgunlaştırmak ve yanal açıları yakalamak da operasyonun başlıca amaçları arasındadır.

İnceleyen ve Onaylayan : Op. Dr. Serkan Sabancıoğullarından

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Hakkında

Kadın ile erkek vücudu arasında fizyolojik farkların yanı sıra estetik farklar da bulunur. Bu estetik farklar toplumdan topluma ve tarihsel sürece göre değişir ancak kadın vücudunun estetik açıdan daha güzel görünmesi gerekliliği genel kabul görmüş durumdadır. Kadın vücudunun estetik bir görünüşe kavuşması sürecinde müdahale edilmesi gereken alanların başında memeler gelir. Gerek çevresel gerekse de genetik faktörlerden etkilenme kapasiteleri oldukça yüksek olduğundan dolayı henüz orta yaşlardayken bile meme estetiğinin ortadan kalkması söz konusudur. Bazı durumlarda ise memelerin hiçbir zaman estetik görünmemesi söz konusudur. Bu estetik görünmeme durumu kadınların psikolojilerine, sosyal durumlarına ve genel olarak hayat tarzlarına etki etmektedir.

Meme estetiğinin olmamasından başlayan psikolojik ve sosyal olumsuzluklar kadınların hayatında oldukça büyük yer kaplamaktadır. Bu sorunun ortadan nihai olarak kaldırılabilmesinin yolu ise meme büyütme ameliyatlarıdır. Meme büyütme ameliyatları sayesinde vücudun en önemli parçalarından olan memeler estetik hale getirilmekte; dikleştirilmekte ve dolgunlaştırılmaktadır.

Meme (Göğüs) Büyütme Nedir

Meme hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunmasına rağmen sadece kadınlarda estetik açıdan gerekli bir form haline bürünmektedir. Meme kanserinin ortaya çıkardığı sorunlardan ve fiziksel eksilmelerden dolayı bu anlayış yavaş yavaş etkisini yitirse de günümüzde hala meme estetik açıdan büyük bir önem taşımaktadır.

Bilindiği üzere memelerin temel işlevi emzirmedir. Kadının doğum yapmasından sonra bebeğin beslenmesi sürecinde memeler büyük rol oynar. İçerisinde bulunan süt kanalları sayesinde bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimini sağlamaktadır. Meme büyütme ameliyatları eğer zaruri değilse süt kanallarına zarar vermeden memeleri büyütme ve estetik hale getirme operasyonlarıdır.

Her coğrafyanın kendine has fiziksel bazı özellikleri bulunur. İlgili coğrafyada uzun süreler yaşayarak gen havuzuna katılan her birey de bu fiziksel özellikleri büyük oranda taşır. Anadolu coğrafyasındaki kadınların kalçaları ve omuzları geniş; göğüsleri ise görece küçüktür. Esasen küçük olmasalar da kalça ve omuz etkisinden dolayı küçük gibi görünmektedirler. İkinci olumsuz özellik ise memelerin sarkmaya oldukça müsait yapılarıdır. Yani ülkemizdeki kadınların çok büyük bir kısmı, orta yaşında devamındaki yaşlarda memelerinin estetiği ile ilgili problemler yaşamaktadır. Ayrıca meme kanserinin oluşma riski de oldukça fazla olduğundan dolayı, meme büyütme operasyonları sık sık uygulanmaktadır.

Meme büyütmek yalnızca memelerin hacim olarak desteklenmesi değildir. Germe, şekillendirme gibi operasyonların kombine edilmesiyle beraber komplike hale dönüşen operasyonlardır. Memelerin kişinin vücuduna uygun büyüklüğe getirilmesi, doğru açıda ve gergin bir şekilde tutulması meme büyütme operasyonları ile mümkündür.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Gerektiren Durumlar

Alt alta eklendiğinde onlarca madde olsa da meme büyütme ameliyatlarının uygulanması için meme estetiğinin bozulması yeterli sebeptir. Meme estetiğini bozan doğrudan veya dolaylı sebepler meme büyütme ameliyatını gerektiren durumlar içerisinde yer almaktadır. Madde madde sıralamak gerekirse:

  • Yaşla beraber memeler sıkı yapısını kaybeder. Gerek yerçekimi gerekse de bağ dokularının zayıflamasından dolayı memeler otuzlu yaşlardan itibaren sarkmaya başlar. Hele hacim açısından zengin olan memelerin sarkma yaşı daha erken; sarkma oranları ise daha fazladır.
  • Meme hacminin az olması başlıca ameliyat sebebidir. Kişinin genetik özelliklerinden dolayı memeleri küçüktür. Estetik görünüme kavuşmak amacıyla meme büyütme operasyonlarına başvurur.
  • Genetik olarak iki memede veya memelerden bir tanesinde gelişim sorunları olabilir. Bu sorunlar doğuştan itibaren görülebileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilir. Gelişim bozukluğunun sonucu olarak bir meme diğerinden büyük, küçük ya da farklı açıda olabilir. İşte bu görünüş problemleri de ameliyatın başlıca sebeplerindendir.
  • Memelerin dolgun görünmesi için yağ toplaması; yağ toplaması için de hormon dengesini sağlaması gerekmektedir. Hızlı kilo alıp vermek veya hormon dengesini bozabilecek ilaçlar kullanmak meme görünümünün bozulmasına sebep olabilir. Böyle durumların ameliyatsız olarak önlenemez olması durumunda da meme büyütme ameliyatlarına başvurulur.
  • Çok büyük oranda kadınları etkisi altına alan meme kanseri de meme büyütme ameliyatlarının uygulanması için sebeptir. Memenin hacminin tamamen çıkarılarak yerine uygun formda ve hacimde protez yerleştirilmesi başlıca uygulamadır.

Tüm bu başlıca sebeplerin dışında ufak sebepler de sayılabilir. En nihayetinde tüm sebepler, diğer yöntemlerle önlenemez veya değiştirilemez şekilde meme estetiğini bozarlar. Bu gibi durumlarda nihai çözümü sağlamak için başvurulacak tek yöntem de meme büyütme ameliyatlarıdır. Spesifik olarak ise protez uygulamalarıdır.

Meme (Göğüs) Büyütme Yöntemleri

Memenin büyütülmesi en fazla dikkat gerektiren meme estetiği operasyonlarındandır. Düşünülmesi gereken, hesaplanması gereken faktör sayısı oldukça fazla olduğundan dolayı; ameliyatın gerçekleştirilmesinde kullanılacak yöntem önem kazanmaktadır. Esasen memenin estetik hale getirilmesi için üç yöntem uygulanır. Bu yöntemler tek başlarına kullanılabilecekleri gibi bir arada da kullanılabilirler. Temel amaç memelerin kişinin vücuduna en uygun olacak şekilde estetik hale getirilmesi ve bunun kalıcı olarak yapılmasıdır.

Genelde büyütmeye ihtiyaç duyulan memelerde sarkma söz konusudur. Sarkmanın hacmi artırmak ile tamamen çözülmesi mümkün olmadığından dolayı meme büyütme ameliyatlarında standart olarak germe operasyonu yapılmaktadır. Bu operasyona ek olarak ise yeterli büyüklüğün sağlanabilmesi amacıyla protez uygulaması, yağ enjeksiyonu veya dolgu enjeksiyonu uygulanmaktadır. Tüm yöntemlerin avantajlarından ve dezavantajlarından bahsetmek mümkündür.

Yağ Enjeksiyonu ile Meme (Göğüs) Büyütme

Memelerin hacim olarak dolgun görünmesini sağlayan temel unsur yağ dokularıdır. Ancak vücudun diğer bölgelerindeki yağ dokuları ile memelerdeki yağ dokuları birbirlerinden bir nebze olsun farklıdır. Standart yağ alma ve yağ enjekte etme operasyonlarının aksine memeye yağ enjeksiyonu operasyonlarında alınan yağlar belirli bir işlemden geçirilir. Daha konsantre hale getirilen yağ dokuları sonrasında memelerin uygun ve önceden planlanmış bölgelerine enjekte edilir.

Yağ enjeksiyonu ile birlikte yapılan meme büyütme işlemleri son derece basittir. Cerrahi bir kesi ihtiyacı olmadığı için birçok insan tarafından tercih edilmektedir. Operasyonla alınan sonuçlarının bir buçuk ile iki yıl arasında kalıcı olması ise kimilerine göre avantaj kimilerine göre ise dezavantajdır. Genel olarak, kalıcılık isteyen kadınlara yağ enjeksiyonu yerine protez uygulaması tavsiye edilmektedir.

