Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Karotis Endarterektomi Ameliyatı

Ameliyat Özeti
Anestezi Türü: -
Ameliyat Süresi: -
Hastanede Kalma Süresi: -
İşe Dönme Süresi: -

Ameliyat ve tedavi süreçleri, kişiden kişiye farklılık arz edebilir. Ameliyat.com tedavi ve ameliyat özetlerinde, ortalama değer niteliği taşıyabilecek örnek tablolardan yararlanılmıştır.

Vücudu bir bütün olarak ele aldığımızda, bu bütünün her parçasıyla doğru şekilde beslenmesinden dolaşım sistemi sorumludur. Dolaşım sistemini oluşturan elemanlar arasından belki de en önemlileri arterlerdir. Arterler vücudun otoyolları olarak adlandırılabilir. İçerisinden ciddi miktarda kan geçiren bu yapılarda meydana gelen sorunların çok ciddi etkileri olabilmektedir.

En önemli iki arter şah damarı olarak bilinmektedir. Boynun her iki tarafında yer alan bu yapıların deforme olmasıyla çeşitli hastalıklar gelişebilmektedir. İşte, şah damarlarını etki altına alan bazı faktörlerin bu bölgede deformelere sebep olması sonucunda karotis arter hastalığı ortaya çıkmakta, karotis arter hastalığının tedavi edilmesi için de karotis endartektomi ameliyatları uygulanmaktadır.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. Murat Dikmengil

Karotis Endarterektomi Ameliyatı Hakkında

Karotis arter hastalığına müdahale etmek için çeşitli yollar bulunur. Bu yollardan hangisinin seçileceği tamamen hastanın durumuna göre belirlenmektedir. Cerrahi yöntem her zaman son çare olarak düşünülmektedir ancak hastalığın etkilerinin bir anda ortaya çıkması; çıkan etkilerin de çoğu zaman ölümcül olması cerrahi yöntemi her zaman seçenekler arasında tutmaktadır.

Karotis endarterektomi ameliyatları sayesinde oldukça ciddi sonuçları olan karotis arter hastalığı tedavi edilmekte; hastalığa bağlı belirtiler de cerrahi yöntemin bir sonucu olarak ortadan kaldırılmaktadır.

Karotis Arter Hastalığı Nedir

İnsanların şah damarı olarak bildiği, boynun her iki yanında yer alan damarlara karotis arter ismi verilir. Beyin gibi oksijene ve enerjiye ciddi miktarlarda gereksinim duyan bir organın beslenmesinden de büyük oranda bu iki damar sorumludur. Ayrıca karotis arterlerden ayrılan damarlar da yüz bölgesinin, saçlı derinin, boyun bölgesinin beslenmesinden sorumludur.

Çeşitli sebeplere bağlı olarak ilgili damarların içerisinde yağ birikmesine ve bu biriken yağların akışı yavaşlatmasına – tıkamasına karotis arter hastalığı adı verilir. Hastalığın seviyesi ile birikim gösteren yağ miktarı arasında bağlantı bulunmaktadır. Hastalığa müdahale edilmediği takdirde beyin fonksiyonlarında azalma ve hatta ölümle bile karşılaşılabilmektedir. Plak gelişiminin yani yağ birikiminin etkileri damarın esneme payına ve debisine etki etmektedir. Plak gelişiminin olduğu bölgeye göre de riskler değişmektedir.

Karotis arter hastalığını tetikleyen faktörler şunlardır:

  1. Sigara kullanımı, nargile tüketimi veya benzer zararlıların tüketimi yüzünden solunum fonksiyonları başta olmak üzere vücudun tamamında çeşitli sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Sigara tüketiminin en büyük etkisi ise damarların yağ dokuları ile kaplanmasıdır. Yoğun sigara tüketen ya da tüketilen ortamda bulunanlarda karotis arter hastalığı gelişebilir.
  2. Metabolizması bozuk olan, çok et tüketen, çok yağlı beslenen insanlarda kandaki yağ asitlerinin fazlalığına bağlı olarak damar tıkanmaları ile; özellikle de karotis arter tıkanmalaı ile karşılaşılabilmektedir.
  3. Sürekli olarak yüksek kan basıncına sahip olan kişilerde karotis arter hastalığı gelişme ihtimali çok yüksektir.
  4. İnsülin direnci geliştirmiş ya da TİP2 diyabeti olan kişilerde de damar hasarlarına bağlı olarak karoner arter hasarları ile karşılaşmak mümkündür.

