Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından daha fazla bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.

Nasır Tedavisi

Basınç ve sürtünme etkisinin yoğun ve sıkça gerçekleşmesi durumunda el ya da ayak derisi işlevini yitiriyor ve ölü deri bir tabaka oluşturarak sertleşiyor. Nasırın oluşumu bu şekilde gerçekleşiyor ve genellikle ayaklarda çok daha yoğun bir şekilde meydana gelmektedir. Erkek ve kadın oranlamasına bakıldığında erkeklerde daha yoğun görüldüğünü söyleyebiliriz. Nasır hastalığı yaşam kalitesini etkileyen sıkıntılı bir hastalıktır ve özellikle ayaklarda meydana geldiği takdirde yürüme eylemi de daha zor bir hal alacaktır. Dondurma, yakma, cerrahi müdahale ve radyofrekans tedavisi ile kısa süre içerisinde tedavi edilebilir ancak ilerlemiş hastalıklarda öncelik her zaman için cerrahi tedavide olacaktır.

Nasır, yalnızca yetişkinlerde değil, çocuk yaştaki kimselerde de görülebilen bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde ilerleme kaydederek yaşam kalitesini büyük ölçüde olumsuz etkileyecektir. Özellikle ayak bölgesinde çıkan nasır, taban kısmına yerleştiği takdirde yürüme eylemini de çok daha sıkıntılı bir hale getiriyor. Tedavi edilmesinde fayda vardır ve çok sayıda tedavi yöntemine sahip olduğunu bir kez daha hatırlatmak gerekiyor. Öncelikle yapılması gereken tetkiklerin sonuçları kontrol edilmeli ve bu bilgiler ışığında doğru tedavi şekline karar verilmesi gerekilmektedir. Tekrar edebilen bir hastalık ve tedaviden sonra doktorunuzun uyarılarını göz ardı ettiğiniz takdirde bir kez daha bu hastalık ile karşı karşıya gelmeniz kaçınılmaz olacaktır. Temkinli davranmakta fayda var ve özellikle el ve ayak bakımının düzenli olarak yapılması gerekiyor.

İnceleyen ve Onaylayan : Prof. Dr. Binnur Üstün

Nasır Tedavisi Hakkında

Ölü derinin alınması ve sağlıklı deriye bulaşan kısmından vücuttan sökülüp atılması için uygulanabilecek çok sayıda yöntem var. Dondurma ve yakma yöntemleri de bunlardan bir tanesidir. Nasırın seviyesine bağlı olarak uygun tedavi yöntemi belirlenecektir ve yapılacak tetkikler neticesinde karar vermek çok daha sağlıklı bir hal alıyor. Erken teşhis, her hastalıkta olduğu gibi nasır hastalığının tedavisinde de önemli bir yere sahip. Herhangi bir belirti durumu ile karşılaştığınız takdirde uzman yardımı almanız tavsiye ediliyor. Bu sayede cerrahi müdahaleye gerek kalmadan ilaç tedavisi ile de bu sorundan kurtulmanız mümkün olacaktır. Asidik içeriklere sahip losyon tarzı ilaçlar ile ölü derinin temizlenmesi de kolay bir hal alıyor. Nasır tedavisinde an itibarıyla radyofrekans yönteminin daha popüler olduğunu söyleyebiliriz ancak her hasta için uygun olduğunu söylemek hatalı bir cümle olacaktır. Yapılacak tetkikler ile birlikte hasta için uygun yöntemin belirlenmesi daha doğru olacaktır. Nasır tedavisi sonrası kısa süre içerisinde ayağa kalkabiliyor ve gündelik hayatlarınıza da kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Özellikle dondurma yönteminde ayı gün ayağınızın üzerine basmanızda herhangi bir sıkıntı yoktur. Bu tür tedaviler tamamlandıktan sonra enfeksiyon riskini önlemek ve ölü deriyi vücuttan tamamen atmak için ilaç tedavisine de başvurulacaktır ve ilaçlarınızı düzenli bir şekilde kullanarak tam iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz.

Nasır Tedavisi Nedir?

Nasır tedavisi, ayakta ya da elde meydana gelen ölü derinin yani nasırlı tabakanın vücuttan atılması için uygulanan tedavi yöntemleri bütünüdür. Birçok hasta ne doktora gitmek yerine ne yazık ki evde kendi başına tedavi etmeyi tercih ediyor ancak bu tür durumlarda enfeksiyon riskinin çok yüksek olduğunu da bilmeniz gerekecektir.

Nasır tedavisi klinik ortamda ve daha da önemlisi steril bir şekilde yapılmalıdır. İlaç tedavisine başvurulduğu takdirde bir kesi aleti ile ölü tabaka kazınır ve ilgili bölgeye düzenli olarak ilaç uygulaması yapılır. Eğer hastalık henüz ilk seviyesinde ise ilaç tedavisi etkili bir yöntem olacaktır.

Nasır tedavisinde uygulanan yöntemlerin başarı oranına bakıldığında her birinin ayrı ayrı etkili tedavi yöntemleri olduğunu görebiliyoruz. Klinik ortamda yapılacak fiziksel muayene, farklı bir tetkik gerektirmiyor ve hastalığın teşhis edilmesi adına yeterli oluyor. Tedavi yönteminin belirlenmesi de nasıra bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Eğer zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmuş iseniz nasır kökünün vücuttan atılması çok daha kolay olacaktır ancak ilerlemiş hastalıklarda tedavi çok daha zahmetli bir hal alıyor.