Yağ enjeksiyonu uygulamasının en güzel avantajı ise yağ alınan bölgenin incelmesidir. Yağ alınan bölge genelde bel veya basen olduğu için de çok daha az dolgu malzemesi ile daha dolgun bir görünüm elde edilebilmektedir. Günümüzde protez uygulamasından sonra en çok uygulanan meme büyütme yöntemi yağ enjeksiyonudur.

Dolgu Enjeksiyonu ile Meme (Göğüs) Büyütme

Dolgu enjeksiyonları, yağ enjeksiyonlarının yerini alması amacıyla sentetik olarak oluşturulan maddeleri ifade etmektedir. Meme bölgesinde olduğu kadar vücudun diğer bölgelerinde de kullanılmalarından ötürü yağ enjeksiyonunun yerini tuttuğunu söylemek mümkündür.

Dolgu enjeksiyonu için kullanılan malzemeler aynı yağ enjeksiyonunda olduğu gibi özel enjektörler yardımıyla memelere enjekte edilir. Maddenin vücuda özel olarak geliştirilmiş olmasından dolayı herhangi bir olumsuz durum ortaya çıkmaz. Genel olarak uygulamada sıkıntı olmamasına rağmen doktorlar tarafından pek tercih edilmez. İlk tercih protez uygulamaları; protez uygulamalarının fazla geldiği durumlarda ise yağ enjeksiyonlarıdır. İki yöntemin de bir sebepten ötürü uygulanamadığı durumlarda ise tek seçenek olarak dolgu enjeksiyonları uygulanmaktadır.

Dolgu maddesi enjekte edildikten sonra çeşitli sütyenler yardımıyla şekillendirilmelidir. Bu sayede operasyondan sonra yaklaşık iki yıl boyunca dolgun bir görünüm elde edilir. İkinci yıldan itibaren ise dolgu maddesi hızla erir ve meme eski haline geri döner. Estetik cerrahların dolgu enjeksiyonlarını görece az tercih ediyor olmasının altında yatan temel sebep ise dolgu maddelerinin memenin içine enjekte ediliyor olmasıdır.

Protez ile Meme (Göğüs) Büyütme

Memeler vücudun estetik görünmesinin anahtarıdır. Memelerin kalıcı olarak estetik hale getirilmesi için kullanılan temel yöntem de protez uygulamalarıdır. Meme dokusunun altına yerleştirilen; çeşitli boyutlarda ve şekillerde olabilen; çeşitli malzemelerden imal edilebilen yapay malzemelerdir. Vücuda herhangi bir zararları olmamasının yanında uygulama kolaylığından dolayı da sıkça tercih edilmektedirler.

Protezler, diğer meme büyütme yöntemlerine göre çok büyük bir avantajı barındırırlar. Kalıcılık süresi açısından değerlendirildiğinde diğer yöntemler yaklaşık olarak iki yıl memeyi estetik olarak tutabilirken protez uygulaması sayesinde yaklaşık yirmi yıl kadar memenin en ufak bozulmaya uğramadan estetik kalması mümkündür.

Meme estetiğini bozabilecek her durumun en temel çözümü protez uygulamalarıdır. Protezler farklı şekillerde ve modellerde imal edilebildiği için her türlü isteğe cevap verebilir yapıdadır. Genetik veya çevresel bazı faktörlere bağlı olarak memelerin ikisinde veya birinde gelişim sorunu olması; memelerin arzu edilenden daha küçük olması; vücudun diğer bölgelerine yapılan ve uzun süreli sonuçlar elde edilen estetik operasyonların desteklenmesi; iki meme arasında genelde bulunmayan simetrinin sağlanması; ameliyatsız yöntemler ile alınan sonuçların yetersiz geldiği durumlarda uygulanabilirler.

Meme büyütme operasyonları, meme estetiği operasyonlarını da kapsamaktadır. Genel olarak estetik amaçlar için icra edilse de meme kanserinden korunmak, meme kanserinin olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmak için de uygulanabilmektedir. Ciddi bir hastalığa bağlı sonuçların ortadan kaldırılarak kişinin sosyal hayatının düzeltilmesi noktasında da protez uygulamalarının kullanımı oldukça yaygındır.

Protezleri şekil yönünden, içerik yönünden ve yüzey yapısı yönünden altıya ayırmak mümkündür. Kişinin vücut özelliklerine, isteklerine ve diğer bazı değişkenlere göre kullanılacak ideal protez seçilir. Her tür protezin bazı avantajları ve dezavantajları bulunur ancak doğru bir uygulama ile tüm protez türlerinden maksimum fayda elde edilir.

Şekil Yönünden Protezler

Şekil yönünden ayrıma uğrayan protezler, diğer tüm özelliklerinden bağımsız olarak adından da anlaşılacağı üzere şekil farklılıklarına sahiptir. En temelde ikiye ayrılır ancak bu iki form arasında kişinin isteklerine ve vücut özelliklerine göre oynama yapılması söz konusudur. En uç noktalara göre değerlendirildiğinde anatomik protez ve yuvarlak protez olarak ayrım yapmak mümkündür. Anatomik protez damla şekline benziyor olmasından dolayı damla protez olarak da adlandırılabilmektedir. İki formun hem fiyat hem de uygulama açısından avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Damla formuna sahip olan form estetik açıdan daha hoş dursa da bazı durumlarda yuvarlak forma sahip protezler de tercih edilmektedir.

Eğer amaç memeyi doğal bir görünümün aksinde şişirmek, dolgun hale getirmek ve yapay bir şekilde dikleştirmek ise kullanılması gereken protez türü yuvarlaktır. Ancak, çeşitli çevresel faktörlerden etkilenme kapasitesini azaltmadan; doğal bir görünümü amaçlayarak estetik operasyon gerçekleştiriliyorsa damla protez tercih edilmelidir. Damla şeklindeki protezlerin dikey eksendeki çapı, yatay eksendeki çaptan daha düşüktür. Bu da üstten alta doğru ilerlendiğinde protezin genişlemesini sağlamaktadır. Ayrıca yükseklik de protezin değişik bölgelerinde farklıdır.

İçerik Yönünden Protezler

Protezin şekli kadar hangi malzemeden imal edildiği de önemlidir. Protezlerin imal edildikleri malzemelere göre çeşitlendirilmesi de söz konusudur. Şeklinden ve yüzey yapısından bağımsız olarak incelediğimizde protezleri silikon protezler ve fizyolojik serum içerikli protezler olarak ikiye ayırmak mümkündür. İki malzemenin de vücuda herhangi bir zararı yoktur. Ancak, silikon malzemeye güvenemeyen hastalar için iyi bir alternatif olarak fizyolojik serum içerikli protez sunulmaktadır.

FDA onaylı malzemeden üretilen silikon bazlı protezlerin malzeme kalitesi ve güvenilirliği oldukça yüksektir. Çok uzun yıllar boyunca ilk günkü formunu koruması da mümkündür. Aynı şekilde içerisinde tuzlu bir sıvı olan fizyolojik serum protezlerin de güvenilirliği yüksektir. Seçim aşamasında hastanın istekleri etkili olmakta; doktorun tavsiyeleri de seçimi değiştirebilmektedir.

İşlevsel açıdan değerlendirildiğinde iki protez türü arasında çok ufak farklar bulunmakta; uygulama açısından bu farklar görmezden gelinebilmektedir. Uzun süreli sonuçlar da göstermektedir ki iki serum türü fark edilebilir bir farka sahip değildir. Ayrıca protezin içeriğini oluşturan malzemeden bağımsız olarak, içeriği çevreleyen dış katman kesinlikle silikondur. Yani silikon içerikli olmayan protezlerde bile bir miktar silikon bulmak mümkündür.

Yüzey Yapısı Yönünden Protezler

Protezlerin meme altına yerleştirilmesinden sonra bölgeye uyum sağlamaları için belirli bir süre geçmesi gerekmektedir. Bu sürenin kısalıp uzamasında etkili olan faktörlerin başında da protezlerin yüzey yapısı gelmektedir. Yerleştirildikleri bölgeye daha kolay tutunabilen protezler iyileşme süresini büyük oranda kısaltmaktadır. İşte diğer tüm özelliklerinden bağımsız olarak değerlendirildiğinde protezleri yüzey şekilleri bakımından ikiye ayırmak mümkündür.