Bunlara ek olarak damar yağlanması ihtimalini artıran her türlü faktör, her türlü yaşam tarzı karotis arter hastalığının sebepleri arasında sayılabilir. Hastalık genelde ilk evrelerinde belirti vermez. Belirti verdiği aşama ile en ciddi belirtinin görüldüğü aşama aynı ana denk gelmektedir. Yine de erken ve geç dönem belirtiler şunlardır:

  1. Başlangıç ve orta seviyede daralmış, esnekliğini kaybetmeye başlamış karotis arterlerden geçen kanın karakteristiği değişmektedir. Daralan damar çapından dolayı kan daha hızlı akmakta, akarken de özel bir ses çıkarmaktadır. Rutin doktor kontrolleri sırasında yapılan steteskop dinlemesinde bu sese rastlanabilir.
  2. Geçici inme orta evre belirtilerdendir. Genelde bir ile iki gün arasında hasta kendine gelir.
  3. Boyun üstü bölgede hissizlik, renk değişimleri, hareket kabiliyetinde azalma görülebilir.
  4. Beyin fonksiyonlarının yavaşlamasına bağlı olarak nörolojik her türlü faaliyette sorun ortaya çıkabilir.
  5. Saçlar normalden çok daha hızlı ve görülebilir şekilde dökülmeye başlayabilir.
  6. Görüş kabiliyetinde azalmalar ve hatta bazen tamamen kaybetmeler ile karşılaşılabilir.
  7. Bir anda başlayan yüksek şiddetli baş ağrısı ile karşılaşılabilir.
  8. En ölümcül belirti ise inmedir. Hasta kalıcı olarak beyin fonksiyonlarını kaybeder.

Karotis Arter Hastalığına Kimler Yakalanır

Hastalığı ortaya çıkaran faktörler de hesaba katıldığında genelde kırklı yaşlardan sonra hastalığın görülmeye başladığını söylemek mümkündür. Ancak uzun gelişim süresine sahip bir hastalık olmasından dolayı erken yaşlarda da kişiler risk grubuna dahil edilebilmektedir. Genel risk grubundan ve özel bazı risk gruplarından bahsetmek mümkündür:

  1. Yüksek kötü kolesterol ve düşük iyi kolesterol seviyesine sahip olan kişilerde eğer sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürülmezse hastalığın ortaya çıkma ihtimali çok yüksektir.
  2. Yüksek tansiyon hastaları risk grubundadır.
  3. Sigara kullanan kişiler risk grubundadır.
  4. Ellili yaşlardan itibaren karotis arterlerde plak oluşum ihtimali ivmeli biçimde artar.
  5. İnsülin direncinin varlığı durumunda damar hasarlarına bağlı olarak hastalık gelişebilir.
  6. Vücut kitle indeksi otuz ve üzerinde olan kişiler risk grubundadır. Bu kişilerde metabolizma hastalıklarının varlığı durumunda risk katlanmaktadır.
  7. Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olanlar; düzenli uyumayanlar ve hayatı genel olarak düzenden yoksun olanlar risk grubundadır.
  8. Ailesinde damar tıkanması öyküsü olanlar da genetik olarak risk grubundadır.

Karotis Arter Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir

Karotis arter hastalığı oldukça sinsidir. Dikkatlice araştırılmadığı veya belirti vermediği müddetçe fark edilmesi zordur. Belirti verdiğinde de erken evre tedaviler için geç kalınmış durumdadır. Yine de evresine göre değişmekle birlikte yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve cerrahi müdahalelerden bahsetmek mümkündür. Tedavilerdeki temel amaç mümkünse hastalığı tamamen ortadan kaldırmak; kaldırılamıyorsa da durdurup geriletmektir.