Nasır tedavisinde en önemli detay, nasır kökünün ilgili bölgeden tam olarak çıkartılmasıdır. Kök alınmadığı takdirde tedavi olsanız bile kısa bir süre sonra hastalık tekrar edecektir. Tedaviden sonra devam eden doktor kontrollerinde bu detay göz önünde bulunduruluyor ve eğer gerekiyorsa ek müdahalelere başvuruluyor.

Nasır Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Uygulanacak tedaviye bağlı olarak elbette değişiklik gösterecektir bu yüzden net bir şey söylemek mümkün değil. Dondurma işleminde eksi 200 dereceye varan bir soğukluk, ilgili bölgeye uygulanıyor ve bu da ölü derinin ortadan kaldırılması adına yeterli olacaktır. Bazı hastalarda ise 2-3 seansa varan devamlılık söz konusu olabiliyor.

Son dönemde çok daha popüler hale gelen bu yöntemin başarı oranı da bir hayli yüksektir. Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan nasır sorunundan kurtulmak istiyorsanız eğer erken teşhisin öneminin bilincinde olmanız ve herhangi bir belirti durumunda doktorunuza başvurmanız gerekiyor. Aksi takdirde cerrahi müdahale dışında herhangi bir tedavi yöntemi fayda sağlamayacaktır.

Evde tedavi yöntemlerinin uygulanışına da göz atalım çünkü birçok hasta doktora başvurmak yerine hastalığı kendisi tedavi etmeyi tercih ediyor. Nasır bandı ve ponza taşı ile gerçekleştirebileceğiniz uygulamalar için nasıl hareket edeceğinizi bilmenizde fayda var. Ponza taşı uygulaması genellikle banyo sonrası gerçekleştiriliyor yumuşayan deriye sürteceğiniz bu taş ile birlikte derinin kısa bir süre sonra soyulduğunu fark edeceksiniz ve bu sayede kısa süre içerisinde nasır köküne ulaşabilirsiniz.

Nasır bandı ise, nasırlı bölgeye yapıştırılıyor ve içeriğinde yer alan asidik yapı sayesinde ölü derinin atılması sağlanıyor. Bantların kullanım süresi değişiklik gösteriyor ve zaten prospektüse göz attığınızda da bu konuda detaylı bilgi sizinle paylaşılacaktır.

Nasır Tedavi Türleri

Nasır hastalığının çok sayıda tedavi yöntemi mevcut ve klinik ortamda fiziksel olarak yapılacak tetkikler neticesinde uygun tedavi belirlenecek ve süreç başlatılacaktır. Tedavilerin tamamında başarı oranı bir hayli yüksek ve nasır hastalığı bu sayede sorun olmaktan çıkıyor. Endişe etmenize gerek yok çünkü tedavi edilebilen bir hastalık ve doktorunuzun uyarılarını göz önünde bulundurduğunuzda tekrarlama riski de azalacaktır.

Nasır, el ve ayakta görülebilen bir hastalıktır ve cerrahi yöntemin yanı sıra radyofrekans yöntemi, dondurma ve yakma yöntemleri ile de sorunsuz bir şekilde tedavi edilebiliyor. Yetişkinlerde çok daha sık görülen bu hastalık, çocuklarda da gözlemlenebilir ve tedavi yöntemlerinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacaktır.

Girişimsel Yöntemler

Başlangıç seviyesindeki ya da henüz çok ilerlememiş türdeki hastalıklarda girişimsel yöntemler tercih edilebilir. Bu yöntemlerden bir tanesi dondurma tedavisidir. Eksi 200 dereceye varan gazın ilgili bölgeye pompalanması ile birlikte ölü deriye daha kısa sürede ve daha kolay bir şekilde müdahale ediliyor. Tedavi esnasında biraz acı duyabilirsiniz ve bunu doktorunuz ile paylaşmanız gerekiyor. Aşırı soğuğun deride hissettireceği acı çok şiddetli bir hal almayacaktır fakat rahatsız olduğunuz anda bilgi vermeniz yeterlidir.

Bir diğer tedavi yöntemi ise nasır bantlarıdır ancak bu medikal ürünlerin ilerlemiş seviyedeki hastalıklarda çok da etkili olmadığını, yalnızca yaşa kalitesini arttırmak adına kullanılacağını da bilmenizde fayda var.

Ponza Taşı

En eski yöntemlerden bir tanesidir ve ilkel bir tedavi yöntemi olduğunu söylemek mümkün. Ayaklarınızı ya da ellerinizi 10 dakika kadar sıcak suda beklettikten sonra deri yumuşayacak ve daha zayıf bir hal alacaktır. Sonrasında nasırlı bölgeye sert bir şekilde ponza taşı ile müdahale edebilirsiniz. Taşı ilgili bölgeye sürterek ölü derinin yok olmasını sağlayabiliyorsunuz ancak ilerlemiş nasır hastalıklarında bu tedavi yöntemi fayda sağlamayacaktır. Basit nasır türlerinde uygulanabilir ve uzmanlar tarafından da tavsiye edilen bir tedavi yöntemidir. İlerlemiş hastalıklarda ise mutlaka profesyonel yardım almak gerekiyor. Ponza taşı birçok alışveriş merkezinde ve eczanede satışa sunulmuş durumda. İnternet ortamında da bu taşı bulabilir ve satın alabilirsiniz.