Bunlardan birincisi ve daha çok tercih edileni pütürlü yüzeye sahip olan protezlerdir. Bu protezler yerleştirildikleri bölgede kolayca tutunurlar. Ayrıca dışsal etkilere karşı da oldukça kayıtsızdırlar. Bu özellikleri sayesinde dikkatsizlik sonucu oluşan travmaların atlatılması kolaylaşır. Ancak, bazı durumlarda pütürlü yüzeye sahip olan protezler yerine düz yüzeyli protezler seçilmesi de mümkündür. Hastanın istekleri ve doktorun tavsiyeleri sonucunda bu seçim süreci gerçekleşmektedir.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Öncesi

Ülkemiz tüm estetik cerrahi kollarında oldukça gelişmiş durumdadır. Yurtdışından birçok hasta fiyat avantajını da gözeterek ülkemize estetik cerrahi operasyonlarına girmek için gelmektedir. En çok başvurulan ameliyatların başında da meme büyütme ameliyatları gelmektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde, tüm ameliyatlar içerisinde en büyük paylardan bir tanesinin meme büyütme ameliyatı olduğunu söylemek mümkündür. Hal böyle olunca doktorların oldukça fazla tecrübe kazandığını söylemek mümkündür.

Riskler, komplikasyonlar ve diğer bazı olumsuz durumlar açısından değerlendirildiğinde meme büyütme ameliyatlarının oldukça az riske sahip olduğunu söyleyebiliriz. Operasyon anı ve sonrasında olumsuz bir durumun çıkma ihtimali oldukça düşük olsa da; operasyon gayet basit olsa da meme büyütme ameliyatlarından önce ciddi bir hazırlık süreci geçirilir. Bu süreç hem hastanın vücudunun tanınmasına yönelik hem de risklerin azaltılmasına yöneliktir. Ameliyat öncesindeki süreç dahilinde hastanın isteklerinin oturması, imkanların değerlendirilmesi ve yöntemin belirlenmesi gibi işler halledilir. Hastanın hayat kalitesini artıracak öneriler ışığında yaşamaya başlaması da tam olarak ameliyat öncesindeki dönemde yapılmaktadır.

Hastanın Öyküsünün Alınması

Hasta estetik ameliyat için doktoruna başvurduğunda yapılan fiziksel muayeneye dahil olacak şekilde tıbbi öyküsünün alınması gerekir. Hastanın o güne kadar geçirdiği operasyonlar, hastalıklar öğrenilir. Bu hastalıkların tedavisi için uygulanan metotlar, kullanılan ilaçlar ve diğer tüm yöntemler değerlendirilir.

Hastanın günlük yaşamı, günlük yaşamındaki sıkıntıları, kronik rahatsızlıkları da analiz edilerek vücut tamamen tanınır. Hasta öyküsünün alınması, cerrahi operasyon sırasında operasyona bağlı olarak veya operasyondan bağımsız olarak gelişebilecek risklerin önceden tahmin edilmesi; hastanın alınan bilgiler ışığında uygunluğunun denetlenmesi açısından elzemdir. Operasyonun basit ve kısa olması; komplike olmaması tıbbi öykünün alınmaması için yeterli değildir.

Kullanılan İlaçların Kontrolü

Kişiler protez ameliyatı isteği ile estetik cerraha başvurduklarında tıbbi öykülerinin alınıp fiziksel muayenenin tamamlanmasından sonra kullandıkları ilaçların değerlendirmesi aşamasına geçilir. Çeşitli akut hastalıkların, alerjik reaksiyonların veya kronik hastalıkların tedavisinde ilaçlar kullanılmaktadır. İlaçlar, alınma amaçlarını yerine getirmelerinin yanında, hiç akla gelmeyecek bazı fonksiyonları da etkileri altına alabilmektedir. Normal yaşam koşulları içerisinde ortaya koydukları bu kapalı etki göz ardı edilebilse de ameliyatlardan önce böyle bir şey mümkün değildir. Özellikle kesi yapılan operasyonlarda, kanama riskini ortadan kaldırabilmek amacıyla alınan her ilaç ciddi şekilde incelenir. Alınan ilaç ister hormonları düzenlemek için alınıyor olsun isterse de ağrıyı kesmek için, mutlaka doktora bildirilmelidir. Alınan ilaçların tespit edilmesinden sonra dozlarının düzenlemesi yapılır. Ekstrem bazı durumlarda operasyondan önce ve sonra alınan ilaçların tamamen kesilmesi söz konusudur. Operasyondan sonra, operasyonun sonuçları tam olarak oturana kadar; riskler ortadan tamamen kalkana kadar ilgili ilaçların kullanılması yasaktır. Bu ilaçların başında da kanı daha akışkan hale getiren ağrı kesiciler yer almaktadır.

Sigara ve Alkol Kullanımının Kesilmesi

Başta sigara sonra ise alkol vücuda ciddi zararlar vermektedir. Vücudun iç bölgelerine verdikleri zararların yanı sıra doğrudan cilde ve dokulara da hasar vermektedirler. Estetiğin kazanılması amacıyla yapılan bir operasyondan önce, estetiği bozan bu iki zararlı maddenin bırakılması mecburidir. Özellikle sigara kullananların operasyondan bir ay kadar önce sigarayı tamamen bırakmaları; alkolü ise günde bir kadehi aşmayacak şekilde tüketmeye başlamaları gerekmektedir.

Sigara solunum fonksiyonlarını etkileyerek hücrelere yeteri kadar kaliteli oksijen gitmesinin önüne geçmektedir. Kaliteli oksijene kavuşamayan cilt dokuları ve bağ dokuları kendini bırakmakta; başta yüz bölgesi olmak üzere vücudun tamamında estetik kayıplara sebep olmaktadır. Alkol de benzeri bir etkiyi kan şekerini artırıp azaltarak yapmakta; bırakılmadığı takdirde cildin yıpranmasına sebep olmaktadır.

Beslenme Alışkanlıklarının Düzenlenmesi

Memelerin içerisinde, dolgun ve dik görülmelerini sağlayan temel yapılar yağ dokularıdır. Vücuda alınan kalorilerin başlıca depolandığı alanların başında da memeler gelmektedir. Düzensiz ve aşırı beslenme sonucu memelerin aşırı büyümesi söz konusudur. Meme büyütme ameliyatlarında amaçlanan büyüme ile bu şekilde sağlanan büyüme arasında dağlar kadar fark bulunur. Aşırı beslenme ile büyüyen memeler genelde sarkmaya müsaittir. Ayrıca şekilsiz bir büyümeden söz etmek mümkündür.

Meme estetiğini sağlamak amacıyla doktora başvurulmasından ve operasyondan önceki sürece geçilmesinden sonra yapılması gereken şey kontrollü beslenmeye başlamaktadır. Başta meme dokusu olmak üzere vücudun tamamındaki yağ dokularının varlığını kontrol etmek gerekir. Olabildiğince sabit değerlerde tutmak amacıyla (yağ dokularının aşırı azalması da operasyondan önceki süreçte tehlikelidir çünkü operasyonun planlaması mevcut yağ dokularının varlığına göre yapılmaktadır) yeteri kadar kalori alınmalı; yağ dokularında aşırı artışa veya azalışa sebep olabilecek beslenme alışkanlıklarından uzak durulmalıdır. Kan şekerini düzenleyecek şekilde beslenmek faydalı olacaktır. Ayrıca şekeri kesmek de bu aşamada oldukça faydalı olacaktır.

Ameliyattan Önce Yapılması Gereken Son Hazırlıklar

Ameliyat gününe kadar geçen süreçte doktor tavsiyeleri ile yaşanan düzenli hayat, operasyonun sonuçlarını garanti altına almak açısından yeterlidir. Yine de, tüm tavsiyelere rağmen operasyondan hemen önce yapılması gereken bazı hazırlıklar bulunur. Bu hazırlıkların temelini ise psikolojik durum oluşturur.