Tedavi yöntemi hastanın durumuna göre seçilir. Hiçbir zaman bir yöntemde ısrar edilmez. Test sonuçları, doktor muayenesi ve bazı özel koşullarına göre yöntem belirlenir. Ayrıca karotis arterlerdeki bu sorunun etkilediği bölgelerle ilgilenen hekimlerden de görüş alınabilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Hastalığa genetik yatkınlığı göz ardı edersek tüm sebepler yaşam tarzı ile alakalıdır. Bu sebepten ötürü de erken dönem karotis arter hastalığında tedavi olarak hayat tarzı değişiklikleri kullanılır. Temel amaç önce hastalığın ilerlemesini durdurmak sonra da yaşam tarzındaki değişikliklerle metabolizmanın dengeye oturmasını sağlamaktır.

  1. Biyolojik saate uygun bir yaşam biçimine geçilmelidir. Gündüz erken kalkılmalı, günde en az yedi saat uyunmalı ve akşam on ikiden önce yatılmalıdır.
  2. Sigara ve alkol tüketimi tamamen bırakılmalıdır.
  3. Haftada en az dört gün, günde bir saat spor yapılmalıdır.
  4. Bir saatten daha fazla oturarak çalışılmamalı; en az on dakikalığına yürünmelidir.
  5. Beslenme alışkanlıkları konusunda profesyonel destek alınmalı, yağlı gıdalar olabildiğince azaltılmalıdır. Ayrıca hazır, işlenmiş ve paketlenmiş; koruyucu içeren gıdalar da tüketilmemelidir.

İlaç Tedavisi

İlaç tedavisinde temel amaç pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçların kullanılması ve hastalığı tetikleyen metabolik faktörlerin ortadan kaldırılmasıdır. Tansiyon ilaçları, diyabet ilaçları, kolesterol ilaçları kullanılabilir. Ayrıca ilaç tedavisi sırasında da yaşam tarzı değişikliklerinin yapılması mecburiyettir.

Karotis Endarterektomi

İlaç tedavisinin de işlevsiz kaldığı durumlarda uygulanabilecek iki cerrahi uygulamadan birisi karotis endarterektomidir. Yöntem seçilirken hastalığın evresi, hastanın durumu, yaşı, özellikleri, hastalığı ortaya çıkaran faktörler göz önünde bulundurulur. Operasyon çoğu zaman genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bazı hastalarda ise lokal anestezi uygulaması ile karşılaşılabilmektedir.

Operasyonun temel amacı darlığa sebep olan plak tabakasının mekanik olarak çıkarılmasıdır. Daralma bölgesine kasıklardan girilir. Sonrasında ise büyük bir özenle plak tabakası çıkarılır. Bu işlem ortalama olarak 2 saat kadar sürebilmektedir. İki tarafta da darlık var ise operasyon süresi iki katına çıkar.

Anjiyoplasti

Karotis stent operasyonu olarak da bilinmektedir. Günümüzde daha çok uygulanan yöntem olmakla birlikte çok ileri dereceli hastalara uygulanmaktadır. Genel anestezi altında uygulanır. Yine kasık bölgesinden girilerek işlem gerçekleştirilir. Ancak bu sefer plak alma gibi basit bir yöntem yerine bölgeyi genişletici yapılar yerleştirilir. Balon veya stent yerleştirilmesi söz konusudur.

Karotis Endarterektomi Ameliyatı Öncesi

Ameliyattan önceki süreçte hastanın probleminin tam olarak analiz edilmesi ve yönteme karar verilmesi gerekmektedir. Yönteme bağlı olarak da hazırlık sürecine girilebilir. Bazı durumlarda yöntemler karma olarak kullanılabilmekte ve sürece birlikte dahil edilebilmektedir. Tüm bunların analiz edilmesi için öncelikle testler uygulanır. Testlerin sayısı ve niteliği hastaların durumuna göre değişir.

Karotis Arter Hastalığının Teşhisi

Öncelikle hastanın tıbbi öyküsü alınır. Ailesinde böyle bir hastalığın olup olmadığı; hastalığı tetikleyebilecek faktörlerin varlığı araştırılır. Tıbbi öykünün alınması sırasında hastalığın en hafif belirtilerine dair sorgulamalar yapılır. Sonrasında ise testlerin uygulanmasına geçilir.