Ponza taşı, sert bir yapıya sahiptir ve eskilerin en çok kullandığı yöntemlerden bir tanesidir. Banyo sonrası bu taşı kullanmanız çok daha doğru olacaktır ve yumuşak derinin kazınması ile birlikte varsa ölü deri de vücuttan uzaklaştırılıyor. Ponza taşı uzmanlar tarafından da tavsiye edilen bir tedavi yöntemidir ancak ilerlemiş nasır hastalıklarında etkisi ne yazık ki çok fazla değildir. Yumuşak deriye sert bir biçimde uygulandığında derinin yıpranmasına sebebiyet veren bu özel taş, profesyonel tedavi ile birlikte yürütüldüğünde daha etkili bir tedavi yöntemi haline geliyor. Nasır hastalığında nasırın kökü vücuttan atılmadığı takdirde hastalığın tekrar etme riski de söz konusu hale gelecektir Bu yüzden ponza taşı tek başına bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmemeli ve destekleyici bir yöntem olmalıdır.

Nasır Bantları

Salisilik asit içeren bu özel bantlar, reçetesiz olarak da satılıyor ve birçok eczanede bu ürünü bulabilirsiniz. Nasır bantları, kesin tedavi yöntemi değildir ve fayda sağlayacağı konusunda net bir şeyler söylemek mümkün değil. Basit nasır hastalıklarında etkilidir ancak ilerlemiş hastalıklarda etkisi çok daha az olabiliyor. Salisilik asit, ölü deriyi zayıflatarak vücuttan atılmasını sağlıyor ve bunu da deriyi yumuşatarak yapıyor.

Sağlıklı bir yöntem ve uygulaması da gayet basittir. İlgili bölgeye yapıştırmanız yeterli olacaktır ancak bölgenin temiz tutulması da enfeksiyon riskini ortadan kaldırmak adına önemli bir detaydır. Doktorunuzun tavsiyesi ile birlikte kullanmanız kesinlikle daha doğru olacaktır. Nasır bantlarının kullanımı bir hayli kolay ancak profesyonel tedavinin yanında destekleyici bir uygulama olarak tercih edilmesi kesinlikle çok daha doğru olacaktır. Nasır kökünün derinlere indiği hastalıklarda çok da etkili olmayacaktır. İçeriğinde barındırdığı asidik yapı, ölü deriyi yakıyor ve uzun süreli kullanım ile birlikte ölü derinin atılması mümkün hale geliyor. Nasır bantları birçok eczanede satışa sunulmuş durumda ve nasıl kullanmanız gerektiği de eczacı tarafından sizinle paylaşılacaktır. Uzmanlar tarafında da tavsiye edilen tedavi yöntemlerinden bir tanesidir ancak az önce de dile getirdiğimiz gibi tek başına bir tedavi yöntemi olarak kabul etmek yerine destekleyici bir yöntem olarak kabul etmek kesinlikle daha doğru olacaktır. Bu şekilde fayda sağlayabilir ve deri yapısındaki değişime tanıklık edebilirsiniz.

Nasırı Dondurma

Kriyoterapi olarak da bilinen dondurma tedavisi, dermatolojik hastalıkların tedavisinde önemli bir paya sahiptir. -200 dereceye ulaşan Azot gazının ilgili bölgeye uygulanması ile birlikte ölü derinin vücuttan atılması da mümkün hale geliyor. Bazı hastalarda tek seans yeterli olurken bazı hastalarda seans sayısı daha fazla olabilir. Nasırın seviyesine bağlı olarak bu konuda daha net bilgi vermek mümkündür ve doktorunuz da en doğru şekilde yardımcı olacaktır.

Nasır dondurma işlemi esnasında çok şiddetli bir acı ya da ağrı durumu ile karşı karşıya gelmezsiniz... Hissedeceğiniz şey aşırı soğuk ve hafif şiddette acı hissi olacaktır. Devlet hastanelerinde ve birçok klinikte sorunsuz bir şekilde uygulanan bu tedavi yöntemi tek seans olarak karşımıza çıkıyor ancak bazı hastalıklarda seans sayısı artabilir. Dondurma işlemi esnasında çok şiddetli bir ağrı hissetmezsiniz ve kısa süreli bir işlem olacağı için sabırlı davranmanızda fayda var.

Dondurma işlemi sonrası sizlere bir de ilaç verilecektir. Donan ölü derinin vücuttan atılması için kullanacağınız bu ilaçlar asidik içeriklere sahiptir ve ölü derinin atılımını çok daha kolay hale getirecektir. 1 hafta ila 10 gün gibi bir süre zarfında ölü derinin yavaş yavaş vücuttan uzaklaştığını fark edeceksiniz ve yeni deri oluşumu da hız kazanacaktır.

Nasırı Koterle Yakma

Elektrik enerjisinin kullanıldığı girişimsel yöntemlerden bir tanesidir ve en az dondurma yöntemi kadar kolay ve etkili bir tedavi yöntemidir. Tedavi sonrası ilgili bölgede derin bir yara oluşacaktır ancak bunun için endişe etmenize gerek yok çünkü bu durum uygulamanın getirdiği bir durum olarak karşınıza çıkıyor. Yara özellikle açık bırakılır ve dikim işlemi yapılmaz. Bunun nedeni ise ölü deriyi daha kısa süre içerisinde ortadan kaldırabilmektir.

Uygulama esnasında herhangi bir acı ya da ağrı durumu ile karşı karşıya gelmeyeceksiniz ancak müdahale ayak bölgesine yapılmış ise birkaç saat kadar ayağınızın üzerine basmamanız kesinlikle çok daha uygun ve doğru olacaktır. Nasırı koterle yakma uygulaması birçok klinikte sorunsuz bir şekilde uygulanıyor ve gayet başarılı bir müdahale biçimidir.