Operasyon her ne kadar basit ve kısa olsa da kişiler operasyondan sonraki süreci düşünerek psikolojik baskı altına girebilmektedir. Bu süreçte, operasyon günü rahat etmek için gerekli her türlü hazırlık yapılmalı; hastaneye giriş yapılmasından taburcu olunmasına kadar her an detaylıca planlanmalıdır. Yanınıza alacağınız malzemeler, yanınızda olacak kişi veya kişiler de mutlaka belirlenmelidir. Yani psikolojik açıdan rahatlama sağlayacak her türlü unsur bu hazırlık sürecine mutlaka dahil edilmelidir. Bunun dışında, operasyondan hemen önce yapılması gereken fiziki bir hazırlık bulunmaz. Acil ihtiyaç duyulabilecek malzemelerden hazırlanacak ufak bir sırt çantası ile yatışın yapılması faydalı olacaktır.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Sonrası

Operasyon oldukça basittir. Ortaya çıkabilecek komplikasyon ve riskler de sınırlı olduğu için operasyondan sonraki süreç önem kazanır. Gerek ameliyat günü ve ameliyat anı gerekse de ameliyattan hemen sonraki taburcu olma süreci oldukça önemlidir. Ameliyatın en yoğun etkileri bu zaman diliminde yaşanmaktadır. Operasyonun icra edildiği tekniğe göre değişmekle birlikte olağan bazı etkiler ile olağandışı bazı durumlar ortaya çıkabilir. Bunların neler olacağı hastanın durumuna göre değişmektedir.

Operasyondan sonraki süreci üçe ayırmak mümkündür. Operasyon günü, operasyon gününden başlayıp üç gün sonrasına kadar devam eden iyileşme süreci ve üçüncü günden başlayıp ikinci aya kadar devam eden normalleşme süreci… Tüm süreçlerde de dikkat edilmesi gerekenler farklılaşmakta; hastanın yaşayışı günden güne normale dönmektedir.

Ameliyat Günü

Meme büyütme ameliyatları yaklaşık bir saat kadar sürmekte; ameliyatın tamamlanmasından sonra hasta üç saat kadar dinlendirilmekte ve taburcu edilmektedir. Ortaya herhangi bir komplikasyon çıkmadığı durumlarda süreç böyle işlemektedir. Hastanın aynı gün taburcu oluyor olmasından dolayı uygulanan ameliyatlar genelde öğleden önce icra edilmektedir. Bu sebepten ötürü ameliyat gününden bir gün önce veya sabah çok erken yatış yapılması söz konusudur.

Her ne kadar basit olsa da operasyondan önce ciddi bir ameliyata giriyor havası ile hazırlanmak operasyonun risklerini azaltmak açısından faydalıdır. Operasyondan önceki gün akşam saatlerinden itibaren kan değerlerine etki edebilecek her türlü beslenme tamamen kesilmelidir. Ayrıca doktorun tavsiyesine göre gündüz de besin tüketilmemesi gerekmektedir.

Hastanın yatışının yapılmasından sonra çeşitli testler uygulanır. Hastanın ameliyata engel teşkil edebilecek, operasyondan önceki hazırlık sürecinde gözden kaçmış hastalıklarının bulunması veya bulaşıcı hastalık varlığının kontrolü amacıyla bu testler uygulanmaktadır. Testlerin sorunsuz geçmesinden sonra hasta anestezi uzmanıyla beraber ameliyat odasına alınır. Meme bölgesinde gerekli çizimler yapılır ve hasta rahatlatılır. Sonrasında ise hasta uyutularak ameliyat aşamasına geçilir. Uygun yöntemle ameliyat icra edildikten sonra operasyon sonlandırılır.

Operasyondan sonra hastanın ayılmasıyla beraber operasyonu yapan doktor tarafından muayene gerçekleştirilir. Operasyonun sonuçları ve hastanın durumu değerlendirilir. Hasta üç saat kadar sırt üstü dinlendikten sonra ayağa kalkabilmektedir. Ayrıca yemek yemesinde ve yürümesinde bu dinlenme süresinin tamamlanmasından sonra sıkıntı yoktur. Operasyonun erken saatlerde yapılmasından dolayı öğleden sonra hasta taburcu olmaya hazır hale gelir. Eğer komplikasyon riski yoksa hasta taburcu edilir. Eğer hasta istemiyor veya komplikasyon riski varsa hasta bir gece yatırılabilir.

Ağrılar

Operasyon sırasında uygulanan teknikler oldukça basittir. Ayrıca gerçekleştirilen operasyonun anestezi etkisi altında gerçekleştiriliyor olmasından dolayı herhangi bir ağrı ya da acı kesinlikle hissedilmez. Anestezi uzmanının hesaplamasına göre verilen ilaçlar yaklaşık bir saat kadar etki eder. Operasyonun tamamlanmasından sonra hastanın herhangi bir ağrı ya da acı hissetmemesi için duruma göre diğer ağrı kesiciler verilebilir.

Çok nadiren, kas dokusunun altına yerleştirilen protezlerden dolayı, kasların hareket etmesiyle birlikte ağrı gözlemlenebilmektedir ancak bu ağrı oldukça hafif dozludur. Kasların hareketinin kesilmesiyle beraber ağrı da ortadan kalkmaktadır. İlk üç gün boyunca görülen bu ağrı, üçüncü günden itibaren tamamen ortadan kaybolmaktadır. Ağrıyla beraber dolgunluk hissi de yok olmaktadır.

Beslenme

Operasyondan önce, operasyona hazırlık sürecinde başlatılan beslenme alışkanlıklarının operasyondan sonra da sürdürülmesi mecburidir. Operasyonun tamamlanmasından sonra geçirilen üç saatlik dinlenme süresinin hemen ardından yemek yenebilir ancak yenen yemeğin hafif olması gerekmektedir. Basit bir operasyon olmasına rağmen meme büyütme ameliyatlarından sonra da vücut yorulmaktadır. Bu yorgunluğun etkilerinin artmaması için olabildiğince hafif, öğünlük kalori ihtiyacının yarısı kadar, yağsız ve tuzsuz yemek tüketimi yapılmalıdır. Bu perhiz bir ya da iki gün sürdürülmeli; sonrasında ise normal beslenme düzenine geçilmelidir. Memenin altına yerleştirilen protezler memeyi gayet dolgun gösterir. Eğer sağlıksız bir beslenme düzeni ile memelerin hacmi daha da artırılırsa bu sefer de ortaya büyüklük açısından estetik olmayan bir görüntü çıkacaktır. Bunun önüne geçmenin yegane yolu ise beslenme alışkanlıkları ve spor egzersizleridir.

Gözetim Süresi

Diğer operasyonlarla kombine edilmediği ve standart ölçülerde; standart uygulamalarla yapıldığı sürece meme büyütme ameliyatı oldukça basittir. Genel olarak ise süresi bir saati aşmamaktadır. Ülkemizdeki birçok plastik cerrah da hastalarını aynı gün taburcu etmek için özel şekilde ameliyat planlaması yapmaktadır. Her ne kadar basit bir ameliyat olsa da, ameliyattan sonra hastanın bir süre gözlem altında tutulması; risklerinin değerlendirilmesi elzemdir. Meme büyütme ameliyatından sonra yaklaşık üç saatlik bir gözlem süresi vardır. Gözlem süresi başlamadan önce, operasyonu yapan doktor tarafından bir muayene gerçekleştirilir. Sonrasında ise hasta çeşitli cihazlara bağlanarak üç saat boyunca kontrol edilir. Üç saatlik gözetim süresinin sonunda herhangi bir sorun görülmezse hasta ayakta taburcu edilir.

Psikolojik Durum

Meme büyütme operasyonuna giren hastaların en temel beklentisi, operasyondan önceki estetik olmayan görüntünün ortadan kalkmasıdır. Estetik olmayan memeler kişilerin psikolojik durumunda ciddi bir baskı oluşturduğu için, operasyon giren hastaların genel olarak beklentilerinin fazla; psikolojik durumlarının ise kötü olduğunu söylemek mümkündür. Bu olumsuz durum operasyon öncesinde yapılan mülakatlar ile büyük oranda ortadan kaldırılsa da operasyonda sorun çıkma ihtimaline karşı her daim belirli seviyede baskı bulunmaktadır.

Operasyonun tamamlanmasından sonra meme bölgesinin görülmüyor oluşu, ödemlerin varlığı ve kızarıklık gibi durumlardan dolayı psikolojik baskı hali devam edebilir. Hastanın, operasyonun sonuçlarına dair gerçeğe en yakın görüntüyü elde edebileceği birinci haftanın sonuna kadar da bu baskı devam eder. Hastanın memelerini görmesiyle beraber de psikolojik durumu hızla düzelerek pozitif alana kayar.

İlaç Kullanımı

Operasyondan sonraki süreçte hastanın ağrı veya acı hissetme ihtimali oldukça az olsa da sıfır değildir. Özellikle kas dokularının altına yerleştirilen protezlerin, kas hareketleriyle beraber olağandışı şekilde acı oluşturma ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar kas hareketlerinin kesilmesi ile bu ağrılar ortadan kalkıyor olsa da önlem olarak ilaç kullanımı tavsiye edilmektedir.