  1. İlk olarak fiziki muayene gerçekleştirilir. Karotis arter üzerindeki akış bozukluklarının yarattığı durumlar gözlenir. Seğirme varlığı gözlenir, arterler üzerinden ses dinlemesi yapılır. Ayrıca fiziki muayene sırasında nörolojik bazı muayeneler de gerçekleştirilebilir.
  2. Ultrasonografi ile arterler üzerindeki kan akışının değişimi, yapısal problemler ve diğer bazı unsurlar tespit edilir. Hastalığın tespitinde en çok kullanılan yöntemdir.
  3. Anjiyografi kesin tanı aracı olarak kullanılmaktadır. İleri şüphe durumunda ve ultrasonografinin işe yaramaması durumunda imdada yetişmektedir. Kasık bölgesinden arterlere girilir ve bölgeye yakın bir noktada kontrast madde enjeksiyonu gerçekleştirilir. Bölgedeki görünümü netleştiren bu madde sayesinde kesin ve çok detaylı görüntüler elde edilir. Görüntüleme X ışınları vasıtasıyla yapıldığı için ekstrem durumlar haricinde hamile kadınlarda kullanılmaz.
  4. MRI nadiren kullanılan bir yöntemdir. Spesifik bazı durumların varlığında kullanılır.
  5. BT ile üç boyutlu görüntüleme yapılabilir. Koldan yapılan kontrast madde enjeksiyonundan sonra X ışınları kullanılır.

Bu testlerin hepsi tek hastada kullanılmaz. En basit yöntemden başlanarak ilerlenir ve kesin görüntüler elde edilip tanı kesinleştirildiğinde süreç tamamlanır. Cerrahi müdahale yapılacak BT’ye kadar varan bir dizi test uygulanabilir.

Cerrahinin Planlanması

Operasyon genelde acil vakalarda uygulanmakla birlikte erken – orta evrede belirti veren hastalıklara da uygulanabilmektedir. Uzman bir doktor tarafından planlama yapılır. Hastalığın etkilediği ve etkileyebileceği tüm noktaların uzmanları tarafından onay gerekir.

Operasyondan önce görüntüleme tekniklerinden elde edilen veriler üzerinden planlama gerçekleştirilir.

Karotis Endarterektomi Ameliyatı Sonrası

Operasyondan sonraki süreç oldukça kritiktir. Beyin fonksiyonlarını ciddi derecede etkileyen bir bölgeye operasyon yapıldığı için olabildiğince hassas olunmalıdır. Ayrıca operasyondan sonra uzun bir süreç dinlenme ile geçer. Aynı zamanda, operasyonun sonuçlarını garanti altına alarak sebep olan faktörleri ortadan kaldırmak için çeşitli tedavi süreçleri uzun bir süre boyunca devam ettirilir.

İyileşme Süreci

Operasyondan sonra hasta dinlenmesi için normal odaya alınır, alındığı odada da değerleri sürekli olarak kontrol altında tutulur. İki gün kadar hastanede yatışı yapılan hasta sonrasında taburcu edilir. Taburcu edildikten sonra evine gidip dinlenmesi mecburiyettir. İki hafta kadar dinlendikten sonra ise hafif işlerine dönmesinde herhangi bir sakınca yoktur.

Ortalama olarak hasta 2 ay süre içerisinde günlük yaşamına kavuşabilir. Bölgeye, metabolizmaya ve genel olarak vücut sağlığına ciddi özen gösterilmelidir. İyileşme sürecinde özellikle hastalara doktorları tarafından söylenen tüm bilgilendirmeleri iyi anlamaları ve uygulamaya büyük önem verilmelidir.

Riskler, Komplikasyonlar ve Yan Etkiler

Operasyonun acil durumda uygulanması halinde riskler oldukça fazladır ancak uzman bir cerrah ile bu riskler azaltılabilir. En olumsuz risk ölümdür ancak ölüm oranları uygulamadaki başarılardan dolayı düşüktür. Operasyona geç kalınması ya da yanlış müdahale edilmesi durumunda beyin fonksiyonlarında ve nörolojik fonksiyonlarda azalma – tükenme görülebilir.