Cerrahi Tedavi

İlerlemiş nasır hastalıklarında cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulabilir… Anestezi ile birlikte ilgili bölge uyuşturulduktan sonra neşter yardımı ile ölü deri yani nasırlı tabaka kesiliyor. Burada en önemli detay ise nasırın, kökü ile birlikte alınmasıdır. Uygulama sonrası ilgili bölge bandajlanarak sarılacaktır. Kısa süreli bir operasyondan bahsetmek mümkün ve operasyon tamamlandıktan sonra ilgili bölgenin temiz tutulması ve tekrar riskinin ortadan kaldırılması için ilaç tedavisine başvurulacaktır. Düzenli uygulama neticesinde nasır hastalığından kurtulabilirsiniz ancak unutmadan belirtmek gerekiyor ki temizlik konusunda hassas davranmadığınız takdirde asır tekrar edebilir.

Cerrahi tedavi denilince hastaların gözü korkabiliyor ancak nasır tedavisinde çok meşakkatli bir cerrahi müdahale durumu söz konusu değildir. Bazı durumlarda anesteziye bile gerek duyulmuyor ve nasır kökü neşterle kopartılarak ölü deri kazınıyor. Kökün derinlerde olmadığı durumlarda bu tür bir uygulamaya başvurulabilir ancak aksi bir durumda anesteziye ihtiyaç duyulacaktır çünkü deri altına inileceği için acının ve ağrının şiddeti çok daha fazla oluyor. Erken teşhis bu yüzden büyük bir öneme sahip ve erken teşhis ile birlikte ilaç tedavisi de yeterli olacaktır. Nasır hastalığı, yaşam kalitesini düşüren bir hastalık ve el bölgesinde oluşum kaydeden nasırlar, estetik açıdan da kişiyi rahatsız edebiliyor.

Radyofrekans Tedavisi

Ameliyatsız tedavi yöntemlerinden bir tanesi olan radyofrekans yöntemi, son dönemin en başarılı uygulamaları arasında gösteriliyor. Radyofrekans dalgaları ile ölü derinin alınması çok daha basit ve çok daha hızlıdır. Operasyon sonrası herhangi bir şekilde dikiş atılma durumu da söz konusu değildir. Operasyon süresi çok kısa olmakla birlikte toplamda 10 -15 dakika gibi bir süreç almaktadır. Genellikle hastalar aynı gün ayağa kalkıp günlük yaşantılarını sürdürebilmektedirler. Nasır tedavisi ayak bölgesine uygulanmışsa eğer bir günlük istirahat kendinizi iyi hissetmeniz adına yeterli olacaktır. Nasır tedavisindeki en başarılı uygulamalardan bir tanesi ve birçok doktorun da ilk tercih ettiği yöntem radyofrekans tedavisi oluyor. Bu durumdan hastaların da fazlasıyla memnun olduğunu söylemek mümkündür.

Nasır Tedavi Öncesi

Nasır tedavisine başlamadan önce fiziksel muayene ile birlikte tetkiklerin yapılması ve bununla birlikte hastanın şikayetlerinin de ele alınması gerekiyor. Nasır, fiziksel muayene ve şikayetler ile birlikte kısa sürede teşhis edilebilen bir hastalıktır. Tedavi öncesinde yapmanız gereken şey ise ilgili bölgeyi hafif de olsa temizlemek ve doktorunuza daha uygun bir çalışma alanı yaratmak olacaktır. Tedavi geçmişine de yer verilmeli ve daha önce nasıra herhangi bir şekilde müdahale edilip edilmediği de belirlenmelidir. Nasır tedavisi gayet basit bir süreci karşınıza çıkıyor ve bu yöntem cerrahi müdahale bile olsa 5 ila 10 dakika gibi bir sürede operasyon tamamlanacaktır.

Hastanın Durumunun Analiz Edilmesi

Hastanın genel sağlık durumu ve şikayetleri değerlendirilmeli ve tedavi yöntemi de buna göre belirlenmelidir. Nasır tedavisinde tercih edilebilecek çok sayıda müdahale yöntemi mevcut ancak buradaki en önemli detay hasta için en uygun ve en doğru olanını bulmak olacaktır. Hastanın şikayetlerine bağlı olarak nasır hastalığı kısa sürede teşhis ediliyor ve fiziksel muayene ile birlikte yöntem belirleniyor. Nasır tedavisinde en çok tercih edilen yöntem ise radyofrekans tedavisidir. 10 dakika gibi kısa bir sürede başarılı sonuçlar doğuran bu yöntem hasta herhangi bir şekilde acı ya da ağrı hissi ile karşı karşıya gelmiyor.

Hastaya Uygun Tedavi Yönteminin Seçilmesi

Teşhis işlemi sonrası hasta ve hastalık için en uygun tedavi yönteminin belirlenmesi de çok uzun sürmeyecektir. Tedavi yöntemi ve ilgili süreç hakkında hastaya da bilgi verilecek ve gerekli detaylar aktarılacaktır. Nasır tedavisinde birçok farklı yöntem söz konusu ve bu yöntemlerden en uygun olanı belirlenerek süreç kısa bir süre içerisinde başlatılacaktır.

Nasır, endişe edeceğiniz bir sorun değildir ve kısa sürede tedavi edilebildiği için paniklemenize de gerek yok. Herhangi bir belirti durumu söz konusu olduğu takdirde hiç vakit kaybetmeden doktorunuzun kapısını çalabilir ve erken teşhis ile birlikte sürece katkıda bulunabilirsiniz. Elde ve ayakta meydana gelen bu sorun, yaşam kalitesini de düşürüyor ve bir an önce tedavi edilmesinde fayda vardır.