Operasyondan sonra ortaya çıkabilecek bu gibi olumsuzluklara önlem almak amacıyla kas dokularındaki ağrıları giderebilecek özel ağrı kesiciler reçete edilir. Bunların düzenli kullanımından ziyade münferit kullanımı daha efektiftir. Ağrıların artmaya başladığı ya da beklenmedik şekilde ortaya çıktığı durumlarda kullanılması halinde rahatlama sağlamaktadırlar. Ayrıca operasyonda önce kesilen veya dozu değiştirilen ilaçların operasyondan sonraki süreçte değerlendirmesi tekrar yapılır. Eğer operasyonun sonuçlarını veya hastanın vücut fonksiyonlarını tehlikeye atmayacaksa ilgili ilaçların kullanımına tekrar başlanabilir.

Refakatçi ve Hastanede Kalma Süresi

Hastaların hastanede kalma sürelerinden bahsetmek söz konusu değildir. Operasyonun oldukça basit olması, hastaların gün içerisinde taburcu edilmelerine olanak sağlamaktadır. Her bin hastadan bir tanesi ise bir gün boyunca hastanede yatmaktadır. Bunun sebebi, beklenmeyen bir durumun ortaya çıkması ile hastanın yatmak istemesidir. Bazı hastalar, her ne kadar operasyon başarılı geçmiş olsa da psikolojik baskılardan dolayı bir gün daha hastanede yatmayı istemektedir.

Bu gibi durumlara önlem olmak amacıyla hastanın yanında bir kişinin refakatçi olmasında fayda bulunur. Operasyondan sonraki üç saatlik yatarak dinlenme süresi boyunca hastanın isteklerinin yerine getirilmesi noktasında bu refakatçi oldukça faydalı olacaktır. Ayrıca eğer bir günlük yatış yapılırsa refakatçi yine oldukça faydalı olacaktır. Genel olarak ise hastanın psikolojik açıdan stabil olması için sevdiği bir kişinin refakat etmesi mantıklı olacaktır.

Riskler, Komplikasyonlar ve Yan Etkiler

Her ameliyatta olduğu gibi meme büyütme ameliyatında da ortaya çıkma ihtimali bulunan olumsuz durumlar vardır. Bu olumsuz durumlardan bazıları yüksek bir olasılığa sahip iken; bazıları çok küçük yüzdelere sahiptir. Ortaya çıkma ihtimali bulunan her türlü olumsuz durumun engellenmesinde operasyondan önceki hazırlık süreci oldukça etkilidir. Yapılan tetkikler, hayat tarzı değişiklikleri, doktor seçimi ve protez seçimi tamamen bu riskleri ortadan kaldırmak amacıyladır.

Operasyondan sonra, operasyonun yapılış tarzına göre değişmekle birlikte kanama, kızarıklık, ameliyat izi ve ödem oluşması yüzde doksan ihtimaldir. Ancak tüm bunlar geçicidir. Enfeksiyon, his kayıpları, deformasyonlar ve sarkma ise istenmeyen ancak gerçekleşme olasılığı bulunan olumsuz durumlardır. Operasyon sonrasındaki tavsiyelere azami özen gösterilerek bu olumsuz durumların tamamı büyük oranda engellenebilir.

Kanama, Kızarıklık, Ödem ve Ameliyat İzi

Protezin meme altındaki bölgeye yerleştirilmesi için kesiler açılması gerekir. Standart olarak kesi açılabilecek dört tane alan bulunmaktadır. Her alanın kendine göre olumlu yada olumsuz durumları söz konusudur. Hastanın durumuna en uygun bölgeden operasyon yapılması sayesinde minimum kesi ile operasyon tamamlanabilir. Koltuk altı, göğüs ucu, göbek ve meme altı bölgelerinden yapılacak kesiler sonrasında protez memenin altına yerleştirilir. Açılan kesiler özel dikişlerle dikilir ancak ters bir hareket yapılması halinde kanama riski vardır. Atılan dikişlerin patlaması ya da iyi atılmayan dikişlerden dolayı bu risk ortaya çıkmaktadır.

Yapılacak ufak bir müdahale ile kanama ortadan kaldırılabilir. Genel olarak önemsiz bir komplikasyon olarak görülse de kanamanın durmaması halinde mutlaka doktora başvurulmalıdır. Ayrıca dikiş bölgelerine yakın alanlarda kızarıklık oluşabilir. Eğer kızarıklık protezin yerleştirildiği alanlarda ise alerji riskinden dolayı mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Ameliyattan sonra mutlaka ödem oluşumu gözlenir. Oluşan ödemler protez ile meme dokusu arasına yerleşmektedir. Genelde üç günlük bir sürenin sonunda azalarak bitmekte; kullanılan protezin yüzey türüne göre de yoğunluklarını değiştirmektedirler. Ödemler memeleri olduğundan daha dolgun gösterebilir. Meme protezine dair kesin sonuçların tam olarak anlaşılması ödemler yüzünden bir haftayı bulabilmektedir. Protezin yerleştirilmesi için girilen bölge fark etmeksizin ameliyat izi kalmaktadır. Kullanılan yöntemin endoskopik olması halinde bu iz oldukça küçük olmakta; girilen bölgeye göre de gözden uzak olabilmektedir. Koltuk altı, meme altı bölgelerinde oluşan izler büyük oranda görünmezdir. Meme ucu ve göbek bölgesi ise daha görünürdür. Tüm bu izler, ikinci haftanın veya üçüncü haftanın sonunda yapılan iz yok etme operasyonu ile ortadan kaldırılmaktadır.

Enfeksiyon

Vücudun bağışıklık sistemi vücuda girebilecek yabancı maddelerle sürekli olarak mücadele etmektedir. Bu mücadeleyi aksatan temel unsur, bağışıklık sisteminin çeşitli sebeplere bağlı olarak zayıflaması veya vücudun savunma duvarında çatlaklar olmasıdır. Meme büyütme amacıyla açılan kesiler vücudun savunma duvarında açılan büyük çatlaklar gibidir. Ameliyattan sonra, dikişler alınana kadar geçen sürede kesi yapılan bölgelerin hijyenine azami özen gösterilmesi gerekmektedir. İlgili bölgeye veya bölgelere özen gösterilmediği, hijyene dikkat edilmediği durumlarda çeşitli bakteriler bu bölgelere yerleşerek enfeksiyona sebep olabilmektedir.

Enfeksiyon lokal bir sorun gibi görünse de tedavi edilmediği takdirde ciddi sorunları ortaya çıkarabilmektedir. Bu sorunlar operasyonun sonuçlarını da tehlike altına atabilmektedir. Enfeksiyonun tedavisi her ne kadar kolay olsa ve antibiyotikler ile yapılsa da yakalanmamak için çaba harcamak oldukça önemlidir.

His Kayıpları

Meme protezi yerleştirme işlemi sırasında herhangi bir sinir dokusuna müdahale edilmez. Genelde psikolojik bazı sebeplerden veya operasyon sırasında yapılan ufak hatalardan dolayı geçici his kayıpları ile karşılaşmak mümkündür. Genelde göğüs bölgesindeki kaslarda görülen bu his kayıpları geçicidir. Kas altına yerleştirilen meme protezlerinin yerleştirilmesi sırasında yapılan hatalardan dolayı bu his kayıpları yaşanır. Ayrıca operasyondan hemen sonraki süreçte karşılaşılan his kayıpları ise anestezi ilaçlarına bağlı olarak gerçekleşmektedir.

Genel olarak, his kayıpları istenmeyen bir yan etki olsa da müdahale edilmeden ortadan kalkması dolayısıyla da pek önemli olarak addedilmezler. Meme protezi operasyonlarından sonra his kayıpları ile karşılaşan hastalar çok küçük bir yüzdeye tekabül etmektedir.

Sarkma

Hastanın meme estetiğini sağlamak amacıyla estetik cerraha başvurmasının ardından tetkikler yapılır. Hastanın vücudu incelenir, istekleri alınır. Mevcut koşullar dahilinde olabilecek en iyi yöntemle operasyon planlanır. Operasyon planlanırken vücut anatomisi, protezin özellikleri ve operasyon sırasında ortaya çıkabilecek her türlü sorun hesaba katılır. Tüm bunların sonucu olarak da protezin nasıl ve ne zaman yerleştirileceği belirlenir. Nadiren de olsa operasyonun planlanmasında veya uygulanmasında yapılan hatalardan dolayı yerleştirilen protezlerin, yerleştirildikleri bölge ile bütünleşememesi söz konusudur. Bu sebepten ötürü de protez kaymakta, kayan protezden dolayı da meme bölgesinin estetiği dışarıdan fark edilebilir şekilde bozulmaktadır.