Bunun dışındaki riskler ise cerrahiden kaynaklanan risklerdir. Anesteziye bağlı olarak akciğerlerde sönme, enfeksiyon, kanama, ödem gibi riskler mevcuttur. Operasyondan önce iyi hazırlanılır ve operasyondan sonra da sürece özen gösterilirse riskler minimuma indirilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Operasyondan sonra bir hafta kadar operasyon bölgesine su değdirilmemelidir. Ayrıca bölgenin hijyeni maksimumda tutulmalıdır. Ağır kaldırılmamalı; tansiyonu, kolesterolü ve diğer metabolizma sorunlarını ekstrem noktalara çekebilecek her türlü davranıştan uzak durulmalıdır. Vücudun iki hafta kadar dinlenme pozisyonunda tutulması faydalı olacaktır.

Sık Sorulan Sorular

Damar tıkanmalarının özel bir türü olan karotis arter hastalığı ve bu hastalığın tedavisi için uygulanan karotis endarterektomi ameliyatları çok az insan tarafından bilinmektedir. Yaşam koşullarının sürekli olarak olumsuz yönde ilerlemesinden dolayı yıldan yıla bu hastalığa yakalanan insan sayısı artmaktadır. Doğal olarak, risk grubunda bulunanların; halihazırda bu operasyonu geçirenlerin kafasında soru veya sorunlar oluşabilmektedir. Bunların spesifik başlıklar altında cevaplandırılması faydalı olacaktır.

Cerrahi müdahale yapılmazsa ne olur?

Cerrahi müdahale yapılmadığı takdirde ani felç ve ölümler ile karşılaşılabilir.

Ameliyat SGK tarafından karşılanıyor mu?

Evet operasyon SGK tarafından karşılanmaktadır. Operasyondan önce kurum seçerken anlaşmalara dikkat edilmelidir.

Operasyon sırasında ölüm söz konusu mudur?

Uzman bir cerrah sayesinde bu risk minimumdadır ancak ani inmelerden sonra yapılan müdahalelerde bu risk her zaman mevcuttur.

Karotis ameliyatı fiyatı ne kadardır?

Karotis ameliyatı sırasında arterdeki darlık ortadan kaldırılır. Arterdeki darlık önceden tespit ve takip edilen bir olgu değildir. Operasyon, hastalığın belirtilerinin bir anda ortaya çıkmasıyla acil olarak gerçekleştirilir. Doğal olarak fiyat unsurunu araştırmak için vakit yoktur. Operasyonun riskleri, operasyonun gerçekleştiği hastane ve operasyonu gerçekleştiren doktor başlıca fiyat unsurlarıdır. Ayrıca hastanın sigortasının olup olmadığı da fiyatları etkilemektedir.

Karotis ameliyatı sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

Karotis ameliyatından sonra beslenmenin en az bir hafta boyunca olabildiğince hafif olması gerekir. Birinci haftadan sonra ise hayvansal ve bitkisel yağların tüketimi olabildiğince azaltılmalı, yeşil ve meyve ağırlık bir beslenme düzeni oluşturulmalıdır. Tüm risklerin ortadan kalktığı birinci aydan sonra ise beslenme açısından herhangi bir sınır bulunmaz. Genel sağlık koşulları gözetilerek beslenmeye devam edilmelidir.

Karotis ameliyatı sonrası şişlik oluşur mu?

Operasyondan sonra boyun bölgesinde travmaya uğratılan dokularda küçük ve büyük ödemler gelişebilir. Bu ödemler vücut dışından şişlik şeklinde görülürler. Birinci haftanın sonu itibariyle şişliklerin ortadan kalkması beklenir. Eğer birinci haftadan sonra varlığını sürdüren bir şişlik var ise doktora başvurulmalıdır.

Karotis ameliyatı sonrası ses kısıklığı oluşur mu?

Karotis ameliyatından sonra psikolojik olarak seste kısılma olsa da operasyon sırasında ses tellerine müdahale gerçekleştirilmediğinden dolayı fiziki olarak ses kısıklığı oluşması mümkün değildir. Eğer var ise yeşil çay ya da benzeri sıcaklar tüketilerek sesteki kısılma kontrol altına alınabilir.

İlgili Bölümler