Nasır Tedavi Sonrası

Kısa sürecek tedavi sonrası dikkat etmeniz gereken çok sayıda husus karşınıza çıkacaktır. Öncelikli olarak el ve ayak bakımının düzgün ve düzenli bir şekilde yapılması gerekiyor. Ayaklarınızı koruma altına almak için gün içerisinde sık sık yıkayabilir ve ayakkabılarınızı da değiştirebilirsiniz. Sürekli olarak aynı ayakkabıyı giymenin yanı sıra dar ve hava almayan ayakkabılar giymeniz de nasır riskini belli oranda arttırıyor. Düzenli doktor kontrolleri, tedavi sonrası da devam ediyor ve bu kontrolleri de aksatmamanız gerekecektir. Bu sayede tam iyileşme durumu da daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilecektir. Özellikle yaz aylarında nasır hastalığı ile karşı karşıya gelmeniz çok daha yüksek bir ihtimale karşılık geliyor. Ayakkabıların değiştirilmemesi ve ayak bakımının düzenli bir şekilde yapılmaması ve son olarak ayakların nefes alamaması durumu, taban bölgesindeki basınç ve sürtünme ile birleşerek nasır hastalığını tetikliyor. Yaz aylarında ayaklarınızı dinlendirmeyi ve sık sık havalandırmayı ihmal etmeyin. Daha önce nasır tedavisi olmuş olmanız sizleri herhangi bir şekilde koruma altına almaz çünkü nasır tekrar edebilen bir hastalıktır ve gerekli önlemleri almadığınızda bir kez daha bu hastalık ile karşı karşıya gelebilirsiniz. Yaz ayları da hastalığın en büyük tetikleyicilerinden bir tanesidir.

Kontrol Süreci

Tedavi tamamlandıktan sonra hızlı iyileşme için ayak ve el bakımına ekstra hassasiyet göstermeniz gerekiyor ve eğer doktorunuz bir reçete paylaşmış ise bu reçeteye de uygun hareket etmeniz gerekecektir. Doktor kontroller tedaviden sonra devam edecek ve tam iyileşme belirlenecektir. Kontrolleri aksatmamanız gerekiyor çünkü hastalığın tekrar etme riski mevcut ve eğer bu tür bir risk tespit edilirse gerekli önlemlerin alınması da daha kolay olacaktır. Nasır hastalığı, yaşam kalitesini büyük ölçüde etkileyen bir hastalıktır. Özellikle ayak taban bölgesinde meydana gelen nasır, yürüme eylemini zorlaştıracak ve vücut yükünü de arttıracaktır. Doktor kontrollerinde nasırlı bölge bir kez daha ele alınacak ve kökün alınıp alınmadığı da daha net bir şekilde tespit edilecektir.

Hastanın Yapması Gerekenler

Nasır tedavisi tamamlandıktan sonra el ve ayak temizliği konusunda ekstra hassasiyet göstermeniz gerekecektir. El ve ayaklarınızı yalnızca su ile yıkamak yerine doğal sabunlar ile daha düzgün bir şekilde temizleyebilirsiniz. Ayakkabı tercihlerinizi daha doğru bir şekilde yapmanız gerekiyor ve gün içerisinde ayaklarınızı havalandırmayı da unutmayın. Sürtünme ve basınç etkisinin yanı sıra mikroplar da nasır oluşumunda önemli bir etkiye sahiptir. El ve ayak bakımı bu yüzden büyük önem taşıyor. Ayaklarınızı sıkan ayakkabıları değil, daha rahat ve gün içerisinde ayaklarınıza nefes aldıracak modelleri tercih etmelisiniz. Bu sayede nasırın tekrar etme riskini de en aza indirgemiş olacaksınız.

Sık Sorulan Sorular

Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da görülen bir hastalıktır. El ve ayak bakımının doğru bir şekilde yapılmaması, aynı ayakkabının uzun süre tercih edilmesi gibi durumlar risk faktörlerini arttırıyor. Bu faktörleri en aza indirgediğiniz takdirde nasır hastalığı ile karşılaşmanız çok düşük bir ihtimale karşılık geliyor. Bazı kaynaklarda hastalığın tek tedavisinin cerrahi yöntemler olduğundan bahsedilmiş ancak bilinen en büyük yanlışlardan bir tanesi budur. Hastalığın çok sayıda tedavisi mevcut ve bunlardan bir tanesi de radyofrekans tedavisidir. 10 dakika gibi kısa bir süre içerisinde sonuç elde etmek mümkündür ve uygulanışı da gayet basittir. Birçok klinik an itibarı ile bu uygulamayı sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriyor.

Nasır Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Nasır hastalığının çok sayıda tedavi yöntemi var ancak birçok hasta büyük bir hata yaparak nasırı evde kendi yöntemleri ile tedavi etmeyi tercih ediyor. Ölü derinin kazınması steril bir ortamda steril ürünler ile yapılmadığı takdirde enfeksiyon riski kaçınılmazdır. Nasır hastalığı tedavi edilmediği takdirde ölü derinin hakimiyeti her geçen gün biraz daha artıyor ve kök büyüyerek ilgili alanı daha da geniş bir hale getiriyor. Kuruyan deri tabakası herhangi bir baskı durumunda daha fazla ağrı yapıyor ve özellikle ayak bölgesi için bu durum daha sıkıntılı bir hal almaktadır. Tedaviden kaçmak sizlere herhangi bir fayda sağlamayacaktır ya da hastalığın kendiliğinden geçmesi gibi bir durum da söz konusu değildir.