Meme büyütme operasyonlarından sonra sarkma ihtimali oldukça düşüktür. Gerçekleştiği durumlarda ise birkaç günlük beklemenin ardından hızlıca müdahale edilebilmesi mümkündür.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Operasyonun başarılı geçmesi ve hastanın taburcu edilmesinden sonra operasyonun sonuçlarının korunabilmesi için hastanın dikkat etmesi gereken bazı şeyler bulunmaktadır. Dikkat edilmesi gereken hususlara azami özen gösterilmesi sayesinde protezin en ideal pozisyonda kalması, bu pozisyon dahilinde meme ile bütünleşmesi sağlanacaktır. Operasyondan sonraki süreci üçe ayırmak mümkündür. Dikkat edilmesi gereken hususlar da bu üç ayrı döneme göredir. İlk dönem operasyonun tamamlanmasından başlayıp üçüncü güne kadar devam eden zaman dilimidir ki oldukça önemlidir. Üçüncü günle ikinci hafta arası ikinci dönemi; ikinci hafta ile ikinci ay arası ise üçüncü dönemi oluşturmaktadır.

İlgili öneriler hem operasyonun sonuçlarının ekstrem bir şekilde bozulmasını önlemekte hem de hastanın konforunu maksimum düzeyde tutmayı amaçlamaktadır. Meme büyütme operasyonları oldukça basit ameliyatlar olduğu için operasyondan sonraki süreç de oldukça konforludur. Bu konforu bozmamak için dikkat edilmesi gereken hususlara azami özen gösterilmesi elzemdir.

Fiziksel Aktivite ve Spor Egzersizleri

Protezler her ne kadar birçok vücut yapısından bağımsız olsa da dışsal travmalara karşı hassastırlar. Meme büyütme ameliyatı basittir ancak maksimum faydanın sağlanabilmesi için operasyondan sonraki sürecin oldukça dikkatli yürütülmesi gerekmektedir. Operasyonun tamamlanmasından yaklaşık üç saat sonra hastanın ayağa kalkması ve işlerini halletmesi mümkündür. Bir günlük evde yapılan istirahatten sonra hasta hafif, masa başı işine dönebilir.

Üçüncü günden itibaren (tavsiye edilen yedinci gündür) çok hafif spor egzersizlerine başlayabilir. Üst kas grubunu zorlayacak hareketlerden kaçınması gerekmektedir. İkinci haftadan itibaren spor egzersizlerinin şiddetini artırabilir. İkinci aydan itibaren ise ağır spor egzersizlerine geçiş yapabilir. Hastanın tüm fiziksel aktivitelerini yaparken dikkat etmesi gereken temel nokta ise göğüs bölgesine gelecek travmalardan kaçınmasıdır.

Sauna, Solaryum, Buhar Banyosu, Hamam Kullanımı

Sauna, buhar banyosu ve hamam umumi ortamlardır. Ayrıca, kişisel olsa bile bakterilerin üremesi ve yayılması için oldukça elverişli ortamlardır. Meme büyütme gibi cerrahi kesi ile yapılan bir operasyondan sonra böyle ortamlarda bulunmamak faydalı olacaktır. Ayrıca, protezin yapısına göre değişmekle birlikte hem protezi hem de meme dokusunu etkileyebilecek şeylerden de uzak durulmalıdır. Genel olarak operasyondan sonra iki ay kadar sauna, solaryum, buhar banyosu ve hamamlardan uzak durulması tavsiye edilir.

Özellikle meme bölgesini aşırı şekilde ultraviyole ışığa maruz bırakacak solaryum uygulamasından uzak durulmalıdır. Diğer ortamlara ise, eğer kişisel bir alan sunuyor ve maksimum hijyen sağlıyorsa dikişlerin alınmasından sonra sorunsuzca girilebilir.

Duş

Hastaların operasyonun tamamlanmasından sonra üç gün boyunca duş almaması gerekmektedir. Eğer duş alınması olmazsa olmaz ise göğüs bölgesinin altı ve üstü ayrı ayrı yıkanmalı; göğüs bölgesine doğrudan su temasından kaçınılmalıdır. Üçüncü günden itibaren ise duş alınmasında sıkıntı yoktur. Protezin yerleştirildiği alanı koruyan koruyucu bant sayesinde bölgeye olan su teması sıfırlanır. Duş alırken aşırı sıcak veya aşırı soğuktan kaçınmak gerekir. Ilık su ile duş alınması vücudun aşırı uçlardan korunması için yeterlidir.

Seyahat ve Aşırı Güneş Işınları

Meme büyütme operasyonları, diğer ameliyatlar ile kombine edilmedikleri takdirde oldukça kolay ameliyatlardır. İlk gün ayakta taburcu edilen hasta üçüncü günden itibaren sosyal yaşamına sorunsuz şekilde dönebilir. Üçüncü güne kadar evde istirahat etmesi gerekmektedir. Bu istirahat hem ameliyatın yorgunluğunun atlatılmasında hem de psikolojik etkilerin ortadan kaldırılmasında kritik bir süredir. Üçüncü günden sonra hastanın seyahat etmesinde herhangi bir sakınca bulunmaz ancak dikişler alınana kadar uçak yolculuğundan kaçınması gerekmektedir. Basınç değişimleri dikişlerin patlamasına, kanama riskinin ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Karayolu veya denizyolu ile yapılan seyahatlerde ise herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.

Uyku Pozisyonu

Memelere yerleştirilecek protez için dört bölgeden kesi açılabilir. Hastanın durumuna, isteklerine ve protezin çeşidine göre kesi bölgesi seçilmektedir. Genelde meme ucu, koltuk altı, göbek ve meme altı bölgelerinden kesi açılır. Açılan tüm bölgelerin vücudun ön yüzüne denk gelmesinden dolayı uyku pozisyonuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Atılan dikişler alınana kadar vücudun tüm ağırlığını öne vermemek gerekmektedir. Özellikle dikişli bölgeleri açıkta bırakacak şekilde uyumak; bu bölgeleri yükten yoksun bırakmak gerekmektedir. Uyku pozisyonunun protezlerin şekillenmesinde etkisi bulunmamaktadır. Uyku pozisyonu ile ilgili yapılan tüm öneriler dikişlerin sağlığı içindir.

Sütyen Kullanımı

Protezin yerleştirilmesinden sonra sıkı şekilde bölgede tutulması gerekir. Bütünleşme aşamasının sağlıklı şekilde tamamlanabilmesi için korse kullanılabilir ancak günümüzde sporcu sütyenleri kullanılmaktadır. Hastanın operasyondan çıkmasının ardından sporcu sütyeni giydirilmekte; bu sütyen de baskıcı yapısı sayesinde göğüs bölgesine yerleştirilen protezleri uygun açıda tutmaktadır. Bütünleşme aşamasının tamamlanmasına kadar geçen iki haftalık sürede bol giysiler ya da bol sütyenler yerine sıkı bir görünüm sağlayan sporcu sütyenleri tercih edilmektedir.

İkinci haftadan sonra yapılan kontrol sonucunda sporcu sütyeni kullanımı bir hafta daha devam ettirilebilir ya da sütyen seçimi serbest bırakılabilir.

Dikişler

Operasyonun temel amaçlarından birisi estetiği sağlamak olduğu için meme büyütme ameliyatlarında atılan dikiş sayısı oldukça azdır. Bazı protez uygulamaları tamamen kapalı ameliyat yöntemi ile gerçekleştirildiği için üç – beş dikişten fazlası atılmamaktadır. Atılan dikişlerin de vücudun atıl bölgelerinden atılmasından dolayı operasyondan sonra görünürde iz kalması söz konusu değildir.

En geniş çaplı meme büyütme operasyonunda bile atılan dikiş sayısı on beşi geçmez. Hal böyle olunca hastanın konforunun maksimumda olduğunu söylemek mümkündür. Ameliyat sırasında atılan dikişler herhangi bir pansumana ihtiyaç duymaz. Dikişlerin üzerini örten koruyucu bant pansuman gerekliliğini ortadan kaldırır. Genelde onuncu günde çıkarılan bu bantla beraber dikişler de kendiliğinden kaybolmuş olur.