Tedavinin Riskleri Nelerdir?

Nasır tedavisinin en büyük riski enfeksiyon ve iltihaplanma durumudur. Steril ürünler kullanılmadığı takdirde ilgili bölgenin iltihap kapma riski her zaman için vardır ve bu tür bir sorun ile karşı karşıya geldiğiniz takdirde hiç vakit kaybetmeden operasyonu gerçekleştiren hekime ulaşmanız ve yardım almanız gerekiyor. İltihaplanma durumu ilaç tedavisi ile birlikte ortadan kaldırılabilir.

Tedavi sonrası dönemde tekrar riskini ortadan kaldırmak için bölgenin temizliği de profesyonel bir şekilde yapılmalıdır ve bu konuda doktorunuzdan da yardım alabilirsiniz.

Cerrahi Tedavi Esnasında Ağrı Hissedilir Mi?

Kökü derin olan nasırların tedavisinde anesteziye başvuruluyor ancak kökü çok derin olmayan nasırların tedavisinde anesteziye ihtiyaç duyulmayacaktır. Operasyon esnasında herhangi bir ağrı ya da acı durumundan bahsetmek pek de doğru olmaz. Şiddeti çok az bir acı duyulabilir ancak bu durum operasyon için engel değildir ya da canınızı çok fazla yakacak bir sorun olmadığını da kabul etmek gerekiyor.

Cerrahi tedaviden önce radyofrekans uygulamasının tercih edilmesi daha doğru olacaktır ve birçok hekim genellikle bu tedavi yöntemine başvuruyor: Uygunluk durumu tespit edildiği takdirde cerrahi yönteme gerek kalmayacaktır ancak ilerlemiş hastalıklarda bıçak altına yatmanız daha uygun görülüyor. Endişelenmenizi gerektirecek kadar şiddetli bir acı hissetmeyecek ve aynı gün gündelik hayatlarınıza kaldığınız yerden devam edebileceksiniz.

Nasır Bantları Ve Ponza Taşı Nasır Tedavisinde Ne Kadar Etkilidir?

Kökü çok derinde olmayan basit nasır hastalıklarında ponza taşı ve nasır bandı kullanabilirsiniz. Doktorlar tarafından da tavsiye edilen bu ürünler sayesinde evde kendi kendinize tedavi uygulamanız da mümkün hale geliyor. Nasır bantları içerisinde asidik bir içerik yer alıyor ve bu da ölü deriye direkt olarak nüfuz ederek derinin yumuşamasını ve bir süre sonra koparak vücuttan ayrılmasını sağlıyor.

Ponza taşları ise ilgili bölgeye sürterek uygulayacağınız bir tedavi yöntemini karşınıza çıkartıyor. Eski ve ilkel yöntemlerden bir tanesidir ancak etkili bir müdahale biçimi olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Tedaviden Sonra Nasıl Tekrarlayabilir Mi?

Nasır, tekrar edebilen bir hastalıktır ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde bu sorun ile bir kez daha karşılaşmanız mümkündür. El ve ayak bakımının düzenli ve doğru bir şekilde yapılması gerekiyor. Ayakkabı tercihlerinde daha rahat ürünler tercih etmeniz ayak sağlığınız için çok daha iyi olacaktır. Nasırın tekrar etmemesi için aynı ayakkabıyı uzun süre giymemeniz gerekiyor ve gün içerisinde ayaklarınızı havalandırmanız da en etkili önlemlerden bir tanesidir.

Tekrar riski elbette var ancak bu uyarıları göz önünde bulundurarak hareket ettiğiniz takdirde riskleri en aza indirgemek de mümkündür. El ve ayak bakımını doğal ürünler ile yapmanız daha sağlıklı olacaktır ve sadece su ile yıkamanız çok da etkili olmayacaktır.

Nasır Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Uygulanacak tedaviye bağlı olarak süreç de farklılık gösterebiliyor. Nasır tedavisi yöntemlerine bakıldığında genellikle 10 dakikalık kısa bir süre içerisinde tedavinin tamamlandığını görebiliyoruz ancak tam iyileşme daha uzun bir sürece karşılık geliyor. 1 hafta ila 10 günlük süre zarfında tam iyileşme gerçekleşecektir ve tedaviden sonra verilen ilaçları düzenli bir şekilde kullandığınız takdirde ölü deri vücuttan tamamen atılacak ve yerini de sağlıklı deri alacaktır.

Nasır tedavisi bazı hastalarda çok uzun sürebilir ve eğer nasırın kökü daha derinlere inmişse alınması da çok daha zor olacaktır. Erken teşhis bu yüzden büyük önem taşıyor ve erken teşhis ile birlikte tedavilerdeki başarı oranı da artıyor.

Tedaviyi Kim Uygular?

Genel cerrahi ile birlikte dermatoloji bölümü de nasır hastalığının tedavisi için tercih edilebilecek bölümlerden bir tanesidir. Tedavi de cerrahlar ya da dermatologlar tarafından uygulanıyor ve başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Nasır hastalığı, birçok farklı tedavi yöntemini de beraberinde getiriyor ve doğru uygulamalar neticesinde kısa süre içerisinde bu hastalıktan kurtulmanız mümkündür.