Cinsel Aktivite

Operasyondan sonra cinsel açıdan pasif olmayı gerektirecek herhangi bir müdahale yapılmaz ancak memelerin cinsel aktivite ile olan bağı düşünüldüğünde, operasyondan sonra iki hafta kadar cinsel münasebetten kaçınmak faydalı olacaktır. Bu fayda sağlığın korunmasından ziyade memeleri darbelerden uzak tutmakla alakalıdır. Ayrıca cinsel aktivite sırasında harcanan eforun korunması, operasyondan sonraki yorgunluğun atılması için faydalı olacaktır. Son olarak ise, cinsel aktivite sırasında zorlanma ihtimali bulunan üst kas grubunun korunması amacıyla cinsel aktivite ertelenebilir. Ancak tüm bu erteleme tavsiyeleri zorunluluk değildir. Özel durumunuzu doktorunuzla konuşarak bu durumu netleştirebilirsiniz.

Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci

Operasyondan sonra ekstrem bir hata yapılmaz ve doktor tavsiyelerine harfiyen uyulursa iyileşme süreci oldukça konforlu; iyileşme süresi ise bir o kadar kısadır. Meme büyütme ameliyatları ile yapılan müdahaleler oldukça küçük olmasına rağmen etkilidir. Dikiş sayısının az olması, hastanın hemen taburcu edilmesi ve hastanın sosyal yaşamına dönüşünün birkaç gün alması iyileşme süresinin ne kadar kısa olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Operasyondan sonraki iyileşme süresinin zamansal durumu hastadan hastaya göre değişebilir. Vücudu daha dinç olan hastalar üçüncü haftadan itibaren tamamen iyileşebilirken bazı yaşlı hastalar beşinci haftadan itibaren iyileşmiş sayılmaktadır. Sosyal yaşama dönüş, işe dönüş, spor egzersizlerine dönüş ve seyahat gibi unsurlar tamamen hasta özelinde değişmektedir. Genel olarak sosyal yaşama ikinci gün; hafif işlere üçüncü gün; spor egzersizlerine yedinci gün; ağır işlere ve ağır spor egzersizlerine ise ikinci ayda dönmek mümkündür.

Düzenli Doktor Kontrolleri

Meme büyütme ameliyatı ne kadar kolaysa, operasyondan sonra operasyonun sonuçları korumak o kadar zordur. Bu zorluk hassaslıktan kaynaklanmaktadır. Yapılacak en ufak müdahale dahi ince hesaplamaları boşa çıkarmakta; memenin dikliği veya açısı bozulabilmektedir. Protezin konumu ve hacmi de çeşitli hatalardan dolayı değişebilmektedir.

Operasyondan sonraki ilk sonuçların alınmasından başlayarak altı aylık uzun süreli sonuçların alınmasına kadar geçen sürede sürekli olarak doktor kontrolü yapılmaktadır. Bu kontroller azalan sıklıkta devam etmekte; altıncı aydaki kontrol ile de sonlandırılmaktadır. İlk kontrol ameliyattan hemen sonra olmaktadır. İkinci kontrol ilk haftanın sonunda, üçüncü kontrol ise ilk ayın sonundadır. Sonrasında ise duruma göre değişmekle birlikte iki ya da üç kontrol daha yapılarak operasyon sonuçlandırılmaktadır.

Sık Sorulan Sorular

Tüm psikolojik etkileriyle beraber düşünüldüğünde meme büyütme ameliyatlarına karar verilmesi oldukça zor bir süreçtir. Karar verme sürecinde en ufak ayrıntılar dahi araştırılmaktadır. Sosyal çevreden alınacak onaya ihtiyaç duyulması, doğallığa dair şüpheler olması gibi durumlar bazı spesifik başlıkların cevaplanmasını zaruri kılmaktadır. Meme (göğüs) büyütme ameliyatlarına dair sorulabilecek bazı spesifik sorular ve cevapları aşağıdaki gibidir.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatında Kullanılan Protezler Güvenli Mi?

Meme protezi oldukça güvenli bir meme büyütme yöntemidir. Kullanılan malzemeler tamamen FDA onaylıdır. Ayrıca yıllar içerisinde edinilen tecrübelerden hareketle dışsal faktörlere karşı kayıtsız kalabilen protezler imal edilmiştir. Travmalar başta olmak üzere, proteze zarar verebilecek her türlü durum bu protezler sayesinde ortadan kalkmaktadır.

Günümüzde kullanılan protezler silikondan veya fizyolojik tuzlu sudan imal edilebilmektedir. İkisinin de vücuda herhangi bir olumsuz etkisi bulunmaz. Hem sağlık açısından hem de dayanıklılık açısından iki tür protez de oldukça güvenlidir.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatında Kullanılan Protez Alerji Yapar Mı?

Kullanılan protez malzemesi eğer fizyolojik tuzlu su ise vücutta en ufak olumsuz etki oluşturma ihtimali bulunmamaktadır. FDA onaylı olmayan bazı silikonlarda ise vücut alerjik reaksiyon geliştirebilir. Bu gibi olumsuz bir durumun ortaya çıkmaması için mutlaka FDA onaylı protezler kullanılmalı; alerji testleri operasyondan önce uygulanmalıdır. Protez uygulamasından sonra alerjik reaksiyon görülme oranı on binde bir kadardır ki bu oldukça düşük bir orandır.

Alerjik reaksiyonun ortaya çıkmasından sonra protez meme altından çıkarılarak gerekli tetkikler uygulanır. Eğer maddeye karşı bir alerji söz konusu ise protezin imal edildiği malzeme değiştirilerek operasyon tekrarlanır.

Meme (Göğüs) Protezinin Büyüklüğüne Nasıl Karar Verilir?

Protezin büyüklüğüne karar verilirken hastanın vücut ölçüleri dikkate alınır ancak en nihayetinde hastanın istekleri protez boyutunu belirlemektedir. Güzel, estetik ve kabul gören doğal bir görüntü elde etmek için estetik cerrahla uzun uzun konuşulması gerekmektedir. Yapılan her operasyon doğallığı ortaya çıkarmadığı için bu aşamada ince elenip sık dokunmalıdır. Vücudun ölçülerine en uygun protez büyüklüğünün seçilmesi usta işidir. Alanında uzman estetik cerrahlar tarafından yapılacak seçimlere riayet edilmesi yerinde olacaktır.

Uygulanan Protez Dışarıdan Bakıldığında Belli Olur Mu?

Günümüzde uygulanan protezlerin, eğer absürt bir büyüklük veya doğallıktan uzak bir görüntü yok ise dışarıdan bakıldığında fark edilmesi mümkün değildir. Çoğu protezin dokunmayla dahi tespiti imkansızdır. Meme protezlerinde protez yapısı memenin içerisine değil altına yerleştirilir. Temas sırasında meme dokusuna temas edildiğinden dolayı protez fark edilmez. Ayrıca yerleştirilen protezler günümüzde meme dokusu ile aynı yoğunluktadır.

Protezin dışarıdan bakarak tespiti için ya protezin kaymış olması ya da hatalı bir operasyon yapılmış olması gerekmektedir.

Meme Protezi Tek Memeye Uygulanabilir Mi?

İnsanların memesi her ne kadar simetrik gibi görünse de hiçbir zaman tam simetrik değildir. Bir meme diğerinden daha küçük olabilmektedir. Ayrıca meme kanseri veya diğer genetik problemler de tek memeyi etkisi altına alabilmektedir. Doğuştan gelen gelişimsel bir problem veya benzeri sorunlar mevcut ise tek memeye protez uygulanabilir. Çoğu zaman memeleri dengelemek, estetik ve eşit bir görüntü yakalamak için böyle uygulamalar yapılmaktadır.

Meme kanserinin etkisi altına girme ihtimali olan memelerin iç dokusunun boşaltılması ve yerine protezin yerleştirilmesi de söz konusudur.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatında Yaş Sınırı Var Mı?

Meme büyütme operasyonlarında yaş sınırı bulunmaz. Operasyon oldukça basittir. Ancak, meme gelişimini tam olarak sağlamamış, memesinin büyüme ihtimali yüksek olanlara operasyon tavsiye edilmez. Meme yapısının tam olarak oturmasından sonra hala estetik ameliyat ihtiyacı duyuluyorsa operasyon o zaman gerçekleştirilir.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatından Sonra Bebek Emzirilebilir Mi?

Yerleştirilen protez memenin iç dokusuna değil, altına yerleştirilmektedir. Bebeği emzirmek için gerekli olan süt kanalları ise memenin iç dokusunda bulunmaktadır. Eğer herhangi bir hata sonucu bu süt kanallarına zarar verilmemiş ise protez uygulamasından sonra bebek emzirmede herhangi bir sorun yaşanmaz. Estetik cerrahlar eğer kadın hala doğurgan ise süt kanallarına zarar vermemek için azami özen göstermektedir. Süre olarak ise ameliyattan sonraki üçüncü günden itibaren bebek emzirilebilir.

Uygulanan Protez Sonradan Çıkarılabilir Mi?

Meme protezi uygulaması sonrasında yerleştirilen yapı vücut ile bütünleşen cinsten değildir. İçerideki akışkan yapıyı koruyan silikon bir çeper vardır ve bu çeper birleşmeyi engeller. Hal böyle olunca, gerektiği durumlarda yerleştirilen protezin kolayca çıkarılması mümkündür. Protez isteyerek çıkarılmasa dahi yararlı ömrünü doldurduğunda ikinci bir operasyon için çıkarılmaktadır.

Meme Protezinin Ömrü Ne Kadar?

Meme protezleri imal edildikleri malzemeye göre değişmekle birlikte yirmi ile otuz yıl arasında ömre sahiptirler. Firmalar bu ömrün sınırsız olduğunu söylese de protezin çevresindeki bağ dokulardan dolayı ikinci bir operasyonun ilk operasyondan on beş ya da yirmi yıl sonra yapılması meme estetiğinin sağlanması açısından oldukça faydalı olacaktır.

Silikon Bazlı Protezler Şekil Değiştirir Mi?

Silikon protez yerleştirildikten sonra protezin doğru açıda uyum sağlayabilmesi için hastaya sporcu sütyeni giydirilir. Bu sütyen hem protezi doğru açıda tutar hem de şekil değiştirmesini engeller. Dışsal travmalara maruz kalan silikon protezler yerleştirildikleri alandan uzaklaşabilmekte; nadiren de olsa başka bir şekle bürünebilmektedir. Her iki durumda da müdahale edilmesi, protezin tekrar doğru bir konuma getirilmesi gerekmektedir.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Pahalı Mı?

Ameliyat tamamen estetik kaygılar güdülerek yapılmaktadır. Meme kanseri ve gelişimsel sorunlar dışında meme büyütmenin sağlık ile açıklanacak bir yanı yoktur. Durum böyle olunca da fiyatlar yüksek olabilmektedir. Fiyatları belirleyen onlarca faktör olduğundan dolayı net bir fiyat ya da pahalıdır ucuzdur gibi tahmin vermek mümkün değildir. Ameliyatın yapıldığı hastane, yapan ekip, ihtiyacınız, kullanılan protez gibi birçok faktör ameliyat fiyatının belirlenmesinde etkindir.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatı Dinen Caiz Midir?

Estetik bir görünüm sağlamak amacıyla yapılan müdahaleler genel olarak caiz sayılmasa da farklı görüşler bulunmaktadır. Bu konuda en iyi bilgi Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınacaktır. Durumunuza özel dini yorumunuz için ilgili kurum ile iletişime geçmeniz faydalı olacaktır.

Kullanılan Protezler Meme Kanserine Neden Olur Mu?

Kullanılan protezlerin başta meme kanseri olmak üzere herhangi bir olumsuz duruma sebep olması söz konusu değildir. Yapılan uzun süreli çalışmalara göre birçok yiyecekte ve içecekte, protezlerdekinden daha fazla silikon bulunmaktadır.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatında Hangi Yöntem Tercih Edilmelidir?

Kalıcı bir sonuç için mutlaka protez uygulaması tercih edilmelidir. Ancak kısa süreli ve geçici sonuçlar için yağ enjeksiyonu yöntemine başvurulabilir. Enjeksiyon uygulamalarının her bir ya da iki yılda bir tekrarlanması gerektiği unutulmamalıdır. Otuzlu yaşların sonlarından itibaren enjeksiyon uygulamaları tekrarlansa dahi meme estetiği arzu edilen ölçüde sağlanamamaktadır. Protez uygulamasında ise yaş ya da fiziki durum sınırlaması olmadan estetik bir görüntü yirmi yıl kadar sorunsuz şekilde sağlanabilmektedir.

Dolgu Enjeksiyonu Mu Yoksa Yağ Enjeksiyonu Mu Tercih Edilmelidir?

Meme büyütmek amacıyla genelde yağ enjeksiyonu oldukça kolay bir şekilde yapılabilmektedir. Bunun temel sebebi çift taraflı faydasının olmasıdır. Yağ enjeksiyonu yapmak için vücudun başka bir bölgesinden yağ eksiltilir ve memeye enjekte edilir. Alınan bölgenin bel ya da basen olması sayesinde ise memeler daha dolgun görünür.

Meme (Göğüs) Büyütme Ameliyatında Kullanılan Dolgu Malzemesi Zararlı Mıdır?

Dolgu malzemesinin içerisinde maddelerin vücuda herhangi bir zararı bulunmaz ancak birçok doktor tarafından da dolgu enjeksiyonları tercih edilmez. Hastanın doğrudan protez uygulaması yaptırması ya da yağ enjeksiyonuna başvurması arzulanır. Eğer yeteri kadar yağ yok ise vücutta o zaman dolgu enjeksiyonuna başvurulabilir.

Dolgu malzemesi olarak kullanılan onlarca madde bulunmaktadır. Kullanılan maddelerin FDA onaylı olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca merdiven altı kliniklerde değil; işini ciddiye alan hastanelerde operasyonlar gerçekleştirilmelidir.

Silikon Hangi Durumlarda Patlar?

Gerek medyadaki sık söylemlerden gerekse de internet üzerindeki hurafelerden anlaşılmaktadır ki silikonun kolayca patladığı düşünülmektedir. Sanılanın aksine silikon oldukça dayanıklı bir protez malzemesidir. Ciddi derecede güç uygulanan dışsal travmalar dışında herhangi bir durumda patlaması söz konusu dahi değildir. Bazı durumlarda patlamaktan ziyade meme altında yer değiştirmesi söz konusudur ki bu durum ufak bir müdahale ile düzeltilebilmektedir.

Göğüs Büyütme Ameliyatı Fiyatı Nedir?

Göğüs yani meme büyütme ameliyatları için farklı teknikler kullanılmaktadır. Dolgu veya yağ enjeksiyonlarının fiyatları ile protez uygulamalarının fiyatları arasında ciddi fark bulunmaktadır. Aynı şekilde farklı protez türleri de beraberinde farklı fiyatları getirmektedir. Operasyonu yapan plastik cerrahın uzmanlık seviyesi, uygulama kalitesi ve operasyonun yapıldığı hastane de fiyatlar üzerinde etkilidir. Estetik amaçlarla icra edilen meme büyütme ameliyatlarının fiyatını öğrenmek için mutlaka muayene olunmalıdır.

Meme Büyütme Ameliyatı Hangi Bölüm/Doktor Tarafından Yapılır?

Meme büyütme ameliyatlarının tamamı estetik kaygılarla yapılır. Meme kanseri sonrası meme kayıpları da, küçük memelerin büyütülmesi de plastik cerrahi uzmanları tarafından icra edilmektedir. Ancak her plastik cerrah meme büyütme konusunda uzman olmadığından dolayı mutlaka bu konuda uzman olan bir hastaneye veya kliniğe; daha da detaylı olarak ise cerraha başvurulmalıdır.

Meme Büyütme Ameliyatından Sonra Korse Kullanılır Mı?

Gerek yağ ve dolgu enjeksiyonlarından sonra gerekse de protez yani silikon uygulamalarından sonra şekillenmenin arzu edildiği gibi olması için korse kullanımı söz konusudur. Ancak kullanılacak korse vücudun diğer bölgelerindeki gibi değil, sıkı bir sütyendir. Çoğu zaman korseden ziyade bir beden küçük sporcu sütyeni kullanımı da yapılabilmektedir.

Meme Büyütme Ameliyatından Sonra Dikişler Alınır Mı?

Meme büyütme ameliyatının estetik amaçlarla yapılıyor olması kullanılacak dikişlerin de özel olmasına sebep olur. İz kalma ihtimalini artırdığı için operasyon sırasında alınan dikişler kullanılmaz. Memenin alt tarafında yani deriye bakan tarafta açılan kesi kendi kendine eriyebilen dikişlerle kapatılır. Doğal olarak meme büyütme ameliyatından sonra dikişlerin alınması gerekmez.