Yaşam kalitesini etkileyen bir hastalık olan nasır hastalığı, tedavi edilebilir bir hastalık olmasına karşın, gerekli önlemler alınmadığı takdirde tekrar edebiliyor. Tekrar etmesi durumunda yeniden tedavi edilmesi gerekecektir. Evde tedavi yöntemlerini tercih etmek yerine uzman yardımı almanız daha sağlıklı bir iyileşme sürecini beraberinde getirebilir.

Doktor Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?

Şikayetlerinizi dikkatli bir şekilde dinleyecek ve daha önce nasır tedavisinde çok sayıda başarı elde etmiş olan hekimleri tercih etmeniz gerekiyor. Klinik ortamı da önemli bir detaydır ve bu konuda araştırmalarınızı daha derinlemesine yapabilirsiniz. Ülkemizde bu hastalığın tedavisinde önemli işlere imza atmış çok sayıda hekim var ve bu hekimler ile irtibata geçerek sorularınızı da sorabilirsiniz.

Nasır hastalığı, özellikle ayak bölgesinde meydana geldiği takdirde yaşam kalitesini çok daha fazla etkiliyor. Ayakta kaldığınız süre boyunca ağrı ve acı durumu giderek artıyor ve özellikle ilerlemiş hastalıklarda bu durum daha can yakıcı bir hal alabiliyor.

Nasır Tedavi Ücretleri Ne Kadardır?

Sağlık güvenceniz varsa eğer nasır tedavisi için herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur. Devlet hastaneleri bu hastalığın tedavisi için tercih edebileceğiniz kurumlardan bir tanesidir. Özel hastaneleri de tercih edebilirsiniz ancak daha masraflı olacağını da bilmeniz gerekiyor. Nasır hastalığının çok sayıda tedavi yöntemi mevcut ve an itibarıyla tüm tedavi yöntemleri hem devlet hem de özel hastanelerde başarılı bir şekilde uygulanıyor. Nasır tedavisinde kullanacağınız nasır bandı ve özel taşlar için de çok fazla ödeme yapmanıza gerek yoktur ve fiyatları gayet uygun olan ürünlerdir.

Sgk Nasır Tedavisi Masraflarını Karşılar Mı?

Sgk, nasır tedavisi için masraflarınızı karşılıyor. An itibarıyla devlet hastanelerini ve özel hastaneleri ziyaret ettiğiniz takdirde tedavinin büyük bir kısmı Sgk tarafından karşılanacaktır. Cerrahi müdahale ya da farklı bir müdahale yöntemi olması durumu değiştirmiyor. Eğer genel sağlık sigortası primlerinizi düzenli olarak yatırıyor ya da Bağkurlu olarak primlerinizi düzenli yatırıyorsanız da yine sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyorsunuz. Nasır hastalığı, tedavi edilebilir bir hastalıktır ve tedavinin ertelenmemesi çok daha doğru olacaktır. Hastalık ilerlediği takdirde yaşam kaliteniz her geçen gün biraz daha düşecek ve ağrılarınız da daha şiddetli bir hal alacaktır. Vakit kaybetmeden bir uzmana görünmeli ve profesyonel yardım almalısınız.

Nasır Kendiliğinden Geçer Mi?

Nasır hastalığı kendiliğinden geçen bir hastalık değildir. Evde tedavi yöntemleri etkili yöntemlerdir ancak uzman yardımı alarak süreci hızlandırmanız daha kolay olacaktır. Kendiliğinden geçmesini beklemek, yapacağınız en büyük yanlışlardan bir tanesidir bu yüzden vakit kaybetmeden doktorunuzun kapısını çalmanız gerekiyor. Nasır tedavisinde uygulanan yöntemlerin başarı oranı gayet yüksek ve operasyonlar esnasında herhangi bir ağrı ya da acı hissetmeyeceğiniz için endişe etmenize de gerek yoktur. Erken teşhis ile birlikte hastalığın tedavisi daha kolaydır ve cerrahi müdahaleye gerek kalmadan ilaç tedavisi ile de müdahale etmek mümkün olabilir. Belirtiler baş gösterdiği takdirde sizler de doktorunuz ile paylaşabilir ve tedavi sürecine katkıda bulunabilirsiniz.

Nasır hastalığında güçlü bir kök karşınıza çıkıyor ve ilerlemiş hastalıklarda bu kökün derinlere indiğini de görebiliyoruz. İlaç tedavisi bu bağlamda fayda etmiyor çünkü derine inmiş köklerin alınması cerrahi müdahale ile yapılabiliyor. Nasır hastalığının kendiliğinden geçmesini beklemek ise yapacağınız en büyük yanlışlardan bir tanesi olacaktır. Kaybettiğiniz her süre nasırın ilerlemesine neden olacak ve hastalığa katkıda bulunacaktır. Evde tedavi yöntemleri etkili olabilir fakat profesyonel yardım her dam öncelikli tercih olmalıdır. Nasırın kendiliğinden geçmesini beklemek ya da evde kendi başınıza müdahalede bulunmak yerine uzman yardımı alabilir ve bu sayede iyileşme sürecini de daha sağlıklı ve daha hızlı bir seviyeye taşıyabilirsiniz. Erken teşhis ile birlikte tedavi süreci çok daha kolay bir hal alacaktır.

Nasır Evde Tedavi Edilebilir Mi?

Nasır hastalığı evde de tedavi edilebilir ve bu bağlamda tercih edebileceğiniz çok sayıda tedavi yöntemi mevcuttur. Ponza taşı tedavisi, evde uygulanacak tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. İlgili bölge sıcak suda 10 dakika kadar bekletildikten sonra ponza taşı ile ölü deriye müdahale edilmelidir. Yumuşayan deriye sert ponza taşı ile müdahale edildiğinde ölü deri kısa süre içerisinde vücuttan atılıyor. Bir diğer yöntem ise nasır bantlarıdır. İçerdiği asidik içerik ile birlikte ölü deriye direkt olarak etki ediyor ve bu derinin vücuttan atılmasını sağlıyor. Doğru ve düzenli uygulamalar ile birlikte evde tedavi yöntemleri de başarılı sonuçlar verecek ve nasır hastalığından kurtulmanıza yardımcı olacaktır.

Ponza taşı ve nasır bantlarının yanı sıra asidik içeriğe sahip sirke gibi ürünlerin de nasır tedavisinde rol aldığından bahsediliyor ancak bu tür amatör müdahaleler cildinize zarar verecek ve enfeksiyon riskini de daha güçlü bir hale getirecektir. Profesyonel yardım alma kesinlikle çok daha doğru olacaktır. Evde tedavi yöntemlerinin en etkili olan nasır bantları ve ponza taşıdır. Ponza taşı sert ve pütürlü özel bir yapıya sahiptir. Banyodan çıktıktan sonra yumuşak deriye uyguladığınız takdirde erinizin kazındığını ve döküldüğünü fark edeceksiniz. Ölü deri üzerinde daha etkili olan bu uygulama ile birlikte sizler de nasır köküne kadar ulaşabilirsiniz. Etkili bir yöntemdir ve eski insanların da en çok uyguladığı yöntem olarak biliniyor.

En Sık Uygulanan Tedavi Yöntemi Hangisidir?

Nasır tedavisinde en sık uygulanan yöntemlerden bir tanesi radyofrekans tedavisidir. Hastanın ağrı ve acı duymadığı bu yöntem, klinik ortamda sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriliyor. Etkili bir tedavi olmasının yanı sıra başarı oranı da oldukça yüksek ve bu da tedaviyi daha fazla tercih edilir hale getiriyor. Bir diğer etkili tedavi etme şekli dondurarak alma yöntemidir. Eksi 200 derecelik azot gazı ile birlikte nasırın dondurulması sayesinde ölü hücreler de kısa süre içerisinde vücuttan atılıyor. Nasır tedavisinde çok fazla yöntem mevcut ve her biri başarılı yöntemlerdir. Doğru uygulama ile birlikte bu hastalıktan kısa süre içerisinde kurtulacaksınız.

Tedavi yönteminin belirlenmesi hastanın sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Nasır kökü zayıf ise ilaç tedavisi ile müdahale yapmak mümkündür ancak kökün derinlere indiği hastalıklarda farklı tedavi yöntemlerine başvurulacaktır. Nasır hastalığının evde tedavi edilmesi elbette mümkündür ancak net bir teşhis konulamadığı için süreç çok daha sıkıntılı bir hal alabiliyor. Doktor yardımı çok daha etkili ve hızlı bir süreci beraberinde getirecektir. Bununla birlikte tedavi sonrası devam edecek doktor kontrolleri neticesinde tam iyileşmenin takibi de daha sağlıklı bir şekilde yapılıyor.

Bebeklerde Oluşan Nasır Tedavi Edilmeli Mi?

Nasır, yalnızca yetişkinlerde değil, bebeklerde de görülen bir hastalık türüdür. Ağrı ve acıya sebebiyet verdiği için bebeklerin sık sık huysuzlanmasına da neden olacaktır. Tedavi edilmesinde fayda vardır ancak bebekler yetişkinlere nazaran daha hassas ve zayıf bir bedene sahip olduğu için uygulanacak tedavi yönteminin doğru belirlenmesi gerekiyor.

Uygun tedavi yöntemi ile birlikte ölü derinin alınması çok da zor olmayacaktır. Tedaviyi geciktirmek ya da hastalığın kendiliğinden yok olmasını beklemek kesinlikle hata olacaktır. Kaybettiğiniz süre zarfında hastalık her geçen gün biraz daha ilerleyecek ve bebeğinizin cildine çok daha büyük zararlar verecektir. Belirtiler ile karşılaştığınız takdirde uzman yardımı almanız gerekiyor.

Nasır Tedavisi İçin Hangi Bölüme Gidilir?

Kalın cilt dokusunun başka bir alanla fazla temas etmesinden ya da aynı bölgeye sürekli olarak yük binmesinden dolayı oluşan nasır esasen bir cilt problemidir. Cilt problemleri için de dermatoloji bölümüne başvurulması gerekir. Hastanın vücudu ve nasır durumu incelendikten sonra tedavi ya dermatoloji uzmanları tarafından ya da genel cerrahi uzmanları tarafından yapılacaktır.

Nasır Tedavisi Acıtır Mı?

Lazerlerin yüzde doksan kadarında cerrahi uygulamaya başvurulmaz. Taş ile kazıma, krem uygulamaları ve çeşitli asit uygulamaları başlıca tedavi yöntemleridir. Nasır ile kaplanmış alana uygulandıklarından dolayı bu uygulamalar acıya sebep olmaz. Çok ilerlemiş nasırların tedavisinde ise cerrahi uygulamalara başvurulur. Dondurma veya yakma tedavileri başlıca cerrahi uygulamalar olmakla beraber bu uygulamalar sırasında lokal anestezi uygulaması yapıldığından dolayı tedavi sırasında acı hissedilmesi söz konusu değildir. Tedaviden sonra da kremler ile süreç desteklenerek acı hissi tamamen ortadan kaldırılır.

İlgili Bölümler
İlgili Ameliyatlar
İlgili Hastalıklar